Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Binbir Damla (Allah Dostları) (1 Kullanıcı)

meftun61

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
3,386
Tepki puanı
5
Puanları
0
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

mustafa_xtar yazdı:
Çölde kendinden geçmiş bi halde dolaşan mecnun farkında olmadan namaz kılan birisinin önünden geçer. Namaz kılan adam namazını bitirince büyük bir hınç ile mecnunun yanına
gider ve bağırmaya başlar ''Ey cahil ben namaz kılıyordum neden önümden geçtin ?''
mecnun bu soru üzerine ; Görmemişim çok dalgındım der. adam dalgınlığının sebebini
sorunca mecnun Allah ın bir kuluna aşık olduğunu o nedenle çevresindeki hiç bir şeye
dikkat edemediğini söyler. Adam bi süre mecnunu azarladıktan sonra
mecnun bi anda çıkışır; Ey Cahil şimdide sen beni Dinle;
''Ben Allah ın bir kuluna aşığım o kadar seviyorum ki kimseyi göremiyorum .
Ya sennn Allah ın huzurunda namaz kılarken beni nasıl gördün??? ''

EMEĞİNE SAĞLIK BU BENİM ÇOK HOŞUMA GİDİYOR.ACABA BEN NASIL NAMAZ KILIYORUM DİYE DÜŞÜNDÜRÜYOR HERZAMAN.
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

İmran El Kasır Hazretleri Allah ve Resulünün muhabbeti ile yanıp kavrulan Allah dostlarındandı. Hastalanmış, hasta yatağında dünyada ki son anlarını yaşıyordu. Kızına dedi ki:
Hayatım boyunca Allah'a itaat edip tapınacağım. Eğer rükû, sücud ve Kur'an tilaveti olmasa dünyada yaşamayı hiç istemezdim.
İmran El– Kasır, hayatının ibadetle geçirmişti. Vefat ettiğinde kızı onu rüyasında gördü. Babasına sordu:
Babacığım, bizden ayrılalı senden bir haber alamadık, nasılsın, ne yapıyorsun, sana nasıl muamelede bulundular?
Dünya hayatı sona eren birinden nasıl haber alabilirsiniz?
Babaçığım nasılsın?
İyiyim, çok iyiyim bize döşekler hazırlamışlar, evler kurulmuş. Kabirde cennetten gelen hizmetçilerle birlikteyiz. Her an cennet kokusunu kokluyoruz.
Babacığım, çok iyi durumda oluğunu anladım. Seni bu duruma getiren nedir?
Samımı bir niyet ve çok Kur'an okumam.
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

S.A.ALLAH RAZI OLSUN.RABBİM İHLASLI KULLARINDAN EYLESİN CÜMLEMİZİ.A.E.O.
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri buyurdu ki:

"Bir kimse, Allahü teâlânın rızâsına kavuştuktan sonra, bir anlık duyduğu zevk ve saâdet, Cennet'teki bin köşkten daha fazladır."

"Dilini, Allahü teâlânın ismini anmaktan başka işlerle uğraşmaktan ve başka şeyler konuşmaktan koru. Nefsini hesâba çek. İlme yapış ve edebi muhâfaza et. Hak ve hukûka riâyet et. İbâdetten ayrılma. Güzel ahlâklı, merhamet sâhibi ve yumuşak ol. Allahü teâlâyı unutturacak her şeyden uzak dur ve onlara kapılma.

"Otuz sene mücâhede eyledim, nefsimin istediklerini yapmadım. İlimden ve ilme uymakdan daha zor bir şey bulamadım."

"Gözlerini harama bakmaktan ve başkalarının ayıplarını görmekten koru."

"Bir kimsenin, Allahü teâlâya olan muhabbetinin hakîkî olup olmadığının alâmeti; kendisinde deniz misâli cömertlik, güneş misâli şefkat ve toprak misâli tevâzu gibi üç hasletin bulunmasıdır."

"Allahü teâlânın nîmetleri, her an herkese gelmektedir. O halde her zaman O'na şükretmek lâzımdır."
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Hüdayi Hazretleri bir gün saraydadır. Feyzli bir sohbetin ardından namaz vakti girer. Mübarek taze bir abdest almaya niyetlenirler. Sultan Ahmet koşar ibrik getirir. Şehzadeler seccadeleri sererler. Valide Sultan kafes arkasında peşkir hazırlar. Kadıncağız kalbinden Ah der, Ah mübareğin bir kerametini göreydim. Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerine malum olur. Hayret! buyururlar, Bazıları hâlâ keramet görmek istiyor. Koca Halife-i rûy-i zemin bizim gibi bir garibe ibrik tutsunlar, muhterem anneleri peşkir hazırlasınlar. Bundan âlâ keramet mi olur.
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

"Bir kimsenin, Allahü teâlâya olan muhabbetinin hakîkî olup olmadığının alâmeti; kendisinde deniz misâli cömertlik, güneş misâli şefkat ve toprak misâli tevâzu gibi üç hasletin bulunmasıdır

S.A.ALLAH RAZI OLSUN.ŞU ÜÇ HASLETE SAHİP OLSAM NE MUTLU,CÖMERT OLMAYA VE TEVAZUU GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORUM DA ŞEKKATİ HER KOŞULDA GÖSTERMEK ZOR OLUYOR,NEFİS ZAYIF BİR YAN BULUYOR.ALLAH RAZI OLSUN TEKRAR.EMEĞİNE SAĞLIK.A.E.O.
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Kendisine Hâfî yani çıplak (yalın) ayaklı denmesinin sebebi şudur: Bir gün ayakkabısının birisinin bağı kopmuştu; bir ayakkabıcıya gidip bir bağ istedi. Ayakkabıcı, “Siz zahidler insanlara ne kadar çok yük oluyorsunuz!“ dedi; bunun üzerine Bişr, elindeki ayakkabı ile ayağındaki ayakkabıyı çıkarıp attı ve bundan sonra bir daha ayakkabı giymemeye yemin etti. Fudayl b. iyâz‘ın sohbetlerine katıldı; Seri es-Sakatî ve diğer büyük zatları gördü.
(Kuşeyrî Risalesi, Semerkand Yay.)
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Bir zamanlar, her yıl bir çocuk doğuran bir kadın vardı. Bu kadının doğurduğu çocuklar altı aydan fazla yaşamıyordu. Çocuklar üç ya da dört aylıkken ölüp gidiyorlardı. Bu durum kadını çok ama çok üzmekteydi, bir zaman tahammül edemeyerek feryadı bastı:
–Ya Rabbi! Bu çocuklar bana dokuz ay yük oluyor, üç ay da ferahlık veriyor, sonra elimden uçup gidiyor. Bana verdiğin nimet gökkuşağından bile tez geçip gidiyor.
Kadının bu şekilde tam yirmi çocuğu öldü. Çocuklarının ölümünden duyduğu elemle Allah dostlarına gidiyor, dua istiyordu. Nihayet bir gece rüyasında yemyeşil cenneti gördü. Köşkün birinin üzerinde adının yazılı olduğunu fark etti. Orasının kendisine ait olduğunu sandı. Ona dediler ki:
Burası, doğruluktan ayrılmayan kişiye aittir. Sana da nasip olması için bir hayli hizmet etmen gerek. Fakat sen Allah'a sığınmada tembellik ediyorsun, Allah da buna karşılık sana o musibetleri veriyor.
Bunun üzerine kadın:
Ya Rabbi! İstersen yüzyıl çocuklarımı öldür, razıyım.
Köşkün bahçesine yavaş yavaş girince bütün çocuklarım orada gördü.
Ya Rabbi! Ben çocukları kaybettim, fakat sen kaybetmemişsin!
 

makinaci06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
966
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

çok güzeller yaa.S.A ALLAH RAZI OLSUN RABBİM HERŞEYİN GÜZELİNİ VERİR HAKKIMIZDA İSYAN ETMEMEMK GEREK DİMİ.SELAMETLEE
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Allah Celle Celaluhunun dostları, bu dünyadan geçmiş, sadece Rablerini düşünür, onun huzuruna çıkacakları günün endişesinden başka bir endişe taşımazlar. Bu Allah dostlarından biri de Küllab bin Ceri'dir.

Küllab, ömrünü ibadetle geçirmiş, ibadetlerinden arta kalan zamanını iyiliği emretmek, kötülükten men, babında insanları uyarırdı. Bu iki özelliğinin dışında bir özelliği daha vardı ki; onu asıl meşhur eden bu durumu idi. Çok ağlardı. Gündüzleri onu tenhalarda görenler, çokça ağladığına şahit olmuşlardı.

Dostları arasında şöyle bir konuşma geçmişti:
Küllab'ın gündüzünü biliyoruz, peki onun gecesinin nasıl geçtiğini içimizde bilen var mı?

Orada bulunan Ebu Seyyar şöyle anlattı:
Ben de onun gecesinin nasıl geçtiğini merak ederek bir gece onu takıp ettim. Namazlarını kıldıktan sonra, vadiye doğru yöneldi, vadideki ırmağın kıyısına gelince durdu. Başladı ağlamaya, o kadar çok ağlıyordu ki ona bir şey olacağını düşündüm. Sabah namazına kadar böyle devam etti. Irmak kenarında niçin ağladığını da anladım, gece ağlamasını başkaları duysun istemiyordu. Sabah namazı yaklaştığında Küllab'ın yanına gittim:

Selamünaleyküm Ey Küllab!

Vealeykümselam Ebu Seyyar!

Allah sana rahmet etsin, gece boyunca seninle birlikte bulundum. Bu halin nedir?
Ey Ebu Seyyar! Ben ağlamayayım da kim ağlasın? Ben Rabbime nasıl yalvarmam, ben Rabbimden nasıl istemem, kime yalvarayım, kimden isteyeyim?
 

makinaci06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
966
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

NE GÜZEL TÜM DERDİMİZİ TASAMIZI KEŞKE SADECE RABBİMİZLE PAYLAŞSAK VE TEK DERDİMİZ TASAMIZ RABBİMİZİN RIZASI OLSA DİMİ.İNŞALLAH BİR NEBZE YAKLAŞABİLİRİZ BU HALE.SELAMETLE
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Mısır seferine gidilirken ordunun korkunç Sina Çölünden geçmesi gerekiyordu. Kum fırtınalarının etrafı kasıp kavurduğu, gündüzleri dayanılmaz sıcaklara sahne olurken geceleri dondurucu soğukları davet eden bu çölü dünya da hiç bir ordu geçememişti. Yavuz Sultan Selim ordusuna moral verici sözler söyledikten sonra atını çöle sürdü.
Herkes yanındaki suyu idareli kullanıyor, namazlar teyemmüm yapılarak kılınıyordu.

Yolculuk böyle sürüp giderken Yavuz Sultan Selim'in bir ara atından indiği ve saygılı bir halde yaya olarak yürüdüğü görüldü. Herkes şaşırmıştı ama, kimse sebebini soramıyordu. Padişahın hiç yanından ayırmadığı Hasan Can durumu öğrenmekte gecikmedi. Padişah O'na şunları söylemişti:

İki cihan sultanı Peygamber Efendimiz önümüzde yaya olarak yürürlerken biz nasıl at üstünde olabiliriz Hasan Can?
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Avukat yazdı:
S.A.ALLAHIM ŞEFAATLERİNE NAİL EYLE CÜMLEMİZİ.A.E.O.

ve aleykümselam abla amin amin amin ecmian
Allah razı olsun
Hayırlı haftalar
Allaha emanet olun
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Sultan Mahmud-u Gaznevi hazretleri bir savaş sonunda çok kıymetli bir elmas yakut taşı ganimet olarak ele geçirir. Sonra taşı eline alarak baş vezirine, (Al bu taşı kır, paramparça et) der.
Baş vezir der ki:
- Aman efendim bu çok kıymetli ben bunu kıramam.

Sonra yanındaki diğer vezire aynı şeyi söyler. O da der ki:
- Bu çok kıymetlidir, kırılmaz bu.

Diğerlerinin hepsi aynı şeyi söylerler.
Sultan, özel hizmetçisi Ayazı çağırıp, (Al bu taşı kır) der. Daha demeye kalmadan Ayaz taşı yere vurup kırar, paramparça eder.

Padişah hiddetli bir şekilde der ki:
- Bre Ayaz sen ne yaptın, vezirler bunun çok kıymetli olduğunu söylediler. Nasıl kırarsın bunu?
Ayaz der ki:
- Efendim, ben taştan ne anlarım, benim için kıymetli olan sizin emrinizdir, sizin kalbinizdir, kalbiniz kırılacağına varsın taş kırılsın.

Sultan vezirlerine dönüp der ki:
- Ayazı niçin sevdiğimi anladınız değil mi? Sizin gibi beni bir taşa değişmedi..
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

S.A.ALLAH SEVDİĞİ İDARECİSİNE,HEM ONA SADIK HEM DE DOĞRUYU SÖYLEYEN YARDIMCILAR VERİRMİŞ.A.E.0.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt