Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Binbir Damla (Allah Dostları) (1 Kullanıcı)

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Yeni Müslüman olmuştu. Peygamberimizin (s.a.v.) huzuruna koştu. Onu (s.a.v.) görecekti ve Ona (s.a.v.) bağlanacaktı.

Kalbi heyecanla coştu. Peygamberimizin (s.a.v.) yüzüne baktı.

Bu nasıl bir güzellikti. Bu nasıl bir sevimlilikti.

Onu (s.a.v.) o kadar sevdi ki ! her şeyden çok sevdi. Tüm sevdiklerini Ona (s.a.v.) vermek istedi.

Henüz örtü ayeti gelmemişti. Kadınlar erkeklerin yanında oturabiliyordu. Aişe de oradaydı.

Bu yeni Müslüman olan kişi Peygambere(s.a.v.) öyle bir gönül verdi ki Hz. Aişe yi eş olarak Ona (s.a.v.) pek yakıştıramadı. Güzelliğini uygun bulmadı.

Bir şeyler yapmalıydı. Masum dileğini hemen Peygambere (s.a.v.) bildirdi.

“ Ey ALLAH (c.c.) Resulü (s.a.v.) benim bu beyaz kadından daha güzel iki eşim var. Onlardan birini boşayayım da sen al. “ dedi.

Bu nasıl bir sevgiydi ki en sevdiği şeyi Peygamberine (s.a.v.) verebiliyordu.

Bu yeni Müslüman Dahhak bin Süfyan el-Kilabi, tüm samimiyetiyle Peygambere (s.a.v.) kendisince Hz. Aişe den daha güzel bir eş teklif ediyordu. Kendi eşini.

Duyduğu nasıl bir sevgiydi ki en değerli ve en sevdiği insandan vaz- geçebiliyordu.

Peygamberimiz (s.a.v.) gibi insan haklarına saygılı birinin bu teklifi kabul etmeyeceği açıktı. Gülümseyerek reddetti.

Hz. Aişe ise bu teklifi pek münasebetsiz buldu. Adama kızmıştı. Hemde eşinin Aişe den daha güzel olduğunu söylüyordu.

Dahhak ise yaratılışça güzel değildi.yüzü ve görünüşü hoş olmayan biriydi.

Hz. Aişe hemen Dahhak a sorusunu sordu.

“ söyle bakalım senmi güzelsin. Yoksa o boşayacağın kadınmı güzel ? “

Bu soru Dahhak ı rahatsız etmişti. Hemen cevapladı.

“ tabii ki ben güzelim. “

Dahhak ın bu cevabı ve HZ. Aişe nin imalı nüktesi Peygamberimizi (s.a.v.) güldürmüştü.

O (s.a.v.) aynaydı :

Bütün varlıkların rızasına ermeyi, cemalini görmeyi arzuladıkları Maksud`un…
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Seyda Hz.lerinin vird üzerine yaptığı sohbetin bir kısmında Söze şöyle başladılar;

-"Siz hastasınız ve bir doktora gittiniz.Doktor sizin hastalığınıza iyi gelecek bir ilaç tavsiye etti.
Bu ilacı alırsanız iyileşeceksiniz.Ancak ilacı almıyorsunuz ve hastalık da geçmiyor.
Vird kalbin ilacıdır, eğer gafletsiz çekilirse lezzet alınır ve derdinize derman olur. Vird gaflet ile
çekilirse bitmek bilmez.İnsan bir an önce kalkmak ister, sıkıntı basar.
Allah dan başka bir şeyi vird esnasında düşünmek gafletdir.Gaflet ise şeytandandır.
Bu yolu bitirmek lazımdır"

Şöyle bir soru soruldu;

-"Efendim, biz virdi gafletsiz çekmek istiyoruz ama olmuyor". Cevaben buyurdular ki;

-"Çok çalışmak lazımdır, virde başlandığında bir kerede çekmek gerekir. Vird esnasında sadece Allah'ı düşünmek gerekir"

Vird=Zikir=Allah
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

ALLAH RAZI OLSUN.İKİ GÜNDÜR OKUYAMIYORDUM,HEPSİNİ BİRDEN OKUYUNCA BAŞKA ALEMLERE DALDIM.EMEĞİNİZE SAĞLIK,İNŞAALLAH DEVAMINI BEKLEMEKTEYİM.ALLAHA EMANET OLUN.
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Avukat yazdı:
ALLAH RAZI OLSUN.İKİ GÜNDÜR OKUYAMIYORDUM,HEPSİNİ BİRDEN OKUYUNCA BAŞKA ALEMLERE DALDIM.EMEĞİNİZE SAĞLIK,İNŞAALLAH DEVAMINI BEKLEMEKTEYİM.ALLAHA EMANET OLUN.

Ablam Allah senden razı olsun okuduğun için teşekkür ederim. Tabi heves, istek meselesi sağolasın. bilsem ki yalnızca sen okuyacaksın yine paylaşacağım inş.

Hem; okurken manevi alemlere daldıralar gerçekte nerelere götürür acaba ???
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Seyda Hz.nin Nadiren Yaptığı Sohbetlerinden

" Bu dünya bir han gibidir; ahiret yolcusu bütün hazırlığını bu handa yapmalıdır.Yolda tedarik görülmez.Zira kervan yola çıkmıştır.Ölümle başlayan bir yolculuğun geri dönüşü yoktur. Yola çıkan kimsenin,hedefine ulaşması için belli bir yol ve usul takip etmesi gerekir.Başı boş ve hedefsiz yol giden kimsenin hedefine varması mümkün değildir. Onun nereye varacağı da belli olmaz.Allah yolu da böyledir. O yol da Hz. Rasulullah (s.a.v) ın izinden başka Allah'a giden bir yol ve kapı yoktur. Hz. Rasulullah'ın (s.a.v) hayatını yaşamak için de Allah Dostlarına uymak gerekir. Hz. Peygamber'e (s.a.v) hakkıyla uymanın en güzel yolu,sünnet üzere yaşayan Allah Dostlarını takip etmektir. Allah Dostları, sünnet-i seniyyeyi kal olarak değil,hal olarak yaşar ve yayarlar. Onlara uymakla iman selameti ile ölmek nasib olur. Böylece ebedi ahiret yolculuğu iman ile başlamış olur. En büyük saadet te budur."
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

mustafa_xtar yazdı:
Avukat yazdı:
ALLAH RAZI OLSUN.İKİ GÜNDÜR OKUYAMIYORDUM,HEPSİNİ BİRDEN OKUYUNCA BAŞKA ALEMLERE DALDIM.EMEĞİNİZE SAĞLIK,İNŞAALLAH DEVAMINI BEKLEMEKTEYİM.ALLAHA EMANET OLUN.

Ablam Allah senden razı olsun okuduğun için teşekkür ederim. Tabi heves, istek meselesi sağolasın. bilsem ki yalnızca sen okuyacaksın yine paylaşacağım inş.

Hem; okurken manevi alemlere daldıralar gerçekte nerelere götürür acaba ???

ALLAH RAZI OLSUN.RABBİM BİZİ ALLAH DOSTLARIYLA BERABER HAŞREYLESİN İNŞALLAH.A.E.O.
 

makinaci06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
966
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

mustafa_xtar yazdı:
makinaci06 yazdı:
" Kalbin gidasi zikirdir.Günahlar ise, seytanin gidasidir.Kalbinni diriltmek
ve beslemek isteyen kimse Yüce Allah'in zikrini çok yapmalidir.
Günah isleyenler,kalplerini zayiflatip seytani kuvvetlendirmis olurlar.
Seytani kuvvetli olanin dini zayif olur.Onun için haramlardan uzak durmalidir.
ALLAH RAZI OLSUN MUSTAFA KARDEŞİM BEN İZNİN OLURSA Bİ SORU SORUCAM ANNEM SÜREKLİ DERSLİ KİŞİ BAŞKA SAYIIL BİŞİ ÇEKEMEZ DİYO.YANİ BEN GÜN İÇİNDE DERSİMİ BİTİRDİKTEN SONRA HERHANDİ MESELA 1000 TEVHİD ÇEKEBİLİRMİYİM.YANİ YAZILARINDAN VE AVATARINDAN;) ANLADIĞIM KADARIYLA BU KONUDA BİLGİN VARDIR.ÖNCE SANA SORMAK İSTEDİM.Ö.M YOLLUCAKTIM AMA AÇILMIYO.YARDIMCI OLURSAN SEVİNİRİM:|
Annenizin dediğine kulak verin kardeşim. İşin aslı şöyledir
Sayılı olarak sadece yapılmaz. Yoksa siz bindefa, milyon defa zikir yapabilirsiniz. Burada önemli olan sayı belirtilmiş olmaması. Günlük adet haline getirilecek vird gibi çekeceğiniz sayı olmasın.
Doktora gittiniz. Doktor size günde 3 tane hap alacaksınız ve kutuyu bitireceksiniz dedi. Sizde ya ben bu ilaçları ben zaten bitirecem ne olacak günde 5-7-10 tane içeyim dediniz. Ne olur.
Doktoru dinlemeyecektiniz niye doktora gittiniz. Doktordan iyi biliyordunuz niye doktora sordunuz.
Verilen ilaçları içerseniz doktor sizi takip eder. Yerine göre arttırır yerine göre düşürür. Ama doktoru dinleyerek şifa bulursunuz.
Verilen az gelebilir sizde sayısız devam edin. Sayı tutmayın yani. Bu o kişinin gelişimi içindir. Siz bi yüklemeye 70-80 kiloyu kaldırabilir veya taşıya bilirmisiniz.
Ama 3 kilo 5 kilo 10 kilo derken bu artar vücut alışır ve sonra 70-80 kiloyu kaldırabilirsiniz.
Yani yoluna uyduğunuz bi büyüğünüz varsa kendinizi ona bırakın. O sizin herhalinizi bilir ona göre tedaviye devam eder.
Gerisini annenizden öğrenirsiniz inş kardeşim
Allaha emanet olun
ALLAH RAZI OLSUN MUSTAFA KARDEŞİM GELİNCEYE KADAR CEVABI MERAK ETTİM O YÜZDEN BAŞKALRINADA SORDUM HEMEN HEMEN AYNI CEVABI VERDİLER.VE SAYILI ALDIĞIM SALAVATLARI DAĞITTIM ÖNCESİNE DİYECEK BİŞİ YOK BAYA SAYILI ÇEKTİM.
Doktoru dinlemeyecektiniz niye doktora gittiniz. Doktordan iyi biliyordunuz niye doktora sordunuz.
HAKLISIN AMA BİLMİYORDUM YANİ.E AMA YENİYİM YAA YAVAŞ YAVAŞ ÖĞRENİYORUM İNŞALLAH.SELAMETLE KARDEŞİM CEVAP GÜZEL VE SERT OLMUŞ:)
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

makinaci06 yazdı:
mustafa_xtar yazdı:
makinaci06 yazdı:
" Kalbin gidasi zikirdir.Günahlar ise, seytanin gidasidir.Kalbinni diriltmek
ve beslemek isteyen kimse Yüce Allah'in zikrini çok yapmalidir.
Günah isleyenler,kalplerini zayiflatip seytani kuvvetlendirmis olurlar.
Seytani kuvvetli olanin dini zayif olur.Onun için haramlardan uzak durmalidir.
ALLAH RAZI OLSUN MUSTAFA KARDEŞİM BEN İZNİN OLURSA Bİ SORU SORUCAM ANNEM SÜREKLİ DERSLİ KİŞİ BAŞKA SAYIIL BİŞİ ÇEKEMEZ DİYO.YANİ BEN GÜN İÇİNDE DERSİMİ BİTİRDİKTEN SONRA HERHANDİ MESELA 1000 TEVHİD ÇEKEBİLİRMİYİM.YANİ YAZILARINDAN VE AVATARINDAN;) ANLADIĞIM KADARIYLA BU KONUDA BİLGİN VARDIR.ÖNCE SANA SORMAK İSTEDİM.Ö.M YOLLUCAKTIM AMA AÇILMIYO.YARDIMCI OLURSAN SEVİNİRİM:|
Annenizin dediğine kulak verin kardeşim. İşin aslı şöyledir
Sayılı olarak sadece yapılmaz. Yoksa siz bindefa, milyon defa zikir yapabilirsiniz. Burada önemli olan sayı belirtilmiş olmaması. Günlük adet haline getirilecek vird gibi çekeceğiniz sayı olmasın.
Doktora gittiniz. Doktor size günde 3 tane hap alacaksınız ve kutuyu bitireceksiniz dedi. Sizde ya ben bu ilaçları ben zaten bitirecem ne olacak günde 5-7-10 tane içeyim dediniz. Ne olur.
Doktoru dinlemeyecektiniz niye doktora gittiniz. Doktordan iyi biliyordunuz niye doktora sordunuz.
Verilen ilaçları içerseniz doktor sizi takip eder. Yerine göre arttırır yerine göre düşürür. Ama doktoru dinleyerek şifa bulursunuz.
Verilen az gelebilir sizde sayısız devam edin. Sayı tutmayın yani. Bu o kişinin gelişimi içindir. Siz bi yüklemeye 70-80 kiloyu kaldırabilir veya taşıya bilirmisiniz.
Ama 3 kilo 5 kilo 10 kilo derken bu artar vücut alışır ve sonra 70-80 kiloyu kaldırabilirsiniz.
Yani yoluna uyduğunuz bi büyüğünüz varsa kendinizi ona bırakın. O sizin herhalinizi bilir ona göre tedaviye devam eder.
Gerisini annenizden öğrenirsiniz inş kardeşim
Allaha emanet olun
ALLAH RAZI OLSUN MUSTAFA KARDEŞİM GELİNCEYE KADAR CEVABI MERAK ETTİM O YÜZDEN BAŞKALRINADA SORDUM HEMEN HEMEN AYNI CEVABI VERDİLER.VE SAYILI ALDIĞIM SALAVATLARI DAĞITTIM ÖNCESİNE DİYECEK BİŞİ YOK BAYA SAYILI ÇEKTİM.
Doktoru dinlemeyecektiniz niye doktora gittiniz. Doktordan iyi biliyordunuz niye doktora sordunuz.
HAKLISIN AMA BİLMİYORDUM YANİ.E AMA YENİYİM YAA YAVAŞ YAVAŞ ÖĞRENİYORUM İNŞALLAH.SELAMETLE KARDEŞİM CEVAP GÜZEL VE SERT OLMUŞ:)

yok kardeşim salavatlarını çekebilirsin ama günlük vird gibi değil
yani hergün 100 tane salavat çekecem değilde rakam belirtmeden
istediğin kadar çek inş. Mesela biz 10.000 salavat aldık ama bu günlük değil
bunu 30 marta kadar bitireceğiz ben bi gün 1000 tane çekerim bi gün 500 çekerim
sonuçta çekerim ama ben hergün şu kadar çekecem değil.
Zaten mübareklerin işi derdi zikir. Kalbi zikirle meşgul ettirmek için uğraşıyorlar.
Onlar yolun en güzelini bilirler ve bize en güzelini sunarlar. Bizde onların dediklerine uyarsak Rabbul Aleminin izniyle şifayı buluruz.
Allah mübarek eylesin mübarek olsun. Tabi herşey yavaş yavaş sırayla. Bunun için sohbetleri takip etmek lazım. Orda aradığımız sorulara cevap veriliyor. Sormak lazım sordurmak lazım. Çalışmak lazım. İnş. bizede dua edin kardeşim.
Allaha emanet olun. Rabbul Alemin Allah dostarını başımızdan eksik etmesin
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Fakire Verilen Cehennemden Berat Kağıdı

Eşrefoğlu Rûmî, bir sohbetinde Ebülleys-i Semerkandî'den naklen şöyle anlattı:

Bir târihte Bağdât'ta, zenginler hacca gidiyorlardı. Peygamber efendimizin aşkıyla yanan bir fakîr de, o sene hacca gitmeye niyet etti ve hac kâfilesiyle yola çıktı. Kâfile hareket etmeden önce, herkes eşi-dostu ile helâllaştı.
Şehir dışına çıkıldığında, zenginlerden biri bir fakîrin de hacca gittiğini görünce;
"Bineğin yok, azığın yok. Sen hacca nasıl gideceksin? Bâri cebinde birkaç bin altının var mıdır?" diye alay etti.
Fakîr, bu zenginin alaylı sorusuna çok üzüldü ve;
"Allahü teâlâ ne güzel vekîldir. Mahlûkâtın rızkını o vermektedir. Hepimiz O'nun verdiklerini yiyoruz." diyerek, zenginin bulunduğu yerden mahzûn bir şekilde ayrıldı. Hac vazîfelerini yapana kadar da o zengine hiç görünmedi. Herkes Mekke-i mükerremeden, Medîne-i münevvereye yola çıktıkları zaman, o zengin, fakîri sağ sâlim tekrar karşısında görünce hayret etti ve;
"Komşu, sen de buraya kadar gelip hac vazîfeni yapabildin mi?" diye sormaktan kendini alamadı.
Fakîr de;
"Allahü teâlâya sonsuz hamdü senâlar olsun. Yüzümüzün karasına bakmayıp, bu mübârek makâmı ziyâret etmeyi nasîb etti. Geldim, Beyt-i şerîfi tavaf ettim. Sağ sâlim dönüyorum." dedi.
Zengin;
"Hacı efendi! Acabâ sana da berât verdiler mi?" diye sordu.
Fakîr; "Bu ne berâtıdır ki?" dedi.
Zengin;
"Beyt-i şerîfi ziyâret edenlere, Cehennem'den âzâd olduğuna dâir berât kâğıdı verilir." diyerek, koynundan herhangi bir kağıt çıkarıp fakîri aldattı.
Fakîr, berât kâğıdının kendisine verilmediğine çok üzüldü. Derhal geriye dönüp Harem-i şerîfe geldi. İki gözü iki çeşme hâlinde, kanlı yaşlar akıtarak çok inledi. Allahü teâlâya kırık bir gönülle duâlar etmeye, yalvarmaya başladı:
"Ey âlemleri yaratan yüce Rabbim! Sen herşeye kâdirsin, ganî bir pâdişâhsın. İhsânların bütün kullarına her ân yağmaktadır. Cehennem'den âzâd olup orada incinmemeleri için kullarının bâzısına berat vermişsin. Bu fakîr kuluna berât verilmedi. Yoksa bu garîb kulun âzâd olmadı mı?" deyip bayıldı. Baygın hâlde iken, mânâ âleminden yanına bir kimse gelip;
"Ey fakîr! Başını kaldır ve şu berâtını alıp arkadaşlarına yetiş!" diyerek elindekini ona verdi. O ânda fakîr kendine gelerek ayıldı. Elinde, dünyâ kâğıtlarına hiç benzemeyen, yeşil renkli nûrdan yazıları olan ve misk gibi kokan bir berât kâğıdı vardı. Kâğıdı defâlarca öpüp başına koyan fakîrin sevincinden neredeyse aklı gidecekti. Şükür secdesine kapandı. Ömründe hiç görmediği o berâtı, yüzüne ve gözüne sürdü, bağrına bastı ve koynuna sokarak arkadaşlarına yetişmek için hızlı adımlarla yürümeğe başladı. Arkadaşları, geriden fakîrin geldiğini görünce gülüşmeğe başladılar. Yanlarına soluk soluğa gelen fakîre alayla;
"Cehennem'den âzâd olma berâtını alabildin mi?" diye sordular.
Fakîr de koynundan berâtını çıkararak;
"İşte! Rabbimizin ihsânı olan berâtım!" diyerek, misk kokulu berâtını zengine sunuverdi. Herkes yerinde donakalmıştı. Berâtı alan zengin, nûrdan yazılarla fakîrin Cehennem'den âzâd olduğunu okuyunca, aklı başından gidip, atından düştü. Bir süre yerde baygın yatan zengini zor ayılttılar. Kendine gelen zengin, kâğıdı öpmeye, misk kokusunu koklamağa başladı. Kendi kendine de; "Vâh, vâh benim boşa geçen ömrüme! Keşke ben de bu fakîr gibi sâdık bir fakîr olsa idim. Onun kavuştuğu bu saâdete ben de kavuşsaydım. Bu fakîr, sadâkati sebebiyle bu mertebelere ulaştı. Ben ise zenginliğim sebebiyle gurûra kapıldım ve bundan mahrûm oldum. Bütün malımı versem, bu kâğıttakilerin bir noktasını alamam" diyerek âh eyledi. Gözlerinden kanlı yaşlar döktü.
Fakîr;
"Hacı efendi! Berâtım sende kalsın. Sakla. Ben öldüğüm zaman kefenimin arasına koyun da kabrimde suâl meleklerine onu göstereyim." dedi.
Hacı efendi berâtı büyük bir îtinâ ile koynuna koydu. Uzun yolculuktan sonra evlerine ulaştılar. Zengin olan hacı, berâtı sandığına koydu. Aradan günler geçti. Zengin, ticâret için başka memlekete gittiğinde, fakir vefât etti. Yıkayıp kefenlediler, fakat berâtını bulup kefenin içine koyamadılar. Fakîrin cenâzesini kabre defnettiler. Ancak birkaç ay geçtikten sonra, zengin ticâretinden döndü. Fakîri sorduğunda; "Sizlere ömür! Sen gittikten sonra vefât etti." dediler.
Zenginin sanki dünyâsı başına yıkıldı. Çok ağladı ve;
"O zavallının bende pek kıymetli bir emâneti vardı. Onu yerine getiremedim. Böylece vasiyetini yapamamış oldum. O âhirete göçtü, berâtı ise bende kaldı. Berâtını yanına koyamadım." dedi. Hemen sandığın yanına varıp ağzını açtı. Fakat berâtı koyduğu yerde bulamadı. Tekrar tekrar aramasına rağmen yine bulamadı. "Kabrine gidip bakayım. Belki, birisi beratı alıp ona vermiştir." dedi.
Kazma kürek alarak kabre gitti. Mezarını açmak istedi. O anda;
"Kabri açma! Biz ona o berâtı verdik, dışarıda bırakmadık!" diyen bir ses işitti. Nereden geldiği belli olmayan bu ses karşısında zengin, düşüp bayıldı. Mânâ âleminde fakîri gördü.
Fakîr;
"Ey hacı efendi! Allahü teâlâ sana selâmet versin. O berât bana verildi. Hamdolsun. Münker ve Nekîr meleklerine gösterdim. Onu görünce sorgu suâl bile etmediler. Bu berâtı almama hacdan dönerken sen sebeb olmuştun. Cenâb-ı Hak senden râzı olsun." deyip kayboldu. Zengin ayıldığında, doğru evine gidip, fakir için hatimler okuttu. Yemekler pişirtip, yetimleri, fakirleri doyurdu."
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

RAHMETTEN İSTİFADE EDEBİLMEK



İnsan hadiselerin sebep ve sonuçlarından dersler çıkarabilecek şuurlu bir varlık olarak yaratılmıştır. Bu şuur sayesinde insan geçmiş zamana ait bütün olayların kahramanlarının akıbetlerine bakıp gelecekte hem kendinin hem de dostlarının sonunun ne olacağını kestirebilir. Evet insan fanidir hatta bütün varlık fanidir. Ancak beşer bu dünyada geçici olmasına rağmen ahrette ebedi kalacaktır. Bu müjdeyi bize veren başta Kâinatın Efendisi sonra ondan aldıkları nurla bizleri aydınlatan mürşitlerdir. Madem dünya fanidir ve madem ebedi bir alem vardır ki bu alemde ya cennet yada cehennem kalınacak yer olacaktır. Öyle ise insanın en büyük derdi baki kalacağı mekanın cennet olmasını sağlama olmalıdır. Öyle ise insan mutlaka dini mevzuları öğrenmeye iştiyaklı olmalıdır. Kul dine ait her hangi bir mevzuyu dinlerken



1) Konuyu anlamak için iştiyaklı olmalıdır. Şeytanın gaflet vermesini izin vermemelidir. Evet insan kalbini , ruhunu aklını nasihate açmalı her şeyiyle istifade etme niyetinde olmalı. Çünkü ALLAH insanları niyetlerine göre sevk eder. Zaten Hz. Muhammedi (sav) dinleyerek sıddıkiyet mertebesinde yükselen Hz. Ebubekir ile cahillerin en büyüğü Ebu Cehil ‘in arasında ki farkın sebebi bu dinleme keyfiyeti değil midir?



2) Sohbette kibir , riya suizan gibi sözler geçtiğinde mimin hemen bu sözü alıp nefsine sormalı acaba bende böyle bir şey var mı ? Ve her an bu muhasebe içerisinde olmalı .



3) Sohbette sahabelerin yahut kâmil bir müslümanın hayatından bahsedildiğinde mü’min hemen kendi nefsine sormalı acaba onun yerinde olsaydım aynı davranışı gösterebilir miydim ?



Evet kul yukarıdaki hususlara mutlaka dikkat etmeli ve kendisini doğru yola iletmesi için ALLAH a yalvarmalıdır.

Bir Edep Anlayışı



Efendimiz (sav), kendisine karşı ayağa kalkılmasını istememesine ve Acemlerin büyüklerine ayağa kalktığı gibi ayağa kalkmayın buyurmasına rağmen, Ashâbı Kiram kendisine karşı hürmette kusur etmiyor ve ayağa kalkıyorlardı. Biz de Mevlid-i Nebevî okunurken, Doğdu ol sâatte ol Sultânı Dîn denildiğinde hoş geldiniz manâsına ayağa kalkıyor ve kendilerine karşı hürmet ve tazimlerimizi arzetmeye çalışıyoruz. Evet, bu bir edep anlayışı ve edep göstergesidir. Dolayısıyla, ihmal edilmemeli ve mutlaka yerine getirilmelidir.
 

makinaci06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
966
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

mustafa_xtar yazdı:
makinaci06 yazdı:
mustafa_xtar yazdı:
makinaci06 yazdı:
" Kalbin gidasi zikirdir.Günahlar ise, seytanin gidasidir.Kalbinni diriltmek
ve beslemek isteyen kimse Yüce Allah'in zikrini çok yapmalidir.
Günah isleyenler,kalplerini zayiflatip seytani kuvvetlendirmis olurlar.
Seytani kuvvetli olanin dini zayif olur.Onun için haramlardan uzak durmalidir.
ALLAH RAZI OLSUN MUSTAFA KARDEŞİM BEN İZNİN OLURSA Bİ SORU SORUCAM ANNEM SÜREKLİ DERSLİ KİŞİ BAŞKA SAYIIL BİŞİ ÇEKEMEZ DİYO.YANİ BEN GÜN İÇİNDE DERSİMİ BİTİRDİKTEN SONRA HERHANDİ MESELA 1000 TEVHİD ÇEKEBİLİRMİYİM.YANİ YAZILARINDAN VE AVATARINDAN;) ANLADIĞIM KADARIYLA BU KONUDA BİLGİN VARDIR.ÖNCE SANA SORMAK İSTEDİM.Ö.M YOLLUCAKTIM AMA AÇILMIYO.YARDIMCI OLURSAN SEVİNİRİM:|
Annenizin dediğine kulak verin kardeşim. İşin aslı şöyledir
Sayılı olarak sadece yapılmaz. Yoksa siz bindefa, milyon defa zikir yapabilirsiniz. Burada önemli olan sayı belirtilmiş olmaması. Günlük adet haline getirilecek vird gibi çekeceğiniz sayı olmasın.
Doktora gittiniz. Doktor size günde 3 tane hap alacaksınız ve kutuyu bitireceksiniz dedi. Sizde ya ben bu ilaçları ben zaten bitirecem ne olacak günde 5-7-10 tane içeyim dediniz. Ne olur.
Doktoru dinlemeyecektiniz niye doktora gittiniz. Doktordan iyi biliyordunuz niye doktora sordunuz.
Verilen ilaçları içerseniz doktor sizi takip eder. Yerine göre arttırır yerine göre düşürür. Ama doktoru dinleyerek şifa bulursunuz.
Verilen az gelebilir sizde sayısız devam edin. Sayı tutmayın yani. Bu o kişinin gelişimi içindir. Siz bi yüklemeye 70-80 kiloyu kaldırabilir veya taşıya bilirmisiniz.
Ama 3 kilo 5 kilo 10 kilo derken bu artar vücut alışır ve sonra 70-80 kiloyu kaldırabilirsiniz.
Yani yoluna uyduğunuz bi büyüğünüz varsa kendinizi ona bırakın. O sizin herhalinizi bilir ona göre tedaviye devam eder.
Gerisini annenizden öğrenirsiniz inş kardeşim
Allaha emanet olun
ALLAH RAZI OLSUN MUSTAFA KARDEŞİM GELİNCEYE KADAR CEVABI MERAK ETTİM O YÜZDEN BAŞKALRINADA SORDUM HEMEN HEMEN AYNI CEVABI VERDİLER.VE SAYILI ALDIĞIM SALAVATLARI DAĞITTIM ÖNCESİNE DİYECEK BİŞİ YOK BAYA SAYILI ÇEKTİM.
Doktoru dinlemeyecektiniz niye doktora gittiniz. Doktordan iyi biliyordunuz niye doktora sordunuz.
HAKLISIN AMA BİLMİYORDUM YANİ.E AMA YENİYİM YAA YAVAŞ YAVAŞ ÖĞRENİYORUM İNŞALLAH.SELAMETLE KARDEŞİM CEVAP GÜZEL VE SERT OLMUŞ:)

yok kardeşim salavatlarını çekebilirsin ama günlük vird gibi değil
yani hergün 100 tane salavat çekecem değilde rakam belirtmeden
istediğin kadar çek inş. Mesela biz 10.000 salavat aldık ama bu günlük değil
bunu 30 marta kadar bitireceğiz ben bi gün 1000 tane çekerim bi gün 500 çekerim
sonuçta çekerim ama ben hergün şu kadar çekecem değil.
Zaten mübareklerin işi derdi zikir. Kalbi zikirle meşgul ettirmek için uğraşıyorlar.
Onlar yolun en güzelini bilirler ve bize en güzelini sunarlar. Bizde onların dediklerine uyarsak Rabbul Aleminin izniyle şifayı buluruz.
Allah mübarek eylesin mübarek olsun. Tabi herşey yavaş yavaş sırayla. Bunun için sohbetleri takip etmek lazım. Orda aradığımız sorulara cevap veriliyor. Sormak lazım sordurmak lazım. Çalışmak lazım. İnş. bizede dua edin kardeşim.
Allaha emanet olun. Rabbul Alemin Allah dostarını başımızdan eksik etmesin
ANLADIM KARDEŞİM AMA BEN DAĞITTIM BİLE ÖYLE OLABİLECEĞİNİ BİLMİYORDUM.ALLAH RAZI OLSUN İNŞALLAH RABBİM BİRAZ MERAK VERİRDE ÖĞRENMEYE ÇALIŞIRIM AZİMLİOLMAK GEREK AMA BENDE HİÇ YOK.ANLADIM İNŞALLAH YA.HAKKIMIZDA HAYIRLI OLANI YAŞIYORUZ RABBİMDEN HAYIRLISINI İSTEDİM DEMEKKİ BU YOLDA OLMAM HAYIRLI.MUHAKKAK HAYIRLI.DUALARIMDASINIZ KARDEŞİM AKLIMA GELDİKÇE NAMAZLARDAN SONRA SİZEDE EDİYORUM RABBİM KABUL ETSİN.SELAMETLEE
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

makinaci06 yazdı:
mustafa_xtar yazdı:
makinaci06 yazdı:
mustafa_xtar yazdı:
makinaci06 yazdı:
" Kalbin gidasi zikirdir.Günahlar ise, seytanin gidasidir.Kalbinni diriltmek
ve beslemek isteyen kimse Yüce Allah'in zikrini çok yapmalidir.
Günah isleyenler,kalplerini zayiflatip seytani kuvvetlendirmis olurlar.
Seytani kuvvetli olanin dini zayif olur.Onun için haramlardan uzak durmalidir.
ALLAH RAZI OLSUN MUSTAFA KARDEŞİM BEN İZNİN OLURSA Bİ SORU SORUCAM ANNEM SÜREKLİ DERSLİ KİŞİ BAŞKA SAYIIL BİŞİ ÇEKEMEZ DİYO.YANİ BEN GÜN İÇİNDE DERSİMİ BİTİRDİKTEN SONRA HERHANDİ MESELA 1000 TEVHİD ÇEKEBİLİRMİYİM.YANİ YAZILARINDAN VE AVATARINDAN;) ANLADIĞIM KADARIYLA BU KONUDA BİLGİN VARDIR.ÖNCE SANA SORMAK İSTEDİM.Ö.M YOLLUCAKTIM AMA AÇILMIYO.YARDIMCI OLURSAN SEVİNİRİM:|
Annenizin dediğine kulak verin kardeşim. İşin aslı şöyledir
Sayılı olarak sadece yapılmaz. Yoksa siz bindefa, milyon defa zikir yapabilirsiniz. Burada önemli olan sayı belirtilmiş olmaması. Günlük adet haline getirilecek vird gibi çekeceğiniz sayı olmasın.
Doktora gittiniz. Doktor size günde 3 tane hap alacaksınız ve kutuyu bitireceksiniz dedi. Sizde ya ben bu ilaçları ben zaten bitirecem ne olacak günde 5-7-10 tane içeyim dediniz. Ne olur.
Doktoru dinlemeyecektiniz niye doktora gittiniz. Doktordan iyi biliyordunuz niye doktora sordunuz.
Verilen ilaçları içerseniz doktor sizi takip eder. Yerine göre arttırır yerine göre düşürür. Ama doktoru dinleyerek şifa bulursunuz.
Verilen az gelebilir sizde sayısız devam edin. Sayı tutmayın yani. Bu o kişinin gelişimi içindir. Siz bi yüklemeye 70-80 kiloyu kaldırabilir veya taşıya bilirmisiniz.
Ama 3 kilo 5 kilo 10 kilo derken bu artar vücut alışır ve sonra 70-80 kiloyu kaldırabilirsiniz.
Yani yoluna uyduğunuz bi büyüğünüz varsa kendinizi ona bırakın. O sizin herhalinizi bilir ona göre tedaviye devam eder.
Gerisini annenizden öğrenirsiniz inş kardeşim
Allaha emanet olun
ALLAH RAZI OLSUN MUSTAFA KARDEŞİM GELİNCEYE KADAR CEVABI MERAK ETTİM O YÜZDEN BAŞKALRINADA SORDUM HEMEN HEMEN AYNI CEVABI VERDİLER.VE SAYILI ALDIĞIM SALAVATLARI DAĞITTIM ÖNCESİNE DİYECEK BİŞİ YOK BAYA SAYILI ÇEKTİM.
Doktoru dinlemeyecektiniz niye doktora gittiniz. Doktordan iyi biliyordunuz niye doktora sordunuz.
HAKLISIN AMA BİLMİYORDUM YANİ.E AMA YENİYİM YAA YAVAŞ YAVAŞ ÖĞRENİYORUM İNŞALLAH.SELAMETLE KARDEŞİM CEVAP GÜZEL VE SERT OLMUŞ:)

yok kardeşim salavatlarını çekebilirsin ama günlük vird gibi değil
yani hergün 100 tane salavat çekecem değilde rakam belirtmeden
istediğin kadar çek inş. Mesela biz 10.000 salavat aldık ama bu günlük değil
bunu 30 marta kadar bitireceğiz ben bi gün 1000 tane çekerim bi gün 500 çekerim
sonuçta çekerim ama ben hergün şu kadar çekecem değil.
Zaten mübareklerin işi derdi zikir. Kalbi zikirle meşgul ettirmek için uğraşıyorlar.
Onlar yolun en güzelini bilirler ve bize en güzelini sunarlar. Bizde onların dediklerine uyarsak Rabbul Aleminin izniyle şifayı buluruz.
Allah mübarek eylesin mübarek olsun. Tabi herşey yavaş yavaş sırayla. Bunun için sohbetleri takip etmek lazım. Orda aradığımız sorulara cevap veriliyor. Sormak lazım sordurmak lazım. Çalışmak lazım. İnş. bizede dua edin kardeşim.
Allaha emanet olun. Rabbul Alemin Allah dostarını başımızdan eksik etmesin
ANLADIM KARDEŞİM AMA BEN DAĞITTIM BİLE ÖYLE OLABİLECEĞİNİ BİLMİYORDUM.ALLAH RAZI OLSUN İNŞALLAH RABBİM BİRAZ MERAK VERİRDE ÖĞRENMEYE ÇALIŞIRIM AZİMLİOLMAK GEREK AMA BENDE HİÇ YOK.ANLADIM İNŞALLAH YA.HAKKIMIZDA HAYIRLI OLANI YAŞIYORUZ RABBİMDEN HAYIRLISINI İSTEDİM DEMEKKİ BU YOLDA OLMAM HAYIRLI.MUHAKKAK HAYIRLI.DUALARIMDASINIZ KARDEŞİM AKLIMA GELDİKÇE NAMAZLARDAN SONRA SİZEDE EDİYORUM RABBİM KABUL ETSİN.SELAMETLEE

Allah razı olsun kardeşim Sana yardımcı olabilecek adresler

www.menzil.net
www.bilvanis.net
www.kasriarifan.com
www.seymes.com
www.cafeonbes.com
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

"Yüz müslüman birbirini severse, iclerinden hangisinin mertebesi yüksekse hepsini o mertebeye yükseltirler ki oraya ayrilik girmesin"


Seyyid Burhaneddin Hz.


kendisi Hz. Mevlananin Hocasi, Mürsidi ve yol göstericisi idi...
Türbesi Kayseride bulunmaktadir.


Allah dostlarını sevmek neden önemliymiş sizce ????
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Ahmed Rufai Hazretleri, bir gün talebelerine:
- İçinizde kim bende bir ayıp görüyorsa bildirsin, dedi.
Müritlerinden biri:
- Efendim, sizde büyük bir ayıp var, diye cevap verdi. Ayıbını talebesine soracak kadar kendini aşmış bu mütavazi insan hiç kızmadı, talebesi böyle söylüyor diye üzülmedi, belki sadece ayıbından kurtulabilmek ümidiyle sordu:
- Söyle dedi, kardeşim, o ayıbım nedir?
Talebe gözleri dolu dolu:
- Bizim gibilerin size talebe olması, dedi.
Bu söz gönüllere çok tesir etmiş, sohbette bulunan herkes ağlamaya başlamıştı. Ahmed Rufai Hazretleri de ağlıyordu. Bir ara sadece;
- Ben sizin hizmetçinizim, ben hepinizden aşağıyım diyebildi.
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

mustafa_xtar yazdı:
"Yüz müslüman birbirini severse, iclerinden hangisinin mertebesi yüksekse hepsini o mertebeye yükseltirler ki oraya ayrilik girmesin"


Seyyid Burhaneddin Hz.


kendisi Hz. Mevlananin Hocasi, Mürsidi ve yol göstericisi idi...
Türbesi Kayseride bulunmaktadir.


Allah dostlarını sevmek neden önemliymiş sizce ????

S.A.ALLAH RAZI OLSUN.ALLAHA HAMDOLSUN Kİ DOSTLARININ SEVGİSİNİ KALBİMİZE KOYDU.BENDE İMAM BİRGİVİ (K.S) NİN AYRI BİR YERİ VARDIR.O HAZRETLE İLGİLİ BULURSANIZ VE YAZARSANIZ SEVİNİRİM.RABBİM CÜMLEMİZİ ONLARLA BERABER HAŞREDER İNŞAALLAH.
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Ravza_Nur yazdı:
RAHMETTEN İSTİFADE EDEBİLMEK



İnsan hadiselerin sebep ve sonuçlarından dersler çıkarabilecek şuurlu bir varlık olarak yaratılmıştır. Bu şuur sayesinde insan geçmiş zamana ait bütün olayların kahramanlarının akıbetlerine bakıp gelecekte hem kendinin hem de dostlarının sonunun ne olacağını kestirebilir. Evet insan fanidir hatta bütün varlık fanidir. Ancak beşer bu dünyada geçici olmasına rağmen ahrette ebedi kalacaktır. Bu müjdeyi bize veren başta Kâinatın Efendisi sonra ondan aldıkları nurla bizleri aydınlatan mürşitlerdir. Madem dünya fanidir ve madem ebedi bir alem vardır ki bu alemde ya cennet yada cehennem kalınacak yer olacaktır. Öyle ise insanın en büyük derdi baki kalacağı mekanın cennet olmasını sağlama olmalıdır. Öyle ise insan mutlaka dini mevzuları öğrenmeye iştiyaklı olmalıdır. Kul dine ait her hangi bir mevzuyu dinlerken



1) Konuyu anlamak için iştiyaklı olmalıdır. Şeytanın gaflet vermesini izin vermemelidir. Evet insan kalbini , ruhunu aklını nasihate açmalı her şeyiyle istifade etme niyetinde olmalı. Çünkü ALLAH insanları niyetlerine göre sevk eder. Zaten Hz. Muhammedi (sav) dinleyerek sıddıkiyet mertebesinde yükselen Hz. Ebubekir ile cahillerin en büyüğü Ebu Cehil ‘in arasında ki farkın sebebi bu dinleme keyfiyeti değil midir?



2) Sohbette kibir , riya suizan gibi sözler geçtiğinde mimin hemen bu sözü alıp nefsine sormalı acaba bende böyle bir şey var mı ? Ve her an bu muhasebe içerisinde olmalı .



3) Sohbette sahabelerin yahut kâmil bir müslümanın hayatından bahsedildiğinde mü’min hemen kendi nefsine sormalı acaba onun yerinde olsaydım aynı davranışı gösterebilir miydim ?



Evet kul yukarıdaki hususlara mutlaka dikkat etmeli ve kendisini doğru yola iletmesi için ALLAH a yalvarmalıdır.

Bir Edep Anlayışı



Efendimiz (sav), kendisine karşı ayağa kalkılmasını istememesine ve Acemlerin büyüklerine ayağa kalktığı gibi ayağa kalkmayın buyurmasına rağmen, Ashâbı Kiram kendisine karşı hürmette kusur etmiyor ve ayağa kalkıyorlardı. Biz de Mevlid-i Nebevî okunurken, Doğdu ol sâatte ol Sultânı Dîn denildiğinde hoş geldiniz manâsına ayağa kalkıyor ve kendilerine karşı hürmet ve tazimlerimizi arzetmeye çalışıyoruz. Evet, bu bir edep anlayışı ve edep göstergesidir. Dolayısıyla, ihmal edilmemeli ve mutlaka yerine getirilmelidir.


S.A.ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM,EDEP İLLAKİ EDEP.
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

İmam Birgivi K.s.
İslam âlimlerinden, İmam Birgivî hazretleri zamanında, devrin şeyhülislamı bir hususta bir fetva verir. Bu fetva bir kâğıda yazılı olarak İmam Birgivî'ye verilir. İmam Birgivî, eline tutuşturulan kâğıdı okur okumaz, kâğıdı yırtar ve bu yanlış bir fetvadır der.
Fetvasının, Birgivî tarafından reddedildiğini öğrenen şeyhülislam, haber göndererek İmam Birgivî'yi makamına davet eder. Birgivi hazretleri davete icabet eder ve doğruca Şeyhülislam'ın makamına gider. İçeri girdiğinde şeyhülislam namaz kılmaktadır. İmam Birgivî, namaz kılan şeyhülislam'ı görmesine rağmen ona selam verir ve içeri girip bir yere oturur. Şeyhülislam namazını bitirince:
–Hoş geldiniz hoca efendi. Benim fetvamı reddettiniz ama namaz kılan adama selam verilip verilmeyeceğini bilemediniz.
İmam Birgivi hazretleri, bu suali bekler gibiydi. Şöyle cevap verir:
–Namaz kıldığınızı gördüm. Namaz kılan kimseye selam da verilmez. Ancak ben içeri girdiğimde siz namaz kılmıyordunuz. Bu oda karanlık olduğu için, şu pencereyi büyütsek de, odaya daha çok ışık girer mi diye düşünüyordunuz. Bende sizin pencere ile meşgul olduğunuz görünce selam verdim.
Şeyhülislam neye uğradığını şaşırdı.
İmam Birgivi öyle ayağa çağrılacak bir adam değildi, şeyhülislam özür beyan etti.
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Çölde kendinden geçmiş bi halde dolaşan mecnun farkında olmadan namaz kılan birisinin önünden geçer. Namaz kılan adam namazını bitirince büyük bir hınç ile mecnunun yanına
gider ve bağırmaya başlar ''Ey cahil ben namaz kılıyordum neden önümden geçtin ?''
mecnun bu soru üzerine ; Görmemişim çok dalgındım der. adam dalgınlığının sebebini
sorunca mecnun Allah ın bir kuluna aşık olduğunu o nedenle çevresindeki hiç bir şeye
dikkat edemediğini söyler. Adam bi süre mecnunu azarladıktan sonra
mecnun bi anda çıkışır; Ey Cahil şimdide sen beni Dinle;
''Ben Allah ın bir kuluna aşığım o kadar seviyorum ki kimseyi göremiyorum .
Ya sennn Allah ın huzurunda namaz kılarken beni nasıl gördün??? ''
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Binbir Damla (Allah Dostları)

Ubeydullah-ı Ahrar


Bir gün misafirlerine bal ikram eder. Dervişlerden birinin minik oğlu balı görünce kendini kaybeder. Ubeydullah-ı Ahrar merhamet nazarlarıyla süzdüğü çocuğa sorar: "Söyle bakalım küçük efendi adın ne? Küçük çocuk büyük bir iştahla yediği balın lezzetinden olsa gerek başını kaldırmadan mırıldanır: "Bal!"
Ubeydullah-ı Ahrar hazretleri tebessüm ederek buyururlar ki: "Bu çocukta tam bir kabiliyet var. Balın lezzetine öyle daldı ki kendini bile unuttu." Bu çocuğu babasından alıp yetiştirir. Onda umduklarını bulur.
Şeyh Ahrar-ı veli der ki: İlmi ile amel eden, Efendimiz aleyhisselam'a, Eshab-ı kirama ve ondan sonraki evliyaya muhabbet duyan alimler şüphesizki Peygamber Efendimizin varisleridir. Bu söylediğimiz hadisi şerif ile de sabittir. Sakın siz de evliyanın zahirine (dış görüşüne) bakarak onları küçümsemeyiniz ve saygısızlık etmeyiniz. Unutmayın ki Efendimiz aleyhisselamı görüp de inanmayanlar "Bu nasıl peygamberdir ki bizim gibi yer, içer" dediler. Bundan dolayı dünya ve ahirette azabı ilahiye düçar oldular. Siz O'nun (aleyhisselam) varisleri olan evliyaullah için aynı bahtsızlığa düşmeyin ki sonunuz o inkarcılara benzemesin.
Ömrü insanlara hizmet ve hakikati anlatmakla geçen Ubeydullahı Ahrar Hazretleri ardında Kadı Muhammed Zahid Bedahşi, oğlu Muhammed bin Ubeydullah, Mevlâna Seyyid Hasan, Mevlâna Kâsım gibi zirveleri (daha nicelerini) miras bırakarak bir Cuma günü vefat eder.
Yıllar geçti. Türkistan'da güneş doğup batmaya devam ediyor. Ama gönülde doğup, batmayan sevgi ve muhabbet güneşleri kalpten kalbe, nesilden nesile yol buluyor.

Gafiller de mi var?
Ubeydullah-ı Ahrar anlatırlar: Beş yaşlarında mektebe gider, gelirdim. Hiçbir zaman Allah'tan gafil olmaz, sürekli kalbimde ve hatırımda tutardım. Soğuk ve yağmurlu bir günde çamura battım. Ayakkabılarımı çıkarmaya uğraşırken bir an Allahü teâlâ'dan gafil olduğum hissine kapıldım. Çok üzüldüm, çok ağladım. Çünkü insanların kendilerini yaratandan bir an bile gafil olmadıklarını zannederdim. Sonra anladım ki O'ndan (Celle Celalüh) gafil olmamak bazı kullara nasip olan bir şeydir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt