Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

-sağlık sektöründeki son gelişmeler- (2 Kullanıcı)

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
güzelleşmek uğruna cildinizden olmayın!!!

güzelleşmek uğruna cildinizden olmayın!!!

Genellikle cilt güzelliği için yapılan çamur banyolarının
smilev.gif
özen gösterilmediği takdirde hastalıklara yol açabileceği bildirildi.

Türkiye'nin termal turizm merkezlerinden Nevşehir'in Kozaklı ilçesindeki bir güzellik ve SPA merkezinde çamur kürü uygulayan SPA ve Güzellik Uzmanı Aysel
Şahin
smilev.gif
Türkiye'nin pek çok yerinde çamur banyoları uygulandığı ancak bu konuda doğru bilinen birçok yanlışın olduğunu kaydetti.

Özellikle genç kızların ve kadınların güzellik uğruna çeşitli termal merkezlerde çamura yattıklarını
smilev.gif
çamur havuzlarını kullandıklarını belirten Şahin
smilev.gif
çamurun kaynatılmamış olması halinde bulaşıcı hastalıklara yol açabileceğini vurguladı.

Çamur banyolarının kişiye özel olması
smilev.gif
sağlıklı koşullarda hazırlanması
smilev.gif
içindeki çamurun kaynatıldıktan sonra yardımcı kür olarak kullanılması gerektiğini anlatan Şahin
smilev.gif
SPA ve Güzellik uzmanları olarak çamur havuzlarını genç kız ve kadınlara tavsiye etmediklerini dile getirdi.

Şahin
smilev.gif
çamur havuzları yerine bölgesel çamur kürü uygulamasının tercih edilmesi gerektiğini anlatarak
smilev.gif
volkanik kayaçlardan termal su yüzeye çıkarken
smilev.gif
bazı mineralleri de beraberine aldığını ve yüzeydeki toprağı ıslatıp
smilev.gif
çamur haline getirdiğini
smilev.gif
bu çamurun da mineraller açısından doymuş olması nedeniyle
smilev.gif
doğru kullanıldığı takdirde vücuda büyük faydalar sağladığını ifade etti.

Şahin “çamur havuzu yerine
smilev.gif
termal su ile kaynatılan çamur
smilev.gif
kişiye özel olmalı
smilev.gif
kişinin vücudu çamur ile kaplandıktan sonra çamurun minerallerinin işlev görmesi açısından termal bir battaniyeyle yarım saat bekletilerek uygulanmalıdır. Bu esnada çamurun mineralleri kişinin vücudunda
smilev.gif
cilt dokularında
smilev.gif
hastalıklı dokuların tedavisinde yardımcı rol almaktadır” dedi.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
TÜMDEF'ten bakana ziyaret

TÜMDEF'ten bakana ziyaret

Medikal sektör yetkilileri yaşadığı sıkıntıları
smilev.gif
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'e anlattı.


3332_P1170265c.jpg


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’i Tüm Tıbbi Cihaz Üretici Ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu (TÜMDEF) üyeleri makamında ziyaret etti. TÜMDEF Başkan Yardımcısı Mustafa Sayın Genel Sayman Necati Kaya Yönetim Kurulu Üyesi Ali Hikmet Fırat Özcan Çırak Genel Koordinatör Devrim Şavlı ve Tıbbi Malzeme ve Cihaz Üreticileri Derneği (TÜDER) Başkanı Mustafa Daşcı toplantıya katıldı. Dernek üyeleri tarafından medikal sektörde yaşanan sorunları dinleyen Bakan Dinçer sorunların çözümlenmesi için gerekli talimatları vereceklerini kaydetti. Sağlık Yayıncılık
Medikal sektör için yıllardır katkıda bulunmak için çalıştıklarını vurgulayan TÜMDEF Başkan Yardımcısı Mustafa Sayın
smilev.gif
“Sosyal Güvenlik Kurumu bizim açımızdan önem arz etmektedir. Özel hastanelerin kendi ihtiyaçlarını doğrudan temin yoluyla alıyor. Ancak bu alımlar sonucunda SGK ile aramızda sorunlar yaşanabiliyor. Özel hastanelerde
smilev.gif
devlet kurumlarında uygulandığı gibi ihale ile almaları bizim açımızdan daha iyi olur. Fiyat ve ödemeler yönünden sıkıntılar devam ediyor. En uygun sistem; hangi ürün hangi marka kaç liraya alındığı üniversite ve devlet hastanelerinde var bu fiyatlarla ihaleye girilmiş durumda. SGK’da bunlar zaten aynı fiyat firmalara da ödensin” dedi.

Protokollerde Yaşanan Zorluklar
Daha önce emekli sandığı ve sosyal sigortalar protokolü yapıldığını ve bir emsal fiyatı oluşturulduğunu ifade eden Sayın
smilev.gif
“Emsal fiyatlarda en düşük fiyatı
smilev.gif
özel hastane daha yüksek bir rakam söylendiğinde özel hastaneye ceza kesilirken medikal firmalarında alacaklarının tamamı verilmiyor. Böyle sıkıntı olunca
smilev.gif
özel hastane parasını aldığında ödeme yapıyor. Buna en uygun yol
smilev.gif
resmi kuruşlara yapılan satışları baz almalarını istiyoruz. Kamu kurumlarını ihale ile alacağı ürünler yüzde 15 fazlasıyla SGK’ya fatura ediliyor. Özel hastaneler aldıkları ürünün karşılığını bulmak zorundadır. SGK protokollerde karşılığı olmadığından
smilev.gif
ödeme yapmıyor. Yeni sistem SGK menfaati yönünde de olacak. Emsal denilen konular çok farklı. Her malzeme kendi emsali sayılmalıdır” şeklinde konuştu.

Özel Hastanelerde
smilev.gif
Kamu Hastaneleri İhalesi Baz Alınsın
SGK’nın son 3 aylık ihalede verilen fiyatların alımlarda etkili olmasının gerekli olduğunu ileten TÜDER Başkanı Mustafa Daşcı
smilev.gif
“Konu ile ilgili örnek vermem gerekirse
smilev.gif
SGK’da bir kalça protezini özel hastaneye verirken
smilev.gif
son 3 ayda devlet hastanelerine kamu kurumlarına girilen ihalede en düşük fiyat baz alınmalıdır. Özel hastane fatura edererek
smilev.gif
bakanlığa gönderecektir. Doğrudan temin yoluyla alınan ürünün yüzde kaçının kesileceği meçhul olurken
smilev.gif
çok fazla bulunduğu takdirde de SGK ödemeyebiliyor. Tavsiye edilen yeni sistemin faydası SGK’nın maliyetleri çok düşecek” dedi.

1998-2001 yılları arasında yapılan protokollerde kabul edilen ürünler yerine çok fazla sayıda yeni ürünlerin piyasaya sürüldüğünü ifade eden Daşcı
smilev.gif
protokollerin artık işlevini görmediğine değindı. Yenilebilir olmadığı ve iş yükünü arttırdığı için protokollerin dışına çıkılmasının üzerinde duran Daşcı şöyle devam etti: “Her yeni çıkan ürünün Ar-Ge maliyeti var
smilev.gif
o ürünün üretimi sürdüğü müddetçe bundan zarar ediliyor. Bizim talebimiz protokoller yerine sürekli yenilenebilen bir sistem olan ihale sistemi ile Türk Ticaret Kanununa göre ürünün pazarda yerini ve fiyatını bulması tüm taraflar için daha avantajlı olacak. Önerimiz
smilev.gif
özel hastaneler kamuya hizmet satıyorsa
smilev.gif
yapılacak anlaşma ile özel hastanelerde
smilev.gif
Kamu ihale Kanunu içerisinde temin edecek şekilde ihale yapılmalıdır. SGK kamu hastanelerinin son 3 ay içerisinde yaptığı ihalelerdeki ürünlerin en düşük fiyatını
smilev.gif
özel hastanelere fatura ederek ödeme yapmayı sağlayabilir. ”

UBB’de Toplu Kayıtlar Çabuk Yapılmalı
Üretici firmaların ürünlerini Ulusal Bilgi Bankası’na verilerini kaydetmeye başlayalı bir sene olmasına rağmen sistemin oturduğunu belirten TÜMDEF Genel Sayman Necati Kaya
smilev.gif
“Her malzeme sisteme kaydedilmeli fakat bu sistemde tıkanıklıklar oluşmaya başladı. Tepe teknoloji tarafından yapılan sistem
smilev.gif
garanti ve anlaşma süresi bittiği için
smilev.gif
hizmet vermekten imtina ediyor. 100-200 alet ürünü birden sisteme kaydedilince SGK’dan onay için 10 gün beklemek durumunda kalıyorum. İhaleler devam ediyor
smilev.gif
SGK’dan onay alamayınca Sağlık Bakanlığı da onay vermiyor. Toplu onaylar bekleniyor. Ürünlerimiz bir günde onaylandığı takdirde
smilev.gif
Sağlık Bakanlığı kontrolünden geçerek
smilev.gif
ihalelere girme sorunu ortadan kalkmış olacak” dedi.

“Yeni Testler SUT’ta Yer Almıyor”
Son yıllarda farklı virüs ve bakterilerle mücadele edildiğini bunlar arasında en sık sorun yaşanan Norovirüs ile ilgili testlerin piyasada olduğunu ileten TÜMDEF Yönetim Kurulu Üyesi Ali Hikmet Fırat
smilev.gif
“Ama Sağlık Uygulama Tebliğinde(SUT) bu virüs testinin yeri yok. Kanamalı Kırım Kongo Ateşi Hastalığının testleri var ama fiyatı yok. Domuz gribinin testinin fiyatı yok. Birçok hastalığın tanısında kullanılan testler SUT’ta yer almıyor. SUT güncellenmediği için
smilev.gif
ilk kabul edilen testler hangileri ise onlar dışındaki testlerde zorluk yaşanıyor. Dolayısıyla tanı yapılmıyor. SGK’ya uygun şekilde başvurulsa da olumlu yada olumsuz yanıt verilmediği gibi bilim kuruluşlarının oluşturulamadığı söyleniyor” şeklinde konuştu.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Eski tıbbi cihaz, kardan çok zarar getiriyor

Eski tıbbi cihaz, kardan çok zarar getiriyor

Toplantıda konuşan Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Büyükkayıkçı kullanılmış eski teknoloji ithal tıbbi cihazların ülke ekonomisine ciddi zarar verdiğini belirterek
smilev.gif
konuya yönelik mevzuatların tekrar düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.

3324__6305588c.jpg
Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün Ankara TOBB Teknoloji Üniversitesi Sosyal Tesislerinde düzenlediği “İkinci El Tıbbi Cihazlara Yönelik Mevcut Düzenlemeler” konulu toplantıda bu tür cihazların ortaya çıkardığı mali ve hayati tehlikelere dikkat çekildi. İlgili kamu kurumları tarafından yürürlükte bulunan mevzuatlarla ilgili olarak bilgi verilen toplantıda
smilev.gif
kamu kurumlarının ve sektörün görüşleri de alındı.
Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Büyükkayıkçı başkanlığında yapılan toplantıya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra
smilev.gif
Dış Ticaret
smilev.gif
Hazine ve Gümrük Müsteşarlıkları
smilev.gif
Avrupa Birliği Genel Sekreterliği
smilev.gif
Sosyal Güvenlik Kurumu
smilev.gif
TOBB Medikal Meclis Başkanlığı
smilev.gif
TÜMDEF
smilev.gif
SEİS
smilev.gif
TÜDER
smilev.gif
SADER
smilev.gif
ORDER
smilev.gif
MASSİAD ve TIPGÖRDER’den temsilciler katıldı. İkinci el tıbbi cihazlar için istenilen izin talepleri ve mevcut düzenlemelerin değerlendirildiği toplantıda
smilev.gif
konuya yönelik çözüm önerileri de tartışıldı. Sağlık Yayıncılık
Birinci el ürünlerin ülkeye girişinde CE belgesi arandığı ancak ikinci el ürünlerde 2009/9 sayılı genelge gereği 10 yaşına kadar cihazların sadece gümrük müsteşarlığından alınan izin belgesi ile ülkeye sokulabildiğine dikkat çekilen toplantıda
smilev.gif
bu cihazlarda insan sağlığı ve radyasyona yönelik tetkiklerin yapılması gerektiği vurgulandı. Konuya ilişkin Sağlık Bakanlığı tarafından uygunluk yazısı alınması gerektiği bildirilen toplantıda
smilev.gif
kullanılmış ürünlere yönelik denetimlerin arttırılması gerektiği de bildirildi.
Toplantıda ayrıca söz konusu cihazların girişinde üretim tarihinin dikkate alınmadığı
smilev.gif
30 yaşındaki bir ürünün 10 yaşında gösterilerek müsaade alındığı ifade edildi. Tıbbi teşhis ve tedavi amaçlı 2. el cihazların gümrük muafiyeti bulunduğu hatırlatılan toplantıda
smilev.gif
bu nedenle yaş tespiti yapılmasında zorluk yaşanıldığı da kaydedildi.
Şener: “Kullanılmış Cihaza Uygun Görüş Vermiyoruz”
Toplantıda konuşan tıbbi Cihazlar Piyasa Gözetim ve Denetim Şubesi’nden Olgun Şener ise şunları söyledi: “Tıbbi cihazlarla ilgili teknik mevzuat ve Bakanlığımızın mevzuat çerçevesinde oluşturduğu görüş çerçevesinde kullanılmış tıbbi cihazların piyasaya arzı mümkün olmadığından
smilev.gif
kullanılmış tıbbi cihazlar ithali taleplerine Bakanlığımızca uygun görüş verilmemektedir. Tıbbi Cihaz Yönetmeliğinde yer alan tıbbi cihaz ve aksesuar tanımı kapsamına girmeyen yedek parçaların ithalatı ile ilgili olarak Bakanlığımızca herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Tamamen yenilenmiş cihazlar; Piyasaya arz edilen ürünlerin/cihazların
smilev.gif
piyasaya arz edildikten sonra üretim ve kullanma amacını
smilev.gif
verimlilik ve etkililiğini veya fiziksel görünümünü değiştirmeye yönelik üreticisi tarafından önemli değişiklikler yapılarak yeniden yapılandırılması suretiyle hizmete sunulan cihazlar tamamen yenilenmiş cihazlar kapsamında değerlendirilebilirler”
Toplantıda genel olarak şu görüşler ortaya çıktı:
-10
smilev.gif
20 veya 30 yıllık bir cihazın yedek parçasının bulunması zor yada imkansızdır. Bu cihazların yedek parçaları bulunsa dahi çok pahalı olduğundan maliyeti oldukça yüksektir. Bunun yanı sıra yurt dışı menşeli cihazlarda yedek parça ithali gümrükte ciddi sorunlara sebep olmaktadır. Bu itibarla böylesi cihazların yenilenmesi yada tamiri ana paranın birkaç katı bir mali külfet doğurmaktadır.
-Eski teknolojili cihazların enerji tüketimi çok yüksektir. Yeni cihazların ise enerji sarfiyatı eskilere nazaran yüzde 70 daha düşüktür. Ülkemizinde enerji fakiri bir ülke olduğu göz önüne alındığında kullanılmış cihazların ülkeye sokulması ciddi sorun teşkil etmektedir.
-Kullanılmış eski teknoloji cihazların çoğunluğu geri dönüşümü mümkün olmayan malzemelerden imal edilmiştir. Avrupa Birliği kurallarına göre üreticilerin bu atıkları toplaması gerekiyor. Ancak bu konuda da uygulanan bir düzenleme yok. Bu sebeple bu cihazların çevreye ve doğaya verdiği zararlarında uzmanlar tarafından değerlendirilmesi gereklidir.
-Bu cihazlara yönelik herhangi bir garanti belgesi istenememektedir. Böylesi bir durumda cihazlar kısa sürede bozulsa bile buna yönelik bir teknik dersek alınamayacağı gibi
smilev.gif
ülkemizde tıbbi cihaz çöplüğü halini alacaktır. Ülkemizde atık bertaraf etme tesisleri de yetersiz olduğundan bu atıklar ülkemizi yaşanamaz hale getirecektir. İthalatçıların Filipinler yada Endonezya gibi ülkelerden aldıkları cihazlara yönelik teknik destek alması mümkün değildir. Bu gibi konular iç pazardaki tüketici ve üreticiyi yıldıran bir politika halini almıştır.
-2. el ürünlerin ülke menfaatine faydasının olması beklenemeyeceği gibi kat ve kat zarar vermesi de mümkündür. Özellikle tıbbi cihaz konusunun telafisi olmayan sonuçlar doğurabileceğinden hareketle konunun risk analizlerinin tüm taraflarca tekrar gözden geçirilmesi gereği doğmuştur.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Türkiye organ naklinde dünya ile yarışıyor

Türkiye organ naklinde dünya ile yarışıyor

Dünya'nın ilk 20 ilaç firması arasında yer alan ve Japonya'nın ikinci en büyük ilaç firması Astellas'ın katkılarıyla gerçekleştirilen 'Transplantasyonun Yarınını Değiştirenler' konulu toplantıda Türkiye'de organ nakli konusunda uzmanlaşan 250 hekim bir araya geldi.

3320__OKI1027c.jpg
Tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar
smilev.gif
tüm dünyanın olduğu gibi
smilev.gif
Türkiye'nin de en önemli sağlık sorunlarından biri. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 50 bin hasta organ bekliyor
smilev.gif
49 bin hasta ise yaşamını diyalize bağlı olarak sürdürüyor ve bu rakama her yıl yüzde 11 oranında yeni hasta ekleniyor. Ancak bu hastaların yalnızca yüzde 11’ine organ nakli yapılabiliyor.

Nakiller Hızla Artıyor
Transplantasyon (Organ nakli) konusunda son gelişmelerin ve tartışmaların masaya yatırıldığı toplantıya katılan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Kılıç
smilev.gif
Türkiye’de yapılan organ nakillerinin son yıllarda hız kazandığını belirterek
smilev.gif
“Türkiye organ nakli konusunda Dünya ile yarışıyor” dedi. 1999 yılında Türkiye’de yalnızca 50 karaciğer nakli yapıldığını ve bu rakamın 2008 yılında 600’e kadar çıktığını belirten Doç. Dr. Kılıç
smilev.gif
“Karaciğer nakli sayısı 10 yılda 10 kart arttı. Böbrek nakillerinde de benzer bir artış var. 2007’de yapılan böbrek nakli sayısı 1200 iken bu rakam 2008 yılında 1700 oldu. Nakil sayılarında her yıl yaklaşık yüzde 25 oranında artış yaşanıyor” diye konuştu. Sağlık Yayıncılık

Diyaliz Organ Naklinin Alternatifi Olamaz
Türkiye’de böbrek yetmezliği nedeni ile böbrek nakli olmayı bekleyen 49 bin hasta’nın yüzde 88’inin yaşamını diyalize bağlı olarak sürdürdüğünü dile getiren Doç. Dr. Kılıç
smilev.gif
böbrek nakli olmayı bekleyen bu hastaların yalnızca yüzde 11’ine nakil yapılabildiğini belirtti. Diyalizin organ nakline alternatif olamayacağını söyleyen Doç. Dr. Kılıç
smilev.gif
“Diyaliz çaresizliktir ve ancak organ nakli olmayı beklerken başvurulan geçici bir çözüm yöntemi olarak değerlendirilebilir. Nakil yapılamayan hastalar için beklenen yaşam oranı beşinci yılda yüzde 34’e kadar düşerken Nakil ile beklenen yaşam oranı yüzde 91’e kadar çıkabiliyor” diye konuştu.

Cihaz Maliyeti 600 Milyon Dolar
Yaşam kalitesini düşürmenin yanı sıra maddi olarak da ciddi bir sorun yaratan diyalizin hastalara maliyeti cihaz yatırımları hariç yılda yaklaşık 600 milyon doları buluyor. Diyaliz ile yaşamını sürdüren bir hastanın hastane ve doktor masrafı hariç yıllık diyaliz harcamaları yaklaşık 23 bin dolara mal oluyor. Ancak gerçekleştirilecek böbrek nakli ile bu masraf 4 yıl 4 yıl sonra 8 bin dolara kadar düşüyor.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Hastalıklara yakalanma riskiniz nedir?

Hastalıklara yakalanma riskiniz nedir?

Obezite veya diyabete yakalanma riskinizi mi merak ediyorsunuz? Yoksa kansere yatkınlığınızın olup olmadığını mı? Genetik test ile bu sorularınıza yanıt alabilirsiniz.
Obezite veya diyabete yakalanma riskinizi mi merak ediyorsunuz? Yoksa kansere yatkınlığınızın olup olmadığını mı? Genetik test ile bu sorularınıza yanıt alabilirsiniz. Üstelik size özel sunulan yaşam tarzı değişiklikleri ve tıbbi destek ile yatkın olduğunuz hastalıklara yakalanma riskinizi azaltabilir hatta önleyebilirsiniz!
Genetik alanında her geçen gün birbirinden ilginç gelişmeler kaydediliyor. Yapı taşlarımızı oluşturan genler hakkında elde edilen her yeni bilgi de bizlere daha sağlıklı bir hayat için ümit veriyor. Örneğin hangi hastalıklara yakalanma riskimizin yüksek olduğu 'Genetik Test' ile kolayca tespit edilebiliyor. Test sonucunda elde edilen veriler ışığında da kişiye özel sunulan yaşam biçimi düzenlemeleri ve tıbbi destek ile yatkın olunan hastalıkların ortaya çıkması önlenebiliyor. Bir başka deyişle genetik yapıma önlem aldığımız takdirde artık kaderimiz olmayabiliyor. Biz de son yıllarda oldukça rağbet gören Genetik Test ile belirlenebilen hastalıklardan en önemlilerini ve ortaya çıkmalarını engellemek için test sonrasında nasıl bir yol izlendiğini Antiaging Uzmanı Dr. Banu Özmen'e sorduk.
Korunma programları
Yakalanma riskinizin yüksek olduğu hastalıkların oluşumunu önlemek için size özel hazırlanan 'korunma programını' hayatınız boyunca uygulamanız isteniyor. Hem sağlık durumunuza göre programda bazı değişikliklerin yapılması
smilev.gif
hem de yakından takip edilebilmeniz için doktor kontrolüne de belirli periyotlarda devam etmeniz gerekiyor.

Osteoporoz riskiniz varsa...
• D vitamini ve kalsiyum takviyesine daha erken yaşlarda başlanıyor.
• Kimyasal yapısı insan vücudu tarafından yapılan hormonlarla aynı olan doğal hormon tedavisi uygulanabiliyor
• Kalsiyumdan zengin besinlerin ağırlıkta olduğu
smilev.gif
size özel ve düşük kalorili bir diyet listesi oluşturuluyor. Kuru baklagiller
smilev.gif
kuru yemişler (badem
smilev.gif
ceviz ve fındık) ve yeşil sebzeler kalsiyumdan zengin besinlerden. Toksik bir madde olduğu için süt ve ürünleri bıraktırılıyor bunun yerine soya sütü öneriliyor.

• Vücudunuzun ihtiyacı olan D vitaminini alabilmesi için her gün en az 30 dakikalık güneş banyosu yapmanız tavsiye ediliyor.
• Kemik yapımını hızlandıran egzersizler öneriliyor. Örneğin her gün veya haftada 3-4 kez en az 30 dakika boyunca hızlı tempoda yürümeniz isteniyor.
• Kemik yoğunluğunuzu doktorunuzun uygun gördüğü periyotlarla ölçtürmeniz gerekiyor.
• Kalp ve damar hastalıkları riskiniz varsa...
• Risk faktörlerinin belirlenmesi sonrasında destek ürünlere karar verilebiliyor. CoEnzyme Q10 folik asit vitamin F33 F35 B6 B12 ve D vitamini ile diğer antioksidanlara ihtiyaç duyulabiliyor.
• Kimyasal yapısı insan vücudu tarafından yapılan hormonlarla aynı olan doğal hormon tedavisine başlanabiliyor.
• Kanda kötü huylu kolesterol LDL trigliserid veya total kolesterol değerleriniz yüksek çıkmışsa Omega 3 6 ve 9 yağ asidinden zengin
smilev.gif
size özel ve düşük kalorili bir diyet oluşturuluyor. Ayrıca günde 5 porsiyon meyve tüketmeniz kırmızı et tüketimini de azaltmanız tavsiye ediliyor.

• Antioksidan destek tedavisi kalp krizi riskini de azaltıyor.
GENETİK TEST NASIL UYGULANIYOR?
• 'Genetik Test' yaptırmak istediğinizde; sağlık durumunuz
smilev.gif
uyku düzeniniz beslenme tarzınız spor alışkanlıklarınız psikolojik durumunuz geçirmiş olduğunuz hastalıklar sigara ve alkol gibi alışkanlıklarınız dahil olmak üzere sizinle ayrıntılı bir görüşme ve muayene yapılıyor.

• Sizinle ilgili detaylı bilgilerin edinildiği görüşmeden sonra özel bir çubuk ile ağzınızdan yani yanak içindeki mukozadan doku örneği alınıyor. Laboratuara gönderilen doku örneğinde kadınlarda 45 erkeklerde 47 gen yapısı inceleniyor ve elde edilen sonuçlar doktorunuza ulaştırılıyor.
• Test ile çeşitli kanser türleri osteoporoz diyabet obezite Alzheimer depresyon kalp krizi ve hipertansiyon gibi pek çok hastalığa yatkın olup olmadığınız belirlenebiliyor.
• Test sonucunda elde edilen veriler ışığında
smilev.gif
doktorunuz hastalıkların ortaya çıkışını önleyebilmeniz için size özel yeni bir sağlık planı oluşturuyor. Dr. Banu Özmen
smilev.gif
bu planda; diyet ve egzersiz programlarından bitkisel takviyelere
smilev.gif
detoks yöntemlerinden ilaç tedavisine kadar pek çok yöntemin yer aldığını belirtiyor. Bu yöntemlerle zayıf olan yönleriniz güçlendiriliyor ve size uygun hayat tarzı belirleniyor.

• Test sonucunu kişiye özel yorumlamak sağlık stratejisinde anahtar rol üstleniyor. Dolayısıyla size kardiyo egzersizleri önerilirken bir başkasına ağırlık egzersizleri ya da ikisi de verilebiliyor. Veya sizin bol sebze ve meyve tüketmeniz gerekirken bir başkasının proteinli besinlere ağırlık vermesi gerekebiliyor.
• Fazla kilolar için beslenme tarzı değişil diyet öneriliyor.
• Sigarayı hemen bırakmanız öneriliyor.
• Kardiyo egzersizleri büyük ve küçük tansiyonunuzun düşmesini sağlayabiliyor. Hipertansiyonu önlemek için her gün 30 dakikalık yürüyüşünüze haftada bir 45 dakikalık kardiyo egzersizleri ilave etmeniz istenebiliyor.
Kanser riskiniz varsa...
• Sadece 40 derece ısıtılarak pişirilmiş sebze ve meyve tüketiminin ağırlıkta olduğu bir beslenme türü olan makrobiyotik beslenme öneriliyor.
• Antioksidan takviyesine başlanabiliyor.
• Vücudunuzdaki toksinlerin atılması için detoks yapmanız istenebiliyor. Örneğin bağırsak kanserine yakalanma riskiniz yüksekse düzenli olarak doğal lif kullanımı besin chsjpksu sıvı orucu hatta lavman yaptırmanız tavsiye edilebiliyor kanserine karşı da D vitamini takviyesi ve düzenli olara banyosu yapmanız gerekiyor.
• Her gün ya da haftada 3-4 gün düzenli olarak egzersiz yapmanız isteniyor.
Alzheimer riskiniz varsa...
• Alzheimer hastalığının ortaya çıkmasını önleyecek çok fazla bir şey yok aslında. Antioksidan takviyesi ve bazı bitkisel ilaçlarla önlem almaya çalışılıyor.
• Erken teşhis için doktorunuzun önerdiği periyotlarda nörolojik muayeneden geçmeniz isteniyor. Çünkü erken teşhisle en ağır hastalıkların tedavisinde bile başarılı sonuçlar elde edilebiliyor.
Diyabet riskiniz varsa...
• Glikojen indeksi düşük besinlere dayanan
smilev.gif
yine size özel
smilev.gif
düşük kalorili bir diyet programı oluşturuluyor. Aynı zamanda gün boyunca hangi sıklıkta ve hangi saatlerde beslenmeniz gerektiği gibi pek çok önemli konular hakkında bilgiler veriliyor.

• Folik asit krominyum ve tarçın takviyesine gerek duyulabiliyor. Gerekirse ilaç desteği de kullanılıyor.
• Kardiyo egzersizlerinin yanı sıra kaslarınızı çalıştıran egzersizleri düzenli olarak yapmanız isteniyor. Çünkü diyabete yatkınlığı olan kişilerde aynı zamanda obezite riski yüksek oluyor. Obezite kontrolünde yağ yakımını güçlendirmek için kas güçlendirme çalışmalarına da ihtiyaç duyuluyor.
Obezite riskiniz varsa...
• Obezite riskiniz yüksek çıkmışsa
smilev.gif
vücudunuzdaki bazı vitaminler eksik olabiliyor. Dolayısıyla önce vücudunuzda eksik vitamin olup olmadığı tespit ediliyor. Ardından ya diyetinize bu vitaminleri içeren besinler de İlave ediliyor ya da dışarıdan takviye yoluna gidiliyor.

• Size özel bir diyet oluşturularak kilo almanızın önüne geçiliyor.
• Her gün veya haftada 3-4 kez
smilev.gif
45 dakika düzenli olarak kardiyo egzersizi yapmanız öneriliyor.

Dr. Banu Ozmen
smilev.gif
genetik testin yararlarını şöyle sıralıyor:

• Genetik test sizin bazı hastalıkları taşıyıp taşımadığınızı ortaya koyuyor.
• Bazı hastalıklara diğer kişilerden daha yatkın olup olmadığınızı gösteriyor.
• Hayat kalitenizi yükseltmede kişisel bir rehber oluşturuyor.
% Genetik yapının bilinmesi önleyici koruyucu tedavinin planlanması ve erken teşhis için en önemli fırsat. Hastalıklara yakalanma olasılığınızı oldukça azaltıyor hatta önlüyor.
• Testten çıkan sonuçlara göre bilinçli hayat tarzı değişikliği yapmanızı sağladığı gibi hayat tarzı değişikliklerine uyum konusunda sizi motive de ediyor.
• Doktorunuz sizi hangi konularda
smilev.gif
hangi sıkılıkta kontrol edeceğini kesin olarak belirleyebiliyor.

• Hastalığı önleyici tedaviye erkenden başlama şansınız oluyor.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
300 milyon insanı etkiliyen hastalık

300 milyon insanı etkiliyen hastalık

Kronik bir solunum yolu hastalığı olan astımın dünya genelinde 300 milyon
smilev.gif
Türkiye’de 4 milyon insanı etkilediği bildirildi.

Türk Toraks Derneği Marmara Şube Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ
smilev.gif
düzenlediği basın toplantısında
smilev.gif
Dünya Sağlık Örgütünün her yıl mayıs ayının ilk salı gününü ’’Dünya Astım Günü’’ olarak kabul ettiğini söyledi.

Prof. Dr. Karadağ
smilev.gif
hastalığın görülme sıklığının yaşam ve çevre koşullarının değişmesine bağlı olarak giderek arttığını belirterek
smilev.gif
’’Uygun bir tedaviyle hastalık kontrol altına alınabilmektedir. Dünyada ve ülkemizde bu hastalığın tedavisiyle ilgili gereken her türlü ilaç ve imkan bulunmaktadır’’ dedi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü de yaptığı yazılı açıklamada
smilev.gif
astımın hava yollarının mikrobik olmayan iltihaplanmasıyla ortaya çıkan süreğen bir hastalık olduğunu belirtti.

Astım hastalarının mutlaka dikkat etmesi gereken hususlar olduğunu ifade eden Özlü
smilev.gif
’’Hekimin uygun gördüğü ilaçlar
smilev.gif
onun kontrolü altında düzenli kullanılmalıdır. Hekim aksini önermediği sürece sadece nefes darlığında veya öksürük sırasında değil hasta kendini iyi hissettiği zamanlarda da ilaçlarını kullanmalıdır" dedi.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
1-2 Milyar İnsan Ölebilir

1-2 Milyar İnsan Ölebilir

Yeni grip salgını çok tehlikeli bir biçimde yaklaşıyor. İşte korkutan hastalık…
Dünyayı büyük bir grip salgınının beklediğini söyleyen grip uzmanı Dr. Fedson: 1-2 milyar insan ölebilir
Grip aşısının geliştirilmesi ve gribin önlenmesi üzerine çalışmalarıyla tanınan ABD’li doktor David Fedson
smilev.gif
dünyayı yakın gelecekte bir grip salgınının beklediğini ifade etti. Fedson
smilev.gif
salgının kuş gribi virüsünden (H5) kaynaklanması durumunda
smilev.gif
dünya genelinde 1 ile 2 milyar arasında insanın ölebileceği uyarısında bulundu.
Kuş gribi virüsünün
smilev.gif
mutasyona uğrayarak insandan insana geçip geçmeyeceğinin bilinemeyeceğini kaydeden Dr. Fedson
smilev.gif
“Mutasyonun gerçekleşme olasılığı milyonda 1 de olabilir. Ancak
smilev.gif
mutasyon gerçekleşir ve virüs insandan insana geçerse 1-2 milyar arası insanın ölebileceği geniş çaplı bir felaket yaşayabiliriz” dedi.
Dr. Fedson
smilev.gif
bu vakalarda ölüm oranının yüzde 50 düzeyinde olduğunu kaydetti.
Dr. Fedson
smilev.gif
“Böylesi bir felakete yeterince hazırlanmazsak
smilev.gif
tüm insanlık olarak büyük bir sorumsuzluk sergilemiş oluruz” diye konuştu.
Grip virüsünün
smilev.gif
kuşlar ve insanlar arasında çok çabuk yayıldığını ve yayılmak için mutlaka bir yol bulduğunu anlatan Dr. Fedson şöyle konuştu:

Hazırlık şart
“1957′de H2 tipi virüsten yaşanan salgın nedeniyle çok sayıda insan yaşamını yitirdi. Daha sonra bu virüs değişerek yerini H3 tipi virüse bıraktı Virüs yeniden ortaya çıkar ve bir salgına dönüşürse
smilev.gif
bu da bir felaketle sonuçlanabilir.”

 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
AIDS'le İlgili Büyük Balon

AIDS'le İlgili Büyük Balon

Dünya Sağlık Örgütü itiraf etti: “Hastalık
smilev.gif
heteroseksüeller arasında yayılmıyor” Dünya Sağlık Örgütü bugüne kadar 25 milyon kişinin hayatını kaybettiği hastalığın heteroseksüeller arasında yayılmadığını açıkladı.
25 yıl önce ortaya çıkan ve şu ana kadar 25 milyon kişinin hayatına mal olduğu tahmin edilen AIDS hastalığının heteroseksüel çiftler arasında yayılma tehlikesi olmadığı açıklandı.
Dünya Sağlık Örgütü’nden gelen bu açıklama
smilev.gif
AIDS’le mücadelede yanlış bir strateji izlendiği eleştirilerini de arttırdı.
NTVMSNBC’nin haberine göre Dünya Sağlık Örgütü HİV ve AIDS’le sorumlu programının başkanı Dr. Kevin de Cock
smilev.gif
Afrika kıtası dışında heteroseksüel çiftler arasında AIDS’in yayılmasının beklenmediğini açıkladı.
Örgüt bu açıklamayla
smilev.gif
risk olmayan bölgelere kaynak harcadığını da itiraf etmiş oldu. Veriler de AIDS’le mücadelede yanlış bir strateji izlendiğini ortaya koyuyor.
Risk olmayan bölgelerde insanların eğitimine büyük paralar harcanırken tehlikenin yüksek olduğu sahra altı afrika ülkelerinde riski düşüren sünnet ya da partner sayısını azaltma gibi temel önlemlerin teşvik edilmesinde başarı sağlanamadı.
Ayrıca AIDS’le mücadele eden kurumlar
smilev.gif
insanları korunma yerine cinsel ilişkiden uzak durmaya yönledirdikleri ve düzgün çalışan bir sağlık sistemi inşa edemedikleri gerekçesiyle de eleştiriliyor.
Dünyada hala savaşlarda ölenlerden daha fazla sayıda insan AIDS’ten hayatını kaybediyor. 2007 verilerine göre dünyada 33 milyon kişi AIDS’e yol açan virüsü taşıyor
smilev.gif
2
smilev.gif
1 milyon kişinin de AIDS nedeniyle hayatını kaybettiği belirtiliyor.
Şu ana kadar dünyada AIDS’ten ölenlerin toplam sayısı ise 25 milyon.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
gripten korunmak için basit bir yöntem

gripten korunmak için basit bir yöntem

Sık sık ellerinizi yıkayın. Sonbaharın gelmesi ve havaların aniden soğumasıyla birlikte birçok vatandaşın yakalandığı grip hastalığına karşı uzmanlar uyarılarda bulundu. Havaların soğumasıyla grip mevsiminin geldiğini belirten uzmanlar
smilev.gif
hastalığa yakalanmak istemeyen vatandaşların önlemlerini bir an önce alması gerektiğini vurguluyor. Gribin en yaygın bulaşma sebebinin ortak kullanılan eşyalar olduğunu dile getiren uzmanlar
smilev.gif
hastalıktan korunmanın en etkili yönteminin gribe karşı aşı olmak olduğunu belirtiyor. Uzmanlar
smilev.gif
gripten korunmak isteyen vatandaşların gün içinde sık sık ellerini yıkaması gerektiğini ifade ediyor.
Memorial Suadiye Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nde görevli Uzman Doktor İlkay Keskinel
smilev.gif
grip ve grip aşısı hakkında bilgi verdi. Havların soğuması ile birlikte grip mevsiminin geldiği uyarısında bulunan Keskinel
smilev.gif
hastalığın mikrobu taşıyan kişilerin öksürmesi ve hapşırması ile havaya yayılan mikroplar ve doğrudan temasla bulaştığını aktardı. Genellikle 1-2 hafta içinde hastalıkta iyileşme görüldüğünü bildiren Keskinel
smilev.gif
hastalığın özellikle diyabetli
smilev.gif
yaşlı
smilev.gif
solunum sistemi ve kalpte kronik hastalığı olan kişilerde daha da ağır seyredebileceğini söyledi.
Gribin bir virüs hastalığı olduğu için antibiyotik ilaçların tedavide işe yaramayacağını aktaran Keskinel
smilev.gif
hastalara bol bol sıvı almaları ve dinlenmeleri uyarısında bulundu. Hastalıktan korunmanın en etkili yollarından bir tanesinin de virüsten uzak durmak olduğunu aktaran Keskinel
smilev.gif
“Gripten korunmada gripli kişilerle temastan kaçınılması
smilev.gif
ellerin sık sık yıkanması (örn. tokalaşma sonrası)
smilev.gif
kapalı kalabalık ortamlardan kaçınılması ve grip aşısı önerilebilir.” şeklinde konuştu.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Egzama ve Doğal Tedavisi Üzerinde Her Şey

Egzama ve Doğal Tedavisi Üzerinde Her Şey

Egzama derinin kurumasına
smilev.gif
kızarmasına ve pul pul dökülmesine neden olan bir cilt hastalığıdır.

Alerjik nedenlerden dolayı ortaya çıkan bir hastalık olarak bilinen egzama kişinin duygusal sıkıntıları stres ve gerilim yüzünden de meydana gelebiliyor.
Duygusal sorunlar stress ve sıkıntı egzamanın yinelenmesine neden olabilir. Egzamalıların hastalıklarının fazla önemsenmesi egzamalı çocuğun üstüne çok düşülmesi stres yaratarak hastalığı büsbütün ağırlaştırabilmektedir. Günümüzde egzama tam olarak tedavi edilmemekle birlikte
smilev.gif
rahatlatılabilmekte ve denetim altına alınabilmektedir. En iyisi
smilev.gif
fazla önemsemeyerek hastalığın getirebileceği duygusal sıkıntılardan korunmaktır

Deri ateşlenip çok fazla kaşınabilir ve kaşıma derinin zedelenip enfeksiyon kapmasına neden olabilir. Egzama bulaşıcı değildir. Egzama derinin iltihaplanması için kullanılan bir terim olan dermatit olarak da bilinir. Atopik egzama en çok bilinen egzama türüdür ve saman nezlesi ve astım ile ilişkilendirilir.
Atopik egzamaya yakalanma eğilimi kalıtsal olarak miras alınmasına rağmen çevresel etkenlerden de oldukça fazla etkilenir. Atopik; maddelere (alerjik maddelere) karşı aşırı hassasiyet anlamına gelir. En yaygın alerjik maddeler ev toz akarları
smilev.gif
tüy
smilev.gif
polen
smilev.gif
kedi ve köpek tüyü ve bazen de inek sütü
smilev.gif
yumurta ve fındık-fıstık gibi gıda maddeleridir.

Atopik egzama 3 aylık bebeklerde genelde yüzde başlayıp sonra da kol ve bacak dış yüzeyine ve vücuda yayılabilir. Daha büyük çocuklarda cildin hemen hemen her yerinde ortaya çıkabilir ancak özellikle dirseklerin ön kısmında; diz ve bileklerin arkasında; ayak bileği ve boyunda olmak üzere genelde kol ve bacakların kırışıklıklarında görülür.

Egzama tehlikeli sayılabilecek ağır bir hastalık değildir; ama rahatsızlık verebilir. Egzamalıların rahat etmek için almaları gereken önlemlerin başında yarayı kaşımamak gelir. Egzamalı bebeklerin ellerine pamuklu kumaşlardan dikilmiş parmaksız eldivenler geçirilerek egzamalı yerlerini kaşımaları önlenebilir. Egzamalı kişilerin uçuk hastalığı olanlardan özellikle uzak durmaları gerekir. Egzamalı deri
smilev.gif
uçuk virüsü olan herpes simplekse karşı dirençsizdir; virüs alınırsa enfeksiyon yayılabilir.

Egzamalıların çiçek aşısı da olmamaları gerekir.
Normal insanlara hiçbir zarar vermeyen bu aşı
smilev.gif
egzamalı bir çocukta
smilev.gif
ölümcül olabilen ateşli bir hastalık yapabilir.


Egzama zor bir cilt hastalığıdır. Benim öncelikle önerim;
Egzama su ve sabunu sevmez.
Sirke-limon karışımıyla ellerinizi yıkayın
smilev.gif
kimyasal maddeler kullanmayın.

1 çorba kaşığı kına
smilev.gif
1 tatlı kaşığı şap tozu
smilev.gif
1 çorba kaşığı zeytinyağı
smilev.gif
1 çorba kaşığı suyu karıştırıp
smilev.gif
bu karışımı egzamanın oluştuğu bölgede bir gece bekletin.


Egzamanın Bitkisel Tedavisinde Bulunması Gereken Diğer Şifalı Bitkiler:
Kuzukulağı
smilev.gif
Şahtere otu
smilev.gif
Üzerlik otu (mahmur çiçeği)
smilev.gif
Huş ağacı
smilev.gif
PapatyaSirke

Hazırlanış Şekli:
Kuzukulağı
smilev.gif
şahtere otu sirkeli suda kaynatıldıktan sonra süzülür. Elde edilen bu karışım gün boyu dinolendirildikten sonra sabahları aç karına bir bardak içilir.

Aynı zamanda bu karışıma PAPATYA YAĞI ilave edilerek el ve ayak banyosu yapılır.
Üzerlik otu tohumu
smilev.gif
kaynar suda on dakika bekletilir.

Süzülerek elde edilen sıvıdan tedavi süresince yatmadan önce bir çay bardağı içilir.

DİĞER FAYDALI BITKILER
Bir çay bardağı su veya ispirto içinde 10 adet aspirin eritilip
smilev.gif
pamuklu egzamanın bulunduğu bölgeye usulca sürülür.

Taze sarımsak otu sıkılır
smilev.gif
elde edilen sarmısak suyu hastalıklı bölgeye sürülür.

Karanfil
smilev.gif
toz haline getirilmiş nöbet şekeriyle
smilev.gif
karıştırılarak bu karışımdan sabah akşam olmak üzere günde 2 kez yenir.

Funda tohumu kaynatılarak
smilev.gif
kaynama sonucu oluşan posa egzamalı bölgeye sürülür.

Bir bardak suyun içine
smilev.gif
10-15 gram adaçayı konur. 5 dakika kaynatılarak
smilev.gif
bu suyla hastalıklı bölge
smilev.gif
yıkanarak veya pamuk yardımıyla pansuman yapılır.

1 avuç ısırgan yaprağı ispirto içine konulur. 1 hafta boyunca bekletilerek aynı oranda su ile karıştırılıp hastalıklı cilde pansuman yapılır.
Defne yaprağının tohumu ve ince dalları kaynatılır. Sıcak bir şekilde hastalıklı cilt bu suyun içine sokulur. (Cildinizi yakmamak için dikkatli olunuz)
Muz ezilir limon suyu yardımıyla merhem kıvamına getirilip hastalıklı bölgeye sürülür.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Kadınlar, Erkeklere Oranla Beslenme Bozukluklarına Daha mı Duyarlıdırlar ¿

Kadınlar, Erkeklere Oranla Beslenme Bozukluklarına Daha mı Duyarlıdırlar ¿

Kadınlar
smilev.gif
genel olarak risk faktörlerine erkeklerden daha çok maruz kaldıklarından
smilev.gif
beslenme bozukluklarına da erkeklerden daha duyarlı oldukları söylenebilir. Öncelikle
smilev.gif
kadınların çoğunun kalori gereksinimi ve aldıkları kalori miktarı erkeklerden azdır. Bu nedenle
smilev.gif
yeterli vitamin ve mineral alımını sağlayabilmek için
smilev.gif
besinsel içeriği yoğun bir diyet uygulamaları gerekir. Kadınların kalsiyum ve demir gereksinimi erkeklerden fazladır. Gebelik
smilev.gif
laktasyon ve oral kontraseptif kullanımı vücudun vitamin dengesini bozar; vitamin eksikliği
smilev.gif
bazı kadınların yakındığı premenstrüel şikayetlere de neden olabilir.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Vitaminler ve Vitamin İhtiyaçları

Vitaminler ve Vitamin İhtiyaçları

B1 Vitamini
Thiamin olarak da adlandırılan B1 vitamini merkezi sinir sistemi sağlığını korumakta önemli bir rol oynar. Yeterli B1 düzeyleri zihinsel fonksiyonun korunmasında bize yardımcı olur. B1 düzeylerinde ki yetersizlik ise gözlerde güçsüzlük
smilev.gif
zihin bulanıklığı ve fiziksel koordinasyonda bozukluğa sebep olur.
B1 vitamini kan hücrelerinin oluşumu ve sağlıklı bir dolaşım sistemi için gerekli olan hidroklorik asit in üretiminde rol oynar. Ayrıca karbonhidratlardan enerji üretiminde
smilev.gif
kalp ve sindirim sistemi kaslarının tonusunun korunmasında anahtar rolü vardır.Diğer B vitaminleri gibi B1 vitamini de suda eriyen vitaminler sınıfındandır ve vücutta depolanmaz. Bu sebeple her gün yeterli miktarda B1 vitamini alınması gerekmektedir.Diğer B vitamini kompleksleri ile birlikte alındığında tek başına yapacağı etkiden daha fazla etki oluşturur.


B1 Vitamini Eksikliğinde Görülen Belirtiler:
iştah azalması
Sindirim bozukluğu
Kabızlık
Yorgunluk
Baş ağrısı
Sinir ve dolaşım sistemi hastalıkları
Kas krampları
Ödem
B1 vitaminin uzun süre eksikliklerinde Beriberi adı verilen ve merkezi sinir sistemini yıkıcı ve bazen ölümcül olabilecek bir hastalık oluşabilir. Beriberi’ye beslenme düzeyleri yeterli olan ülkelerde pek rastlanmaz. Ancak alkol B1 i yıkıma uğrattığından uzun süreli alkolizm vakalarında bu hastalığa rastlanabilmektedir. B1 düzeylerini ağızdan alınan antibiotikler
smilev.gif
sulfa grubu ilaçlar
smilev.gif
antiasitler ve doğum kontrol hapları da etkileyebilir. Ayrıca karbonhidratı yüksek diyetle beslenen kişiler de B1 ihtiyacı artabilmektedir.
B1 vitamini açısından zengin besinler: Kuru fasulye
smilev.gif
yumurta
smilev.gif
bira mayası
smilev.gif
bütün hububatlar
smilev.gif
kahverengi pirinç ve deniz ürünleridir. Süt ve süt ürünleri
smilev.gif
sebze ve meyveler B1 açısından çok zengin kaynaklar olmasalar da yüksek miktarlarda tüketildiklerinde yeterli B1 vitamini girişini sağlayabilirler.
Besinler haricinde alınan ek vitamin preperatlarında B1 genellikle B2
smilev.gif
B3
smilev.gif
B6
smilev.gif
pantetonik asid ve folik asit ile birlikte bulunur.
Günlük B1 Vitamini Gereksinimi: 1
smilev.gif
5 mg dır.
B2 Vitamini
Riboflavin olarak da adlandırılan B2 vitamini enerji üretimi
smilev.gif
enzim fonksiyonu
smilev.gif
normal yağ asidi ve aminoasit sentezi için önem taşımaktadır.. Serbest radikallerin toplayıcısı olan glutathion un üretimi için gereklidir.
Riboflavin suda eriyen bir vitamindir ve vücutta depolanmaz. Karaciğer
smilev.gif
böbrek ve kalpde sadece birkaç dakika kalır. Bu sebeple dışarıdan alınması gerekmektedir.
Ağır Riboflavin eksikliğine nadir olarak rastlanır. Alkoliklerde görülebilir. Ancak çok ağır olmasa da tehlikeli düzeyde Riboflavin eksikliği yaşlıların yaklaşık yüzde 33 ünde görülebilmektedir.
Riboflavin hücre enerji üretimini arttırdığı için migren tipi baş ağrılarının önlenmesinde etkili olabilmektedir. ( Migrenin kan damarlarında üretilen enerjinin azalmasıyla oluştuğuna inanılmaktadır. 1994 de yapılan bir çalışmada yüksek dozlardaki riboflavinin baş ağrılarının tedavisinde etkili olduğu
gösterilmiştir.)
Riboflavin ışığa karşı oldukça hassastır. Açık yeşil sebze ve meyvelerde bulunan bu vitamin özelliğini çok çabuk kaybeder. Boş mideye alındığında sadece % 15 i emilebilir. Fazla miktarda alınan Riboflavin idrar ile atılır ve idrarı hafif bir sarı yaşil renge boyar.

 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Vitamin B2 kaynakları:
Badem
Bira Mayası
Peynir
Tavuk
Sığır eti
smilev.gif
böbrek
Buğday



Kanıtlanmış Faydaları:
Besinlerden enerjinin serbest bırakılmasında rol oynar.A vitamini ile birlikte kullanıldığında solunum
smilev.gif
sindirim
smilev.gif
dolaşım ve boşaltım sisteminin mukozasının sağlıklı olmasını sağlar. Sinir sistemi
smilev.gif
deri ve gözleri korur. Normal büyüme ve gelişmeye yardımcı olur. Enfeksiyon
smilev.gif
alkolizm
smilev.gif
yanık
smilev.gif
mide ve karaciğer hastalıkları tedavisine yardımcı olur.Antioksidan aktivitesinde gerekli olan Glutation un rejenerasyonunda gereklidir. Migren
smilev.gif
katarakt
smilev.gif
orak hücreli anemi tedavisinde kullanılır. Vücut dokularının nefes alması için gerekli flavin mononucleotide ve flavin adenine dinucleotide adlı iki koenzimin bir parçası gibi davranır. Vitamin ve
minerallerdeki piridoxin i harekete geçirir.


Kanıtlanmamış faydaları:
Çeşitli göz hastalıklarını
smilev.gif
deri hastalıklarını tedavi ederler.Kansere karşı önleyici olduğu iddia edilmektedir. Vücudun normal gelişimini arttırırlar. Kısırlıkta faydalı olduğu sanılmaktadır. Stresi engellerler. Görme duyusunu güçlendirir.


Kimler kullanmalıdır:
Yetersiz kalorili diyet alanlar
smilev.gif
beslenme bozukluğu olanlar veya kalori ihtiyacı artmış kişiler.
Gebe veya emziren kadınlar.
Alkol veya diğer madde bağımlıları.
Kronik hastalığı olanlar
smilev.gif
uzun süreli stres altında olanlar
smilev.gif
yakın geçmişte operasyon geçirmiş kişiler.
Sporcular ve beden işçileri.
Sindirim sisteminin bir bölümü operasyonla alınmış olanlar.
Ağır yanık veya yaralanması olan hastalar.
Doğum kontrol hapı veya östrojen kullananlar.


Yararlı bilgiler:
B2 vitamini idrarı koyu sarı renge boyayabilir.
İşlenmiş yiyeceklerde B2 vitamini miktarları azalır.
Soda ile birlikte pişirme yiyeceklerdeki B2 vitaminini ortadan kaldırır.


B-2 Fazlalığı:
İdrar renginde koyulaşma.
Bulantı kusma


 

YMMM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Tem 2009
Mesajlar
33
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
selamın aleyküm kardeşim öncelikle bizlerle yapmış olduğun paylaşımlar için allah razı olsun senden gerçekten güzel konularla bizleri aydınlatmaktasın hayırlı paylaşımlar kardeşim kendine iyi bak
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Bilinçsiz Antibiyotik Kullanmayın

Bilinçsiz Antibiyotik Kullanmayın


AYDIN (İHA) - BSK Aydın Anka Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ş. Barçın Öztürk toplumda hızla artan bilinçsiz antibiyotik kullanımı ve yol açtığı sonuçlar ile ilgili bilgi verdi. Özellikle ülkemizde
smilev.gif
rast gele kullanılan ilaçların ciddi sıkıntılara neden olduğu belirtilerek
smilev.gif
her ilacın mutlaka doktor kontrolünde tüketilmesi gerektiği belirtildi.

Antibiyotikler bakterileri öldürmeye veya üremelerini durdurmaya etkili ilaçlar olduğunu belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ş. Barçın Öztürk “Antibiyotikler bu nedenle sadece bakterilerin neden olduğu hastalıklarda kullanılır. Yani kış aylarında sıkça rastlanılan nezle
smilev.gif
grip gibi virüslerin neden olduğu hastalıklarda kullanılmaz. Kullanılsa da işe yaramaz. Bunun yanında vücutta normalde bulunması gereken bakterileri de öldürerek
smilev.gif
vücut savunmasını zayıflatır ve fırsatçı olabilecek başka bakterilerin gelip hastalık yapmasına zemin hazırlar. Antibiyotik asla kişinin doktor reçetesi olmadan eczaneden alıp kullanabileceği bir ilaç değildir. Doktor önerisi ile kullanılıyorsa önerildiği dozlarda ve sürede kullanılamalıdır. ‘Daha önce bana iyi gelmişti
smilev.gif
aynısından alayım' gibi bir yaklaşım son derece yanlıştır. Üstelik bu yaklaşım daha sonrasında doktorun tanı koymasını zorlaştırır. Tek bir tablet bile idrar yolu enfeksiyona neden olan bakterinin kültürde üremesine engel olur ve enfeksiyonun etkeni saptanmadan yapılan tedavi gereksiz ve uzun süreli antibiyotik kullanıma yol açar. Antibiyotikler enfeksiyon bulgusu olan kişinin gerekli muayenesi ve laboratuar tetkikleri yapıldıktan sonra doktorun uygun gördüğü şekilde kullanılacak ilaçlardır. Her antibiyotik herkeste kullanılamaz. Bu nedenle başka bir kişinin enfeksiyonuna iyi geldiği gerekçesi ile antibiyotik almak ya da doktordan yazmasını istemek hatalı bir yaklaşımdır” dedi.

“ANTİBİYOTK KULLANIRKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR”
Antibiyotik kullanılırken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında da bilgiler veren BSK Aydın Anka Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öztürk “Antibiyotiklerle alerjiler sık karşılaşılan sorunlardır bu nedenle kişinin eğer daha önce kullandığı bir antibiyotikle bu tip bir alerjisi olmuşsa mutlaka doktoruna bildirmelidir. Aynı şekilde tedavi sırasında alerji veya başka yan etkiler oluşursa doktoruna danışarak kesmesi veya başka bir ilaçla devam edilmelidir. Doktor önerisiyle başlanan antibiyotikler kullanılırken önceden günün hangi saatlerinde alacağı
smilev.gif
aç veya tok olup olmayacağı
smilev.gif
ne kadar süre kullanacağı
smilev.gif
yan etki olursa ne yapması gerektiğini iyice öğrenmelidir. Hasta
smilev.gif
günde bir taneden fazla alıyorsa doz aralıklarına dikkat etmelidir
smilev.gif
örneğin 8 saat arayla alıyorsa
smilev.gif
öğünlerini de ona göre ayarlanmalıdır. Sadece antibiyotikler için değil tüm ilaçlarla geçerli olan bir kural mümkünse ilaç kullanıldığında alkol tüketilmemesidir. Antibiyotiklerin yanlış ve bilinçsiz kullanımı sadece kullanan kişiyi değil tüm toplumu ilgilendiren sonuçlar doğurur. Bakteriler de yaşamak için bizim onları öldürmek için kullandığımız antibiyotiklere karşı direnç gösterirler ve verilen antibiyotik tamamen etkisiz hale gelir. Bu durumda bazen çok pahalı ve damardan verilmek zorunda kalınan antibiyotikler kullanılmak zorunda kalınır bazense kullanacak tek bir silahımız kalmaz ve çaresiz kalırız. Uzun süreli ve gereksiz antibiyotik kullanımı insanın vücudunda normalde bulunan ve hastalıklara karşı savunma sağlayan bakterilerin ölmesine neden olur. Bu bakterilerin yerine mantarlar
smilev.gif
başka hastalık yapıcı bakteriler gelir yerleşir ve hastalığa neden olurlar” ifadelerine yer verdi.

Uzman Dr. Öztürk ayrıca
smilev.gif
çocukların
smilev.gif
hamile ve emzikli kadınların antibiyotik kullanımında daha dikkatli olması gerektiğini ifade ederek “Ülkemizde gereksiz antibiyotik kullanım oranı yüzde 50 civarındadır. Tüm ilaç maliyetlerinin de yüzde 21'i antibiyotiklerdir. Avrupa ve Amerika'da bu oranlar çok düşüktür. Reçetesiz ilaç kullanmak ve bilinçsiz olarak her ateşin
smilev.gif
burun akıntısının antibiyotikle iyileşeceğini sanmak ülkemizde bu oranları yükseltmektedir. Bununla beraber aynı nedenle dünyanın pek çok ülkesine göre çok daha yüksek oranda dirençli bakterilerle enfeksiyonlar görülmektedir. Antibiyotik kullanımının oluşturduğu sahte güvenlik duygusu
smilev.gif
bu ilaçların hem doktor hem de hasta için adeta sakinleştirici ilaç gibi kullanımını beraberinde getirmektedir. Bunu düzeltmek için hem tıp çevrelerinin hem de hastaların bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
D Vitamini Soğuk Algınlığından Koruyor

D Vitamini Soğuk Algınlığından Koruyor

ANKARA (İHA) - D vitamininin soğuk algınlığına karşı koruyucu rol oynadığı bildirildi.

Harward Tıp Okulu ve Boston Çocuk Hastanesi'nden Dr. Adit Ginde ve arkadaşları tarafından yürütülen araştırma Archives of Internal Medicine Dergisi'nde yayınlandı. D vitamininin solunum sistemi hastalıklarıyla ilişkisini araştırmak için Dr. Ginde ve ekibi tarafından 1988-1994 yılları arasında yürütülen 3. Ulusal Sağlık ve Beslenme Çalışması verilerinin analizi gerçekleştirildi. Araştırmaya alınan kişilerin kan örneklerinde D vitamininin ölçüm göstergesi olarak ele alınan 25-hidroksi D vitamini düzeyleri ölçüldü. Yapılan analiz sonucunda kanda D vitamini düzeyi milimetrede 10 nanogramın altında olan kişilerde
smilev.gif
30 nanogramın üzerinde olan kişilere göre solunum sistemi enfeksiyonlarının yüzde 40 daha sık görüldüğü sonucuna ulaşıldı.

D vitamini içeren önemli besinler arasında balık
smilev.gif
tahıllar ve süt ürünlerinin yer aldığı biliniyor. D vitamini eksikliğinden korunmada yeterli güneş ışığı ile karşılaşma da önem taşıyor.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Yumurta kas gelişimi için birebir

Yumurta kas gelişimi için birebir

Ankara (AA)- ABD'de yapılan bir araştırma
smilev.gif
yumurtada bulunan yüksek kalitedeki proteinin kas gelişimi ile enerji ve tokluk hissine önemli katkıda bulunduğunu gösterdi.

Illinois Üniversitesi araştırmacıları
smilev.gif
25'ten fazla protein araştırmasını gözden geçirdiklerinde
smilev.gif
yumurtadaki proteinin düzenli ve sürdürebilir enerji sağlamasının yanı sıra düzeyi düştüğünde verim veya enerji azalmasına yol açan kan şekeri veya ensülin seviyesinde dalgalanma yaratmadığını belirledi. Yumurtadaki proteinin ayrıca her yaştaki insanda kas kütlesinin korunması
smilev.gif
gelişimi ve çalışmasını doğrudan etkilediğini gören araştırmacılar
smilev.gif
yüksek kalitedeki bu proteinin insan vücudunun gereksinim duyduğu kas kütlesini inşa ve korumak için tüm temel amino asitleri sağladığını ortaya çıkardı.

Araştırmanın başında yer alan Donald K. Layman
smilev.gif
bir yumurtanın günlük tavsiye edilen yüksek kalite proteinin yüzde 13'ünü sağladığını belirtti. Araştırma
smilev.gif
Nutrition Today dergisinde yayımlandı.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Sağlıklı Dişler İçin Çay İçmeli

Sağlıklı Dişler İçin Çay İçmeli

Yapılan son araştırmalara göre çay içmek dişleri sağlıklı tutmak için iyi bir yöntem.

Plusdent Diş Kliniği Diş Hekimi Onur Öztürk yapılan son araştırmalara göre çayın ağız hijyenini bozan zararlı bakterilerle savaşarak dişeti hastalıkları ve çürüğün oluşumunu azalttığını belirtti.

"Siyah çayın içinde bulunan bileşenler diş üzerindeki gıda artıklarında asit üretimini ve bakterilerin çoğalmasını yavaşlatırlar. Aynı zamanda gıda artıklarının dişin üzerine yapışmasına sebep olan bakteriyel enzim glukosiltransferaz'ın etkisini yavaşlatıp
smilev.gif
ağız hijyeninin korunması kolaylaştırırlar. Ancak daha sağlıklı olduğu düşünüldüğü için tercih edilen bitki çayları fazla asit içermesinden dolayı diş minesine zarar verebilir. Bunun için bitki çayı alırken pH seviyesine dikkat edilmesi gerekir. Bitki çayı alırken pH değeri yüksek olan çaylar tercih edilmeli."
Şeker ve asit içeren içeceklerin diş minesinde tahribata ve çürüklere neden olduğunu belirten Diş Hekimi Onur Öztürk bu tür içeceklerden mümkün oldukça uzak durmanın ağız ve diş sağlığı açısından yararlı olduğunu belirtiyor ve dişler için en mükemmel içeceğin ise su olduğunun altını çiziyor. Bütün bunların yanı sıra ağız hijyenini sağlamak ve plak oluşumunu önlemenin asıl yolunun düzenli diş fırçalamak ve diş ipi kullanımı olduğunu belirten Öztürk bunların sadece yan etkenler olduğunun da altını çiziyor.

Ayrıca şekersiz olarak içilen sütün de dişler için oldukça yararlı olduğunu belirten Öztürk sütte bulunan kalsiyum maddesinin ayrıca kemikleri ve dişleri güçlendirdiğini ve özellikle çocukların içmesi gerektiğini vurguluyor.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Depresyonu Yenebilirsiniz

Depresyonu Yenebilirsiniz

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aşkın depresyonun cinsiyet meslek yaş ve gelir gözetmeksizin herkeste görülebileceğini ifade ederek “Dikkat edilmesi gereken konu
smilev.gif
depresyonun insanların hayatını mahveden önemli bir problem olmadığıdır” dedi.


Prof. Dr. Rüstem Aşkın depresyonun günlük yaşantıda sık rastlanan bir olay olduğunu belirtti.

Her 20 kişiden birinin depresyona girme riski olduğunu ifade eden Aşkın
smilev.gif
depresyonun yaşam olayları ve beyin kimyasında değişikliklerle ilişkili olarak ortaya çıkabileceğini mutsuzluk dikkat azalması hayattan zevk almama ya da bedensel belirtilerle kendini gösterebileceğini kaydetti.


Depresyonun zayıflık olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Aşkın
smilev.gif
“Depresyon cinsiyet meslek yaş ve gelir gözetmeksizin herkeste görülebilir. Kişi kontrolü dışında gerçekleşen birçok sebebe bağlı olarak mutsuz olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken konu depresyonun insanların hayatını mahveden önemli bir problem olmadığıdır” diye konuştu.


Aşkın
smilev.gif
depresyonun üstesinden gelinebilir ve tedavisi mümkün olan bir hastalık olduğuna dikkati çekerek depresyonun genellikle önemli olaylarla açığa çıktığını ifade etti.


Boşanma ya da ayrılık iş kaybı veya maddi sıkıntılar ya da yaşlı insanların bir anda yalnız kalmalarının depresyon sebebi olabileceğini dile getiren Aşkın “Bazı insanlar için hissettikleri durumun
smilev.gif
görülebilir bir nedeni yoktur. Depresyonu harekete geçiren durum ne olursa olsun hiçbir olay depresyonun hafife alınmasını gerektirmez” şeklinde konuştu.


Aşkın depresyonlu hastaların ilaç ve konuşma terapileri ile tedavi edildiğini belirterek eğer tedaviden dolayı hastanın normal aktivitelerinde zorlanma varsa veya hasta tedaviyi bırakmak istiyorsa doktora başvurması gerektiğini kaydetti.

DEPRESYON TEDAVİSİNDE UYGUN SÜRE EN AZ 4-6 AYDIR

Dünya Sağlık Örgütü'nün depresyon tedavisinin en az 4-6 ay sürdürülmesi gerektiğini tavsiye ettiğine işaret eden Aşkın şöyle konuştu:
“Depresyon tedavisi gören hasta
smilev.gif
daha iyi olacağını düşünmelidir. Eğer hasta antidepresan alıyorsa ilk iki-üç hafta zor geçecektir. İlacın etkisini göstermesi zaman alsa da etkisini göstermeye başladıktan sonra ortaya çıkan fark anlaşılacaktır.”


Depresyon tedavisinde kullanılan antidepresan ilaçların bağımlılık yapmadığını belirten Aşkın
smilev.gif
doktorun
smilev.gif
hastanın durumuna göre uygun ilacı yazacağını ifade etti.


Aşkın
smilev.gif
tedaviye devam etmenin iyileşme kaydetmede en önemli nokta olduğunu vurgulayarak
smilev.gif
“Tedavinin birinci ayının sonunda kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Güne daha uyumlu başladığınızı ve depresyonun üstesinden geleceğinizi göreceksiniz. Önemli olan tedaviyi sürdürmeye devam etmeniz. Kendinizi iyi hissetmeye başladıktan sonra yeniden eski depresif duruma dönmemek açısından tedaviyi yarım bırakmamanız gerekir” diye konuştu.


DEPRESYON BELİRTİLERİ

Doktorun tedavi şeklini
smilev.gif
hastalığın ciddiyeti
smilev.gif
görülen semptomlar
smilev.gif
hastalığın süresi
smilev.gif
alınan diğer ilaçlar ve yaşam tarzına göre belirlediğini dile getiren Aşkın
smilev.gif
depresyon belirtilerini şöyle sıraladı:


“Bir türlü geçmeyen üzüntü ve rahatsızlık duygusu
smilev.gif
hobileriniz ya da daha önce yapmaktan hoşlandığınız aktivitelerden aldığınız zevkte ya da ilginizde azalma
smilev.gif
kilo ya da iştahta değişiklik. Uyumakta zorlanma
smilev.gif
çok erken kalkma ya da aşırı uyuma gibi uyku bozuklukları
smilev.gif
konsantrasyon yeteneğinde azalma
smilev.gif
yorgunluk ya da enerji kaybı
smilev.gif
hareketlerde yavaşlama yaşam hakkında değersizlik
smilev.gif
intihar veya ölüm düşünceleri depresyon belirtileri olabilir.”


Prof. Dr. Aşkın
smilev.gif
depresyonlu hastanın aile çevresinden destek almasının tedaviyi olumlu etkileyeceğini sözlerine ekledi.
 

torressa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Kramp Gelmeden Önlem Alın

Kramp Gelmeden Önlem Alın

Krampın nedeninin ne olduğunu tespit edip önlemini almak gerekir

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faik Altıntaş
smilev.gif
sürekli kramp girmesinin normal bir durum olmadığını belirterek “Krampın nedeninin ne olduğunu tespit edip önlemini almak gerekir” diyor.
Kramp nedir?
Adalenin ani kasılmasına kramp denir. Aslında adale normal fonksiyonu sırasında kasılıp gevşer. Ama bazı hallerde adale aniden kasılıp sert bir hal alırsa buna kramp diyoruz.

Kramp neden olur?
Adalenin çalışması için oksijen ve şekere ihtiyaç vardır. Oksijen ve şeker enerjiye dönüşerek adaleyi çalıştırır. Ancak enerjiye dönüşürken de yıkım ürünleri oluşur. Bu yıkım ürünleri hızlı biriktiği zaman adale bunu atamaz ve yorulduğuna dair bir sinyal verir. Bu sinyal kramp olarak karşımıza çıkar.
Krampın çeşitli nedenleri vardır. En yaygın iki nedeni soğuk ve yorgunluktur. Soğukta kan dolaşımı azaldığı adaleye oksijen ve şeker az geldiği için adale bu durumda kendini korumak ister ve kramp girer. İkinci neden ise adale yorgunluğudur.
Magnezyum eksikliği veya kandaki bazı minerallerin eksikliği de krampa neden olabilir.

Kramp girince ne yapmak gerekir?
Kramp girdiğinde kasılan adaleyi gevşetmek gerekir. Mesela ayak parmakları yukarı kalkmışsa ayağı tersi yönde yani aşağı yönde hareket ettirip sonuna kadar açarak kramp önlenmeye çalışılır. Sonra hemen adaleyi bir termofor ya da sıcak bir havlu ile ısıtmak gerekir.

Krampın girmemesi için önceden alınması gereken önlemler var mıdır?
Kramptan korunmak için adaleyi sıcak tutmak
smilev.gif
adaleyi güçlendirmek
smilev.gif
yorgunluktan uzak durmak veya eksiklik varsa magnezyum desteği almak gerekebilir.

Hangi durumda doktora başvurmak gerekir?
İlk kramp girdiğinde doktora gitmek gerekir çünkü nedeni öğrenmek önceden tedbir almayı getirir. Bir insana her gün kramp giriyorsa kandaki magnezyum (mg) eksikliğine bakıp mg desteği vermek gerekir.
İkinci olarak kişinin yaşam biçimini inceleriz. Hangi adalesine kramp giriyorsa günlük egzer-sizlerle o adaleyi güçlendirmesi gerekir. Yoksa kramp sürekli girecektir. Adalenin güçlendirilmesini sağlamak krampla mücadelede çok önemlidir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt