Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yürek Esintileri (alıntı) (1 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
bd0490850f.jpg


Başı sonu eksik bir kelimeyim...
Bozduysam anlamını cümlenin, beni soldan başlayarak silebilirsin!
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
yaprakzo0fp6.jpg


Daha yeni yuttum göz yağmurunu
İnan çok aşkım var sende bekleyen
Hüzün düşüyor iskeleden
Batıda akşam
Ömrümü toparlasam bir vuslat etmiyorum
Hangi âşığa sorsam cevabı hazan
Leyla ihânet diyor mecnun imtihan....
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
yaralkalbimig8zk1yv4.jpg


kırgınım...
beni yüreğime kırgın bırakan herkese;
bir şehre,
bir dünyaya,
bu dünyanın, tebessümü unutmuş insanlarına,
sözlerini, dillerinde yüreklerin katili olarak besleyenlere...
-bir çocuk gibi-
yüreğimin elinden tutup, sadece onunla oynamak istiyorum,
vefayı sadece ondan ummak ve ona vefalı olmak istiyorum...
iktibas
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
susmakpc1.jpg


Susmak içine ateş düşmüş bir mavi deniz gibi.
Susmak üzerine puslu bulutlar çökmüş başı karlı dağ gibi.
Susmak rengini kızıl havaların çaldığı çöl akşamları gibi.
Susmak,bir türkünün en hareketli yerinde deli bir rüzgar gibi.
Susmak yalnızlığın ortasında siyah gelinlik giymiş ölüm gibi.

Susmak,bir gurbet Treninin arka vagonunda küsmek gibi.
Susmak nedir sorusunun cevabını konuşmamak olarak algılamak en büyük yanlışlıktır. Bu yanılgıyı en güzel ispatını lal (dilsiz,konuşamayan)olanlar verir. Onların kelimelere hükmedememesi onların suskun olduğunu göstermez. Onlarda tüm konuşan insanlar gibi düşünür,anlatır ve belki çoğumuzun söyleyemediğini fısıldarlar bize. ama onların kelimelere hükmedememesi,konuşmanın kelimelerle olmadığının en büyük göstergesidir.
Nedir o halde susmak?

Belki üç noktanın yan yana dizilişi ile başlayan (...) ve yine üç noktanın yan yana dizilişi ile biten sihirli bir cümledir (...)
Susmak;konuşmaktır aslında anlayana,harfsiz,kelimesiz,cümlesiz. Anlayan susmanın ifade ettiği tüm manayı okur suskunluğun derin yüzünde.
Susmak;birilerini anladığı yada anlamak istediği gibi kabullenmek hiç değildir. Güce hükmedenlerin suskun çoğunluğun her şeyi kabullendiklerini "suskunlukla" algılamaları yanılgının en tebessümlü halidir. Güler geçerim bu denli yanılgı düşlerine.
Susmak bazen içinde çığlıkların boğulduğu yosun tutmuş deniz gibidir. Bazen güneşleri meçhul limanlara çekilmiş gökyüzü gibi. Bazen arkana bakmadan her şeyi oluruna bırakıp çekip gitmektir rotası çizilmemiş yollarda.
Susmak bazen yarına postalanmış umut mektubu olur,postaya verilmemiş. İçine soluk güller konulmuş,aşk şiirleri yazılmış,biraz kırılmış biraz alınmış birazda uçları yakılmış bir mektup. Utangaç bakışları,kızaran yüzler umut mektubunun her satırında kendini ifade edecek bir kelime bulmuştur işte.
Bazen en candan konuşurken bile susar insan. Bütün kelimeler, harfler, lâkırdılar odadaki boşluğu doldurmak içindir. Hani öylesine denize atılmış bir olta gibi,boşluğa bırakılır cümleler.
Susmak konuşmaktan daha zordur aslında. Konuşurken istediğin cümleyi kurar istediğin yerde durup soluklanırsın,istediğinde bağırır istediğinde kızar,istediğinde gülersin,ya susarken...Ya susarken bütün çığlıkların,hıçkırıkların,yalvarışların,isyanların düğümlenir kalır bir yerde. Kıyısını aşındıran deniz gibi aşındırır yüreğinin en sert duvarlarını. En umulmadık yerlerde çeker yataklara karahummalı sevda hastalığı gibi.
Susmak çekilmektir içindeki bir koyun yalnızlığına. Konuşmanın gölgesinde palazlanır suskunluğun aşk ateşi.
Susmak sesiz bir çoğunluğun konuşan azınlığa karşı isyanı, başkaldırısıdır anlayana.
Susmak direnmektir aslında kelimelerin anlamsızlığına, duyguları karşılayamayışlarına, mananın bitişine darılmaktır kendi çapında.
Susmak bir deniz gibi
Susmak bir dağ gibi
Susmak bir çöl gibi
Senin gözlerinde
ve konuşmak
Senin gözlerinde
Susarak...


Hasan Mahir
 

çay gülü

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Eyl 2008
Mesajlar
77
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
dosluklar yüreklerde gizlidir hayat mesafelerde gelip geçsede sevgiye daima mahluptur dost candır canandır hiç umadığın anda seni hatırlayandır
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
bendedr2.jpg

Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan,

Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan,

Kime ne, aşılmaz duvar bendedir,

Süslenmiş gemiler geçse açıktan,


Sanırım gittiği diyar bendedir.




Yaram var, havanlar dövemez merhem;

Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem.

Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem;

Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir.





Necip Fazıl Kısakürek
 

yun_us25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2007
Mesajlar
1,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
KOCAELİ
Web Sitesi
cid-be16d7dad725ce0d.spaces.live.com
http://www.personalizando.com.br/
Güllerin de ağladığı bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki onun gözlerinde her zaman gözyaşı vardır.
Geceler onun gözyaşlarını kendine saklar.
Ama gündüzün aydınlığında nemlenen gözleri onun hüzünlerini fısıldar.
Denizler onun gözyaşları gibi ıslak; güneşler hüzünleri kadar sıcaktır
aglayan20gul21ut7eb9bw5.gif

Güllerin de ağladığı bir zaman vardır.
Güllerin de kokmadığı bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki onun sevgi saçan kokusu her zaman vardır.
Kokusu sevgiden, rengi hasretten bir güldür.
O, kalbi hasretle yanmış ama sönmemiş,
Kül olmamiş, kor olmuştur ve
000.gif
adını kırmızı gül koymuştur.




Güllerin de sevdiği bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki sustugu an bile sevgiyi yaşayan bir kalbi vardır.
Onun gülerken bile yaprağında gözyaşı vardır.
Ama o gözyaşlarında bile sevgiden gelen bir sıcaklık vardır.
Onun gözünde vazolara girmenin bir anlamı yoktur.
Ama onun hüznünü ve sevincini paylaştığı kır çiçekleriyle arkadaşlığı vardır.



Güllerin de uyuduğu bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki onun geceleri bile kapanmayan gözleri vardır.
Sevgisi gece gündüz yoldadır, duası, kokusu an be an sevdiğine varır.



Güllerin de solduğu bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki kokusu sevgilinin yüreğine işlemiştir de,
Bu yüzden ölümsüzlük sırrına kadem basmıştır.
Ve onun mezar taşına şu yazılmıstır:



Sevmeyen İnsanlar Ölür Ama
Seven Güller Solmaz
Onların Kabri De Olmaz


GLLER_5.jpg

Bir gülün dikeni battı dün parmağıma
Ve hala gülümseyerek bakiyorum parmağımdaki küçük sıyrığa...

Kızamadım...
Çünkü gülün dikeni batmadan önce şükretmiştim;
"Allahım, ne kadar güzel yaratmışsın" demiştim.
Kızamadım...
Çünkü bir dakika önce güzel kokusunu sineme cekmiştim
Bakmaya kıyamamış hayran kalmıştım...
Çünkü batmadan önce onu yüreğime koymuş sevmiştim...
Dikenini unutmuş muydum?
Unutmuştum dikenini...

Unutmuştum işte....
Acıtmayayım diye dokunmaya çekindigim gül,
İnce ve derin bir yara acmıştı parmağıma...
Gülümsedim yaraya da...
Süzülen iki damla kana da...
Çünkü o yarayı açan
Bakmaya kıyamadığım ogüldü
104hk7zy7.gif

sevdiklerimizin yüregimizde actiklari yaralarda aslinda
o gülün actigi yara gibi degilmiydi... ince ve derin bir yara...
aslinda cok önemsiz gibi görünsede her kimildadiginizda
yüreginizi inceden sizlatan bir yara...
ama dostlariniz o yarayi acmadan önce siz muhabbet dolu
kokularini sineye cekmistiniz, zamani, mekani
ve kalbinizi paylasmistiniz... yarayi acmadan önce
siz onlari kalbinize koymustunuz...
kizabilirmiydiniz... kizamazdiniz elbet...

sevdiklerimizin actiklari yaralarda o gülün actigi yara gibi
ince ve derin... ama yarimiz o yarayi acmadan önce biz sükretmistik,
kokusunu sinemize cekmis, bakmaya kiyamamistik...
dikenini unutmusmuyduk... unutmustuk tabi...
ama biz gülümsemeliyiz yaraya... belki süzülen iki damla kanada...
gülümsemeliyiz iste....
cünkü o yarayi acmadan önce biz onu kalbimize koymustuk ve sevmistik...

ALINTI
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
http://www.personalizando.com.br/
Güllerin de ağladığı bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki onun gözlerinde her zaman gözyaşı vardır.
Geceler onun gözyaşlarını kendine saklar.
Ama gündüzün aydınlığında nemlenen gözleri onun hüzünlerini fısıldar.
Denizler onun gözyaşları gibi ıslak; güneşler hüzünleri kadar sıcaktır
aglayan20gul21ut7eb9bw5.gif

Güllerin de ağladığı bir zaman vardır.
Güllerin de kokmadığı bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki onun sevgi saçan kokusu her zaman vardır.
Kokusu sevgiden, rengi hasretten bir güldür.
O, kalbi hasretle yanmış ama sönmemiş,
Kül olmamiş, kor olmuştur ve
000.gif
adını kırmızı gül koymuştur.




Güllerin de sevdiği bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki sustugu an bile sevgiyi yaşayan bir kalbi vardır.
Onun gülerken bile yaprağında gözyaşı vardır.
Ama o gözyaşlarında bile sevgiden gelen bir sıcaklık vardır.
Onun gözünde vazolara girmenin bir anlamı yoktur.
Ama onun hüznünü ve sevincini paylaştığı kır çiçekleriyle arkadaşlığı vardır.



Güllerin de uyuduğu bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki onun geceleri bile kapanmayan gözleri vardır.
Sevgisi gece gündüz yoldadır, duası, kokusu an be an sevdiğine varır.



Güllerin de solduğu bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki kokusu sevgilinin yüreğine işlemiştir de,
Bu yüzden ölümsüzlük sırrına kadem basmıştır.
Ve onun mezar taşına şu yazılmıstır:



Sevmeyen İnsanlar Ölür Ama
Seven Güller Solmaz
Onların Kabri De Olmaz


GLLER_5.jpg

Bir gülün dikeni battı dün parmağıma
Ve hala gülümseyerek bakiyorum parmağımdaki küçük sıyrığa...

Kızamadım...
Çünkü gülün dikeni batmadan önce şükretmiştim;
"Allahım, ne kadar güzel yaratmışsın" demiştim.
Kızamadım...
Çünkü bir dakika önce güzel kokusunu sineme cekmiştim
Bakmaya kıyamamış hayran kalmıştım...
Çünkü batmadan önce onu yüreğime koymuş sevmiştim...
Dikenini unutmuş muydum?
Unutmuştum dikenini...

Unutmuştum işte....
Acıtmayayım diye dokunmaya çekindigim gül,
İnce ve derin bir yara acmıştı parmağıma...
Gülümsedim yaraya da...
Süzülen iki damla kana da...
Çünkü o yarayı açan
Bakmaya kıyamadığım ogüldü
104hk7zy7.gif

sevdiklerimizin yüregimizde actiklari yaralarda aslinda
o gülün actigi yara gibi degilmiydi... ince ve derin bir yara...
aslinda cok önemsiz gibi görünsede her kimildadiginizda
yüreginizi inceden sizlatan bir yara...
ama dostlariniz o yarayi acmadan önce siz muhabbet dolu
kokularini sineye cekmistiniz, zamani, mekani
ve kalbinizi paylasmistiniz... yarayi acmadan önce
siz onlari kalbinize koymustunuz...
kizabilirmiydiniz... kizamazdiniz elbet...

sevdiklerimizin actiklari yaralarda o gülün actigi yara gibi
ince ve derin... ama yarimiz o yarayi acmadan önce biz sükretmistik,
kokusunu sinemize cekmis, bakmaya kiyamamistik...
dikenini unutmusmuyduk... unutmustuk tabi...
ama biz gülümsemeliyiz yaraya... belki süzülen iki damla kanada...
gülümsemeliyiz iste....
cünkü o yarayi acmadan önce biz onu kalbimize koymustuk ve sevmistik...

ALINTI

eklemeniz için teşekkürler kardeşim selametle kalın inş
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
vaktileyl.jpg


Bir kalp yetmiş kâbe, kırarız neden?

Ve insân sevdikçe büyür VAKTİLEYL Vermek için varız, alırız neden?

Dermân olur Her Nebev söz: “Kader gelince kör olur göz! ”

Güneş ancak akşam batar VAKTİLEYL

Karanlığa düşer bir dervişân söz Vuslat damla damla akar VAKTİLEYL

Sana esir kalbin miâdı sonsuz!

“Zaman gösterdi ki __________ Cennet ucuz değil”

Kişi sultan da olsa hür değil!

Bakmışız kapıda bir kara mevsim Kendi aşımıza zehir katmışız! ..

Yediden yetmişe yıpranmış resim Dünyâ yaldızlı kız, sevip batmışız!

Ve VAKTİLEYL Günâh elde kir Tevbe göze nur...

Ve VAKTİLEYL Çıkmak için düze Duâ duâ Dermân gerekir günâhlarımıza!
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
parcalanmis.jpg


Kalp Kırıldığında Nasıl Bir Ses Çıkarır Sizce ?


güvercinin telaşlı kanat çırpışındaki ses
mi?

yoksa,
kelebeğin kanadındaki inadına sessiz bir çığlık gibi mi?

ya da, tuz-buz olan bir sırçanın
haykırışı gibi mi?

nasıl bir sestir ki,perişan eder bizi duyduğumuzda??



parcalanmis



ne kalpler kırdık
bilmeden.. ya da bile bile......

ne setler koyduk aramıza bu kırılmış kalplerden de..

sonra aşmaya çabaladık durduk çok...

dokunmak istedik,ulaşamadık....

ulaşmak istedik,kendi ellerimizle kurduğumuz

setler engel oldu yine kendimize.....

oysa,
nasıl da kolaydı yıkıvermek han duvarlarını....

sıcacık bir gülümseme,

içten bir çift gözle birleştiğinde,eritmez mi en büyük buzulları???

esirgedik birbirimizden maliyeti sıfır olan
gülümsemelerimizi...

kolay geldi bencillik en dar anlarda..koyuvermek..koyuup kaçıvermek....
kaçarken bakmamak ardımıza

ya da,
bakıp da görmemek...görmek istememek...

her ne varsa...

oysa,ne de kolaydı düşmanlığı yoketmek,
sıcacıık bir gülümsemeyle...olmaz dedik.

o bana düşman

denemedik bile hiç..korktuk belki de yanılacağımızdan..

oysa hayat ne de kısa..

düşünmek
için bile vakit yokken....
bile bile zehir ettik günlerimizi..
kavgalarla..
itişip kakışmakla harcadık
dünlerimizi...
ziyan ettik hem düne.. hem bugüne.. hem de yarınlarımıza.. s
ahi,kalp kırıldığında nasıl
bir ses çıkarır?
duydunuz mu hiç?
ben ne zaman dinlesem bir cam parçalanışı hissediyorum
peki ya siz?

alıntı
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
255rk0.png


Can, paslı bir bıçak yarasıdır varlığın göğsünde. Tenin beyaz yüzünde bir kardelen hülyasıdır, en canlı yıldızı, yerin en kanlı çiçeğidir. Yarada kabuk bağlayan her neyse, buzda kristal, kristal biçimlenen ne ise, gökten yukarıda, yerden aşağıda ne varsa kaynayan, hepsi can yüzünden, hep can gözünden, hep can özünden.

Yüreğimizin yayında gerili oktur can, ki buralı değildir, şimdiye razı değildir; bizden önceleri ve bizden sonralarıdır.
Gölgemizin kuytusunda saklı hayaldir can, ki bizden ama bizden kalmayandır.

Alnımızda doğmuş şebnemdir can, ki bizden ama bize ait olmayandır, bizden ötelerde aşkları vardır.
can kırıkları cam kırıkları gibi değildir öyle süpürünce gitmezler içinde kalır aklına geldikçe de batarlar..
Sevmeyen İnsanlar Ölür Ama Seven Güller Solmaz Onların Kabri De Olmaz..

Senai Demirci
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
"Ayağın kırıldı diye üzülme. Allah sana belki kanat verecek.
Kuyu dibinde kaldın diye kırılma, belki oradan bile bir kapı açılır.
Yusuf kuyudan sultan oldu.."​
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Yalnızlığa dayanırım da,
birbaşınalığa asla.
Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka baka.

Bir dost göz arayışıyla.
Saat tıkırtısıyla...
Korkmam, geçinip gideriz biz mutluluğuyla,
Ama;

'Günün aydın,akşamın iyi olsun'diyen
biri olmalı
bir telefon sesi çalmalı arasıra da olsa
kulağımda.

Yoksa,
Zor degil, hiç zor değil, demli çayı bardakta karıştırıp,

bir başına yudumlamak doyasıya,
Ama:
'Çaya kaç şeker alırsın?'
Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra...





CAN YÜCEL
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Son günlerde ne çok sitem eder oldum....

Sorsanız en çok hangi olay canını acıttı diye....Bugün yaşadığım derdim

Dostluklarına sonsuz inandığım iki insan yüreğimin arasından en büyük kırgınlığımla akıp gitti...

Çok üzüldüm desem bu cümle anlatırmı içimdeki o devasa boşluğu...

Anlatamaz...

Gün bitiminde geceye en yakınken ben gün ortasında tekrarladığım o cümle ile bugüne veda etmek istiyorum...

''Sevmiyorum insanları''

Herşey yalan üstüne kuruluyken riya tahtta oturmuşken hangi dostluk vefalı ki???
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
www.resimcity.com_ay_resimleri_4.jpg


vakti leyl vaktinde yüreğimin içinde

Açlığıma yenik düşen bütün'süz hislerimi sattım leyl karanlığına

Bir yarım'ı bıraktım; tam olmayacak kendime...

vakti leyl vaktinde

Dünya denen zindanda bir yokluk yolcusumuyum ben

yok değilim yokluk yok oluna kadar

karanlıklık içindeyim her zaman

nedendir bilmem

Vakit şimdi

leyl vaktidir.

Saklı yüreğimin derininde bir gece

ok yaydan cıkmıştır

ne yay kaldı nede ok ortada

Hani sığınacaktım

yüreğine.

Nasıl kazanırmış yâr’i ömrünün

son demine

yar nerde

dem nerde.

Bir kuyu kaldı birde Yusuf

Nil uzana bilirmi

bu hercai sefilliğime

vakit leyl vakti yüreğimde

yusufun zindanı sankı

.yusufluğu zor bu aşk/ın

Yusufu olamam bu aşk'ın

Leyl vaktinde dem vurmaktır vakit

bense mum alevinde bir darağacı bir idam sehbası

ve

Görecekler bir hayat nasıl tükenirmiş lely vaktinde

Vakit ki lely vakti..

Leyl vaktidir şimdi...
mavi umut
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt