vaktileyl
Kayıtlı Kullanıcı
Başı sonu eksik bir kelimeyim...
Bozduysam anlamını cümlenin, beni soldan başlayarak silebilirsin!
http://www.personalizando.com.br/
Güllerin de ağladığı bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki onun gözlerinde her zaman gözyaşı vardır.
Geceler onun gözyaşlarını kendine saklar.
Ama gündüzün aydınlığında nemlenen gözleri onun hüzünlerini fısıldar.
Denizler onun gözyaşları gibi ıslak; güneşler hüzünleri kadar sıcaktırALINTI
Güllerin de ağladığı bir zaman vardır.
Güllerin de kokmadığı bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki onun sevgi saçan kokusu her zaman vardır.
Kokusu sevgiden, rengi hasretten bir güldür.
O, kalbi hasretle yanmış ama sönmemiş,
Kül olmamiş, kor olmuştur veadını kırmızı gül koymuştur.
Güllerin de sevdiği bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki sustugu an bile sevgiyi yaşayan bir kalbi vardır.
Onun gülerken bile yaprağında gözyaşı vardır.
Ama o gözyaşlarında bile sevgiden gelen bir sıcaklık vardır.
Onun gözünde vazolara girmenin bir anlamı yoktur.
Ama onun hüznünü ve sevincini paylaştığı kır çiçekleriyle arkadaşlığı vardır.
Güllerin de uyuduğu bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki onun geceleri bile kapanmayan gözleri vardır.
Sevgisi gece gündüz yoldadır, duası, kokusu an be an sevdiğine varır.
Güllerin de solduğu bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki kokusu sevgilinin yüreğine işlemiştir de,
Bu yüzden ölümsüzlük sırrına kadem basmıştır.
Ve onun mezar taşına şu yazılmıstır:
Sevmeyen İnsanlar Ölür Ama
Seven Güller Solmaz
Onların Kabri De Olmaz
Bir gülün dikeni battı dün parmağıma
Ve hala gülümseyerek bakiyorum parmağımdaki küçük sıyrığa...
Kızamadım...
Çünkü gülün dikeni batmadan önce şükretmiştim;
"Allahım, ne kadar güzel yaratmışsın" demiştim.
Kızamadım...
Çünkü bir dakika önce güzel kokusunu sineme cekmiştim
Bakmaya kıyamamış hayran kalmıştım...
Çünkü batmadan önce onu yüreğime koymuş sevmiştim...
Dikenini unutmuş muydum?
Unutmuştum dikenini...
Unutmuştum işte....
Acıtmayayım diye dokunmaya çekindigim gül,
İnce ve derin bir yara acmıştı parmağıma...
Gülümsedim yaraya da...
Süzülen iki damla kana da...
Çünkü o yarayı açan
Bakmaya kıyamadığım ogüldü
sevdiklerimizin yüregimizde actiklari yaralarda aslinda
o gülün actigi yara gibi degilmiydi... ince ve derin bir yara...
aslinda cok önemsiz gibi görünsede her kimildadiginizda
yüreginizi inceden sizlatan bir yara...
ama dostlariniz o yarayi acmadan önce siz muhabbet dolu
kokularini sineye cekmistiniz, zamani, mekani
ve kalbinizi paylasmistiniz... yarayi acmadan önce
siz onlari kalbinize koymustunuz...
kizabilirmiydiniz... kizamazdiniz elbet...
sevdiklerimizin actiklari yaralarda o gülün actigi yara gibi
ince ve derin... ama yarimiz o yarayi acmadan önce biz sükretmistik,
kokusunu sinemize cekmis, bakmaya kiyamamistik...
dikenini unutmusmuyduk... unutmustuk tabi...
ama biz gülümsemeliyiz yaraya... belki süzülen iki damla kanada...
gülümsemeliyiz iste....
cünkü o yarayi acmadan önce biz onu kalbimize koymustuk ve sevmistik...