Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

SOKAKTAN MEKTUP VAR (1 Kullanıcı)

SOKAKTAN MEKTUP VAR

  • EVET OLABİLİR.

    Oylama: 0 0.0%
  • HAYIR OLAMAZ.

    Oylama: 0 0.0%
  • HİÇ Bİ FİKRİM YOK

    Oylama: 0 0.0%
  • ABD DEN HERŞEY BEKLENİR

    Oylama: 0 0.0%
  • HİÇ BİRİ

    Oylama: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    0

MasterCOD3R

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Haz 2008
Mesajlar
32
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Web Sitesi
www.islamiyet.gen.tr
Hayırsız Evlât

Hayırsız Evlât

Hayırsız Evlât

-Alii, gel yavrum, seninle biraz yurttaşlık bilgisi çalışalım! Bak sana ne aldım?

-Aa, küçücük biir kitap; A-na-yaa-sa! Nedir bu babacığım?

-Bu anayasadır yavrum. Herkes bu kitapta yazılanlara uymak zorundadır... Gel şimdi anayasamızı inceleyelim. Başlangıç kısmını geçiyorum, anlamazsın. Bak bu birinci madde; oku bakayım...

-Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Aa ben ben bunu biliyorum, örtmenimiz söylüyor zaten. Ne demek bu baba?

-Valla şimdi ne desem Aliciğim; buldum, Padişahlık istemeyiz demek.

-Anladım, 2. madde de devletin temel niteliklerini belirtiyor değil mi baba, örtmenimiz söylemişti.

-Afferin benim oğluma; evet Ali, biz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz evladım. Gelelim 3. maddeye

-Ben onu da biliyorum babacığım. Örtmenimiz söylemişti. Dilimiz Türkçe, başkentimiz Ankara, bayrağımız al bayrak, milli marşımız da İstiklal Marşı’dır. Peki, dördüncü madde nedir baba, örtmenimiz söylemişti ama onu pek anlayamadım ben?

-Anlamayacak ne var Ali; bu ilk üç madde değiştirilemez demek.

-Peki anayasa hiç değiştirilmez mi baba; mesela biz hiç anayasamızı değiştirdik mi?

-Ne biçim soru bu böyle.., dur bir sayayım, biir, iki, üç; bu bizim Cumhuriyet yönetimindeki üçüncü anayasamız Ali.

-Kim değiştirdi peki baba?

-Aa bak, pencereye bir kuş kondu Ali; "mini mini bir kuş donmuştu" şarkısını biliyorsun değil mi; haydi beraber söyleyelim...

-Kuşu muşu bırak şimdi baba. Birileri çıkıp 4. maddeyi kaldırsa, ilk üç madde güme gitmez mi? Gider!

-O zaman Anayasa Mahkemesi o değişikliği şaak diye iptal eder yavrum.

-Peki bu Anayasa Mahkemesi, anayasa üç defa değiştirilirken neredeydi baba; hiç kızmadı bu amcalar?

-Bunlar ne biçim lâflar Ali, kötü çocuklarla mı arkadaşlık ediyorsun sen; ben sana açık gıda satılan yerlerden yiyecek alma demiyor muyum?

-Ne ilgisi var baba; geçen gün parkta Sevgi arkadaşımız dedi ki, hukukçular 27 Mayıs’ta da, 12 Eylül darbesinde de hiç seslerini çıkarmamışlar. Hatta Atatürk’ün anayasası darbeyle işlemez hale gelirken bile darbecileri alkışlamışlar.

-Bak şu rezile; yanlış o bilgi yanlış; 27 Mayıs’tan önce Anayasa Mahkemesi yoktu ki!

-İyi ya, Atatürk’ün anayasasında da Anayasa Mahkemesi yoktu zaten...

-Bunu kimden duydun; çocuğum yoksa sen, milli varlığa zararlı akımlardan birine mi kapıldın? Şükraaan, Şükraan; bu çocuğun neler söylediğini duyuyor musun? Aman evladım, kulun kölen olayım, bunları başka amcaların yanında söyleme olur mu?

-Niçin korkuyorsun ki baba. Son iptal kararından sonra Anayasa Mahkemesi’nin, yine anayasayla belirlenmiş görev ve yetkilerinin dışına çıktığını hepimiz biliyoruz. Hatta Sevim arkadaş diyor ki, "bunlar, anayasanın 6. maddesini de fiilen işlemez hale getirdiler" diyor.

-Sevim de kim, oh my God, inanamıyorum!

-Apartman görevlimizin kızı baba; çok seviyorum onu ben...

-Bak şu rezilin konuştuğu lâfa; hangi madde demiştin bakayım?

-Altıncı madde baba; egemenlikten bahseder hani, bilmiyor musun?

-Doğru be; vay başıma gelenler, Şükraan! Şükraaan. Bu oğlan beni kalpten götürecek, nerede bu kadın?

-Üzülme baba, kimseye söylemem bunları...

-Söz ver ulan; ağzını açarsan evlatlıktan reddederim seni, hayırsız evlat!


A. Turan Alkan

http://zaman.com.tr/yazar.do?yazino=700603
 

MasterCOD3R

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Haz 2008
Mesajlar
32
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Web Sitesi
www.islamiyet.gen.tr
Adı...!!!

Adı...!!!

S.aleykum
e05.gif


Adı...!!!
Dumanlar içinde hasıra sarılmış gencecik bir beden...
Adı; Zübeyr bin Avvam (ra)
Suçu: Müslüman olmak
Yaşı:Henüz onbeş
İşkence yapan: Öz bir amca


Kesik kesik öksürükler içinde zulüm kokan bir ses yayılıyor etrafa.
- Muhammed’in Rabbini inkar et! Seni bu işkenceden kurtarayım.

Cevap bir meydan okumadır sanki:
- Hayır. VAllahi asla küfre dönmem.

Bir şehâdettir bu ölümü hiçe sayan.
Bu şehâdet, dumanla birlikte yükselirken semaya, ateş bir kez daha körüklenir zalimce.
Bir zülümdür bu, amca merhametinin de üstünde olan..

***
İdam sehpasında bir kahraman...

Adı: Hubeyb bin Adiy (ra)
Suçu: Müslüman olmak Allah Resûl’ü Kureyşle ilgili bilgi toplamak istiyor. Âsım bin Sâbit (ra) başkanlığında on kişi toplanıyor. İçlerinde O da var. Hassan bin Sâbit (ra) şiirinde şöyle sesleniyor ona:“Ey ensarın ortasındaki şahin! Yumuşak huylulukta pırıl pırıl olan.”Asım bin Sabit ve sekiz arkadaşı yolda yüz okçunun hedefi olup, şehit oluyorlar.Hubeyb bin Adiy ve arkadaşı Mekke de esir pazarında...İntikam ateşleri içinde yanan el Haris oğulları bu isme hiç de yabancı değiller.

Karar: Ateşle işkence El Haris’in kızı telaş içinde Mekke sokaklarında bağırıyor.-VAllahi O’nu elinde büyük bir salkımdan üzüm yerken gördüm. Halbuki o zincirle bağlı hem Mekke’de bir üzüm tanesi bile yok.Her şeye rağmen gözleri önünde i’dam sehpaları hazırlanıyor Hubeyb binAdiyy’in. Mızraklar bilenmiş her şey hazır.Dilinde bir duâ:“Allah’ım, biz peygamberin risaletini tebliğ ettik. Bize yapılanları O’na ulaştır.”....Ve mızraklar Hubeyb’in vücudunda..

***

Müslüman olacağını rüyasında gören bir genç...
Adı: Hâlid bin Said (ra)
Suçu: Müslüman olmak

Ay ışığının aydınlattığı karanlık bir oda...
Köşeye sinmiş, aç, susuz ve dövülerek işkence edilmiş bir beden.
İşkenceyi yapan: Bir baba
Üzerine kapatılan kapılar O’nu Rabbiyle baş başa bırakıyor. Şimdi ne odanın karanlığı acıtıyor içini ne de yaralarından akan kanlar. İmanın teselli etmediği yer mi var? !

Fakat bu kadar işkence kafi değil bu baba için. Mekke’nin kızgın kumlarına yatırıyor oğlunu. Yetmiyor ağır taşlar koyduruyor üzerine...

Habeşli siyahi bir köle...

Adı: Bilal-i Habeşi (ra)
Suçu: Müslüman olmak.
İşkenceyi yapan: Efendisi Umeyye bin Halef
Kölesinin Müslüman olması çileden çıkartıyor o’nu:
-Andolsun sen ölmedikçe yahut Muhammed’i ve onun dinini inkar etmedikçe bu azabı üstünden eksik etmeyeceğim.
Ücretle tutulmuş müşrik çocukları tarafından boynundaki iple aç, susuz Mekke sokaklarında gezdiriliyor. Önce kızgın kumlara yatırılmış olacak ki, izleri hala sırtında.

Allah ve Rasulünün aşkıyla yanan bir kalbe sahip bedeni kızgın kumlar ne kadar yakabilir ki! ?

***
Urganla direğe bağlanıp bayılana kadar dövülen edep ve haya timsalidir O…

Adı: Osman bin Affan (ra)
Suçu: Müslüman olmak.
İşkenceyi yapan: Amcası Hakem bin Ebu-l As
Melekler bile haya ediyor O’dan..

***
Yeryüzünde yürüyen bir şehit...
Adı: Talha bin Ubeydullah (ra)
Suçu: Müslüman olmak
İşkenceci: Nevfel bin Adviye
İple bağlanıp işkence edilen bir sahabi de O.
Ama Allah Rasul’ü O’ndan bahsederken “Yeryüzünde yürüyen bir şehide bakmak isteyen Talha’ya baksın” buyuruyor.

***

Ve Habbab bin Eret... (ra) İşkencenin beklide en ağırı O’naydı.
Efendisi Ümmü Ammar O’nu ateşe yatırır, vücudu ateşi söndürmeden kaldırmazdı.
***

İşte...
Bir yanda cahiliye bataklığının tam ortasında bir devir ve kalplerindeki yaratanına sığınma arzusunu kendisine bile faydası olmayan taşlarda arayan zavallı bir beşeriyet...
Diğer yanda hidayet güneşinin aydınlığında asr-ı saadet denilen ve içlerinde daha dünyadayken cennetle müjdelenen nice hidayet erlerinin çıktığı bir insanlık.

Peki neydi onları karanlık kuyuların güzel Yusufları yapan?

Yusuf’un güzelliğine bir sebep kuyunun karanlığıydı belki de...

Ya neydi onları secdelerin sultanı yapan?

Sultanlığa sebep secdedeki zillet tacını giymekti belki de...

Atalarının dininden ayrılıp Hak’kı dolayısıyla işkenceyi zulmü kabul ve tasdik edenler.

İşte onlar... işte biz....

Onların çektiklerini çekmeye hangimiz hazırız biz? !

Onlar neler çekti, biz, neler gördük?

Her birimiz cahiliye kuyularında boğulmayan Yusufların aksine ahir zaman kuyularında boğulmaya talip olmuş gibiyiz!

Düşünebildiği kadar insan olan insana Nebiy-yi Zişan’nın bu sözü kafi gelir herhalde:

“Sizden öncekiler âhiret işlerinden arta kalan vakitlerini dünyaya harcarlardı. Sizler
ise dünya işlerinden artan vakitlerinizi âhirete sarf ediyorsunuz.”

İşkence edenler ve edilenler..
Dünya lezzetlerini tercih edenler ve âhireti özleyenler..
Büyük bir göç var, herkes gidiyor. Zulmedenler de zulme uğrayanlar da zulme seyirci kalanlar da bu sevkiyata karşı koyamaz. Göç muhakkak.

Bu göçte secdedeki zilleti tercih eden sultanların önderliğiyle ahir zaman kuyularında boğulmayan Yusuf’lar olmak duâsıyla..


AMİN..
 

zeyneb_ül-kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Haz 2008
Mesajlar
82
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
we aleyküm selam aminnnn Allah razı ve hoşnut olsun ebeden ya kardeşim ne hoş paylaşım..... ne kadar musibetlere maruz kalmışlar halbuki biz bu zamanda sabredemiyoruz imanın verdiği kuvvetle böyle cvplar böyle davranışlar gösteremiyoruz ne diyeyim ahirzaman ümmeti olmak böyle Rabbim Kuranda geçen her kıssadan peygamberlerin yaşadıkları her şeyden hisse çıkarıp hayatımıza geçirebilmeyi nasip etsin
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
********Çocuklar öldürülüyor film değildir katledilen bebekler…
Anaların feryatları gökleri inletiyor ses verin bu çığlığa…******
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
________selamün Aleyküm Kardeşim
emegizine Saglik Olsun Rabbim Razi Osun çok çok Degerli Bir Paylaşim Olmuş
selam Ve Dua Ile_______
 

ysmnkaos

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ağu 2007
Mesajlar
1,327
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
16
Konum
kaosşehristanbul
dostmusunuz?

dostmusunuz?

kimi zaman gelir, sevinir neşeleniriz...
etrafımızda bugün sayısını, ileriki dönemlerde de isimlerini dahi hatırlayamayacağımız kadar iyi gün dostumuz vardır...
o an sohbet birazda muhabbet derken dedikoduya gider boşluktan yol bulan cümleler...
kısa süreliğine de olsa, göstermelikte olsa herkes mutludur... herkes umutlu...
ve tekbir ortak özellik hakimdir zamana... mekana...
herkes o anlık olsada ehli keyiftir...

dünya döner... mevsimler geçer... belki zaman yıllarla ölçülür... belkide günlerle...
ve imtihanın bir parçası olan sıkıntılar baş gösterir... çözümüne dair önemsenmez... zamanla da birikir...
sıra sıra dizilirler domino taşları misali... dokunmaya korkarız...
akabinde her şeyde karamsarlık, her şeye melankoli hakimdir...

bazen üfleyerek söndürebileceğimiz ufacık bir sıkıntıyı derd eder, dahada büyütürüz yine üfleyerek...
çözümün dahi soruna dönüşmesinin canlı kanıtı oluruz...
dünya döndükçe, ve biz imtihan dünyasında oldukça, bunları kabullenemeyerek dillendirmenin gitgellerini yaşarız...
sürekli şikayet eder, arkadaşlarımızı daha dosta dönüştürmeden sıkarız... bıktırırız...
kimbilir... belki daha sonra dostsuzluktan da dem vururuz....

olumsuza dairdir...
ağzımızı her açtığımızda ses tellerimizden çıkan titreşimlerin notaları...
dolu yanını değil, bardağın kendisini dahi bazen görmezden geliriz...

işte o zaman varlığı hissedilecesi bir dostu arar gözlerimiz...
hiç ummadık bir anda çıkıp gelebilen...
dost kavramının karşılığını kendisi ile doldurtabilen...
her şerde varolan gizli hayrı delilleri ile gösteren ve
Yüce Yaratıcıyı, içinde bulunduğumuz imtihanı bize hatırlatabilen...
şu fani dünyada en derinden hissedilen milyonların içinde yalnız kalmışlık teorisine kafa tutarcasına...
çıkarsızca... ve sadece dostça...
yasemin
(Zeynepciğim iyiki varsın)

dostluk_arkadas.jpg
 

kasım hadi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2007
Mesajlar
5,714
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
56
ellerine saglık.
güzel bir paylaşım
okudukça kendimi okumuş gibi hissettim.
yalan dünyada,ne kadar yalnız ve yine yalan dünyada ne büyük bir sahibim oldugunu hatırladım.selametle.
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
Her birimiz cahiliye kuyularında boğulmayan Yusufların aksine ahir zaman kuyularında boğulmaya talip olmuş gibiyiz!

Düşünebildiği kadar insan olan insana Nebiy-yi Zişan’nın bu sözü kafi gelir herhalde:

“Sizden öncekiler âhiret işlerinden arta kalan vakitlerini dünyaya harcarlardı. Sizler
ise dünya işlerinden artan vakitlerinizi âhirete sarf ediyorsunuz.”


aaamiiiin amiin.:A
selamum aleykum. Rabbimiz razı olsun. çok güzel bir paylaşım.
örnek almak nasip etsin Allah c.c., teslimiyet nasip etsin,amin.
selam ve dua ile...
 

sewwda66

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
79
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Eline Yüreyine Gönlüne Sağlik.Rabim Onlarla Haşr Eylesin Bizleri Inşallah
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
~*~

Selamün Aleyküm kardeşim. Paylaşımınız için teşekkürler..Rabbimiz c.c razı olsun inşallah.. İslam ile müşerref olmuş ve bunun bedelini, yeri gelince canlarıyla ödemekten çekinmemiş olan bu KAHRAMAN KÜNYELERİ hatırlamış olduk bir kez daha.. Çileyle yoğrulmuş, kan ve gözyaşlarıyla sulanmış hayatları hepimize örnek ve ibret olur inşallah..Emeğinize sağlık..Hayırlı Cumalar inşallah..Selam ve Dua ile.

~*~
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
selamun aleykum. harika bir paylaşım Mevla razı olsun.
Rabbim böyle güzel dostlar dostluklar nasip etsin.
bizlere de öyle olmak nasip olunsun inşaAllah.
selam ve dua ile...
Allah'a emanet olun:H
 

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
Gülün kırmızılığında, lâlenin güzelliğinde,
Karanfilin beyazlığında görebilmeliyim aşkı…
Züleyhâ gibi yanmalıyım aşkın narından


Dağları deldirmeli Ferhat gibi
Yada mecnun gibi sevgilinin güzel yüzünde,
Hakikâti bulmanın yolu olmalı aşk
Teslim olmalı Hz.İbrahim gibi, ateşe atılacağını bile bile...

Ya ben, âş(ı)k olmalıyım
Ya aşk, ben olmalı…
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
Hakikâti bulmanın yolu olmalı aşk
Teslim olmalı Hz.İbrahim gibi, ateşe atılacağını bile bile...

selamun aleykum ve rahmetullah,
Rabbim razı olsun paylaştığınız içinB)B) çok güzeldi.
selam ve dua ile...
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Selamun aleykum nihalcim.Aşık olunmayı en çok hakeden kişiye aşık olunması ümidi ve temennisiyle inşaallah.rahmana emanet olunuz.B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt