Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

SOKAKTAN MEKTUP VAR (2 Kullanıcı)

SOKAKTAN MEKTUP VAR

  • EVET OLABİLİR.

    Oylama: 0 0.0%
  • HAYIR OLAMAZ.

    Oylama: 0 0.0%
  • HİÇ Bİ FİKRİM YOK

    Oylama: 0 0.0%
  • ABD DEN HERŞEY BEKLENİR

    Oylama: 0 0.0%
  • HİÇ BİRİ

    Oylama: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    0

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
3globepyramide1aa.gif
 

yalniz_yolcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2008
Mesajlar
634
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Selamün Aleyküm güzel kardeşim..Rabbimiz c.c sizden ebeden razı olsun inşallah..Beğeniyle okudum, çok anlamlı ve ibretlik bir paylaşımdı..Rabbimiz c.c sevabınızı yazsın inşallah.. Hayatta mutluluğu ve iç huzuru yakayabilmenin önemli ipuçları, kilometre taşları..Rabbimiz c.c akl-ı selim ile tefekkür edip uygulayabilmeyi nasip eylesin cümlemize..Güzel kardeşim, Rabbimiz c.c derslerinizde zihin açıklığı versin, her daim yar ve yardımcınız olsun inşallah..Acizane dualarımdasınız..Rahman ve Rahim olan Dost'a emanetsiniz..Selam ve baki dua ile hayırlı ve nurlu geceler olsun inşallah güzel kardeşim..B)B)

aleyküm selam ablam allah cc. razı olsun ne güzel dualar etmişin senin duanı almak ne büyük mutluluk ilgine teşekkür ederim..mesajı almana sevindim kalbi aminler ablacım rabbim sanada hayatında hayırlar güzellikler kolaylık versin inş..dualarını eksik etme olur mu selametle kal...aciz kardeşin...
 

gecekondu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
1,726
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Aşıklar Diyarı
selamün aleyküm​

kardeşim sabırla sonuna kadar okudun iyi de oldu okumam ..
toplumun gerçek yapısı bu aslında şiddet önce anne be babadan sonra okuldan sonra gündelik hayatta..çocuklar sevgi ve şevkat ortamında büyüyemiyor.. aslında hüseyinin anne ve babasının yaptıklarıda onların kendi anne ve babasının yaptıkları yanlışlardan dolayı yani bu kısır döngü sürüp gidiyor....ne istedigini bilemeyen özgür saglıklı kendine güvenen bireyler yetişemiyor...ancak saglıklı bireyler islam ahlakıyla yogrulmuş evlerde olur..madde ve metaryal hırsı olan maneviyattan yoksun ailelerde hüseyin gibiler olur ...

selametle

aleyküm selam kardeşim Yorumunuz için teşekkürler ... gerçekten Çok ilginç ve gerçekleri anlatan bir Yazı çok şey anlatıyor anlayana .. çocuklar sevgi şevkat ortamında büyüyemiyor ailesinede güvenemeyecekse kimee güvenecek bu dünyada :( ...ancak saglıklı bireyler islam ahlakıyla yogrulmuş evlerde olur .. ... inşallah ..Hüseyin gibiler kendine güveni hiç kimseye güveni olmayan çocuklar çoğalmadan aileler evlatlarına gereken ilgiyi sevgiyi gösterirler inşallah ..
Allaha emanet olun selam ve dua ile ....
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
biraz gözyasina bulanmıs yüregin olsun..

biraz gözyasina bulanmıs yüregin olsun..


Hala nefes aliyorsan bir dusun! Ne kadar daha yasayabilirsin. Hayata gelis sebebine bir bak neredesin kimlerlesin, mutlu musun? Seni senden daha iyi taniyan Rabbini ne kadar taniyorsun.

Kendini sorgulamaktan korkma.

Kendini bil o seni Rabbine goturecektir. Zaman gec olmadan kim olursan ol ne yapmissan hatta ne kadar kotu olabilirsin ki. Rabbin seni bagislayacaktir sen onun yollarindan yurudukce. Sana hicbir karsilik beklemeden birileri elini uzatiyor Musluman bir kuru kelimemidir insana yuklenen, sinirlarini as ve dusun gozlerini kapattiginda kendine olana bir bak degismek seni iyiye ve guzele goturecektir. Yeter ki iste her sey senin emrinde yeter ki insan olsun onun emrine amade.





Yasam bir nefes almak kadar kolay bir o kadar da zordur aldiklarimizi saymayiz alamadigimiz nefeslere ise herkes pur dikkat kesilir. Biz var olmak zorundayiz. Muminler Allahin yeryuzunde ki halifeleridir onlar her seye Allah icin bakarlar, dikkat ederler, sevgilerini Rablerinden alirlar onun nimeti olan kalp boyle islemelidir. O bir et parcasi degildir ki sadece kani pompalasin o yurektir sevgimizi ona doldururuz oraya duser alevler ve huzunler onunla mutlulugumuzu anlariz. Heyecan onunla guzeldir.

Musluman sen guzellige goturen yolu yapmaya talip olan kisi kalk ve kendine bir bak ve senin sevmen gerekenlere yapilanlara. Hayat bir oyalanma araci gibi seni senden caliyor. Zaman senin lehine gelisecekken aleyhine isliyor. Tersine cevirmek o kadar kolay ki biraz gozyasina bulanmis yuregin olsun yeter....
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
O bir et parcasi degildir ki sadece kani pompalasin o yurektir sevgimizi ona doldururuz oraya duser alevler ve huzunler onunla mutlulugumuzu anlariz. Heyecan onunla guzeldir.
selamünaleyküm
emeginize saglık güzel paylaşım rabbime emanetsiziniz selametle.....
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
yüreğin yolu..............

yüreğin yolu..............

INSANSIN VE INSANLARLA beraber yasiyorsun... Kırık kırıktır icin… Özün eziliyordur cok zaman... Icini acamazsın kimseye, ic cekip durursun kendi icinde... Kimi anladin ki, kim seni anlasin… Neyi istedigini, neyi sevdigini biliyor musun ki...

Yüregini yırtıyor sevgini verdiklerin... Hissiz mi yürümeli ıssız yerlerde? Sensizlik senden daha mı sevimli sevgili sevgi? Yakınlık yakıyor, yalnızlık üzüyor...

Dostta denir mi her dert? Dedin de ne dinledin? Kime dayanacaksın yüreginde yürüyen dertler icin?

" Ne tesellisi var, ne sarkının, ne sazin" Sözler silik, sazlar kırık... Hayat bestesi hüzünlü...

Gülmek mi mutlu eden, aglamak mı? Huzur hicbiri mi? Hic mi her sey? Hiclik dereleri nerede duracak, varlik daglarina ne zaman cıkılacak?

Ucar gibi gidiyor zaman, uyur gibi geciyor ömür.. Harcanan hayat... Hayiflanması gereken hayallerle oyalaniyor... Yuvasiz kusların saskınlıgıyla cırpınıyor... Caresiz dallara konuyor kırık kanatlarla… Acı kanıyor ici... Dertle dönüyor dısı..

Umutla doguyor her sabah, ölümle yatiyor her aksam... Dert döseginde gözleri acik uyuyor, deva prensesi gelir de ellerinden tutar diye... Aci serbeti sifa sevkiyle iciyor… Deva diye dayaniyor dertlere...

Sevgiyi saflastırır sıkıntılar, dostluklari derinlestirir dertler... Sürüklendikce yüregin, özüne yol alirsin... Savrulmasi gereken sevgi degil, her seyi yutan senin "ben"in... "Ben" de bogulmazsan icindeki "ben"le bulusursun...

Dert dalgalariyla calkalanirken "ben" in, duru ve derindir özbenligin... Sevgi saf, hikmet diri, varlik daglari yücedir bu benlikte...

Ictigin acılara, dayandigi dertlere degmistir, "Ben" den gecmis "Birben"e erismissindir...

Özün özüne erisen kabuk aglamalara güler gecer... Günlerin üstündedir gönlü, gönlünden damlayan günleri de güldürür...

Dertler gülmekle gecmez, acilari dindirmez sarkilar… Icini aciyorsa cektiklerin derin bir ic cek ve yürü yüreginin yolunda...

Hüseyin EREN
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
O bir et parcasi degildir ki sadece kani pompalasin o yurektir sevgimizi ona doldururuz oraya duser alevler ve huzunler onunla mutlulugumuzu anlariz. Heyecan onunla guzeldir.
selamünaleyküm
emeginize saglık güzel paylaşım rabbime emanetsiziniz selametle.....

aleykum selam kardeşim gözlerine saglık
rabbimize emanetsin inşallah
selam ve dua ile
<<B)>>
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
selamunaleykum
hayat bır oyalama aracı senden çalıyor...
allah farkında olmak nasıp etsın
amın
allah razı olsun cok guzel bır yazı
duşunelecek cok şey var...
allaha emanet ol kardeşım
selam ve dua ıle...
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
selamunaleykum
hayat bır oyalama aracı senden çalıyor...
allah farkında olmak nasıp etsın
amın
allah razı olsun cok guzel bır yazı
duşunelecek cok şey var...
allaha emanet ol kardeşım
selam ve dua ıle...

aleykum selam amin inşallah
rabbim senden de razı olsun kardeşim
rabbimize emanetsin inşallah
selam ve dua ile
<<B)>>
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
İçsel bir sitemin izlerinde giderken!

İçsel bir sitemin izlerinde giderken!

Müntesibi olunan bir kimliğin sosyolojik serencamından ve uğradığı değişim aşamalarından, asırlara sâri aşağılanmalardan kişiliğin ve kimliğin yozlaşmaya uğramasından, sinelerin buhran içinde nefes almasından hareketle…

Nihayetinde bizler gibi bir insan olan, insanlığı kurtarmak için mübelliği kılınan, varlığını ümmetine adayan ve adların en güzeli olan ve Muhammet diye ebediyete kadar var olacak olan bu insan…

Ne yazık ki artık gereği gibi anlaşılmıyor ümmeti Muhammed nezdinde…
Akidenin güzelliğinde, sinelerin hasredildiği mezbelelik olan ahenklerde…

Getirdiği mesaj evrensek olduğuna göre, müntesipleri nelerin derdinde…
Bidatlerin kuşattığı, serkeşliğin çoğaldığı, maslahatların zirve yaptığı bilinirken…

Bir insan olarak, hissiyatın güzelliğinden beslenen ruhi enginliğe hasretken…
Gündelik bir hayatı yaşmaya mahkûm edilirken, tercihler sana dahi sorulmazken…
Neredeyse insani hasletler “medeni devletlerce” sürekli yok edilmek istenirken…

“Muhammed’e” Ümmetinin anlayacağı bir şekilde, umulanların dehliziyle bir sitem!
O en sevgiliyken, nefislerin en bariz derdiyken, ruhların inkişafıyken anlaşılmıyor!
Akideler maksatlı bir şekilde sulandırılıyor, her şey belirli günler için hesaplanıyor!

Kaç asır geçti! Hani nerede şura ve nerede ümmetin ileri gelen icmâa ümmetleri?
Vuslat kimlerin ve hangi ölçüler saltanatında! Gözyaşı dökenlerin olacaktır derdi!

Hala anlaşılmayan Kuranın okunan ayetleri, sosyolojik olarak açılım bekleyen erleri!
Kılınan namazlarda fark etmez okuyun o vakit İngilizce veya almanca süre ve ayetleri!

Huzura duruyorsun, kulluğunun aczini anlatıyorsun, taleplerin haricinde hiç anlamıyorsun!
O vakit ne söylediğini bilmeyen ve anlamayan için şimdilerde ümmeti Muhammed’e ne demeli!

Bir canı bu kadar zillet içinde taşımak kimlere yaraşır, hangi ölçekte bizler “Muhammedi” anlıyoruz ve bu manada onun bıraktığı emanetler sahip çıkıyoruz.

Milletin bireylerinin vicdanını çaldılar…
İdraklerini uyuşturarak öyle bıraktılar…
Nesil güceniğini maslahatlarla ellerinden aldılar…

Bir zamanlar muvahhit olan bu insanları darp ve şiddetle teslim olacağı şartları sıraladılar! Aksi takdirde bizar ve alenen damgaladılar “bağnaz ve yobaz” hezeyanıyla!

İşte bu sebeple ve içsel bir sitemle “var git Muhammet işine” diye başlık atılabiliyor.
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
kadınları ağlatmayın

kadınları ağlatmayın



Bir kadın çocuktur aslında.....çocuk gibi davranmayı sever.erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini ister.
Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak sevmeli erkek kadını..ama hiç bir kadın çocuk muamelesi görmek istemez.söylediği şeyler çocukça da olsa
dinlenilmesini,dikkate alınmasını ister.
Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz;ama asla onu bir çocukolarak görmeyeceksiniz.. Bir kadın güçlüdür aslında.hatta erkeklerden çok daha güçlüdür.ama
bu gücünü herzaman ortaya koymasını sevmez.ister ki,erkeğin gücü
kendisine huzur versin.kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin
yapmasını bekler.böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de
erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir.ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz.yapmak istediği birşey varsa mutlaka yapar.

Bir kadın sevgidir aslında.içinde her zaman sevgiyi taşır, sevdiklerinden
kolay ayrılamaz.sevdiklerini kolay kolay kıramaz.zor sever;ama,tam
sever.bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul
ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir.ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız.belki kolayca yüreğine girebilirsiniz.ancak beyninde
yer her an terk edilebilirsiniz.sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette.bunun tek nedeni ise engelleyemedikleri acımak" >duygusudur.

Bir kadın yalnızdır aslında.hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz.kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır.o
dünyaya kimsenin girmesine izin vermez.hiçbir anahtar o dünyanın
kapısını açamaz.yalnızlık onun sığınağıdır.o sığınağa ne zaman gireceğine,ne kadar
kalacağına hep kendisi karar
verir.sığınaktayken oradan çıkmaya
zorlarsanız,onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.

Bir kadın çılgındır aslında.neler yapabileceğini erkek aklı hayal
bile edemez.üreticiliğinin sınırı yoktur.ama bunu ortaya çıkartmak için
hayatının erkeğini bekler.hoyratça harcamaz üreticiliğini.sadece
erkeğine saklar.bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok
şanslısınız demektir.çünkü hayatın içinde olan herşey ancak kadınlar olduğunda
anlam kazanıyor.yemek yemek,su içmek bile.bir kadının elinden içtiğiniz
suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet >farkını
anlayabiliyormusunuz?anlıyorsanız ne mutlu size.anlamıyorsanız ne yazık ki
yaşamıyorsunuz







............bir kadını ağlatırken çok dikkat edin..!!! >
....... çünkü ALLAH gözyaşlarını sayar.....!!!!

kadın;erkeğin kaburgasından
yaratıldı,ayaklarından yaratılmadı..!!!
öyle olsaydı ezilirdi......!!! >
üstün olsun diye başındanda yaratılmadı......!!

AMA GÖĞSÜNDEN YARATILDI......

Eşit olsun diye......
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
selamun aleykum, paylaşım için teşekkürler kardeşim, geç de olsa senin de cuman mübarek olsun
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
***...Ona Ruhumun Yaralı Olduğunu Söyleyin...***

***...Ona Ruhumun Yaralı Olduğunu Söyleyin...***

c***...Ona Ruhumun Yaralı Olduğunu Söyleyin...*



Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Nasıl yaralı olmasın ki. Doğrularından vazgeçmemiş olması yine kapının önüne konmasını gerektirmişti. Dünya mı garipti kendisi mi hiç bilemeyecekti. Tıkanıyordu hayat gelip kalbinde. Soldan soldan vuruyorlardı yine. Anlatamıyordu kimselere ne istediğini. Nasıl istediğini. Sanırım hiç anlatamayacaktı da. Belki anlatabilirdi de anlayan çıkmayacaktı…



Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Nispet yapar gibi gidişin bir de dönüşü vardı elbet. Bulduğu gibi kaybetmek dedikleri şeyi iliklerine kadar yaşamıştı yine. Acıdı da acıdı yüreği. Bilirdi ihanetin acısını. Bilirdi bilmesine de her defasında ilk defa gibi acıyordu yüreği işte. Kendisine bile şikayet etmedi kalbini. Sustu sadece susması gerekenler gibi…



Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Ne de çabuk tüketivermişti aşkı sevdayı hiç anlayamadı. “Başka türlü mü seviyorum ben” diye geçirdi içinden. Normalleri de karışır olmuştu her şey gibi son zamanlarda. Gerçi anlam yüklemeyi bırakmıştı insanların davranışlarına. Kimisi çok garip, kimisi anlamsız, kimisi de çok çocukça gelirdi ona. Bunu hangi kefeye koyacağını ise hiç bilemedi…



Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Dar zamanlarda yaşamak denilen böyle bir şeydi. İnsan sabırsızdı, bir de nankör. Bekleyemiyordu. Kalp hızında yaşamak istiyordu kalbinden geçenleri. Tik tak seslerinden ritim tutmaya zamanı yoktu. Melodi duyulmadan gürültüde kayboluyordu tik taklar. Oysa kendisi aşkın melodisine hasretti, belki cıvıl cıvıl sesine…Bütün bütün sustu ama kulakları o melodiyi yine de duyamadı…



Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Ama hiç kızmadığımı da. Belki çokça kırıldığımı da. Gitmesi gerektiği için gittiğine inandırmak zorunda kalışı kendini daha da yaralıyordu. “Gitmeyebilirdi de” deyiveriyordu içinde saklanan çocuk. Biz onunla içimizdeki çocuklarla yola çıkmıştık oysa. Sahi hani atlıkarıncaya binecektik… Söylesene biner miyiz bir gün yine…



Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Bıraktığı gibi burada olduğumu bir de. Tek damla eksilmediğini geride bıraktıklarından. Sadece gözyaşlarıyla yeşerttiği umuttan bahsedin biraz da. Sonra sıkı sıkı Rabbimin tuttuğu kalbimden. Dönüp dönüp kendisine dua ettirişinden. Söz verdiği halde hala o huzura gidemeyişinden. Onun yerine kendisinin gittiğinden bahsedin bolca.



Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Bir de “her şeyde bir hayrın olduğunu.” O anlar beni, bilir söylediklerimi en çok da söyleyemediklerimi. Söyleyin ona ki bazı şeyler ille de yaşanılarak öğrenilir hayatta. Vicdan derinden bir sızladı mı aklın mutlaka geleceğini başa. O başa gelene kadar bazen dibe vurmak gerektiğini de söyleyin. Dibe vurduğunda da uzatılan eli tutması gerektiğini de. Söylenmeden, sızlanmadan, mazeret üretmeden tutması gerektiğini sıkı sıkı söyleyin ama. O ele değil de elin gerçek sahibini görmesi gerektiğini de iyice tembih edin olur mu?



Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin… İsterse açtığı yaraları bir bir sarabileceğini de hatırlatın ona. O unutur bunları bu aralar aklı bir karış havada. Yaptığı her şeye rağmen geride kocaman bir yüreğin biraz da yaralı bir ruhun onu beklediğini de söyleyin emi. Siz söyleyin mutlaka o bilir beni, niyetimi, özlemimi, sevgimi…Canımdan öte can olduğunu… Siz söyleyin yine de ona bülbülün kanının aktığı yerden gülün rengini bulduğunu… ve adının da sadece “aşk” olduğunu…
ALıntıdıR. .
 

imported_elif_elif

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Şub 2007
Mesajlar
33
Tepki puanı
0
Puanları
0
Mechul Bir Yalnizliğa Dönük Yüzüm...

Mechul Bir Yalnizliğa Dönük Yüzüm...

Mechul Bir Yalnizliga Dönük Yüzüm..
. Yorgun gidişlerin suskun duruşlarıyla çekerken çocuk gözlerini gözlerimden içime milyarlarca sen hücum ediyor... Varlığımı savurup göğe kendimi milyarlarca sana bırakıyorum. Bir depremden sonra yine enkaz altında kalan yüreğimin yarına dair biriktirdiği tüm umutlar toparlamaya çalışıyor şimdi etrafa savrulan sensizlik yıkıntılarını. Acıya bulanıyorum. Bir nisan serinliğinde yüreğinde tutuşturduğun alevi söndürerek gidiyorsun benden. Suskunluğuna inat bir haykırış yükseliyor içimden "git-me"... Düşüncelerim hep senli yanlarıma kayarken sen nerelerde kaybediyorsun "ben" diye tutunduğun o bensiz yanlarını merak ediyorum.

Acaba duyuyormusun gözlerinden gayrısına teslim olmayan şu yüreğimin çığlıklarını! "Gençlik aşkı saman alevi gibi,geçer zamanla"diyerek sıradanlaştırdığın aşkın gitgide büyüyen varlığına sığındığnın farkında değilsin. Gelmeyişlerine "git" sözcüğünü vuruyorum görmüyorsun... Kör bir yalnızlığın içinde boğuluyorsun şimdi..

Git şimdi!hızlı adımlarla git ve sarıl hayatın gerçekleri diye direttiğin o koskoca yalana! Düştüğün boşluktan ben bile kurtaramam artık seni unutma yar.. Rengini sende bıraktığım o çok sevdiğin ela gözlerim kalmasın aklımda. Tıpkı bugün bu saatte bende ölen çocuk gözlerin gibi!

yaşam beni bekliyor yüreğimdeki kırık dökük yarım kalmış ezgiyle.. notaları çarpık bir aşkın sana dönen zorluğuna ağlıyorum şimdi.."


Ruhumu kıskaca alan ?sen? içeriğiyle doluyken ruhum, kendimi yitiriyorum bomboş sokaklarında aşkın..Tüm kuralları yıkarak oyunu sürdürmeye çalışssam da malesef her elde kare ası bulmak mümkün olmuyor öğreniyorum.. Suni nefes alışverişlerle dolu yaşamımda ?sen? rotasını çizmeye çalışıyorum.. Oysa hesapta olmayan zifiri karanlık hüzünler basmış geceyi yar,geç farkettim,affet.. Sen ve ben. .Öyle zıttız ki seninle.. Bu zıtlıkların ortasında bile dengede tutmaya çalıştığım ruhum tutunamıyor artık yalnızlığına..Muktedir olamıyorumyaptıklarıma,yaşadıklarıma,söylediklerim e!Şiddetli bir çatışmadır almış gidiyor ruhumu..Sesine susadığımı bilsem de ozenle saklıyorum bu hissi içimde..Tek masum kalan şey ozlemmiş gibi geliyor senden bana kalan.Ama yine de yüreğimin en mahrem köşelerinden bile sen çıkıyorsun karşıma,kendime sobeleniyorum..Nekadar ayıklamak ıstesem de ?sen?tohumunu içimden müsadee etmiyor yüreğim buna.İnatla sarıyor tüm vücudumu.Keyif alırcasına..Ani dürtülerle zorlasam da beynimi kimi zaman yeniğim kendime..bir sıfır öne geçiyorsun hep bende!Aynalar yetmiyor kendimi görmeye artık..Acının bam telinden ?sen? sesleri geliyor..Emeklemeye çalışırken yürümenin ne anlamı vardı erkenden ey ömrüm!Bu gayesiz,amaçsız sınır tanımaz yalnızlığım aceleceliğimin bir bedeli işte..!Geçmişin izlerinden sıyrılmış ama geleceği de sisle kaplı meçhul bir yalnızlığa dönük yüzüm şimdilerde...Bastırdım ruhumdaki tüm iniltileri.Tuhaf bir hisle gittikçe anlamsızlaşan hayatıma takılıyor gözlerim,avare düşünceler dans ediyor beynimde..Zemheri ayazı mı bu yoksa.


Aklıma düşen yalın,yalnız,hiç gerçek olmasına inanılamayacak kadar gerçek bir düşünceden kaçışımsın.Her sabah gülüşüne uyanan ben, acınla yenileneceğim gülüşünsüz gitmelerine uyanarak...."
 

ysmnkaos

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ağu 2007
Mesajlar
1,327
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
16
Konum
kaosşehristanbul
elhamdülillah...

elhamdülillah...

ŞÜKRETMELİYİZ…
hayattaki tüm sahteliklere… şer gibi görünenlere…



arkadaşlığın, sadece çıkar-menfaat odaklı olduğu sahte dostluklarımıza…
onlarca defa şahit olmadık mı… yapılan sohbetlerin bir süre sonra orada olmayan kişiye yönelik
zehirli oklara dönüştüğü ne?
işleri düştüğünde bizden iyisi yokken biz olmayınca arkamızdan söylenenlerin günahlarımızı hafiflettiğine…
dolayısı ile insanlara güvenmemeyi (kısmen tabii) öğrendiğimize…şükretmeliyiz…

zaman zaman hissettiğimiz milyonların içerisindeki yalnız kalmışlığımıza…
sürünün içinde gözü kapalı gitmek değil ki yaşamak…
her koyunun kendi bacağından asılacağı bilincine varmak olmalı hayat…
mezara yalnız girileceğini ve sadece amellerimizin bizimle geleceği şuuruna erdiğimize…
ve ne olursa olsun, yalnız kalmışlık duygularını en yoğun yaşadığımız anlarda dahi yalnız olmadığımıza,
Yüce Yaratıcının muazzam varlığını hissettiğimize…şükretmeliyiz…

mazide kalmış yada hala devam eden maddi sıkıntılarımıza…
eğer geçmişte kaldıysa, şükrederek hazımsızlık çekmeyeceğimize…
yokhala devam ediyorsada,
hayatın, insan karakterini yavaş yavaş şekillendirdiği ve ”metaya” değer vermemeyi,
akabinde biraz daha tutumlulukla yaşanabileceğini anladığımıza…
ve dünyadaki kardeşlerimizin çektiği yokluğu bir nebze olsada hissettiğimize…
maddi açıdan refahta olanlara da kedinin ciğere baktığı gibi bakmamalıyız…
bu denli malın hesabıda çetin olmaz mı? şükretmeliyiz…

ağır bir rahatsızlığımız mı var, çokmu hastayız?
önemi yok… zaten ölümün kime ne zaman geleceği belli değil…
ne mutlu bize ki, kaptırmışcasına yaşamaktansa,
her anımızda bize ölümü hatırlatacak olan düzenek zaten bedenimizde kurulu…şükretmeliyiz…

dünyanın bu denli bozulabildiğine şahit olduğumuza da sevinmeliyiz…farkındalığımız farketmeliyiz…
belkide bu bozuk düzenin (inş) bir parçası olmadığımıza… ve bizim gibi düşünenlerin varlığına…şükretmeliyiz…

İYİKİ VARLAR…
yasemin
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
selamünaleyküm kardeşim.yine her zaman olduğu gibi yerinde manası fazlaca olan güzel bir paylaşımdı.mevlam razı olsun.selam ve dua ile kalın kardeşim.selametle inşaALLAH.

işleri düştüğünde bizden iyisi yokken biz olmayınca arkamızdan söylenenlerin günahlarımızı hafiflettiğine…
dolayısı ile insanlara güvenmemeyi (kısmen tabii) öğrendiğimize…şükretmeliyiz…
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt