Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

SOKAKTAN MEKTUP VAR (1 Kullanıcı)

SOKAKTAN MEKTUP VAR

  • EVET OLABİLİR.

    Oylama: 0 0.0%
  • HAYIR OLAMAZ.

    Oylama: 0 0.0%
  • HİÇ Bİ FİKRİM YOK

    Oylama: 0 0.0%
  • ABD DEN HERŞEY BEKLENİR

    Oylama: 0 0.0%
  • HİÇ BİRİ

    Oylama: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    0

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Selamün Aleyküm. Emeğine, gönlüne sağlık olsun inşallah.. Paylaşımın çok güzeldi ve gönülleri coşkulandırdı....Rabbimize emanetsin..Selam ve baki dua ile..Hayırlı ve nurlu gecelerB)


aleykum selam gültanem gözlerine saglık
rabbimize emanetsin inşallah
selam ve dua ile
<<B)>>
 

merdiven

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
239
Tepki puanı
0
Puanları
0
hepimiz birer şizofren aday adayıyız herhalde
 

yalniz_yolcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2008
Mesajlar
634
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için 'a şükredin..
Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor.. Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz


EMEĞİNİZE SAĞLIK KARDEŞİM RABBİM ELİMİZDEKİ FIRSATI EN GÜZEL VE EN HAYIRLI ŞEKİLDE KULLANDIRMAYI NASİP EDER İNŞALLAH

ilginize teşekkür ederim kardeşim allah cc. razı olsun...rabbim her gününde iman dolu güzel fırsatlar versin...
 

yalniz_yolcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2008
Mesajlar
634
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
selamünaleküm kardeşim.
şükürler olsun ki mevlam hala fırsat vermekte.hayatımızda hiç bir şeye ''keşke'' dememek duası ve ümidi ile.selam ve dua ile kalın selametle.

aley kum selam kardeşim ilginize teşekkür ederim rabbim önünüze iman dolu güzel fırsatlar çıkartsın inş hayırlarla vesile olun selametle...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm güzel kardeşim..Rabbimiz c.c sizden ebeden razı olsun inşallah..Beğeniyle okudum, çok anlamlı ve ibretlik bir paylaşımdı..Rabbimiz c.c sevabınızı yazsın inşallah.. Hayatta mutluluğu ve iç huzuru yakayabilmenin önemli ipuçları, kilometre taşları..Rabbimiz c.c akl-ı selim ile tefekkür edip uygulayabilmeyi nasip eylesin cümlemize..Güzel kardeşim, Rabbimiz c.c derslerinizde zihin açıklığı versin, her daim yar ve yardımcınız olsun inşallah..Acizane dualarımdasınız..Rahman ve Rahim olan Dost'a emanetsiniz..Selam ve baki dua ile hayırlı ve nurlu geceler olsun inşallah güzel kardeşim..B)B)
 

gecekondu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
1,726
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Aşıklar Diyarı
selamünaleyküm kardeşim...:T

çok ilginç bir konuydu... ama bir o kadarda reel....
günümüzde bu paradoksların çıkmaz sokaklarında yolunu şaşırıp kaybolanlar o kadar çokki...
hayatımız bir karmaşa....
ne inandığımızı yaşayabiliyoruz, nede yaşadığımıza inanabiliyoruz...
ama herşey gibi bunun kökeninde de cahillik mevcut...
Rabbim şaşırmayan ve şaşırtmayan kullarından olmamızı nasib etsin...

ALLAHA EMANET OLUNUZ

aleyküm selam abla bende okuduğumda ilginç geldi birazda benim yaşantımı anımsattığı için paylaşmak istedim .. Ne inandığımız gibi yaşıyoruz nede yaşadığımıza inanıyoruz :( amin Rabbim şaşırmayan kullarından olmayı nasip etsin inşallah Allaha emanet olun selam ve dua ile ....
 

gecekondu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
1,726
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Aşıklar Diyarı
hepimiz birer şizofren aday adayıyız herhalde


evet kardeşim sanırım öyle görünüyor ...

Bu kuralsız trafik, üstüne gelenler, arkadan sıkıştıranlar, yol isteyenler, küfredenler yüzünden, hayat yolculuğunda sağa çekmişti. Bekliyordu. (bende bekliyorum )

Allaha emanet olun selam ve dua ile ...
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Düşüncelerimi takip eden yorgunluğum!

Düşüncelerimi takip eden yorgunluğum!

Her gün uyanırken üzerimden atamadığım yorgunluğum inanıyorum ki artık beni terk etmeyecek, izlerimin takipçisi olarak halime hükmedecek.

Yaşadığım hayatın açmazlarına teslim olmuş bir ürpertiyle onunla birlikte yaşmaya alışıyordum çaresizliğin yüklediği adımlarla.

Nereye baksam güne anlam kazandıran güneş olmasına rağmen, ellerimi açtığım semadan damlalar düşmesini anlarken, hakları gasp edilmiş bir kimliğin hercümerçliğinde hayıflanmam ne kadar çare olacaktı ki.

Her bir düzensizliğin hengâmesinde düzeni koruma adına akla hayale gelmeyen vehimler karşısında duyduğumuz günü birlik nakaratlar muvazenemi bozuyordu.

Düşünmeye dahi mahrum bırakılıyordu ruhuma emanet edilen sinem. Kalbimin bizzat sahibiyken onu düşünmekten ne kadar uzaklaştığımı fark edince içini titremeler kaplıyordu.

Yaşama hakkını elde edebilmenin tek bir yolu kalıyordu desiselerin her gün ivme kazandığı cihanın bizlere has yurdunda, bizzat vatanımda.

Kutlu bir görev aşkıyla askere gönderdiğimiz ciğer parelerimiz bu amansız hırsın ve esrarengiz paylaşımların kurbanları oluyorlardı birer birer.

Küreselleşme adına dünya müstekbirlerinin, mazlumların haklarını acımasızca zülüm ederek bizzat ellerinden söküp alarak…

Orta doğunun vicdanına zakkum katranlığında ihya ettiği mezalim ve bir marifetmiş gibi katlettikleri mazlum Müslüman halkın ortaya koyduğu feryatları hangi “medeni” ülke halkı duyuyor.

Yazmak adına, klavyenin karşısına oturduğumda içimim kan ağladığına şahit oluyorum ve ne kadar şiirler yazmışsam bizzat onlar adına hayıflanıyorum.

İtiraf eğliyorum ki aşikâr bir şekilde iman zafiyeti yaşıyorum kendi kimliğimde, ruh iklimimden her geçen gün uzaklaşırken.

Vakti geçirmek adına… Ne kadar acı bir itiraf… Senin ruhun biçilen zamanı yok etmek için avunmak ve oyalanmak… Zevkler ve hırslar zaviyesinden bakmak…

Sokak köpekleri için gösterilen gayretler, eğitim için seferber edilen gizemler…
Sistem içinde paye kazanmak için onca girişilen mukallitliğin enstantaneleri…

Milli hasletlerimiz her geçen gün tola re edilerek dünya müstekbirlerinin ve emperyalist güçlerin güdümünde nefes almak adına yaşamaya alışmak…

Gücü elde edebilmek için en değerli mevhumlar ve akaidi kurallar ihlal edilirken, en yakınlarımızın arzularını yerine getirmek için kan ter dökülürken…

Kanın ve terin sahibini düşünmek, ona yönelmek, mesajını idrak etmek ne kadar mümkün oluyordu ki bizim kimliğimizi bizzat ihdas eden, ahirin ve zahirin ölçüsünü bizlere öğreten yüce değerin nazarında…

Kaç zamandır mevsimlerin güzellerinden en güzeli olan ilkbaharın sevincini melalimde doyasıya yaşayamıyorum.

Ne dense gecekonduların düzensiz yollarında, kışın ayazında bin bir farklı desenle tüten bacalar, camlarından soyutlanmış pencereler, karanlıklar içinde hissettiğim inlemeler geliyor aklıma…

Ne zaman hastanelerin aciline nazar etmek için gittiysem bin bir derdin içinde bulduğum çaresizleri temaşa edince gönderiyordum derinliğime hüzünlerimi.

Geçim sıkıntısını iliklerine kadar terennüm eden canların, ekranlar karşısında yutkunmaları ve rey tik uğruna istismar edilen onca kurbanları düşünürken…

Bizler adeta verilenle yetinmek zorunda bırakılmıştık, ihdas edilen şartlar buna göre tanzim ediliyordu. Senin ne düşündüğün, ne kadar gücün varsa o kadardı.

Hatır ve gönül işlerinin revaç bulduğu iklimlerde, garibanlar, mazlumlar ne kadar değerliydi,

Oysaki her insan mükerremdi. Mükellefliğini idrak ettiği ölçüde itibarlıydı. Kıstaslar değişti artık en takva addedilen tasavvufi mekânlarda bunlardan nasibini almışlardı.

Gülün ölçüsü, rahmetin gücü, insanların öcü, mazinin ibret olması için şevki, ahirin özlem içinde terennümleri, mizanın nefsimiz için ürpertilerini ne kadar anlamlıydı.

Rahmetin herkesi kuşattığına iman ederken, ruhumda ki bu derbederliği hala anlaya bilmiş değilim.

Oysaki umudun, sabrın içindeki mevcudun, hilmin enginliğindeki var olan aşkın, çile ikliminde gizlenen nimetin kadrine vakıf olamadığım müddetçe yorgun yaşayacağım.

Ben bu manada aşktan asla anlayamayacağım, bir sevda coşkusunu yaşayamayacağım, mazlum milletlerin, Müslüman efradın duçar oldukları mezalim karşısında hala refahımı ve saltanatımı, heveslerimde mevcut olan şiddeti, zevklerimin her çeşidiyle yaşamaya devam ettiğim sürece…

Bizzat kendimizi kardırdığımızı, masrafı olmayan hoş görüde dahi ne kadar cimrileştiğimizi, bahşedilen tebessümü esirgediğimizi bildiğimi sürece…

En tahammülsüz olan cemaat asabiyetlerinde, feyzimiz kaçar teranelerinde, takiyyeler içinde alına yollarda, ilmi siyaset denen aldatmacalarla…

Dinin bizzat sahibinde bulunmayan saltanatla, gülün rengi ve bizzat kendisi olan efendimizin hiçbir hadisinde mevcut olmayan dünya zevki ve nimetlerinin kadriyle insanlarla cem olma hasletini akide birliği olarak zerk ederek ruhları ihlal etmek.

Evrensel bir mesaj iken, her zerreyi ihata ederken, din ulularının telakkiler karşısında ki açmazlarını nasıl masum göreceğiz…

Kadınları dört duvar arasına mahkûm etmeyi, takva olarak açıklayan basiretsizleri düşündükçe ruhumun daraldığını hissediyorum.

Akıl zaviyesi bakımından benden farksız olan, dünyaya gelmeme sebep olan, şefkatin membaı, himmetin odağı, hoş görü sancağı olan anneme, eşime, kızıma, halama, komşuma neden efendimiz tarafından teslim edilen hakları, çeşitli maslahatlarla ellerinden acımasızca alınıyor.

Erkek adam değilse, mertliği devirmişse, yiğitliği birilerin emanet etmişse, aklını şeyhim bilire tevdi etmişse ne beklenir ki mükellef kimliğinden…

Ruhun sana aitse, ahir ve zahir tercihi bizzat senin iradenle nefsini mizana getirecekse, peygamber efendimizden ziyade şeyhini zikredince ne diyelim ki!

Sen sana ait bulunan akıl ve kalbinle nefsinin nihayetini belirleyeceksin sana verilen mühlette. Tahkik etmeyince kâmil bir imana katiyen kavuşamazsın…

Peygamber dahi her dilediğine şefaat edemezken sen ne bekliyorsun kimden?
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Suçlamakla başlamak!

Suçlamakla başlamak!

Nereden başlarsak başlayalım toplusal bir sarsıntı yaşadığımız aşikârdır.
Hadiseleri değerlendirmek ancak sağlam bilgiler ve kâmil tecrübeler ile kaim olsa da topluma yön verenler açısından durumumuz oldukça vahimdir aslında.

Dikkat ederseniz haber kaynaklarımız açısından rey tik uğruna yazılan senaryolar, transfer ücretleriyle haber spikerlerine ödenen paralar ve yetmiyormuş gibi çok ilginç reklâmlar yapılarak nelerin zihinlere pompalandığını fark edeceksinizdir.

Güven mevhumu ne kadar değerli olmasına rağmen, vazgeçilmemiz bulunmasına karşın elimizde ne kadar kalmış bir düşünelim birlikte.

Egemen güçlerin nerelerden beslendikleri ve devleti hangi maksatları uğruna hortumladıklarını herhalde unutmadık. Unutanlar adına hakikaten çok yazık.

Görsel ve yazılı haber kaynakları tarafsızlığın ve haber için tutarlılığın farkında olsalar her halde nüfuza oranla bu kadar az satılmazdı gazeteler.

Televizyon haberciliği ise çok daha cazip olduğundan ve her eve rahatça girdiğinden çok farklı maslahatlar göz ardı edilemiyor.

Nede olsa aşağı yukarı tüm gazeteler devletin âli menfaati(!) için çalışıyor.
Her gün haber kayaklarını sırf vatandaşların bilgileri olsun diye değişik formatlarda sunuyorlar.

Hiçbir konu yoktur ki bunlar için fikirlerini dikta ettirmeden ve aba altından sopa göstermeden asla rahat edemezler. Asgari ücret çığırtkanlı yapanlar, o insanları en az düşünenlerdir.

Dikkat edilecek olursa şayet tebaanın yani muhterem halkın ve bir anlamda bağımlılığını beyan eden ve destekleyen halkın yıllardır dinmeyen çilesi ve nüfusa oranla hizmetin darlığı doğal olarak bir takım daralmalara sebep oluyor.

Bu zamanda istismarın önü açılarak, güven unsuru tahrip ediliyor, güç oranda hizmetler tahsis ediliyor. Bir anlamda sistem kendi kendini tekzip ediyor.

Yasamanın, yürütmenin ve yargının vatandaşın indinde ne kadar güveni bulunuyorsa, insani ilişkilerin hepsinde özellikle tahrip edilen sevgi ve güvenin tesisi konusunda gerekli önlemler alınmazsa gerilimler kaçınılmaz olacaktır.
Devlet, kendini aklamak adına illegal faaliyetlere asla bulaşmamalıdır.
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,959
Tepki puanı
5,617
Puanları
163
Yaş
50
Selam Aleyküm kardeşim Allah razı olsun emeğnize sağlık Rabbim devletimize dirlik düzen versin içinde bulunduğumuz olumsuzluklardan tez zamanda kurtulup refaha çıkmak nasip etsin Rabbim. Kötü art niyetli insanlara fırsat vermesin Rabbim inşallah Allah herkesin gönlüne göre.Rabbim sonumuzu hayırlara vesile etsin.
Rabbim bizleri affedip ellerimizi dergahındabn boç çevirmeyip dualarımızı hayırlıısyla kabul etsin.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.Selam ve dua ile Allah'a emanet olun.
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Gül gülse daim ağlasa bülbül

Gül gülse daim ağlasa bülbül


Gül gülse daim ağlasa bülbül aceb değül
Zira kimine ağla demişler kimine gül (Baki)

(...) Her ne kadar Peygamber misali nazenin bir çiçekse de gül, seherlerin günahına ağlayan, inim inim inleyerek dem tutan bülbülüne karşı acımasızdır.
Divan edebiyatının, aşıkına karşı ilgisiz olan maşukudur o. (...)

Bilirsiniz ki güzel sevgililer hep acı verici ve nazlıdır; ama asıl sarsılmaz aşkların mimarı da onlardır.

Verecekleri eşsiz, misalsiz aşkın ücretini baştan alırcasına çektirirler aşıka. Ben gülü de hep bu acımasız ama sonrasında vefalı ve vazgeçilmez maşuka benzetirim.


Bülbül ise sanki acı çekmek için halk edilmiş üstelik) çektiği acı, (kendisine) abıhayat olan bir aşık.

Bir de hüsn-ü talil yapıp "bülbülün sesi gülün hürmetine güzeldir" derim.

Gülün kıymeti Sevgililer Sevgilisinin teri ve sembolü oluşundan geliyor. "Ayşe-gül" ismi benim için sıradan bir isimken önceden bildiğim, ama bir çok şey gibi bilip hissedemediğim bir manadan, terbiye abidesi bir hanımefendi olan, aynı zamanda Rasulallah'ın hanımı olmakla şereflenmiş bir validemizin ismiyle hemvücut olmuş bir isim olarak gözümde ve kalbimde en ulvi makamlara yerleşmiştir.





Gül, muhakkak ki koca dağdan eksilttiği bir küçük parça karşısında dahi "dayan Ferhat! Çoğu gitti azı kaldı", dedirten hissiyatın bülbüldeki akislerinden bihaber değildir.

Gaye-i fıtratı, "sevmek" yalnızca "sevmek" misçesine güle ilan-ı aşk eder bülbül. "her şey zıddıyla kaimdir" kaidesince ah-u vah eden bülbül, bu iniltiye cevap vermeyen, misalsiz maşuku gül sayesinde bilinir.

Bülbüldeki aşk, şefkat misali bir sevgidir. Öünkü aşk karşılık bekler ve güzel karşılıklarla hayatını devam ettirir. Oysa sevginin özü olan şefkat, karşılıksız sevgi ve fedakarlığın da kaynağıdır.

Şu da bir gerçektir ki, bülbül sevse de gül solar. Belki de böyle bir deveran ile Rabbim, yalnızca kendi sevgisinin ebedi olduğunu anlatıyordur kim bilir?

Sonunda asıl gül de nebat gül de O'nun mülküdür. Yüce kudret sahibi ve en büyük sanatkar olan ALLAH, bülbülü inletmesiyle, kuluna asıl münacatı öğretiyor.

Gül de bülbül de, bağ da bağban da O'nunsa, O'nun istediği bir sevgi, O'nun istediği bir bağlılık eda etmemiz gerekiyor. Gül de bülbül de O'nun emriyle musahhar mahluklar olarak bize ubudiyeti öğretiyor gibiler.

Sevmek, sevilmek ve böylesine büyük bir aşkla kulluk!

Gül ile bülbül bu ilahi aşkın en güzel ve nakışlı rehberleri. Zaten iki cihan serverinin misali olan güle de böyle büyük bir vazife yaraşırdı. Onlar zahirde ayrı da olsalar kalben birbirlerine bağlılar ve müthiş bir ortaklıkla kainata sevginin dersini veriyorlar. Kainatta her geçen gün sevgililer azalsa da...

Gerçek sevgi sahipleri, kemmiyette az olsalar da güzellik için yeterler şu aleme!....
(alıntı)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün aleyküm güzel kardeşim.
Çok güzeldi paylaşımınız..Emeğinize, gönlünüze sağlık olsun inşallah.. Divan ve Halk edebiyatındaki o unutulmaz tema ''gül ile bülbül'' hikayesini unutmak mümkün mü? :) Lise dönemimde iken arkadaşlarım vesilesiyle Fuzuli, Nabi idi bir de yanlış hatırlamıyorsam, onların kaside, gazel ve münacaatlerini de okuyordum..Edebiyattaki en güzel temalardan biri..Sizin de vesilenizle bir kez daha okumak güzeldi kardeşim. Divan edebiyatının ayrı bir ağırlığı ve güzelliği var..Rabbimize emanet olun inşallah..Hayırlı, nurlu ve dualarımızın kabulüne vesile olacak bir Cuma dileği ile..Selametle kalın..B)
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Selamün aleyküm güzel kardeşim.


Çok güzeldi paylaşımınız..Emeğinize, gönlünüze sağlık olsun inşallah.. Divan ve Halk edebiyatındaki o unutulmaz tema ''gül ile bülbül'' hikayesini unutmak mümkün mü? :) Lise dönemimde iken arkadaşlarım vesilesiyle Fuzuli, Nabi idi bir de yanlış hatırlamıyorsam, onların kaside, gazel ve münacaatlerini de okuyordum..Edebiyattaki en güzel temalardan biri..Sizin de vesilenizle bir kez daha okumak güzeldi kardeşim. Divan edebiyatının ayrı bir ağırlığı ve güzelliği var..Rabbimize emanet olun inşallah..Hayırlı, nurlu ve dualarımızın kabulüne vesile olacak bir Cuma dileği ile..Selametle kalın..B)
aleyküm selam güzel kardeşim
rabbim razı olsun sizden ,tabi şimdiki edebiyat hepsi olmamakla beraber bazen yavan geliyor ...onların yerini tutmuyor..bende çok severim fuzuli..özellikle okurum ... rabbime emanetsiniz hayırla kalın ... hayırlı cumalar
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
. Lezzetli nesnedir aşk....

. Lezzetli nesnedir aşk....

İŞİTİN EY YARENLER KIYMETLİ NESNEDİR AŞK






Alemde her ne var ise üç harf ile beş nokta. Ayn, Şın,Kâf. İşitin ey yarenler, kıymetli nesnedir aşk. Deymelere bitilmez hürmetli nesnedir aşk. Hem cefadır hem sefa, kıymetli nesnedir aşk.Dağa düşer kül eder. Gönüllere yol eder. Sultanları kuleyler. Kıymetli nesnedir aşk.Kime kim vurdu ok .Gussa ile kaygu yok Feryad ile âhı çok .. Firkatli nesnedir aşk..Denizleri kaynatır .Mevce gelir oynatır...Kayaları söyletir
Kuvvetli nesnedir aşk........Miskin Yunus neylesin, derdin kime söylesin, varsın dosta toylasın. Lezzetli nesnedir aşk....






Aşk ile ölüp yine aşk ile dirilmek gerek
Ölmeden önce ölmeyenler gelmesin bu meydane
Aşk cân yerine cân olur
Hak yoluna gidenlere
Ölmezden evvel kim ölür
Gaybî hayat-ı yeni bulu



Canlı sağ olma hali, dirilik ve canlı olma hali, dirilik ve canlılık anlamına gelen hayât, doğum ile ölüm arasındaki yaşanılan süredir. Hakîkî hayat “El Hayy” isminin sahibi olan Allah’a mahsustur. O’nun hayatı, kayıtsız şartsız her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten mükemmel bir hayattır. Mevcudatın hayatı ise, bu gerçek hayata bağlı olarak var olan hayattır. Mevcudatın en mükemmeli insanda bulunmaktadır.
İnsan adeta alemin diriliğinin göstergesi olmakla, her dem aleme hayat sunmaktadır.
Bu dünya, hayatın bittiğine işaret eden ölüm hayatının karşıtıdır. Ölmeden önce ölenler, fani olan beşeri yönünü isteyerek öldürerek ebedi olan ruhu canlandıranlar, yeni bir hayatı bulmuş olurlar.
Aşk ile ölüp, aşk ile dirilmek gerekir. İşte ölmeden önce ölmek ve manevi bir hayat bulmak budur.
Bu ölüm, kalpte Allah’tan gayrı bütün istekleri yok etmektir. İnsan hakikate ulaşarak vahdet suyundan içmesiyle ölümsüzlük sembolü olan Hızır’ın hayatına kavuşur. Eğer bir insan Hakk’a aşık olduğunu ileri sürmekteyse onun Hakk’a götürecek olan yoldaki perdelerin bir anlamı olmaz. Tabi ölümle karşılaşarak ahirete gelinmeden perdeleri kaldırmak gerekir.
Perdeler kalktığında insan orijiniyle karşı karşıya kalır; gönlü elinden gider ve bir daha da ele gelmez






Aşk nedir diye soruyorlar;
Gülün kokusunu anlatabilirmisiniz? Mümkün değil, ama gülü koklarsan ancak onun keyfiyetini yaşarsın. Ama yinede anlatamazsın...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt