Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sıkıntı Ve Üzüntü İçin Dua (2 Kullanıcı)

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,197
Tepki puanı
5,696
Puanları
163
Yaş
51
Cuma günü okunacak duâlar

Cuma günü okunacak duâlar

“Cuma günü sabah namazindan önce, "Estagfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh" (57) okuyanin, deniz köpügü kadar da olsa günahlari affolur.”

“Cuma namazindan sonra, yedi defa ihlas ve muavvizeteyn okuyani, Allahü teâlâ, bir hafta, kazadan, belâdan, kötü islerden korur.” (Ihlas. Kul hüvallahü ehaddir. Muavvizeteyn, kul euzülerdir.)

“Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 yillik günahi affolur.”

“Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir kösk ihsan edilir.”

“Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, Kiyamette, yerden göge kadar bir nurla aydinlanir. Iki Cuma arasinda isledigi günahlar da affolur.”

“Cuma gecesi Yasin suresini okuyanin, günahlari affedilir.”

“Cuma gecesi iki rekat namaz kilip, her rekatta bir Fatiha, bir Ayet-el Kürsi, 15 Ihlas okuyup selam verdikten sonra bana bin salevat okuyan, beni rüyada görür.”

Cumâ namazindan sonra su duâyi okumak müstehabdir: Allahümme yâ ganiyyü, yâ hamîdü, yâ mübdiü, yâ mu’îdü, yâ rahîmü, yâ vedûd. Egninî bihalâlike an harâmike ve bifadlike ammen sivâke.

Ey Ganî, Hamîd, Mübdi, Mu’îd, Rahîm, Vedûd olan Allahim. Beni halâl ettiklerinle iktifâ ettir, haramlara düsürme. Fadlinla, ihsân ederek beni Senden baskasina muhtâc etme! demektir.

Bu duâya devam edenleri Allahü teâlâ baskalarina muhtâc etmez ve ummadigi yerden riziklandirir.

Abdullah bin Ömer buyurdu ki: Hâceti olan bir kimse çarsamba, Persembe ve Cuma günleri oruç tutsun. Cuma günü temizlenip namaza gitsin. Az veya çok sadaka versin. Namazdan sonra su duâyi okursa Allahü teâlâ’nin izni ile duâsi kabûl olur.

Allahümme innî es’elüke bismike bismillâhirrahmânirrahîm. Ellezî lâ ilâhe illâ hû. Âlimül gaybi vessehâdeti hüverrahmânürrahîm. Ve es’elüke bismike bismillâhirrahmânirrahîm. Ellezî lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Ellezî meleet azametühüsse-mâvâti vel arde. Ve es’elüke bismike bismillâhirrahmânirrahîm. Ellezî lâ ilâhe illâ hüve ve anet lehül vücûhü ve hase’at lehül ebsâru ve veciletil kulûbü min hasyetihi en tusalliye alâ Muhammedin ve en tu’tînî hâcetî, diyerek hâcetini söylemelidir.
ALINTI
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,197
Tepki puanı
5,696
Puanları
163
Yaş
51
Ism-i a’zam duâsı

Ism-i a’zam duâsı

Ism-i a’zam duâsi

Ism-i a'zâm duâsi, kesin belli degildir. Peygamber efendimiz, ism-i a'zâm duâsi hakkinda bazi isaretler bildirmistir.

Hz. Âise vâlidemiz anlatir: Resûlullah, duânin kabul olmasina sebep olan ism-i a'zâmi bilip bilmedigimi sordu. Bilmedigimi söyleyince, “Yâ Âise onu ögretmek, onunla dünya için birsey istemek uygun olmaz” buyurdu. Kalkip abdest aldim ve iki rek'at namaz kilip, “Allahümme innî ed'ûkellah ve ed'ûkerrahmân ve ed'ûkelberrerrahîm ve ed'ûke biesmaikelhusnâ külleha mâ alimetü minhâ ve mâ lem a'lem entagfirelî ve terhamenî” (67/1) duâsini okudum. Gülümsiyerek “Ism-i a'zâm, okudugun duânin içindedir” buyurdu.

Peygamber efendimiz, “Allahümme innî es-elüke bienne lekelhamde lâ ilâhe illâ ente yâ hannân, yâ mennân, yâ bedîassemâvâti vel erdi, yâ zel-celâli vel-ikrâm” (67/1) okuyan kisiye buyurdu ki:

“Ism-i a'zâmla dilekte bulundun, bununla duâ edilince, o duâ kabûl olur ve bu duâ ile bir dilekte bulununca, dilegi yerine gelir.”

Baska bir zaman da, Ism-i a'zâm, "Ve ilâhüküm ilâhün vahid, lâ ilâhe illâ hüverrahmânürrahîm" âyeti ile "Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm" âyeti içindedir” (67/1) buyurdu.

Hazret-i Ali’nin bildirdigi ism-i a’zam duâsi var. “Bu duâya simsiki sarilin. Çünkü o Ars-i a'zamin hazinelerinden bir hazinedir.” buyurdugu duâ söyle:

"Allahümme innî es'elüke yâ âlimel hafiyye, ve yâ men-is-semâu bikudretihi mebniyye, ve yâ men-il-erdu biizzetihi mudhiyye, ve yâ men-is-semsü vel-kameru binûri celâlihi müsrika ve mudiyye ve yâ mukbilen alâ külli nefsin mü'minetin zekiyye ve yâ müsekkine ra'b-el-hâifîne ve ehl-et-takiyye, yâ men havaicul-halki indehü makdiyye, yâ men necâ Yûsüfe min rikk-il-ubûdiyye, yâ men leyse lehü bevvâbün yûnâdî velâ sâhibun yagsa ve lâ vezîrun yu'tî ve lâ gayruhu rabbün yud'a ve lâ yezdadu alâ kesretil-havaici illâ keremen ve cûden ve sallallahu alâ Muhammedin ve âlihi ve a'tini süâli inneke alâ külli sey'in kadîr." (67/1)

Duâya, e'ûzü besmele, Allahü teâlâya hamdü senâ ve Resûlüne salâtü selâm ile baslamalidir! Peygamber efendimiz, duâya baslarken, “Sübhâne Rabbiyel aliyyil a'lel vehhâb” derdi. Allahü teâlâ, salevât-i serîfeyi kabûl eder. Duânin basi ve sonu kabûl olunca ortasinin kabûl olmamasi düsünülmez.

Peygamber efendimiz, “Allahü teâlâya günah islemiyen dil ile duâ edin” buyurdu. Böyle bir dilin nasil bulunacagi suâl edilince, “Birbirinize duâ edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah islemistir” buyurdu. Yine buyurdu ki:” Duânin kabûl olmasi için iki sey lâzimdir. Duâyi ihlâs ile yapmalidir. Yedigi ve giydigi helâldan olmalidir. “
Alıntı
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
paylaşım için teşekkürler . Allah razı olsun.
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,197
Tepki puanı
5,696
Puanları
163
Yaş
51
Hastanin Iyilesmesi Için Duâ

Hastanin Iyilesmesi Için Duâ

Hastanin Iyilesmesi Için Duâ

Eshâb-i kirâmin büyüklerinden Osman bin Huneyf bildiriyor: Iyi olmasi için duâ istiyen bir âmâya, abdest alip, iki rekât namaz kilmasini, sonra “Allahümme innî es'elüke ve eteveccehü ileyke bi-Nebiyyike Muhammedin Nebiyyirrahme, yâ Muhammed innî eteveccehü bike ilâ Rabbî fî hâcetî-hâzihî, li taktiye-li, Allahümme seffi'hü fiyye” (17) duâsini okumasini emretmistir.

Eshâb-i kirâm, bu duâyi hep okurdu. Bu duâda, dilegin kabûl edilmesi için, Muhammed aleyhisselâmi vesîle edilmektedir.

Bismillâhirrahmânirrahîm ve lâ-havle ve lâ-kuvvete illâ billâhil’ aliyyil’azîm. Duâsi da bütün hastaliklar için okunur. Derdlerden kurtulmak için ve murâda kavusmak için besyüz kerre okunur. Evvelinde ve âhirinde yüzer def’a salevât-i serîfe okuyup duâ etmelidir.

Hadîs-i serîfde buyuruldu ki, “Bir hasta, ‘lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimîn’ i (15) kirk def'a okursa, sehîd olarak vefât eder. Sifâ bulursa, bütün günahlari afv olur.”

Âise vâlidemiz buyurdu ki, Resûlullahin bir yerinde agri olsa iki Kûl e’ûzü sûresini okuyup, mubârek avucuna üfler, elini agri olan yere sürerdi.

Bir gün iki gözü a’mâ bir kimse gelip, “yâ Resûlallah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” Allahü teâlâya duâ et, gözlerim açilsin,” dedi. Peygamberimiz, “Kusûrsuz bir abdest al! Sonra Yâ Rabbî! Sana yalvariyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselâmi araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdigim Peygamberim Muhammed aleyhisselâm! Seni vesîle ederek, Rabbime yalvariyorum.Senin hâtirin için kabûl etmesini istiyorum.Yâ Rabbî! Bu yüce Peygamberi bana sefâatci eyle! Onun hurmetine duâmi kabûl et!” duâsini okumasini söyledi. Adam, abdest alip duâ etti. Hemen gözleri açildi. Bu duâyi Müslümanlar, her zaman okumuslar ve maksadlarina kavusmuslardir.
ALINTI
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,197
Tepki puanı
5,696
Puanları
163
Yaş
51
Korkulu Zamanlarda Okunacak Duâ

Korkulu Zamanlarda Okunacak Duâ

Korkulu zamanlarda, “Kelime-i temcîd”, yâni “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil'aliyyil'azîm” (9) çok okumalidir.

Muhammed Mâsum hazretleri buyurdu ki: “Dertlerden kurtulmak ve murâda kavusmak için besyüz kere Lâ havle velâ kuvvete illâ billah ile evvelinde ve âhirinda yüzer defa salevât-i serife okuyup duâ etmelidir”.

Mu'avvizeteyn,yâni iki Kul-e'ûzü’yü çok okumak da faydalidir. (57)

Ayrica, Li îlâfi sûresi, hergün ve her gece hiç olmazsa onbirer def’a okumalidir.

Sübhânellahi vel-hamdülillahi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billahil’aliyyil’azîm, (35) duâsini da gece gündüz çok okumalidir.

Peygamberimiz, Allahümme innî es’elüke bihakkissâ’ilîne aleyke, ya’nî (Yâ Rabbî! Senden isteyip de, verdigin kimselerin hâtiri için, senden istiyorum!) derdi ve böyle duâ ediniz buyururdu. Sebeplere yapisip, emredilen seyler okunduktan sonra böyle duâ etmelidir.

Imam-i Rabbanî hazretleri, talebeleri ile, uzak bir yere giderken gece, bir handa kaldilar. “Bu gece bir belâ zuhur edecektir. ‘Bismillahillezi la-yedurru maasmihi seyün fil-erd-i vela fissemai ve hüvess-semiulalim’ (16) duâsini besmele ile okuyun!” buyurdu.

Gece büyük yangin oldu. Her odada esyalar yandi. Duâyi okuyanlara birsey olmadi. Dert, belâ, fitne ve hastaliklardan korunmak için, sabah-aksam, Imam-i Rabbanî hazretlerinin bildirdigini hatirlayarak, üç defa okumalidir. Hadis-i serifte buyuruldu ki:

“Bir yere gelen kimse "Euzu bikelimatillahi-ttammati min serri ma haleka" (32) okursa, o yerden kalkincaya kadar, ona hiç birsey zarar veremez.”

ALINTI
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,197
Tepki puanı
5,696
Puanları
163
Yaş
51
Peygamberimizin Dualari

Peygamberimizin Dualari

PEYGAMBERİMİZİN DUALARI

Resûlullahın duâları

Abdullah İbn-i Abbas hazretleri şöyle anlatır:

Resûl-i Ekremin ne şekilde ibâdet yaptığını öğrenmem için babam Abbas, beni Resûl-i Ekreme gönderdi. Sabah namazında Efendimiz şöyle duâ etti:

“Allahım! Gönlümü sana bağlayacak, darmadağın hâlimi bir araya toplayacak, dağınık ve parçalanmış işlerimi birbirine yaklaştıracak kötü itiyat ve fitnelerden beni koruyacak, dilimi ıslah edecek, bâtınımı koruyacak, zâhirimi yükseltecek, amelimi temizleyip arttıracak, yüzümü ak edecek, rızana ulaştıracak ve her kötülükten beni koruyacak olan rahmetini senin fazlından isterim.

Allahım! Küfür düşünmeyecek şekilde sâdık ve yakîn bir îmânı, dünyâ ve âhirette de lûtuf ve kereminin en yüksek mertebesine beni ulaştıracak olan rahmetini senden isterim.

Allahım! Kazâlarda sabır ve kurtuluşu, şehitler mertebesini, iyiler yaşayışını, düşmanlara galib gelmeği ve Peygamberlere arkadaş olmağı senin fazlından isterim.

Allahım! Her ne kadar hayırlısını bilemezsem ve amelim kusurlu ise de, bütün dileklerimi sana arzeder, senden yardım dilerim. Yalnız senin rahmetine muhtâcım. Ey gönüllere şifâ verip bütün dertlere dermân olan Allahım! Büyük kudretinle birbirine yaklaşmış iki deniz suyunu yekdiğerine karıştırmadığın gibi, Cehennem azâbından helâk oldum diye feryad etmekten ve kabrin fitnesinden beni koru.

Allahım! İstemesinde veya hak etmesinde kusur ettiğim ve kullarından herhangi birine va’dettiğin veyâ vereceğin her türlü iyilikleri candan arzular ve onları senin fazlından isterim.

Allahım! Bizi, sapan ve saptıranlardan değil, hidâyette olup hidâyete ulaştıranlardan, düşmanlarından uzaklaştırıp dostlarına yaklaşanlardan, sana kulluk edenleri senin rızan için sevip, isyan edenlere rızan için husûmet besleyen kullarından eyle.

Allahım! Ben dilimin döndüğü kadar duâ ediyorum. Kabûlü sendendir. Sen kabul eyle. Ben elimden geleni yapıyorum, itimadım sanadır. Biz Allah içiniz ve O’na yöneleceğiz. Kuvvet ve kudret ancak azamet sâhibi olan Allah’ındır. Kıyâmet gününde emniyeti, ebedî günde de ahdini yerine getirip rükû’ ve sücûd eden iyiler ile beraber Cenneti senden isterim. Kerem ve ihsânına nihâyet olmayan, dostluk edenlere sonsuz sevgisi olan ve dilediğini dilediği gibi yapan sensin.

Ey izzet ridâsına bürünüp herkese galib olan Allahım! Seni noksan sıfatlardan tenzîh ederim. Ey ululuk ve yücelik ridâsına bürünerek kullarına fazl u in’âmını esirgemeyen Allahım! Seni tesbîh eder, noksan sıfatlardan takdîs ederim.

Allahım! Kalbimi, kabrimi, gözümü bütün bedenimi nurun ile tenvîr eyle, beni nurlandır ve nurumu arttır.”



Hz. Aişe validemize bildirilen duâ



Resûl-i Ekrem efendimiz hazret-i Âişe’ye hitâben şöyle buyurmuştur:

“Bütün duâların mânâlarını içine toplayan cümleler ile duâ et, duâ ederken şöyle söyle:

‘Allahım! Hâlde ve gelecekte bildiğim ve bilmediğim bütün iyilikleri senden ister, bildiğim ve bilmediğim hâlde ve gelecekte bütün kötülüklerden sana sığınırım.

Allahım! Cenneti ve Cennete götürecek söz ve işleri senden ister, Cehennemden ve Cehenneme sürükleyecek söz ve hareketlerden sana sığınırım.

Allahım! Kulun ve Resûlün Muhammed sallâllahü aleyhi ve sellemin senden istediği hayır ve iyilikleri senden ister ve sana sığınıp ilticâ ettiği (kötülüklerden) her şeyden ben de sana sığınırım.

Allahım! Benim için takdir ettiğin herşeyin sonu hayır olmasını senden, senin merhametinden dilerim. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi!”

* * *

Resûl-i Ekrem efendimiz hazret-i Fâtıma’ya şöyle buyurdu:

“ Duâ ederken şöyle söyle:

Ey hayy u kayyûm olan Allahım! Bütün işlerimi düzeltmeni, bir an bile beni kendi başıma bırakmamanı, rahmetine sığınarak senden isterim.”

* * *

Resûl-i Ekrem efendimiz Ebû Bekr’e şu duâyı öğretmiştir:

“Allahım! Peygamberin Muhammed aleyhisselam, dostun İbrahim aleyhisselam, sırdaşın Mûsâ aleyhisselam, Kelîme ve ruhundan olan Îsâ aleyhisselam hürmetine,

Mûsâ’ya inen Tevrat, Îsâ’ya inen İncil, Dâvûd’a inen Zebûr, Muhammed aleyhisselâma inen Kur’ân hürmetine, bütün peygamberlerine yaptığın vahiy hürmetine,

Mahlûkâtın üzerindeki kazâ ve takdîrin, senden isteyenlere verdiğin, fakir ettiğin zenginler, zengin ettiğin fakirler, hidâyete ulaştırdığın kimseler hürmetine; Mûsâ Aleyhisselâma bildirdiğin, kulların rızıklarını böldüğün yeryüzünün, hareketten sükûna erdirdiğin dağların, ayakta tuttuğun, arş-ı âzamı taşıttığın ism-i âzamın hürmetine;

Kur’ân-ı Kerîmde nâzil olan samed, ahad ve tâhir isimlerinin hürmetine; gündüzleri aydınlatıp geceleri karartan ismin hürmetine; azamet-i Kibriyân ve nûr-i vechin hürmetine,

Senin kuvvet ve kudretinle Kur’ân-ı Kerîmi okuyup anlamağı ve onu bütün vücûduma duyurmanı ve bütün hareketlerimi ona uydurmamı senden dilerim. Kuvvet ve kudret ancak sendendir. Yâ erhamerrahimîn.”

******

Bir gün Hz. Kabise, Resûl-i Ekrem’e: Yâ Resûlallah, yaşım ilerledi, birçok şeylerden kaldım, yapamaz âciz bir hâle düştüm, bana bir şeyler öğret ki, onlardan istifâde edeyim.

Bunun üzerine Resûl-i Ekrem Efendimiz: Dünyalığın için, akşam namazını müteakip üç kere: “Sübhânallahi ve bihamdihi sübhânallahilazîm, lâ havle velâ kuvvete illâ bi’llâhi’l-âliyyi’l-azîm” de ve buna devâm et. Çünkü buna devam eden birçok hastalıktan, elem ve kederden emin olur. Âhiretin için de şu duâyı oku:

“Allahümmehdinî min indike ve efıd aleyye min fadlıke venşur aleyye min rahmetike ve enzil aleyye min bereketike!” Allahım, bana kendi katından hidâyet ihsân eyle, kendi fazl u kereminden bana ihsân eyle, rahmetini bana akıt ve bereketlerinden bana inzâl eyle.”

Sonra Resûl-i Ekrem devâmla şöyle buyurmuştur: “Bu duâya kim devâm ederse, Kıyâmet gününde kendisine Cennetin dört kapısı açılır, istediği kapıdan içeri girer.”

*****

Resûl-i Ekrem Büreyde’ye şöyle demiştir:

“Yâ Büreyde! Allahü teâlâ’nın, hayır murad ettiği kimseye tâlim buyurduğu duâyı sana öğreteyim mi?” Büreyde: “Öğret yâ Resûlallah” deyince Resûl-i Ekrem şöyle buyudular:

“Allahümme, innî daîfün fekavinî rıdâke da’fî ve huz ilel hayri binasıyetî vecalil islâme müntehâ rıdâye. Allahümme innî daîfün fekavvinî ve iunni zelîlün feızzenî ve innî fakırün feeğninî ya erhamerrâhımîn”

“Allahım! Ben zayıf ve âciz bir kimseyim. Rızânı tahsil için sen beni kuvvetlendir, beni daimâ iyiliğe götür. Son emelimi İslâmiyet kıl.

Allahım! Ben âcizim, sen beni kuvvetlendir. Ben zelil bir kimseyim, sen beni izzetlendir. Ben fakirim, sen beni zenginleştir yâ erhamerrahimîn.”

Seyyidü’l-istiğfar duâsı



Peygamber Efendimiz namazın akabinde duâlarına başlarken önce,

“Rab olarak Allahı, dîn olarak İslâmiyeti, Peygamber olarak da Muhammed aleyhisselâmı kabul ettim ve buna râzı oldum.” der sonra da:

“Ey yer ve gökleri yaratan, gizli ve âşikâre herşeyi bilip herşeye mâlik olan Allahım! Bir olduğuna ve senden başka ibâdete lâyık kimsenin bulunmadığına şehâdet ederim. Kendi kötülüklerimden şeytanın hiyle ve desîselerinden sana sığınırım.” dedikten sonra şöyle devam ederdi.

“Allahım! Senden, din ve dünyâm, mâl ve âilem hakkında af ve âfiyeti dilerim.

Allahım, kusurlarımı ört ve beni tehlikelerden emin kıl. Hatalarımı azalt, önümden, ardımdan, sağımdan ve solumdan, beni koru ve azametinle alt Üzerinde yürüdüğüm şu topraklardan gelecek zararlardan beni koru.

Allahım beni mekrinden, gadabından emin olanlardan kılma. Bana başkasını musallat etme. Daimâ kusûrlarımı ört ve beni zikrinden ayrılan gafillerden kılma.”

Sonra üç kere “Seyyidü’l-istiğfar” denilen şu duâyı ve diğer duâları okurdu:

“Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ibâdete lâyık mâbûd yoktur. Beni yaratan sensin. Ben senin kulunum, gücümün yettiği kadar sana verdiğim söz ve ahid üzerindeyim. Yaptığım kötülüklerden sana sığınır, verdiğin ni’metlere şükr eder, kusurlarımdan sana ilticâ ederim. Günahlarımı mağfiret eyle, senden başka mağfiret eden yoktur.” Sonra üç kere:

“Allahım! Gözüme, kulağıma ve bütün bedenime sıhhat ve âfiyet ihsân eyle. Senden başka hakikî mâbûd yoktur.” der;

“Allahım kazâ ve kaderine rızâyı, öldükten sonra huzûr içinde ebedî saâdeti ve cemâlini müşâhede zevkini, sana vâsıl olma hevesini, dayanılmayacak zararlardan ve sapıtıcı fitnelerden beni korumanı, senden ister; zulmetmek ve zâlim olmaktan, başkasına tecâvüz etmek veya tecâvüze uğramaktan veyâ affedilmeyecek bir günah irtikâbından da sana sığınırım.”

“Allahım! Din ve azmimde sebâtı, rüşdümde azîmeti, iyi işlere azmetmeyi senden isterim. Nimetine şükrü ve sana güzel ibâdet edebilmeyi senden isterim. Nimetine şükrü ve sana güzel ibâdet edebilmeyi senden isterim. Her şeyden sâlim ve huşû sâhibi kalbi, dürüst ahlâka sâdık ve zâkir lisâna sâhib olmayı, nîmetine şükür ile güzel ibâdet ve makbûl amellerde bulunmamı senden isterim. Bildiğin bütün iyilikleri senden ister ve bildiğin bütün kötülüklerden sana sığınırım. Bildiğin bütün günahlardan sana tevbe ederim. Sen bilirsin ben bilemem. Bütün gizli şeyleri en iyi bilen sensin. Allahım! Geçmiş-gelecek, gizli-âşikâre ve senin bildiğin bütün kusurlarımı mağfiret et. İlk ve son, herşeye kaadir ve her gizliyi bilen sensin.

Allahım! İrtidadı kabûl etmeyen îmânı, tükenmeyen nîmetleri, “Hüld” Cennetinde Resûl-i Ekrem Muhammed aleyhisselâma arkadaşlığı senden isterim.

Allahım! Söz ve işlerin güzelini ve bütün iyilikleri, kötülüklerden uzak kalmağı, yoksulları sevmeyi, senden isterim. Seni sevmeyi ve seni seveni sevmeyi ve sevgine yaklaştıracak her ameli sevmeyi senden isterim. Günahlarımı bağışlamanı, beni mağfiret edip merhamet etmeni senden isterim. Kavmimi iptilâ edeceğin zamân hemen beni kendine al ve fitne ile karşılaştırma.

Allahım! Gaybı bilmen ve her şeye olan kudretin hürmetine, hakkımda hayat hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat; ölüm hayırlı olduğunda da ruhumu kabzeyle. Gizli ve âşikâre haşyet üzere bulunmamı, hiddet ve sükûnette adaletten ayrılmamamı, zenginlik ve fakirlikte itidâli ve zâtının cemâline bakmanın zevkini ve sana ulaşmanın aşk ve hevesini senden ister; zarar veren şeylerin mazaratından ve sapıtan fitnelerden sana sığınırım. Allahım îmân cevheri ile bizi süslendir. Hidâyette olup hidâyete ulaştıranlardan eyle.

Allahım! İsyân ile aramızda perde olacak şekilde bize haşyet ihsân eyle. Cennetine ulaştıracak tâati, dünyâ ve âhiret musîbetlerini ehvenleştirecek yakîni bize ver. Allahım! Yüzümüzü hayâ, kalbimizi korku ile doldur. Sana kulluk edecek şekilde gönüllerimize heybet ve azâmetini yerleştir.En üstün sevgilimiz ve en çok korkacağımız sen ol.Allahım! İçine girdiğimiz bugünün evvelini salâh, ortasını felâh, matlûba ermek, sonunu da saâdet-i kâmileye ulaştırmak kıl.Allahım! Bugünün evvelini nîmet, ortasını rahmet, sonunu da mağfiret ve kerâmet kıl.

Allahım! Bizi müttakî olan dostlarından, felâha ermiş cemaatinden ve sâlih kullarından eyle. Sevdiğin işleri bize tevfik eyle ve bizi lehimize olan iyi işlere teveccüh ettir.

Allahım! İyilikleri toplayan evveli ve âhiri iyilik olan herşeyi senden ister, kötülükleri toplayan, evveli ve âhiri kötülük olan herşeyden sana sığınırız.

Allahım! Benim üzerimde olan kudretin hakkı için bana rahmetinle teveccüh et. Sen tevbeleri kabûl eden azîm merhamete sâhibsin Allahım hilm ü keremin hakkı için beni affeyle, bağışla. Sen mağfiret edici ve hilm sâhibisin. Allahım, hâlimi bilirsin, merhamet et. Zîra sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.

Allahım! Bana olan mâlikiyyetin hürmetine, beni nefsime hâkim kıl ve nefsimi bana musallat etme. Zîra dilediği gibi yapan melik ve Cebbâr sensin.

Allahım! Seni noksan sıfatlardan takdîs, tesbîh, tenzîb eder ve sana hamd ederim. Senden başka İlâh yoktur. Kötülükler İrtikâbiyle nefsime zulüm ettim, günahlarımı mağfiret eyle. Sen benim Rabbimsin, günahlarımı ancak sen bağışlarsın.

Allahım! Sana gidecek doğru yola beni ilhâm et ve nefsimin kötülüklerinden beni koru. Allahım! Beni ıkâb etmeyeceğin helâl lokmayı bana rızk et. Beni taksimatına kani olanlardan eyle ve bana ayırdığın rızk ile, senin kabûl edeceğin iyi şeylerde beni çalıştır.

Allahım! Senden, günahlarımın affını, vücûdumun âfiyetini, hüsn-ü yakîn ile dünyâ ve âhirette huzûr, refah ve saâdeti dilerim. Ey günah kendisine zarar vermeyen ve mağfiret kendisinden bir şey eksiltmeyen Allahım, sana zararı dokunmayan günahlarımı bana bağışla, senden bir şey eksiltmeyen mağfiretini de bana ver.”

“Ey Rabbimiz! Bize sabır ver, müslümân olduğumuz hâlde ruhumuzu kabzeyle.”

“Sen dünyâ ve âhirette benim dostum, yardımcı ve koruyucumsun, benim canımı müslümân olduğum hâlde al ve sâlihlere kat.”

“Sen bizim velimiz ve dostumuzsun bizi affet ve bize rahmet et, mağfiret edicilerin en hayırlısı sensin.”

“Bizim için bu dünyâda ve âhirette güzel olanı yaz. Biz sana teveccüh ettik.”

“Ey Rabbimiz! Sana tevekkül ve sana teveccüh ettik. Rücû ve dönüş ancak sanadır.” “Ey Rabbimiz! Bizi bu zâlim kavmin işkencesine uğratma.”

“Ey Rabbimiz! Kâfirleri bize musallat etme. Bizi mağfiret eyle, sen muhakkak azîz ve hakîmsin.”

“Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki aşırı hareketlerimizi mağfiret eyle.”

“Ey Rabbimiz! Bizi ve îmânda bizden önce olan din kardeşlerimizi mağfiret eyle ve kalblerimizde mü’minler için kin ve hased bırakma. Ey Rabbimiz! Sen çok şefkat ve çok merhamet sâhibisin.”

“Ey Rabbimiz! Bize senin katından rahmet ver. İşimizde bize doğru bir yol tuttur.” “Ey Rabbimiz! Bize dünyâda hasene ver, âhirette de hasene ver ve ateşin azâbından bizleri koru.”

“Ey Rabbimiz! Günahlarımızı mağfiret eyle. Kusurlarımızı ört ve bizi iyiler meyânında öldür. Ey Rabbimiz, resûllerinin lisânı ile va’dettiklerini bize ver. Kıyâmette bizi rüsvây etme. Muhakkak ki sen sözünden dönmezsin.”

“Ey Rabbimiz eğer unuttuk veyâ yanıldıysak bizi mes’ûl tutma. Ey Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz takat getiremiyeceğimiz şeyleri bize yükleme. Bizi affet, hatâlarımızı bağışla. Bize rahmet eyle. Sen mevlâmızsın. Koruyucu ve yardımcımızsın. Kâfirlere karşı bize yardım et ve nusret ver.”

“Rabbim! Beni, anne ve babamı mağfiret eyle. Onlar, küçüklüğümde beni acıyıp baktıkları gibi, sen de onlara rahmet eyle. Kadın erkek bütün mü’min ve müslümânların ölü ve dirilerini affet. Rabbim, bana mağfiret ve merhamet et. İzzet ve kerem sâhibi sensin. Merhamet edicilerin en hayırlısı, mağfiret edicilerin de en hayırlısı sensin. Biz Allah içiniz, Allah’tan geldik ve O’na döneceğiz. Kuvvet ve kudret, ulu ve yüce olan Allah'’ndır. Allah bize yeter. En iyi koruyucu O'dur. Hâtemü’l-Enbiyâ Hazret-i Muhammed ve âline salât ve selâm olsun.”
 

ekremeee

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2007
Mesajlar
3,902
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
31
Allah Razi Olsun çok önemli Bilgiler Bizde Namazdan Sonra Böyle Dua Edecez Işallah A.e.o
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,197
Tepki puanı
5,696
Puanları
163
Yaş
51
AMİN AMİN AMİN...
Rabbim hepimizden razı olsun sevdiği kullar olmak nasip etsin bizleri affedip cennetinden bizlere bir köşk nasip edip ellerimizi dergahından boş çevirmesin dualarımızı kabul etsin inşallah. Selam ve dua ile...
 

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
Amiiin kardeşim
Allah razı olsun.Rabbim ecrini versin inşaallah.
Selam ve dua ile...
 

ozen36

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Kas 2007
Mesajlar
61
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
ALLAH RAZI OLSUN EMEĞİNE SAĞLIK.

**** Ben bişey sormak istiyorum tesbih çekerken abdestli olmak şart mı ?

kelimeyi tevhidi abdestsizde çekilebileceği söylendi merak ettim ! !
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
ALLAH RAZI OLSUN EMEĞİNE SAĞLIK.

**** Ben bişey sormak istiyorum tesbih çekerken abdestli olmak şart mı ?

kelimeyi tevhidi abdestsizde çekilebileceği söylendi merak ettim ! !

Selamun aleyküm kardeşim. amin, cümlemizden inşaAllah..
kelime-i tevhid, salavat gibi tesbihlerin çekilmesi için abdest almak şart değildir.
Abdestli olarak çekilirse, faziletinin daha fazla olduğu da belirtilmiştir..
selam ve dua ile kalın..
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
"İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn. Allâhumme indeke ahtesibü musîbetî fe’cürnî fîhâ ve ebdilnî bihâ hayran minhâ "

Biz Allah’a aitiz ve her an O’na dönmekteyiz. Allahım! Bu musibetimde bana mükâfat lutfeyle! Sonra da bundan daha hayırlısını ihsan et!

(Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 6/317)
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39


İnsan, maruz kaldığı sıkıntılı takdirlere nefsinin isyan etmeyip itaat etmesi için duâ etmeli, hakkında hayırlısını dilemelidir. Peygamberimiz (sav) böyle sıkıntı içinde kalan kimseye duâ tavsiye buyurmuştur. Onu okumalı, Allah'a teslim olmalıyız. Duâ şöyledir:


"Bismillâhi alâ nefsi ve mâlî ve dînî. Allahümme raddınî bi-kadâike ve bârik lî fîmâ kuddire lî, hattâ lâ uhibbe ta'cîle mâ ahhartehu ve te'hîra mâ acceltehu."

"Allah'ım, senin ismine, malımı, dinimi ve nefsimi emanet ediyorum. Allah'ım, hükmüne beni razı kıl, kaderimde olanı bana mübarek kıl ki, te'hir ettiğinin acelesini, acele ettiğinin de te'hirini istemeyeyim. Nefsimin isyanını önle, teslimini sağla."
 

@ebruli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2006
Mesajlar
811
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Konum
belcika /bursa
Üzüntü ve Tasa Halinde Duâ - 7

Üzüntü ve Tasa Halinde Duâ - 7

. (1845)- İbnu Mes'ud (radıyallâhu anh) demiştir ki: "Kimin sıkıntısı artarsa şu duayı okusun:"Allahım ben senin kulunum, kulunun oğluyum, câriyenin oğluyum, senin avucunun içindeyim, alnım senin elinde. Hakkımdaki hükmün câridir. Kazan ne olursa hakkımda adâlettir. Kendini tesmiye ettiğin veya kitabında indirdiğin veya nezdinde mevcut gayb hazinesinden seçtiğin, sana ait her bir isim adına senden Kur'ân'ı kalbimin baharı, sıkıntı ve gamlarımın atılma vesîlesi kılmanı dilerim." Bu duayı okuyan her kulun gam ve sıkıntısını Allah gidermiş, yerine ferahlık vermiştir." [Rezîn ilâvesi, (Hadis Mecmau'z Zevaîd'de (10,136) mevcuttur. Hâkim'in Müstedrek'inde de (1,509) kaydedilmiş.]

AÇIKLAMA:

1-Bu rivâyet Teysir'de kaydedildiği şekliyle mevkuf hadis yâni İbnu Mes'ud (radıyallâhu anh)'un şahsî sözü görünümündedir. Ancak hadis aslında merfudur. Mesela Müstedrek'in kaydettiği vechinde Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in sözü olduğu için sarih şekilde ifade edilmiştir.

2- "Kur'an'ı, kalbin baharı kılmasını" istemek, kalbin hoşlanacağı, ferahlık duyacağı, zevkle okuyacağı şey kılmasını taleb etmektir. Zîra kalb, baharda ferahlar, o mevsimden memnun kalır, ondan ayrılmak istemez.



Kütub-u Sitte Şerhi, Prof.Dr. İbrahim Canan, Cilt 16-17


 

barbaros58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ocak 2008
Mesajlar
53
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
s aleyküm ağzına sağlık kardeşim.bende duanın orjinalini yazayım .Ene abdi kebnü emetike fiy kabdatik.nasiyeti bi yedike madın fiyye hükmüke adlun fiyyekadaük.eselüke bi küllismin hüve leke semmeyte bihinefsek.ev enzeltehu fi kitakik.ev allemtehü ehaden min halkıke ev iste terke bihi fi ilmil gaybi indek.en tecalel kurane nura sadriy ve rabiya kalbi ve cilae hüzni ve zehebe hemmi.A.E.O.
 

@ebruli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2006
Mesajlar
811
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Konum
belcika /bursa
s aleyküm ağzına sağlık kardeşim.bende duanın orjinalini yazayım .Ene abdi kebnü emetike fiy kabdatik.nasiyeti bi yedike madın fiyye hükmüke adlun fiyyekadaük.eselüke bi küllismin hüve leke semmeyte bihinefsek.ev enzeltehu fi kitakik.ev allemtehü ehaden min halkıke ev iste terke bihi fi ilmil gaybi indek.en tecalel kurane nura sadriy ve rabiya kalbi ve cilae hüzni ve zehebe hemmi.A.E.O.

ALLAH razi olsun.emeginize saglik.
:G
 

barbaros58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ocak 2008
Mesajlar
53
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
ALLAH CC sizden razı olsun. C ennetin hadiratül kuds denen en yüksek makamına yerleştirsin.selam ve dua ile
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Ebû Abdullah el-Kureşî hazretleri, duâsı makbûl bir zât idi. Mısır’da bulunduğu sırada büyük bir kıtlık olmuştu. Bunun üzerine Mısır’dan ayrılıp Kudüs’e gitti. Filistin’deki Halîlürrahmân denilen yerdeki İbrâhim aleyhisselâmın makâmını ziyâret etti.

Ebû Abdullah el-Kureşî hazretleri, duâsı makbûl bir zât idi. Mısır’da bulunduğu sırada büyük bir kıtlık olmuştu. Bunun üzerine Mısır’dan ayrılıp Kudüs’e gitti. Filistin’deki Halîlürrahmân denilen yerdeki İbrâhim aleyhisselâmın makâmını ziyâret etti. Ziyâret sırasında İbrâhim aleyhisselâmın makâmı yanında uyuya kaldı. Rüyâsında İbrâhim aleyhisselâm tarafından karşılandı. Ebû Abdullah el-Kureşî, İbrâhim aleyhisselâma;
“Ey Halîlullah! Mısır’da büyük bir kıtlık var. Duâ buyurunuz” diye arz etti.
Hz. İbrâhim de kıtlığın kalkması için duâ etti. Ebû Abdullah el-Kureşî daha sonra uyanıp Kudüs’e döndü. Çok geçmeden kıtlığın kalktığı haberini öğrendi.
Abdullah Kureşî buyurdu ki:

Bir gün hocam Ebü’r-Rabî bana, “Sana bitmek tükenmek bilmeyen bir hazîne öğreteyim mi?” dedi. Ben de, “Evet” deyince, Ebü’r-Rabî bana, “Şu duâyı devamlı oku” dedi:

small_Dini%20motif%20%20ve%20hat%20sanat%C4%B1%20%28389%29.jpg.jpg

“Yâ Allah, yâ Vâhid, yâ Mûcid, yâ Cevâd, yâ Bâsit, yâ Kerîm, yâ Vehhâb, yâ ze’t-Tavl, yâ Ganî, yâ Mugnî, yâ Fettâh, yâ Rezzâk, yâ Alîm, yâ Hayy, yâ Kayyûm, yâ Rahmân, yâ Rahîm, yâ Bedîassemâvâti vel-ard, yâ ze’l-celâli vel ikrâm... Yâ Hannân, yâ Mennân infehnî minke bi nafhati hayrin tugnînî bihâ ammen sivâk... in testeftihû fekâd câekümü’l-feth... İnnâ fetehnâ leke fethan mübînâ... Nasrun minellahi ve fethun karîb... Allahümme yâ Ganî, yâ Hamîd, yâ Mubdi’, yâ Muîd, yâ Vedûd, yâ ze’l-arşil Mecîd, yâ Fe’âlen limâ yürîd, ikfini bihelâlike an harâmike ve agninî bi fadlike ammen sivâke vahfaznî bimâ hafizte bihizzikr... Vensurnî bimâ nasarte bihirrusül... inneke alâ külli şey’in kadîr...”


Sonra bana, “Her kim bu duâyı namazlardan sonra, özellikle Cum’a namazından sonra okursa, Allahü teâlâ onu her türlü kötülükten muhafaza eder. Düşmanlarına karşı muzaffer kılar, ona ummadığı yerlerden rızıklar verir, geçimini kolaylaştırır. Borcu dağlar kadar büyük ve kabarık olsa dahî, Allahü teâlânın lutfu, keremi ve inâyeti ile öder” dedi.
Kendisi şöyle anlatır:
Bir gün Abdullah el-Muâvirî’ye gittim. Bana, “Ey şerîf! Başın darda kaldığı zaman, yapacak olduğun bir duâ öğreteyim mi?” diye sordu. Ben de “Evet” dedim. Bunun üzerine şu duâyı öğretti: “Yâ Vâhid, yâ Ehad, yâ Vâcid, yâ Cevâd, İnfehnâ minke bi nefhati hayrin inneke alâ külli şey’in kadîr...” (Bu duaların orijinal metinleri için, “365 Gün Dua” kitabına bakılabilir)

Alıntı

 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt