Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Belki... Hatırlamak istemezsin Oysa kızım gibi sevmiştim Zor şartlarda yetişmiş bir nefestin Dikkatsizdin, nezaketsizdin, aklına düşeni söylerdin Yeri ve zamanını hiç önemsemezdin, ikazlarıma gülüp geçerdin Ben bir ömrün nihayetindeydim, sen ise henüz fidelemiş taze bir ümittin Şimdi artık kendi halinlesin, dilediğin gibi davranmakta serbestsin, cemiyet hayatını öğrenmelisin
Meğer... Bugün babalar günüymüş Çok zarif bir hediyeyle farkına vardım "Hissiz Rıhtım"şiir kitabıyla karşılaştım Elime aldım, sayfalarına daldım, şaşkındım Evlatlarımın bana çok latif sürpriziyle duygulandım Yaptığım edebi çalışmaların bir kısmını bu kitapta toplamışlar Ve bastırarak bana böyle bir güzelliği yaparak bahtiyar eğlediler Elbette ki oğullarım ve arkadaşlarım olan çocuklarıma teşekkürler ediyorum
Bilmiyorum... Ne yapıyor ve nereye gidiyorsun Garip garip tavırlar sergileyip, sessizleşiyorsun Nasıl anlamamı bekliyorsun, çözüm olacak mı diye yapıyorsun Haleti Ruhi yeme ağır gelen bu anlaşılmaz düşüncelerden vazgeçmiyorsun Bırak öleceksem doğru dürüst öleyim, ne yaptığını bilerek nefesi sahibine teslim edeyim Meşkûk ve endişeler içinde beklemekten, sabahlamadan, ruhudaraltan çıkmazlardan feragat edeyim
Artık... Ruhumun hicran perdesini aralama Hüzünle refik olan yüreğimi ziyadesiyle dağlama Melülle şen meramıma samimiyetle dönüp bir baksana Arkanı dönüp dostluğu, fedakârlığı, samimiyeti hunharca harcama Şayet yüreğinde bir mizan haşyeti ve inancı henüz bulunmuyorsa, gel beni yorma Dünya ve nimetleri konusunda hiç bir endişem yoktur, nafile yere vehimlere bağlanma Bir kefen, bir aşk,bir sevda her bakımdan yetiyor zatıma, ruhum ve gönlüm aç olmadıktan sonra
Boş ver... Evlat sende anlama Peki, heveslerin için yaşa Değil mi akıl ve irade senin olunca Her şey mubah ve özgürlüktür zannı ortada Artık çekildim, seni sana bırakmak için sükûneti seçtim Sen geçmişte yaşamayı seçtin, bugüne sadece keyfin için geldin Kimseyi dert edinmedin, edebi, nezaketi, hassasiyeti yerlere serdin İtibarsız bir kişinin ne kadar sefil ve rüsva olduğunu bu ana kadar görmedin Yakınlarının sağladığı imkânları bir harami gibi, düşüncesizce tasarruf ederek sevgiyi yok ettin
Gel... Günahımı çekme Sende benimle bedel ödeme Seviyorum diye basiretten geçme Hak ve hakikat çizgisinden ödün verme Benim gibi sende heveslerin için umudu biçme Ruhunun hicranını bir ömür dikkat ve rikkatle dinle Vicdanın müsaade etmedikçe bir hesabın esaretini isteme Gözlerin sessizce yaş bıraksa, kalbin yeis içinde çırpınsa dileme
Git... Haydi git Ruhunun özgürlük ülkesine Umutlarının ummanlaştığı sezgiye Tereddüt etme, endişeye girme bırak ufkunu Afak olsun, sinen sürurla müstefit olarak huzur bulsun Dünya nimetinde, hevesinde, kederinde kaybolmaktan kurtulsun Arşa sabırla bel bağlayan umut olsun, en yakının rızasına nail olsun
Götür... Hasretin kıyılarına Firkatin elem olan sancısına Haşyetin en müstesna olan farkına Özlem kokan sabra, samimiyete, sadakate Edebin derinliğine, edebiyatın terbiye eden fevkine Ruhun, sinenin, izanın merakla umut ettiği mefkûre zindeliğine Söyle, yeter ki söyle hiç tereddüt etmeden büyük bir teslimiyetle gelirim
Olmadı... Evet, kısmette çıkmadı Yıllara sâri özlem ve umutlar Ruhumun hicran sahralarında açmadı Hazan ne kadar deruni bir vicdandı, gözler yaşarırdı Anlatılmazdı, anlatmak için kim ne kadar yakındı, endişe kuşatırdı Sır olan bir hikmet, marifete müdrik olmadıkça gün yüzüne çıkmamalıydı Her lahzada sinemin suskun ve buruk sessizliğinde vaktine kadar edeple durmalıydı
Gel... Vakit yok Bu hakikati bilmeyen çok Her zan, gaflet, kalbe saplanmış bir ok Zihin karışık, dimağ bulanık, irade sarhoş Divane olan kim, ruhunu yücelten umut kimin coş Sıyrıl avuntulardan, bahane olan alışkınlıklarından huzura kavuş Yoksa çok geç olacak, gafletin deryalaşacak, aklın kararıp, kalbin duracak
Bir ömür... Sır olarak sakladığım Ne yazdığım ve ne de anlattığım Sinemin en müstesna ümitlerinde edeple bekleyen Nasip olmasa bile, sevgisiyle yetindiren, huzur zerk eden Bir sızım, bir hicranım ve bazen bir hüznüm alıp götürür beni sessizliğe Gözlerim o sızı yarefakat eder, içim kendi halinde titrer, melal mahzunluk hisseder
Vur... Ne kadar istiyorsan vur Ancak keyfin yettiği zaman dur Mahzun ve mağdur insanlar için tükenmez sabır Ey kaptan ne zaman kalkıyor umuda şu bekleyen vapur Gel koşma dur, seni bırakmaz samimi ve vefakâr olan dostlar yapma kahır
Yar... Ne dünya Ve ne de kadar kalleş Kimse bakmıyor etrafı kuşatıyor leş İlim, irfan, hikmet ve marifetten uzak duran serkeş Aklını ilim ve irfanla, gönlünü Suhulet ve inşiraha kapattıran nefs Şer ve şerik içinde, nefsi ilahlık derdinde, cehalet dizboyu almış gidiyor pes Ey yolcu gariplik kimde, kim ucubelik derdinde, şeref ve itibar ne zamandan beri servette alkışlıyor herkes
Düşünüyorum... Aklın ikmali olan bilgi yokken Bildiğimi zannettiğim zehap hükmederken Önyargılar eşiğinde nefes nefes çözüm beklerken Cehaletimin ve sığ görgülerimin bucağında umut dilerken Hevesi, arzuyu, ukdeyi henüz şerh edemeden ümitle heveslenirken Hiçliğe yabancı, benliğe duyarlı, egoya sıkı sıkıya bağlı bir halde ömür tüketirken
Yar... Hangi güfteyi okusam Hüzzam ve segâh besteleri bir başka Bazen hicaz ağır bassa da rast eserle nefeslenirim Suzinak neler anlatır, nihavent yumuşak dokunuşlarıyla farklıdır İyi bir beste ruhun ve kalbin ve hatta zihnin zindeleşmesi için fırsattır Şarkı veya tasavvuf müziği besteleri nitelikleri bakımından çok anlamlıdır Hele bir kaside vegazel araya sıkıştırılmışsa duygular doruğa çıkmaktadır
Bir umut, Murat halinde doğar, Kalbinde Sırlaşan iklimlerle açar, Akıl niçin var, İrade neden geleceğini bağlar, Her tercih hakikate Açılan ümit olmalı yar. Evlat, Neslin devamı Ve imtihanı için En büyük mükâfattır, Yaratana kul olmak Ne büyük şiar. Ey umut bağladığım, Gönlümde yaşattığım, Zihnimde taşıdığım, Geleceğimde Güven duyduğum, Azim ve sadakatiyle, Edep ve nezaketiyle Sineme sürur zerk eden, Bahtiyarlığıma Vesile olan oğlum, Arkadaşım, iyi ki varsın, Sen her mevsimde Açan baharsın, Mütebessim halinle Gönül yapan vicdansın. Gözlerinden muhabbetle öpüyor, Umutlarına nail olmanı Rabbimden niyaz ediyorum…
Söyleme... İçinde sır olarak kalsın Vakti gelmedikçe serdetme Endişe ederek halini tüketme Vehmin zihnini kuşatmasına izin verme Sabır aczi yetin değil, tedbirin gereğidir üzülme Çile ve cefada fevrilik ederek asla nisyanla nefeslenme O zarif kalbin nazar gâh tır unutma, dimağ bilincindir viran eğleme Ruhun ve aklın, iraden ve vicdanın her kararında varlık sebebindir gelip geçme
Neden... Habersizsin Oysa yaşayan sendin Muhakeme etmekten çekindin Ne derler'e itibar ederek ömrü tükettin Şimdi keder içindesin, keşkelerle birliktesin Beşer kalmayı istedin, tekâmül etmek istemedin Basit ve kolay olanı seçerek bilinci, bilgiyi, irfanı dilemedin Oysa sende her insan gibiydin, akıl, azim, merak, irade sahibiydin İhmalkâr ve atalet içinde miskinliği seçtin, aczi yeti kaderin bildin, ömrü heba ettin