Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

kaza namazı olan sünnet ve nafile namaz kılabilir mi (1 Kullanıcı)

aşık74

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2008
Mesajlar
57
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Ben bu site'den okuyup uygulamaya başladım kaza namazlarımı bu şekilde kılmaya.
Ama bilmiyorum bu site ne kadar güvenilir bir sitedir!
Bu site hakkında görüşü veya bilgisi olan varsa,olumlu olumsuz yazarsa sevinirim bu arada .
svg...
 

zeynomis

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ağu 2008
Mesajlar
379
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Selamun aleyküm kardeş;
Bende çok kararsız kalmıştım bu konuda,ama şu link de okuduklarımdan sonra fikrim değişti.
Buyrun link'i sizede vereyim...

arkadaşlar bende bildiğimi sizlerle paylaşmak istedim.Benim din kültürü hocam da aynı sizin dediğiniz ğibi demişti bana.Yani vaktin sünneti yerine kazaya kalan farzın kılınabileğini söylemişti.Ben de namazım kazaya kaldığı zaman böyle yapıyorum.Bence böylede yapın sonra yine o namazın peşine tekrar kaza kılın.Yani iki kazayı ödemiş olursunuz.Borcunuzu biran önce bitirmek için bi fırsat bence arkadaşlar...
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Ben bu site'den okuyup uygulamaya başladım kaza namazlarımı bu şekilde kılmaya.
Ama bilmiyorum bu site ne kadar güvenilir bir sitedir!
Bu site hakkında görüşü veya bilgisi olan varsa,olumlu olumsuz yazarsa sevinirim bu arada .
svg...

:)

Hayırlı ve mubarek olsun kardeşim dinimizislam sitesi muteber fıkh kitaplarından nakli esas alan bir sitedir, güvenilir olması da bu özelliğinden dolayıdır. Bu kitaplardan biri de yine fıkh kitaplarından nakli esas alan Tam İlmihal Seadeti ebediyye'dir.


http://kitap.hakikatkitabevi.com/cgi-bin/cgi.exe/ilmihal/query=*/doc/{@1}?firsthit

Hakikat Kitabevi  -  Se'âdet-i Ebediyye Ses Kaydı

Yukarıdaki linklerden kaza namazları bahsini okuyabilir ve ses kaydından dinliyebilirsiniz. Kalbiniz mutmainne olsun inşallahü teala.. Selametle kalın.
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com

Mısra’:

Ni’met sâhiblerine ni’metler âfiyet olsun.
Allahü teâlâ size ve hidâyete kavuşanlara ve Muhammed Mustafâya “aleyhisselâm” tâbi’ olanlara selâmet versin!

Her ne varsa güzel, Onu anmakdan başka,
Hepsi câna zehrdir, şeker dahî olsa!
 

ahde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
590
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
aşık74 kadeşim linke girdim okudum sağol

aşık74 kadeşim linke girdim okudum sağol



S.A benim yine de kafam karışık yıllardır anlatılanların
yalnış olduğunu söylüyorsunuz.ben hanefi mezhebindenim
şafi mezhebi zaten sadece farz kılıyo ama bizim için sözkonusu değil
en azından ben öğle biliyorum ama bu konuyu araştırıcam derinlemesine selam ve dua ile
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Ben bu site'den okuyup uygulamaya başladım kaza namazlarımı bu şekilde kılmaya.
Ama bilmiyorum bu site ne kadar güvenilir bir sitedir!
Bu site hakkında görüşü veya bilgisi olan varsa,olumlu olumsuz yazarsa sevinirim bu arada .
svg...

Abicim hayırlı mübarek olsun. Allahü teala samimi olan kulunu razı olduğu yola kavuşturur. bu siteyi hazırlayan insanların hocaları bellidir. Hocalarınında hocaları bellidir. bu silsile yoluyla ta resulullah efendimize 'aleyhisselam' kadar gidiyor. Mübarek olsun. Allahü teala ayrılmaktan muhafaza buyursun.

dua eder dua beklerim.
 

aşık74

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2008
Mesajlar
57
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Allah razı olsun kardeşim,sağolasın :)
Birde şu cemaat hususunda karar verebilsem tam süper olacak :D
svg...
 

Şehbâl-iNûr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2009
Mesajlar
42
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Hanefilere göre:
Kaza namazı borcu olanlar beş vakit namaz öncesi ve sonrası sünnetleri kılmalı, kaza namazı kılmak için bu sünnetleri terk etmemelidir. Ayrıca, kılınması için hakkında hadis bulunan diğer kuşluk, tesbih, evvabin, teheccüd namazları da kılınmalı, kaza namazı için bunlar da terk edilmemelidir!.

Bunların dışında kendiliğinden kılınan nafile namazlar olacaksa, işte bunların yerine kaza namazı kılınması uygun olur. Ama namaz öncesi sonrası sünnetlerle, kılınması için Efendimizin tavsiyeleri bulunan sünnetler kaza namazı için terk edilmemelidir.

Peki, kaza namazı için Sünnetler terk edilirse ne olur? Hiçbir şey olmaz. Sadece bir farz kılınmış, bir sünnet de terk edilmiş, yani bir kazanılmış, bir de kaybedilmiş olunur.

Malikilere gelince:
Kaza namazı olanlar, sabah namazı sünneti, vitir, bayram, tahiyyetül�mescid gibi haklarında hadis bulunan sünnetleri kılmaları (efdal değil) caizdir, kılabilirler. Kılmayıp ta kaza kılsalar efdalini yapmış olurlar.

Hanbelilere göre ise:
Farz namaz borcu olanların namaz öncesi ve sonrası sünnetleri kılmaları caizdir. Ancak kazalarını kılmaları ise efdaldir, daha iyisidir. Başka nafile kılmaları ise haramdır.

Sabah namazının sünneti bütün mezheplerde müstesna. O, çok kuvvetli bir sünnet olduğundan her zaman kılınır, hiçbir durumda ihmale uğratılamaz.

Şafiiye gelince:
Onda farz namaz borcu olanların sünnet kılmaları caiz olmaz. Bir an evvel farzları kılıp borçlarından kurtulmalı, ondan sonra sünnetleri kılma imkanı elde etmiş olmalılar.



� �Görüldüğü üzere dört mezhebden üçüne göre, üzerinde kaza namazı borcu bulunan kimselerin sünnet kılmaları caiz olup, Hanefilere göre de üstelik efdaldir, yani daha iyi ve faziletli bir davranıştır, kılınmalıdır.


Hayreddin Karaman



Şahsi Notum: Hadislerden ve sünnetten alınan alıntılarla kimse kendi başına hüküm veremez. Muhakkak bu konuda ilim sahibi olan, işin öncesini sonrasını, hadislerin vürud sebeplerini, ayetlerin nüzul sebeplerini bilen, Siyere tam hakim olan, Kur'an tefsirleri konusunda bilgisi olan ve çok iyi derecede Arapça bilen alimlerin yorumlarına bakıp, onlara güvenmek akıllı kişinin kârıdır. Aksi takdirde tek başına çekilip alınan bilgi herkes için yanıltıcı olur. Konuya tam hakim olmayan ve bu konuda ilim almamış kişilerin sözlerine uyarak amel edilmemesi zannımca Hak katında da efdaldir.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Hanefilere göre:
Kaza namazı borcu olanlar beş vakit namaz öncesi ve sonrası sünnetleri kılmalı, kaza namazı kılmak için bu sünnetleri terk etmemelidir. Ayrıca, kılınması için hakkında hadis bulunan diğer kuşluk, tesbih, evvabin, teheccüd namazları da kılınmalı, kaza namazı için bunlar da terk edilmemelidir!.

Bunların dışında kendiliğinden kılınan nafile namazlar olacaksa, işte bunların yerine kaza namazı kılınması uygun olur. Ama namaz öncesi sonrası sünnetlerle, kılınması için Efendimizin tavsiyeleri bulunan sünnetler kaza namazı için terk edilmemelidir.

Peki, kaza namazı için Sünnetler terk edilirse ne olur? Hiçbir şey olmaz. Sadece bir farz kılınmış, bir sünnet de terk edilmiş, yani bir kazanılmış, bir de kaybedilmiş olunur.

Malikilere gelince:
Kaza namazı olanlar, sabah namazı sünneti, vitir, bayram, tahiyyetül�mescid gibi haklarında hadis bulunan sünnetleri kılmaları (efdal değil) caizdir, kılabilirler. Kılmayıp ta kaza kılsalar efdalini yapmış olurlar.

Hanbelilere göre ise:
Farz namaz borcu olanların namaz öncesi ve sonrası sünnetleri kılmaları caizdir. Ancak kazalarını kılmaları ise efdaldir, daha iyisidir. Başka nafile kılmaları ise haramdır.

Sabah namazının sünneti bütün mezheplerde müstesna. O, çok kuvvetli bir sünnet olduğundan her zaman kılınır, hiçbir durumda ihmale uğratılamaz.

Şafiiye gelince:
Onda farz namaz borcu olanların sünnet kılmaları caiz olmaz. Bir an evvel farzları kılıp borçlarından kurtulmalı, ondan sonra sünnetleri kılma imkanı elde etmiş olmalılar.



� �Görüldüğü üzere dört mezhebden üçüne göre, üzerinde kaza namazı borcu bulunan kimselerin sünnet kılmaları caiz olup, Hanefilere göre de üstelik efdaldir, yani daha iyi ve faziletli bir davranıştır, kılınmalıdır.


Hayreddin Karaman



Şahsi Notum: Hadislerden ve sünnetten alınan alıntılarla kimse kendi başına hüküm veremez. Muhakkak bu konuda ilim sahibi olan, işin öncesini sonrasını, hadislerin vürud sebeplerini, ayetlerin nüzul sebeplerini bilen, Siyere tam hakim olan, Kur'an tefsirleri konusunda bilgisi olan ve çok iyi derecede Arapça bilen alimlerin yorumlarına bakıp, onlara güvenmek akıllı kişinin kârıdır. Aksi takdirde tek başına çekilip alınan bilgi herkes için yanıltıcı olur. Konuya tam hakim olmayan ve bu konuda ilim almamış kişilerin sözlerine uyarak amel edilmemesi zannımca Hak katında da efdaldir.

Bu yazdıklarınızın aslı faslı yok. Kaza namazı borcu olanların sünnet kılmasının diğer üç meshebte haram olduğunu Ahmet hamdi akseki bile İslam dini adlı kitabında yazdı. Hanifi meshebinde ise haram değil isede kabul olmaz buyuruluyor. Bunu yukarıda delilleriyle defalarca yazdık.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul


S.A benim yine de kafam karışık yıllardır anlatılanların
yalnış olduğunu söylüyorsunuz.ben hanefi mezhebindenim
şafi mezhebi zaten sadece farz kılıyo ama bizim için sözkonusu değil
en azından ben öğle biliyorum ama bu konuyu araştırıcam derinlemesine selam ve dua ile

Yıllarca anlatılanların yanlış olduğunu biz söylemiyoruz diğerleri söylüyor. Evet son yüz senedir anlatılanlar yanlış olabilir, ama ne kadar eskiye giderseniz o kadar doğru bilgiye ulaşırsınız. Lütfen bu konuda yukarılara yazdığımız vesikaları insaf ile okuyunuz. Evvelki ehli sünnet alimlerimi doğruyu söylüyor yoksa son yüz senedir gelen dinde reformcularmı.

Bunun kararını yine siz vereceksiniz.
 

Şehbâl-iNûr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2009
Mesajlar
42
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Kastettiğiniz şey şu yani:
"Biz Allah'ın farz kıldığı ibadeti vaktiyle kılmadık. Ya bilmiyorduk, ya önemsemedik, ya da bir mani çıktı.. Kılmadık.
Sonra da şimdi onları kaza etmeniz gerekiyor. Eh Rasululahın sünneti kenarda beklesin biraz."



Ben bunu anlarım çıkarılan hükümden. Ve İslam alimleri de bunu anlıyorlar. Sünnete ne kadar sarılırsanız Allah o kadar mağfiret eder.

Namazı kaza etmenin ancak ölüm kalım gibi bir mazereti olabilir aslında. Çünkü keyfi olarak kılınmamış namazlar için, hele de içinde yeterli pişmalık yoksa kazası olmadığı söylenir bir kısım alimlerce.
Çünkü Kaza namazı ismeye istemeye mecburiyetlerin zuhur etmesi ile kılınamayan namazın, daha sonra binbir pişmanlık ve gönül yanıklığı ile Allah'a tevbeler ederek ve göz yaşları içinde ifa edilmesidir. Aksi bir sebep kazayla telafisi edilemeyecek kadar büyük bir hatadır. Ancak Ehli Sünnet alimlerinin görüşü, her ne olursa olsun Allah'tan ümit kesilmez. Yine de kazalar kılınsın, Rabbimiz kabul edecektir" şeklinde belli deliller ile ortaya kazaların kılınması gerektiği hükmünü koyarlar.

Şimdi bu sebeplerle kaza namazının kılınması gerektiğini düşünerek, nasıl olur da Rasulullah sünneti esgeçilebilir?

Ayrıca bir şeyi redderderken lütfen biraz insaflı olunuz. Burada ilmin snouçlarından bahsediyoruz. Düşmanca ve insafsızca reddettiğiniz şeyin doğruluğu ihtimalini düşünmüyorsanız bile lütfen saygıyı ihmal etmeyiniz. O sonuçlara varan alimler de Allah rızası için çaba srafeden, ictihad alimleri idi. Sıf bu sebeple bile görüşleri saygıyı hakeder. Biz burada insanların itikadını bozacak bir şeyden değil, Rasulullahın sünnetinin alimlerce uygulanması gerektiği görüşünün varlığından bahsediyoruz. Reddediyorsanız bile ilminin üstüne çıkamadığınız alimlere saygı ile hitapta bulununuz. Aralarında büyük görüş ayrılıkları bulunan ve fazilet bakımından sizden kat kat üstün olan müctehid imamlar bile birbirlerine saygıda kusur etmezken, siz neden bu tarz bir tavır içindesiniz?

Bahsi geçen konu ile alakalı derin araştırmalarımız olmuştur vaktiyle. Ve elde ettiğimiz sonuç sünnetlere de ihtiyacımız olduğundan dolayı, keyfi terkettiğimiz namazların kazalarını tamamlamak uğruna diğer sevaplardan olmamaktır. Kaza namazları ile birlikte sünnet namazların kılınmaması gibi bir gereklilik söz konusu değildir.
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Kastettiğiniz şey şu yani:
"Biz Allah'ın farz kıldığı ibadeti vaktiyle kılmadık. Ya bilmiyorduk, ya önemsemedik, ya da bir mani çıktı.. Kılmadık.
Sonra da şimdi onları kaza etmeniz gerekiyor. Eh Rasululahın sünneti kenarda beklesin biraz."



Ben bunu anlarım çıkarılan hükümden. Ve İslam alimleri de bunu anlıyorlar. Sünnete ne kadar sarılırsanız Allah o kadar mağfiret eder.

Namazı kaza etmenin ancak ölüm kalım gibi bir mazereti olabilir aslında. Çünkü keyfi olarak kılınmamış namazlar için, hele de içinde yeterli pişmalık yoksa kazası olmadığı söylenir bir kısım alimlerce.
Çünkü Kaza namazı ismeye istemeye mecburiyetlerin zuhur etmesi ile kılınamayan namazın, daha sonra binbir pişmanlık ve gönül yanıklığı ile Allah'a tevbeler ederek ve göz yaşları içinde ifa edilmesidir. Aksi bir sebep kazayla telafisi edilemeyecek kadar büyük bir hatadır. Ancak Ehli Sünnet alimlerinin görüşü, her ne olursa olsun Allah'tan ümit kesilmez. Yine de kazalar kılınsın, Rabbimiz kabul edecektir" şeklinde belli deliller ile ortaya kazaların kılınması gerektiği hükmünü koyarlar.

Şimdi bu sebeplerle kaza namazının kılınması gerektiğini düşünerek, nasıl olur da Rasulullah sünneti esgeçilebilir?

Ayrıca bir şeyi redderderken lütfen biraz insaflı olunuz. Burada ilmin snouçlarından bahsediyoruz. Düşmanca ve insafsızca reddettiğiniz şeyin doğruluğu ihtimalini düşünmüyorsanız bile lütfen saygıyı ihmal etmeyiniz. O sonuçlara varan alimler de Allah rızası için çaba srafeden, ictihad alimleri idi. Sıf bu sebeple bile görüşleri saygıyı hakeder. Biz burada insanların itikadını bozacak bir şeyden değil, Rasulullahın sünnetinin alimlerce uygulanması gerektiği görüşünün varlığından bahsediyoruz. Reddediyorsanız bile ilminin üstüne çıkamadığınız alimlere saygı ile hitapta bulununuz. Aralarında büyük görüş ayrılıkları bulunan ve fazilet bakımından sizden kat kat üstün olan müctehid imamlar bile birbirlerine saygıda kusur etmezken, siz neden bu tarz bir tavır içindesiniz?

Bahsi geçen konu ile alakalı derin araştırmalarımız olmuştur vaktiyle. Ve elde ettiğimiz sonuç sünnetlere de ihtiyacımız olduğundan dolayı, keyfi terkettiğimiz namazların kazalarını tamamlamak uğruna diğer sevaplardan olmamaktır. Kaza namazları ile birlikte sünnet namazların kılınmaması gibi bir gereklilik söz konusu değildir.

selamun aleykum

daha önceki yazilanlari eger okuduysaniz bu konu hakkinda çok seyler yazildigini görmussunuzdur..ama ne dediysek kaynak ve delilleriyle ne yazdiysak bazi üyeler maalesef benim dedigim veya benim kaynaklarim dogru digerleri yanlis dusuncesinden vazgecemediler...
ben size degerli katkilarinizdan dolayi tesekkur ediyorum
Allah celle celaluhu yar ve yardimciniz olsun ve en dogrusunu bilen Allah'u Tealadir
Selametle....
 

denizhkn

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Mar 2009
Mesajlar
421
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
selamunaleykum,
konu dikkatimi çekti ve nacizane birşeyle söylemeden geçmek istemedim. öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu söyleyeceklerim kendi fikirlerimdir. her türlü eleştiri ve varsa yanlışların düzeltilmesine açıktır. kimseyi söylediklerini de yermek amacıyla yazmıyorum.

şöyle başlamalıyım ki: birşeyin herkes tarafından yapılıyor olması onun doğruluğunu göstermez. doğru olanı yapmak doğrudur. ayrıca islam mantık dini değildir. İslam mantığa hükmeder. yani birşeyleri biz anlamıyoruz diye öyle olmaması anlamını taşımaz. bizim anlamamız aklımızın yetersizliğindendir. birşey kafamıza yatmadı diye haşa İslam'da yoktur diyemeyiz.

Asıl konuya geldiğimizde ise, en çok ikilemde kaldığım konulardan biridir kaza, nafile ve sünnetler. birşey dikkatimi çekti yukarıdaki konularda. yatsı namazının son sünneti için deniyor ki vitire niyet edilir ve 3 rekaat kılınarak hem sünnet hem de kaza eda edilmiş olur. anlayamadığım nokta şu ki: Allah c.c neden yatsı namazının son sünnetini 3 değil de 2 olarak kılınmasını emretmiş ve Rasulune böyle uygulatmıştır. akşam namazı için de aynı durum söz konusudur. eğer sünnetler kaza yerine geçiyorsa bize bu ruhsat zaten verilirdi en azından bu ruhsatı kullanmaya dair koşullar hazırlanırdı. somut örnek verecek olursak teşbihte hata olmasın namazı kompozisyon olarak düşünebiliriz. Ana fikri verdiğimizde sadece konu anlaşılmıştır aslında. ama giriş ve sonuçları olduğunda daha anlaşılır olur. kaldı ki kompozisyonda kontrol insanken ibadette Rabbimdir ve O'nun rahmeti sonsuzdur. Şüphesiz O çok bağışlayandır.

Hepimizin iyi bildiği bir hadiste de dediği gibi: Hz. Ali r.a. (yanılıyor olabilirim) müşriklerden biriyle konuşurken diyor ki varsayalım haşa Allah yok ahiret diye bir şey de yok. Bu durumda ben dünyada fazladan biraz gayret göstermiş olurum birşey kaybetmem diyor. Ama Ya Allah ve ahiret varsa ben zaten birşey kaybetmemişken kazanan da olurum diyor.

Ben önceden sünnet yerine kaza kılıyordum. bi abimle oturduk hesapladık benim namazdan sonra kaza kılmam ortalama 3 dakikamı alıyor. yani 3 dakika için sünnetten vazgeçmiş oluyorum. yine belirtiyorum şahsi fikrimdir kimseyi etkilemek niyetinde değilim kesinlikle doğrudur veya yanlıştır demiyorum ki burda bunu yazma sebebim daha net bir karar vermemde yardımcı olmanız inşallah. nihayetinde En doğrusunu Rabbim bilir. O bizi yanlış yolda olanlardan eylemesin...her iki şekilde de namaz kılmış biri olarak Rabbim eksiklerimizi rahmetiyle tamamlasın inşallah.

Sonuç olarak hiçbir iyiliğin hiçbir ibadetin -bazı kurallar çerçevisinde- Allah c.c. katında zayi olacağını düşünmüyorum. inşallah karşılığını mükafatını alacağızdır.

http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=show_qna&id=916&keyword=kaza namaz

bu linkte her iki görüşü de destekleyen bilgiler bulunmaktadır. benden daha açıklayıcı:)

Lütfen aksini düşünen veya bir yerde yanlış düşündüğümü yanlış birşey söylediğimi gören arkadaşlar uyarsınlar çünkü bunları söylemekle beraber yanlışlık da varsa kabulumdür.herkes hakkını helal etsin inşallah...
Selam ve Dua ile
 

Şehbâl-iNûr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2009
Mesajlar
42
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
selamunaleykum,
konu dikkatimi çekti ve nacizane birşeyle söylemeden geçmek istemedim. öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu söyleyeceklerim kendi fikirlerimdir. her türlü eleştiri ve varsa yanlışların düzeltilmesine açıktır. kimseyi söylediklerini de yermek amacıyla yazmıyorum.

şöyle başlamalıyım ki: birşeyin herkes tarafından yapılıyor olması onun doğruluğunu göstermez. doğru olanı yapmak doğrudur. ayrıca islam mantık dini değildir. İslam mantığa hükmeder. yani birşeyleri biz anlamıyoruz diye öyle olmaması anlamını taşımaz. bizim anlamamız aklımızın yetersizliğindendir. birşey kafamıza yatmadı diye haşa İslam'da yoktur diyemeyiz.

Asıl konuya geldiğimizde ise, en çok ikilemde kaldığım konulardan biridir kaza, nafile ve sünnetler. birşey dikkatimi çekti yukarıdaki konularda. yatsı namazının son sünneti için deniyor ki vitire niyet edilir ve 3 rekaat kılınarak hem sünnet hem de kaza eda edilmiş olur. anlayamadığım nokta şu ki: Allah c.c neden yatsı namazının son sünnetini 3 değil de 2 olarak kılınmasını emretmiş ve Rasulune böyle uygulatmıştır. akşam namazı için de aynı durum söz konusudur. eğer sünnetler kaza yerine geçiyorsa bize bu ruhsat zaten verilirdi en azından bu ruhsatı kullanmaya dair koşullar hazırlanırdı. somut örnek verecek olursak teşbihte hata olmasın namazı kompozisyon olarak düşünebiliriz. Ana fikri verdiğimizde sadece konu anlaşılmıştır aslında. ama giriş ve sonuçları olduğunda daha anlaşılır olur. kaldı ki kompozisyonda kontrol insanken ibadette Rabbimdir ve O'nun rahmeti sonsuzdur. Şüphesiz O çok bağışlayandır.

Hepimizin iyi bildiği bir hadiste de dediği gibi: Hz. Ali r.a. (yanılıyor olabilirim) müşriklerden biriyle konuşurken diyor ki varsayalım haşa Allah yok ahiret diye bir şey de yok. Bu durumda ben dünyada fazladan biraz gayret göstermiş olurum birşey kaybetmem diyor. Ama Ya Allah ve ahiret varsa ben zaten birşey kaybetmemişken kazanan da olurum diyor.

Ben önceden sünnet yerine kaza kılıyordum. bi abimle oturduk hesapladık benim namazdan sonra kaza kılmam ortalama 3 dakikamı alıyor. yani 3 dakika için sünnetten vazgeçmiş oluyorum. yine belirtiyorum şahsi fikrimdir kimseyi etkilemek niyetinde değilim kesinlikle doğrudur veya yanlıştır demiyorum ki burda bunu yazma sebebim daha net bir karar vermemde yardımcı olmanız inşallah. nihayetinde En doğrusunu Rabbim bilir. O bizi yanlış yolda olanlardan eylemesin...her iki şekilde de namaz kılmış biri olarak Rabbim eksiklerimizi rahmetiyle tamamlasın inşallah.

Sonuç olarak hiçbir iyiliğin hiçbir ibadetin -bazı kurallar çerçevisinde- Allah c.c. katında zayi olacağını düşünmüyorum. inşallah karşılığını mükafatını alacağızdır.


bu linkte her iki görüşü de destekleyen bilgiler bulunmaktadır. benden daha açıklayıcı:)

Lütfen aksini düşünen veya bir yerde yanlış düşündüğümü yanlış birşey söylediğimi gören arkadaşlar uyarsınlar çünkü bunları söylemekle beraber yanlışlık da varsa kabulumdür.herkes hakkını helal etsin inşallah...
Selam ve Dua ile

Rabbim razı olsun. İslam mantık dinidir. Her şekilde akla uygundur. Doğru düşünmüşsünüz.
Tasavvuf alimleri de derler ki, umulur ki Allah-u Teala kıldığımız sünnet ve nafileleri de kazalar yerine sayar. Rabbimin merhameti gazabını geçmiştir. Oldu ki kişi kazalarını tamamlayamadan son nefesini verdi; Allah kılamadıklarını sünnetlerinden tamamlar. Onlar da yetmedi, nafileleri sorar. Vel hasıl, kazaları tamamlanana kadar amellerini bunların yerine sayar. O sebeple kişinin samimi gayretidir ehemmiyetli olan. İslam muhabbet dinidir. Rabbim merhamet etsin ve ibadetlerinizi katında kabul buyursun inşallah
 

denizhkn

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Mar 2009
Mesajlar
421
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
selamunaleykum...
Rabbim cümlemizden razı olsun inşallah. sünnetlerimiz bizim kalkanımızdır. Farz namazlarımızı kalkansız bırakmayalım inşallah. çünkü bizim Allah c.c. layık ibadetimiz yoktur ancak ve ancak O'nun merhametine sonsuz bağışlayıcılığına güveniriz. O'na yakışır kul Habib'ine yakışır ümmet olmaktır niyetimiz. Olamazsak da yolunda ölmektir... O'na karşı görevlerimizi yerine getirmedeki titizlik korkudan ileri gelir, ama diğer bir yandan da O'nun merhametinden emin olmak gerekir. Şehbal-i Nur arkadaşımın da dediği gibi rahmet ayetleri gazap ayetlerinden çoktur.
Hatta şeytan bile Rabbimin merhametini bildiğinden "acaba beni de affeder mi?" diye umutlanacaktır.
Peygamber Efendimiz s.a.v iki şey emanet etmiştir bize. Birincisi Kur'an-ı Kerim ikincisi de Sünnet'tir. Bu manada Kuran-ı Kerime, sünnetlere, hadislere, kısacası O'na ve Rasuluna sıkı sıkı sarılmalıyız.
Rabbim biz sana layıkıyla ibadet edemiyoruz. Sen'den istemesini bilmiyoruz. Sana yalvarmasını bilmiyoruz. Sen sana layıkıyla ibadet eden kişiler hürmetine, Sen'den istemesini bilenlerin hürmetine, Sana hakkıyla yalvaranların hürmetine Sen bize merhamet et. Kapından geri çevirme Ya Rabbi...
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Kastettiğiniz şey şu yani:
"Biz Allah'ın farz kıldığı ibadeti vaktiyle kılmadık. Ya bilmiyorduk, ya önemsemedik, ya da bir mani çıktı.. Kılmadık.
Sonra da şimdi onları kaza etmeniz gerekiyor. Eh Rasululahın sünneti kenarda beklesin biraz."


Hiç bir alim öyle bir şey demiyor bizde öyle demedik zaten. Yukarıdaki yazıları ve linkleri iyi okumadığınız anlaşılıyor. Bir kere sünnetleri kılarken kazaya niyet edildiği zaman sünnetler terk edilmiş olmuyor. Sünnetten kasıt o vakitte farzdan başka bir namaz kılmak. İşte kaza namazı borcu olan sünneti kılarken kazaya niyet edicek . Öğleyi yine 10 rekat kılacak.

Fıkhta bir kaide vardır. Bir ibadetten üzerimizde farz olan borç varsa o cins olan ibadetin nafilesi kabul olmaz. Mesela Zekat borcu olanın sadakası kabul olmaz. Önce zekat borcunu ödemesi gerekir. Oruç borcu olanın tuttuğu nafile oruçlar kabul olmaz. Önce farz olan borcunu ödemesi gerekir. Kimse sünneti kenara atın demiyor. Eğer biz sünneti kenara atın dediysek sizde farzı kenara attırıyosunuz. Hangisi daha büyük suç. Adamın borcu var siz borcunu ödeme nafile sünnet kıl diyorsunuz. Yani farzı geciktir diyorsunuz adama.




Ben bunu anlarım çıkarılan hükümden. Ve İslam alimleri de bunu anlıyorlar. Sünnete ne kadar sarılırsanız Allah o kadar mağfiret eder.

Farza sarılmadan sünnete sarılmanın bir kıymeti olmaz. Namaz kılmayan adamın sokakta cübbeyle sarıkla gezmesine benzer. Nasılki imanı olmayanın hayrı hasenatı hatta cami yapması ona faide vermez. Farz borcu olanında o cinstan olan nafile ibadetleri kabul olmaz. Kağıtta 1 rakamı yoksa isterseniz 1000 tane 0 yazın yine sıfırı elde edersiniz.

Namazı kaza etmenin ancak ölüm kalım gibi bir mazereti olabilir aslında. Çünkü keyfi olarak kılınmamış namazlar için, hele de içinde yeterli pişmalık yoksa kazası olmadığı söylenir bir kısım alimlerce.

Namaza ehemmiyet vermiyen kafir olur. Kafire namaz farz değildir. Bu sebebden kazasıda gerekmez.


Çünkü Kaza namazı ismeye istemeye mecburiyetlerin zuhur etmesi ile kılınamayan namazın, daha sonra binbir pişmanlık ve gönül yanıklığı ile Allah'a tevbeler ederek ve göz yaşları içinde ifa edilmesidir. Aksi bir sebep kazayla telafisi edilemeyecek kadar büyük bir hatadır. Ancak Ehli Sünnet alimlerinin görüşü, her ne olursa olsun Allah'tan ümit kesilmez. Yine de kazalar kılınsın, Rabbimiz kabul edecektir" şeklinde belli deliller ile ortaya kazaların kılınması gerektiği hükmünü koyarlar.

Şimdi bu sebeplerle kaza namazının kılınması gerektiğini düşünerek, nasıl olur da Rasulullah sünneti esgeçilebilir?

Es geçilmiyor lütfen yukarıda yazdığımız cevablara bir göz atın.

Aşağıdaki linke bakarmısınız size zahmet.

Sünnet terk edilmiş olmaz .:.: www.dinimizislam.com :.:.


Ayrıca bir şeyi redderderken lütfen biraz insaflı olunuz. Burada ilmin snouçlarından bahsediyoruz. Düşmanca ve insafsızca reddettiğiniz şeyin doğruluğu ihtimalini düşünmüyorsanız bile lütfen saygıyı ihmal etmeyiniz.

Saygısızlık ettiysek özür dileriz.

O sonuçlara varan alimler de Allah rızası için çaba srafeden, ictihad alimleri idi.

İctihad alimleri yani müctehid dediğiniz Hayrettin karaman mı? Aynı kişi Allahı bir bilen hristiyanların cennete girebileceğini sitesinde yazmış. Biz onu müctehid olarak kabul etmiyoruz ki. Yok hakiki müctehid alimleri kastediyorsanız hepsinin başımızın üstünde yeri var.Biz hiç birine dil uzatmadık

Sıf bu sebeple bile görüşleri saygıyı hakeder. Biz burada insanların itikadını bozacak bir şeyden değil, Rasulullahın sünnetinin alimlerce uygulanması gerektiği görüşünün varlığından bahsediyoruz. Reddediyorsanız bile ilminin üstüne çıkamadığınız alimlere saygı ile hitapta bulununuz. Aralarında büyük görüş ayrılıkları bulunan ve fazilet bakımından sizden kat kat üstün olan müctehid imamlar bile birbirlerine saygıda kusur etmezken, siz neden bu tarz bir tavır içindesiniz?Müctehid alimlere hiç bir saygısızlığım olmadı. Ama müctehid olmayanları müctehid olarak tanıtırsanız ona bir şey diyemem.

Bahsi geçen konu ile alakalı derin araştırmalarımız olmuştur vaktiyle. Ve elde ettiğimiz sonuç sünnetlere de ihtiyacımız olduğundan dolayı, keyfi terkettiğimiz namazların kazalarını tamamlamak uğruna diğer sevaplardan olmamaktır. Kaza namazları ile birlikte sünnet namazların kılınmaması gibi bir gereklilik söz konusu değildir.

Orijinal Vesikalar - 1 .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Orijinal Vesikalar - 2 .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Orijinal Vesikalar - 3 .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Birde bunlara bakınız isterseniz. Bu büyük alimler size göre peygamber efendimizin sünnetini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar dime.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt