Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Incirlik terör üssü hemen kapatılsın... (1 Kullanıcı)

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
60.yılında NATO Afganistan'da Çöktü! İşgale uğrayan ülkede, ekonominin yüzde 70'i uyuşturucudan sağlanırken, Kabil dışında kontrol tamamen Taliban'ın elinde.
03/04/2009
1775.jpg
Rezil durumdalar[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif] 11 Eylül saldırılarını gerekçe göstererek, "demokrasi götürmek" iddiasıyla Afganistan ve Irak'ı işgal eden ABD öncülüğündeki emperyalistler, işgalin 6. yılında yerlerde sürünen itibarlarını kurtarma telaşına düştü. Kontrolü, başkent Kabil dışında tamamen Taliban'a kaptıran işgal güçlerinin Afganistan'ın da ekonominin yüzde 70'i uyuşturucu ticaretinden sağlanıyor. NATO Zirvesi'nde, tamamen hezimete dönüşen Afganistan işgalinin NATO'ya daha fazla itibar kaybettirmemesi için üye ülkelerden destek istenmesi hedefleniyor.
Şeytan'ın askerleri!

Afganistan'daki başarısızlıkların faturasının NATO'ya çıkarılmasının haksızlık olduğunu öne süren NATO diplomatları, rezil oldukları Afganistan konusunda, NATO'ya üye ülkelerin elini taşın altına koymasını ve her türlü desteği vermesini istedi. NATO güçlerinin, yüzlerce sivil hedefi 'yanlışlıkla' vurduğu Afganistan'da halk, NATO güçlerini on binlerce insanı katleden "şeytan" olarak tanımlıyor. Ülkede, kaos, karmaşa, yoksulluk ve zor hayat şartları ABD'yi köşeye sıkıştırırken, Obama, Nato üyelerinin asker göndermesini istiyor.


ABD öncülüğündeki işgalci güçlerin 2003 yılında saldırdığı Afganistan ve Irak'ta işlerin iyiye gitmemesi üzerine NATO yeni önlemler almak için Afganistan Zirvesi düzenliyor. NATO üyesi 28 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getirecek olan NATO Zirvesi'nde, Afganistan dosyası ayrıntılı olarak ele alınacak. ABD'deki yeni Başkan Barack Obama yönetiminin Afganistan politikasının ön plana çıkacağı zirvede, Afganistan'daki gelişmelerin "ittifaka daha fazla itibar kaybettirmemesi" için alınması gereken önlemler üzerinde bir kere daha durulacak.
NATO müttefiklerinden askeri yardım ve lojistik desteği artırmalarını isteyen Afganistan konusunda, "kapsamlı stratejik plan" belirlemekten sürekli söz eden ittifak, zirve sonunda, "Afganistan Deklarasyonu" yayımlayacak. ISAF 40 kadar ülkenin 62 bin kadar askeriyle çalışmalarını sürdürürken, "her şeyin yolunda gittiğini savunmak zor" itirafında bulunan NATO yetkilileri, basın ve kamuoyunun "yanlış değerlendirmelerinden" yakınıyor
NATO üyesi 28 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getirecek olan Strasbourg-Kehl zirvesi, ittifakın 60. kuruluş yıl dönümü çerçevesinde, "kapalı bir aile toplantısı" havasında yapılacak. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından temsil edileceği zirvede liderler, "Karargah Reformu" olarak adlandırılan çalışmayı en üst düzeyde ele alarak inceleyecek. İttifakın gelecek 10 yıllarda yeni güvenlik unsur ve tehditlerini nasıl göğüsleyeceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunacak olan NATO Konseyinde devlet ve hükümet başkanları, "Atlantik İttifakı Deklarasyonu" belgesinin yanı sıra bir ortak bildiri ve bir "Afganistan Deklarasyonu" yayımlayacak. ABD Başkanı Barack Obama'nın ilk defa katılacağı zirve sırasında ittifakın Arnavutluk ve Hırvatistan'ın katılımıyla genişlemesi, Fransa'nın askeri kanada dönüşü, yeni NATO genel sekreterinin belirlenmesine ilişkin temaslar, terörizmle mücadele, Rusya ile ilişkiler, NATO-AB ilişkileri gibi konular resmi veya gayrı resmi gündemde yer bulacak. Fransa'nın Strasbourg, Almanya'nın Kehl ve Baden-Baden kentlerinde yapılacak NATO zirvesi, bu akşam devlet ve hükümet başkanlarının, dışişleri bakanlarının ve savunma bakanlarının ayrı ayrı buluşacakları çalışma yemekleriyle başlayacak. Zirve, cumartesi günü yayımlanacak ortak bildiriyle sona erecek.
İsaf batırdı

Afganistan'daki Uluslararası Destek Gücü (ISAF), 11 Ağustos 2003 tarihinden itibaren NATO tarafından yönetiliyor. ISAF 40 kadar ülkenin 62 bin kadar askeriyle çalışmalarını sürdürürken, "her şeyin yolunda gittiğini savunmak zor" itirafında bulunan NATO yetkilileri, basın ve kamuoyunun "yanlış değerlendirmelerinden" yakınıyor. 2003 yılında işgalin başlamasından bu yana NATO güçlerinin, yüzlerce sivil hedefi 'yanlışlıkla' vurduğu Afganistan'da halk, NATO on binlerce insanı katleden NATO güçlerini "şeytan" olarak tanımlıyor. ISAF'ın ve Karzai Yönetimi'nin başkent Kabil'in içine sıkıştığı ve ülkenin yüzde 80'ini Taliban'ın kontrol ettiği ülkede, kaos, karmaşa, istikrarsızlık, yoksulluk ve zor hayat şartları ABD'yi köşeye sıkıştırırken, yeni başkan Obama NATO üyelerinin desteğini alarak Afganistan'da kontrolü tekrar ele geçirmek istiyor. Afganistan'da komutayı 2 defa üstlenen, "NATO'nun en güçlü askeri birimlerine sahip olan üyelerinden biri" olarak nitelenen Türkiye'nin, halen bu ülkede ISAF'a bağlı 900 askeri bulunuyor.
Ekonominin yüzde 70'i uyuşturucudan

NATO'nun Afganistan'da uzun süredir yaşadığı "panik ve iktidarsızlık havasını" değerlendiren diplomatik kaynaklar, sadece askeri girişim ve müdahalelerle Afganistan sorununa çözüm getirilemeyeceğini sık sık tekrarlıyor. Ülkenin yeniden imarına büyük özen gösterilmesi gerektiği, "güvenliksiz ekonomik gelişme, ekonomik gelişmesiz güvenlik sağlanamayacağı, siyasi kanatta da herkesin elini taşın altına sokması gerektiği" söyleniyor. NATO uzmanları, Afganistan'da polisin okuma-yazma bilmediğine, yeterli hapishane ve hakim bulunmadığına, adli sistemde reformlar gerektiğine değinirken, Afgan ordusunun eğitiminde olumlu gelişmeler bulunduğunu, ancak Taliban'ın elinde daha modern silahlar görüldüğünü anlatıyor. Afganistan'da ekonominin yaklaşık yüzde 70'i uyuşturucu ticaretinden sağlanıyor. Öyle ki bu oranın Taliban yönetimi döneminde bile çok daha düşük olduğu biliniyor. ABD Başkanı Barack Obama'nın Afganistan'a 21 bin asker takviyesinde bulunacaklarını açıklamasının ardından, şiddet eylemlerinin de artmasından endişe ediliyor. ISAF sözcüsü Kanadalı general Richard Blanchette, Afganistan'da terör odaklarıyla mücadele etmek için asker sayısının yetersiz kaldığını, Obama'nın kararının memnuniyet verici olduğunu ve rahatlama getireceğini savunuyor. NATO, Afganistan'da sadece geçen yıl 230, bu yıl da 80 askerini kaybetti. NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, konuya ilişkin son açıklamalarında, "NATO, Afganistan sorununu tek başına çözemez" derken, Afgan ulusal ordusunun ıslahı için yılda 2 milyar dolara ihtiyaç bulunduğunu söyledi ve askeri katkıda bulunmayan Japonya, Suudi Arabistan gibi zengin ülkelerden de maddi katkı istedi. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da, Afgan ordusunda asker sayısının 2011 yılına kadar 80 binden 134 bine artırılacağını belirtmişti.
Küresel jandarma'nın iflası

Afganistan'a 20 binden fazla askeri takviye olarak göndermeyi kararlaştıran Obama yönetiminin, Avrupalı müttefiklerden Afganistan'da sivil gelişmelere maddi ve insani katkılarda bulunulmasını isteyeceği ifade ediliyor. NATO içinde bazı müttefikler, "küresel jandarma" olarak nitelendirdikleri ABD'nin, ittifakın askeri ve savunma rolüne de küresel boyut kazandırma girişimlerine şüpheyle bakıyor, Obama'yı da bu konuda "gerçek niyetleri müttefiklerle paylaşmaya" davet ediyor. Fransa'nın öncülüğündeki bu müttefikler, savunma ve güvenlik unsurlarının küresel karar mekanizmasının NATO'da değil, BM'de kalması gerektiğini savunuyor.
ABD'deki yeni Başkan Barack Obama yönetiminin Afganistan politikasının ön plana çıkacağı zirvede, Afganistan'daki gelişmelerin "ittifaka daha fazla itibar kaybettirmemesi" için alınması gereken önlemler üzerinde bir kere daha durulacak. NATO müttefiklerinden askeri yardım ve lojistik desteği artırmalarını isteyen Afganistan konusunda, "kapsamlı stratejik plan" belirlemekten sürekli söz eden ittifak, zirve sonunda, "Afganistan Deklarasyonu" yayımlayacak. Afganistan'daki bazı başarısızlıkların faturasının NATO'ya çıkarılmasının haksızlık olduğunu" savunan diplomatlar, NATO'nun bu ülkede görev üstlenen pek çok uluslararası kurumdan sadece biri olduğuna işaret etmeyi sürdürüyor.
NATO nedir?

Kuzey Atlantik İşbirliği Teşkilatı (NATO), Washington'da 4 Nisan 1949'da imzalanan antlaşma çerçevesinde oluşturulan, dünyanın en büyük ortak askeri savunma örgütü. İlk aşamada 12 ülke (ABD, Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İngiltere, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Norveç, Hollanda ve Portekiz) tarafından kurulan NATO'ya daha sonra Türkiye ve Yunanistan, onların ardından da Almanya, İspanya, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Litvanya, Estonya, Letonya, Slovakya, Slovenya, Bulgaristan ve Romanya katıldı. NATO'nun üye sayısı, bu zirvede Arnavutluk ve Hırvatistan'ın da katılımıyla 28'e ulaşacak. Başlangıçta "Sovyet
tehdidine karşı" kurulan ve bir "savunma alanı" belirleyerek müttefikler arasında dayanışma ilkesini ön plana çıkaran NATO, Doğu Blokunun ve Varşova Paktının çökmesinin ardından "kapsama alanını" genişletti, Kosova'dan Afganistan'a, Irak'tan Somali'ye çeşitli rol ve görevler üstlendi. NATO antlaşmasının, "Bir müttefike yönelik saldırı tüm müttefiklere yapılmış sayılır" ilkesine dayalı 5. maddesi, ilk defa 2001 yılında ABD'de 11 Eylül saldırıları çerçevesinde işlerlik gördü. Genel merkezi 1966'den beri Brüksel'de bulunan NATO'nun Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı (SHAPE) da Belçika'nın Mons kenti yakınlarında konuşlandırıldı.
[/FONT]
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Irak İslam Devleti Örgütü yeniden yapılanmaya girdi Kamuoyunda Irak Kaidesi olarak da bilinen Örgüt, Ömer el-Bağdadi'nin başkanlığında yeniden bir yapılanmaya girdiğini duyurdu. Bağdadi'nin devlet mührü (tuğra) medyaya gönderildi

04/04/2009
1784.jpg
[FONT=Century Gothic, Trebuchet Ms, serif]Uzun bir süredir Diyala ve Musul şehirlerine sıkışan Irak islam Devleti Örgütü, yeni bir yapılanmaya girdiğini duyurdu.

[FONT=Century Gothic, Trebuchet Ms, serif]Örgüt, Irak'ın diğer şehirlerinde etkinliğini arttıracağını ve Ömer el-Bağdadi'nin liderliğinde yeniden örgütleneceğini ilan etti.[/FONT]

[FONT=Century Gothic, Trebuchet Ms, serif]Daha önce Ramadi ve el-Anbar eyaletinin diğer şehirlerindeki nüfuzunu büyük ölçüde kaybeden direniş örgütü, devlet olma iddiasını sürdürdüğünü vurulayarak, Devlet Başkanı sıfatıyla Bağdadi'ni tuğrasını yayınladı.[/FONT]

[FONT=Century Gothic, Trebuchet Ms, serif]Son günlerde Musul ve Diyala dışında, özellikle Bağdat'ta etkin eylemler yürüten örgütün bu açıklamasının, Uyanış Konseyi olarak bilinen el-Kaide karşıtı grupların ABD askerleriyle bazı bölgelerde çatışmaya başlaması sonrası yapılması dikkati çekiyor.[/FONT]

[FONT=Century Gothic, Trebuchet Ms, serif]El-Kaide lideri Usame Bin Ladin'de kısa bir süre önce Gazze konulu yaptığı açıklamada mücahideri Irak'a savaşmaya çağırmış, Gazze'ye Irak-Ürdün üzerinden direniş koridoru açılmasını istemişti.[/FONT]

[FONT=Century Gothic, Trebuchet Ms, serif]Gözlemciler, ABD Başkanı Obama'nın askelerini Irak'tan Afganistan'a kaydırmaya çalıştığı bir süreçte, örgütün oluşacak boşluğu doldurmaya çalıştığını ifade ediyorlar.[/FONT]

Irak İslam Devleti isimli örgüt Irak'ta etkinliğinin azalmadığını göstermek için bir video da yayınlamıştı.


[/FONT]
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Irak'ın üçe bölünme planı 50 sene öncesinin İsrail'in planına göre, kuzeyde Kürt, ortada Arap devleti kurulacak, güney ise İran Şahı Pehlevi'ye hediye edilecekmiş.
03/04/2009
1780.jpg
Hint yazar Karanja'nın yazdığı 'İsrail Hançeri'ne göre Irak'ın üçe bölünme planı, tam 50 yıl öncesine dayanıyor. Irak'ın kuzeyinde Kürt, orta bölgelerinde Arap devleti kurulması ve Şiilerin yaşadığı güneyin ise İran şahına hediye edilmesinin planlandığı, ancak İran devriminin ise bu planları suya düşürdüğü ortaya çıktı.
Irak'ın üçe bölünme planının Saddam rejiminin Amerika tarafından devrilmesinden hemen sonra gündeme gelmesinin tesadüf olmadığı, 1957 yılında Hindistanlı gazeteci Karanja tarafından yazılan 'İsrail Hançeri' adlı kitapta da belirtiliyor.
Mısırlı bir araştırmacının ortaya çıkardığı kitapta, sadece Irak değil Suriye ve Lübnan'ın da bölünmesi planlarına yer veriliyor. Kitaptaki gizli İsrail belgelerine göre, Nil ve Fırat Nehirleri arasındaki vadedilmiş toprakların ele geçirilebilmesi için Suriye'nin Dürzi, Alevi ve Sünni Araplar olmak üzere üçe bölünmesi, Lübnan'ın ise Maruniye ve Şiiyye olarak ikiye ayrılması planlanıyor.

Kitaba göre, Irak'ın kuzeyinde Kürt devleti, orta bölümde Arap devleti kurulacak, güney ise zamanında Amerika'nın stratejik ortağı olan İran Şahı Rıza Pehlevi liderliğindeki İran'a katılacaktı.

Mısırlı araştırmacının ifadesine göre bu senaryonun hedefi; İran Şahı Pehlevi'vi mükafatlandırmak, körfezde bir siyasi boşluk oluşturarak, Amerika ve İsrail'in stratejik hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırmaktı.

Mısırlı araştırmacı Ahmet Said Taciddin tarafından Amerika'nın Irak'ı işgalinin 6. yılı ansına bu hafta Kahire'de basılan kitap, 408 sayfadan oluşuyor.

Kitapta, 1990 yılında Irak'ın Kuveyt'i işgalinden soraki gelişmeler, Irak'a uygulanan ambargo, 2003 yılında Amerika'nın Irak'ı işgali, Saddam'ın devrilmesi ve Irak'ın üçe bölünme planları konu ediliyor.

Mısırlı araştırmacı kitabında, Sudan, Suudi Arabistan ve Mısır'ın da 80'li yıllarda din, mezhep ve ırk eksenli bölünmesinin planlandığını belirtiyor.

Irak'ın işgalinden sonra ortaya çıkan silahlı gruplara da değinen kitap, Irak'ta Selefi, Vatani, Baas, Kürt ve Şii cemaatler olarak beş ayrı kütle altında toplam 18 ayrı silahlı grubun kurulmasının planlandığını kaydediyor.

Irak'ın fakirleştirildiğine de değinen kitap, Iraklıların yüzde 40'ının fakirlik sınırının altında yaşadığını, işsizliğin yüzde 50'ye çıktığını, 4 milyon Iraklının ise ülkesini terk ettiğini, milyonlarca insanın da haytını kaybettiğini belirtiyor.

 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Stratejik Müttefik ABD: PKK yı kullandık ama! PKK'yı destekledik, cesaret verdik. Ama durum değişti...
Eski ABD Başkanı George Bush'un danışmanı Türk-ABD Konseyi Başkanı General Brent Scowcroft, Akşam gazetesine "terör örgütü PKK'ya göz yumduklarını ve PKK'yı İran'a karşı cesaretlendirdiklerini" açıkladı. "Artık ihtiyaç kalmadı. Çünkü İran'ı yanımızda istiyoruz" diyen Scowcroft, güçlerini PKK için harcamadıklarının da altını çizdi.

03/04/2009
1769.jpg
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]PKK'yı destekledik, cesaret verdik. Ama durum değişti...

Eski ABD Başkanı George Bush'un danışmanı Türk-ABD Konseyi Başkanı General Brent Scowcroft, Akşam gazetesine "terör örgütü PKK'ya göz yumduklarını ve PKK'yı İran'a karşı cesaretlendirdiklerini" açıkladı. "Artık ihtiyaç kalmadı. Çünkü İran'ı yanımızda istiyoruz" diyen Scowcroft, güçlerini PKK için harcamadıklarının da altını çizdi.

Akşam gazetesine konuşan ABD'li danışman Brent Scowcroft, "PKK'nın İran kolu olan PJAK'ın rolü bizim için önemliydi. Destekledik, cesaret verdik. Ama durum değişti. Artık İran'ı yanımızda istiyoruz" dedi.

ABD'nin PKK'nın tasfiyesini desteklediğini belirten Scowcroft, "Irak savaşında güneydeki cephelerde savaşıyorduk. Kürt bölgesi oldukça sakindi. Biz de gücümüzü PKK'nın peşinden giderek harcamak istemedik. Şimdi ABD, Ortadoğu'da yeni bir politika izleyecek. Türkiye'ye çok ihtiyaç var. Burası arka bahçeniz. Artık askeri müttefikliğin ötesine geçmeliyiz" diye konuştu.

84 yaşındaki ABD'li danışman, Türkiye'de şeriat istemediklerini de belirterek, "Ilımlı İslam tepki çekiyor ama biz din ve devletin bir arada doğru barınmasına işaret ediyoruz. Şeriatla yönetilen Türkiye'den nefret ederiz. Askere dayalı laiklik sizin bileceğiniz iş" ifadesini kullandı.

İşte o röportaj:
ABD'nin artık PKK'ya ihtiyacı yok
Baba ve oğul Bush'un politikalarında kilit rol oynayan General Brent Scowcroft ABD'nin PKK'ya yaklaşımıyla ilgili tarihi bir itirafta bulundu. 'Geçmişte PKK'yı İran'a karşı kullandığımız doğru' diyen Scowcroft'a göre Washington'ın artık örgüte ihtiyacı kalmadı. İran'la diyalog istiyor. Bu nedenle PKK'nın tasfiyesini destekliyor.

Erbil'de nisan sonunda bir Kürt Kurultayı toplanacağı ve orada PKK için tasfiye kararı çıkarılacağı iddia ediliyor. Sizce bu mümkün mü?
Umut ediyorum mümkündür. Bence en ideal durum ateşkes. Sonuçta en azından Kürt Bölgesel Yönetimi ikna edilip, bir anlaşma imzalanacak ve sınır geçişlerinin önüne geçilecek. Bu meseleyi bitirmek için birçok yol var ama şu anda önemli olan PKK'dan kaynaklanan korkunç duruma son vermek.

PKK'nın ateşkes ilanı, ABD'nin lehine mi demek istiyorsunuz?
Evet, kesinlikle öyle.

Neden? Ne değişti?
PKK ve kolu PEJAK, aynı zamanda İran'ın aleyhinde de faaliyet gösteriyordu. Biz bunun için onlara destek veriyor, hatta onları cesaretlendiriyorduk. Ancak şimdi işler değişti. Kazanmak istediğimiz insanlara artık zarar vermek istemiyoruz. İran'ı yanımızda istiyoruz.

PKK'ya desteğe gerek kalmadı mı diyorsunuz?
Evet, İran'a karşı yeni bir yaklaşım var gündemde. Bir de Irak Savaşı zamanında güneydeki cephelerde savaşıyorduk. Kürt bölgesi, geri kalanlara göre oldukça sakindi. Biz de gücümüzü PKK'nın peşinden giderek harcamak istemedik. Zaten öyle bir şey mümkün de değildi.

'İran'a karşı yeni bir yaklaşım'ın içinde neler var?
Onlarla diyaloğa girip, 'Siz bölgede büyük bir devletsiniz. Güvenlik başta olmak üzere birçok sorununuz var. Bunlar üzerine konuşalım' demek istiyoruz. Irak ve Afganistan'da operasyonlarımız var, bölgedeki problemleri çözmek istiyoruz ki herkes kendini güvende hissetsin.

Bu konuda Türkiye daha aktif bir rol almak istiyor. Arabuluculuk konusundaki gayretini nasıl buluyorsunuz?
Türkiye'nin bu çabaları, bizim için çok anlamlı ve önemli. ABD bölgeyi ve dinamiklerini anlamıyor. Bizim için çok zor bir coğrafyadan bahsediyoruz. O coğrafya Türkiye'nin arka bahçesi. Sizin Ortadoğu'da bir tarihiniz var. Bunu önemsiyoruz.

Bu bağlamda yeni ABD yönetiminin, Türkiye'yi İslam dünyasında nerede gördüğü kritik bir nokta. Başkan Obama Müslümanlara yönelik hazırladığı konuşmayı Türkiye'den mi yapacak?
Böyle bir olasılık var. Obama bu konuşma için Türkiye'yi düşünmüş olabilir. Ancak Başbakan Erdoğan'ın, bundan hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim.

Askeri anlamda laikliğiniz önemli değil
Neden hoşlanmasın?
Türkler, Müslüman kimliklerine vurgu yapılmalarından ne kadar hoşnutlar bilmiyorum da ondan. Erdoğan da bunu istemeyebilir. Ancak konuşma için Türkiye çok uygun, çünkü çok tarafsız bir yer.

Richard Holbrooke Türkiye için 'ılımlı İslam' tabirini kullanmıştı. Bu tabir çok konuşuldu. Obama yönetimi aynı vurguya devam edecek mi?
Sözcüklere takılmayın, gerçek bu. Bizim için Türkiye din ve devleti doğru bir şekilde barındırabilen bir ülke. Bu yüzden biz size 'örnek ülke' diyoruz. Ama bazen sizin bu tanımdan hoşlanmadığınızı düşünüyoruz.

'Ilımlı İslam' derken sizin vurgunuz 'ılımlı'ya mı?
Evet, işte bu önemli bir ayrıntı. Biz 'ılımlı'ya vurgu yaptık, siz 'İslam'a vurgu yaptığımızı düşündünüz galiba.

Türkiye'nin laik kalması ABD için ne kadar önemli?
Değişir. 'Eğer laik olmazsa dini rolü ne olacak?' sorusu önemli. Biz şeriatla yönetilen, İslamcı bir Türkiye görmekten nefret ederiz. Bu bir adım geri gitmek demektir. Ancak Türkiye Atatürk'ün istediği anlamda bir 'askeri laiklik'e devam eder mi, etmez mi o sizin bileceğiniz iş. Atatürk sistemi değiştirmek zorundaydı. İslam'ın merkezi İstanbul'du. Onu silmeye çalıştı. Bu yüzden laiklik konusunda hassasiyeti çok fazlaydı. Artık dengeler değişti.

Bu ne demek?
Katı anlamda askeri laikliği devam ettirip, ettirmemeniz sizin meseleniz demek. Bizim için önemli değil. Türkiye'nin muhafazakarlaşması vesaire, ABD için mühim değil. Burada mesele, esas resmin değişmemesi.

Başkan Obama, Türkiye'ye Avrupa'nın ardından geliyor. Bu, ABD yönetimini Türkiye'yi Avrupa'nın bir parçası olarak görme eğiliminde olduğu anlamına gelir mi?
Bu cevaplaması zor bir soru. Ancak ziyaretin zamanlaması çok isabetli. Bölgede olan çok fazla şey var. Obama'nın ziyaret için çok seçeneği vardı, Türiye'ye gelmesi ona verdiği önemi gösteriyor.

Neden önem veriyor Türkiye'ye?
Hem Türkiye'nin bölgesel önemini gördüğü için hem de ilişkilerin bir revizyon gerektirdiğini düşündüğü için. Artık askeri müttefikliğin ötesine geçmeliyiz.

Ziyaretin ajandasının üst sıralarında ne var?
Afganistan ve Irak'tan çekilme kritik konular. Önemli başlıklar bunlar olur. İran, PKK ve Kafkaslar da konuşulacaktır.

Carter'in danışmanı Zbigniew Brzezinski: Türkiye tarafını belli etmeli Türkiye'nin Ortadoğu'da başrole soyunmayı hedeflediği bir dönemde, Başkan Obama'nın ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bence zamanlama mükemmel. Ancak şunu belirteyim ki bir Amerikan Başkanı'nın bir müttefikini ziyareti her zaman iyi zamanlama demektir.

Sizce İslam dünyasına yapacağı konuşma bu ziyarette mi gerçekleşecek?
Bu sorunun cevabını bilsem bile söylemem. Bu spekülasyonlara yol açar. Burada önemli olan o konuşmanı içeriğidir, yeri değil.

Ziyaretin ana maddelerinden biri Afganistan'a ek asker talebi olacak gibi görünüyor. ABD, Afganistan için yeterli sayıda asker bulabilecek mi?
Türk askeri gücünün, Afganistan'da çok faydalı olacağından şüphe yok. İyi savaşçılar ve Müslümanlar. Yerel farklılıkları biliyorlar ve duyarlılık gösteriyorlar. Ancak Obama'nın ziyareti salt, Afganistan'a asker talebine indirgenmemeli. Ajandada başka önemli meseleler var.

Örneğin?
Karışık bir bölgede önemli bir güç Türkiye. Kısmen de olsa İran, Suriye ve İsrail üzerinde etkisi var. Kürt meselesi dolayısıyla Irak'tan beklentisi var. Kafkaslar'daki denge de önemli. Orta Asya'daki Türki cumhuriyetlerdeki etkisi artıyor. Başka çok önemli bir neden de AB'ye aday ülke olması.

AB demişken... ABD, Türkiye'nin NATO'ya üye olmasına yardımcı olmuştu. Aynı şeyi AB sürecinde de yapacak mı?
Avrupa uzun vadede din ile tanımlanamaz. Onun yerine ekonomik gerçekler, jeopolitik vizyon ve hukuk devleti kavramları ortak bir Avrupa tanımı için önemli. Türkiye bu tanımlara uyarsa ABD onun yanında olur. Uymazsa ve AB'den uzaklaşırsa başka. O zaman 'Hangi yöne gidecek?' diye sormak gerekir.

Hangi yöne gider?
Bilmiyorum ama Türkiye zaman zaman 'tarafsızım' diyerek taraf tutmuş oluyor. Örneğin Gürcistan krizinde böyle yaptı. Bakü-Ceyhan hattı kesilse, Azerbaycan yön değiştirse Türkiye yine 'tarafsızım' diyebilir mi? Gerekli zamanlarda tarafı belli etmek gerekir.

Sanırım burada Rusya politikasına gönderme yapıyorsunuz. ABD'nin yeni yönetiminin, Rusya'ya yönelik de bir diyalog stratejisi var...
Doğru, Rusya ile iyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Sonuçta Rusya bir yerde, Ukrayna'yı takip ederek Avrupa'ya dahil olacak. Bu yüzden onunla iyi ilişkiler bizim çıkarımıza. Ama ilişki dediğiniz karşılıklıdır. Bu yüzden Rusya'dan insan haklarına saygılı olmasını, iyi komşuluk ilişkileri kurmasını ve kendine özel ayrıcalık alanları tanımamasını istiyoruz.

HAMANEY'İN SORUNU
Obama yönetimi, İran'la diyalog konusunda kararlı ancak İran'ın dini lideri Hamaney'den henüz olumlu bir tepki gelmedi. Diyaloğun başlama olasılığı var mı?
Olumlu tepki vermediyse bu Hamaney'in sorunu, Obama'nın değil. Bush'un aksine, Obama yapıcı bir temas için hevesli olduğu mesajını veriyor. İranlı liderler ne derse desin, ülkesini seven İranlılar, Obama'nın talebine olumlu bakacaklardır.

Bu konuda Türkiye arabulucu olma gayretinde. Faydası olur mu?
Yardım edebilirse tabii ki olur. Ama acaba yardım edebilir mi? İranlıların böyle bir talebe olumlu yaklaşacaklarını sanmıyorum. Sonuçta ABD, Türkiye'nin yardımını ister.
[/FONT]
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Türkiye ABD üssü mü oluyor? Uzmanlar, ABD'nin Afganistan'ı gösterip Pakistan'ı vurabileceği uyarısında bulunuyor. Türkiye ise tam bir Amerikan üssüne dönüştürülmek isteniyor
04/04/2009
1782.jpg
ABD Başkanı Barack. H. Obama'nın Türkiye'ye ziyarette bulunacağının, ABD'nin Afganistan'a yönelik yeni planını açıklamasından hemen sonrasına denk gelmesi kafalarda soru işareti bırakıyor. ABD, Afganistan'a yoğun ve kapsamlı bir saldırıya hazırlanırken, kendisine meşru bir zemin hazırlamaya çalışıyor. ABD ordusu Pakistan istihbarat servisi ISI içinden bazı unsurların Taliban'a destek vermeyi sürdürdüğüne ilişkin ellerinde kanıt olduğunu söyleyerek, Irak'ın işgal edilmesinden önce öne sürdüğü argümanların bir benzerini bu kez Pakistan üzerinden yapıyor. Pakistan'da peş peşe patlayan bombalar ve siyasi partiler arasında yükseltilen gerilim ise bir istikrarsızlaştırma politikası ile söz konusu yerlerin işgaline zemin hazırlama olarak kabul ediliyor.[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif] Erdoğan, Amerika'yı davet etti

Uzmanlar, ABD'nin Afganistan'ı gösterip Pakistan'ı vurabileceği uyarısında bulunuyor. Pakistan veya Afganistan'a yönelik muhtemel bir saldırı için bir yandan Pakistan içinde Zerdari ile anlaşan ABD, dışarda ise Türkiye üzerinden seçilmiş üslerden hareket edecek. Obama'nın Türkiye'ye gelişi ise bir pazarlık ziyareti olacak. Başbakan Erdoğan ise, henüz ABD'den resmi bir talep gelmemesine karşın, Türkiye'deki üslerin Amerikan güçlerince kullanılabileceğini söyledi.
Afganistan'ı gösterip Pakistan'a mı vuracaklar?

Amerikan ordusunun en üst düzey isimleri tarafından yapılan açıklamada ISI'ın Pakistan'ın Afganistan ve Hindistan sınırlarının iki tarafında da faaliyet gösteren militanlarla bağı olduğu ileri sürüldü. Amerikan gazetesi New York Times'a isimlerini saklı tutulan yetkililerin yaptığı açıklamada da daha ayrıntılı bilgiler verildi. Amerikalı yetkililer güney Afganistan'daki Taliban mücadelesinin Pakistan üzerinden ulaşan askeri teçhizat sayesinde mümkün olduğunu söylüyor. Bu senaryo, daha önce de Irak hükümeti'nin el-Kaideyi desteklediği şeklinde kullanılarak ırak'ın işgaline zemin hazırlanmıştı. Son üst düzey açıklamalarla birlikte Pakistan'ın önümüzdeki hafta ve aylarda daha da fazla gündeme geleceği anlaşılıyor. Daha doğrusu, zaten Afganistan - Pakistan sınırındaki mevcut çatışmaların daha fazla Pakistan eyaletine yayılacağı ve dolayısıyla Pakistan ve Amerika / Müttefikleri arasında Pakistan arazisine tek taraflı müdahaleler sonucu büyük sorunlar yaşanacağı anlaşılıyor. Meseleye, Amerika, İsrail, İngiltere ve nükleer silahlar noktasından bakacak olursak belki de bu adımlar Pakistan'ın nükleer silahlarının denetim altına alınması yolunda Pakistan'ın istikrarsızlaştırılmasının ilk adımlarını oluşturuyor.
Pakistan'da NATO terminaline saldırı bir oyun mu?

Pakistan polis yetkilileri, Afganistan'daki NATO askerlerine malzeme ikmalinde kullanılan, Pakistan'ın Peşaver kentindeki terminale militanların roketlerle düzenlediği saldırıda 12 nakliyat aracının tahrip olduğunu belirtti. Afganistan'da üslenen ABD ve NATO güçleri, ikmal malzemelerinin yüzde 75'e yakınını Pakistan üzerinden temin ediyor. ABD'nin Pakistan'da aktif olarak bazı örgütlere böyle bir eylemi yaptırarak işgal için zemin hazırladığı belirtiliyor. Pakistan'da birkaç önce bir camiye düzenlenen bombalı saldırıda 48 kişi öldürülmüş ve sosyal dengeler alt üst olmuştu.
Amerikan senaryoları!

ABD, güçlerini Irak'tan Afganistan'a kaydırarak yeni ve kapsamlı bir savaşın başlatılacağının güçlü sinyallerini veriyor. Irak işgalinden önce kitle imha silahlarını bahane eden ABD, şimdilerde Afganistan'da artan El-Kaide gücünü ve Pakistan istihbaratının El-Kaide ile işbirliği yaptığı argümanını ileri sürüyor. Pakistan'da peş peşe patlayan bombalar ise bir istikrarsızlaştırma politikası ile söz konusu yerlerin işgaline zemin hazırlama girişimi olarak kabul ediliyor.
Türkiye Amerikan üssü mü oluyor?

Ancak, asıl can alıcı nokta, Obama'nın Türkiye'ye gelişinin bu yeni işgal hareketiyle ilgili olması. Uzmanlar, Türkiye'nin Afganistan ve Pakistan'a yönelik Amerikan saldırılarında tam bir Amerikan üssü olarak kullanılabilmesi için, Obama'nın Türkiye'ye bir ikna ziyareti gerçekleştirdiğine dikkat çekiyor. Başbakan Erdoğan ise, henüz ABD'den resmi bir talep gelmemesine karşın, Türkiye'deki üslerin Amerikan güçlerince kullanılabileceğini söyledi.
[/FONT]
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Irakta 3 milyondan fazla insan öldü İşgalin üzerinden 6 yıl geçen Irak'ta durum gittikçe kötüleşiyor , ancak ülkenin geleceği karanlık görünüyor. İşte işgalinin 6. yıl dönümünde, savaşla ve Irak'la ilgili temel göstergeler...
24/03/2009
1739.jpg
20 Mart 2009 ABD, İngiltere ve Avustralya tarafından Irak'ın tamamen yasadışı ve haksız olarak ve savaş suçu sayılan işgalinin 6. Yıldönümünü temsil ediyor. İşgal sonrası şiddet ve şiddet dışı ölümlerin toplamı 2.3 milyonu buldu. 6 milyon Iraklı halen devam eden Irak soykırımı ve katliamında mülteci konumunda.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Obama'nın Türkiye Ziyareti Protesto Ediliyor! Özgür-Der ve İLKAV, 5 Nisan'da Türkiye’ye gelecek olan ABD Başkanı Obama’yı protestoyla karşılama çağrısında bulundu: Afganistan’da daha fazla kan isteyen Obama’nın planları 4 Nisan Cumartesi İstanbul'da; 5 Nisan Pazar günü de Ankara'da protesto edildi
03/04/2009
1776.jpg
Güvenlik açısından henüz geliş saati tam olarak bildirilmeyen Obama'yı taşıyan özel uçağın, akşam saatlerinde Ankara'da olması bekleniyor. Obama, Türkiye'ye gelen 5. ABD Başkanı olacak ve Türkiye'de 2 gün kalacak olan Obama bugün büyük bir katılımla İstanbulda protesto ediliyor ,,


İşte ayrıntılar...

http://www.timeturk.com/gallery.php?id=682&no=5

Cumartesi günü Özgür-Der Genel Merkezi'nin çağrısı üzerine Fatih Saraçhane Parkı'nda toplanan Özgür-Der üye ve gönüldaşları renkler değişse de ABD emperyalizminin sürdüğünü belirttiler ve Afganistan için suç ortağı arayan ABD Başkanı Obama'yı protesto ettiler.

"Afganistan'da İşgal Suçuna Ortak Arayan Amerikan Emperyalizminin Şefi Obama Türkiye'den Defol!" ve "NATO'ya ve Afganistan'da Suç Ortaklığına Hayır!" yazılı pankartların açıldığı eylemde "Afganistan Obama'nın Vietnamı Olacak!", "Irak ve Afganistan'da ABD İşgaline Son!", "Obama Get Out Of Afghanistan!", "Stop The Occupation In Afghanistan!", "Obama Don't Forget Iraq!", "Free Iraq, Free Afghanistan; Yes We Can!" yazılı dövizler taşındı.

Özgür-Der adına eylemi sunan Murat Özer, başkanının rengi değişse de ABD'nin işgal politikalarını derinleştirdiğini söyleyerek Obama'nın Afganistan'daki işgal gücü NATO'ya Türkiye'nin desteğini istemek için geldiğini belirtti. Obama'nın kirli planlarını görmek istemediklerini belirten Özer, Türkiye hükümetinden daha önce Türkiye'nin ABD için gönderdiği askerleri hatırlatarak yeniden böyle bir suça ortak olmamasını istedi. "Müslüman halklardan emperyalizme ve işgal politikalarına karşı sıktıkları yumruklarını açmalarını isteyen Obama başkanlığındaki ABD emperyalizmine karşı, biz emperyalist politikalar devam ettiği müddetçe sıkılı yumruklarımızla direnmeye decam edeceğiz." diyen Özer, sözü Özgür-Der yöneticilerinden ve Haksöz dergisi yazarı Rıdvan Kaya'ya bıraktı.

"Renkler Değişse de ABD'nin Emperyalist Politikaları Sürüyor!"

ABD Başkanı Barak Obama'nın kökeninden ve renginden dolayı dünyada sempati ile karşılandığını belirten Rıdvan Kaya, "Gerçekten de vahşi bir ırkçılık geleneğine rağmen Amerikan başkanlık koltuğuna siyahî birisinin oturması önemliydi. Ama ABD'nin sömürücü, katliamcı geleneği liderin rengine göre belirlenmiyor elbette. Bu yüzden işgal politikaları aynen devam etmekte." diyerek ABD'nin emperyalist politikalarındaki sürekliliğe dikkat çekti.

Obama'nın Irak'tan geri çekiliş sürecini başlatmasının Obama'nın olumluluğundan kaynaklanmadığını belirten Kaya, ABD'nin hezimete uğradığı için Irak'tan çekilme süreci başlatmak zorunda kaldığını söyledi. Guantanamo'nun da artık yıpranmış olmasından dolayı Amerikan imajının daha fazla katlanamayacağı bir noktaya geldiği ve bu nedenle kapatılmasının gündeme geldiğini ifade etti.

Rıdvan Kaya, Obama ile birlikte ABD politikalarında ciddi bir değişiklik olmadığının en önemli göstergesi olarak Afganistan'la ilgili yeni planları gösterdi ve şöyle sordu: "Afganistan'da Obama ile birlikte işgal politikaları konusunda ne değişti?" Afganistan'da işgal ve katliamın sürdüğünü vurgulayan Kaya, "Afgan-Pakistan sınır bölgesinde uçaklarla, füzelerle işlenen cinayetlere 2 gün evvel bir yenisi eklendi. ABD Afganistan'a daha fazla asker yığarak işgali derinleştirme peşinde. Bunun için Avrupa'dan destek istedi ama alamadı." dedi ve asker talebinin, Türkiye ziyaretinin de başlıca gündem maddesi olduğunu belirtti.

"Türkiye'nin Kirli Planlara Ortak Olmasına Karşıyız!"

Türkiye'nin 2001 Ekim'inden itibaren Afganistan'da sürmekte olan işgale çeşitli biçimlerde katkı sunmakta olduğunu hatırlatan Rıdvan Kaya, hava sahasını açmaktan lojistik desteğe, İncirlik'in Guantanamo'ya taşınan Müslümanların transferi için kullanılmasına kadar ABD'ye destek verildiğinin altını çizdi. Ayrıca Kabil'de çatışma bölgesinde olmasa da zaten Türkiye askerlerinin bulunduğunu söyleyen Kaya, ABD'nin şimdi Afganistan'da İslami güçlerle savaşacak ordular aradığını belirtti. "Türkiye'ye verilen büyük önemin, bunca övgünün ardından kirli planlara alet etme niyeti var." diyen Kaya, buna karşı çıkacaklarını bildirdi.

"Amaç barışın tesisi ise Bush politikalarını devam ettirmekle olmaz." diyen Kaya, işgal sürerken, Siyonistlerin hamiliği sürerken Müslümanların ABD emperyalizmine bakışının değişmeyeceğini ifade etti. "Obama dürüst olsaydı, önce işgallere son verir, tarumar ettikleri halklardan özür diler, İsrail isimli saldırgan köpeğini dizginlerdi." diyen Kaya, tüm bunlar ortadayken, ne Obama'nın renginin ne de süslü mesajlarının inandırıcı olacağını söyledi! Kaya, konuşmasını "Bizler burada Amerikan propaganda mekanizmasının yalanlarını haykırmak ve katledilen, mağdur edilen kardeşlerimizle aynı safta olduğumuzu ifad etmek için toplandık." diyerek noktaladı.

"İşgale Direnen Kardeşlerimizin Yanındayız!"

Kaya'nın ardından söz alan Grup Yürüyüş elemanı M. Ali Aslan, "Biz ABD'yi kızılderililere yönelik soykırımı, yakın tarihe kadar siyahîlere karşı icra ettiği ırkçı politikaları, dünyanın birçok ülkesinde tezgahladığı darbeleri ve kontr-gerilla faaliyetleri ile tanıyoruz." diyerek emperyalizmin kişiler ve renklerle değişmeyen bir sistem olduğunu ifade etti ve tüm dünya insanlığının vizdanında mahkûm edilen Bush döneminin şahin politikacısı Rice'ı hatırlattı. 3 ay önce Gazze'de yaşanan soykırıma Obama'lı ABD'nin tutumunu da hatırlatan Aslan, sempatik, gülümseyen Obama imajına heyecanlananları eleştirdi. Obama'nın, Türkiye'den Afganistan'daki kardeşlerimize karşı kiralık katil olmasını istediğini belirten Aslan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Türkiye askerinin de kiralık katil gibi muharip bir güç olarak kardeşlerimize karşı savaşması istenecek. Bu kirli pazarlığa evet demek işgal suçuna ortak olmaktır. Türkiye bu taşeronluğu reddetmeli ve kardeşlerimizin kanına elini bulamaktan kaçınmalı. Nitekim kardeşliğin tesisi ve halkların özgürlüğü emperyalizmin Ortadoğu'dan ve işgal ettiği, üs kurduğu tüm topraklardan çekilmesiyle mümkün olacaktır. Bu nedenle Türkiye'nin işgale desteği derhal geri çekmesini; başta İncirlik olmak üzere tüm NATO üslerini kapatmasını istiyoruz. Kardeşlerimizin kanının dökülmesi suçuna ortak olunmasına karşı asla susmayacağız; asla durmayacağız! Ve işgal suçuna karşı direnen kardeşlerimize tekbirlerle destek vermeye devam edeceğiz."

Eyleme destek veren sinema sanatçısı ve yönetmen Gani Rüzgar Şavata da söz alarak, ABD'nin özgürlük söylemlerinin kof olduğunu ve ABD emperyalizmine karşı mücadele etmenin gerekliliğini hatırlattı. Şavata, tıpkı Filistin'de işgale karşı canlarını ortaya koyan, tanklara ve savaş uçaklarına, korkunç bombalara karşı bedenleriyle direnen kardeşlerimiz gibi onurlu ve özgür yaşamayı tercih ederek işgal politikalarını geriletebileceğimizi söyledi. Şavata, aptığı ABD karşıtı filmin de sansürlendiğini aktararak ABD'nin Hollywood sinema endüstrisi eliyle gerçekleri nasıl tersyüz ettiğini anlattı. Ancak sinema yolula yaşan ABD vahşetini anlatmaya devam edeceğini söyledi.

Eylemde Özgür-Der adına hazırlanan ve aşağıda tam metnini yayınladığımız basın bildirisini Nurten Şerbetçi okudu.

Sık sık "Katil Obama Türkiye'den Defol!", "NATO'ya Hayır, Katillere Geçit Yok!", "Siyah-Beyaz Farketmez; Kahrolsun Emperyalizm!", "Katil ABD Afganistan'dan Defol!", "İncirlik Üssü Kapatılsın!", "Asker Yollama, Suça Ortak Olma!", "Yaşasın Afganistan Direnişimiz!", "Katil ABD Ortadoğu'dan Defol!", "Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi!", "Afganistan Halkı Yalnız Değildir!" sloganlarının atıldığı eylemde tekbirler getirildi. Eylem hep birlikte atılan "Emperyalizm Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!" sloganıyla sona erdi.

682_4.jpg
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:
[/FONT]
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:[/FONT]
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]Obama'nın Afganistan'da İşgal Suçuna [/FONT]
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]Türkiye Ortak Olmamalıdır! [/FONT]
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]4 Nisan 2009[/FONT]
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]Katil Bush'un halefi Barak Obama özellikle siyahî rengi ve kökeni ile işgal, işkence ve cinayet politikalarında zirve yapan ABD emperyalizmine ilişkin yeni bir imaj çalışması ile dünya kamuoyuna takdim edilmek istendi. Obama'nın ezilmiş, itilmiş ve dışlanmış ırkdaşlarının özlemlerini ABD politikası haline getireceğine dair bütün dünyaya pembe hayaller pompalandı. Adeta Obama'nın seçilmesiyle birlikte kapitalist sömürü, işgal, işkence ve katliamlar bitecek ve Amerikan rüyası devir teslim töreninin ardından gerçek olacaktı. Ama Hollywood senaryolarına taş çıkartan bu "Mesih Obama" propagandalarının ne kadar büyük bir aldatmaca olduğunu anlamak için fazla bir zaman geçmesine gerek kalmadı.[/FONT]
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif][/FONT]
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]
682_14.jpg
[/FONT]
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]Küresel mali krize reçeteler sunmak üzere görevi devralmayı beklemeden gayet konuşkan bir profil sunan Obama aynı günlerde Siyonist İsrail'in Gazze'de 22 gün süren vahşi saldırıları karşısında dut yemiş bülbül rolü oynuyordu. Kapitalizme konuşkan, Siyonizm'e suskun destek sunan Obama her ne kadar Irak'taki işgal gücünü kademeli olarak azaltacağını beyan etmekle birlikte, NATO üzerinden Afganistan'daki işgal ve cinayetlerine hız vereceğini açıkladı. Obama bu politik manevra ile selefi Bush ve neo-con'lar için bir kan ve ceset bataklığı haline gelen Irak'ta daha fazla tutunamayacağını kabul etmektedir. [/FONT]​
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]ABD'nin Irak ve Afganistan cephelerinde her geçen gün kan kaybettiğini, bütün insanlık nezdinde lanetlendiğini gören Obama yönetimi, Afganistan üzerinde yoğunlaşmanın ve oradan ABD adına bir zafer elde etmenin hesaplarını yapıyor. Ancak 8 yıldır Afgan halkının üzerine yağdırılan binlerce ton bombaya, yakılıp yıkılan binlerce yerleşim merkezine, katledilen sayısız insana rağmen ABD ne Taliban'ı yok edebiliyor ne de el-Kaide örgütünün lider kadrosunu yakalayabiliyor. Taliban ve el-Kaide'ye diz çöktürebilmek bir tarafa her türlü desteğini sunduğu kuklası Karzai yönetiminin geleceğini bir türlü garanti altına alamayan ABD yönetimi NATO müttefiklerinden ilave destek arayışlarına girmiş durumda.[/FONT]
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]
682_18.jpg
[/FONT]​
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]Afganistan işgalini sürdürebilmek ve başarıya ulaşmış bir işgal politikası ile bütün bir bölgeyi hizaya sokmak isteyen ABD halen 70 bin civarında olan ISAF/NATO askerlerinin sayısını 100 bine çıkartmak istiyor. Afganistan'ı ABD üssü olarak tahkim edebilmek, Pakistan'daki İslamcı kitleleri kontrol altına alabilmek, İran ve Rusya'yı abluka altına alabilmek için işbirlikçiler, taşeron işgalciler ve kiralık katiller arıyor. Diplomatik ve mali destekte sorun yaşamadığı AB ülkeleri ve Japonya'dan yeteri kadar asker alamayan ABD'nin Türkiye'den yüksek sayıda muharip asker talebinin olduğu biliniyor. Her ne kadar şimdiye kadar Afganistan'a muharip asker göndermekte çekimser davranmış olsa bile Türkiye hükümetinin yeni baskı ve vaatlerle karşı karşıya olduğu saklı değil. ABD ve NATO, Türkiye'den işgale, işkenceye ve cinayete ortak olmasını talep etmektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]Obama'nın başkan seçildikten sonra İslam dünyasına ilişkin yapacağı demokrasi vurgulu "beklenen" konuşmasını Türkiye'de yapacağını "müjdelemiş" olması Türkiye'de birilerini zafer ve ganimet paylaşımı havasına soktu bile. Oysa İslam ve Batı medeniyetini demokrasi ve kapitalizm ortak paydasında buluşturan projelerin nasıl bir sonuç ürettiğini anlamak için uzun yıllar kan banyosu yaşatılan Irak, Afganistan, Filistin tablolarına bakmak yeterli olacaktır. Obama'nın seleflerinden farklı bir şey icra edemeyeceğini görmek için kâhin olmaya gerek yok. İşgal altındaki Afganistan'a ABD talepleri doğrultusunda siyasi, mali veya askeri destek vermek mazlum ve mustazaf halkların emperyalizm adına katledilmesine, esir edilmesine onay vermek anlamına gelecektir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]Katil ve işgalci ABD'nin Başkanı Obama'nın taşeron işgalci ve kiralık katil aramak için topraklarımıza gelmesini kabul etmiyoruz. ABD ve NATO'nun işgal ve katliam politikaları son bulmalıdır! Bu ziyaret vesilesiyle bir kere daha emperyalistlerin düzenlerini tahkim etmek için oluşturdukları saldırganlık örgütü NATO'nun karşısında; mazlum ve mustazaf halkların yanında olduğumuzu haykırıyoruz. [/FONT]
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]Emperyalizm Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak! [/FONT]
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]ÖZGÜR-DER[/FONT]
682_22.jpg



682_24.jpg



İLKAV (İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı) yeni kan dökücü emperyalist projelerinde destek aramak için Türkiye’ye gelen Barack H.Obama’yı, Amerikan politikalarını ve yeni işgal politikaları için şekillenen NATO’yu yoğun bir katılımla protesto etti ..

5 Nisan Pazar(bugün)Ankara Kızılay da gerçekleşen basın açıklamasını Bülent KOCA okudu. Basın açıklamasında; emperyalist sömürgeci güçler bir yandan işgal projelerini geliştirip küreselleştirirken bir yandan da lekeli tarihlerini örtmek, bozgunculuklarını gizlemek için her türlü maskenin ardına gizlenmeyi kendilerine mubah görüldüğü ifade edildi. "Obama'nın seçilmesi kapitalist sömürü düzeninin değişmesi anlamına gelmediği, zalim beyaz adam imajının değiştirilerek siyah adamın da sömürü düzenine ortak edildiği, yüzyıllardır süregelen zulmün mazlumların gözünde legalleşmesi çabasının bir ürünü olduğu belirtildi. Bu şekilde mazlumların tek sermayesi olan "ah"ı da ellerinden alındığı ve onların da zulmün kanlı çarklarına ortak edilmiş oldukları" nın vurgulandığı basın açıklamasında Afganistan üzerinden dünyanın bütün direnişçi Müslümanlarına gözdağı verilmek istendiği belirtildi.
9293.jpg


9289.jpg


Öte yandan sol fraksiyonlarda Obamayı Karşılamaya Hazırlanıyor..
İstanbul ve Ankara'da miting ve 'karşılama' var



Çantasında başta Kürt halkı olmak üzere bölge halklarının kanı üzerine planlarla gelen Obama'yı anti-emperyalistler, sosyalistler hak ettiği gibi karşılamaya hazırlanıyor. İlk “Hoş gelmedin mesajı, “NATO'ya hayır” eylemlerinde verilecek. Aralarında ESP'nin de bulunduğu NATO karşıtları, 4 Nisan'da İstanbul ve Ankara'da düzenleyecekleri mitinglerle, emperyalist savaş aygıtının 60. kuruluş yıl dönümünü ve Türkiye'nin üyeliğini protesto edecek. İstanbul'da Tepe Nautilus önünde 13.00'te toplanacak olan savaş karşıtları, 14.00'te Kadıköy İskele Meydanı'na yürüyecek. Aynı gün Ankara'da da sendika, meslek örgütü, siyasi parti ve platformların çağrısıyla, 14.00'te Kolej Kavşağı'nda miting düzenlenecek. Adana'da İnönü Parkı'nda bir araya gelecek NATO karşıtları, saat 12.30'da araçlarla İncirlik Üssü'ne giderek protesto eylemi yapacak. Aynı gün İzmir'de de anti-emperyalistler, NATO üssüne yürüyüş düzenleyecek.



6 Nisan'da Ankara'da olacak olan Barack Obama, çok sayıda kurumun katılımıyla aynı gün saat 12.30'da Sakarya Caddesi'nde protesto edilecek. İstanbul'da da 7 Nisan'da saat 12.15'te Galatasaray Meydanı'nda buluşacak olan anti-emperyalistler, Taksim Gezi Parkı'na kadar yürüyerek, burada “Go home Obama” diyecek. Açıklamasını yaptılar...




EMPERYALİST ŞEFLERİN RENGİ DEĞİŞSE DE

İŞGAL POLİTİKALARI DEĞİŞMİYOR!

SUÇ ORTAKLIĞINA HAYIR, İŞGALE SON!

168-0.jpg
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
...Ve Emperyalizmin Yeni Bekçisi Obama Geldi! Günlerdir Amerikancılar ve aynı zamanda protestoları ile anti-emperyalistler tarafından merakla beklenen ABD Başkanı Barack Obama Türkiye'ye ayak bastı..Obama'nın uçağı saat 21.00'de Ankara Esenboğa Havalimanı'na indi.
05/04/2009
1817.jpg
Obama'nın kalacağı otele gidişi sırasında iki ayrı güzergah kısa süreli trafiğe kapatılacak.

Yarın saat 10:30'da Anıtkabir'i ziyaret edecek olan Amerikan Başkanı için 11.45'te Çankaya Köşkü'nde resmi karşılama töreni düzenlenecek.

Cumhurbaşkanı Gül ve Barack Obama ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenleyecek.

Obama daha sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) geçecek. Türkiye'ye ziyaretinin 1.5 saatini Meclis'te geçirecek olan Obama saat 14.30'da TBMM Başkanı Köksal Toptan tarafından Başkanlık Makamı girişinde karşılanacak.

Köksal Toptan ile 15 dakika başbaşa görüşecek olan Obama, Toptan'ın makam odasında ayrıca TBMM'de Grubu bulunan muhalefet partilerin liderleriyle de bir araya gelecek.

Barack Obama, sırasıyla CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile görüş alışverişinde bulunacak.

Cumhurbaşkanı Gül de Obama'yı dinleyecek

TBMM Genel Kurulu, yarın saat 15.00'te, TBMM Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar başkanlığında özel gündemle toplanacak.

Parti liderleriyle başbaşa yapacağı görüşmenin ardından, Genel Kurul'a geçecek. Obama, TBMM Başkanlığı makamının bulunduğu E Bloktan Genel Kurul Salonunun bulunduğu Ana Binaya geçerken, diğer devlet başkanları veya cumhurbaşkanlarının kullandıkları Şeref Kapısı yerine "1 numaralı kapı"yı tercih edecek.

Obama'nın, Genel Kurul'da yapacağı konuşma, Meclis Televizyonu'ndan canlı yayınlanacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de ABD Başkanı Obama'yı dinlemek üzere, TBMM'ye gelmesi bekleniyor.

Meclis'e ziyaretçi alınmayacak

Obama'nın konuşmasını 165 yabancı basın mensubu ile TBMM'de görev yapan 200'e yakın Türk basın mensubu, basın locasından izleyecek.

Barack Obama'nın TBMM'ye ziyareti nedeniyle yarın Meclise ziyaretçi alınmayacak. Yayımlanan genelgeyle de Mecliste görev yapan personelden, yaka kartlarını kesinlikle takmaları ve görev yerlerinin dışına çıkmamaları istendi.

Aynı gün, TBMM yerleşkesine milletvekillerine ait özel araçlar ve Meclis'in resmi araçları dışında araç alınmayacak. Bu arada TBMM, Obama'yı karşılamak üzere tüm hazırlıklarını tamamladı.

İktidar ve muhalefet kulislerinin önündeki mermer zemin yıkanırken, Genel Kurul Salonu'nda da titiz bir çalışma yürütüldü.

BAŞBAKAN ERDOĞAN İLE GÖRÜŞECEK


Barack Obama daha sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelecek. İkili görüşme sonrası ortak açıklama yapacak.


Bu görüşmenin ardından Obama'nın Ankara'dan ayrılmak üzere Esenboğa Havalimanına gitmesi ve İstanbul'a hareket etmesi öngörülüyor.
MEDENİYETLER İTTİFAKI TOPLANTISI'NA KATILACAK
Obama'nın 7 Nisan salı günü de İstanbul'da Medeniyetler İttifakı toplantısına katılması bekleniyor.
Obama için güvenlik önlemleri de olağanüstü artırıldı.
Obama ziyaretinin günlük hayatı çok fazla etkilemeyeceğini söyleyen İstanbul Valisi Muammer Güler, bazı yolların zaman zaman kontrollü olarak kapatılacağını belirtti.
Güler, "Prensip olarak normal hayatın akışına en az müdahale olabilecek tarzda bir tedbir planlaması yapılmıştır"şeklinde konuştu.
Vali Güler, ABD Başkanı'nın İstanbul ziyareti ve 6-7 Nisan'da gerçekleştirilecek medeniyetler ittifakı için alınan önlemleri açıkladı.
Vali, "Sadece geçişler sırasında, kontrollü şekilde kısa süreli yol kapatmalar olacaktır. Metrobüs ve Şehir Hatları Vapurları seferlerinde herhangi bir aksama yaşanmayacak, normal seferlerine devam edecektir"dedi.
Trafik akışının olumsuz etkilenmemesi için bir ilkokul ve bir lisede de Salı günü tatil ilan edildi. Ayrıca, güvenlik önlemleri kapsamında 8800 emniyet görevlisi görev başında olacak.
Başkentte de, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Obama'nın temaslarını yapacağı 6 Nisan Pazartesi günü polis ve askeri hava araçları dışında tüm sivil havacılık kurumlarına, şehir merkezi üzerinde uçuş yasağı getirdi. Ankara'da bazı bulvar, cadde ve sokaklar da kısa süreli trafiğe kapatılacak.
Ulaşım önlemleri kapsamında İstanbul’da kademeli olarak trafiğe kapatılacak yollar şöyle:

— Havaalanı- Beşiktaş güzergahındaki sahil yolu.

— Boğaziçi Köprüsü’nden Beşiktaş istikameti.

— Zincirlikuyu - Beşiktaş istikametindeki tüm cadde ve sokaklar.

— Dolmabahçe'den Sultanahmet Meydanı arası.

 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Bu ziyarete dikkat!. ABD eski Başkanı Bush`tan farklı olarak işgali, Afganistan üzerine yoğunlaştırma kararlılığında olan ve Ermeni lobilerine "sözde soykırım"ı tanıma taahhüdünde bulunan ABD Başkanı Barack Obama, Türkiye ziyaretiyle ilgili büyük beklenti içinde.
05/04/2009
1809.jpg
Destek isteyecek

Obama`nın aylar öncesinden planlanan Türkiye ziyaretinde, batağa saplandığı Afganistan konusunda "askeri" talepte bulunacağı, Pakistan konusunda da bazı istekler sıralayacağı belirtiliyor. PKK`nın siyasallaştırılması konusunu da masaya sürecek olan Obama`nın, ABD`nin Irak`ı işgali sırasında ortaya çıkan "tezkere krizi" sonrası zarar gören ilişkileri de rayına oturtmak istediği kaydedildi.
Ermenilere taahhüt

Türkiye`nin İsrail ile ilişkilerini ve Hamas meselesini de gündeme getireceği söylenen Obama`nın, Türkiye`nin İsrail ile Suriye arasındaki temasları konusunda da bazı önerilerde bulunacağı kaydediliyor. Seçim kampanyası sırasında 1915 olaylarıyla ilgili olarak Ermeni lobilerine taahhütte bulunan Obama`nın Türkiye`yi ikna için uğraşacağı belirtiliyor.
Londra`da G20 zirvesine katılan ve daha sonra NATO toplantısı için Strasbourg`a geçen ABD Başkanı Barack Obama, Prag`da katılacağı AB zirvesinin ardından bu akşam Ankara`ya gelecek.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, Obama`nın Türkiye`yi ziyaret nedeninin sorulması üzerine, "Ziyareti, son dönemde Türkiye`nin bölgesinde istikrar, refah ve barışı yayma çabalarının takdir edildiğinin bir işareti olarak algılamak mümkün" dedi. Yapılacak görüşmelerin gündeminin çok geniş olduğunu belirten Özügergin, Türkiye`den uzak bölgelere ilişkin de görüş alışverişinde bulunulmasının beklendiğini kaydetti.
Bu akşam Ankara`ya gelecek olan Obama, pazartesi günü temaslarına ilk olarak Anıtkabir`i ziyaret ederek başlayacak. ABD Başkanı daha sonra Çankaya Köşkü`nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`le bir araya gelecek ve görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlenecek. Obama`nın daha sonra TBMM`ye giderek, burada Genel Kurula hitap etmesi, ayrıca muhalefet partilerinin liderleriyle görüşmesi bekleniyor.
ABD Başkanı TBMM`nin ardındansa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`la Başbakanlıkta görüşecek. Bu görüşmenin ardından Obama`nın Ankara`dan ayrılmak üzere Esenboğa Havalimanına gitmesi ve İstanbul`a hareket etmesi öngörülüyor. Obama`nın 7 Nisan salı günü de İstanbul`da Medeniyetler İttifakı toplantısına katılması bekleniyor.
Afganistan`a destek isteyecek

ABD Başkanı Barack Obama`nın Türkiye`ye yapacağı ziyareti analiz eden Associated Press haber ajansı, ziyaretin sonradan planlanmış bir gezi olmadığını, Obama`nın, "bölgedeyken Türkiye`ye de gideyim" düşüncesiyle hareket etmediği yorumunda bulundu. ABD Başkanı`nın yapacağı ziyaretin Türkiye`ye verdiği önemi gösterdiğini yazan AP, Obama`nın ilk olarak, ABD`nin Irak`ı işgalinde Türkiye`nin topraklarını kullandırmamasıyla zarar gören ilişkileri rayına oturtmak istediğini belirtti.
Analizde, Obama`nın, İslam dünyasındaki en yakın müttefiki olarak gördüğü Türkiye`ye dostluk mesajı vereceği vurgulandı. Obama`nın Türkiye gezisi sırasında, bir araya geleceği Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a, Afganistan ve Pakistan stratejilerini anlatacağını ve destek bekleyeceğini yazan haber ajansı, Afganistan`da küçük bir kuvvet bulunduran Türkiye`nin bu ülkedeki mevcudiyetinin, muazzam bir sembolik önemi bulunduğuna dikkati çekti.
Ermenilere taahhüt verdi

Associated Press`in analizinde, Türkiye`nin İsrail ile ilişkilerine de değinildi ve İsrail ile Hamas arasında daimi ateşkes için çaba harcayan Türkiye`nin bu girişimlerinin, bölgede barışı sağlayacak her türlü fırsatın değerlendirileceği taahhüdünde bulunan ABD açısından büyük önemi bulunduğu belirtildi. Bunun yanı sıra Türkiye`nin İsrail ile Suriye arasındaki temaslarda oynadığı rolün önemine de işaret edildi. AP, Obama`nın seçim kampanyası sırasında, 1915 olaylarıyla ilgili olarak Ermenilere taahhütte bulunduğunu da hatırlatarak, ABD Başkanı`nın bu hassas konuda ustalıkla hareket etmesi gerektiğini kaydetti.
İstanbullu yine çile çekecek

ABD Başkanı Barack Obama, İstanbul`da düzenlenen ``Medeniyetler İttifakı 2. Forumu``` için 6 Nisan Pazartesi günü Ankara`dan, Air Force One ile saat 19.10`da Atatürk Havalimanı`na gelecek. Devlet Konukevi önünden makam aracına binecek olan Obama, buradan kalacağı otele hareket edecek. ABD Başkanı Obama`nın gelişi öncesinde Atatürk Havalimanı`ndaki güvenlik önlemleri artırılarak sarı alarm düzeyine yükseltildi. Sarı alarm düzeyi Başkan Obama`nın 7 Nisan Salı günü İstanbul`dan ayrılacağı öğleden sonraya kadar devam edecek. Barack Obama`nın uçağı Air Force One`ın Atatürk Havalimanı`na gelişinde ve İstanbul`dan ayrılacağı saatten 15`er dakika önce havalimanı trafiği, uçakların iniş ve kalkışlarına kapatılacak. Obama`nın İstanbul`a geleceği pazartesi günü akşam ve İstanbul`dan ayrılacağı salı günü öğle saatlerinde havalimanı yolu giriş ve çıkış trafiğine kapalı olacak. Yetkililer, Obama`nın geliş ve gidiş saatleri, öncesi ve sonrasında Atatürk Havalimanı`na gelecek vatandaşların uçaklarını kaçırmamaları ve mağdur olmamaları için metroyu tercih etmeleri gerektiğini bildirdiler.

 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif] [/FONT]​
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
K. Kore’nin füze denemesi İsrail’i korkuttu İsrail Güvenlik kaynakları, Kuzey Kore`nin füze denemesinden kaygı duyduğunu açıkladı
07/04/2009
1832.jpg
İsrail güvenlik kaynakları, Kuzey Kore'nin füze denemesi hususundaki "önemli korkularını", "İsrail, Kuzey Kore'nin uzun menzilli füze denemesini kaygıyla izliyor. Çünkü Kuzey Kore, İran ve Suriye'nin müttefikidir ve daha önce de bu ülkelere silah sağlamıştır" ifadeleriyle dile getirdi.
İslam Online'ın haberine göre, İsrailli kaynaklar, Kuzey Kore'deki rejimi Şam ve Tahran yönetimlerinin müttefiki olarak görüyor.
İsrail'de yayınlanan Yediot Ahranot gazetesine konuşan eski hava kuvvetleri komutanı ve eski Savunma Bakanlığı Müsteşarı David Ibri, Kuzey Kore'nin nükleer ve füze denemelerinin İran gibi ülkeleri daha da cesaretlendirdiğini söyledi.
Tahran'ın önemli miktarda petrol gelirine sahip olduğuna dikkat çeken emekli asker, İran'ın bu şartlarda nükleer ve füze teknolojilerine yatırım yapmayı sürdüreceği kanaatinde.
Bilindiği üzere batılı ülkeler İran'ı nükleer silah üretmeye çalışmakla suçlarken Tahran yönetimi nükleer çalışmalarının barışçıl olduğunu savunuyor.
Öte yandan Tahran yönetimi, Tel Aviv'i batılı ülkelerin İran'ın nükleer programı konusundaki kuşkularını tırmandırmak ve böylece dikkatleri kendi nükleer programından uzak tutmakla suçluyor.

 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Pakistan'dan ABD'li Yetkililere Svat Resti ABD Pakistan yönetimden Svat Bölgesi'nde yaptığı anlaşmayı bölgedeki silahlı grupları güçlendirdiği gerekçesiyle bozmasını istedi. Ancak Pakistan, ABD'ye rest çekti.

09/04/2009
1853.jpg
ABD, yeni Afganistan-Pakistan projesi kapsamında, El Kaide ve Taliban'a karşı stratejiler üzerinde görüşmek üzere Pakistan'a gönderdiği iki üst düzey yetkili ile Pakistanlı yetkililer arasında gerginlik yaşandı.
Görüşmelerde, güven konusunun, özellikle Amerikan insansız hava araçlarının Pakistan kabile bölgelerinde yaptığı operasyonlar sebebiyle tartışmalı hale geldiği belirtiliyor.

İlişkilerdeki gerginliğe, özellikle Pakistan haber alma teşkilatı başkanı Ahmet Süha Paşa'nın, Holbrooke ve General Mullen'in baş başa görüşme talebini reddetmesinin yol açtığı öne sürülüyor.

Pakistanlı yetkililerin, Holbrooke ve bir Amerikan askeri yetkilisi tarafından yapılan, Pakistan Haber Alma Teşkilatı'nın Taliban savaşçılarını desteklediğine dair açıklamalarına derin şekilde içerledikleri belirtiliyor.
Konunun hassasiyetinden dolayı adını vermek istemeyen üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin Timeturk’e bildirdiğine göre "Richard Holbrooke ve Amiral Michael Mullen Pakistan başbakanı Yusuf Rıza Gilani ve Genelkurmay Başkanı General Pervez Aşfak Geylani ile yaptığı gizli toplantıda bu talepte bulundu.
ABD Pakistan yönetimden svat bölgesinde yaptığı anlaşmayı bölgedeki savaşçıları güçlendirdiği gerekçesiyle bozmasını istedi.

Konunun hassasiyetinden dolayı adını vermek istemeyen üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin Timeturk’e bildirdiğine göre "Richard Holbrooke ve Amiral Michael Mullen Pakistan başbakanı Yusuf Rıza Gilani ve Genelkurmay Başkanı General Pervez Aşfak Geylani ile yaptığı gizli toplantıda bu talepte bulundu.


Pakistan ve Afganistan özel elçisi Holbrooke ve askeri güçler komutanı Mullen, son iki gün içinde Pakistanlı yetkililerle bir araya geldi.


ABD başkanı Barack Obama Pakistan’ı El Kaide ve Taliban’a karşı mücadelenin merkezine koyduğundan beri bu ziyaret yapılan en üt düzey ziyaret oldu.

Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin bildirdiğine göre Holbrooke, Başbakan ve Genelkurmay Başkanına Obama yönetiminin bölgede Pakistan Taliban’ı ile yapılan anlaşmaya yönelik şüpheleri olduğunu, bu anlaşmayı açıkça ABD’nin çıkarlarına aykırı bulduklarını belirttiler.

Hükümet 16 Şubat Pazartesi günü Kuzey Batı Sınır Eyaleti (NWFP) bölgesinde bundan sonra Şeriat yasalarının uygulanacağını duyurmuştu,.


Duyuru yerel Taliban grupları ile yapılan anlaşma kapsamında yapıldı.


Washington yönetimi daha önce defalarca anlaşmadan duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti.


ABD Savunma Bakanı Robert Gates de bir Afgan TV kanalına yaptığı açıklamada anlaşmadan duydukları rahatsızlığı resmen dile getirmişti.
Gates açıklamasında "Biz Pakistan liderliğine anlaşmadan duyduğumuz rahatsızlığı bildirdik, Pakistan yönetiminin bizim hassasiyetimizi gözetip anlaşmayı iptal edeceğini umuyoruz” demişti.

Pakistan isteksiz

Dışişleri yetkilisi Geylani ve Kiylani’nin barış anlaşmasının bölgedeki silahlı grupları güçlendirdiği görüşüne katılmadıklarını bildirdi.


Başbakan Geylani ise şeriat anlaşmasının Taliban’ın zorlamasıyla değil bunun için 1988 yılından bu yana mücadele eden yerel halkın talepleri doğrultusunda gerçekleştirildiğinin söyledi.

Svat 1970 yılında eski askeri yönetici General Yahya Han tarafından Pakistan’a ilhak edilinceye kadar bağımsız bir devletti.

Yetkilinin bildirdiği ne göre eğer Geylani, eğer Taliban bölgedeki faaliyetlerine son vermezse yalnızlaşacağını çünkü bölge halkının Taliban’a sadece şeriat için mücadele verdiğinden dolayı destek verdiğini söyledi.

Geylani konuşmasında“bırakında kendi stratejimizi uygulayalım. Bunun işe yarayacağından eminiz” dedi. Öte yandan tarafların aşiret bölgelerine yapılan insansız uçak saldırıları konusunda da görüş ayrılığında olduğunu kaydeden Geylani, Pakistan başbakanının ABD’den militanları güçlendirdiği açık olan insansız uçak saldırılarını durdurmalarını istediğini aktardı. Ancak Holbrooke ve Mullen Pakistan yönetimine insansız uçak saldırılarının devam edeceğini bildirdi.

İnsansız bir ABD uçağı güney Veziristan’ın başkenti Vana’ya 5 kilometre uzaklıktaki Gangi Kel köyüne bir saldırı yapmış saldırıda 3 kişi hayatını kaybetmişti. Bu son bir hafta içinde yapılan üçüncü saldırı oldu.

Pakistan Ağustos 2008 yılından bu yana 37 defa düzenlenen ve en az 370 insanın hayatını kaybetmesine neden olan bu İnsansız uçak saldırılarına halk desteğini ortadan kaldırdığı gerekçesiyle şiddetle karşı çıkıyor.

Taliban’dan uyarı

Tehrik-i Taliban lideri Sufi Muhammed Amerika’nın iç işlerine karışmasına ve baskı yapmasına sert tepki gösterdi. Muhammed “ABD’nin niçin içişlerimize karıştığını anlamıyorum. ABD bize Şeriat’a karşı olduğunu mu söylemek istiyor? Eğer öyleyse ABD’nin ve Şeriat’ın iki zıt kutup olduğundan zaten şüphemiz yok” diye konuştu.

Lider Molla Ömer

Taliban yönetiminin devrilmesinden sonra Sufi Muhammed Pakistan’a geldi ve burada sınır kanunlarını ihlal etmek suçundan 7 yıl hapse mahkûm oldu. Damadı Mevlana Fazlullah Tehrik-i Taliban’ın başına geçti ve güvenlik güçleriyle amansız bir mücadeleye başladı. Damadı Fazlullah yumuşak huylu ve şiddeti benimsemeyen bir âlim olan Sufi Muhammed’i kurtarmak için güvenlik güçleriyle çatışarak Pakistan Yönetimini zorladı ve bunu başardı. Grup Molla Muhammed Ömer’i genel lider olarak görüyor.

ABD Svat halkı ile Pakistan arasında yeni bir çatışma çıkarmayı amaçlıyor.

Sufi Muhammed Timeturk’ün kendisiyle yaptığı telefon görüşmesinde Şeriat anlaşmasının Svat halkı ile Pakistan yönetimi arasında yapıldığını ve ABD’nin buna müdahale edemeyeceğini söyledi.

Muhammed, bu bizim ile Pakistan yönetimi arasındaki bir problemdir. Pakistan şimdi ABD’yi mi yoksa kendi halkını mı tercih edeceği sınavıyla karşı karşıyadır” dedi.

Timeturk

 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Aylık Dergi 55.Sayısı ile ÇIKTI Aylık Dergisi 55.sayısı ile çıktı.Aylık dergisinin bu sayısında ki konu ;Abd'nin çöküşü ve Yeni Başyücelik Devletinin Doğuşu ile ilgili.Aylık Fikir, Siyaset, Kültür,Ekonomi, Toplum Dergisi Önsözünden de Duyurduğu bu çöküşü kapağına ŞAH MAT! İfadeleri ile de resmetmiş. Gündem BAŞYÜCELİK DEVLETİ
12/04/2009
1885.jpg
Sadece güç kullanarak, çocuğu bile ancak kısa süreliğine ikna edebilirsiniz.İlk yalanınız yakalandığı an, gücünüzün tesirini kaybetmeye başlarsınız.Amerika son yüzyılı yalanlarla “idare” etti. Ve gücünün sonuna geldi.Amerika ŞAH MAT!

iŞTE AYLIK DERGİ KONU BAŞLIKLARI>>


  • Gündem BAŞYÜCELİK DEVLETİ -- Baki Aytemiz
  • Uluslararası Hukuk Üzerine -- Av.Alirıza YAMAN
  • İNSAN VE İNSANLIK DÜŞMANI SİYONİST-HAÇLI İTTİFAKININ SİLAH ENDÜSTRİSİNDEKİ TEKELİ VE SÖMÜRÜSÜ -- Necip MÜFTÜOĞLU
  • SİYONİST HAÇLI SÜRÜSÜNÜN YENİ PROJESİ BARACK OBAMA--Sezai KIRLANGIÇ
  • GELDİK YİNE KÜRD MES'ELESİNE--Dr.Hakkı AÇIKALIN
  • Yaşayan “Çanakkale Ruhu”--Ahmed BİRGİVî
  • CEVAT ÜLGER Vesilesiyle--Hayrettin SOYKAN
  • Şehirlerimiz ruhsuz... Mimarimiz zevksiz... İnsanımız esir...’ Komşuluk ölü... Muzaffer DOĞAN: (aylık röportaj)
  • Yeni Bir İktisadî Düzen İhtiyacı --Fazıl DUYGUN
  • DIŞ TİCARETTE MİLLİYETÇİLİK VE SERBESTLİK ÜZERİNE--Halil AKTAŞ
  • ABD’nin Yeni Sömürgeciliği ve Büyük Asya İstiklâl Savaşı--Tuncay AKSOY
  • İMPARATORA DİZ ÇÖKTÜREN AFGANİSTAN--Temel DEMİRER
  • FEDERAL AVRUPA ÖNÜN DE İKİ AÇIK ENGEL TANIMLANIYOR: AMERİKA VE İSLAM!..--Ramazan Güngör
  • İSTİKBÂL İSLÂMINDIR--Tayyar Tercan
  • BARBAR BATI’nın BARBAR MASALLARI--Gülçin ŞENER
aylık
aylikdergi@gmail.com
İsteme Adresi:
Yahya Kahya mh. Neva sk. No:2 K.2 D.3
Kasımpaşa/ Beyoğlu
İSTANBUL

Tel-Fax: (0212)
256 73 87

Gsm: (0535)
778 04 36
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Taliban: Hakimiyetimizi Bütün Pakistan Bölgelerine Yayacağız Pakistan’daki Taliban liderleri, hakimiyetlerini Pakistan’ın sorunlu kuzeybatı bölgesinden bütün ülkeye yayacaklarına...
15/04/2009
1907.jpg
Pakistan’daki Taliban liderleri, hakimiyetlerini Pakistan’ın sorunlu kuzeybatı bölgesinden bütün ülkeye yayacaklarına yemin ettiler.

İslamabad hükümeti ile Taliban savaşçıları arasındaki müzakerelere arabuluculuk yapan Taliban temsilcisi Sufi Muhammed, Swat vadisinin geri kalanında da Taliban hakimiyetinin tesis edilmesinden sonra ülkenin geri kalan kısmını da ele geçireceklerini söyledi.

Dawn gazetesinin Salı günkü haberine göre Sufi Muhammed, bağlılarından Pakistan’daki Taliban savaşçılarının etkisini güçlendirmeleri için çalışmalarını istedi.

Sufi’nin bu sözleri, Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari’nin Pazartesi gecesi Taliban’ın sorunlu bölgelerdeki otoritesini onaylayan bir kanun tasarısını kabul etmesinin ardından geldi.

İslamabad parlamentosu üyeleri yasayı tartışmadan onayladılar. Taliban milletvekillerini yasaya karşı çıkmamaları yönünde uyarmış, aksi takdirde "münafık" olarak değerlendirilerek ölüm cezasına çarptırılacaklarını söylemişti.

Tüm bunlara rağmen yasaya önemli politik partilerden biri olan "Müttehidi Kavmi Hareketi" karşı çıktı. Bu grup parlamento sürecini boykot ederek Swat bölgesinin ülkede hakim olan kanunlara tabi olması gerektiğini söyledi.

MKH Taliban’a şiddetle karşı çıkıyor ve Taliban’ın kendisini kalaşnikof ile zorla dayattığını söylüyor.

Meclisin kabul ettiği ve Cumhurbaşkanının onayladığı yasaya göre sorunlu Malakand bölgesinde Taliban’ın hukuk sistemi uygulanacak. Bu bölge Swat da dahil olmak üzere 6 kuzeybatı bölgesini kapsıyor.

Bu gelişmeler Taliban’ın başkent İslamabad’ın yaklaşık 100 km kuzeybatısında olan Buner’i alması ve İslamabad’a yürüme tehdidinde bulunmasının ardından geldi.

Taliban sorunlu kuzeybatı bölgesinde mahkemeler ve kontrol noktalarıyla alternatif bir yönetim kurmuş durumda.

Taliban daha önce de sık sık İslamabad’ı ve diğer büyük şehirleri ele geçireceği uyarısında bulunmuştu. Taliban komutanlarından biri Çarşamba günü yaptığı açıklamada “İslamabad’ın mücahitlerin eline düşeceği gün uzak değil” demişti.

İSRA HABER
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Cemaat-i İslami büyük ABD protestosuna hazırlanıyor Cemaat-i İslami'nin yeni lideri Munavvar Hüseyin tüm siyasi grupları Amerika'yı protestoya çağırdı.
18/04/2009
1927.jpg
Pakistan'ın siyasi partilerinden Cemaat-i İslami ABD'nin insansız hava uçaklarıyla yapılan saldırılara karşı ülke çapında protesto gösteriler düzenleyeceğini ilan etti. Munavvar, Muslim Lig lideri Navaz Şerif ile birlikte bütün siyasi partilere ve halka yapacağı gösterilere destek olunması çağrısında bulundu.
Cemaat-i İslami'nin yeni emiri Seyyid Munavvar Hüseyin gazetecilere verdiği bir açıklamada, "ABD bizim içişlerimize fazla karışmaya başladı. Buna müsaade etmeyiz. Hükümetimiz de Pakistan'ı ABD'nin bir sömürgesi haline getiren politikası izlemektedir. 25 Nisan'dan itibaren ABD'ye ve insansız hava uçaklarıyla yapılan saldırılara karşı ülke çapında protesto gösteriler düzenleyeceğiz. 3 Mayıs'ta Karaçi, 8 Mayıs'ta Peşaver ve 10 Mayıs'ta Lahor'da büyük protestolar yapacağız" dedi.
Munavvar Hüseyin ayrıca, "Şimdiye kadar insansız uçaklarla yapılan saldırılarda 950 kişi hayatını kaybetmişler ve ölenlerin arasında sadece 10 kişinin el-Kaide ile ilişkisi olduğunu belirtiliyor. Geri kalanların hepsi masumdur. ABD'nin insansız hava uçaklarıyla yaptığı saldırıların arkasında Obama ve Cumhurbaşkan Zerdari'nin yaptığı anlaşma vardır.Anlaşmaya göre, Pakistan göstermelik tepki gösterecek ve ABD yine saldırıya devam edecek"dedi.
sayed_munawar_1.jpg
Munavvar Pakistan'daki terörizmden bahsederken, "Afganistan'da bulunan Hindistan elçiliğinde eylemcilere eğitim verilmektedir. Ardından da eylemcileri Belucistan ve ülkenin diğer bölgelere gönderiyorlar. Bütün karışıklığı bu elçilik çıkartmaktadır. Pakistan'ın Hindistan'a karşı protesto etmesi gerekir fakat ne yazık ki bizim içişleri danışmanı bütün olayların arkasında Taliban veya Beytullah Mesud varmış gibi gösteriliyor. Ve böylece gizli müttefik Hindistan'ın olaylarda rolü yokmuş gibi davranıyorlar" dedi.
Munaavar ayrıca, "ABD Pakistan'a büyük miktar paralar vererek karşılığında ülkemizi parçalamak istiyor. Ayrıca ABD'nin atom programımızın kontrolünü eline alarak bölgede Hindistan'ın üstünlüğünü kurmak istediği de apaçıktır", diyerek sözlerini tamamladı.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
ŞERİAT HUZURDUR...Gilani'den Holbroke'a: Swat huzurlu, merak etme! Swat'ta şer'i hükümlerin uygulandmasını eleştiren Holbrooke'a Pakistan Başbakanı tepki gösterdi.
20/04/2009
1944.jpg
Pakistan Babakanı Yusuf Raza Gilani önceki gün Tokyo'da Holbrooke'un Swat hrinde şeri hükümleri ve durumlarını tenkit etmesine sert cevap verdi:

'Swat'ta barış sağlanıyor. Swat'ın durumu Pakistan'ı ilgilendirir. Swat'ı kimsenin merak etmesine gerek yok. Mevlana Sufi Muhammad'ın açıklamalarından da rahatsız değiliz. Richard Holbrooke da merak etmesin Biz Swatt'ta ne yapmasını daha iyi biliriz"

Kaynaklara göre, ABD Başkanı Obama'nın Afganistan ve Pakistan için özel temsilci olarak atadığı Richard Holbrooke Tokyo'da bir basın toplantısında, Swat'ta yapılan anlaşma ile çok meraklandığını söylerek "Swat'tan 100 kilometre ötede bulunan Pakistan'ın başkenti İslamabad çok tehlikeye girmiştir ayrıca artık Karaçi, İslamabad ve Lahor'da korkunç terörizm olaylarıyla karşı karşıdadır. Pakistan sadece ekonomi ile ilgilensin, biz Pakistan ordusuyla birlikte terörizme baş ederiz", iddiasında bulunmuştu.
Ubeyd Rahman - Lahor / Dünya Bülteni
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Bakiyev'den ABD'ye ağır suçlama Kırgız cumhurbaşkanı, ABD üssünün kapatılmasının ardından ülkenin istikrarsızlaştırılması için çalışmalar yapıldığını söyledi.
20/04/2009
1941.jpg
Kırgizistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev, Manas Amerikan hava üssünü kapattıktan sonra ülkesinin istikrarsızlaştırılmasına yönelik uluslararası çabalara girişildiğini söyledi. Bakiyev, ülkesindeki Amerikan üssünün kapatılması sonrasında baraj inşaatları konusunda küresel siyasi baskıların başladığını belirtti.
Kırgız lider, ülkenin stratejik kaynakları üzerinde etkili olabilmek için devlet başkanlığı seçim sürecinin de yabancı ülkeler tarafından kullanılmaya çalışıldığını ifade etti.
Kırgızistan Devlet Başkanı, ülkesinde siyasi istikrarı bozmak isteyen yabancı güçlere karşı bütün Kırgız halkını el ele vermeye çağırdı.

 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Bu Askeri Üssün DERHAL Kapatılması gerek...Bunu dünde dillendirdi bu halk ve bugünde biz dillendiriyoruz...

Emperyalizm Bugün hem Anadolu da hemde onun bağlı bulunduğu Büyük Doğu Coğrafyasına Askeri üslerle yerleşme peşindedir...Ortadoğu,Orta Asya -Türkistan'da ,ve Anadolu da kesinlikle bu üslere yer yoktur ..

Öz yurdunda Garip,Öz vatanımızda Parya statüsünde yaşamamak için ,geleceğimiz ,çocuklarımız ve Tarihimizden aldığımız ruh potansiyelimizle , Bu Askeri üsse HAYIR diyoruz...







AMERİKAN EMPERYALİZMASI İŞGAL ÜSSÜ OLARAK ANADOLUYU KULLANAMAZ...




İNCİRLİK DERHAL KAPATILSIN !..


*********************************************
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt