Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
GÜNLERDEN BİR GÜN KURBAĞA YARIŞI DÜZENLENMİŞ!!! (1 Kullanıcı)
- Konuyu başlatan Aşkâ Mecnun
- Başlangıç tarihi
- Durum
inş. bu sene yeni başlayacığım lise hayatımda bende böyle anılar yaşayabilirm B)B)B)
RE: AĞLAYAN ÇİÇEK KERBELA ÇİÇEĞİ
RE: AĞLAYAN ÇİÇEK KERBELA ÇİÇEĞİ
selamünaleyküm kardeşlerim güler kardeşim kerbela çiçeğini buldum aldım sana nasıl ulaştıracağım selametle
RE: AĞLAYAN ÇİÇEK KERBELA ÇİÇEĞİ
selamünaleyküm kardeşlerim güler kardeşim kerbela çiçeğini buldum aldım sana nasıl ulaştıracağım selametle
MÜSLÜMANLAR NEDEN GERİ KAFİRLER NEDEN İLERİ ?
MÜSLÜMANLAR NEDEN GERİ KAFİRLER NEDEN İLERİ ?
1-Batı devletlerinin ilerlemelerinin temelinde sömürü,kan,vahşet vardır:Afrika'yı sömürüp,yeraltı ve yer üstü zenginliklerini yağmalayan batılı emperyalistler, afrikalı zencileri amerika'da köle diye satarlar.Amerika'yı işgal eden ingiltere,fransa,ispanya ...gibi emperyalist devletler oradaki " aztek-maya-inka" medeniyetlerini yok edip, katliamlar yaparak altınlarını ele geçirip ,yer üstü zenginliklerini de batıya taşırlar ...!Şu an kovboy deyince cesur ve atılgan insanlar , kızılderili denince kafaderisi soyan yabani insanlar akla gelir ...Halbuki o kızılderililer ülkelerini savunan vatansever insanlar topluluğu idi ama medya-sinema insanların beynini yıkayarak olayları tam tersine bizlere belletmişlerdir .İngiltere Hindistanı işgal edip yaklaşık iki yüz yıl sömürürken ,İngiltere'deki halı fabrikaları halı satabilsin diye hindistan'da el emeği halı yapan tam 50.000 hintlinin ellerinin kesilmesine izin verirler ingiliz hükümeti...Hindistanlılar bisiklete binen bir ingiliz kıza gülüp alay ettikleri için ingiliz silahlı kuvvetleri tarafından silahlı yaylıma ateşine tutulurlar ve onlarca kişi sadece bir alay gülüşünün sonunda canlarından olurar...Batılılar Çin'i yönetim altında tutabilmek için yüzbinler-milyonların esrarkeş-eroinman olmalarına göz yumar hatta desteklerler...Evet batı ileri ama temeli kan-vahşet ve gözyaşı ile örülü!
2-Batılılar Rönesans'ın temellerini İslam ülkelerinden aldıkları bilgi , ilim sayesinde atmışlar ve bu sayede hamle yapabilmişlerdir...Orta çağ denen dönemde batı karanlık ve zulüm içinde yüzerken İslam ülkeleri ilim-fen-matematikte batıya liderlik yapıyor , batılı öğrenciler Arap ülkelerine ve Endülüs'e ilim tahsiline geliyorlardı...Evet bir zamanlar İslam ülkeleri ileri batı ülkeleri geri idi çünkü Müslümanlar ;İslam ile iç içe idi ve İslam hayata aktarılmış idi , Kısaca ;
3-İlk emri " OKU " olan,8 yıllık eğitimi değil ; " Beşikten mezara dek ilim öğrenmeyi " tavsiye eden, O zamanın uzak ülkelerinden olan Çin hedef gösterilip , " İlim Çin'de bile olsa onu alın " buyurulan, "ilim Öğrenmek kadın -erkeğe farzdır" diye emredilen , Kutsal Kitabında (Kur'an-ı Kerim'de) "Hiç düşünmez misiniz ?" , "Akılınızı hiç kullanmaz mısınız ?" , " Ne de az düşünürsünüz !" gibi yönlendirici ayetleri bünyesinde bulunduran MÜSLÜMANLAR GÜNÜMÜZDE NE YAZIK KI İSLAM'DAN UZAKLAŞIP ,ADLARI İLE MÜSLÜMAN , YAŞAYIŞLARI İLE HIRİSTİYAN OLDUKLARI İÇİN İLİM-TEKNOLOJİ-KÜLTÜRDEKİ ÖNDERLİKLERİNİ KAYBETMİŞLER VE ÇAĞIN İLERİSİNDE BULUNAN KUR'AN'IN GERİSİNDE BULUNAN BATILI ÜLKELERİNDE GERİSİNDE KALMIŞLARDIR ! OKU EMRİ BİZDE OKUYAN BATILILAR , İÇKİ ONLARIN KİTABINDA SERBEST BİZİM DİNİMİZDE YASAK,İÇKİ TÜKETİMİNDE DÜNYA 3.SÜ ÜLKEYİZ !
İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un Hıristiyanları ve Müslüman kıyaslayan bir mısrası ile konumuzu bitirelim :
( Hıristiyanların için ) " İşleri dinimiz gibi , işlerimiz dinleri gibi "
MÜSLÜMANLAR NEDEN GERİ KAFİRLER NEDEN İLERİ ?
1-Batı devletlerinin ilerlemelerinin temelinde sömürü,kan,vahşet vardır:Afrika'yı sömürüp,yeraltı ve yer üstü zenginliklerini yağmalayan batılı emperyalistler, afrikalı zencileri amerika'da köle diye satarlar.Amerika'yı işgal eden ingiltere,fransa,ispanya ...gibi emperyalist devletler oradaki " aztek-maya-inka" medeniyetlerini yok edip, katliamlar yaparak altınlarını ele geçirip ,yer üstü zenginliklerini de batıya taşırlar ...!Şu an kovboy deyince cesur ve atılgan insanlar , kızılderili denince kafaderisi soyan yabani insanlar akla gelir ...Halbuki o kızılderililer ülkelerini savunan vatansever insanlar topluluğu idi ama medya-sinema insanların beynini yıkayarak olayları tam tersine bizlere belletmişlerdir .İngiltere Hindistanı işgal edip yaklaşık iki yüz yıl sömürürken ,İngiltere'deki halı fabrikaları halı satabilsin diye hindistan'da el emeği halı yapan tam 50.000 hintlinin ellerinin kesilmesine izin verirler ingiliz hükümeti...Hindistanlılar bisiklete binen bir ingiliz kıza gülüp alay ettikleri için ingiliz silahlı kuvvetleri tarafından silahlı yaylıma ateşine tutulurlar ve onlarca kişi sadece bir alay gülüşünün sonunda canlarından olurar...Batılılar Çin'i yönetim altında tutabilmek için yüzbinler-milyonların esrarkeş-eroinman olmalarına göz yumar hatta desteklerler...Evet batı ileri ama temeli kan-vahşet ve gözyaşı ile örülü!
2-Batılılar Rönesans'ın temellerini İslam ülkelerinden aldıkları bilgi , ilim sayesinde atmışlar ve bu sayede hamle yapabilmişlerdir...Orta çağ denen dönemde batı karanlık ve zulüm içinde yüzerken İslam ülkeleri ilim-fen-matematikte batıya liderlik yapıyor , batılı öğrenciler Arap ülkelerine ve Endülüs'e ilim tahsiline geliyorlardı...Evet bir zamanlar İslam ülkeleri ileri batı ülkeleri geri idi çünkü Müslümanlar ;İslam ile iç içe idi ve İslam hayata aktarılmış idi , Kısaca ;
3-İlk emri " OKU " olan,8 yıllık eğitimi değil ; " Beşikten mezara dek ilim öğrenmeyi " tavsiye eden, O zamanın uzak ülkelerinden olan Çin hedef gösterilip , " İlim Çin'de bile olsa onu alın " buyurulan, "ilim Öğrenmek kadın -erkeğe farzdır" diye emredilen , Kutsal Kitabında (Kur'an-ı Kerim'de) "Hiç düşünmez misiniz ?" , "Akılınızı hiç kullanmaz mısınız ?" , " Ne de az düşünürsünüz !" gibi yönlendirici ayetleri bünyesinde bulunduran MÜSLÜMANLAR GÜNÜMÜZDE NE YAZIK KI İSLAM'DAN UZAKLAŞIP ,ADLARI İLE MÜSLÜMAN , YAŞAYIŞLARI İLE HIRİSTİYAN OLDUKLARI İÇİN İLİM-TEKNOLOJİ-KÜLTÜRDEKİ ÖNDERLİKLERİNİ KAYBETMİŞLER VE ÇAĞIN İLERİSİNDE BULUNAN KUR'AN'IN GERİSİNDE BULUNAN BATILI ÜLKELERİNDE GERİSİNDE KALMIŞLARDIR ! OKU EMRİ BİZDE OKUYAN BATILILAR , İÇKİ ONLARIN KİTABINDA SERBEST BİZİM DİNİMİZDE YASAK,İÇKİ TÜKETİMİNDE DÜNYA 3.SÜ ÜLKEYİZ !
İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un Hıristiyanları ve Müslüman kıyaslayan bir mısrası ile konumuzu bitirelim :
( Hıristiyanların için ) " İşleri dinimiz gibi , işlerimiz dinleri gibi "
RE: haklısınız
RE: haklısınız
evet bu konuda yazılacak ne kadar çok olay var değil mi?ama siz ustalıkla özetlemişsiniz,
cahillik bilgisizlikten ama yapılan bu vahşet kesinlikle canilikten kaynaklanıyo bence,
bir de beyin göçü olayı var tabii gerçi kendi ülkemi bırakıp gitmek fikri bana göre değil ama ,Allah tan başka ilahları olanlar için sanırım önemsiz konular bunlar ne dersiniz?
son olarak müslümanlar genellemesi geri kafalılıktan çok duyarsız ve aktif olmamakla da ön sıralarda yer aldıkça sanırım bu vizyonumuz hep aynı kalacak.
Allah'a emanet olun.
RE: haklısınız
evet bu konuda yazılacak ne kadar çok olay var değil mi?ama siz ustalıkla özetlemişsiniz,
cahillik bilgisizlikten ama yapılan bu vahşet kesinlikle canilikten kaynaklanıyo bence,
bir de beyin göçü olayı var tabii gerçi kendi ülkemi bırakıp gitmek fikri bana göre değil ama ,Allah tan başka ilahları olanlar için sanırım önemsiz konular bunlar ne dersiniz?
son olarak müslümanlar genellemesi geri kafalılıktan çok duyarsız ve aktif olmamakla da ön sıralarda yer aldıkça sanırım bu vizyonumuz hep aynı kalacak.
Allah'a emanet olun.
RE: MÜSLÜMANLAR NEDEN GERİ KAFİRLER NEDEN İLERİ ?
RE: MÜSLÜMANLAR NEDEN GERİ KAFİRLER NEDEN İLERİ ?
şunuda düşünüyorum aslında bizim gibi bir değere sahip olan bir millet osmanlı gibi ecdadı olan bir nesil nasıl oluyorda bugün bu halde acınacak bir haldeee bence bizim insanımızı şun ittiler manevi değerleri kayıp ettrimek için dünyevi hitiyaçlar o kadar çoğaldıki insanımız manevi değerlerine vakit ayırp öğrenemiyor saatlerce bir aylık hitiyacımı karşılayacağım diye gece gündüz çalışıyor yani insanımız ekmek kavgası veriyor ama bu neden bu kadar maneviyatımızı elimizden aldı bunun altında bir şeyler aranmalı evet müslümanların bazı hatalarından dolayı geri kaldık vee gayri müslümlerin yaptığı ahlak dışı hareketler sömürgler nneticesinde onlar güçlendi biz ise ezilen taraf olduk ama böyle gitmemeli dilerim rabbimin yarıdmı bizimle olsun dua ile
RE: MÜSLÜMANLAR NEDEN GERİ KAFİRLER NEDEN İLERİ ?
şunuda düşünüyorum aslında bizim gibi bir değere sahip olan bir millet osmanlı gibi ecdadı olan bir nesil nasıl oluyorda bugün bu halde acınacak bir haldeee bence bizim insanımızı şun ittiler manevi değerleri kayıp ettrimek için dünyevi hitiyaçlar o kadar çoğaldıki insanımız manevi değerlerine vakit ayırp öğrenemiyor saatlerce bir aylık hitiyacımı karşılayacağım diye gece gündüz çalışıyor yani insanımız ekmek kavgası veriyor ama bu neden bu kadar maneviyatımızı elimizden aldı bunun altında bir şeyler aranmalı evet müslümanların bazı hatalarından dolayı geri kaldık vee gayri müslümlerin yaptığı ahlak dışı hareketler sömürgler nneticesinde onlar güçlendi biz ise ezilen taraf olduk ama böyle gitmemeli dilerim rabbimin yarıdmı bizimle olsun dua ile
RE: İŞTE R. TAYYIP ERDOĞANIN MSN Sİ
RE: İŞTE R. TAYYIP ERDOĞANIN MSN Sİ
teşekkür edrim kardeşim sağolun
RE: İŞTE R. TAYYIP ERDOĞANIN MSN Sİ
teşekkür edrim kardeşim sağolun
KURTARICI TEKLİFLER
KURTARICI TEKLİFLER
* Birinci madde: Eski geleneksel hayat tarzına dönülmelidir. Kanaatli, iktisatlı (tutumlu), orta halli bir geçim... Lüksten, israftan, aşırı tüketimden, ihtiyaçları alabildiğine çoğaltmaktan, şatafattan, debdebeden uzak durulmalıdır. İçmeye ayranı olmayanlar, bilmem ne etmeye atla gitmemelidir.
* İkinci madde: İktisatta, ticarette, sanayide, günlük hayatta faizle krediden nakit paraya dönülmelidir. Devlet olarak, ülke olarak, millet ve toplum olarak her yıl yüz milyon dolardan fazla paramız faize gitmektedir.
* Üçüncü madde: İsraf ve tüketimden üretime dönülmelidir. Gerektiği kadar üretmeden aşırı şekilde tüketmek çılgınlıktır, beyinsizliktir, felakettir.
* Dördüncü madde: Maddî sıkıntı çeken fakir ailelerin evlerinin bir köşesinde üretim yapılan bir köşe, bir atölye bulunmalıdır. Kadınlar, kızlar, işsiz erkekler satılabilecek el sanatı eserleri üretmeli, geçimlerini sağlamalıdır. (İşlemeli örtüler, tahta oymacılığı, kumaş boyama, küçük dokuma tezgâhlarında el dokuması kumaş dokumak ve bunlara benzer yüzlerce sanat ve zenaat.)
* Beşinci madde: İlköğretimden sonra gençlik ikiye ayrılmalı; bir kısmı, çetin bir imtihandan sonra vasıflı liselere ve üniversitelere yönlendirilmeli, bir kısmı ise pratik meslek liselerine gönderilmelidir. Almanya bunu başarı ile yapmaktadır. Herkesin üniversite tahsili yapmasına lüzum yoktur. Zaten böyle bir şey mümkün de değildir.
* Altıncı madde: Ne yapılması gerekiyorsa mutlaka yapılmalı ve Türkiye’ye, Güney Kore’ninki gibi yüzde yüz millî ve yerli (ve aynı zamanda vasıflı) bir otomobil sanayii kurulmalıdır? Bu otomobiller, dünyanın en ileri, en zengin, teknik bakımından çok üstün ülkelerine ihraç edilebilmeli; New York’ta, Paris’te, Roma’da, Londra ve Berlin’de Türk otomobilleri görülmelidir.
* Yedinci madde: Halk, esnaf, işçiler tasarruf yapmaya teşvik edilmeli, tasarruf paraları büyük şirket ve holdinglerde çalıştırılmalı, sahiplerine her yıl tatminkâr kârlar ödenmelidir.
* Sekizinci madde: Eski lonca teşkilatı, ahîlik, fütüvvet gibi müesseseler ve zihniyetler canlandırılmalıdır.
* Dokuzuncu madde: Bugünkü vergi sistemi ticareti, yatırımları, sanayii baltalamaktadır. Vergiler azaltılmalıdır. Bir ülkede vergiler ne kadar az ve hafif ise, yekun olarak toplanan vergi miktarı ağır vergilere nisbetle çok olur.
* Onuncu madde: Çalışanların hakları kadar, çalışamayan işsizlerin de hakları olduğu kabul edilmelidir.
* Onbirinci madde: Rüşvet, kokuşma, soygun, talan, hortumlama, işlerden komisyon alma, ihalelere fesat karıştırma gibi kötülüklerin mutlaka önüne geçilmelidir.
* Onikinci madde: Milletvekilleri, bakanlar, belediye başkanları, seçildikleri tarihten itibaren işlerini noterler vasıtasıyla idare ettirmelidir.
* Onüçüncü madde: Bugün Türkiye’de en kârlı, en rahat kazanç rantçılıktır. Rantçılık zorlaştırılmalı ticaret ve sanayiye ağırlık verilmelidir.
* Ondördüncü madde: Para spekülasyonlarını, ulusal çapta dolandırıcılıkları önlemek için Euro’ya geçilmelidir.
* Onbeşinci madde: Türkiye, belini büken IMF boyunduruğundan kurtulmalıdır.
* Onaltıncı madde: Partizanlık yoluyla hırsızlık, soygun, talan yapılması mutlaka önlenmeli, partilerin yüksek kademesinin ve taşra idare temsilcilerinin parti yoluyla, partizanlıkla, klikçilikle zengin olmalarının, vurgun vurmalarının önüne geçilmelidir.
* Onyedinci madde: Bazı devlet adamlarının, siyasetçilerin, iktidar mensuplarının, medya kalantorlarının efsanevî servetlerinin hesabı sorulmalı, onlara cesaretle “Nereden buldun?” denilmelidir.
Onsekizinci madde: Birtakım güçlü adamların ve lobilerin ülkede terör hareketi çıkartmaları ve sonra bunun gölgesinde, tozu dumanı içinde uyuşturucu ticareti, silah ve cephane kaçakçılığı yaparak milyarlarca dolar vurması oyunu mutlaka sona erdirilmelidir.
* Ondokuzuncu madde: Kadınları hürleştirmek perdesi altında alçaltmaktan, onların bir kısmını seks kölesi haline getirmekten, TCantetli kağıtlarla vesika vermekten vaz geçilmelidir.
* Yirminci madde: Medyanın kartelleşmesine, tekelleşmesine, devlet içinde devlet olmasına, egemen ve yabancı bir azınlığın eline geçmesine, milli menfaatlere aykırı yayın yapmasına mani olunmalı; büyük medya organlarının işbilir vatansever kişi ve kuruluşların kontrolü altına girmesi için çalışılmalıdır.
* Yirmibirinci madde: Ülkede en üstün güç hukuk olmalıdır. Hukuk mutlaka millî ve âdil olmalıdır. Yargı gücünün kliklerin, lobilerin, egemen azınlıkların, iki kimliklilerin eline geçmesine imkân tanınmamalıdır.
* Yirmiikinci madde: Din, siyasetin ve resmî ideolojinin sultasından kurtarılmalıdır. Din ve devlet barışık olmalı, uzlaşma içinde bulunmalıdır. Derin devlet ve resmî ideoloji dine, dindarlara baskı yapamamalıdır. Müslümanlar, kendi din başkanlarını, Hıristiyanların patriklerini, yahudilerin hahambaşılarını seçtikleri gibi serbestçe seçebilmelidir. Camilerde cuma hutbelerinde, tepeden inme konuşmalar yaptırılmamalıdır.
* Yirmiüçüncü madde: Türkiye eğitim sistemi gerçekten millîleştirilmeli, Türk okulları dünyanın en başarılı, en vasıflı, en güçlü ve en üstün okulları haline getirilmelidir.
Yirmidördüncü madde: YÖK kaldırılmalı, hiçbir medenî ülkede bulunmayan başörtüsü yasağına son verilmeli, üniversiteler bir ideolojinin kaleleri ve fidelikleri olmaktan çıkartılmalı, devlete ve halka ışık tutan müesseseler haline getirilmeli, öğretim görevlileri iki senelik mukavelelerle çalıştırılmalı, bu iki sene zarfında başarılı olamayanların mukaveleleri yenilenmemelidir.
* Yirmibeşinci madde: Televole kültürünü çökertmek için ne yapılmak gerekiyorsa yapılmalıdır. Aksi taktirde bu kültür Türk devletini, milleti, ülkeyi çökertecektir.
* Yirmialtıncı madde: Siyasete vasıf, ahlak, fazilet getirilmelidir.
* Yirmiyedinci madde: Lisan ve kültür üzerindeki baskılara son verilmeli, 1920’lerin zengin, ahenkli, duru, güzel Türkçesine dönülmelidir.
* Yirmisekizinci madde: Yeni nesilleri, dedelerinin mezartaşlarını okuyamayacak kadar cahil olmak ayıbından kurtarmak için ne lazım geliyorsa yapılmalıdır.
* Yirmidokuzuncu madde: Türkiye’yi kalkındırmak için, 1930’larda ve 40’larda olduğu gibi dünyanın her ülkesinden çok kaliteli, çok vasıflı, çok güçlü, çok üstün akademisyenler, uzmanlar, başarılı insanlar getirtilmeli, milletimize ve devletimize hizmet vermeleri sağlanmalıdır.
KURTARICI TEKLİFLER
* Birinci madde: Eski geleneksel hayat tarzına dönülmelidir. Kanaatli, iktisatlı (tutumlu), orta halli bir geçim... Lüksten, israftan, aşırı tüketimden, ihtiyaçları alabildiğine çoğaltmaktan, şatafattan, debdebeden uzak durulmalıdır. İçmeye ayranı olmayanlar, bilmem ne etmeye atla gitmemelidir.
* İkinci madde: İktisatta, ticarette, sanayide, günlük hayatta faizle krediden nakit paraya dönülmelidir. Devlet olarak, ülke olarak, millet ve toplum olarak her yıl yüz milyon dolardan fazla paramız faize gitmektedir.
* Üçüncü madde: İsraf ve tüketimden üretime dönülmelidir. Gerektiği kadar üretmeden aşırı şekilde tüketmek çılgınlıktır, beyinsizliktir, felakettir.
* Dördüncü madde: Maddî sıkıntı çeken fakir ailelerin evlerinin bir köşesinde üretim yapılan bir köşe, bir atölye bulunmalıdır. Kadınlar, kızlar, işsiz erkekler satılabilecek el sanatı eserleri üretmeli, geçimlerini sağlamalıdır. (İşlemeli örtüler, tahta oymacılığı, kumaş boyama, küçük dokuma tezgâhlarında el dokuması kumaş dokumak ve bunlara benzer yüzlerce sanat ve zenaat.)
* Beşinci madde: İlköğretimden sonra gençlik ikiye ayrılmalı; bir kısmı, çetin bir imtihandan sonra vasıflı liselere ve üniversitelere yönlendirilmeli, bir kısmı ise pratik meslek liselerine gönderilmelidir. Almanya bunu başarı ile yapmaktadır. Herkesin üniversite tahsili yapmasına lüzum yoktur. Zaten böyle bir şey mümkün de değildir.
* Altıncı madde: Ne yapılması gerekiyorsa mutlaka yapılmalı ve Türkiye’ye, Güney Kore’ninki gibi yüzde yüz millî ve yerli (ve aynı zamanda vasıflı) bir otomobil sanayii kurulmalıdır? Bu otomobiller, dünyanın en ileri, en zengin, teknik bakımından çok üstün ülkelerine ihraç edilebilmeli; New York’ta, Paris’te, Roma’da, Londra ve Berlin’de Türk otomobilleri görülmelidir.
* Yedinci madde: Halk, esnaf, işçiler tasarruf yapmaya teşvik edilmeli, tasarruf paraları büyük şirket ve holdinglerde çalıştırılmalı, sahiplerine her yıl tatminkâr kârlar ödenmelidir.
* Sekizinci madde: Eski lonca teşkilatı, ahîlik, fütüvvet gibi müesseseler ve zihniyetler canlandırılmalıdır.
* Dokuzuncu madde: Bugünkü vergi sistemi ticareti, yatırımları, sanayii baltalamaktadır. Vergiler azaltılmalıdır. Bir ülkede vergiler ne kadar az ve hafif ise, yekun olarak toplanan vergi miktarı ağır vergilere nisbetle çok olur.
* Onuncu madde: Çalışanların hakları kadar, çalışamayan işsizlerin de hakları olduğu kabul edilmelidir.
* Onbirinci madde: Rüşvet, kokuşma, soygun, talan, hortumlama, işlerden komisyon alma, ihalelere fesat karıştırma gibi kötülüklerin mutlaka önüne geçilmelidir.
* Onikinci madde: Milletvekilleri, bakanlar, belediye başkanları, seçildikleri tarihten itibaren işlerini noterler vasıtasıyla idare ettirmelidir.
* Onüçüncü madde: Bugün Türkiye’de en kârlı, en rahat kazanç rantçılıktır. Rantçılık zorlaştırılmalı ticaret ve sanayiye ağırlık verilmelidir.
* Ondördüncü madde: Para spekülasyonlarını, ulusal çapta dolandırıcılıkları önlemek için Euro’ya geçilmelidir.
* Onbeşinci madde: Türkiye, belini büken IMF boyunduruğundan kurtulmalıdır.
* Onaltıncı madde: Partizanlık yoluyla hırsızlık, soygun, talan yapılması mutlaka önlenmeli, partilerin yüksek kademesinin ve taşra idare temsilcilerinin parti yoluyla, partizanlıkla, klikçilikle zengin olmalarının, vurgun vurmalarının önüne geçilmelidir.
* Onyedinci madde: Bazı devlet adamlarının, siyasetçilerin, iktidar mensuplarının, medya kalantorlarının efsanevî servetlerinin hesabı sorulmalı, onlara cesaretle “Nereden buldun?” denilmelidir.
Onsekizinci madde: Birtakım güçlü adamların ve lobilerin ülkede terör hareketi çıkartmaları ve sonra bunun gölgesinde, tozu dumanı içinde uyuşturucu ticareti, silah ve cephane kaçakçılığı yaparak milyarlarca dolar vurması oyunu mutlaka sona erdirilmelidir.
* Ondokuzuncu madde: Kadınları hürleştirmek perdesi altında alçaltmaktan, onların bir kısmını seks kölesi haline getirmekten, TCantetli kağıtlarla vesika vermekten vaz geçilmelidir.
* Yirminci madde: Medyanın kartelleşmesine, tekelleşmesine, devlet içinde devlet olmasına, egemen ve yabancı bir azınlığın eline geçmesine, milli menfaatlere aykırı yayın yapmasına mani olunmalı; büyük medya organlarının işbilir vatansever kişi ve kuruluşların kontrolü altına girmesi için çalışılmalıdır.
* Yirmibirinci madde: Ülkede en üstün güç hukuk olmalıdır. Hukuk mutlaka millî ve âdil olmalıdır. Yargı gücünün kliklerin, lobilerin, egemen azınlıkların, iki kimliklilerin eline geçmesine imkân tanınmamalıdır.
* Yirmiikinci madde: Din, siyasetin ve resmî ideolojinin sultasından kurtarılmalıdır. Din ve devlet barışık olmalı, uzlaşma içinde bulunmalıdır. Derin devlet ve resmî ideoloji dine, dindarlara baskı yapamamalıdır. Müslümanlar, kendi din başkanlarını, Hıristiyanların patriklerini, yahudilerin hahambaşılarını seçtikleri gibi serbestçe seçebilmelidir. Camilerde cuma hutbelerinde, tepeden inme konuşmalar yaptırılmamalıdır.
* Yirmiüçüncü madde: Türkiye eğitim sistemi gerçekten millîleştirilmeli, Türk okulları dünyanın en başarılı, en vasıflı, en güçlü ve en üstün okulları haline getirilmelidir.
Yirmidördüncü madde: YÖK kaldırılmalı, hiçbir medenî ülkede bulunmayan başörtüsü yasağına son verilmeli, üniversiteler bir ideolojinin kaleleri ve fidelikleri olmaktan çıkartılmalı, devlete ve halka ışık tutan müesseseler haline getirilmeli, öğretim görevlileri iki senelik mukavelelerle çalıştırılmalı, bu iki sene zarfında başarılı olamayanların mukaveleleri yenilenmemelidir.
* Yirmibeşinci madde: Televole kültürünü çökertmek için ne yapılmak gerekiyorsa yapılmalıdır. Aksi taktirde bu kültür Türk devletini, milleti, ülkeyi çökertecektir.
* Yirmialtıncı madde: Siyasete vasıf, ahlak, fazilet getirilmelidir.
* Yirmiyedinci madde: Lisan ve kültür üzerindeki baskılara son verilmeli, 1920’lerin zengin, ahenkli, duru, güzel Türkçesine dönülmelidir.
* Yirmisekizinci madde: Yeni nesilleri, dedelerinin mezartaşlarını okuyamayacak kadar cahil olmak ayıbından kurtarmak için ne lazım geliyorsa yapılmalıdır.
* Yirmidokuzuncu madde: Türkiye’yi kalkındırmak için, 1930’larda ve 40’larda olduğu gibi dünyanın her ülkesinden çok kaliteli, çok vasıflı, çok güçlü, çok üstün akademisyenler, uzmanlar, başarılı insanlar getirtilmeli, milletimize ve devletimize hizmet vermeleri sağlanmalıdır.
RE: önemli bir yazarsın
RE: önemli bir yazarsın
B)kesinlikle sizin hayranınız oldum şimdi sizi tasvir etmeye çalışıyorum
sanırım 40 yaşın üstünde köklü bir eğitim almış her anını bilgi denizinde serinleyerek geçiren çok güçlü bir karaktere sahip idealleri olan ve gerçekleştirebilmek için herşeyi yapabilecek ,geçmişini çok iyi incelemiş geleceğini görebilen (avatar seçimindeki gül resminden de anlaşılacağı gibi) örnek insan çok değerli olan fikirlerine katılıyorum ve bu özelliklerinin daha da artmasını Allah'tan niyaz ediyorum.B)
RE: önemli bir yazarsın
B)kesinlikle sizin hayranınız oldum şimdi sizi tasvir etmeye çalışıyorum
sanırım 40 yaşın üstünde köklü bir eğitim almış her anını bilgi denizinde serinleyerek geçiren çok güçlü bir karaktere sahip idealleri olan ve gerçekleştirebilmek için herşeyi yapabilecek ,geçmişini çok iyi incelemiş geleceğini görebilen (avatar seçimindeki gül resminden de anlaşılacağı gibi) örnek insan çok değerli olan fikirlerine katılıyorum ve bu özelliklerinin daha da artmasını Allah'tan niyaz ediyorum.B)
RE: İŞTE R. TAYYIP ERDOĞANIN MSN Sİ
RE: İŞTE R. TAYYIP ERDOĞANIN MSN Sİ
vealeykümselam kardeşim
RE: İŞTE R. TAYYIP ERDOĞANIN MSN Sİ
vealeykümselam kardeşim
- Durum