Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

GÜNLERDEN BİR GÜN KURBAĞA YARIŞI DÜZENLENMİŞ!!! (1 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Ecrin Hicran

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Nis 2006
Mesajlar
2,624
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RAMAZANA ÖZEL!!!!!!

RE: RAMAZANA ÖZEL!!!!!!

amin kardeşim inşAllah..rabbim kavuşturur hayırlısıyla..selametle..
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RAMAZANA ÖZEL!!!!!!

RE: RAMAZANA ÖZEL!!!!!!

RABBİM RAMAZAN AULAŞMAYI NASİP EDER İNŞALLAH
 

lana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Haz 2006
Mesajlar
939
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RAMAZANA ÖZEL!!!!!!

RE: RAMAZANA ÖZEL!!!!!!

Selamunaleyküm kardeşim inş. tabi katılımlarımız olur Rabbim Ramazan ayına eriştirsin inş.selametle kalın...B)
 

ismail fakihullah

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
280
Tepki puanı
0
Puanları
0
Sesine ve Sözüne Hasret

Sesine ve Sözüne Hasret

Sesine ve Sözüne Hasret
Çiğdem KURT
Biliyor musun en çok mektuba başlamam gereken hitap şeklinde zorlandım. Bir başlasam sonu gelecekti eminim! Ama sıradan sözcükleri hiç yakıştıramadım sana, yapmacık sözlere konduramadım seni... Sonra sana hiç mektup yazmadığım aklıma geldi, içim burkuldu, canım acıdı...
Bu mektubu sana gurbetten yazıyorum; sesine sözüne hasret, yüzüne hasret, sıcağına hasret gönlümle başlıyorum mektubuma. Seni o kadar çok özledim ki; meğer hiç bir kucak seninki kadar sıcak değilmiş, hiçbir acı senin yokluğuna bedel değilmiş. Hiç ama hiçbir hasret senin özlemin kadar yakmazmış içimi. En acısı, dost bildiklerim, yâr seçtiklerim toplanıp bir araya gelseler, senin çeyreğin bile edemezmiş. Bilsen ne zor bunları itiraf etmek kendime ve sana... Gurbet bile gururumu söndüremedi. Hâlâ gururlu, şımarık, küçük kızınım. Hayır, hayır yavrunum. 'Ben artık bir genç kızım, başkalarının yanında bana yavrum deme.' derken bile böyle düşünüyordum inan. Şimdi içten bir seslenişine, yavrum! hitabına öyle ihtiyacım var ki...

Hatırlıyor musun? İlk yürümeye başladığım anları anlatırken ellerimi bırakmadığın için sana kızdığımı, hırslandığımı ve bir an önce yürümek istediğimi söylerdin. Şimdi sakın bırakma ellerimi, anneciğim. Evimizin yumuşak halıları değil yürüdüğüm yollar, bir düşersem halim yaman. Ellerini, sevgini, duanı, desteğini ve sıcağını hiç esirgeme benden.

Hani küçükken en çok kimi seviyorsun diye sıkıştırıp dururdum seni. Ağzından "seni!" cevabını alana kadar bırakmazdım eteklerini... Seni abimden, babamdan ve ablalarımdan kıskanırdım. Hâlâ büyüyemedim, hem şimdi daha çok kıskanıyorum. İçindeki sevgiyi ve gözlerindeki derin şefkati yalnız benim için sakla... Ama yapamazsın değil mi? Ana yüreği dayanmaz... Senin sevgin hepimize yeter, ana olunca ben de anlarım değil mi? Aslında en çok bu huyunu seviyorum. Adaletini ve yufka yürekliliğini, anne şefkatini... Fakat hâlâ babam işe giderken boşalan yatağını en çok benim hak ettiğimi düşünüyorum.

Seni öyle özledim ki!.. Şu bilmem kim tarafından icat edilen telefon bile dindirmiyor içimdeki hasreti. Gurbetin yağmurları, söndürmeye yetmiyor içimde büyüyen ateşi... Beni buralara yollarken, "daha güçlü ol!" diyordun ya, sana kavuşunca öyle bir sarılacağım ki, gücüme şaşacaksın. Sevgimin gücünü sen de anlayacaksın.

Yılların yükünü çekmiş, yorgun ama dimdik omuzlarını özledim.

Dolaplarımı düzenlerken, eşyalarıma bakıp bakıp ağladığını duyuyorum. Yahut arkadaşlarımla konuşurken gözlerinin dolduğunu... İçim acıyor ama bilsen nasıl seviniyorum. Yokluğuma alışamamış olman, mest ediyor beni...

Puslu gözlüm, dert ortağım! İnan içim içimi yiyiyor, ya bitmezse gurbet geceleri, ya geçmezse hasret saatleri, ya vuslat ateşiyle bindiğim mavi tren getirmezse beni... Uzar da yollar kavuşamazsam sana, ya özlem alışkanlık olur da unutursan beni.

Ama beni unutmaman için hep dağınık bırakacağım odamı. Söylene söylene toplarken, yine gözyaşların ıslatacak eşyalarımı. Babam yine dalga geçecek, anlatacak bir bir ağladığını. Ya ben... Arkadaşlarım çınlatacak odamın duvarlarını, hep anne kokan ilâhilerle. Güçlü ol demiştin ya, ben de yorganı çekmeden başıma hiç ama hiç ağlamayacağım. Ama sonra, Allah ne verdiyse... Anneciğim! Gözyaşlarım söndüremez içimde yanan ateşi... Çünkü yokluğun, bilmem kaç nufüslu şu kocaman şehirde kendini yapayalnız hissetmek gibi, imkânsız bir şeyi diz çöküp de Yaradan'dan dilemek gibi.. en azaplı günahlardan sonra sızlayan vicdanım gibi...

Gül kokulum, puslu gözlüm!

Sakın sensiz, sevgisiz ve duasız bırakma beni... Sevgilerle... Beş parmaktan biri...
 

enise karadeniz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
480
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Konum
bursa
EKMEK Mİ? İNSAN MI?

EKMEK Mİ? İNSAN MI?

hangisi daha fazla saygı görüyor? ekmek mi insan mı?görünen o ki;ekmek daha fazla saygı görüyor ülkemizde.
hangi ortamda olursa olsun-evde sokakta-ekmeğe saygı gösteririz.yerdeyse basmayız üstanden atlmayız.kaldırıp kenara,yüksekçe bir yere koyarız;hatta öperiz ekmeği.ekmeğe gösterdiğimiz saygı ekmeğin büyüklüğünden ve niteliğinden bağımsızdır.yerdeki ekmeği kaldırmak konusunda,büyük-küçük veya buğday-arpa ayrımı yapmayız.keyfimiz olsada olmasada yerdeki ekmeğe basmayız.
insanlara sokaklara karşı sergilediğimiz hataları ekmeğe karşı sergilemeyiz..kısacası ekmeğe çok saygılıyızdır.ekmeğe gösterdiğimiz saygıyı birbirimize göstersek çok daha huzurlu yaşarız.
ekmeğe niçin saygı gösteririz?çünkü nimettir.iyide eşlerimiz,çocuklarımız nimet değil mi?öğrencilerimiz,çıraklarımız,komşularımız nimet değil mi?
ben ülkemde yerdeki ekmeğe tekme atıldığını hiç görmedim.ama yerdeki insana tekme atıldığını çok gördüm.yerdeki ekmeğe gösterdiğimiz saygıyı birbirimizede göstereceğimiz günler dileğiyle(sanırım o günler yakındır..)
prof.dr.Üstün DÖKMEN in küçük şeyler adlı kitabından alıntıdır.B)
 

Siyahgulsevdalisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
2,046
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: EKMEK Mİ? İNSAN MI?

RE: EKMEK Mİ? İNSAN MI?

allah razı olsun güzel bi yazı paylaşımın için tşkler...
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Küçük olumsuzluklara karşı büyük uyarı

Küçük olumsuzluklara karşı büyük uyarı

Fatih Sultan Mehmet’in yükselttiği bir öfke vardır ki, küçük olumsuzluklara karşı müthiş bir uyarıdır: “Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim.” Ormanı korumak dalı korumakla olur. Bu yüzden feryat edercesine bağırıyordu Fatih. Çünkü bugün dalı kesen yarın gövdeyi keser. Eğer insanın bir karıncanın hayatına saygısı yoksa, eğer karıncayı küçümserse, asırlık ağacı da devirmekten çekinmez o. Bu nedenle henüz ortada suç yokken Fatih’in bu şekilde sert tepki gösterip kükremesi ne kadar manidardır. Türkiye’de 2002 yılında şimdiye kadar 8800 hektar orman yanmıştır. Bu ağaçların kaç senede yetiştiği düşünülürse durumun vahameti ortaya çıkacaktır. Geçen yıllarda yapılan bir istatistiğe göre Türkiye'de ortalama 150 bin dönüm, dünyada da 25 milyon dönüm ormanın ormanlık özelliğini yitirmesi, Fatih’i ne kadar da haklı çıkarmaktadır.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Müslüman’a güzel konuşmak yakışır

Müslüman’a güzel konuşmak yakışır

Güzel söz söylemek denince akla ilk önce iltifat etmek, sevgiyi dile getirmek ya da umut veren konuşmalar yapmak gibi şeyler geliyor.
Oysa Allah’ın Kur’an’da bizlere öğrettiği güzel söz, her ne kadar bu sayılanları içine alsa da, çok daha farklı ve geniş bir anlam içerir. Allah güzel sözü bizlere “Allah’a çağıran, salih amelde bulunan ve ‘Gerçekten ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kimdir?” (Fussilet Sûresi, 33) ayetiyle tarif eder. Yani asıl güzel söz insanları Allah’a çağıran, Kur’an’a uymaya davet eden sözdür. Güzel sözü söyleyen, yani Allah’a çağıranlar ise yalnızca iman edenlerdir.
İnsanlara karşı iyi muamele ve güzel söz söyleme İslam’ın prensiplerindendir. Güzel söz: Gönül alan, onur kırmayan, hak ve doğruyu gösteren bütün sözlerdir. Sözlerin en güzeli, insanları hakka, doğruya, olgunluğa, insanca yaşamaya sevk eden Allah’ın kelamıdır. “Allah, ayetleri birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden Kitab’ı sözlerin en güzeli olarak indirmiştir.” (Zümer/23) Sözlerin en güzeli olan Allah’ın kelamını ümmetine tebliğ eden Hz. Peygamber (sas) de birçok hadislerinde insanlara karşı güzel söz söylemeyi emir ve tavsiye etmiş ve bizzat kendisi de hayatı boyunca kaba sözden sakınmış; şahsına hakaret eden insanlara bile; “Allah’ım onlara hidayet et. Çünkü onlar gerçeği bilmiyorlar.” diyerek duada bulunmuş ve yumuşak, güzel muamele etmiştir.
Müslüman elinden ve dilinden zarar görülmeyen insandır; başkalarına dil uzatmak, lanet etmek, kötü iş yapmak ve kötü söz söylemek Müslüman’a yakışmayan hallerdir. Mümin dil uzatıcı değildir, lanet okuyucu değildir, kötü iş yapan, kötü söz söyleyen değildir.
Allah’ın dinini anlatmak, Kur’an ile öğüt vermek, iyiliği emredip kötülükten men etmek, Allah’ın ayetlerini hatırlatmak; bunların hepsi birer çağrıdır ve bir insana söylenebilecek en hayırlı, en güzel sözlerdir.

Müminlerin insanları Kur’an ahlâkına yönelten bu sözleri, doğrudan karşılarındaki kişiyi hoşnut etmeye yönelik olmadığı gibi, herhangi bir menfaate yönelik de değildir. Tüm bu sözlerin tek bir hedefi vardır; Allah’ı razı etmek ve karşıdaki kişinin de Allah’ın razı olacağı ahlâkta bir insan olmasına vesile olmak... Hedef bu olunca Allah’ı zikretmek, güzel ahlâkı anlatmak ve ahireti kazanmaya çağırmak gibi, kimi zaman kişiye eksik olduğu yönlerde öğüt vermek, Kur’an ayetleri doğrultusunda hatalarını eleştirmek, korkup sakınmasını hatırlatmak da aynı şekilde güzel sözdür.
Bir söz bir insanın hayatını değiştirebilir. Cehenneme doğru yuvarlanmaktayken, elinden tutup cennet muştuluları arasına sokabilir. Günahlar içinde kaybolup gitmiş, “Artık bu iflah olmaz” sandığınız insanlar bile bir güzel söz, bir tatlı dil ile hakikat ışığını bulabilir. Ve siz “Adam sen de..” demeyip de birkaç saniyenizi alacak güzel bir söz söyleyerek dünyalara değer bir sevaba erişebilirsiniz.
Bir kişinin size Kur’an ile öğüt vermesi, hataya düşebileceğiniz bir tavra karşı sizi uyarması ya da Allah’ın rızasına yönelik hatırlatmalarda bulunması size söylenebilecek en güzel, en hayırlı ve en hikmetli sözlerdir. O anda hatalarınızı düzeltmenin ne kadar hayati önemde olduğuna samimi olarak kanaat getirdiğiniz için her türlü öğüde açık olursunuz. Daha duyduğunuz anda sizin hayrınız için söylenen bu sözlere can u gönülden uyar, karşınızdaki kişiye ise bu yaptıkları nedeniyle çok büyük bir minnettarlık duyar ve hatta ondan size yeni öğütler vermesini talep edersiniz.
Dünya hayatında Allah’a çağıran, Kur’an ahlâkını yaşamayı hatırlatan her söz kaçırılmaması gereken fırsatlardandır. Dünyada henüz vakit varken Kur’an ahlâkının yaşanması için verilen her öğüt, hayra ve iyiliğe yönelik her çağrı ve hesap gününe karşı yapılan her uyarı, insanların azaptan korunmasına ve cenneti kazanmasına vesile olacaktır: Allah (cc), “... Sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş olarak bulunduracağız.” (Meryem Sûresi, 68) ve “Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz.” (Meryem Sûresi, 72) ayetleriyle, tüm insanların her an cehennemle yüz yüze gelebileceğini ve ancak iman edenlerin cehennemden kurtarılacağını haber vermiştir.
Evet, çocuklar, gençler ve yaşlılar olarak, okulda, mahallede, evde ve işyerlerinde güzel konuşmak, güzel şeylerden bahsedip, boş sözlerden uzak durmak karakterimiz haline gelmeli.

GÜZEL SÖZLE KARŞILIK VER!
“Rahman’ın
kulları yeryüzünde mütevazı yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman onlara güzel ve yumuşak sözle karşılık verirler.” (Zümer, 63)

BOŞ SÖZE YÜZ ÇEVİRİN!
“Onlar, boş söz işittikleri vakit ondan yüz çevirirler. ‘Bizim işlediğimiz bize, sizin işlediğiniz sizedir. Size selam olsun, cahillerle ilgilenmeyiz.’ derler.” (Kasas, 55)
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: RAMAZANA ÖZEL!!!!!!

RE: RAMAZANA ÖZEL!!!!!!

aleykümselam amin kardeşim inşallah yeni beklentilerde bulunucaz bu ramazan selametle
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: ÖĞRENCİ SÖZLÜĞÜ

RE: ÖĞRENCİ SÖZLÜĞÜ

sağol kardeşim Allah razı olsun şiirini burda paylaştığın için sealmetle
 

avukat_metin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2006
Mesajlar
12
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Müslüman’a güzel konuşmak yakışır

RE: Müslüman’a güzel konuşmak yakışır

selam kardeşim cok guzel olmuş eline sağlık
 

kardelen_misali_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ağu 2006
Mesajlar
90
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: OKULDAN MEKTUP VAR!!!!

RE: OKULDAN MEKTUP VAR!!!!

Selamünaleyküm . Ben sizlerle öğrencilik anılarımı değil de ilk öğretmenlik deneyimimi paylaşacağım.
Ünüverste birinci sınıftayım ilk yıl stajımız meslaği tanımak amacıyla sadece gözleme amaçlıydı.Bir ilköğretim okulunda ortaokulların dersine giriyorduk. Okulun müdür yardımcısı mesleğine çok önem veren idealist bir öğretmendi. Bizim işin içinde pişmemizi, mesleğimizi çok iyi tanımamızı istiyordu o yüzden her fırsatta ders anlatmamızı destekliyordu.
Gözlem yaptığımız sınıfta bir ders anlatmıştım ama sonradan başka bir sınıfın ders hocası raporluymuş bu durumda müdür yardımcısı bizim ders anlatmamızı istedi. Tamam dedik ve derse benim girmeme karar verdik. Ders zili çaldı ben sınıfa girdim, herkes ayakta sınıf resmen kaynıyor, çok haylaz bir sınıf napıcam diye düşünüyorum neyse oturtup derse başladık. Ama soldan en arkadaki sırada oturan iki çocuk sürekli konuşuyor beni hiç dinlemiyor sürekli birbirleriyle kavga ediyorlar. Ben her seferinde onları uyarıyorum derse konsantre olamıyorum derken beni çok sinirlendirdiler dertlerini anlamaya çalıştım baktım olmuyor yerlerini değiştirdim bu arada bi güzel bağırmışım. Neyse ikinci derse girdik bunlardan en yaramazı olan çocuk sınıfta yok. Nerde diye sordum arkadaşlarına, babasının yanına gitti dediler, babası kim dedim, o müdürün oğlu dediler. Bu kadar haylaz olmasının sebebibi şimdi anlamıştım ama korkmadım da değil çünkü çocuğu iyi haşlamıştım.Sonra ne mi oldu? Çocuk bir elinde kola bir elinde simit sınıfa girdi. Ben nereye böyle dedim, hocam tenefüste babamın yanındaydım şimdi yesem dedi, olmaz diğer tenefüs dedim, acıktım ama dedi, ben de dışarı çık ye de gel dedim....Korktum sanmayın benim dersimden hemen sonra babasına koşunca azıcık korktum B)ama kuru gürültüye pabuç barakmadım...Babama anlatınca çok gülmüştü, bana baya bi takıldılar...B)
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: İLİZYON RESİMLER ilginç

RE: İLİZYON RESİMLER ilginç

BUNLAR NE:):):):):)
 

fidan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2006
Mesajlar
947
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: İLİZYON RESİMLER ilginç

RE: İLİZYON RESİMLER ilginç

s.a. kardeşim ağaç çok ilginç gerçekten o gerçek değilmi?

bu arada paylaşım için sağol
 

feyza85252

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Tem 2006
Mesajlar
223
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: İLİZYON RESİMLER ilginç

RE: İLİZYON RESİMLER ilginç

2kq1.jpg
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt