Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

[sivetok]

Rize'de de emsalsiz başörtüsü skandalı

Rize'de de emsalsiz başörtüsü skandalı

Adana'da Tevihede'nin kürsüden indirilmesinde sonra Rize’de de başörtüsü skandalı yaşandı. Ödül törenine giden İHL öğrencisi Emine Elif Azder’in başı zorla açtırıldı.


Adana Kozan’daki skandalın ardından, Rize’de bir başörtüsü skandalı yaşandığı iddia edildi.

Vakit gazetesinde yer alan iddiaya göre, kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrenciler için düzenlenen ödül töreninde erkekler olmayacak denilerek, İHL öğrencisi Emine Elif Azder’in başı zorla açtırıldı.

Vakit gazetesi olayı şöyle duyurdu:

Rize İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Sağlık Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Meme Kanseri” konulu kompozisyon yarışmasında birinci olan Emine Elif Azder’in başını zorla açtılar. Rize’nin Kalkandere ilçesinde yaşayan Elif Azder, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından düzenlenen kompozisyon yarışmasına katıldı. Kalkandere İmam Hatip Lisesi öğrencisi olan Azder, katıldığı yarışmada birinci oldu. Ödülünü almak için gittiği Rize Valiliği’nde düzenlenen ödül töreninde başı zorla açtırılan Azder, yaşadığı kabusu gazetemize anlattı.

ZORLA BAŞÖRTÜMÜZ ÇIKARTILDI; SALONA ERKEKLER ALINDI

Kompozisyon yarışmasında kazandığı ödülü almak için, Kalkandere’den Rize’ye gitmeye karar veren Azder, önce babasından izin aldığını daha sonra öğretmenlerine danıştığını söyledi. Başörtüsünün çıkartılmaması noktasında babasından tembih aldığını belirten Azder, Okul Müdürü Kazım Kayabaşaran, ve Edebiyat öğretmeni Satiye Karakeleş’ten kendisine salonda sadece bayanların olacağı söylendiğini belirtti. Rize’ye gittiklerinde bambaşka bir durumla karşılaştıklarını ifade eden Azder, salondaki görevlilerin kendilerine başörtülerini çıkartmaları için baskı yaptıklarını söyledi. Salonda erkek olmayacağı söylendiği için yapılan baskı sonucu başörtülerini çıkarttıklarını belirten Azder, kompozisyonunu okumak için kürsüye çıktığında içeri erkeklerin alındığını ve bir an da fotoğraflarının çekildiğini söyledi. Azder, gazetelerde başörtüsüz fotoğrafını görünce yıkıldığını söyledi.



OKUL MÜDÜRÜ TARAFINDAN KANDIRILDIK

Baba Mustafa Azder de olayı doğrulayarak “Okula gittiğimde Okul Müdürü Kazım Kayabaşaran ve Edebiyat öğretmeni Satiye Karakeleş öğretmenler, bana ödül töreninde sadece bayanlar olacağını söyledi. Ben de onlara güvenerek kızımı, sadece bayanlar olacağı için Rize’ye yolladım.” dedi. Sadece kendi kızının değil 8 kız öğrencinin de başının zorla açtırıldığını ifade eden Mustafa Azder, yaşanan olaydan son derece üzüntü duyduklarını söyledi. Kızının başı açık fotoğraflarını görünce şok olduğunu belirten baba Mustafa Azder, kandırıldıklarını, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

(Vakit)

 

[dereli_06]

kusura bakma sivetok kardeş senin sandım o yazıyı benim lafım komutanın o kızı indirmesinin takdir edilmesini kınamamdır yanlış anlama hakkını helal et demek istediğim şudur ki "haksızlığı hiç bir zaman kutlamamalıyız" karşı çıkmalıyız ALLAH' a emanet olun

 

[sivetok]

Estg. kardeş
Amin bilmukabele

 

[firdes]

esselamunaleyküm verahmetullahi veberekatuhu..
paylaşımıniz için :T
:evetTevhide nin son haberi çok anlamlı olmuş..gerçekten,duyarsız kalmak mümkün değil..ve başörtülülerin üniversite de kapıları açılacağı müjdesi beni umutlandırdı..ve inşallah,gerçekleşir..
imam hatipli kızların da baışını açanları KINIYORUM..
selam ve dualarımla..:H
​

 

[sivetok]

esselamunaleyküm verahmetullahi veberekatuhu..
paylaşımıniz için :T
:evetTevhide nin son haberi çok anlamlı olmuş..gerçekten,duyarsız kalmak mümkün değil..ve başörtülülerin üniversite de kapıları açılacağı müjdesi beni umutlandırdı..ve inşallah,gerçekleşir..
imam hatipli kızların da baışını açanları KINIYORUM..
selam ve dualarımla..:H
​

Aleyna ve aleyküm selam sayın firdes kardeşim. Bende dualarınıza amin diyorum inşallah önümüzdeki tüm yasaklar karlkar. Amin Allah (c.c.) razı olsun.

'Yüksek öğretimde bilimsel özgürlükler kısıtlı'

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın 'Üniversitedeki bütün yasaklar kalkacak.' açıklamasına akademisyen ve sivil toplumdan destek geldi.



Yeni YÖK Başkanı'nı 'bilimsel niteliği güçlü bir insan' olarak niteleyen Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, özerklik ve akademik özgürlüğün üniversitenin olmazsa olmaz koşulu olduğunu söyledi. Yeşildere, Özcan'ın açıklamalarının üniversitelerin önünü açacağını dile getirirken, "Üniversitelerde özgürce konuşmak yasak. Rektörün özelleştirme yapmasına karşı çıkan veya beğenmediği yemeği protesto eden öğrenciye soruşturma açılıyor. Böyle yasak olmaz." ifadelerini kullandı.

Tüm Öğretim Üyeleri Derneği eski Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu ise, Özcan'ın 'bilimsel araştırmayı geliştireceğim' sözünü 'klasik bir cümle' olarak niteleyerek, "Biraz zor iş, ama dilerim gerçekleştirir." dedi. "Yasakları kaldırırsa çok memnun oluruz." diyen Hatipoğlu, "Üniversiteler adeta yasaklar kurumu oldu. Neredeyse her attığın adım yasak. Başında kılık kıyafet yasağı var. Türban yasağı ve katsayı eşitsizliğini kaldırabilirse memnun oluruz." diye konuştu. Muğla Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sunu da "Düşünün ve fikir üretin diye devlet bize para veriyor ama, şu anda üniversitede düşünmek yasak." ifadelerini kullandı. Rektörlerin Saddam Hüseyin'de bile olmayan yetkilere sahip olduğunu savunan Sunu, "Cumhurbaşkanıyla görüştüğüm için bile soruşturma geçirdim." şeklinde konuştu. Üniversitelerin bilimsel araştırmada yerde süründüğünü ileri süren Prof. Dr. Sunu, yapılan araştırmalara kalite getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu yeni YÖK başkanından mağdur edilen öğrenci ve hocaların sıkıntısını gidermesini istedi. Aynı kanuna göre YÖK başkanlarının farklı tutumlar sergileyebildiğine işaret eden Gündoğdu, şunları kaydetti: "Gürüz ve Teziç, mevcut kanundaki boşluğu milletin aleyhine kullandı. Mehmet Sağlam yasakçılıktan ziyade milletin değerleriyle örtüşen bir yaklaşım sergiledi. Demek ki anayasa ve yasalar keyfiliğe müsait, kişiye göre değişken olabiliyor. Bu değiştirilmeli."


Meslektaşları Özcan'a güveniyor

Yusuf Ziya Özcan'ı tanıyan akademisyenler ve öğrencileri, yeni başkanın sorunları çözebileceğine inanıyor. ODTÜ Sosyoloji Bölümü'nden mezun olan, doktorasını da burada tamamlayan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Köse, 'Hocam' diye hitap ettiği Özcan'ı anlatırken, "Önce hocamdı sonra arkadaşım oldu. Hem Anadolu'nun kültürünü üzerinde taşır hem de Batı'nın bilimsel normlarını." değerlendirmesini yaptı. TOBB ETÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Sezal da Özcan'ın bilimsel niteliklerini takdir ettiğini anlatırken, "YÖK'te büyük başarılar elde edeceğine inanıyoruz." dedi. Fatih Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Çaha ise "Hocam, özgürlükçü bir yapıya sahiptir." yorumunu yaptı.

Zaman
12 Aralık 2007, Çarşamba

 

[firdes]

esselamunaleyküm verahmetullahi veberekatuhu..
bu son PAYLAŞTIĞINIZ haber
geniş ve kaynaklı olduğu ,
gerçek haber niteliği taşıdığı için Rabbim razı olsun inşallah..
:T
Rabbim,türbanlı bacılarımızı üniversitelerde,ders görürken,asistanlık yaparken,doktorasını tamamlarken bizlere gösterir inşalah..
Rabbimiz herşeye kadirdir..
selam ve dualarımla..:H

 

[ekremeee]

esselamunaleyküm verahmetullahi veberekatuhu..

paylaşımıniz için :T
:evetTevhide nin son haberi çok anlamlı olmuş..gerçekten,duyarsız kalmak mümkün değil..ve başörtülülerin üniversite de kapıları açılacağı müjdesi beni umutlandırdı..ve inşallah,gerçekleşir..
imam hatipli kızların da baışını açanları KINIYORUM..
selam ve dualarımla..:H​

a.s evet imam hatipli olupta başını açanlarda var malesef 1 hafta öncede bizim okula geldi ben imam hatipli olduğunu öğrenince şok oldum allah ıslah etsin

dil uzatma allah için
hak emridir baş örtüsü
alay etme için için
hak emridir baş örtüsü

hak tala emreyledi
başımıza taç eyledi
rasulullah böyle dedi
halk emridir baş örtüsü


balık bile baştan kokar
baş giderse gövde çöker
dost dediğn başa bakar

hak emridir baş örtüsü

Cesaretin bittiği yerde esaret başlar!

.: ABDURRAHMAN ÖNÜL / Başörtüsü :.​

 

[sivetok]

Amin Amin Amin

 

[sivetok]

Bilerek mi yapıyorsunuz

Bilerek mi yapıyorsunuz

TÜBİTAK’ın Ulusal Bilim Olimpiyatları ödül töreninde bir ilköğretim öğrencisinin sahneye türbanıyla çıkarak ödül alması, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’i kızdırdı. Bakan, TÜBİTAK Başkanı Prof. Nüket Yetiş’e, "Bu olayların tepki aldığını bildiğiniz halde neden izin verdiniz. Bilerek mi yapıyorsunuz" diye kızdı.

MİLLİ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in katıldığı ve TÜBİTAK’ın (Türkiye Bilimsel Teknik Araştırma Kurumu) düzenlediği 12. ve 15. Ulusal Bilim Olimpiyatları ödül töreninde, türbanlı ilköğretim öğrencisi sahneye çıkarak ödül aldı. Benzer başka törenlerde de yaşanan ve tartışma konusu olan bu görüntü bu kez Çelik’i de kızdırdı. Ulusal İlköğretim Matematik Olimpiyatı’nda bronz madalya alan İstanbul Şefkat Koleji öğrencisi Elif Büşra Doğuş sahneye siyah türbanı ile çıktı.

Doğuş’a ödülünü MEB Müsteşar Vekili Mehmet Temel verdi. Öğrencinin ödülünü türbanıyla alması Çelik’i sinirlendirdi.

VEKİLİ DE UYARDI

Çelik, tören salonunda bulunan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş ve MEB personeline, "Daha önce bu olayların çok tepki aldığını bildiğiniz halde neden böyle bir kıyafete izin verdiniz. Bilerek mi yapıyorsunuz?" diyerek sert tepki gösterdi. AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu ise eşi Fulya Kutlu ile ödülünü alıp sahneden indikten sonra yanlarına gelen türbanlı öğrenciyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Çelik, fotoğraf çektiren Kutlu’yu da uyardı. Çelik, törenin ardından jet soruşturma emri verdi. Çelik, Hürriyet’in konuyla ilgili sorusu üzerine, "Tabi bunu anlamak mümkün değil. Hangi mantıkla yaptıklarını ben de sordum" dedi.

Türbanlı öğrenciye ödül

15. Ulusal Bilim Olimpiyatları Ödül Töreni’nde, İstanbul Gökkuşağı Koleji Öğrencisi Elif Büşra Doğuş da ödül aldı. Sahneye siyah bir türbanla çıkan Doğuş’a ödülünü MEB Müsteşar Vekili Mehmet Temel verdi. Törenden sonra AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu ve eşi Fulya Kutlu, türbanlı öğrenciyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Görüntüye sinirlenen Bakan Çelik’e, TÜBİTAK Başkan Vekili Prof. Dr. Nüket Yetiş elini ağzına kapatıp bir şeyler söyledi.
Esra KAYA
HÜRRİYET
13 Aralık 2007

 

[sivetok]

YÖK'te yarın kılıçlar çekiliyor

YÖK'te yarın kılıçlar çekiliyor

Yeni YÖK Başkanının da davet edildiği Üniversiteler Arası Kurul'da türban yasağına ilişkin tavrın değişmemesi gerektiği vurgulanacak.


Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK), yarın YÖK Genel Kuruluna bir üye seçmek üzere toplanacak. Toplantıda Rektörlerin türban yasağı konusunda ödün vermeyeceğini vurgulaması bekleniyor.

ÜAK Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Mustafa Akaydın, "Türban özgürlük değil, kadın özgürlüğünü yok eden bir simgedir. Üniversitelerin bu konudaki görüşleri hiçbir şekilde değişmemelidir" dedi.

YÖK Başkanlığına atanan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ilk Rektörler komitesini yarın toplayacak. YÖK'teki toplantı saat 09:30'da başlayacak.

Toplantının ardından saat 10:30'da da ÜAK toplantısı yapılacak. ÜAK Başkanı rof. Dr. Mustafa Akaydın Başkanlığındaki toplantıya yeni YÖK Başkanı da davet edildi.

ÜAK toplantısında YÖK Genel Kurulu üyeliğine seçilecek bir kişi için oylama yapılacak.

Şu ana kadar toplam 12 kişinin aday olduğu üyelik seçiminin ardından da üniversite rektörleri söz alacak.

Toplantının bu bölümünde yeni YÖK Başkanlığına Prof. Özcan'ın atanmasını eleştiren Rektörler görüşlerini dile getirecek.

Türban yasağı konusunda bu güne kadar ki net tutumlarıyla öne çıkan Rektörler de Üniversitelerin bu konudaki tavrının değişmemesi gerektiği görüşünü vurgulayacak. "Üniversiteler kişisel tercihlere göre değil yasalara göre hareket eder" görüşünü vurgulayacak olan Rektörler, konuyla ilgili Uluslararası Yargı Kararına işaret edecek.

TÜRBANA SERBESTLİK SUÇ OLUR
ÜAK Başkanı ve Akadeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Akaydın, toplantının ana gündem maddesinin YÖK Genel Kurulu Üyeliğine yapılacak seçim olduğunu söyledi. Bunun dışında Rektörlerden talep gelmesi durumunda türban yasağının da görüşülebileceğini ifade eden Akaydın, "Üniversitelerin bu konuyla ilgili tavrı hiçbir şekilde değişmemeli. Benim tavrım da hiçbir değişiklik olmayacak" dedi.

Yeni YÖK Başkanı'nın üniversitelerdeki yasaklarla ilgili bireysel görüşlerini dile getirdiğini anımsatan Akaydın, "Türban konusunun yeniden gündeme getirilmesi lazım. Türkiye Uluslararası kararlarla bu konuda bağlı durumda. Bizim devlet hukukumuz da konuyla ilgili bir sınır çizmiştir. Bu noktada ben Üniversitemde türbanı serbest bırakırsam suç işlemiş olurum." diye konuştu.

ÖZGÜRLÜĞÜ YOK EDEN SİMGE
Akaydın, "Bu konunun yeniden ortaya atılması, ülkedeki huzuru bozar...Ben türbanı bir özgürlük simgesi değil, kadın özgürlüğünü yok edici bir simge olarak görüyorum" dedi.

HÜRRİYET

 

[sivetok]

Siz bir şey anladınız mı bu haberlerden kardeşler ...
Ne yapılmak isteniyor acaba !!!

 

[sivetok]

Çocuklarını izleyemediler

Çocuklarını izleyemediler

Askerin, Gaziantep'teki 29 Ekim kutlamalarına katılan türbanlıları protesto etmesini göz önünde bulunduran zabıta, şehrin kurtuluş etkinliklerinde türban nöbeti tuttu.


10 Kasım ve 29 Ekim' deki törenlerde türban kirizi çıkan Gaziantep'te kuruluş yıldönümü etkinlikleri için çözüm bulundu. Askerlerin etkinliği terk etmemesi için türbanlı kadınlar tribüne alınmadı.

İstasyon Meydanı'nda düzenlenen kurtuluş şenlikleri başlamadan önce Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları tören alanındaki tribünde yerlerini aldı. Subay ve yakınlarının olduğu tribüne oturmak isteyen bazı türbanlı kadınlar ise AKP'li Büyükşehir Belediyesi zabıta ekiplerinin engeliyle karşılaştı.




Zabıta görevlisi, şeref tribününün sağındaki platformun askerlere ayrıldığı için türbanlı kadınların alınmadığını söyledi. Diğer tribündeyse çok sayıda türbanlı kadın töreni izledi. Türbanlı kadınlardan 51 yaşındaki Yumma Satıcı, "Törende torunlarım yürüyüş yapacaktı. Onları izlemek için geldim ama bizi askerlerin olduğu tribüne almadılar" dedi. Gaziantep'te 10 Kasım ve 29 Ekim'de düzenlenen törenlerde de TSK mensupları türbanlı davetlilerin olması nedeniyle törenleri terk etmişti.

(Radikal)

 

[firdes]

esselamunaleyküm verahmetullahi veberekatuhu
bu türbanlılar daha ne yapsın..meydanlara hiç mi çıkmasın..askerle aynı trübünde türbansızlarda var mıydı acaba..eğer öyle bişey varsa,asker haricinde,bayanlar da askerlerin trübününde oturduysa eğer,bu türbanlı bayanları dışlamak demektir..bir şehrin kurtuluşu söz konusu..ve zamanında,şehir kurtarılırken,türbanlılara,aman siz şöyle bi köşede oturun,biz kurtarırız mı demiş asker..ya da şehirden mi çıkarmış..asker neredeydi..o şehri halk kurtardı..askeri halktı..ya da askerde halktı..şimdi bu ayrımcılık neden..yer yok diye annelerimizi,nenelerimizi böyle kutlamalardan uzak tutacak bi asker,nasıl koruyabilecek bu vatanı..
demek ki,düşman bi saldırı yapsa,türbanlıları görmezden gelecek bu asker.
çok üzücü ve korkutucu bi düşünce olsa da bian böyle düşündüm..
paylaşımlar için :T
selam ve dualarımla..​

 

[keskin_sirke]

s.a.Bu ümmet, edebinden vazgecti hoşgorü için, yetmedi sünnetinden , peygamberinden geçti, yetmedi ihlasından ,irfanından vazgeçti.Neden ? Medeniyyetin gereği.Bu insanlara verilenler yetmedi.Gün geldi iman ile Allah' dan da geçmek gerekti memnun etmek ,mes'ud ve bahtiyar yaşamak için.Takke, cubbeyi cismiyle olduğu gibi nefsiylede giyecek.örtünüp bürünen ,canı ile candan örtünecek.sen genel manada dinini ihmal edersen,şeriat gelecek kelle gidecek diye bağırışan insanlar ,önce can değip nefsi müdafa cercevesinden izletecek tüm dünyaya zulümlerini.
bilemiyorum bu nereye varır? korkarım ki Hak ile batıl terazisi dinsizin eline kalır.
Ya Hakkı yaşayıp,yaşatacaksın.Ya kul bahçesinde havlayacaksın. vesselam

 

[sivetok]

Aleyküm selam kardeşler
Değerli yorumlarınız ve katkılarınız için teşekkür ederim
Yorumlardan istifade ettim doğrusu.
Rabbim razı olsun inşalalh

 

[Kardelen..]

Zalim güçlü olsada örtüne dil uzatsada zafer bizimdir bacım..Rabbim en güzelini bilir Allaha havale ediyorum..cahil olan insanlarımızı..

 

[sivetok]

İnşallah buyurduğunuz gibi zafer bizim olur sayın Kardelen.. kardeşim A.r.o

 

[sivetok]

"Kardeşimin Başını Örtmüşler, Davacıyım"

"Kardeşimin Başını Örtmüşler, Davacıyım"

Kızkardeşini Kur'an kursuna verdiği için anne ve babası hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunan Ömer K. ailesini de şaşırttı. Haberi Sabah ve Hürriyet Gazete'si şöyle duyurdu;

Ömer K. kız kardeşi Zehra'yı ilköğretim 6. sınıftan alarak Kuran kursuna gönderip, başını türbanla örttüren anne ve babasına karşı velayeti kötüye kullanma davası açtı.

Amerika'da yaşamını sürdüren Ömer K. (33) kız kardeşi Zehra'yı ilköğretim 6. sınıftan alarak Kuran kursuna gönderip, başını türbanla örttüren anne ve babasına karşı velayeti kötüye kullanma davası açtı. Fatih 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan ve 4 Mart 2008 günü görülecek olan davada anne ve babasından şikâyetçi olan Ömer K., ailesinin yasal sorumluluklarını yerine getirmediği şikâyetinde bulundu. Davayı yürüten avukatı Erdal Doğan dava dilekçesinde, 13 yaşındaki Zehra ile birlikte anne Hanife ve baba Süleyman K.'nin ikamet ettikleri adresten ayrıldıklarını ve izlerinin bulunamadığını ifade etti.

DİLEKÇE SONUÇSUZ

Zehra K., İstanbul Fatih ilçesinde bulunan özel bir kolejde 6. sınıfa geçtiği yıl anne ve babası tarafından okuldan alınıp, 8 yıllık zorunlu eğitim ve öğretimi yarıda kesildi. Zehra'nın abisi Ömer K. ile ablası Büşra B. önce 16 Ağustos'ta Fatih Kaymakamlığı ile İstanbul Valiliği'ne birer şikâyet dilekçesi sundular. Dilekçelerde şunlar belirtildi: "Kardeşim Zehra K., Özel Sultan Fatih İlköğretim Okulu'nda zorunlu 8 yıllık eğitimini sürdürmekteyken 2005- 2006 eğitim ve öğretim yılında, 6. sınıfa devam etmesi gerekirken, anne ve babamız Hanife K. ve Süleyman K. tarafından okuldan alınmış ve eğitimi yarım bıraktırılmıştır. Milli Eğitim Kanunu gereği anne ve babamızın ve idarenin kendine yükletilen yasal sorumluluk gereği, kardeşimizin temel ve zorunlu eğitimini alması için gereken tüm işlemlerin yapılmasını arz ve talep ederiz." Ancak aynı zamanda Hrant Dink'in avukatı da olan Erdal Doğan tarafından Fatih 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, Fatih Kaymakamlığı ve İstanbul Valiliği'ne yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığı belirtildi.

FATİH'TE BİR TARİKAT

Abi Ömer K. açtığı davayla küçük kardeşinin velayetini üzerine alıp, vasisi olarak kardeşinin her türlü maddi ve manevi yükümlülüklerini karşılamak istiyor. Halen ABD'de yaşayan K. Türkiye'ye dönme hazırlığı yapıyor. Öte yandan Zehra K.'nin Fatih Çarşamba'daki İsmailağa tarikatı olarak bilinen grubun bir Kuran kursunda eğitim aldığı, anne ve babasının da bu tarikata üye olduğu ileri sürüldü. Bu arada mahkemeye sunulan hukuki deliller arasında Zehra'nın okul karnesi, pasaportu ve günlükleri de yer aldı. Zehra K. tarafından abisine yollandığı anlaşılan mektuptaki bazı ifadeler de ilginç. Abisine yolladığı sert mektuplardan birinde şunları yazmış:

ZİNA SUÇLAMASI

"Abi diyecek bir abiliğin yok ama ben terbiyemden dolayı abi diyorum. Siz beni sevdiğinizi söylüyorsunuz ama sevmiyorsunuz. Siz gurur ve nefsinizi seviyorsunuz. Bu kararı 5 yaşımda almıştım. O zaman zorlayarak okula kaydettirdiniz. Hiçbir zaman ben okulu sevmedim. Büşra ablam diyordu ben inanmıyordum. 'Zina yapıyor, parasını kızlarla yiyor' demişti. Benim abim böyle yapmaz diyordum. Bana kızardı. Meğersem hepsi çok doğruymuş. Böyle abi ben istemiyorum. Ben senden utanç duyuyorum."


KÜÇÜK Z.K’NIN GÜNLÜĞÜ

Z.K.’nin el yazısıyla tuttuğu günlük, abisi tarafından mahkemeye delil olarak sunuldu. İşte günlükten "imlasına dokunmada"n ilginç satırlar:

ALLAHTAN KIZ DEĞİL

Arkadaşıyla buluşmaya gitti. (ABD’den gelen abisi) Saat gece ikide gelmiş. Allahtan ki kız değil, kız olsaydı hali yaman olmuştu..(30.12.2005)

ABİYİ ’UYUTMAK’

Annem karneyi alıcaz dedi. Almaya gittik. Baktık ki M.... arkadaşıyla merdivende telefonlarıyla oynuyorlar. M....’den istedik. Karneyi verdi. Sonra orda bir fotokopici var. Biz hep ordan çektiriyorduk karneyi, yine oraya gittik. Eve doğru gelirken baktım ki takdirnamede M.... B. yazıyor. Bir daha geri döndük yaptılar. (06.01.2006)

HAYATTAN BIKTIM
yarın kursa başlıyorum. hem talim hem arapça hemde hafızlık hemde okul dersleri görücem. nasıl yapıcam bilmiyorum. Doğrusu daha çarpım tablosunu bilmiyorum. bıktım artık hayatımdan..(29.10.2006)

Artık hayatımdan bıktım. günlerim gittikçe güzelleşeceğine kötüleşiyor.. (14.11.2006)
Fotograf: www.acizane.com
Sabah-Hürriyet

 

[sivetok]

Türbanlı tiyatrocu olmaz

Türbanlı tiyatrocu olmaz

Hülya Avşar'ın programına konuk olan tiyatrocu Haldun Dormen türbanlılardan tiyatrocu olmayacağını belitti. Dormen, 'Rolü ona göre uyduramam, o role uysun' dedi

Haldun Dormen, başörtülü hanımların tiyatroda oynayamayacağını söyledi. Hülya Avşar’ın programına konuk olan Haldun Dormen " başörtülü bir bayana eğitim verebilirim ama rolü ona uyduramam.

Başörtülü bir kadın tiyatro oyununda rol alamaz. Bana gelse belki anlatmaya çalışırım başörtüsünün gereksiz olduğunu . Başörtüsünü çıkartacak, yoksa ona başörtülü rol yazmam gerekecek. Rolü ona göre uyduramam, o role uysun. Girecekse başörtülü derse girecek, ama rol ne gerektiriyorsa onu yapacak." dedi.

 

[musa____]

O Arkadaşımızı Kürsüden İndirirler...
Bu dünya Onlarad klamz..
Ama Ahirette Nasıl Hesap Vercekler...