Türbanlı sayısı 4'e katlandı / Anket
Türbanlı sayısı 4'e katlandı / Anket
Araştırma sonuçlarını TABLOLAR halinde görmek için GALERİYE GİRİŞ
Acizane ))) Online ilahi ve Ezgi Merkezi - Full Albümler
Araştırma sonuçlarını TABLOLAR halinde görmek için GALERİYE GİRİŞ
haber7com 'bu noktada haber var'
Konda'nın araştırmasına göre, başını örtenlerin oranı son dört yılda yüzde 64.2'den 69.4'e çıktı. Başını türbanla örtenlerin oranı ise 4 kat arttı.
Tarhan Erdem'in sunumu
2003 araştırmasında, yetişkin kadınlar arasında başını örtenlerin sayısı yaklaşık 13 milyondu. Bugün bu sayı 14 milyon çevresindedir. Ancak dört yıl içinde türban takan hanımlarımızın sayısı yaklaşık 500 binden 2 milyona çıkmıştır. Bu dikkat çekici ve hızlı artışın nedeni bu araştırmada belirgin değildir.
Örtünenlerle örtünmeyenler arasındaki fark genellikle, sadece başlarını örtmesiyle sınırlı değildir. Örtünme insanın yaşam tarzı ve anlayışını da etkilemektedir.
Örneğin, eskiden beri örtünme ile modernleşme arasında bağıntı kuranlar olmuştur. Başını örtenlerin Batılılaşmanın karşısında oldukları iddiası azımsanmayacak kadardır. Ancak, bu görüş kabul edilirse, yüzde 30 dışındakilerin hepsini Batılılaşma karşıtı olarak kabul etmemiz gerekir. Eğer bu doğru olsaydı, örneğin son 20 ya da 10 yılda aldığımız mesafeyi geçmemiş olmamız gerekirdi. Çünkü, yüzde 70 Batılılaşma karşıtı olan bir ülkede bu ilerlemeler sağlanamaz. En azından başını örtenler dört yılda yüzde beş arttı diye, ülkemizin ve halkımızın Batı'dan uzaklaştığını söyleyemeyiz.
Birçok bakımdan modernleşmede alınan yolun geriye değil, ileriye doğru olduğu açıktır. Başını örtenlerin bir kısmının, Batılılaşmaya karşı olduğu bir gerçektir, ancak büyük çoğunluğunun teknolojide, bilimde, hukukta, siyasal rejimde yüzlerinin Batı'ya dönük olduğu yadsınamaz. Halkımız geleneğini, dini inancını kaybetmek istememekte, özetle kültürel değerlerine bağlı kalırken modernleşmek istemektedir. Bunlar için kültürel değerlere bağlılık, modernleşmenin tehlikeleri (!) için bir korunak, korkuları için bir kalkandır. Diğer taraftan, başını örtmeyenlerin kültürel değerlere saygısı başını örtenlerden çok farklı değildir.
Kültürel değerler dışındaki diğer değerler tartışıldığında, başını açanlarla başını örtenlerin ortaya koydukları görüşler arasındaki fark azalmakta, örtünme hali görüşler arasında bir ayıraç olmaktan çıkmaktadır.
Siyasal hayatımızda, kültürel değerleri korumayı yaşamsal gören ama Batılılaşmak isteyenler ile devleti korumak ve aynı zamanda Batılılaşmak isteyenler arasında belirli ayrışma olduğu görülmektedir. Oysa ne bu taraftakiler devleti ve cumhuriyeti yıkmak istemekte, ne de öbürleri kültürel değerlerin yok olmasına çaba göstermektedirler.
Bu çekişmenin bugünkü içeriği aynı kaldıkça, tabloda bir değişiklik beklenmemelidir.
Tartışma, kültürel değerlerin dışındaki yaşamın ortak yanlarına (demokrasiye, altyapıya, eğitime, sağlığa, hukuka) taşınabildiğinde, bugünkü tablo değişecek, örtünme tercihi siyasal hayattaki ayrışmanın belirleyicisi olmaktan çıkacaktır.
Tarhan Erdem'in araştırması
Milliyet bugün, Türkiye'nin en çok tartışılan konularıyla ilgili önemli bir araştırmanın yayımına başladı. KONDA araştırma şirketi tarafından Tarhan Erdem yönetiminde yapılan araştırma "Gündelik Yaşamda Din Laiklik ve Türban" başlığını taşıyor.
Araştırma sonuçlarını TABLOLAR halinde görmek için GALERİYE GİRİŞ
Tarhan Erdem yönetiminde A&G Araştırma Şirketi, Mayıs 2003'te başörtüsü konusuyla ilgili bir araştırma yapmış ve Milliyet gazetesinde 27-31 Mayıs arasında yayımlanan araştırma, önemli ve ilgi çeken sonuçlar ortaya çıkarmıştı.
Örneğin, Türkiye'deki hanelerin yüzde 77.2'sinde başını kapatan kadın olduğu, 18 yaş ve üstü kadınların yüzde 64.2'sinin ev dışında başını kapattığı, yaş yükseldikçe başını kapatanların oranının hızla yükseldiği, başörtüsünde eğitimin en belirleyici unsur olduğu ve sosyal statü yükseldikçe kapanmayanların oranının hızla yükseldiği gibi bulgular ortaya konmuştu.
AKP'nin tekrar iktidara gelmesi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci, türban konusunun yine gündeme gelmesine yol açtı. Dört yıl geçtikten sonra tekrarlanan araştırma, değişimin yönünü ve miktarını merak edenler ve bu dönemin siyasetini değerlendirmek isteyenler için çok ilgi çekici veriler ortaya koydu.
AMAÇ
Araştırmayla şu noktaların belirlenip değerlendirilmesi ve sonuçların kamuoyuna sunulması amaçlandı:
# Türkiye'deki yetişkin nüfusun başörtüsünün kullanımı ve siyasette tartışma konusu edilmesini nasıl algıladıkları;
# Bu alanda son 4 yıl içinde ne yönde ve oranda değişimler olduğu;
# Türban konusunun yetişkin nüfusun gözündeki ve algılarındaki durumlarının ölçülmesi;
# Gündelik yaşamda din, örtünme, laiklik algı ve alışkanlıklarındaki eğilimlerin değerlendirilmesi.
Araştırmanın kapsamı
Araştırmanın kapsamı da şöyle belirlendi:
# Türkiye insanının dindarlık yönünden kendini nasıl konumladığı ve ibadet alışkanlıkları;
# Örtünme tercihleri, gerekçeleri ve anlamlandırışı;
# Türban meselesine ve tartışmanın yansımalarına bakışı;
- Dini kuralların gündelik yaşamındaki geçerliliği ve ağırlığı;
# Kadın meselesine bakış ve dini inançların bu bakışa etkileri;
# Muhafazakârlık algılarının ölçülmesi ve değerlendirmesi.
Örneklem böyle hazırlandı
Araştırmanın saha çalışması 8-9 Eylül 2007 tarihlerinde, 41 ilde, 171 ilçede 298 mahalle ve köye gidilerek yapıldı. Her mahalle ve köyde 18'erden 2 bin 639 denek kadın, 2 bin 650 denek erkek olmak üzere toplam 5289 kişiyle görüşüldü.
Örneklem Adet
İl 41
İlçe (merkez ilçeler dahil) 171
Mahalle ve köy sayısı 298 (Kent 208, kır 90)
Görüşme adedi 5 bin 289
Örneklem, 2000 Genel Nüfus Sayımı ve 2002 Genel Seçim sonuçları esas alınarak hazırlandı. 46 bin 797 mahalle ve köy, bölge, il, eğitim, istihdam ve nüfus bilgileri ile seçim sonuçlarına göre ayrıştırılarak ve kümelendirilerek ana veri elde edildi. Bu ana veriden de bilgisayar tarafından kümelerin nüfus oranlarına koşut olarak rastlantısal metotla seçildi.
Araştırma alanı TÜİK'in 12 bölge ayrımına göre seçildi ve görüşmeler yandaki tabloda yer alan illerde yapıldı.
BÖLGE ADI İLLER
İstanbul İstanbul
Batı Marmara: Balıkesir, Edirne, Tekirdağ
Ege: Denizli, İzmir, Manisa,
Doğu Marmara: Bolu, Bursa, Kocaeli,
Batı Anadolu: Ankara, Karaman, Konya
Akdeniz: Adana, Hatay, K.Maraş, Mersin, Osmaniye
Orta Anadolu: Kayseri, Nevşehir, Sivas,
Batı Karadeniz: Bartın, Karabük, Samsun,Tokat,
Doğu Karadeniz: Giresun, Rize, Trabzon
Kuzeydoğu Anadolu: Bayburt, Erzincan, Erzurum,
Ortadoğu Anadolu: Elazığ, Malatya, Tunceli, Van
Güneydoğu Anadolu: Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Şanlıurfa,
Tarhan Erdem yönetiminde KONDA araştırma şirketi tarafından Milliyet için yapılan "Gündelik Yaşamda Din, Laiklik ve Türban" araştırması, örtünme ile türban konularında önemli veriler ortaya koyuyor. Verilerde, "Türbanın siyasal simge olarak kullanılıp kullanılmadığı" tartışmalarına ışık tutacak ayrıntılar da yer alıyor.
Çünkü araştırma sonuçlarına göre, AKP yönetiminde geçen son dört yılda başını örtenler kendi içinde yaklaşık yüzde 8'lik artışla yüzde 64.2'den yüzde 69.4'e yükselirken, türbanla örtünenlerin oranında ise 4.7 katlık artışla bir patlama yaşanmış durumda. Türbanla örtünenlerdeki artışın eğitimli gençler arasında çok daha yüksek olması da dikkat çeken bir başka ayrıntı.
Örtünme biçimi böyle değişti
"Siz veya eşiniz sokağa çıkarken başını örtüyor mu?" sorusuna, deneklerin yüzde 30.6'sı örtmediği karşılığını verirken, yüzde 69.4'ü farklı isimlerle de olsa başını örttüğünü söyledi. Yanıtlara göre, deneklerin yüzde 51.9'u başını başörtüsü, eşarp, yemeni benzeri yerel örtülerle örterken, yüzde 16.2'si türban, yüzde 1.3'ü çarşaf, peçe kullanıyor. 2003 araştırmasında başını örtenler toplamda yüzde 64.2 iken bugün bu oran yüzde 69.4'e yükselmiş. 2003 araştırmasıyla kıyaslandığında, toplumda başını örtenlerin oranı kendi içinde yüzde 10 dolayında artarken, örtenler içinde türban kullananların oranında çok ciddi artış görülüyor.
Türban gençlerde daha yaygın
Başını örtmeyenler gençler arasında yüzde 46.9 oranındayken, 29-43 yaş grubunda yüzde 31.1'e 44 yaş üstü grupta yüzde 18'e düşüyor. Türban kullananlar 18-28 yaş grubunda yüzde 19.7 iken 29-43 yaş grubunda yüzde 17.3'e 44 yaş üstü grupta yüzde 16.2'ye düşüyor.
Örtünme geleneksel eğilime uygun olarak yaşlandıkça artarken, türban kullananlar ise yaşlar arasındaki örtünme eğiliminin zıttı karakter göstermekte olup dikkat çekici biçimde gençlerde daha yüksek.
2003 araştırmasıyla kıyaslandığında, türban kullananlardaki artış en yüksek oranda gençler arasında görülüyor. 2003 yılında türban kullanan gençler yüzde 4.1 iken şimdi yüzde 19.7'ye yükselmiş durumda. 28-43 yaş grubunda türban kullananlar 2003 araştırmasında yüzde 3.8 iken şimdi yüzde 17.3'e yükselmiş durumda. 44 yaş üstü grupta ise türban kullananlar yüzde 2.5'ten yüzde 12.6 oranına yükselmiş görünüyor.
Türban kullanımı eğitimlilerde fazla
Başını örtmeyenler arasında üniversite eğitimliler yüzde 17.7, lise mezunları yüzde 42.2, ortaokul mezunları yüzde 12.3, ilkokul mezunları yüzde 23.7 oranında. Başörtüsü kullananlar arasında üniversite eğitimliler yüzde 2.2, lise mezunları yüzde 14, ortaokul mezunları yüzde 13.6, ilkokul mezunları yüzde 51.4 oranında. Türban kullananlar arasında üniversite eğitimliler yüzde 5.5, lise mezunları yüzde 25.9, ortaokul mezunları yüzde 19, ilkokul mezunları arasında yüzde 38.8 oranında.
Eğitimlerine göre bakıldığında, Türkiye eğitim ortalamalarına kıyasla lise altı eğitimliler başını örtmeyenler arasında daha az görülüyor. Bir başka deyişle lise altı eğitimliler genele göre daha fazla oranda örtünüyor. Eğitim arttıkça genel olarak örtünme azalırken, yine şaşırtıcı biçimde, örtünenler arasında türban kullananların oranı eğitim arttıkça artıyor.
Kümelere bakıldığında eğitimlerine göre, çarşaf ve peçe kullananlar ağırlıklı olarak okuryazar olmayanlar (yüzde 4.5) ve diplomasız okuryazarların arasında (yüzde 4) görülüyor. Türban kullananlar ise nispeten ağırlıklı olarak ortaokul (yüzde 22.1) ve lise mezunları (yüzde 17.2) arasında görülüyor.
Geleneksel başörtüsü kullananlar üniversite mezunları arasında yüzde 15.4 iken lise mezunları arasında yüzde 29.6, ortaokul mezunları arasında yüzde 50.5, ilkokul mezunları arasında yüzde 65.3, hiç eğitimi olmayanlar arasında yüzde 76.4 oranında.
Sonuçlar, 2003 araştırmamızla kıyaslandığında Türkiye genelinde örtünmeyenler kendi içinde yüzde 16 oranında azalarak yüzde 35.8'den yüzde 30.6'ya düşmüş görünüyor. Başını bir biçimde örtmekte olanlar ise kendi içinde yüzde 8 artarak yüzde 64.2'den yüzde 69.4'e yükselmiş durumda. Eğitim kümeleri üzerinden bakıldığında örtünen kadınlar içinde türban kullananların oranlarında şu artışlar görülüyor:
# Türkiye ortalaması olarak 4.7 kat (yüzde 3.5'den yüzde 16.3'e);
# Üniversite eğitimliler arasında 4.4 kat (yüzde 2.6'dan yüzde 11.4'e);
# Lise eğitimliler arasında 6.9 kat (yüzde 2.5'ten yüzde 17.2'ye);
# Ortaokul eğitimliler arasında 6.1 kat (yüzde 3.6'dan yüzde 22.1'e);
# İlkokul ve daha az eğitimliler arasında 3.9 kat (yüzde 3.8'den yüzde 15'e çıktı).
Ev kadınlarının dörtte üçü, öğrencilerin dörtte biri başını örtüyor
Kadınların iş ve meslek dağılımlarına bakıldığında, öğrencilerin yüzde 77'si, çalışan kadınların yüzde 59.4'ü, emekli kadınların yüzde 47.2'si başını örtmüyor. Başörtüsü en yaygın biçimde ev kadınları (yüzde 59.8) ve işsiz kadınlar yüzde 45.5)arasında görülüyor. Öğrencilerin yüzde 23'ü örtünmeyi tercih ederken, yüzde 13.5'i türbanı, yüzde 9.5'i başörtüsünü tercih ediyor.
Grafikte de görüldüğü gibi en az örtünenler öğrenciler iken, örtünenler arasında en yaygın türban kullanımı yine öğrencilerde görülüyor.
Nişan ve nikâhta örtü var
Araştırma sonuçları, örtünmede kadın ve erkek beraberliğinin de önemli etkenlerden biri olduğunu gösteren veriler sunuyor. Bekârların yüzde 64.6'sı, sözlü-nişanlı olanların yüzde 49.2'si, evlilerin yüzde 24.3'ü ve dul-boşanmış olanların yüzde 28.5'i gündelik hayatta başını örtmüyor. Başını örtenler bekârlar arasında yüzde 35.4, sözlü-nişanlılar arasında yüzde 50.8, evliler arasında yüzde 75.7, dul-boşanmışlar arasında yüzde 71.5 oranında.
Grafikte de görüldüğü gibi Türkiye'de kadınlarla, erkeklerin beraberlik seviyesi geliştikçe başını örtme oranı yükseliyor.
Gelir düzeyi düştükçe başını örtme artıyor
Başını örtmeyenler en yüksek oranda en yüksek gelir grubunda (yüzde 72.9) görülüyor. En düşük gelir grubunda başını örtmeyenler yüzde 15.2 iken, ikinci dilimde yüzde 21.3'e, orta gelir diliminde yüzde 37.3'e yükseliyor. Başını örtenlerin oranı ise örtmeyenlerin zıttına karakter gösterip gelir düştükçe artıyor. Başını örtenler arasında türban kullananlar ise bu eğilimin tersine hareket ediyor, gelir seviyesi arttıkça genel karakter olarak türban kullananlar artıyor.
Gelir arttıkça örtünmenin azalıyor oluşu grafikte de daha kolay izlenirken, türbanın orta ve orta üstü gelir grubunda, ortadireğe göre daha fazla kullanıldığı görülüyor.
Başörtüsü kırda, türban kentte yaygın
Araştırmaya katılanlara oturdukları yere göre baktığımızda, kentte oturanlarda başını örtmeyenler yüzde 35.5 iken, kırda oturanlarda bu oran yüzde 19.8'e düşüyor. Yani kentlerde oturanların yüzde 64.5'i başını örtenken, kırsal kesimde oturanlarda bu oran yüzde 80.2'ye yükseliyor. Türbanla ilgili olarak burada da bir farklılık görülüyor. Başörtüsü kullananlar kentte yüzde 46 iken, kırda yüzde 64.9'a çıkıyor. Türban kullananlar ise kentte yüzde 17.4 iken kırsal kesimde yüzde 13.6 oranında çıkıyor.
Grafikte kolayca görüleceği gibi, kırda başını örtme yüksek iken, türban kentte kırsal kesimden daha fazla kullanılılıyor.
Veriler 2003 araştırmasıyla kıyaslandığında, 2003 yılında kentte oturup da başını örtenlerin toplamı yüzde 56.3 iken 2007'de yüzde 64.9'a, kırsal kesimde oturanlar arasında başını örtenler yüzde 75.5 iken şimdi yüzde 80.2'ye yükselmiş durumda. Başını örtme eğiliminin kentte kırsal kesime göre biraz daha fazla artması da dikkat çekici bir ayrıntı.
(Milliyet)