Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sorulan sorulara cevap -1 (2 Kullanıcı)

Y.e.K.M

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eki 2007
Mesajlar
116
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
paylaşımın çok güzeldi.Allah razı olsun
selametle...
 

Ümmü-Seleme

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2008
Mesajlar
51
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
sa. arkadaslar sorulari okudum bildigim konularda birkaç cevabim olcak affınıza sıgınarak söylemek istiyorum inş... hani namazda aklimiza gelmedik seyler geliyor ya bunu namaza baslamadan ayetel-kürsi okuyarak asalildigini okumustum inş.. benimde namazın hikmetini bildigim halde kılamiyordum ALLAH'a sükür basladim bunda ablalrimin ve hocamın sayesinde olmustur...ablamin biri sohbette sey demişti bunu sizlerle paylasmak istiyorum bu beni cok etkilemişti..her ezan okunusunda RABBİM seni huzuruna davet ediyor.sen eger o cagriyi duyupta içinde bir ürperme olmuyorsa yazık demişti.Sen böyle yaparak YÜCE ALLAH'A haşa sen kimsinde ben senin huzuruna geliyim ben senin cagrini duymuyorum bile demiş oluyoruz. bir nevi davete icabet etmemiş oluyoruz demişti.. RABBİM BİZLERİ BÖYLE OLMAKTAN MUHAFAZA ETSİN İNŞ..selam ve dua ile..
 

_k€r€m_13

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2008
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
benimde bir sorum var:Medine ilk islam öğretmeni olarak gönderilen sahabe hangisidir?????
 

ReisulKurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ara 2007
Mesajlar
414
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
_k€r€m_13;555091' Alıntı:
benimde bir sorum var:Medine ilk islam öğretmeni olarak gönderilen sahabe hangisidir?????

Selamun Aleykum

Musab bin Umeyr r.a Olmasi gerekli Neden sordunuz?
 

ReisulKurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ara 2007
Mesajlar
414
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
MUS'AB BİN UMEYR
Mus'ab bin Umeyr, hem annesi hem de babası tarafından Kureyş'in asîl ve zengin bir âilesine mensub idi. Zengin oldukları için gâyet râhat bir hayat sürüyordu. Orta boylu, güzel yüzlü, nâzik ve yumuşak huylu, son derece zekî idi. Güzel konuşurdu.
Akl-ı selîm sâhibi olduğundan, putların bir fayda veya zarar veremiyeceğini bilir onlara tapılmasından nefret ederdi. Annesi tarafından en iyi şartlar altında refah ve bolluk içinde yetiştirilmişti.
Güzel yüzlü ve zengin olduğundan Mekke halkı ona gıpta ile bakardı. Peygamber efendimiz bunun için "Mekke'de Mus'ab'dan daha zarîf, daha nârin, daha güzel kimse yok idi. Saçları kıvrım kıvrım idi." buyurmuşlardı.
Dîninden dönmedi
Bütün bu rahatlıklara rağmen kalbinde büyük bir boşluk hissediyordu Mus'ab bin Umeyr. Bu maksatla sevgili Peygamberimizin bir merkez olarak seçtiği, İslâmı anlattığı ve o zaman Mekke'de müslümanların toplandığı Erkam bin Ebi'l-Erkam'ın evine gitti. Resulullahı görür görmez Müslüman oldu.
İslâmiyeti kabûl ettiği an hayatı da birdenbire değişti. Eski servet ve zenginliğin yerini fakirlik aldı.
Âilesinin sevgili oğullarına yapmadığı eziyet kalmadı. Onu dîninden döndürmek için evlerindeki bir mahzene hapsederek günlerce aç ve susuz bıraktılar. Arabistan'ın yakıcı güneşi altında ağır ve tahammülü zor işkenceler yaptılar.
Fakat Mus'ab bin Umeyr, bu ağır ve acımasız işkenceler karşısında sabır ve sebât göstererek aslâ İslâmiyetten dönmedi. Her seferinde bütün gücüyle haykırıyordu:
- Allahtan başka tapılacak, ibâdet edilecek ilâh yoktur. Muhammed aleyhisselâm O'nun peygamberidir.
İslâmiyet'i kabûl ettikten sonra Mekke'de sıkıntı ve işkencelere mâruz kalan Mus'ab bin Umeyr, Resûlullahın izniyle iki defa Habeşistan'a hicret etti. Bir müddet orada kalıp, her türlü sıkıntıya katlandı.
Daha sonra dönüp, Peygamberimizin yanına geldi. Onun bu gelişini Hz. Ali şöyle anlatmıştır:
Resûlullah ile oturuyorduk. Bu sırada Mus'ab bin Umeyr geldi. Üzerinde yamalı bir elbiseden başka giyeceği yoktu. Resûlullah onun bu hâlini görünce, mübârek gözleri yaşla doldu ve:
- Kalbini Allahü teâlânın nûrlandırdığı şu kimseye bakın! Anne ve babası onu en iyi yiyecek ve içeceklerle besliyorlardı. Allah için bunların hepsini terk etti. Allah ve Resûlünün sevgisi, onu gördüğünüz hâle getirmiştir, buyurdu.
İlk öğretmen
Birinci Akabe bî'atında Müslüman olan Medîneliler, Resûlullah efendimize:
"Yâ Resûlallah! İçimizde, İslâmiyet açıklandı ve yayılmaya başladı. Halkı Allahın Kitâbına da'vet edecek, Kur'ân-ı kerîmi okuyacak, İslâm dînini anlatacak, İslâmın sünnet ve emirlerini aramızda ikâme edecek, yerleştirecek, namazlarımızda bize imâmlık yapacak bir kimse gönder" diye mektup yazdılar.
Bunun üzerine Resûlullah efendimiz Mus'ab bin Umeyr'i, Medine'ye gönderdi ve ona:
"Medînelilere Kur'ân-ı kerîm okumasını, İslâmiyetin emir ve yasaklarını öğretmesini, namazlarını kıldırmasını" emretti.
Mus'ab bin Umeyr kısa zamanda Medîne'ye vardı. Orada kendisini büyük sevinçle karşıladılar. Es'ad bin Zürâre'nin evine yerleşti. Ev sâhibi Medîneli ilk Müslümanlardan idi. Orada insanlara dinlerini öğretmeye başladı.
Mus'ab bin Umeyr'in büyük gayretleri ve hizmeteri netîcesinde İslâmiyet, Medîne'de sür'atle yayıldı. Öyle ki, İslâmiyet her eve girmiş, îmân etmeyen kalmamıştı.
Mus'ab bin Umeyr, Medîne'de Es'ad bin Zürâre'nin evinde Kur'ân-ı kerîm öğretiyor ve İslâmiyet'i anlatıyordu. Onun bu hizmetiyle Medîne'de çok kimse Müslüman oldu. Medîne'de bulunan kabîle reîslerinden Sa'd bin Muâz, Üseyd bin Hudayr henüz Müslüman olmamışlardı. Bunların durumu çevreyi etkiliyor, İslâmiyet'in hızla yayılmasını engelliyordu.
Bir gün Mus'ab bin Umeyr, bir bahçede, etrâfında bulunan Müslümanlara dîni anlatıyor, sohbet ediyordu. Bu sırada Evs kabîlesinin reîslerinden olan Üseyd, elinde mızrağı olduğu hâlde hiddetli bir şekilde gelip, şöyle konuşmaya başladı:
Sözümüzü dinle
Siz bize niçin geldiniz, insanları aldatıyorsunuz? Hayâtınızdan olmak istemiyorsanız buradan derhâl ayrılın!
Onun bu taşkın hâlini gören Mus'ab bin Umeyr;
- Hele biraz otur! Sözümüzü dinle. Maksadımızı anla, beğenirsen kabûl edersin. Yoksa engel olursun, diyerek gâyet yumuşak ve nâzik bir şekilde karşılık verdi.
Üseyd sâkineşip;
- Doğru söyledin, dedi ve mızrağını yere saplayarak oturdu.
Mus'ab bin Umeyr ona İslâmiyet'i anlattı ve Kur'ân-ı kerîm okudu. Kur'ân-ı kerîmin eşsiz belâgatı ve tatlı üslûbunu işiten Üseyd kendini tutamayıp;
- Bu ne kadar güzel, ne kadar iyi bir sözdür. Bu dîne girmek için ne yapmalı, diye sordu.
Güzel yüzlü, tatlı dilli öğretmen cevap verdi:
- Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah demek kâfidir.
Mus'ab bin Umeyr'in, bu sözü üzerine Kelime-i şehâdeti söyleyip Müslüman olan Üseyd, sevincinden yerinde duramadı ve:
- Ben gidip arkadaşlarıma da anlatayım, diyerek ayrıldı.
Evs kabîlesinin reîsi Sa'd bin Muâz'ın ve kabîlesinin yanına varınca, Müslüman olduğunu söyledi.
Bunu gören Sa'd şaşırarak hiddetlendi ve Mus'ab bin Umeyr'in yanına koştu. Yanına varınca sert bir kızgın bir tavırla konuşmaya başladı.
Mus'ab bir Umeyr, ona da gâyet yumuşak konuştu ve oturup biraz dinlemesini söyledi. Sa'd, bu nâzik konuşma karşısında yumuşayıp oturdu ve konuşulanları dinlemeye başladı.
Mus'ab bin Umeyr, ona da İslâmiyet'i anlattı ve Kur'ân-ı kerîmden bir miktâr okudu. Kur'ân-ı kerîm okunurken Sa'd'ın yüzü birden bire değişiverdi. O da orada Müslüman oldu. Kendinde duyduğu üstün bir hâlin ve râhatlığın şevkiyle derhâl kavminin yanına gidip onlara şöyle dedi:
- Ey kavmim beni nasıl biliyorsunuz?
İlk cuma namazı
Sen bizim büyüğümüz ve üstünümüzsün.
- Öyle ise Allah'a ve Resûlüne îmân etmelisiniz... Îmân etmedikçe sizin erkek ve kadınlarınızla konuşmak bana harâm olsun.
Bunun üzerine kavmi hep birden İslâmiyeti kabûl etti. O gün kabîlesinden îmân etmedik kimse kalmadı. Mus'ab bin Umeyr'in büyük gayretleri ve hizmeteri netîcesinde İslâmiyet, Medîne'de sür'atle yayıldı. Öyle ki, İslâmiyet her eve girmiş, îmân etmeyen kalmamıştı.
Ensâr-ı kirâm , Resûlullahdan izin alarak Sa'd bin Heyseme'nin evinde ilk defâ Cum'a namazını edâ ettiler. Medîne-i münevverede ilk kılınan Cum'a namazı bu oldu.
Mus'ab bin Umeyr, Müslüman olan Medîneli müslümanlar ile ikinci Akabe bîatında bulundu. Bedr savaşında sancaktâr olup, büyük gayret ve kahramanlık gösterdi. Süveyd bin Harmale ile birlikte Abdüddâroğullarından Bedir savaşına katılan iki kişiden biri idi. Mus'ab, Uhud savaşına da katıldı. Yine sancağı o taşıyordu.
Bu savaşta Peygamberimizin yanından ayrılmayarak saldıranlara karşı koyuyordu. İki zırh giyinmişti. Bu hâliyle Peygamberimize benziyordu.
Peygamberimize benziyordu
Müşrik ordusundan İbn-i Kâmia adında biri Peygamberimize saldırırken, Mus'ab bin Umeyr onun karşısına çıktı. Bu müşrik, bir kılıç darbesiyle Mus'ab bin Umeyr'in sağ kolunu kesti. Mus'ab bunun üzerine sancağı derhâl sol eline aldı.
Mus'ab o esnâda; "Muhammed (aleyhisselâm) ancak resûldür. Ondan evvel daha nice peygamberler gelip geçmiştir" meâlindeki Al-i İmrân sûresinin 144. âyet-i kerîmesini okuyordu. İkinci bir darbe ile sol kolu da kesilince, sancağı kesik kollarıyla tutup göğsüne bastırdı ve yine aynı âyet-i kerîmeyi okudu. Bu hâliyle kendini Peygamberimize siper yapan Mus'ab bin Umeyr'in üzerine hücum eden İbn-i Kâmia, vücûduna bir mızrak sapladı ve Mus'ab bin Umeyr yere yıkılıp şehîd oldu.
Mus'ab bin Umeyr zırh giydiği zaman, Peygaberimize benzediği için müşrikler onu şehîd edince Peygamberimizi ödürdüklerini zannetmişlerdi.
Hz. Mus'ab şehîd olunca; onun sûretinde bir melek, sancağı aldı. Mus'ab'ın şehîd düştüğünden Resûlullahın henüz haberi olmamıştı. "İleri ey Mus'ab ileri!" diye sesleniyordu. Bunun üzerine bayrağı elinde tutan melek, geri dönüp Resûlullah efendimize; "Ben Mus'ab değilim" diye cevap verince, Resûlullah sancağı elinde tutanın melek olduğunu anladı. Bundan sonra Peygamberimiz sancağı Hz. Ali'ye verdi.
Resûlullah efendimiz, Mus'ab bin Umeyr'i şehîd olmuş görünce, başı ucuna dikilerek Ahzâb sûresinden:
"Mü'minlerden öyle yiğitler vardır ki, onlar Allah'a verdikleri sözde sadâkat gösterdiler. Onlardan bâzıları şehîd oluncaya kadar çarpışacağına dâir yaptığı adağını yerine getirdi. Kimisi de şehîd olmayı bekliyor. Onlar verdikleri sözü aslâ değiştirmediler" meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudu ve sonra şöyle buyurdu:
- Allah'ın Resûlü de şâhittir ki, siz kıyâmet günü Allah'ın huzûrunda şehîd olarak haşrolunacaksınız.
Selâm vereceklerdir
Daha sonra yanındakilere dönüp;
- Bunları ziyâret ediniz. Kendilerine selâm veriniz. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, kim bunlara bu dünyâda selâm verirse, kıyâmette bu aziz şehîdler kendilerine mukâbil selâm vereceklerdir, buyurdu.
Daha sonra Mus'ab bin Umeyr'e kefen olarak bir şey bulunamamıştı. Mekke'nin en zengin iki ailesinden birinin çocuğu olan Mus'ab bin Umeyr'in örtünecek kefeni yoktu. Vücûdu kaftanı ile ve ayak tarafı da otlarla örtülmek sûretiyle defnedildi.
Habbâb bin Eret der ki:
Mus'ab bin Umeyr, Uhud'da şehid edilince, kendisini saracak kısa bir hırkadan başka bir şey bulunamadı. Hırkayı baş tarafına çektik, ayakları açıldı. Ayaklarına çektik, baş tarafı açıldı. Resûlullah bize:
- Onu baş tarafına çekiniz! Ayaklarını otlarla kapatınız! buyurdu.
 

ReisulKurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ara 2007
Mesajlar
414
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Hz. Musa'b Bin Umeyr'in Şehit Olması
Kendisi gül devrini göremedi.
iki sene üç sene irşad vazifesi yaptı.
Bedir'de Resulü Ekremin yanında bulundu.
Uhud'dada yanında olayım ya Resulallah dedi.
22 yaşında vardı yoktu.
Bıyıkları henüz terliyordu.
Kılık ve kıyafetiyle Resulullaha çok benziyordu.
ALLAH Resulu Uhud'da cübbesini çıkarıp sırtına giydiriyor.
"Şu bugün senin sırtında dursun" diyordu.
O'da şeref saydığı o cübbeyi sırtında taşıyordu.
ALLAH Resulünü şehit etmeye gelen ibni kate
Resullullahı şehit ettim diye Musa'b ı buduyordu.
Seve seve kolunu veriyordu.
Sağ koluna inip kalkan kılıç darbesi karşısında
Kolu bir ağaç dalı gibi budanıp yere düşünce
"Elhamdulillah Resulullahın kolu kurtuldu" diyordu.
Sol kolu koparken "Elhamdulillah Resulullahın kolu kurtuldu" diyordu.
Başını uzatırken, yazar anlatan anlatıyor:
"Vur bi bu kaldı" diyordu.
Boynunada darbe inince "Elhamdulillah Resulullahın başı kurtuldu" diyordu
Kendisini bi hırkaya sarıp Resulullahın hırkasına sarıp Uhudun sinesine gömüyorlardı.
Yapabileceği herşeyi yapmıştı.
Kafasını kullanmış irşad tebliğ vazifesi yapmıştı.
Gönlünü kullanmış güvercinler gibi yukarılara doğru çıkmıştı.
Cesedini Allah Resulunün önünde etten kemikten kalede bir rükun olarak kullanıvermişti.
Sonrada Uhudun sinesine yıkılıp gitmişti.
Sırtında parçalanmış cübbe kendisine kefen olmaya yetmeyince,
"Ya Resullallah ne yapalım?" dediler. "Vücudu kapanmıyor."
Canım çıksın yumuşak döşeklerde yatan Musa'bım Vücudu kefen bulamıyordu.
"Ne yapalım ya Resulallah?"
"Avret yerini kapayın, başı ayakları açıkta kalsın" diyordu.
Ve o gün Musa'bın yerine, onun kılıcı elinde, bir Melek Resulü Ekremin önünde akşama kadar savaşıyor.
Hilye sahibi Ebu Naim naklediyor.
ikindiye doğru güneş gurub ederken Resulullah hala Musa'bın savaştığını zannediyor.
"Musa'b" deyince ;
"Ben Musa'b değilim" diyor.
Musa'b taa sabahtan vefat etmişti.
Musa'b sabahtan doğranıp gitmişti.
Canı kalmıştı onuda ALLAH yolunda vermişti

Selamun Aleykum
 

_k€r€m_13

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2008
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
yanii soru şeklinizi öğreniyim diye yenii üye oldum da :D:D


ayrıca doğru cvp :D:D
 

ReisulKurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ara 2007
Mesajlar
414
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Selamun Aleykum

Bizi Mi Sınıyosun Kerem Kardeşim :) Allah Razı olsun, Bende Bilgimi TAzelemiş Oldum, Ettekraru Ahsen, Velevkane Yüzseksen :)

Allaha emanet oldun :)
 

_k€r€m_13

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2008
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
cümlemiz allaha emanet olsun cümlemiz:)

allaha kimseyi kötü yola saptırmasınn..:) (aminnnn)
 

haticeana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2008
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
hacı ya gitmenin şartları

hacı ya gitmenin şartları

hayırlı vakitler .benim sorum hacılıkla ilgili.
hacıya gitmek için cocuklarını evlendirmiş ve arkada kalanların ihtiyaçlarını karşılayacak kadar birikim yapmış mı olmak gerekiyor.
ben 28 yaşındayım.henüz namaz kılmaya başlamadım.bir evimiz var ama hala eşim evin borcunu ödemekle meşgul.bu durumda istesem hacıya gidebiliyormuyum.yoksa borcu olmayan namazını kılan insanlarmı gidebilir.
hacıya gitmak için 5 yıl namazını düzenli kılıyor olman gerekir diye duymuştum doğrumudur?ayrıca evlenecek cocuğu olan onu evlendirincemi gitmeli??

allah a emanet olun
 

seydanur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2006
Mesajlar
19
Tepki puanı
0
Puanları
0
sizLerdenn aLLAHH razıı oLsnnn okdr ckk içimmde huzurr oLuyrkii bunLarıı okurken. . . yanLz bii sorumm oLuckk bnMm amaa bu soruyaa bi erkek nekdr bni anLayıp cwp werr onu biLemicem...bn daaa yenii kapandmm aLLahaa ckk şükrrLer oLsn kiii amaaa bazenn öLe bi$e oLuorkiii o başörtü ck aqır qeLio cıkarmak istiormm yeri qeLio . . . ama soraa akLıma öbür dnya qelio bu dnyaa qecici şeytnaa uymaaa şeyda diorm kendi kendmee ama bazn ytrlide olmuooo bn bu etkiden nası cıkıcam ltfennnn yardmcı olnn :(
 

ReisulKurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ara 2007
Mesajlar
414
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
hayırlı vakitler .benim sorum hacılıkla ilgili.
hacıya gitmek için cocuklarını evlendirmiş ve arkada kalanların ihtiyaçlarını karşılayacak kadar birikim yapmış mı olmak gerekiyor.
ben 28 yaşındayım.henüz namaz kılmaya başlamadım.bir evimiz var ama hala eşim evin borcunu ödemekle meşgul.bu durumda istesem hacıya gidebiliyormuyum.yoksa borcu olmayan namazını kılan insanlarmı gidebilir.
hacıya gitmak için 5 yıl namazını düzenli kılıyor olman gerekir diye duymuştum doğrumudur?ayrıca evlenecek cocuğu olan onu evlendirincemi gitmeli??

allah a emanet olun


Selamun Aleykum,

Değerli Kardeşim, Hac Vazifesinden Önce 5 yıl Namaz Kılınması gereklidir Yazmışsınız Ben buna Bugüne kadar rastlamamıştım, Haccın Farzları Arasında Böyle birşey yer almamaktadır, Ancak Namaz Hac'dan daha Ehemniyetli bir ibadettir, Namaz "Mü'minle Kafiri Birbirinden Ayıran bir Farikadır" O Yüzden Müslümanlığın En Önemli Kurallarından Biri Namazdır, Ve En Eftal Hac İbadeti için Öncelikle NAmazınızı Kılınız Kılmadıklarınızı biran önce Kaza ediniz, Zira Bu Süreci Tamamlamadan Ölüm uğrarsa Haliniz pek bir Yaman olur, Namazınızı Kılmaya Başlayınız Kılamadıklarınızıda Her Vakit namazdan Sonra O Vaktin Kılmadığınız bir Gününüde Kaza Ediniz ve Buna bu şekilde Niyet Ederek Kaza namazlarınızıda Farz Namazlarınızıda Terketmeyiniz, Bu Cihetle Ölüm Uğrarsa Niyetiniz ÜZere Kılamadığınız Namazların Affı daha bir mümkün olacaktır, Bolca NAfile İbadette Ediniz Zira Allah Ölüye "Kulum Namazını Tamamlamışmı" Diye Soracaktır "Tamamını kılmamış Eksiklik var" Denirse "Nafile İbadeti Varmıdır Varsa Farzlarını Nafilelerle Tamamlayınız" Buyuracaktır, Sizin En Önemli Düşünceniz Namaz Olması gerekmektedir "Şuanki bulunduğunuz Şartlar Altında.

Hacc Vazifesi Farzları Eda Şartları Vacipleri Süünnetleri ve Çeşitleri.

Hac Kimlere ve Ne Zaman Farzdır?

Aşağıdaki şartları taşıyanlara hacca gitmek farz olur:
1) Akıllı olmak,
2) Erginlik çağına gelmiş olmak,
3) Müslüman olmak,
4) Hür olmak,
5) Haccın farz olduğunu bilmek. (Bu şart müslüman olmayan ülkelerde müslümanlığı kabul edenler içindir. İslâm ülkelerinde yaşayan müslümanlar için haccın farz olduğunu bilmemek özür değildir.)
6) Zorunlu ihtiyaçlardan başka hacca gidip dönünceye kadar kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin geçinebileceği maddi güce sahip olmak.
7) Durumuna uygun bir vasıta ile hac yolculuğunu yapabilmesi için vasıta ve yol masraflarını karşılayacak parası olmak.
8) Hac vazifesini yapabilecek zamana yetişmiş olmak.

Saydığımız bu şartlardan başka hac vazifesini bizzat yapmak için şu şartların da bulunması gerekir. Bunlara haccın edasının şartları denir.

Haccın Edasının Şartları:

1) Vücutça sağlıklı olmak, (Kör, kötürüm ve hac yolculuğuna dayanamayacak derecede hasta ve yaşlı olmamak.)
2) Hacca gitmesine bir engel bulunmamak, (Hapiste olmak gibi)
3) Yol güvenliği olmak,
4) Kadının yanında kocası veya evlenmesi caiz olmayan bir mahremi bulunmak.
5) Kocası ölmüş veya boşanmış olan kadınların iddet süreleri bitmiş olmak.
Bu saydığımız şartlara sahip olan bir kimsenin önündeki ilk hac mevsiminde hacca gitmesi farz olur.

Haccın Vacipleri

1 - Müzdelife'de vakfe.
2 - Safa ile Merve tepeleri arasında sa'y etmek
3 - Cemreleri taşlamak (Şeytan taşlamak)
4 - Saçları traş etmek veya kısaltmak
5 - Sader (veda) tavafını edâ etmek
Haccın Sünnetleri

Kudûm tavafı yapmak, erkeklerin kudûm ve ziyâret tavafında remel yapmaları (Reml: Adımları kısaltıp, omuzları silkerek çalımlı bir şekilde yürümektir. Tavafın ilk üç şavt'ında yapılır), Safa ile Merve arasında sa'y ederken, orada bulunan iki direk arasında erkeklerin süratlice geçmeleri, Bayram gecelerinde Mina'da yatmak, arefe günü, güneş doğduktan sonra Mina'dan Arafat'a gitmek, Müzdelife'den Mina'ya bayram günü sabahı, henüz güneş doğmadan hareket etmek, Müzdelife'de gecelemek ve cemreler arasında (Şeytan taşlama esnasında) tertibe riayet etmektir.

Haccın Çeşitleri:

Haccın üç çeşidi vardır:
1- İfrad Haccı: Sadece hac niyeti ile yapılan hacdır.
2- Temettu Haccı: İlk önce umreye niyet edilir (Kişi, ülkesine ait mikat yerinden umre niyeti ile ihrama girer, sonra ihramdan çıkar ve daha sonra Mekkeden tekrar hac niyetiyle ihrama girer.)


Umre

Umre, belirli bir zamana bağlı olmadan usulüne göre ihrama girdikten sonra tavaf etmek, sa'y yapmak ve traş olmaktan ibarettir.
Umre sünnettir. Umre için belirli bir zaman yoktur. Arefe ve onu izleyen kurban bayramı günleri olmak üzere yılda beş günün dışında her zaman umre yapılabilir.

Selamun Aleykum
 

ReisulKurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ara 2007
Mesajlar
414
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
sizLerdenn aLLAHH razıı oLsnnn okdr ckk içimmde huzurr oLuyrkii bunLarıı okurken. . . yanLz bii sorumm oLuckk bnMm amaa bu soruyaa bi erkek nekdr bni anLayıp cwp werr onu biLemicem...bn daaa yenii kapandmm aLLahaa ckk şükrrLer oLsn kiii amaaa bazenn öLe bi$e oLuorkiii o başörtü ck aqır qeLio cıkarmak istiormm yeri qeLio . . . ama soraa akLıma öbür dnya qelio bu dnyaa qecici şeytnaa uymaaa şeyda diorm kendi kendmee ama bazn ytrlide olmuooo bn bu etkiden nası cıkıcam ltfennnn yardmcı olnn :(

Selamun Aleykum

Değerli Kardeşim, Sizde Bulunan bu Hal, Yeni Yürümeye Başlamış olduğunuz Bu yolda Size Engel olmaya Çalışan "Eba Munzir" Yani Şeytanın Tuzaklarından biridir,
Size Çeşitli Vesveselerle "Bu Yoldan Çık Bak Arkadaşlarının hepsi senden Daha güzel görünüyor, Açık geçsen sanki seni Allah cehennememi atacak, ya bi saçın açıldı diye neolcakki" Gibi vesveselerle sizi yoldan çıkarmaya çalışan bilinki Şeytandır.
Ölüm Halinde Ayetlerle Sabit olan "Gözleriniz Artık Keskindir Herşeyi Görebilirsiniz". Dendiğinde yani Öldüğünüzde o Şeytan Karşınıza Çıkıp Bütün bunları size Sayacaktır,
Bu Vesveselerden kurtulmanın en Kolay Yolu Ölümü Düşünmek Rabıta-i Mevt Yapmaktır.
Nitekim Öldükten Sonra Şeytan Size Dönüp Bu yaptıklarınızı size sayacaktır, İsminizle Size Hitaben " Artık Gözlerin Keskindir Sana Haramı helal gibi gösteren Sana kötü yolları güzel gibi gösteren o samimi dost bendim,
Seni Kötü arkadaşlarla tanıştıran o dostta bendim ancak Allah beni bunlardan sorumlu tutmaktan münezzeh kıldı çünkü bana uyup uymamak senin iraden içindeydi, ve sen bana uymayı daha mantıklı gördün" Denecektir.

Biz ümmet-i Muhammed olarak bu tuzaklara düşmememiz gerekir,

Bir Tavsiyemde Namazınızı Daha huşu içerisinde kılmak için Helal ve Haram a daha dikkatli olunuz, Zira Kıldığınız Namaz En Doğru olan şekilde kılınırsa o Namaz Sizde çok büyük Etkiler yapacaktır, Helal ve HAramı Daha iyi Ayırt etmeniz için size bir ışık Tutacaktır.

Allah Sabrınızı Artırsın İnşallah Size Dini-Sohbet Kısmında Bulunan bir Video yu izlemenizi Tavsiye ederim Konu Başlığı Namaz kılmayanlar Ölümü Unutanlar Zileyin Birdaha Düşünün" Bu başlılı videoları izleyiniz.

Selamun Aleykum
 

seydanur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2006
Mesajlar
19
Tepki puanı
0
Puanları
0
ALLAHHH razıı olsnn eLLerinis dertt qörmesnnn....ALLAH'ın iznyLe $eytanaa yenikk dü$micemmmm inann bu yazdkLrnızıı okurkenn qöslermm doLdu sawa$mayıı biLmeLymmm şeytann istediqii wesweseii wersnnn şuu saattenn soraaa yenikkk düşmicemmm we werdiqii wesweselerine ayakk uydrmicam in$$allahh .... ALLAHIN rahmetii üzerinzde oLsnnnnn ...
 

ReisulKurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ara 2007
Mesajlar
414
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ALLAHHH razıı olsnn eLLerinis dertt qörmesnnn....ALLAH'ın iznyLe $eytanaa yenikk dü$micemmmm inann bu yazdkLrnızıı okurkenn qöslermm doLdu sawa$mayıı biLmeLymmm şeytann istediqii wesweseii wersnnn şuu saattenn soraaa yenikkk düşmicemmm we werdiqii wesweselerine ayakk uydrmicam in$$allahh .... ALLAHIN rahmetii üzerinzde oLsnnnnn ...

Selamun Aleykum

Allah Cumlemizden Razı olsun inşallah, Size Şeytanla Mücadele Etme Gücü versin, Nekadart iyi olursanız Şeytan okadar çok uğraşır,

"Şeytanın Şerrinden Rabbime Sığınırım" Eğuzubillahimineşşeytanirracim" Bolca bu şekilde Şeytandan Allah'a sığınınız, Allah'ın LAneti Onun Üzerine olsun.

Selamun Aleykum
 

seydanur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2006
Mesajlar
19
Tepki puanı
0
Puanları
0
amiinnnnnnnn in$$aLLahh ALLAhh razı oLsnn iikiii üye oLmu$um...bu yazdkLrınzzz tokattt qbii qeLdii qectii inanIn kendmee qeLdmm cnküü nerdeyseee yenikk dü$üodm Lanet şeytnaa cnkü nezmndr akLımdaydı şu başörtü meselesi o başörtyü cıkrdm cıkarıckttmm amaaa dedqm qbii artkk sawa$ıcammM...* a.e.o qercktnnnn ALLAH c.c razıı Olsnn sizden..
 

eren emin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
831
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
kars
S.a. Erkan Abi Bi Soru Sormak Istiyorum şuan Bir Kurumda çalişiyorum Ama Işim Gittikçe Beni Cehenneme Sürüklüyo Farkindayim Dinimden Kopuyorum Ve Zamanla Düzelir Dedikçe Daha çok Uzaklaşiyorum Işime Yönelik Olsam Dinden Kopuyorum Dine Yönelsem Nerdeyse Işimle Zit Ve Işim Imkan Vermiyo Işi Birak Diceksiniz Bu Devirde Iş Bulmak çok Zor. Umarim Erkan Abi Beni Hatirlamişsindir Baya Oldu Siteye Girmeyeli... şimdi Den Tşklr Abi üyelikte Kullandiğim My Net Adresine Cevabi Atarsan Daha çok Sevinirim .a.e.o. Kib Selametle
 

betull

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2006
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
selam aleyküm evvabin namazı tam olarak nasıl kılınır
 

betull

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2006
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
namaz

namaz

selam aleyküm.ben sitenize yeni üye oldum dini konularda hoş sohpetler dileğiyle evvabin namazı nasıl kılınır
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
neden ınsanlar ıbadetlerını yaptıkları halde olumsuzluklarla karşılaşırlar
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt