Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sine-i sürurumdan kopan yapraklar... (4 Kullanıcı)

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Ufuklarda kararınca!

Ufuklarda kararınca!

Artık
Ufuklarda kararmağa yüz tuttu
Yeryüzünde reva görülen zülüm nedeniyle

İnsanlık
Asıl korkması gerekenden ziyade
Müstekbirin dipçikleriyle canlar tarumar edilince

Anlaşma
Aldatmacası asırlarca sürünce
Zalim kuvveti ellerine geçirince akıldan kime ne

İnsanlık
Medeniyet adına onca yapılan simsarlık
Takiyyelerle efrat her daim biliyoruz ki kurbanlık

Zalim nara nutuk
Yönetmek, onun şerrinden emin olmak adına
Nelerimizi gözden çıkartmadık, kimlerin eline kaldım

Yaşamak
Eğer bir ülfetse onca katledilen canlarla
Hiç vazgeçemediğimiz kara sevdamız olan makamlarla

Aşkın hükmü katlı
Kuran anlaşılmaktan o kadar uzaklaştı
Bir meal ticareti başladı, yazanlar Kur’anı farklı anlattı

Bilmeyen ben
Ne yapacağını şaşırmışken, fıkıh yozlaşırken
Hadislerin bir kısmı uydurma hadisler diye tasnif edilirken

Şimdiye kadar neredeydiniz
İnananları sürekli ilmi siyaset diyerek oyladınız
Sizler din adına bir farklılıkla yozlaşmayı hızlandırdınız

İnsanlarda
Bir güven mi koydunuz, şarta göre vaziyet aldınız
Tebaanızın sürekli bağımlılığını artırarak refahınızı artırdınız

Hani nerede vaziyet edenler
Ümmetin dertleriyle dertlenip Kuran hakikatine erdirenler
Tesbihat ve ibadetle kurtulacağına inandırılan yokluk içinde kıvrananlar

Dikkat buyurun
Ümmetin efendisi nasıl yaşadı ve ne bıraktı
Şimdiki sultanlar sanki bu dünyada cenneti parselledi

Bir kelam edecek olursan
Anlamadığın bir şey sorsan sukut ile cevaplarlar
Hani nerede peygamber aşkı ve bıraktığı maslahatlar
Şimdi düşünürken la havle derken kime, neyi anlatarak aydınlatacağım
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Bir vakte kadar!

Bir vakte kadar!

İhtiyaçlı mıyım
Yıllara sâri olarak beklediğim
Sabır girdaplarında ömrümü tükettiğim

Senin beklettiğin
Bir ürperti içince nefeslendiğin
Netice muhayyilesinde çaresiz sürüklendiğin

Neydi sende aranan
Sinemim dirliğinde umut halimi kuşatırken
Melalimi sende bulunan sevgiye hasretmek varken

Yıllar mı geçmeliydi
Merak içinde mi şekillenmeliydi
Sana olan uzaklığım ne vakit yüreğinde bilinmeliydi

Geceler sabahlarken
Gün için hevesler meraka uzanırken
Sen ve ben yüreğimizde gizlediğimiz o sevgiyi hissederken

Yürek mi dayanıyor
Sabır çok zorlanıyor, heyecan alıyor
Sen ve ben söz etmediğimiz, hasredeceğimiz sevgimiz için
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Nasıl anlatayım ki başka!

Nasıl anlatayım ki başka!

Gönlümün hüznüyle dil şad olmak isterken
Reva mı ey yar, bu hakikati sana sunmam
Neden halimi bizar bırakır saklanır kaçarsın
Beni benden alıp halime tarumarı yaşatırsın

Sensiz nazar edemem ki baharın açan sırrını
Çiçeklere bahsetmem neden benden kaçtığını
Dil-i kalbin sukut eyler açılan sırları kapattığını
Saklıyorsun hevesin solgun, umudun kırıklığını

Sizi temin ederim ki gönlün ihtiyacı sevilmektir
Onu mücehhez kılan sendeki sevgiyi vermendir
Tefekkür aşkıyla meşk dirliğinde nefeslenmektir
O vakit, kendi ruhun esenliğinde izleri sürmektir

Eğer senden dileğim ve tek arzum zevkse gelme
Seni heveslerin yumağı yapmak içinse ikrar etme
Bir kalbini dinle, vicdanınla gürle yeter ki üzülme
Sen beni merak etme, senin izlerinin takibindeyim
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Nereye kadar tahammül!

Nereye kadar tahammül!

Siz nasıl telakki ederseniz
Muhakkak kendi kararınızda serbestsiniz
Tahammülün bir sınırı olacağını siz bilmezsiniz

Sürekli beklenti içindesiniz
Zamanı fütursuzca heba eden nefes essiniz
Artık düşünüyorum siz aşkı ne kadar idrak edersiniz

Kendiyle barışık kişilik
Muammalar içinde asla arayamaz bir dirlik
Hani nerede sendi merak edilen edebi hal olan erdemlik

Sizi yakinen gördüm
Rahatça salınıyordunuz çiğnediğiniz çikletle
Çok enteresan bir kıyafette, edebin yozlaşan lekelerinde

Oysaki yıllarca özlemim
İçselliğinde ki baharı metanetle gizleyendi
Kendi şahsına münhasır özelliklelerini özeliyle paylaşmasıydı

Adımladığı bulvarda
Metanetin verdiği esenlikle bir hedefi olmalıydı
Muhakkak bir mefkûresi bulunmalıydı, ötelerin hasretini çekmeliydi

Hangi halimiz bilinmiyor ki
Bizim bilmek istemediklerimizin gizlendiği vadide
Öyle bir final ki her ruhun muhayyilesinde bulunan ürpertiyle

Bir emrin gereğince
Dilenen faziletlerin saklanan her rengiyle
Müstefit olarak, işaret yaşlarını tanıyarak manayla anlaşmaktı

İsmiyle müsemma nisa
Evrensel beyandan almış güzel ismiyle anılınca
Rahman ve rahim öğretilerinin sinelere bahşettiği esenliğinde

Ruhsattan uzak zevkler
Heveslerin tazyikiyle kirlenecektir nefesler
Bir mihengin, en önemli mübelliğin tavsiyelerinde aranacaktır illet

İnsan, adam olandır
Adamlık eminlik sıfatıyla sorgulanandır
Yiğit yüreğinde kirliliği barındırmayan sevginin himmetinin kölesidir

Sırnaşıklık adamla, nisada olmaz
Can, kan içinde dolaşan, iradesinde kavi olan
Tercihlerini netleştiren, neye göre şekillendireceğini bilen değerdir

Bir tahkike ihtiyaç duymayan
Sığıntı olmayı varlılığın köleliğine borçlanan
Aşkı anlamayan, sevgiyi bulandıran, mukallit kimliğini savunanlardır
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Sensiz renksizdir hayat!

Sensiz renksizdir hayat!

Bunca zamandır
Ne kadar sabrettiğimi sana anlatamam
Sinemdeki hicranı seninle paylaşamam

Sana el açamam
Kapında yıllarca umutsuzluğu arayamam
Sana kavuşmak için dirliğimi hiç bozamam

Naz senindir
Nasıl diliyorsan serbestsin bildiğin gibi sarıl
Sen çekme kahır, nefsini dilediğin ile bandır

Ne olacaksa olsun
Hislerim hasret içinde bir gün dahi solmasın
Gönlüm senin karasevda ile kahırı tatmasın

Sensiz renksiz
Sanmayasın her şey ahenksiz ve keyifsizdir
Ruhun dirliği zikrin erdeminde gizli hazinedir

Sen vuslat için
Şimdiden halimi bizar eyleyip, nazı seçersen
Kalbimi sahibinden uzaklaştırıp heder edersen

Sen ve ben
Ruh ve beden denkliğinde vicdanı öncelersek
Hakkı hak bilerek insan için hizmeti seçersek

Benliğimizden
Vazgeçerek, en sevgiliye meyleder gidersek
Gecenin bekçisi, gündüzün himmet elçisiysek

Zikredilen
Aşkları halin demi mütalaasıyla idrak edersek
Sevgiyi bir karşılık beklemeden serdedebilirsek

Benim varlığım
Senin yoluna, fedakârlığının uğruna feda olsun
Sen o vakit gönlümün sultanı, halin bahtiyarısın

Senin için ağlarım
Yolunda heba olurum, varlığımı sana bağışlarım
Senin şefkatinle kulluğumun farkını nasıl anlarım

Sen ki hüviyetinle
Hilkatinin en mücerret lütfeylediği her güzelliğinle
Toprağın, inecek olan damlanın bereket sebebisin

Sana hor bakmak
Seni ürpertiler içinde bir nefes almana sebep olmak
Ne büyük bir zülüm, ne büyük bir gaflet kul olmamak
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Seni sevebilmek!

Seni sevebilmek!

Ey yar bilmelisin
Sizi, ruhumun tutsaklığında sevmiyorum
Vicdanımı unutacak kadar zikretmiyorum

Varlığımı size
Adayacak itminanlığın aşkını görmüyorum
Anlamsız hezeyanla kendimi avutmuyorum

Sizin sinenizde
Dirliğiniz için sabrettiğiniz tecrübelerinizde
Kalbinin ihsan ile inkişaf mühleti sebebiyle

Gideceğini yeri
Varlığınızda ki nedeni, mükellefi kimliğinizi
Birliğimizde anlam bulacak aklın seyri halini

Şerri sebepleri
Bizlere tevdi edilen emanetlerin değerlerini
Canı bahşeden o en yüce olan bir sevgiliyi

İhmal ederek
Bahaneler söyleyip bir dediğini iki etmeyerek
Senin gördüğün ve işittiğin her şeyi isteyerek

Tüm zamanımı
Sana hasrederek bir yuvam olsun isteyemem
Ruhumun hürriyetini, vicdanımın sesini dinlerim

Ben seni ancak
Noksan yanlarımı tamlayan, sabrı çileyi anlayan
Nasibi hikmet neticesini nedametle sorgulamayan

Bir kararlılıkla
Gönlümü açıyor haline yaslanıyor sevgi sunuyorum
Ne sevdadan ve nede zikredilen o aşktan anlamam

Aşkın bir nur
İnsan sıfatına bahşedilen en ulvi bir onur görüyorum
O değerin nefsi zilletten koruyacağına da inanıyorum

Bu manada aşkı
Zevkimin bir aracı, heveslerimin maşası yapmıyorum
Ölümümle dirliğin baharlarının özlemiyle ürperiyorum

Sizi tevdi edilen
Ehemmiyetle efendimizce öğütlenen idrakle seviyorum
Sana bu manada en güzel analık sıfatını yakıştırıyorum

Neslimin devamı
Eminlik içinde aldığım nefeste seninle bulduğum itminanlığı
Kulluğun kifayetsizliği münasebeti ile halsiz kalırım karşında
 

DuaLar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2008
Mesajlar
1,107
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
YÜREGİNİZ VAR OLSUN İNŞALLAH ELLERİNİZE EMEGİNİZE SAGLIK.
DuaLarLa...
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Satırlarında unut diyorsun!

Satırlarında unut diyorsun!

Korkumun
Nüksettiği bir anda okumuştum
Göndermiş olduğun o güzel mektubunu

Satırlarını
Soluk soluğa kalarak okurken sen
Unut diye anlamadığım bir kelime yazmışsın

Dönüp
Bir kez daha okudum, yanılmamışım
O kahrolası kelime yeniden karşıma çıkıyordu

Unutmak
O kadar kolay olsaydı acı yaşanır
Yürek ağlarımıydı, hisler bir ürpertiyi yaşar mıydı

Belki
Bu teklifin senin için çok kolaydır
Mantığımın sesini dinleyince nedametle çekil diyor

Lakin
Sinem sızlıyor, ruhum daralıyor
Her yanımı bir manasızlık sarıyor, hal mi kalıyor

Artık
Sen bu kelimeyi sarf ettikten sonra
Ne yapılabilinir ki halin esenliğinde serinlemekten başka

Verdiğin
Bu kara karşısında şaşırmamak
Bir hayali sukut yaşamamak ne kadar mümkün hissetsen

Bir kahır ile
Senin hatırlayacağım her safhanın
Sayfalarını bir bir yırtarak özellikle unutmak için yakacağım

Seni bir daha
Ruhumun enginliğinde taşımamak için
Gönlümün silinmezlerinden göçüp gidene kadar çıkartmayacağım
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Yâr sessiz kalınca!

Yâr sessiz kalınca!

Bir hüzün
Çökmeye yüz tuttu yine
Akşamın sessiz gelişiyle

Sinemin
Açmazlarından kime ne
Yine kaldım dertlerim ile

O aşk
Ve de meşk, gönle girince
Dertler ki nimettir kavlimce

Sabır dilenince
Nasib haktan olduğu bilince
Tevekkül ile gidilir keyfimce

Hazan ki
Figan ile yâd edilen bir hazine
Ne bahar ki sevginin özlemiyle

Hasretin
Nedameti çağırtan yâd izleriyle
Namelerde gizlenen o hicran ile

Sevsen
Ne olacak sinede hüzün olacaksa
Hislerim ayaza mahkûm kalacaksa

Ne yağmur
Ne uzanan dallarda kalan yapraklar
Ne yıldızlar ve nede hüzzam şarkılar

Hıçkıran
Melalim için bir derman olamadıkça
Ben sessizliğimle çaresiz kalışımda

Feryadımı
İç sancım yürek sızım anlaşılmayınca
Yarim ha karşımda ha camekan içinde
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Yine sensiz...

Yine sensiz...

Yine sensiz
Dinlerim sinemin hicranı ahını
Semaya yakaran hıçkırıklarını

Anlatamam
Halime öne sürdüğün maruzatı
Düşmeye görsün sevda olunca

Tanımak
Senin haline ram olarak yaşamak
Seni anlatarak gönlünle uzlaşmak

Sevmek
Gönlün içinde bütünleşmeyi bilmek
Halinle meşk edip aşk nefeslenmek

Dilemeyince
Sen sevmeyi kıstaslara heba edince
Bir illiyet kesp edip gönlü bilmeyince

Ne söylenir ki
Karalar ikliminde baharı hazan derttir
Açsın bahar, murat edenlerin dileğidir

Bir gönül
Sen hissetmeyince kahır içindedir ömür
Çekilir sineye aşk esrarında sabır dilenir

Onca canlar
Damarlarında durmadan akıyordu kanlar
Aşk kime nasip olacaktır o nereden anlar

İhsan ile
Yakaran nefes alan mahzun olan sevdalar
Aşkın dirliğinde, fikrin birliğinde kavuşurlar

Ruhun
Senin varlığın için anlam bulan her uzvun
Mizan için sakladığın özlem senin umudun

Ben ki
Heveslelerimin dinmeyen çekim gücüyle
Nefsim, affedilir telakkisiyle hercümerçtir

Dünya
Yaşanmadan, anlaşılmadan korkulacaksa
Öteleri nasıl özlerim, o ateşi ben neyleyim

Anlamsız
Bir hayatın akışında nemalanan heyhatlar
Günü gelince salacağa benimle konacaklar

Aşksız
Tükenen ömür yanmış zaten gerisi olacaktır
Mana o vakit anlaşılmadığı veçhile anılacaktır
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Ne teveccüh…

Ne teveccüh…

Meğer
Siz ne kadar sabırlıymışsınız
Demek ki beyan ediyorsunuz

Beğendiniz
Bu bakımdan siz elbet müşfiksiniz
Himmetini esirgemeyen değersiniz

Gayretin
Ehemmiyetine haiz olan bereketsiniz
Kesinlikle ötelere rahatça gideceksiniz

Yeter ki
Ne derler vehmiyle hareket etmeyiniz
Ruhunuzun sesini her vakit dinleyiniz

Onun
Her halükarda sizi nizam ettiğini biliniz
Siz hoş görüyle mısralarınızı işleyiniz

Olur ya
Asla bir kahır ile bir nefes vermeyiniz
Nasibin tecelli muhakkak hilmi seçiniz


Hissediniz
Siz zaten güzelsiniz, hilkatinizde aşikâr
Güzel çirkinliğe tahammül ederek yaşar
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Kelimeler ile bir sefer!

Kelimeler ile bir sefer!

İnsan
Ruhunun ahdinde manayı arayan
Yaşayarak, anlamaya çalışan can

Ne bilinir
Hikmetin muvazenesi nerden bilinir
Bir şüpheyle o tahkike hemen gidilir

O vakit
Kalbi, bir itminanlık serinliğe erdirir
Hedeflerde yeniden gözden geçirilir

İrade
Ne ile değerlidir, neden önem verilir
Uzun soluklu yolculuğa onunla gidilir

Nefs
Bir kafes içinde şekillenen her heves
Tercihler girdabında alınacaktır nefes

Ten
İskeletimi örten asli bir kefen cazip gelen
Hedefsiz bedenle mütemadiyen çürüyen

Kader
Senin tercihlerinde tecelli edecek haber
Nasip olacaktır muhakkak külli bir defter

Zan
İnsanı insan olmaktan uzaklaştıran an
Kanı anlamsızlaştıran çok acı bir dram

Kan
Hayatın devamı için mutlakıyeti bulunan
Akide ile anlam kazanan, kutsal sayılan

Ölüm
Ürpertiler içinde sen asla durma ki dövün
Öteler için hiç hazırlığın yoksa acı bir gün
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Onlarla bulduğum dem!

Onlarla bulduğum dem!

Yavaş
Yavaş çekiliyor artık koşturan insanlar
Onların telaşını seyrediyor şaşıyorum

Öteler
Neden sürekli tehir edilir avuntu seçilir
Sessizce bir gün gidilir, neler hissedilir

Yaprak
Sımsıkı tutunarak dalı hiç bırakmamak
Ne kadar mümkün ise sevgiyle anmak

Gelinen yaş
Her anın ne kadar mümkünse manalaş
Hezeyanla uğraşma nefesinle ona ulaş

Kudret
Kendi ellerinde sana bir gün olacak dert
Sabret hikmetine meylet nefsi sen terk et

Güven
Sen öncelikle ötelerde verdiği sözü bilen
Hilkati üzerine sıratı takip eden ruha eren

Vehim
Uzaklaşırsan iz’an ve idrakten olacak sökün
Aklın ve bilgin olacaktır en önemli bir varlığın

Cazibe
Kalmayacak ne saçın, ne kaşın hatta naşın
Toprak içinde aranacak telaş içinde kalışın

Aşklar
Lafazanlıkta yarışan o anlamsız haykırışlar
Hakikat karşısında hilkatinden çok utanırlar

Makyaj
Neyle ilintilidir güzellik onun içinde mi gizlidir
Karanlık sineyle yaşamak ne işe yarayacaktır

Bir dil
O her güzelliğin içinde bulunan nadide çiçektir
Onu kullanmayı beceren mümtaz bir şahsiyettir

Anahtar
Öncelikle gönülleri açan bir ilkbahar için var
Gönülden anlamayan ne açar nede anahtar

Çilem
Seninle dem buldum, halime muttasıl oldum
Sen olmasaydın, muhakkak aşktan olurdum
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Yine daldım hüznün iklimine!

Yine daldım hüznün iklimine!

Bil ki
Verişmiş bir sürenin idrakine kanmadan
Geçip gidiyor seni anlamlaştıran zaman

Dilersen
Sen ister inan istersen de zanlarını kuşan
Elinden boşalır, sessizliğinde o vuku bulan

Her zaman
Can, hissedildiği sürece latif ve çok hoş
Gönülden hissedilmeyen her şeyde boş

Ne var ki
Sineyi kuşatan hicrana dolaşma sen koş
Kalbin itminanlığına durma her daim coş

Hakikatte
Ne ömürler tüketti akıp giden olan zaman
Akıllanmayan, mazisini unutan yine insan

İdrak eden
Atisiyle anlamlaşan, mücerret kimliği olan
Telakkilerinde bağnazlık bulunmayan can

Hazindir
Ne söylersen, ne eylersen seni bulacaktır
Kimliğine anlam katan, mefkûren olacaktır

Düşün
Dünya kime kalacak, aşk kimleri arayacak
Kalb bir gün duracak, sahibiyle buluşacak

Lakin
Sen, varlığın ikliminde bir nefes iken, enen
Tefekkürle nefesletmeyen her şeyde yaren

Yinede
Avuntuyu, müddet addeden zavallıdır hem
Kem eyleyen, sevmeyi bilmeyen yine âdem
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Dili süsleyen güzeller!

Dili süsleyen güzeller!

Aşk
İnsan olmayı başaran canlar için verilendir
Hal ile demlenen nimeti bilen ruhi bir ülfettir

Sevda
Ne eren ve nede bir karşılık bekleyenlerindir
O feda olunduğu sürece demleyen güzelliktir

Dünya
Ahirin resmedilen, idraki akılda beklenendir
Her şey senin tercihinle bir vuzuha erecektir

Mezar
Müddetin nihayetinde toprak altından nazar
Nefsini bekleyen tecellisinden haber mizan

Mahşer
Senin bizar ruhi dirliğinde inkişaf edecektir
Cennet, cehennem nefsi hazır bekleyecek
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Sen yoksun yanımda!

Sen yoksun yanımda!

Bir tanem
Sen nereden bilirsin
Yıların dağlayan hasretini

Halimde
Özlemle resmederek
En güzide bulunan o zarafetini

Ne demeli
Kime ne söylemeli
Sensizliğin acısıyla demlenmeli

Zorundaydım
Hasretin flu esrarıyla
Nefeslenmenin nasibi gururuyla

Neden
Bu kadar çekiciliğinle
Gizlediğin, nazar ettiğini beklediğin

Ancak
Seninle anlam bulan
Yalnız seninle bahtiyarlığı anan

Ne söylersen
Her neye niyetlenirsen
Bilesin benim itminanlığımdasın

Sen
Yüreğimde hiç
Sönmeyen bir yıldız kalacaksın

Sana
Hasret, sana özlem
Duygularını yaşamak o kadar acı ki

Çare yok
Senin farklılığında
Bulunan saf bir erdemlilik aklında

Yoksun
Şimdi benim yanımda
Sen hiç soğumayacaksın kanımda

Sevgin
Sunduğun samimiyetin
Hilminle var eylediğin eşiz hizmetin
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Halden dile dökülen!

Halden dile dökülen!

Sen
Bilir misin
Seni yine senin gözlerinde
Usanmadan aradığımı, ona kandığımı

Sen
Dalıyorsun
Öylece dalgaların hırçınlığına
Hiç aldırmadan, mecalsiz kuşatıcılığınla

Sen
Ummanı neylersin
Halinin efendisi olamadıkça
Seven gönlü fark edemeyeceksin sonunda

Sen
Dört duvar arasında
Tenin manadan uzaklaşınca
Kalbin kafes korumasında olsa ne yazar

Sen
Bizar abitken
Zahide aday olmak varken
Şimdi ne oldu var olan mefkûren kayboldu

Sen
Kutsiyetten uzak
Zaviyelere umut bağladın
Toprak ve taş olan anıtlara birde kucak açtın

Sen
Seni var edenle
Bizzat halinin dirliğinde dirilmedikçe
Ne sevebilirsin ve nede bir aşkla kefenleneceksin

Sen
Tahkik etmedikçe
Aklın hürriyetini idrak etmedikçe
Dilenen ilme muttasıl olamazsın, mukallit kalırsın
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
İllaki edilecek idrak!

İllaki edilecek idrak!

Gamı
Neyleyim ki ben
Cananım uzakların ellerinde

Hak mı
Canansız bir gam
Nerede aranırsan isteme çok

İllaki
Çok olan gamdır
Nerede mekân tutmuştur dert

Dert
Tabiî bir illet
Gama ne hacet, sabrınla şükret

Bilinir ki
Canı can yapan
Cananla sinede açan bahardır

Canansız
Bir can kime layıktır
Hayvan zavallı, canana yabancıdır

Şimdi
Sen bir cansan
Muradın olan canana koşmalısın

Öyle ki
Canan yanandır
Melali aşk ile bağlayan bir haldir

Yazık ki
Canansız bir can
Nihayetine onun hasretiyle yanandır

İki can
Birlikte meşke kanandır
Sevda, aşkta kaybolmaktır, inanmaktır

El, dil,
Bel sahibin edebiyledir
Hakikati bilmemek, cehalete sebeptir

Şek
Şüphe bilinmez neye neseptir
Aidiyeti bilmek, akide ile olacaktır
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Elden ne gelirki!

Elden ne gelirki!

Düşüyor
Her ne kadar dilenmese de
El, ayak çekiliyor derman direniyor

Sevilen
Hasta yatağında uyutulurken
Bilinç kaybolup, hayatı merak edilirken

Doktor
Umut için uzatılan kol
Bir matlığın çetrefilliğinde verilen rapor

Sen ki
Onun gözlerinde aranırsın
İnsaniyet adına halinle derdini anlatırsın

Nitelik
Neden ihmal edilir ki hemşirelik
Bir damarda serum takmak için aranır delik

Pratisyen hekim
Tecrübeleri için sabredilir nitekim
Yarayı dikmek için ellerini titretir hastayı inletir

Hasta
Yakınına sığınıyor ona yalvarıyor
Ağrıdan duramıyorum bir iğne yapsınlar diyor

Hemşire
Refakatçiyi edepsizce azarlıyor
Birde ikide bir rahatsız etme diye kapıyı çarpıyor

Doktor
Çay bardağı elinde sessizce duruyor
Bıyık altından birde hemşirenin marifetine gülüyor

Ne yapsın
Kime anlatsın dersini hasta yatağında
Hastanenin odalarında bir şefkati rahmet olmayınca

Şaşıyorum
Şaşkınlığımla koridorları arşınlıyorum
Kudretin sahibi tercihin müsebbibine hali arz ediyorum

Sevmek istiyorum
Benim diye sahiplenmeyi diliyorum
Lakin anlaşılır olmak adına, onlar gibi düşünmüyorum
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt