Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sine-i sürurumdan kopan yapraklar... (1 Kullanıcı)

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
İşte o vakit!

İşte o vakit!

Biliyorum
Hissedileni anlatmak için,
Ne kıtanın uzaklığı ve nede varlığın azlığı bir sancıdır.

Sevmek,
Şayet muratsa o ilgadır,
Cezbeden hazdır, yaşamak adına hardır, an için şarttır.

Nasip haktır,
Aramak hak adına vuslattır,
Rekabet niye vardır, kalpler ancak sahibiyle anlamlıdır.

Ondan uzaklaşmak,
Kuraklığın kadrinde nefes almaktır,
Rahmet adına ne vardır muhabbet ancak aşk için olandır.

Fevri sevdalar,
Anlamsız lafazanlıklar ne aşktır,
Ve nede kalbi inşirahtır hak adına olmayan bir hezeyandır.

İşte o vakit,
Aldanmak ve aldatmak vardır,
Vefa sorgulanmayan anlamdır, sadakat kim için şart olandır.

Ecir nerede aranacaktır,
Kalp kim için bağışlanan fütuhattır,
Ruhun bizarlığı kim için hakikati hazandır, o an şaşılacaktır.

Aşk kendi ikliminde,
Zaman bir düşün kimin kadrinde,
İdrakin eşiğinde, toprağın bereketiyle, yağmur serinliğinde!

Oysaki ne dağlar,
Ve nede eşsiz yamaçlar geçit vermez,
Halin devranında nefeslenmeyeni istemez ve asla haz etmez!

Zerredeki kuvvetin,
Aşkın hüviyetinde ki muazzam uzletin,
Ömrün her sahifesine nakşedecek fetretin engin nefesleriyle!

Nazar edilen güzelliğe,
Keşke lerden yarar gelmeyen özelliğe,
Akıl var niye, düşünmek bir gaye ise, gerekçeler şimdi önünde!

Bilinir hak kiminle,
Ezelde verilmiş bir söz vardı niye,
Ömür hasat için bir sahifeyse, şimdi dareyn için kim neyi bekliye!



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Anlatmak hisleri okşamak!

Anlatmak hisleri okşamak!

Artık
Ne anneme ve nede gülüme,
Ve hatta gönlümde demlenen yâre söz etmeyeceğim.

Bir yılgınlık adına,
Sinemde harlanan bir hicrana,
Hazin gözyaşlarım aksa da, aldırmayacağım nasıl olsa.

Yıllardır
Husule gelen suskunluğumu,
Heveslerimdeki solgunluğumu anlamak adına korkumu,

Çaresiz ötelemiştim,
Dertten azade bir kimlikle nefeslendim,
Kulağıma ilişenlere meyletmedim zira ben sebebiydim.

Nereden bilirim,
Bir kadını en büyük hasmının,
Yine bir kadın olabileceğini hiçbir zaman akledemezdim.

Çekişmelerin arasında,
Nedametlerin furyasında kalamazdım,
Geçte olsa anlamıştım lakin onlara bir şey anlatamazdım.

Bir hıncın içinde,
Rekabetin ağır bedeliyle kararamazdım,
Birini yekdiğerine bahis konusu yapamazdım sancılıydım!

Oysaki her ikisi de,
Zaman devran ettikçe yaşıyorlardı,
Lakin anlamak adına tefekkürle yoğrulmuyorlardı, acıydı!

Doldur boşalt,
Muvazene için dinlediklerin ne kadar şart,
Akıl hakkıyla kullanılmazsa, idrakle kuşanmazsa onu da at!

Ne annem rahat,
Ve nede dirliğimde bulunur şevki hayat,
Birlik için düşünmek, lüzumu halinde feragati seçmek şart!

Lakin anlatmak,
Anlamak için hisleri okşamak,
Duyarlılığa kapı aralamak ve hayatı zindan etmeden yaşamak!

Hak nerede vasıl olmak,
Nefesin sahibinde muhabbetle ayılmak,
Ruhun gideceği ikimi hiç kurutmadan, muvazeneyle buluşmak!



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Ağlama!

Ağlama!

Evet sen,
Ne kadar haklı olsan da,
Haklarının gaspıyla karşılaşsan da,
Ne olursun gözyaşlarını akıtma, umudunu karatma.

Senin,
O aziz nefesin var ya,
Unutma ki bir gün çıkacak darlığında,
Her ne kadar yeis varsa da, sen ne olursun aldırma.

Sana,
Ben şimdi ne deyim,
Biliyorum ki pek çok sefil bir nefesim,
Hakikat nerede ben nereden bilirim, kalbinde acizim.

Ne yıllar,
Tükendi ve nede gasplar,
Hep siz mi olacaksınız eziyet yaşayanlar,
Hak adına takla atanlar utanmadan şarlatanlık yaparlar.

Senin
Mahzun halini düşündükçe,
Her ne kadar nefesimde takatsizse,
Kalbim titremelerde, ruhum bir girdabın hüznüyle sende!

Aslında,
Bir insanın mayası bozuksa,
Hicranda eğer başucumda duracaksa,
Serabın solgunluğunda, umuda açılmak hak olmazsa inanma!

Ömür,
Mütemadiyen böyle yaşanacaksa,
Gasp edenler arlanmadan hep cirit atacaksa,
Ruhum prangalarda İsanın hikâyesini yaşayacaksa sen ayıkla!

Akidemim,
Münhal yozluğunda,
Maslahatların sağanağında nefes alınacaksa,
Azimet kimin umurunda, mağfiretin hakikati anlaşılmayınca!

Korkmak
Uzvi değil kalbi olmalıdır,
O kalp sahibinden arî nefes almamalıdır,
Hak her yanımı kuşatmalıdır kelam o vakit anlamını bulmalıdır.

Gitmeler nihaidir,
Beklemeler fecrin zindeliğindedir,
Şafak, umutların nefesinde aşikâr olan gerçektir.
Kim neyi bilir, hikmet nerede gizlidir, o sabır benin terazimdir.


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Ah kalbim yine hazandasın!

Ah kalbim yine hazandasın!

Ne kadar hazin ki
Sende vefasız bir yolcusun,
Solgun kalbim feryat ederken, nefesim tükenirken.

Bir evlada demeden,
Gitmelerin seyrinde demlenirken,
Tükenmeyen hıçkırıkların sağanağında geçip gidersin.

Ne halin muvazenesinden,
Ver nede vefanın kadrinden nasiplenmeden,
Heveslerinin renklerinde sırnaşık halinle ve giderken!

Her ne dense, ne söylense,
Senin için kifayet etmeyecektir bilirim,
Hüznün anlamsızlığında sefilim, kalbim yılgın böyleyim.

Sevmek adına her ne varsa,
Dalgaların hicranı mütemadiyen anlatsa,
Gök kubbeden yıldırımlar sarksa, mahzun kalbim uğraşta.

Sormak adına her ne varsa,
Şayet maksat ram olmak için şartsa,
Muhabbet karşılıklı olmayınca neyleyim sen var git yoluna.

Nihayetinde kalan ömrüm
Hazanlaşacaksa ve şevk kalamayacaksa da,
Sürur bulunmayacaksa ve heyecan çok uzaklardan bakınca!

Şarkılar ne kadar anlatsa da,
Kemani yüreğimi dağlayıp bayıltsa da,
Aşk, kalbin inşirahında anlamlaşacaksa, maksut için olunca!

Feveranlar çıkıyor karşıma,
Sinem her ne kadar darlığa mahkûm kalsa da,
Gözyaşlarım nedameti ansa da ruhum hicranını yaşıyor işte!

Solgun çiçekleri andım,
Kanatsız kuşlarla yaşamaya alıştım,
Yapraksız dallara ve hırçın kayalıklara nedense seni anlattım!

Orada hüznü yudumladım,
Sancılarımla baş başa sukutu hali yaşadım,
Uzaktan da olsa sana yılmadan sevdamı hicran içinde anlattım!

Ve takatsiz ağladım,
Aşk için çileyi derleyip teneffüs ettim,
Ve niyaz ettim mağdur olmamanı diledim nasip böyleymiş dedim!



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Vasıl olamadığım sevdasıyla!

Vasıl olamadığım sevdasıyla!

Yıllar geçip giderken,
Ne idrakle yoğruldum ve nede kalbi soludum,
Halimde ki yegâne korkum, gül kokusundan uzaklığımdır.

Olmuyor işte onsuz,
Hiçbir letafetin ne tadı ve nede tuzu,
Vuzuha ermeyince, hal gülün bendinde demlenmeyince.

Aşk ikliminde nefeslenmeyince,
Sevda kendi hilkatinden yol vermeyince,
Ömür şevksizleşince ve anlamakta fevkalade güçleşince!

Özlemeyi nefeslenmek,
Lakin bilmeden enginliği dilemek kolay mı?
Halini hasretmeden, bir niteliğe erişmeden aşk kokar mı?

Onu andığım yalnızlığımda,
Düşlerimde dahi vasıl olamadığım sevdasıyla,
O an çıkıyor acımasızca karşıma ve ömür anlamlı olacaksa!

Kalbim şayet süruru bulacaksa,
Ruhum hilkatiyle nazarın vakarını yaşayacaksa,
Umut şahlanacaksa, hal fütuhatı anacaksa, şayet aşk varsa!

Kelamı serdetmeden,
Halin insicamında demlenmeden nefeslenmek,
Her canın müsaviliğinde yaşamak ne acı, kalbimde bir sancı!

Tahkik bu kadar mı yabancı,
Hanif olmak mazide mi kaldı sen söyle ey hancı,
Acıyı ve sancıyı hakkiyle idrak etmeden nefeslenmek ne acı!

Vakifiyet bana mı kaldı,
Kemaliyet sandalına binen kim ey yolcu,
Selamı sabah etmeden, himmetini hasretmeden hüzün kaldı!

Neyleyim terk eden anı,
Ve yüreğimden sudur eden hıçkırıkları,
Hamiyetsiz ham halimi, suhuletsiz kederimi al götür yabancı!

Ne olacaksa olsun artık,
Kalbim solgunluğuyla baş başa kalsın,
Kimde halimde anlam bulmasın ve bir boşluğun kadrini yaşasın!

Bırak kızan kızsın,
Ve arkamdan hiç ağlamasın an’ı yaşasın,
Neslimden kalan nefesler ibreti hakikatin ne olduğunu anlasın!



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Seninle enginliğe uzanmak!

Seninle enginliğe uzanmak!

Varlığın her zerresinde,
İklimlerin ötesinde ki o suhuletli güzelliğe,
Emin adımlarla gidebilmek bir mefkûreyse o zaman niye?

Gerekçeler gözler önünde,
Düşünmek insan için ilelebet bir hedefte,
Nefeslenmek, bahşedilen müstesna bir güzellikse, aşk ile!

Hilkatte donmak,
Hevesler için coşkunlukta boğulmak,
Dareyn saadetini unutarak an’ı yudumlamak ne kadar acı!

Sancılardan da sancı,
Ey akşamcı, nafakası uğruna koşturan sabahçı,
Uyanmak için gün bugün işte, akşamdan sabaha olmayacak!

Yıllarca derlediğin gerekçe,
Nefes şayet müddetin sancısıyla verilense,
Kalk git yoluna, tercihlerinin umuduyla ve solgun soluğunla!

Anlaşılmaz bir hal nasıl olsa,
Kim kimden ne soracak, idrakinde yoksa!
Ruhun yalnızsa, kalbin boşluk içinde adımlıyorsa hüzün orda!

Yollar, yıllara çok direndi,
Bir düşün zaman içinde kimler vardı,
Göçüp gidenlerden geriye ne kaldı, yaşamak bir zamanı andı!

Hesap niye vardı,
Ömür içindeki sahifeler seninle anlamlıydı,
Arzı cihanda anılan nefesler, seni kul yapacak latif devrandı!

An çekip gittikçe,
Keşkeler ne kadar anlam bulan bir kelamdı,
Kalbin sahibi için atandı, ruhun bahşedilen sevdanın aşkıydı!

Sen anlamayınca,
Kelam her ne kadar durmadan yazılsa da,
Bir yaprak dökümü, bağ bozumu iklimi sudur ediyor melalime!

Her ne kadar niyaz etsem de,
Sen bizzat talep etmeyince sabırda nafile,
İraden seninle hesabın dürülünce kabrin serinliğinde nefsinle!

O vakit hicran kuşatıyor işte,
Sevgi, hak adına serdedilen bir hakikatse,
Muhabbet, bunun için nefeslenilecek bir meşk ise haydi söyle!



Mustafa CİLASUN
 

semos

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Kas 2006
Mesajlar
303
Tepki puanı
0
Puanları
0
Allah c.c. razı olsun kardeşim. çok güzeldi. selametle inş.
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Ayılmak!

Ayılmak!

Zihnim abluka altında inlerken,
Kalbim dirliğe hasret çekerken,
Ruhum hicran içine nazar iken,
Uyanmak, kalbi olmak ve ne zor!

Canın, canana tevessülü olunca,
Aşk kendi ikliminde anılmayınca,
Hilkat yozluğunda solumak varsa,
Hüznü hıçkırıklar, şimdi yanımda!

Beşer nefesi tedaviye muhtaçken,
Âdemlikten maksat, adamlık iken,
Âdeme mahkûmiyet konuşulurken,
Kimlik sekülerliğe şimdi aşikârken!

Sevda tohumlarına ne oldu kurudu,
Hizmet, mazi sahifesinden okunda,
Nur kayıp mı oldu, feyz kimi sordu,
Ecir hiç aranmaz oldu kalp yoruldu!

Artık ne âdemden ve ne de demden,
Hiç ayılmayacağım mı ben badireden,
Bir yorgunluk zuhur ediyor yürekten,
Anlamaz oldum, ne hazin dertlerden!



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Ruhun seninle yoğrulacaktır!

Ruhun seninle yoğrulacaktır!

Sen sen ol, sıcaktan gocunma
Serinlik için, hiçbir yer arama
Kalbi itminanlığın şayet yoksa
O vakit dayan, başın ağrıyınca

Sancılar, senin için hakkı afaktır
Bilinmez ki o an vakti sunacaktır
Kara aktandır kan senin namındır
Haysiyet niye vardır, onur haktır

Cihan, insan için müddeti hazdır
Nefesin idrakinle anlamlaşacaktır
Hesap, kime vuslatı hak olacaktır
Mizan kurulacak ruh yoğrulacaktır

Vakit senin için şahlanacak kırattır
Nal, arpa olmazsa, nasıl anılacaktır
Seyis mahir olmalıdır aklı hakikattir
Nazar bir vaktin zuhur eden halidir

Kul, hali dem ile aşkını soluyacaktır
Nazarlarından kınamayı unutacaktır
Suç sahibinindir, kalp kimin eseridir
Hakkı tespit batılı ret insan elzemdir



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Bir ömrün baharı anılınca!

Bir ömrün baharı anılınca!

Ne gecelerin çığlığında
Ve ne de sabahın kuşatan ayazında
Şayet hürriyet bir ömrün baharında en anlamlı olansa

Ufuklar kararsa da
Tüm yıldızlar semadan hor baksa da
Şayet nazar haksa nasibin mutlak hakikati solunacaksa

Kuşlar kanadını çırpacaksa
Çocuklar mütemadiyen çığlık atacaksa
Nisa kimliği asırlarca horlanacaksa bakmam kim çıkarsa

Hayatın her safhasına
Mazlum gönüller sürekli mağdur olacaksa
Hamiyet sahipleri sukutu hayali soluyacaksa hiç aldırma

Kanayan yaraları sarma
Akan gözyaşlarının serencamında kalma
Kulağınla duyduğun, gözlerinle gördüğün haksızlığı anma

Ne geçip giden yıllara
Ne dur durak bilmeyen boş boğaz olanlara
Hissetmek adına kalbi olmayanlara ve hakk tanımayanlara

Umudun Ummanlara uzansa
Düşlerinde sürekli baharlar seni kuşatsa
Şayet ortalıkta ulu orta bir haksızlık yaşanıyorsa horlanma

Haşyetin adımları uzak sanma
Aynada ki haline mütemadiyen bakıp aldanma
Bir anda olsa nefesin sahibinde yorulma, kalbi de soldurma

Ruhunun hakikatine uzansana
Mazlum nefeslerin dertleriyle kavrulsan aşkla
İşaret taşlarının zindeliğinde saadet yakınsa ve asla usanma

Halini kuşatan tüm anların
Kendi seyrinde durmadan akacak o kanın
Şahadet sağanağında sabahın, ebette vuslatı koklayacak aşkın

Buğurda çekilecek sancının
Sevdasıyla yaşanacaktır muhabbet hazzında arın
Gelmiş geçmiş o sevdaların suhuletinde gizlenen her muradın

Yaşamakta anlam bulan kelamın
Sanat bendinde zikredilen her harika cefanın
Aşkla semadan inen sağanağın bereketiyle anlamlaşan toprağın



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Ne garipti!

Ne garipti!

Bir hayli uzaktan
Ve balkon serinliğini anarken
Üç beş heybetli soluyan ve durmadan vuranlardı

Zorda kalanı
Ve avazı çıktığı kadar bağıranı
Kimseler duymuyor baktıkları halde görmüyorlardı

Nefes alanlardı
Lakin kalbi hissedişten uzaklardı
Altta kalan, hastane aciline yığılan ve takatsiz kalan

Ortalıkta perişandı
Ne arayan ve ne de soran vardı
Adeta bir leş misali ortada kalan talihsiz bir ızdırapdı

Dayanamadım
Apar topar merdivenleri atladım
Zavallının yanına yaklaşırken, bir uyarıyla karşılaştım

Sakın ha yaklaşma
Tehdidini duyunca afalladım karşısında
Galiz bir kelimeyle layıktı o hergele diyerek hayıflandı

Zoraki hayırdır dedim
Bu pislik günlerce ev ahalisini kandırıyor
Hanım ve kızıma ağza alınmadık küfürler ediyor deyince

Doğrusu biraz durakladım
Ve yeniden zanlıya dönerek cüssesine baktım
Çok bakımsızdı, bazı yerlerinden kan lekeleri beliriyordu

Nazar edenlere seslenerek
Suçluysa bile siz yargılamayın canlanın dedim
Benim kati sözlerim karşısında ne de olsa birkaç kişi geldi

Hastane yakını da olması bile
Ne polisinin ve ne de sağlık görevlilerinin
Dikkatini çekmemişti, her zaman olduğun veçhile doluydu

Zor gücün bir sedye bulduk
Zavallı soluyanı bir çırpıda kaldırdık,
Hastane doktorlarına durumu anlattık ama polis nezaretinde

Görgü şahidi var mı deyince
Elbette ki faillerde kapı önünde bekliyorlar dedim
Fakat çıktığımızda hiç kimseyi göremedim, bildiğimi zikrettim



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Şimdi sen ne diyeceksin!

Şimdi sen ne diyeceksin!

Bir nefes alan candı
Kendi halinde alışkanlığını icra eden
Kimseye derdini söylemeyen gariban bir zavallıydı

Her gün belirli saatlerde
Aklı erdiğince, kendi içtenliğindeydi,
Akortsuz bir sazı, nazsız olan canı sanki anlatıyordu

Halin içinde coşmayı
Kelamı edebince konuşturmayı biliyordu
Saz elinde olmadığı vakit sukut hal en güzel varlığıydı

Çok anlamlı bakardı
İçe işleyen nazarlarında korku saklardı
Oysaki nihayetinde oda bir adam görünümünde candı

Bir mahareti vardı
Her zaman ilkindi vaktinde çıkardı
Mutat olduğu üzere duraktaki banka oturur ve çalardı

Ne çaldığı pek anlaşılmazdı
Fakat öyle manidar bakardı ki akardı
Onun bu halini anlamayan çok nefesler kahkaha atardı

O ise bu duruma aldırmazdı
Sadece melül melül balıklarıyla anlatırdı
Yine her zaman olduğu veçhile otobüs durağa yanaşmıştı

Kapıları açtı ve şoför
Sert bir bakış atarak zavallı adamı azarladı
Ve kebze şu anlamsızca çalan sazını diyerek sanki kükredi

Zavallı adeta donmuştu
Öylece duygularını yudumladı ve parladı
Sazın ağzına ve adamlık kimliğini terk ederek kime ne ettin

Bu fakir halimden ne istedin
Nefsinden tufan estirdin halimi harap ettin
Şimdi artık serinlersin, keyif içinde nefeslenip ne gösterirsin

Ne hakkı bilisin
Ve ne de bahşedilen güzelliği idrak edensin
Sen ne kadar varlık sahibi olsan da ruhun fakirliğinde sefilsin

Aşkı nereden bileceksin
Vefayı hangi tefekkürle teneffüs edeceksin
Hareket ve kuvvetin yegâne sahibine şimdi sen ne diyeceksin



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Beklerken dile gelen!

Beklerken dile gelen!

Kaç zaman geçti
Zorlayan anlar kalbimi çok titretti
Ruhum hicranla sendelendi umudum hiç tükenmedi

Demek ki yaşanacaktı
Duygularım ancak seninle anlamlaşacaktı
Belki ömrüm hiç dayanmayacak, aşk hep kokacaktı

Nice canlar görürüm
Yıllardır hasretim hazzı nereden bilirim
Demek ki çileli bir nefesim sabır ile şevk hissederim

Bir gün olsa da dileğim
Seherde perişanlığıma andığım yenilgim
Gecenin serencamında ve anı yalnızlığımla demlerim

Artık ne yar bilirim
Ve ne de sevda harını neyleyim
Ben ayazların nöbetinde bir nefesim aşkı neyle işitirim

Hicran içinde her an
Karanfilin kokusunda saklanan
Umut sağanağında mütemadiyen hıçkırıklar kuşanan can

Anladım ki aşk acı
Lakin umutlar içinde baş tacı
Kalbin sürekli ilacı, müstesna bir sancı ve şevkinde harı

Solgun koridorlar
Hastanede ne kadar var perişanlar
Neme lazımcı soluyanlar, dert ve ızdırabı anlamayanlar

Buna rağmen doktorlar
Hastadan daha ziyade tedaviye ihtiyaçlılar
Aziz olan nefsleri bir çırpıda azarlarlar sonrada bakarlar

Ne acı ve ne de çekilen sancı
Sıkıntı vermiyor bu kadar kalbe ey yabancı
Hemşire kimliğinde dolaşan, doktordan da beter olan bacı

Kaldım yine takatsiz
Varlık içinde hissiz ve kalbi nefessiz
Her yanımı kuştan densiz ve ahenksiz kulağı çınlatır fersiz

Ağzında sakız edepten nakız
Cadde ortasında, sokak arasında salınan arsız
Hayâdan muratsız, edepten maksatsız, kanı ile de ahlaksız



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Yaşamak bir hak olacaksa!

Yaşamak bir hak olacaksa!

Hiç bilmediğim
Ve şahit olmadığım hıçkırık sesleri
Beni alıp uzaklara, hazanın solgunluğuna davet diyordu

Öyle bir sağanak ki
Gök kubbeden sudur eden aşkın
Sinelerde mahzun kalan hissiyatın, haksız soluk almanın

Meramı anlatamamanın
Hakkı tespit, yanlışı ret hakkının tanınmadığı
Hilkatin gereği olan edebin hiçlendiği bir yozluğa doğru

Adım adım yaklaşırken
Ulu orta kan gölü her yanda görülürken
İnsan, manasından soyutlanan can, adamlıktan anlamayan

İhata ettiği savlarıyla
Mütemadiyen kustuğu salyasıyla
Şayet yaşamak bir hak olarak anlam bulacaksa ama anlaşılsa

Varlığım hak adına solsa
Hissiyatım hakkı teslim nefesiyle donsa da
Ayazlar kaftanım, geceler çarığım, halim toprağımla koksa da

Nur zifiri karanlığa yıllarca
Sorgusuz ve sualsiz mahkûm kalacaksa
Tahakküm adına, soysuz nefesler ne kadar yasalar çıkartsa da

Çile bu uğurda
Aşkla koklanacaksa hayırlar ola
Ne kadar safahat göz önünde iştahı kabartsa da, nur olmayınca

Ecir maksadı haksa
Rıza için aranmak vuslat olacaksa
Rahatlık kimin umurunda, geceler hasret uykusuz nazarlarına

Kitabı celil bu uğurda
Hissedilerek okunan evrensel beyansa
Ayetler mütemadiyen hakkı aydınlatınca, kalp sancısı karşımda

Kuşatan itminanlık yanımda
Nefesim, her zerresinde titreyen hissim
Başucumda, nöbet tutuyor ayakta, seher anlamlı bir an olunca

Ezanlar kulağa gelince
Ruhum kendi ikliminde şevklenince
İşte o vakit kalbim sahibiyle, emin olmak benimle aşk dilenince



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Eksiklik zail olan sevgisizlik!

Eksiklik zail olan sevgisizlik!

Ne dert ve ne de
Nefeslerden sâri olan kasvet
Umuma tebelleş olan zillet, en hazin olan bir dert

Ne gariplik
Ve ne de yetim olan keyifsizlik
İnsan kalbinde en büyük eksiklik zail olan sevgisizlik

Ne hoca ne hacı
Ve ne de bacalardan tütmeyen sancı
Ey sokakların sakini olan garip akşamcı ne büyük acı

Hey mahzun olan bacı
Haklısın lakin kim şimdi her kez yabancı
Ne erdemli can kaldı, ne vuslat için yaşanan kan vardı

Oysaki
Hakikat tüm çıplaklığıyla aşikârdı
Kim kime yabancı, yaralar niye kaşındı hancı dahi kaçtı

Millet evet ulus devlet
Bir düşün kim kiminle husumeti illet
Mana nerede kaldı, ey idrak ile sabrı yudumlayan şükret

Medeniyet adına ar dışlandı
Etrafıma soruyorum edep kiminle barışıktı
Alınmadık ne kaldı, delinmedik kulak sanki tatsız şakaydı

Anam karşımda zandı
Babam uykusunda perişan olan candı
Şimdi onlardan arta kalan ne vardı, hasletler hep dışlandı

Milli eğerler
Örfü olan adabı muaşeretler
Mazi sayfalarında, tozlu raflarda ve ekranın tuzağında şaştı

Kız anasına değil
Ana kızından medet uman ardı
Vefa nerde kaldı, zaman niçin hakkıyla okunmadı ne vardı

Er adamdan sayılmadı
Komutan protokol için konuşandı
İhdas edilen eğitim kimden alındı ve neden erat zayiattaydı

Anaların gözünde yaş mı kaldı
Yetim çocuklar kim bilir ne kadar perişandı
Ekâbirler toplantı üzerine toplantı yaptı lâin acı kime kaldı



Mustafa CİLASUN
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt