Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ŞİİR ODASI (1 Kullanıcı)

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Nefsim



Bir an gelir dost iken, yedi kat bir el olur,
Bendini yıkıp geçen kükremiş bir sel olur.

Bir an gelir, durulur, tatlı bir pınar olur,
Herkese gölge veren büyük bir çınar olur.

Bir an gelir para der, haram helâl ayırmaz,
Bütün dünya verilse, aç gözünü doyurmaz.

Bir an gelir inanır, hak ehlinin sözüne,
Vurur iki dizine, yaşlar dolar gözüne.

Bir an gelir sert bakar gözünde şimşek çakar,
Yılların kazancını, tutar bir anda yakar.

Bir an gelir, iyidir, kötüye düşman olur,
Bütün yaptıklarına, utanır, pişman olur.

Bir an gelir, saçmalar, ayarsız densiz olur,
İman İslâm tanımaz kıpkızıl dinsiz olur.

Bir an gelir uysaldır, her şeyi kabul eder,
Bâtılları bırakır, hakkın yolunda gider.

Bir an gelir tanımaz, herkese ağyâr olur,
Mazlum canlara kıyar, azgın canavar olur.

Bir an gelir harama kapatır gözlerini,
Hatırından çıkarmaz Resûlün sözlerini.

Bir an gelir zulmeder, ruhumuzu inletir,
Ne naneler yedirir, ne mavallar dinletir.

Aman ha aman, nefse uyanın hâli yaman,
Onun hilesi çoktur, tükenmez hiçbir zaman.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Gir ağla çık ağla



Üzengisiz yürüyen at
Çağırmadan kalkan avrat
Buyurmadan tutan evlat
Ne devlet ne devlet

Gerek yok düğüne
Gir oyna, çık oyna

Sahibini teperse at
Anlamazsa sözden evlat
Bir de kötü ise avrat
Zehir olur artık hayat

Yas tut, kara bağla
Gir ağla, çık ağla

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Manzum Ata sözleri



Ata sözü dinle, kalbi selim ol
Bil ki, kalbden kalbe yol var demişler
Öfkelenme hemen, biraz salim ol
Sert sirke küpüne zarar demişler.

Her yere uzanmaz el ve etekler
Hep boşuna gider bütün emekler
Göllerde dolaşan şaşkın ördekler
Baştan değil, tersten dalar demişler.

Aldanma dünyanın sakın vârına
Düşmeye gör onun ahu zârına
Bugünkü işini koyma yârına
Gün doğmadan neler doğar demişler.

Ne yazık geride kaldı bilenler
Rağbet gördü günahına gülenler
Eskiden beridir; dağdan gelenler
Bağda olanları kovar demişler.

Dedesi demiş ki, benim dedeme,
Tuz ekmek bilmeze derdini deme
Ot topla ye, namert ekmeği yeme
Gün olur başına kakar demişler.

Salih insanların yapış izine
Dost addetme her güleni yüzüne
İncinme dostunun doğru sözüne
Doğru söz insana batar demişler.

Kendine bir rehber bulmayan için,
Onun öğüdünü almayan için
Pişmeden ham kalıp olmayan için
O, dipsiz kile boş ambar demişler.

Dost ile ettiğin sözde kıl karar
Kâr etmezsen bari eyleme zarar
Aza kanaat et olma tamahkâr
Ucuz satan tezce satar demişler.

Elimde olmalı diyorsan dümen
Kanaat ipini bırakma elden
Eşek, geyik gibi boynuz isterken
İki kulaktan da olur demişler.

Vakit girmeyince namaz kılınmaz
İman gibi büyük nimet bulunmaz
Güneş balçık ile elbet sıvanmaz
Kötülük her zaman sırıtır demişler.

Okuyup ilimle olmalı âmil
Hiç konuşmasa da bilinir kâmil
Kendinden gayriyi beğenmez câhil
Kendi çalar kendi oynar demişler.

Kötülüklerden kaç, verme hiç değer
Desinler sana bir er oğlu er
Elin kapısını çalarsan eğer
El de senin kapın çalar demişler.

Sözünü uzatan, sürçer, gaf eder,
Kıymetli vaktini hep israf eder
Hem de çok yanılır, çok günah işler,
Fazla söz yalansız olmaz demişler.

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Geçti Bor'un pazarı

Eskiden yaşadığın seneler, günler hani?
El üstünde gezerdin, şerefler, ünler hani?
Naylon oldu işimiz, pamuklar, yünler hani?
Selvi gibi ümitler, döndü birer iğdeye
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye

Nerede yiğit olan, er meydanına gelsin
Dik tutmasın kafayı, şöyle biraz eğilsin
Göründüğün gibi ol, niye öyle değilsin
Şimdi rüşvetin adı, oldu artık hediye
Geçti Bor'un pazarı sür eşeği Niğde'ye

Gerçeğin karşısında, bırakmalı inadı
Pek çok çile çekse de, değişmemeli tadı
Kendi layık değilse, ne yapar şanlı adı
Karar ver yüklemeden, sermayeyi kediye
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye

Fırsatı iyi kolla, denmesin sana ahmak
Karışma hiç kimseye, sen kendi işine bak!
Tekrarlanan hatalar, canlara etmesin tak
Dokunur abur cubur şimdi bizim mideye
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye

Fırsat uçan bir kuştur, tutulmaz yorulmadan,
Hiçbir iş yapmamalı, ehline sorulmadan
Çok iyi pişmelisin, yanmadan kavrulmadan
Yoksa beğenmezler, pişmemiş bu çiğ diye
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Ey gönül



Gönlüm, bülbül gibi başla figana,
Hâlini açıkla bütün cihana.

Aşk ile meşk gizli kalmaz cihanda,
Deliye dönmüştün hani ilk anda.

Doymayan bir hırsa açtın kucağı,
Ne yazık yıkıldı gönül ocağı.

Gönül, sana ne söylesem pek azdır,
Git aşk kitabına ismini yazdır!

Böyle hâlin yoktur dünyada eşi,
Gönül, yakmış seni, aşkın ateşi.

Yârin, dertlerine deva olmuyor,
Tabibin yarana neşter vurmuyor.

Hasret deryasına sokup boğdurdu,
Üstelik başına bela yağdırdı.

Yalvardın, yakardın, etmedi hiç kâr,
Gizli sırlarını etti âşikâr.

Günlerce peşinden koşup yoruldun,
Hicran ateşiyle yanıp kavruldun.

Nasıl çile çektin gündüz ve gece,
Gel ey gönül, söyle n’oldu netice?

Her maceranı yaz kitaba tek tek!
Okunsun, dinlensin kıyamete dek.

Sevgi hazinesi gizli kalmasın,
Öyle yaz ki kimse kusur bulmasın!

İçinde çeşitli konu olmalı,
Okuyanlar bundan ibret almalı.

Mecâzi bir aşktır, kapılma hisse,
Hakikat ehl-i de almalı hisse.

Herkes bundan alsın neyse nasibi!
Hâyırla yâd etsin âşık garibi!

Ey gönül her sözün etkili olsun!
Okuyanın gözü yaş ile dolsun!

Sevgiyi bilmeyen aşka boyansın!
Gaflette olanlar bilip uyansın!

Aşkını işiten hayrette kalsın!
Tefekküre dalsın, payını alsın!

Ayrılık derdine duçâr olanlar,
Bunu hep okusun nâçâr kalanlar.

Oğlu kızı ölen bir baba-ana,
Teselli bulsunlar bununla câna.

İrfan ehli olmak bakmıyor yaşa,
Ancak bunu ehli eder temaşa.

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Hakkın kudreti


Hudâ'nın ismiyle başlarız söze,
Rahmândır kolaylık gösterir bize.

Allah'ın adını anmalı insan!
Emre uymalıdır, hiç aksatmadan!

Bismillah diyelim her işimizde,
Unutma ki şeytan hep peşimizde.

Bir işe başlarken dersek Bismillah,
Elbet yardım eder Cenab-ı Allah.

Ortakları olmaz, yoktur benzeri,
Noksan sıfatlardan şüphesiz beri.

Hâşâ, oğlu, kızı olmaz Hudâ’nın,
İşinde yanlışlık olmaz Yezdân’ın.

Cümle mahlukâtı var etti yoktan,
Kimi ateştendir, kimi topraktan.

Kurumuş balçıktan insan eyledi,
Türlü nimetleri ihsan eyledi.

“Ol” emriyle kâinatı yarattı,
Semaları yıldızlarla donattı.

Kudreti sonsuzdur, kışı yaz eder,
Kullarına acır, hep ikâz eder.

Bir nizâm içinde arzı döndürür,
Bulutlardan tatlı sular indirir.

Taş içre ateş gizledi Rahmân,
Halk eyledi suda, inci ve mercân.

Bir bebek doğunca hazırdır azık.
Annenin göğsünden gönderir rızk.

Bir sevgi verir ki ana-babaya,
Katlanırlar onun için cefaya.

Bin bir ihtimamla ona bakarlar,
Şefkat ile üstün başın yıkarlar.

Kulakları burnu, gözü veren O,
Saça siyah sarı boya süren O.

Vücudun üstüne başı koyan O,
Gözlerin üstüne kaşı koyan O.

İnsanı ağlatan, güldüren Odur,
Yaşatıp sonra da öldüren Odur.

Kalblerde sevgiyi halk eden Odur,
Salihleri nura gark eden Odur.

Yusuf’a harika güzellik verdi,
Züleyhâ’yı ona âşık eyledi.

Herkes Züleyhâ’yı alaya aldı,
Yusuf’u görenler hayrette kaldı.

Bu bir insan değil, melek dediler,
Parmaklar kesildi, fark etmediler.

Halil’i ateşe yaktırmayan O,
Salihi harama baktırmayan O.

Halil İbrahim’i küstürmeyen O,
Oğlunu bıçağa kestirmeyen O.

Yunus’u balığa yutturan Odur,
Ölüm korkusunu tattıran Odur.

Süleyman’ı gökte gezdiren Odur,
Firavunu suda ezdiren Odur.

Kâfir Ebu Cehli şaşırtan Odur,
Kazdığı kuyuya düşürten Odur.

Her işinde vardır bir çok hikmeti,
Bakınca görülür sonsuz kudreti.

Bize nasip etsin iman nimeti,
İmanlı kuluna verir Cenneti.

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Peygamberimiz



Cenab-ı Hak, Resulünü gönderdi,
Kelam-ı kadimi ona indirdi.

İsmi söylenecek dillerde ebet,
Müslümanlar Ona eder muhabbet

Her iki cihânın serveridir O,
Cennet yolunun rehberidir O.

Odur kâinatın kâmil insanı,
Odur Hakkın bize yüce ihsanı.

Hem yerde, hem gökte fahr-i âlemdir,
Ona inanmamak sonsuz elemdir.

Onun yolundadır bütün evliya,
Ümmet olmak ister Ona enbiya.

Sünnetine sarılmalı Müslüman,
İhsana kavuşur Resule uyan.

Bir adı Mahmut, bir adı Ahmet,
Oldu bütün âlemlere rahmet.

Beddua etmedi düşmana bile,
Emindi yapmazdı kimseye hile.

Nuru ile aydınlandı kâinat,
Onda görülmüştü pek çok mucizât.

Harikalar verdi Ona yaradan,
Temiz sular aktı parmaklarından.

Bir gece Kudüs’e vardı, Mekke’den,
Bir ânda gökleri Odur seyreden.

Onu tasdik eden yüce Kur’andır,
Peygamberliğine kâfi burhandır.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Resulullah

Sultanlar sultanı Peygamber iken,
Yaratılmamıştı hazret-i Âdem.

Hak katında Onun kıymeti çoktur,
Şerefi, izzeti, rağbeti çoktur.

Nebilerin, resullerin mâhıdır,
İlm-i zâhir, ilm-i ledün şâhıdır.

O teşrif edince değişti insan,
Ona iman etti putlara tapan.

Kusursuz olarak yaratıldı O,
Güzel huylar ile donatıldı O.

Sadık idi, ondan herkes emindi,
Bütün ataları birer mümindi.

Sen rahmetsin diye, Rabbi övüyor,
Habibimdir diyor, Onu seviyor.

Kur’anda Rabbi ona salat ediyor,
Ümmete siz de salat edin diyor.

Yetim diye bakar nasipsiz ona,
Bu yüzden gelmedi kimi imana

Peygamber bilene edildi ihsan,
Köle iken oldu ebedi sultan.

Her an ümmetine kucak açıyor,
Karanlık dünyaya ışık saçıyor.

Her derde devâdır, her ruha şifa,
Gözlere sürmedir, kalblere cila.

Herkesin seyyidi başlara taçtır,
Bütün insan ve cin ona muhtaçtır.

Aşkı ile yanan, bağrı kanayan,
Bâtıla sapar mı onu tanıyan.

Bu aşkın sırrını gafil anlamaz,
Bid’at ehli olan onu tanımaz.

Bütün dertlilerin dermanıdır O,
Aşkla yanan gönlün fermanıdır O.

Müminin arzusu, emeli odur,
Hakiki imanın temeli odur.​
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Habibullah

Bir kimse ki olsa birine âşık,
Eğer bir de olsa aşkında sadık.

Feda eder ona bütün malını,
Hem de esirgemez asla canını.

Daha kıymetlidir sevdiği candan,
Can ne ki, üstündür iki cihandan.

Reddetmez, mahbubun hiçbir sözünü,
Peki, der ekşitmez asla yüzünü.

Onun her zahmeti rahmettir ona,
Onun her hizmeti minnettir ona.

Sever sevdiğinin sevdiğini de,
Hem sever köyünün köpeğini de.

Onun düşmanına hep düşman olur,
Onu biraz üzse çok pişman olur.

Kul kulu sevince, olursa böyle,
Yâ Mevlâ severse, ne olur söyle.

İşte yüce Mevlâ izzeti ile,
Sevdi Resulünü kudreti ile.

Onu kendisine habib eyledi,
Hasta gönüllere tabib eyledi.

Dünyada ne kadar deniz var ise,
Mevlâ hepsini de mürekkep etse,

Melek, ins ve cinne verse kalemi,
Kağıt yapsa on sekiz bin âlemi,

Yıllarca yazsalar, onun methini,
Yine yapmazlar binde birini.

Ona yakın olmak büyük nimettir,
Ayağının tozu cana minnettir.

Vasfına olamaz kimse tercüman,
O olmasa idi, olmazdı cihan.

Yâ Rabbi habibinin hürmetine,
Kavuştur bizleri şefaatine.​
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Hazret-i Ebu Bekr-i Sıddık



Resul-i Ekremin birinci yâri,
Hak katında büyük Sıddîkin yeri.

Bütün eshab gördü şudur hakikat,
Hazret-i Resule etti sadakat.

Her yerde Resulü tasdik etmiştir,
Malıyla canıyla desteklemiştir.

Erkeklerden dine ilk giren odur,
İman nuru ile ilk gören odur.

Cennete de önce o girer elbet,
Ona nasip olur bu büyük nimet.

Peygamberden sonra en üstün kişi,
Sözle anlaşılmaz, muhabbet işi.

Resule sevgide mihenk taşıdır,
Hicrette mağara arkadaşıdır.

Kayınpeder oldu Resulullaha,
Böylece kazandı, bir şeref daha.

Resul ne söylerse doğrudur derdi,
Onu canından da fazla severdi.

Bütün insanlardan parlak imanı,
Nuru aydınlatır iki cihanı.

Her kim ol hazrete ede muhabbet,
Cennette onunla olacak elbet.

Onu sevmeyenler felah bulamaz,
Cennet kokusunu bile alamaz.

Onu sevmek şarttır mümin herkese,
Nâra düşer, ona buğzeden kimse.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Hazret-i Osman bin Affan


Üçüncü halifesi o, Resul-i Ekremin,
Beşincisi olmuştur, ilk iman edenlerin.

Rukayye vefat etti sonra Hakkın Resulü,
Verdi ona öteki kızı Ümm-ü Gülsümü.

İkinci defa damat oldu Resulullaha,
Buyurdu ki: (Verirdim, bir kızım olsa daha.)

Onu pek çok severdi, Rabbimizin Habibi,
Ona dendi ''Zinnureyn'' iki nurun sâhibi.

Ebu Bekr-i Sıddıktır, Kur'anı toplattıran,
Osmanı-ı Zinnureyndir, çoğaltıp dağıttıran.

Çok zengindi malını Hak yolda etti feda,
Onu da Cennetle müjdeledi ol Hudâ.

Edeb yönünden onun gibisi pek yok idi,
Halim, selim, yumuşak, hayâsı pek çok idi.

Onun devrinde Kıbrıs, Endülüs fethedildi,
Sinâ Çölü geçildi, tâ Fizan'a gidildi.

Mâverâünnehirle, Semerkant ve Türkistan,
Alındı Acemistan, Kafkasya ve Hindistan.

İslam’ın sesini o, uzaklara duyurdu,
Peygamber Efendimiz, onun için buyurdu:

(Her nebinin Cennette bir arkadaşı vardır,
Benim ise orada arkadaşım Osman’dır.)

(Yemin ederim yetmiş bin kişi ümmetimden,
Onun şefaatiyle kurtulur Cehennemden.)

(Canım kızım Rukayye, çok hürmet et Osman'a,
Eshâbdan odur en çok huyu benzeyen bana.)

(Gökte bütün melekler, Osman'dan haya eder,
Hesaba çekilmeden, Osman Cennete gider.)

İbni Sebe isimli Yemenli bir Yahudi,
Yüce dini içinden parçalamak istedi.

Pek çok gayret gösterdi, ilk önce Medine’de,
Fakat başaramadı, çok çalıştı ise de.
Dedi ''Mısır’da fitne çıkarmak daha kolay,''
Mısır Kıptilerinden kurdu çapulcu alay.

Medine'ye geldiler, bir sabah vakit erken,
Evde şehid ettiler, onu Kur’an okurken.

O haya timsalini sevmek ne büyük nimet,
Yâ Râb, şefaatini hepimize nasip et!

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Hazret-i Ali ibni Ebi Talib
Dördüncüsü Ali’dir, raşid halifelerin,
Ehl-i beytin ilki ve damâd-ı Peygamberin.

Odur irfan kaynağı, keramet hazinesi,
Odur Hakkın aslanı, evliyanın reisi.

İlmi çoktur, şu hadis, onun vesikasıdır,
(Ben ilmin şehriyim, Ali’de kapısıdır.)

Âyet-i kerimeyle edildi medhü senâ,
Kılavuz olmuştur o, bilcümle Müslümana

Âriflerin önderi, salihlerin rehberi,
Şüphesiz onu, sever âlemlerin serveri

Bil ki onu sevmeyen Ehl-i sünnet değildir,
Haricidir, sapıktır, ehl-i Cennet değildir.

Namaz kıldırır iken getirmişti tekbiri,
Şehid etti Ali’yi haricilerden biri.

İmâm-ı Ali Haydar, sevilir gökte ve yerde,
Şöylece övülmüştür hadis-i şeriflerde:

(Ali’yi seven mümin sevmeyen münafıktır,
Böyle kimseler ancak, Cehenneme layıktır.

Bilin, Ali’yi sevmek, imanın alameti,
Onu seven müminler bulmuştur selameti.

Ali’yi seven kimse beni sevmiştir elbet
Ona düşmanlık eden, bana etmiştir elbet.

Onu üzen, inciten beni incitmiş olur,
Beni inciten ise, Rabbi incitmiş olur.

Bil Ali’ye muhabbet, bana muhabbet demek
Bana muhabbet ise Hakka muhabbet demek

Onun güzel yüzüne bakmak ibadet olur,
Onun sevgisi kula, büyük saadet olur.

Ali’ye bir sıkıntı vermek için uğraşan,
Muhakkak bilmeli ki, kendi olur perişan

Kadınların üstünü Fatımat-üz-Zehrayı
Rabbim bana emretti ona nikahlamayı.

Her peygamberin nesli kendisinden gelmiştir,
Benimkini ise Hak, Ali’den halk etmiştir.

Bana Ali’den daha sevgilidir Fatıma,
Fakat Ali kıymetli, azizdir ondan daha

Ali’nin yakınlığı bana aynen şöyledir,
Harun’un Musa ile yakınlığı gibidir.)

Ya Rabbi sevgisini nakşeyle kalbimize,
Onun şefaatini nasip et hepimize.

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Ehl-i beyti sevmek



Farzdır her Müslümana, Ehl-i beyte muhabbet,
Ahirete imanla gitmeye sebep elbet.

O halde Ehl-i beyti tanıyıp öğrenmeli,
Resulün sevdiğini, Allah için sevmeli.

Ehl-i beyt, sırasıyla Ali ile Fatıma,
Hasan ile Hüseyin, bu dördünü unutma!

Resulullah buyurdu: (Ehl-i beytim bunlardır,
Yâ Rabbi, sen bunlardan her kötülüğü kaldır.

Bırakıyorum size, iki şey ey ümmetim,
Biri Kur’an-ı kerim diğeri ehl-i beytim.

Bunlara tâbi olan, kavuşur hidayete,
Bunlardan ayrılanlar, düşerler dalâlete.

Ben ağaca benzerim, Fatıma gövdesidir,
Ali budağı, Hasan Hüseyin meyvesidir.

Ehl-i beytin her biri, Nuh’un gemisi gibi,
Bunlara tutunmaktır, kurtuluşun sebebi.

Öyle bir gemidir ki, ona binen kurtulur,
Binmeyenler boğulur, cümlesi helak olur.

Vallahi buğzedenler, benim ehl-i beytime
Acımadan atılır, yüzüstü Cehenneme.

Ehl-i beyti sevmeyen, saplanır ihtilafa
Şaşırır gerçek yolu, yoldaş olur şeytana.

İslam’ın esâsıdır, muhabbet ehl-i beyte,
Muhabbet etmeyenin iman girmez kalbine.)


Ehl-i beytten olanlar:

Aliyyül Mürtezâ

Hazret-i Ali için buyurdu Resulullah
(Ali’ye olan sevgi yakar, bırakmaz günah

Hikmet, on kısımdır dokuzu Ali’dedir
Biri halkta, Onu da herkesten iyi bilir.

İmanın alâmeti, vardır, bilmek gerekir
Birinci alâmeti, Ali’yi çok sevmektir.)


Hazret-i Fatıma

Resulün dört kızından budur en sevgilisi,
Pek fazla idi zühdü, ahlâkı, hasenesi.

Yüzü pek parlak idi, Zehra denildi ona,
Hadis-i şeriflerle övüldü o Fatıma.

(Kadınların üstünü kızım Fatıma ile,
Neslini Allah haram kılmıştır, Cehenneme.)

Hazret-i Hasan

İslam halifesinin beşincisi o idi,
On iki imamın da ikincisi o idi.

Resulullaha güzel yüzü pek çok benzerdi,
Kerem sahibi idi, nesline şerif dendi.

Hazret-i Hüseyn

Mübarek ehl-i beytin beşincisi o idi,
On iki imâmın da üçüncüsü o idi.

Neslinden gelenlere seyyid ismi verildi,
Hadis-i şeriflerle çok yerde methedildi.

(Hasan ile Hüseyn’i seviyorum yâ Rabbi,
İstiyorum sen de sev, bunların ikisini.

Bunlara buğzedene, sen dahi buğzedersin
En üstünü onlardır, Cennetteki gençlerin.)

Yâ ilâhi, Ehl-i beyt kavuştu nimetine,
Affeyle bizleri de, onların hürmetine.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Fani dünya



Bu dünya fanidir, güvenme sakın!
Geçici şeylerle övünme sakın!

Aklı olan buna gönül bağlamaz,
En sonunda pişman olup ağlamaz.

Bakınca görülür, dünyanın fendi,
Benim diyen nice insanı yendi.

Zelil dünya, kötü kadından pistir,
Çok erkekten arka kalmış habistir.

Yüze güler, üç gün yanında kalır,
Sonra bin mihnetle canını alır.

Yedi başlı ejderhadır bu dünya,
İnsanoğlu her an yem olur ona.

Büyük küçük demez, yutar her şeyi,
Toprak etti nice, paşayı beyi.

Nice hükümdârı, nice veziri,
Şu kara toprağın etti esiri.

Zaloğlu Rüstem’i koyup sapana,
Taş gibi fırlatıp attı yabana.

Ferhatlara kayaları deldirdi,
Külünk ile başın ezip öldürdü.

Nasıl mahzun etti, Mecnun’u dünya,
Şaşırıp kalmıştı, bu hâle Leyla.

İskender’i dertle süründürmüştü,
Bütün cihânı ona güldürmüştü.

Hani, hikmet ehli hazret-i Lokman?
Saldırdı ona da, vermedi aman.

Ararken fanide âb-ı hayatı,
Duyuldu onun da bir gün vefatı.

Hiç kimseye insaf etmez bu fani,
Bunca enbiya ve evliya hani?

Sultan Süleyman’a kalmadı dünya,
Bütün cin ve insan mahkumken ona.

Her mahlukun lisanını bilirdi,
Rüzgara biner de gökte gezerdi.

Hani dünya netti Nuşirevan’ı,
Kaplamıştı adaleti cihanı.

Şu yalanca dünya onu da aldı,
Kendi gitti, ismi dillerde kaldı.

Nice gonca gülü dağıttı dünya,
Nice bülbülleri ağlattı dünya.

Nice yanan ocakları söndürdü,
Nicesini parmağında döndürdü.

Herkesin başında yel gibi esti,
Balta ile vurdu, kellesin kesti.

Nicesinin gül yüzünü soldurdu,
Gözünün içine toprak doldurdu.

Nicesinin ateşinde kavurdu,
Harman gibi küllerini savurdu.

Gelmiş idi nice kükremiş aslan,
Dişlerini döktü vermedi aman.

Bu fanide ne bahçe kalır, ne gül,
Bu külhânda, ne ateş kalır, ne kül.

Bu âlemde, ne bostan kalır, ne bağ,
Hepsi ölür, ne hasta kalır, ne sağ.

Asla yoktur, bu dünyanın amanı,
Bir gün yıkar başa bu köhne hanı.

Fani dünya her geleni ağlattı,
Gözlerinden kanlı yaşlar çağlattı.

Hazret-i Âdem’e yaptı çok hile,
Senelerce ona çektirdi çile.

Oğlu Kâbil, Hâbil’i öldürünce,
Çok ağladı, ölüsünü görünce.

Çile bir mirastır, Âdem babadan,
Hep böyle gelmiştir bu âlem baştan.

Zalim dünyâ bin bir çeşit zulmeder,
Kıyamete kadar hep böyle gider.

Nuh, bin sene davet etti Hak dine,
Fakat inanmadı kavmi kendine.

Münkirlere dahildi bir oğlu da,
Gemiye binmedi boğuldu suda.

Odunları yığdı, bir ateş yaktı,
Halil İbrahim’i içine attı.

Hakkın emri ile ateş yakmadı,
Nemrut yine küfrünü bırakmadı.

Dünya, Yakub’a ciğer dağlattı,
Yıllarca Yusuf’um diye ağlattı.

Yusuf’u da bir kuyuya attırdı,
Daha sonra köle diye sattırdı.

Züleyha, ne çekti aşkın elinden,
Düşmedi Yusuf’un adı dilinden.

Sırrı ifşa oldu, el âlem duydu,
Aşk onu ne hâlden, ne hâle koydu.

Zengin iken fakir eyledi onu,
Aziz iken hakir eyledi onu.

Bu fani dünyanın cefası çoktur,
Unutma kimseye vefası yoktur.

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Nefsime öğüt



Hemen her gördüğün alma lisana!
İnsan, dili ile uğrar ziyana.

Görünüşte dilin cirmi küçüktür
Fakat, cürmü = yaptığı iş büyüktür.

Pişmân olur, düşünmeden konuşan,
Sonunda kesilir baş, dökülür kan.

Kimi bir söz söyler düşer hataya,
Sözünü bilmeyen uğrar belaya.

Kâfir olur, bir sözüyle Müslüman,
Bir söz ile gider, İslam ve iman.

Diline sahip ol, boş söz söyleme!
Su-i zannı bırak, gıybet eyleme!

Kimsenin aybını ağzına alma!
Sonra pişman olup, saçını yolma!

Bulunmaz, ayıpsız, kusursuz insan,
Ancak Rabbimizdir, kusursuz olan.

Nasıl kusur etmez, dünyada insan?
Ona düşman iken nefsiyle şeytan.

Hep kusur araştıran, dost bulamaz,
Noksandır o, kâmil insan olamaz.

Kusursuz bir insan, olmaz muhakkak,
Kulunun yüzüne vurmaz onu Hak.

Hakiki dostluğa eyle riayet!
Dostunu, kusuru ile kabul et!

Resul-i Ekrem’in öğüdünü tut!
(Ya hayır söyle, yahut eyle sükut!)

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Kulak



Her uzuv bizlere ihsan-ı Haktır,
Mühim olanlardan biri kulaktır.

Eğer kulak yoksa durmadan çağır,
Duymayan kimseye denmez mi sağır?

Göz, kudret-i Hakkı, eder temaşa,
Kulak ile bunlar edilir ifşa.

Kulak verebilmek için hak sese,
Elbet lazım olur, kulak herkese.

Kulak açık ise, sesi işitir,
Kulağı korumak yiğit işidir.

Kapatırız dili, dişle dudakla,
Gözler de kapanır iki kapakla

Fakat kulağını neyle kaparsın?
Kötü sözler dinler, gıybet yaparsın.

İlkönce kulağın sesleri duyar,
Sonra gözün görür o sese uyar.

Neticede bunlar kalbe eder kâr,
Onu döndürürler, kalır hep nâçar.

Gönül mülâyimdir, itiraz etmez,
Nereye göndersen hiç hayır demez.

Dikkat et aklını kaçıran olur,
Bu gönül kuşunu uçuran olur.

Uçup gider ise bu gönül kuşu,
Artık durmaz akar gözlerin yaşı.

Dikkat et her sözü koyma kulağa,
El üstünde iken düşme ayağa!
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Üstadıma



Üstadımın fazileti pek çoktu,
Fen ilminde bile bir eşi yoktu.

Hudâ irfan ile onu süslemiş,
Derece üstüne derece vermiş.

Benzeri yoktu desem Arab Acemde,
Doğrudur hilafım yoktur bu demde.

Onu görmek büyük saadet idi,
Sohbetleri büyük bir nimet idi.

Adı âşıkların dilinde sedâ,
Dertlerine deva, ruhlara gıda.

Beş vakitte cemaate giderdi,
Sünnetlere çok riayet ederdi.

Boşa geçirmezdi gece gündüzü,
İlimle meşguldü, zikirdi sözü.

Ulemanın, evliyanın yârıydı,
Onların medâr-ı iftihârıydı.

Müminin mümine aynası idi,
Gizli marifetler deryası idi.

Çalışmakla çıkılmaz bu makâma,
Hakkın vergisiydi bunlar hocama.

Bütün hocaların efendisiydi,
Bu âciz de onun bir bendesiydi.

Teveccüh etmişti pek bahtiyarım,
Onun elindeydi hep ihtiyarım.

Topluluk içine öyle gelmedi,
Setretti kendini, kimse bilmedi.

Çalışanı sever, daim överdi,
Düşmanları sustur sonra gel derdi.

Vefatı âlemin ölümü oldu,
Şu fani dünyanın çehresi soldu.

Vefatları acı kattı acımıza,
Dua ediyoruz hep hocamıza.

Hakka niyazımdır, kabri nur dolsun,
Makamı Cennette pek yüksek olsun.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Hocama

Bir insansın seçilen
Bir pınarsın içilen

Ama hiç kanılmayan
Sevince yanılmayan

Her zaman özlenen sen
Mesajı gözlenen sen

Kendini özleten sen
Yolunu gözleten sen

Hazırken doyulmayan
Yokken unutulmayan

Yanılmaz seni öven
Unutmaz seni seven

Sevilip sayılan sen
Duanı bekleyen ben

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Hâlimi arz



Olayın aslını yazmadan önce,
Bir örnek vereyim, yerli yerince.

Bir gün bizim merhum Hoca Nasreddin,
Bir iş için çıkmış, damına evin,

Ayağı kayarak aşağı düşmüş,
Konu komşu duyup hep üşüşmüş.

Derler: ''Niçin böyle bağırıyorsun?
Yangın varmış gibi çağırıyorsun?

Acılar içinde kıvranan hoca,
Hemen doğrularak der ki, usulca;

Varsa böyle damdan düşmüş olanlar
Ancak onlar benim hâlimi anlar.

İşte buna benzer, benim hâlim de,
Hemen anlar bunu aşk varsa kimde

Başından geçenler pek iyi bilir,
Aşkı tatmayana bu oyun gelir.

Sanmayın bir yerden nakledeceğim,
Başımdan geçeni söyleyeceğim.

Ayıplama beni, gülme komşuna!
Belki de bu senin de gelir başına.

Her işte bulunur, çeşitli hikmet,
Ârif olan ondan alır çok ibret.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Hasbihâl



Nasıl anlatayım dertli halimi,
Dünyadan çekmiştim artık elimi.

Yalnız ahireti düşünüyordum,
Etmeliydim dine hizmet diyordum.

Yoktu hâtırımda başka düşünce,
Allah’ı anardım gündüz ve gece.

Bir okulda öğretmenlik ederdim,
Her gün aynı vakit gelir giderdim.

Çocuklara Kur’an öğretiyordum,
Hepsine itina gösteriyordum.

Bir cami de imamlık da ederdim,
Muntazaman oraya da giderdim.

İşlerimden başka şey görmez idim,
Halkın arasına hiç girmez idim.

Hakkın muhabbeti beni sarmıştı,
Genç değildim, yaşım kırka varmıştı.

Ağarmaya yüz tutmuştu sakalım,
Netice nereye varır bakalım.

Durmayıp gözümden yaşlar akardı,
Bilmeyenler tuhaf tuhaf bakardı.

Pek çok zayıfladım eridi etim,
Hastalandım hiç kalmadı takatim.

İştahım da kesilmişti iyice,
Bir simit yeterdi gündüz ve gece.

Gizli kalmıyordu artık feryadım,
Ona kavuşmaktı yalnız muradım.

Ne hâlden ne hâle düştüm bir bilsen,
Hayrette kalırsın eğer işitsen.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt