Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ŞİİR ODASI (2 Kullanıcı)

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI


ÜÇ AYLAR

ay olur dolunay
üç aylar başlar
dua ayları bu ay
insanlar gece kalkar

gece üçte uyanırlar
abdest alıp namaz kılarlar
dua edip şükrederler
işte o zaman üç aylar başlar

kandil olur gireriz
dünyayı unutup gideriz
sabaha kadar dua ederiz
allah'a dua dileriz

dünya borcumuzu sileriz
allah'a dua ederiz
hergün şükrederiz
allah'a olan borcumuzu öderiz

zaman çok hızlı geçiyor
üç aylar bitti gidiyor
herkes mutlu bir şekilde
yoluna devam ediyor


 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI


GÜZEL ALLAH\'IM

Allah'tır ilk kelimem
Düşürmem hiç dilimden
Hep söylerim adını
Unutmam hiç adını

Gücün herşeye yeter
Güllerini herkes koklar
Meyvelerinden herkes tadar
Eşi benzeri olmayan

Gönlümüzün SULTANI
Güllerin SOLMAYANI
Her yeri SEVGİSİYLE KUŞATAN
GÜZEL ALLAH'IM


 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Çanakkale destanı



Çanakkale tarihim, Çanakkale destanım.
Şehidimin türküsü, toprağım, suyum, kanım.
Şüheda nefesiyle dirilen gülüm, canım...

Çanakkale bir tarih, Çanakkale bir şandır,
Tarihe altın mühür, muhteşem bir nişandır.


Kayıt düştü tarihler: On Sekiz Mart gününü.
Mehmetçiğin mermiye, ölüme güldüğünü.
Gördü bütün bir dünya, inanmanın gücünü.

Çanakkale bir tarih, Çanakkale bir şandır,
Tarihe altın mühür, muhteşem bir nişandır.

Çanakkale, ecdadın değerli hediyesi,
Unutulmaz bir destan, şanlı bir zafer bestesi,
“Çanakkale geçilmez!”: gerçeğin ifadesi.

Çanakkale bir tarih, Çanakkale bir şandır,
Tarihe altın mühür, muhteşem bir nişandır.

Ey bu cennet vatana kanıyla can verenler!
Şehadet bahçesine bir gül gibi girenler!
Size selâm ve dua, ölüp de ölmeyenler!

Çanakkale bir tarih, Çanakkale bir şandır,
Tarihe altın mühür, muhteşem bir nişandır.

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

lahut ses



yükselir minarelerden 5 vakit
ritimli bir ses semalara
ruhumuza şevk katar
lahut ses..

düz yolları,yokuş misali
çıkarım ağır ağır
ruhum yaslanır
yorgun bedenime

lahut ses
sesini duymayan kalmasın
şu fani alemde
çık yokuşudan,indiren
olsamsın imanını
yüreğime uğra
lahut ses
gökelre uzan ruhum
surf,fu üfleyecek
unutma bir melek
ey ezan,ey selalar
akla kararan ruhlarımızı
görsün ki şu halimizi
gayri yaradan
affetsin şu mücrimi
bilalin sesiyle içime
bir yangın düşsün
ruhum azabta,besle
sen yüreğimi fet eden
lahut ses...

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat
En müstesna doğuşa hamiledir kainat

Yıllardır bozbulanık suları yudumladım
Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım

Hasretin alev alev içime bir an düştü
Değişti hayat köşküm, gözümde viran düştü
Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde
Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü

İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin
Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla
Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin
Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla
Evlerin arasına dikilir yeşil bayrak
Yeryüzü avaredir, yapayanlız ve kurak

Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım
Heyula, bir ağ gibi ördü rüyalarımı
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım

Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü
Düşmanlık içimizde, dostluklar yaban düştü
Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe
Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü

Bir güzide mektuptur, çağların ötesinden
Ulaşır intizarın yaldızlı sabahına
Yayılır o en büyük muştu, Pazartesinden
Beyazlık dokunmuştur gecenin siyahına
Susuzluktan dudağı çatlayan gönüllerin
Sukutu yar, sevinci dualar kadar derin

Çaresiz bir takvimden yanlızlığa gün saydım
Bir çezir yaşadım ki, yaşanmamış, mazide
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım

Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düştü
Yarılan göğsümüzden umutlar bican düştü
Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin
En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü

Melekler sağnak sağnak gülümser maveradan
Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar
Mutluluk nağmeleri işitirler Hira'dan

Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar
Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri
Paramparça, ateşler şahının hayelleri

Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım
O mücella çehreni izleseydim ebedi
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım

Sarardı yeşil yaprak; dal koptu, fidan düştü
Baykuşa çifte yalı, bülbüle zindan düştü
Katil sinekler deldi hicabın perdesini
İstiklal boşluğunda arılar nadan düştü.

Dolaşan ben olsaydım save'nin damarında
Tablosunu yapardım yıkılan her kulenin
Ebedi aşka giden esrarlı yollarında
Senden bir kıvılcımın, süreyya bir şulenin
Tarsaydım bengisu fışkıran kakülünü
On asırlık ocağın savururdum külünü

Bazen kendine aşık deli bir fırtınaydım
Fırtınalar önünde bazen bir kuru yaprak
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım

Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü
Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü
Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara
Bir bela tünelinde ağır imtihan düştü

Badiye yaylasında koklasaydım izini
Kefenimi biçseydi Ebva'da esen rüzgar
Seninle yıkasaydım acılar dehlizini
Ne kaderi suçlamak kalırdı, ne intihar
Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya
Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya

Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım
Tereddüt oyma oymak kemirdi gururumu
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım

Haritanın en beyaz noktasına kan düştü
Kırıldı adaletin kılıcı, kalkan düştü
Mahkumlar yargılıyor, hakimler mahkum şimdi
Hakların temeline sanki bir volkan düştü

Firakınla kavrulur çölde kum taneleri
Ahuların içinde sevdan akkor gibidir
Erdemin, bereketin doldurur haneleri
Sensiz hayat, toprağın sırtında ur gibidir
Şemsiyesi altında yürürsün bulutların
Sensiz, yükü zehirdir en güzel imbatların

Devlerin esrarını aynalara sorsaydım
Çözülürdü zihnimde buzlamış düşünceler
Okşadığı bir parça kumaş da ben olsaydım

Sensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştü
İlkin karadı yollar, sonra heyelan düştü
Güvenilen dağlara kar yağdı birer birer
Sensizlik diyarından püsküllü yalan düştü

Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini
Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir
Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini
Sel gider ve zülmetin çöplüğü temizlenir
Yağmur, birgün kurtulup çağın kundaklarından
Alsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarından

Madeni arzuların ardında seyre daldım
Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini
Senin için görülen bir düş de ben osaydım

Şehirler kabus dolu, köylere duman düştü
Tersine döndü herşey sanki, asuman düştü
Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayali
Hazindir ki, dertleri aşmaya umman düştü

Ayrılığın bağrımda büyüyen bir yaradır
Seni hissetmeyen kalp, kapısız zindan olur
Sensiz doğrular eğri; beyaz bile karadır
Sesini duymayanlar, girdabında boğulur
Ana rahminde ölür sensizlikten bir cenin
Saşkınlığa açılır gözleri, görmeyenin

Saatlerin ardında hep kendimi aradım
Bir melal zincirine takıldı parmaklarım
Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım

Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü
Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan düştü
Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül
Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü

Ay gibisin Güneşler parlıyor gözlerinde
Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ay
Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde
Sümeyra'yı arıyor her damlada bir saray
Tohumlar ve iklimler senindir; mevsim senin
Mekanın fırçasında solmayan resim senin

Yağmur, birgün elimi ellerinde bulsaydım
Güzellik şahikası gülümserdi yüzüme
Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım

Tavanı çöktü aşkın; duvarlar üryan düştü
Toplumun gündemine koyu bir isyan düştü
İniltiler geliyor duğudan ve batıdan
Sensizlikten bozulan dengeye ziyan düştü

Islaklığı sanadır ahımın, efganımın
İçimde hicranımla tutuşuyor nağmeler
Sendendir eskimeyen cevheri efkarımın
Nazarın ok misali karanlıkları deler
Bu değirmen seninle dönüyor; ahenk senin
Renkleri birbirinden ayıran mihenk senin

Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım
Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar
Sana hicret eden bir Küreyş de ben olsaydım

Yağmur, sayrılığıma seninle derman düştü
Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü
Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün
Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düştü

Nefesinle yeniden çizilecek desenler
Çehreler yepyeni bir değişim geçirecek
Aydınlığa nurunla kavuşacak mahsenler
Anneler çocuklara hep seni içirecek

Yağmur, seninle biter sususluğu evrenin
Sana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zemin
Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım

Kardeşler arasına heyhat, su-i zan düştü
Zedenlendi sağ duyu; körleşen iz'an düştü
Şarkısıyla yaşadık yıllar yılı baharın
İnsanlık bahçemize sensizlik hazan düştü

Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım
Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım
Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım
Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Hz. MUHAMMED DÜNYAYA
GELDİĞİ GECE

Nasıl bir mübârek geceydi yâ Rab
Muhammed dünyaya geldiği gece
Felekler oynayıp, cihân güldü hep
Annesi sevinip güldüğü gece

Göklerde nice bin kapı açıldı
Âlemler üstüne rahmet saçıldı
Nûrdan Muhammed'e donlar biçildi
Dünya sürûr ile dolduğu gece

Gökten yere indi cümle melekler
Zemine baş eğdi bir bir felekler
Anda kabul oldu her bir dilekler
Duâya elini açtığı gece

Kovuldu göklerden, çıkamaz Şeytan
Halâs oldu insan zulmünden insan
Bir avuç toprakla kör oldu düşman
Tenhâ çöl yoluna daldığı gece

Ben hâmile iken, dedi annesi:
Karnımdan duyardım Hak tevhit sesi
Gördüm benYemen'i, Hind'i, Faris'i
Muhammed memesin aldığı gece

Kisrâ'nın eyvânı yıkıldı gitti
Hem semâve gölü kurudu bitti
Mecûsî âteşi söndü kül tuttu
Zâlimlere korku saldığı gece

Göklerde okundu büyük bir ezân
Muhammed doğduğun eyledi ilân
İşitti anladı her ehl-i lisân
Şark ve garp hayrette kaldığı gece

Nûr ile gölgesi yere düşmedi
Mübârek yüzünden sinek uçmadı
Ak bulut başından batıp aşmadı
Parmağıyla ayı böldüğü gece

Dehşetinden putlar yere döküldü
Mât oldu müşrikler beli büküldü
Taşlar dile geldi, dağlar söküldü
Müşriklere kılıç çaldığı gece


Kırk yaşına geldi, oldu Hak Resûl
Ashâb-ı selâmet ettiler kabûl
Hep acze düştüler erbâb-ı ukûl
Kitabın eline aldığı gece

Aşkının sonuna yetti Muhammed
Kendinden kendine geldi bir davet
Ümmeti diledi, buldu icabet
Mirac namazını kıldığı gece

Muhabbet nûrundan doğdu Muhammed
Ana ulaştırır yine muhabbet
Kemâlî aşkıdır, âşıka devlet
Kurtulur o aşkı bulduğu gece
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
İlahi

ALLAH aşkıyla Ürperir hemen gönÜller
Hep onu tespih eder bÜtÜn yerler ve gökler

Alemlerin Rabbı şanı yÜce ALLAH
Yeri göğÜ inletir La İlahe İllallah

ALLAH'ı zikreder şakıyarak bÜlbÜller
Sevgiyle dolup taşar iman dolu yÜrekler

Alemlerin Rabbı şanı yÜce ALLAH
Yeri göğÜ inletir La İlahe İllallah

Hz. Muhammed'i görmek ister bu gözler
Onun gÜzelliğine özenir gonca gÜller

Alemlerin Rabbı şanı yÜce ALLAH
Yeri göğÜ inletir La İlahe İllallah
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
HEPSİ SENİN İçİN

Dualar şahlandı mı gönÜllerde
Bir tek sen gelirsin aklımıza Ya Rab
GÜnahlarımız sarsa da gönÜllerimizi
İçten içe ağlarız senin için

Senden başka aşk var mı yeryÜzÜnde
Cennet cehennem için değil
Senin rızan için
YÜkselir ellerimiz semaya
İçimize verdiğin huzurla
Tatlı bir tebessÜm saçarız yeryÜzÜne
İçimize verdiğin gÜvenle
Dilimizden dökÜlen sözlerle anlatırız seni
Seni anlatmaya sonsuzluk yetmez
Bağışlayıcı nurunu anlatmaya diller yetmez
Aşkını yaşamaya ömÜrler yetmez
Sevginin, adeletin en gÜzel adısın
Seni sevmek
DÜnyadan vazgeçmek
Geçici olan âleme gözlerini yummak demek
Ne olursa olsun
Hangi dert olursa olsun yÜreğimizde
Yine sabırla sevmek var
Aşkını dÜnyaya yansıtmak var Ya Rab
Bir kez olsun gazapla bakışını dÜşÜnerek
KÜfrÜ kuytu topraklara gömmek var
Hepsi senin için
Gözlerimiz bir kez görse yÜceliğini
Biliriz bu diller susmaz hayranlığından
Biliriz gözlerimiz görmez bir daha
GÜzelliğinin verdiği ışıktan
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
öLMEDİN SEN

BugÜn aramızdan ayrıldın ey şehidim,
Seni uğurladık kalplerimiz dolu hÜzÜn,
Bildiğimiz tek doğru o da sen ölmedin,
Şimdi başın dim dik mevlaya yÜrÜdÜn.
-
İnkar edemem ki acını yakar kalbimizi ,
Mertebenin yÜksekliği hafifletir acımızı,
ölmedin yaşıyorsun gönÜllerimizde sen.
Anlın açık şimdi , Allaha kavuştun sen.
-
Ağlmakala iyleşmez ki gönÜl yaramız,
Bıraktığın emanet canımızdan da aziz,
Eşin çocukların ise kutsal emanetimiz,
Durma yÜrÜ bekliyor peygamberimiz.
-
Vatan,bayrak,ezan şimdi bize emanet,
Gazi, şehit oluruz uğruna bize emanet.
Kim cÜret eder ki vatan bize emanet,
Vatan bize ey şehit sen Allaha emanet.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Kabe Tek

Emr olunduğu gibi, kıl namazını, yoktur şek.
Ama her yerde tavaf yapamazsın Kâbe tek.

İhramlar giyilince,rÜtbeler,statÜler tek tek dÜşer.
Bak,mahşeri canlandıran milyonlarca beşer.

Duymuyormusun lebbeyk sedalarını Arşı titretiyor.
Milyonlarca gönÜl coğrafyamız birbirine kenetleşiyor.

HÜrriyet öyle çayırlıktır ki kurt da kuzu da doyar.
KurÂ’an da yemin edilmiş mÜbarek on gecemiz var.

Ya ilâhi doğduğum gibi ihramla geldim huzuruna ,
Baş açık, yalın ayak, eğildim lutfuna ve rızana.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Hayat uzun bir yoldur

Hayat uzun bir yoldur
Son durak karakoldur
Her kul mucrim bir kuldur
ALLAHIM AFFET BİZİ!

Şucusu ya bucusu
Kalmaz hiç bir hususu
Yoktur savunucusu
ALLAHIM AFFET BİZİ!

Ne şöhret kalır ne şan
Ne kuvvet kalır ne can
Ne de davana bakan
ALLAHIM AFFET BİZİ!

Amellerin ordadır
O gÜn herkes zordadır
GÜnahkarlar nârdadır
ALLAHIM AFFET BİZİ!

Mahkeme kurulacak
Sorular sorulacak
Karara varılacak
ALLAHIM AFFET BİZİ!

Yoktur kaçacak yerin
Tutulacak dillerin
Konuşacak ellerin
ALLAHIM AFFET BİZİ!

Pişman olmak geçersiz
özÜr dilemek yersiz
Artık her şey değersiz
ALLAHIM AFFET BİZİ!

Orası hasat yeri
Şer eken bulur şerri
Kimse dönemez geri
ALLAHIM AFFET BİZİ!
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Yâ Rab, canda buldum, bin bir adını;

Duydum, damar damar zikrin tadını!..

Her nefes kızaran ömrün odunu;

Bir gül ocağında, nâr eyledin Sen!..

Sevdâ kapısında söktün benimi;

Süsledin, bu eşsiz gül desenimi!..

Aslı toprak olan hâkir tenimi;

Nefhandan üfleyip, nûr eyledin Sen!..

Hakikat iksiri damladı dile;

Gönül, makam makam girdi menzile!..

Her zerrem aşk dedi, düştü bu hâle;

Sevdânın dilini, bir eyledin Sen!..

Kaynıyor içimde umut pınarı;

Ben miyim, âlemin oluş esrârı?!..

Kalbimi sis gibi saran efkârı;

Bu aşkın derdine, yâr eyledin Sen!..

Heyhât! Su misâli akıyor zaman.

Sabır tezgâhında, işlenir bu can!..

Bilmem usûl bu mu, böyle mi erkân?

Beni, bende bana, sır eyledin Sen!..

Yâ Rab, bu ne gamdır verdin Adem’e?..

Kerem et, hikmetin gelmez kaleme!..

Varlığın sığmazken cümle âleme;

Bir kulun gönlünde, yer eyledin Sen!..
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Hakkı andım, Seni andım
Aşk nârında piştim, yandım.
Nur yüzünden aydınlandım,
Şefaat ya Resulullah.



Ey sultanım, gönül tâcım!
Sevgin büyür, biter acım.
Şefaatine muhtacım,
Şefaat ya Resulullah.



Cümle varlık hayran Sana
Olsun canım kurban Sana
Salat Sana, selâm Sana,
Şefaat ya Resulullah.



İki cihan serverisin
Nebilerin nebisisin.
Sen Allah’ın Habibisin,
Şefaat ya Resulullah.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Yok kûyinden başka bir mekânım Yâ Rasûlallâh

Kapladı arzı sensiz figânım Yâ Rasûlallâh

Harâmîleri dehrin bağlamışlar hep yolları

Şefâat eyle bitsin hicrânım Yâ Rasûlallâh

Gaflet sarmallarında sâdır olan günâhları

Varmıyor söylemeye lisânım Yâ Rasûlallâh

Körpe dimağlar sensiz, vicdânlar sensiz; âh

Kapkaradırlar şimdi, nâlânım Yâ Rasûlallâh

Uçuruma gidenleri görüyorken gözlerim

Vermez izin susmaya îmânım Yâ Rasûlallâh

Kardeşler, çevre millet; gaflet içindeler hep

Yetişmiyor iknâya beyânım Yâ Rasûlallâh

Gözlerim olmasaydı, görmeseydim yangını

Âhedip sızlamazdı vicdânım Yâ Rasûlallâh

Bu çağda sîretinin yüz şehitlik ecri var

Himmet buyur ki yetsin imkânım Yâ Rasûlallâh

Hicreti buyurmuştun kötülükten iyiliğe

Benimse arz boyudur isyânım Yâ Rasûlallâh

Seni yaşayamamak var, anlatamamak seni

Yeterli değil midir ziyânım Yâ Rasûlallâh?

Ne gün son bulacak acep, bu gariplik, bu çile?

Devletinde olsun hep iskânım Yâ Rasûlallâh

Selâmet yoktur sensiz, ne dünyâda, ne ukbâda

Bir muhtâc u müştâk-ı duânım Yâ Rasûlallâh
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Her gece özlemin yağdı gönlüme,

Yıldızlar gözyaşı sağdı gönlüme,

Sevgin güneş gibi doğdu gönlüme,

Muhabbetle dolup taştım ey Resûl,

Bir ömür peşinden koştum ey Resûl!

Sen gittin dağların hâli kalmadı,

Nehirlerin hiç mecali kalmadı,

Dünyanın tutacak dalı kalmadı,

Kur’an’ın yoluna düştüm ey Resûl,

Bir ömür peşinden koştum ey Resûl!

Hicran ateşiyle yanıp kavruldum,

Sarı çölde kumlar gibi savruldum,

Gül dalına tutunarak doğruldum,

Aşkınla çağları aştım ey Resûl,

Bir ömür peşinden koştum ey Resûl!

Adına hayrandır sema ve zemin,

Selat Sana, selam Sana El’emin.

Mevlâ’mızın “Rahmetenli’lâlemin”

Muştusuyla öyle taştım ey Resûl,

Bir ömür peşinden koştum ey Resûl!

Hasretinle yüreğimi dağladım,

Kâbe’yle diz dize verip ağladım,

Senin gül yüzüne ümit bağladım,

Ne yanıldım ne de şaştım ey Resûl,

Bir ömür peşinden koştum ey Resûl!
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
SONSUZ NUR

Sonsuz bir nura yolculuk
Sadece Allah için yollara dÜşmek
Bir secdemiz dÜnyaya yağan nur yağmuru sanki
Bulutlar ise gökyÜzÜnde kapıları açan melekler


Dualarımız senin için
Sen olunca gece gÜndÜz yok bizim için
Her an sevmek
Her dakika gönlÜmÜze söylemek gÜzelliğini

Kerimsin her an kalbimizde
Bir ikramın evrene sığmaz
Seni sevmek cenneti sığdırmak dÜnyamıza
Sultanını sevmek sana ulaşmanın ilk adımı

ÜzÜntÜmÜz bir an dalgınlığımızdır
Ve bunu için yaptığımız gÜnahlardır boynumuzu saran
Biliriz ne kadar bağışlayıcı olduğunu
Affet
Affet Ya Rab
Et ki
Dinsin bu aciziyetimiz

Yaklaşsa da ölÜmÜmÜz
Korkumuz olmasın
çÜnkÜ senin için dualarımız var yıllardır
Sana kavuşmak hasretimizi dindirir Ya Rab
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Fakiri doyurmak var
Haklı'yı kayırmak var
Kötüyü ayırmak var
İslam güzelden yana

Yolda kalmışa el at
Garibe acı hayat
Olmaz kardeş yan gel yat
İslam güzelden yana

İlim öğren ibadet
Ölüm önümüzde set
Kurbanda bol, bol ye et
İslam güzelden yana

Kula kul hiç olunmaz
Mecnuna yol sorulaz
Gönül,hatır kırılmaz
İslam güzelden yana

İnsansa zülum etmez
Cimriye para yetmez
Alimdir koyun gütmez
İslam güzelden yana

Kafirse zalim olur
Zekat bereket bulur
İnsan hu diye solur
İslam güzelden yana

Allahı bilen onar
İmanlı od'a yanar
O isterse su çağlar
İslam güzelden yana

Kaderin neyse yaşa
Yollar çıkarmış arşa
Kötü şeymiş kargaşa
İslam güzelden yana

Güzel gülü dermek var
Kötüyü sarmak var
Bak sonunda mezar var
İslam güzelden yana

İslam sevgi demektir
İslam saygı demektir
İslam emek demektir
İslam güzelden yana
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Ya Muhammed
Vahiy geldi ilk oku diye
Herşey okuyarak başladı önce
İslamiyet yayıldı bir uçtan öteye
Ya Allah Ya Muhammed diye

Din öğretiyordu bize sevmeyi
Muhammed çağırıyordu kardeşliğe bizi
İnletiyordu yeri göğü ezan sesleri
Ya Allah Ya Muhammed diye

Yanıyor kavruluyorduk İslam aşkıyla
Din döndürmüştü bizi iman eden kula
Tek inancımız tek duamız Allaha
Ya Allah Ya Muhammed diye

Arasında kalmıştık müşriklerin
Üstünlüğü kurtardı bizi Muhammedin
Aşk ve şevk ile yaşanmalıydı bu Din
Ya Allah Ya Muhammed diye

Çarpıştık müşriklerle bir ezan vakti
Gösterdik dinimizin yüceliğini
Kabullendiler tek Resullah Muhammedi
Ya Allah Ya Muhammed diye
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
kÖr DÜnyanin GÖbegine
Hak Yol Islam Yazacagiz
Kuslarin GÖz Bebegine
Hak Yol Islam Yazacagiz

Yola, Agaca Pinara
Esen Yele Yagan Yagmura
Yagmur YÜklÜ Bulutlara
Hak Yol Islam Yazacagiz

Koc Burcuna, Yay Burcuna
Bebeklerin Avucuna
Minarelerin Ucuna
Hak Yol Islam Yazacagiz

Bucak Bucak, KÖse KÖse
Yildiz'a, Ay'a, GÜnes'e
Kara Tasa, Kor Atese
Hak Yol Islam Yazacagiz

Herkes Duyacak Bilecek
Saklanmaz Gayri Bu Gercek
Yaprak Yaprak, Cicek Cicek
Tek Yol Islam Yazacagiz
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Bu Çağrı Sanadır


Bir damla SU gönder bana
Eğer gönderebilirsen
Ana sütü gibi tertemiz olsun
Bir damlası Karadeniz
Bir damlası Akdeniz olsun

Bir avuç TOPRAK gönder bana
Edirne koksun, Ağrı koksun
Her zerresi burcu burcu
Türkiye koksun
Anadolu’dan çağrı koksun

Bir dilim EKMEK gönder bana
Yiyince lezzetini hissedeyim
Bereketini hissedeyim
Köy köy, tarla tarla
Memleketimi hissedeyim

Bir demet ÇİÇEK gönder bana
Renkleri;
Sarı, kırmızı, beyaz ve mavi olsun
Râyihâsı, estetiği
semâvi olsun

Bir tutam SEVDA gönder bana
Veysel Garani’nin, Yunus Emre’nin
Sevdasından olsun
Mevlâna’nın Mevlâ’sından olsun
Sevdâların hasından olsun

Bir RÜYA gönder bana
Yürürken, otururken
Güneşi, Ayı seyredeyim
Aradan kalksın tüm duvarlar
Mâverâyı seyredeyim

Bir damla ALINTERİ gönder bana
Yazdığın ŞİİRLERİ gönder bana
Okumaya ihtiyacım var...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt