Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

** OSMANLI'dan SÖZLER /OSMANLI'ya SÖZLER ** (1 Kullanıcı)

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Aleyküm Selam..
Aslında tek parça olması daha iyi olurdu ama denedim tek parça yapamadım.. Mecburen bende 3 parça olarak vermek zorunda kaldım.. Youtube'ye yüklüyorum..Gün içinde size linklerini veririm inşallah..


(Bu konunun 1.sayfasına ekledim.Ordan alabilirsiniz.)

Selamün Aleyküm kardeşim..
Rahman c.c razı olsun inşallah. Çok teşekkür ederim.. Allah c.c sevabınızı yazsın kardeşim, 3'ü de gayet güzel olmuş.. Emeğinize sağlık.. İnşallah hayırlı olur, Rabbimiz c.c tesirli kılar.. Sanalda, ecdadımız için yapabileceklerimizi acizane yapmaya çalıştık, imkanlar dahilinde.. Gerçekte de onları en güzel şekilde örnek almak ve hiç unutmamak nasip olsun inşallah.. Değerli kardeşim, hakkınızı helal ediniz. Emeğiniz çok bu çalışmada..ben de öğrencilerimi hazırladığım için çok fazla bir yardımım olamadı size.. Yarın, Osmanlımız için bu belgeselleri ve slaytını düşündüğünüz videoyu, ayriyeten bir konu açarak sunabilirsiniz inşallah..
Rabbimiz c.c ecdadımızın ruhaniyeti için, bizlere acizane şefaatkar olmaları için makbul eylesin bizlerden..
Unutmamak, yaşamak ve yaşatmak duası ile..
Rabbimize emanet olunuz kardeşim.. Selam ve Dua ile..
 

Guo1903

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Haz 2008
Mesajlar
2,657
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Selamün Aleyküm kardeşim..
Rahman c.c razı olsun inşallah. Çok teşekkür ederim.. Allah c.c sevabınızı yazsın kardeşim, 3'ü de gayet güzel olmuş.. Emeğinize sağlık.. İnşallah hayırlı olur, Rabbimiz c.c tesirli kılar.. Sanalda, ecdadımız için yapabileceklerimizi acizane yapmaya çalıştık, imkanlar dahilinde.. Gerçekte de onları en güzel şekilde örnek almak ve hiç unutmamak nasip olsun inşallah.. Değerli kardeşim, hakkınızı helal ediniz. Emeğiniz çok bu çalışmada..ben de öğrencilerimi hazırladığım için çok fazla bir yardımım olamadı size.. Yarın, Osmanlımız için bu belgeselleri ve slaytını düşündüğünüz videoyu, ayriyeten bir konu açarak sunabilirsiniz inşallah..
Rabbimiz c.c ecdadımızın ruhaniyeti için, bizlere acizane şefaatkar olmaları için makbul eylesin bizlerden..
Unutmamak, yaşamak ve yaşatmak duası ile..
Rabbimize emanet olunuz kardeşim.. Selam ve Dua ile..

Aleyküm Selam...
Amin cümlemizin hanesine yazılır inşallah. Hakkımız yoktur daha bişey yapmadık..
Diğer slayt için benim kullandığım program hafif kaldığı için bilmediğim başka bir programı deneyecem inşallah. Bugün programı araştırdığım için bişey yapamadım ama dökümanları yanıma aldım inşallah evde yapmaya gayret göstericem... Bir aksilik olmazsa inşallah yarına hazır olmuş olur.. Dediğiniz gibi de yarın ayrı bir konuda onu da paylaşırız..
İnşallah yapacağımız için muvaffak oluruz da sizlere mahcup olmayız....
Allah celle celalüh razı olsun.. Selam ve dua ile..
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Aleyküm Selam...
Amin cümlemizin hanesine yazılır inşallah. Hakkımız yoktur daha bişey yapmadık..
Diğer slayt için benim kullandığım program hafif kaldığı için bilmediğim başka bir programı deneyecem inşallah. Bugün programı araştırdığım için bişey yapamadım ama dökümanları yanıma aldım inşallah evde yapmaya gayret göstericem... Bir aksilik olmazsa inşallah yarına hazır olmuş olur.. Dediğiniz gibi de yarın ayrı bir konuda onu da paylaşırız..
İnşallah yapacağımız için muvaffak oluruz da sizlere mahcup olmayız....
Allah celle celalüh razı olsun.. Selam ve dua ile..


Anladım kardeşim, hayırlısı olsun inşallah.. Rabbimiz c.c kolaylıklar ihsan eylesin.. Sevap hanenize yazsılsın inşallah.. Estf. bizlere mahçubiyet gibi bir şey sözkonusu olamaz. Elinizden geleni yaptığınıza inanıyoruz kardeşim, yaptıklarınızı hep burada adım adım paylaştınız.. Muvaffakiyet O'ndandır inşallah.. Teşekkür ederim tekrar tekrar.. Rabbimize emanet olunuz kardeşim. Selam ve Dua ile.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
[FONT=&quot]Osmanlıyı Doğru Anlamak...[/FONT]

1967 yılında Paris’te Yahudilik Kongresi yapılmıştı. Bu kongrede söz alan bir delege zabıtlara geçen şu sözleri sarf etmişti: “Evet bugün bağımsız bir devletimiz var. Ama mesut muyuz? Samimiyetle ve hepimizin içinden geçenleri dile getirdiğime inanarak söylüyorum ki; Hayır!.. Bizim bu dünyada huzurlu ve emniyetli yaşamamız, Osmanlıyı yeniden kurmaya bağlıdır...”

Bu özlem gerek bizde gerekse di
ğer milletlerde dün vardı bugün de var yarın da olacaktır. İnsaf ehli hakkı hak sahibine teslim edendir. Bu ölçü beşeriyetteki bütün insanlar için geçerlidir. İnsaf ehli bir insan Osmanlı Sultanlarını araştırdığında onların ne derece adalet sahibi, ne kadar başarılı bir devlet adamı olduklarını görür ve kabul eder.

Size Enderun nedir diye sorsam, ço
ğumuz ne olduğunu dahi bilmeyiz. Sarayda eğitim ve öğretim yapılan mekteb olarak özetleyebileceğimiz Enderun’u bizleri idare edenlerin de birçoğu bilmiyor. Oysa Osmanlı Arşivlerini inceleyen 1000’e yakın ABD’li ve 100’e yakın İsrailli uzman tarihçi yıllarca çalışş ve konu hakkında ortaya sayısız eser koymuştur. Hatta ABD’de “Enderun Okulu” hakkında hazırlanan 350 tane doktora tezi ve eser vardır. Dün, bugün, yarın... 1992 yılında “Genç Akademi” dergisinde Mısırlı Profesör Muhammed Harb’ın şu sözleri Osmanlıyı anlamak için herkese rehber olmalıdır:

“... Tarihçiler bilirler ki, bir devletin ömrü, onun medeniyette yüksekli
ğiyle doğru orantılıdır. Osmanlı günümüzde dahi parmak ısırtan medeniyetini, sarıldığı inançla tesis etmiştir. Osmanlı Devleti, tarihin en uzun ömürlü devletidir. Devletlerin ömrü ise ancak medeniyet bakımından güçlü olmasıyla mümkündür. Osmanlıları, Mısır’a bizim âlimlerimiz davet etmiştir. Bizi Memlukluların zulmünden kurtaran Osmanlının adaletiydi. En büyük derdimiz, Müslümanlığı ve kardeşliği nasıl ihya ederiz, bunu bilmek. Bunun için de Osmanlı tarihini iyi anlamamız ve anlatmamız gerekiyor. Çünkü tarihimizin yarısı Osmanlı Devletinde geçmiştir... Bugün Türkler ve Osmanlılar hakkında hüküm verebilmek için Osmanlının devlet yapısını, medeniyetini ve Arap ülkelerinde neleri gerçekleştirdiğini çok iyi bilip anlamak gerekir...”

Vaktiyle Osmanlıyı yıkan
şer güçler bugün de aynı oyunu Türkiye için oynamaktadır. Yarın da oynayacaklardır. Kendimize gelelim. Oyun her zaman vardır. Tek fark isimler ve sıfatlardadır.
[FONT=&quot](Mustafa Necati Özfatura, Türkiye, 24.06.2005)[/FONT]
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamünaleyküm değerli kardeşim
Allah razı olsun çok güzel ve faydalı bilgilerin olduğu bir konuyu paylaşıma açmışsın emeğine sağlık ...
Osmanlı imparatorluğunun kuruluşunun 710. yıldönümünü kutluyorum...öyle bir imparatorluk ki; altı asır boyunca yedi deniz üç kıtaya hakim olmuş, adaleti asla elden bırakmamış , yönetimi altında bulunan milletlere asla ayrımcılık yapmamış ,savaşlarda kadınlara, çocuklara ve yaşlılara dokunmamış, kimseye zulüm yapmamış...ve daha nice güzel şeyler var yazacak...o günden bu güne kadar gelmiş geçmiş mübarek zatların ve nesli geçmiş aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun....
selam ve dua ile kalın....


Ve Aleyküm Selam güzel kardeşim..B)
Allah c.c sizden de ebeden razı olsun inşallah.. Maşallah, ne güzel bir yorumdu böyle.. Çok teşekkür ederim, ilginiz için.. Eksik olmayın inşallah.. Onlar ve hizmetleri, her daim hatırlanası.. Onlardan kalan maddi ve manevi mirasa sahip çıkabilmemiz duası ile inşallah güzel kardeşim.. Şu an ''medeniyet'' naraları atanlar, Osmanlı'nın topuğuna dahi erişememişler..
İşte kendilerinin de itirafları.. Düşmanın dahi böyle bilmesi ne güzeldir değil mi, değerli kardeşim? Kalbi aminler güzel dualarınıza inşallah..
En Güzel'e emanetsiniz.. Baki Dua ile..
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Duvardaki rafta bulunan Kur'an-ı Kerim'e hürmeten;el bağlayıp,boyun bükerek,sabaha kadar hürmet duruşunda bekleyen,Osman Gazi:

"Allah Kelamı karşısında ayaklarımı uzatıp yatamazdım."


****

Osman Gazinin oğlu Orhan'a vasiyetinden;

"Benim soyumdan her kim ki doğru yoldan,adaletten geri kalırsa,mahşer gününde Peygamberimizin şefaatinden mahrum kalsın!



****

Birinci Kosova savaşında Murad Hüdavendigar,şöyle dua ediyor;

"Senin adına savaşan Müslümanları muhafaza buyur!Bilmeyerek günah işlemişsem,Lütfuna sığındım beni affeyle!Günahlarımı Müslümanlara ödetme.Büyük Allah'ım İslamın ve Müslümanların üstüne gelecek belalar bana gelsin,onları koru!İslamın buradaki zaferi benim kurban olmamam bağlı ise,ben kurban olayım!Şehitlikten başka bir düşüncem yoktur.Ben Şehit olayım,yeterki İslam ordusu zaferle dönsün..."


****
Şehzade Yıldırım Bayezid;

"Zaferi,zafere inanan kazanır,inanmayan kaybeder.Biz şimdiye kadar düşmandan perva etmedik,bundan sonrada etmeyiz."


****

Kaynak:Yavuz Bahadıroğlu/Osmanlı Tarihi

Sultan I.Ahmed çok dindardı.Sarığına taktığı sorgucun içine Peygamber Efendimizin ayak izinin resmini yaptırmış ve şu güzel şiirini de üzerine yazdırmıştır:

"N'ola tacum gibi başumda götürsem daim,
Kademi resmini ol Hazret-i Şah-ı Rusülün.
Gül-i gülzar-ı nübüvvet o kadem sahibidür,
Ahmeda durma yüzün sür kademine o gülün."

Kaynak:Yavuz Bahadıroğlu-Osmanlı Tarihi

Rabbimiz c.c razı olsun değerli kardeşim..
Katkılarınız çok güzeldi.. Devamını bekliyoruz inşallah.. Emeklerinize sağlık.
Bu arada Yavuz Bahadıroğlu'nun da eserini almaya çalışacağım inşallah.. Vesile olduğunuz için, çok teşekkür ederim. Rabbimize emanet olunuz kardeşim. Selam ve Dua ile.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
-Alimlerin bindiği atın ayağından üstümüze sıçrayan çamur, şerefimizdir.

YAVUZ SULTAN SELİM

selamun aleykum aliyeciğim.Hamdolsun OSMANLI gibi bir ecdadımız var.Rabbim hepsine gani gani rahmet eylesin.Ben abdülhamithanın bir hatıratını eklemek isterim.

Japonya ve Abdülhamit Han'ın Vasiyeti
Tokyo'da bir mezar taşı;

"Bismillahirrahmanirrahim
Hüvel hayyüllezi layevmud üstaz ve katibil kebir seyyah ve mücahid-i şehir el hac kadı Abdurreşit Hazret İbrahim; Sibir Türklerinden, Tobul vilayeti, Tari şehrinden Hicri 1239, Miladi 1852."

Bu mezar taşı, İslam'ın güzelliklerini anlatmak için dönmemek üzere Japonya'ya gitmiş Abdürreşit İbrahim'e ait. (r.a.)

7 Eylül 1852'de doğmuş, 31 Ağustos 1944 Cuma gecesi vefat etmiş. Tokyo'da yemyeşil bir mezarlıkta gayet mütevazı kabrinde yatıyor.

Tokyo'ya gidip de mezarını ziyaret etmemek, başında Fatihalar okumamak düşünülemezdi.




Ahlaken Müslüman olarak tanımladığı Japonlara İslam'ı anlatmış, Japon imparatorluk ailesi ile yakın dostluk kurmuş, çok iyi düzeyde Japonca öğrenmiş, İslam hakkında Misyonerler tarafından yayılan yanlış kanaatleri tashih etmişti.

Japon gazeteleri konferanslarına büyük ilgi gösteriyor, konuşmaları bütün gazetelerde yer alıyordu. Japonların gönlünde âdeta taht kurmuştu.

Vefatı, gerek İslam dünyasında, gerekse ikinci vatanı Japonya'da büyük üzüntü ile karşılanmıştı. Japon devlet radyosu ve diğer basın organları tarafından bu elim haber her yere duyurulmuş, cenazesine iştirak etmek isteyenlerin çokluğu üzerine üç gün bekletildikten sonra büyük bir törenle toprağa verilmişti.

Büyük bir heyecan ile Japonya'da hizmet eden Abdürreşit İbrahim, kendisinin yetemediğinden hareketle, dönemin Halifesi Sultan Abdülhamit Han'a mektup yazarak Devlet-i Aliye'den yardım istemişti. Mektubunu da Halifeyi ziyaret edecek olan Japon İmparatorluk ailesine mensup bir Prens ile göndermişti.

Japon Prensin bu ziyaretini ve Abdürreşit İbrahim'in mektubu hakkında Sultan Abdülhamit Han'ın düşüncelerini gene Sultan Abdülhamit Han'ın ağzından okuyalım.

Hadiseyi Fethi Okyar naklediyor;

"Şimdi size hicran olmuş bir hatıramdan bahsetmenin sırasıdır beyefendi oğlum... Tarihini sarih olarak söyleyemeyeceğim, fakat Ruslara karşı kazandıkları zaferin arifesinde idi. Japon İmparatorluk ailesine mensup bir Prens, beni ziyarete geldi. İmparatorundan hususi bir mektup getiriyordu. Benden, İslam dininin muhtevasını, iman esaslarını, gayesini, ibadet kaidelerini izah edecek kudrette bir dini-ilmi heyet istiyordu. Bunun sebebi vardı. Orada İslamiyet'i yaymayı, mukaddes vazife sayan Abdürreşit İbrahim isimli, aslı Kazanlı olan bir Müslüman âliminden mektup almış, Japonya'daki İslami tamim hareketine yardımcı olmam istenmişti.

İslam âleminin Halifesi idim. Bir taraftan daima iftihar ettiğim ve hizmetkârı olmaya çalıştığını bu âli vazife, diğer taraftan ruhumda bu mahiyette şerefli hizmete duyduğum hasretle, mümkün olan her şeyi yaptım, fakat bu yardımım daha çok maddi sahada kaldı. Çünkü Abdürreşit İbrahim Efendi, bizim din adamlarımızdan başka hüviyet içinde idi. Türkçe, Arapça, Farsçadan başka Rusça, Japonca biliyordu. Avrupa'yı baştan aşağı dolaşmıştı; Çin'i bile görmüştü. Kırk yaşından sonra Fransızca ve Latinceyi de öğrendiğini yazmıştı. Japonya'da Şinto dininin değişen şartlar içinde Japon münevverlerini tatmin etmediğini, mantık, akıl, ilim, ruh birliği ve cihanşümul (evrensel) felsefeyi temsil edecek bir dini-manevi hareketin, Japon milletince benimseneceğini, İslamiyet'in de aslında bütün bu vasıfları ihtiva ettiğini, sadece hakikatleri izah edecek kudret ve ilmi-manevi kifayette şahsiyetlere ihtiyaç olduğunu yazmıştı. Japon imparatorundan, ailesinden bir Prensin ziyareti ile böyle bir mektup da alınca, mevcudun ehemmiyeti hadise olarak önümde idi.

Fakat bizdeki din adamlarının ilmi ve manevi seviyelerini çok iyi biliyordum; Pederim merhum Sultan Abdülmecid'in büyük ümitlerle genişlettiği Tıbbiye için Avrupa'dan getirttiği ecnebi muallimlerden ders alanların kâfir olacağını söyleyen ulema benim saltanatımda da yerindeydi. Bilhassa Anadolu'da, bu mekteplerde okumanın selabet-i diniyeyi zedelediği hala telkin ediliyor.

Düşündüm ki, Japon İmparatorunun istediği Müslüman din âlimleri kendi ülkemizde olsa ve onları ben bulabilseydim, Japonlardan evvel kendi milletimin ve Halife, yani Peygamberimizin vekili olarak İslam âleminin istifadesini temin ederdim... Şöhret yapmış ilmiye mensuplarını tanıyordum. İçlerinde şahsen hürmete şayan çok şahsiyet vardı. Ekseriyetle de şahsen faziletli idiler. Fakat ilmi kudretleri, cihanı telakki tarzları, bu kadar büyük ve İslamiyet'in mukadderatı üzerinde tesir yapacak mevzuu ele almaya, neticelendirmeye müsait değildi... Fakat Japon İmparatorunun istediği Müslüman din âlimlerini yetiştirecek feyyaz membalar da artık mevcut değildi. Medreselerimiz birer ilim-irfan kaynağı olmaktan mahrumdu..." diyor ve ekliyor Sultan Abdulhamit Han; "Bu gibi işlerin muayyen başlama devri ve zamanı var. Saltanat müddetim sırasında en çok hatırladığım hakikatlerden birisi demir tavında dövülür darb-ı meselemiz olmuştur."

Evet, Sultan Abdulhamit Han bunları söylemiş. Demek koca bir Devlet-i Aliye boşuna yıkılmıyor. Halife Japonya'da İslam dinini anlatacak istenilen vasıfta bir âlim bulamamış ve bu meseleyi gelecek nesillere havale etmiş.

Gelelim günümüze. Bir vesile ile Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan Cemal Uşak ile Japonya'ya gitmiştim. Uzun zamandan beri merak ettiğim Japonya'yı ve Japonları kaldığım süre içerisinde az da olsa tanıma fırsatı buldum.

Japon insanının çalışkanlığını, dürüstlüğünü, tevazuunu, insana saygısını, yani İslam'a ait bilumum güzel hasletlere sahip olduğunu görünce aynı Abdürreşit İbrahim gibi dedim ki; 'Bu Japonlar ahlaken Müslüman'.

Mehmet Akif, "Süleymaniye Kürsüsü"nde adlı eserinde Abdürreşit İbrahim'in ağzından bakın Japonları nasıl anlatıyordu;

"Sorunuz şimdi de Japonlar nasıl millettir?
Onu tasvire zafer-yâb (amacına ulaşan) olamam hayrettir.
Şu kadar söyleyeyim; din-i mübinin orada,
Ruh-u feyyazı yayılmış yalnız şekli: Buda.
Siz gidin saffet-i İslam'ı Japonlarda görün.
O küçük boylu, büyük milletin efradı bugün.
Müslümanlıktaki erkan-ı sıyanette ferid.
Müslüman denmek için eksiği ancak tevhid."

"Müslümanlık sanırım parlayacaktır orada
Sâde, Osmanlıların gayreti lazım arada."

Bediüzzaman da "Divan-ı Harbi Örfi" adlı eserinde Japonlar hakkında şöyle der; "Kesb-i medeniyette (medeniyet elde etmekte) Japonlara iktida (uymak) bize lâzımdır ki, onlar Avrupa'dan mehasin-i medeniyeti (medeniyetin güzelliklerini) almakla beraber, her kavmin mâye-i bekası (varlığının temeli) olan âdât-ı milliyelerini (milli adetlerini) muhafaza ettiler."

Her ne kadar Batı kültürünün girmesi ile biraz dejenere olmuş olsa da Japon halkı o güzel hasletleri hala devam ettiriyorlar.

İlk hızlı tirenin 1960 yılında kurulduğunu, dakika rötar yapmadan işlediğini görünce 'ana yurdu demirağlarla ördük dört baştan' sözünü ve demiryollarımızın bu günkü halini düşündüm. Petrol dâhil, hiçbir madeni olmayan bu ülkenin geldiği noktaya imrenerek baktım.

1870 yılında Ziya Paşa yazmış olduğu gazelinde; 'Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşaneler gördüm / Dolaştım mülk-i İslami bütün viraneler gördüm' demişti.

2008 yılı itibarı ile Japonya'da gördüğüm kâşaneler ve Japon ahlakı; bununla birlikte âlemi İslam'ın hali hazırdaki perişaniyeti ve geri kalmışlığı ve bir Japon'un 'bir Arap inşallah demişse bilin ki o iş olmaz' demesi karşısında ezildim ama bir taraftan da Japonya'da ki hizmet erlerini görmek içimi aydınlattı.

Kaldığım süre içerisinde Osaka, Okayama, Hiroşima ve Tokyo şehirlerini gezdim. Beni en çok heyecanlandıran Abdülhamit Hanın gelecek nesillere havale ettiği misyonu sırtlanan o Altın nesli oralarda görmem oldu.

Türkiye'den gitmiş pırıl pırıl gençler gördüm. Hizmet düşüncesi ile 15 yıldan beri orada olan aynı zamanda mastır ve doktora yapan arkadaşları tanıdım. Mükemmel Japoncaları ile eşleri ile birlikte omuz omuza ülkemizi ve kültürümüzü oralara taşıyan hizmet erleri ile gurur duydum.

Bu hizmet erlerinden bir demet ile Abdürreşit İbrahim'in kabrinin başında dualar ederken Sultan Abdülhamit Han'ın ızdırabının bir nebze dindiğini, öbür âlemden her ikisinin de günümüzün bu kahramanlarının alınlarından öptüğünü düşündüm.


Sultan Hamid, İslam'ı hakkı ile temsil edebilecek yetişmiş insan bulamayınca bu gibi işlerin muayyen başlama devri ve zamanı var demişti.

İşte o devir ve vakit geldi.

Bu gün, bu vasiyeti yerine getiren hizmet erlerinden, o isimsiz kahramanlardan ve sebep olanlardan Allah razı olsun.
ALINTI
Nimetullah hocada çok uğraşıyormuş japonyada.Çok iyi insanlarlar olduğunu söylemişti.Aynı şekilde büyükbabamda.Kendisi avustıryadaya ordan tanıyor az çok japonları:)Rabbim sadece ALLAH için çalışanlaran gerçekten razı olsun




Selamün Selam Abla Can..
Eklediğiniz gün büyük bir ilgiyle okudum bu değerli katkılarınızı.. Rabbimiz c.c razı ve hoşnut olsun inşallah;).. İstifade ettik biz de.. Allah c.c sevabınızı yazsın ve katkılarınızı daim etsin inşallah.. Ünü maşrıktan mağribe tüm coğrafyaya yayılan Osmanlı'yı, uzak ülkelerden bile böylesine güzel hatıratlarla ya'd etmek, onur verici..
Allah c.c o hizmetleri daim etmeyi bizlere de nasip etsin inşallah..
Yüreğinize sağlık ablacımB)..
Çok teşekkür ederim.. Baki Muhabbetle inşallah..
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün aleyküm...

harika bir konu, harika bir paylaşım..ALLAH emek sahiplerinin ecrini ziyade eylesin.. şanlı ecdadımızın kıymetli şefaatlerine nail eylesin..
bir yandan dedemizle grur duyuyoruz..
öte yandan utanıyoruz halimizden..
bu yazı vesilesi ile hasretlendik ecdadımıza.
en kısa zamanda istanbula kabri şeriflerini ve camii şeriflerini ziyarete gideriz inşaAllah..


"EY ALLAH'IN BAHTİYAR KULLARI....

OSMANLI'NIN YETİM TORUNLARI..."
rahmetli bayram hoca böyle hitab ederdi cemaatine..


Ve Aleyküm Selam Değerli Abimiz.
Allah c.c, sizin de ecrinizi ziyade eylesin inşallah.. Kalbi aminler dualarınıza. Allah c.c razı olsun ebeden.. Rahmetli Bayram Hocamızın da mekanı nur ile dolsun.. Gerçekten yerinde bir hitap idi.. Onu da yad etmemize vesile oldunuz.. Rabbimiz c.c sonsuz nimetler yurdunda birlikte kılsın hepsini, cümlesini. Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Rabbimiz c.c'ye emanet olunuz. Selam ve Dua ile.Hayırlı Akşamlar inşallah..

 
Son düzenleme:

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Medine Muhafızı

Osmanlı'nın edeple taçlaşmış iman anlayışının gereği olan Hazreti Peygamberi'nin(sav) şehrini bir valinin adının altına sokamayacağı saygı ve edebi ile, oraya göndereceği idareciyi `Vali " yerine "Medine Muhafızı " diye isimlendirme hassasiyetini gösterdiğini

Dünyanın ilk Toplu Sözleşmesi

Dünyada ilk toplu sözleşmenin Osmanlı Devleti tarafından gerçekleştirildiğini. Kütahya Vahid Paşa kütüphanesinde bulunan şeriye Mahkemesi sicilinin 57'ci sayfasında kayıtlı belgeye göre, yeryüzündeki bu ilk sözleşme Kadı Ahmed Efendinin tasdiki ile 24 işyeri ile işçileri arasında imzalandığını .

Bu sözleşmeye göre, "Kalfaların, yardımcıların, ustaların ve vasıfsız işçilerin yevmiyeleri"nin tesbit edilip, her gün belli sayıdaki fincan imali karşılığı alacakları

Haram Yemeyen Ordu

Osmanlı ordusunun, İslam'ı tek bir bayrak altında toplamak gayesiyle Mısır seferine giderken Gebze yakınlarındaki bağlık-bahçelik bir arazide mola verdiğinde Yavuz Sultan - Selim'in bütün askerlerin heybelerini arattığını ve hiçbirinde meyve cinsinden birşey çıkmaması üzerine ellerini Ulu Dergah kaldırıp:

"Allahım, sonsuz şükürler olsun. Bana haram yemeyen bir ordu lutfettin. Eğer askerimin içinde tek bir kişi sahibinden izinsiz bir meyve yeseydi ve ben bunu haber alsaydım Mısır seferinden vazgeçerdim'.' diyerek Rabbine sonsuz hamd ü senalarda bulunduğunu

Barbar Kim?

Bizans'ı kurtarmak üzere İstanbul'a çağrılan Haçlı ordularının Hristiyanlığın mukaddes kilisesi Ayasofyanın tepesinde ki altın haçı sökerek eritip sattıklarını...

Yıllar sonra Osmanlı ordusunun İstanbul'un fethi sırasında bir yeniçerinin, fetih hatırası olarak saklamak maksadıyla Ayasofya nın küçük bir çini parçasını koparmak istemesini, Fatih Sultan Mehmed'in "tahribe teşebbüs"le suçlayıp cezalandırdığını

Sanata Hürmetin Böylesi

Osmanlı'nın meşhur hattatlarından Hafız Osman'ın(1642 1698), Sultan İkinci Mustafa' nın hat hocası olup, Hafız Osmanın hat meşkederken, Sultan İkinci Mustafa'nın büyük bir hürmet içinde hocasının hokkasını tuttuğunu ve yapılan hattın güzelliği karşısında gönlü ihtizaza gelen Sultan İkinci Mustafa'nın: "Artık bir Hafız Osman daha yetişmez" demesine mukabil, büyük hattat Hafız Osman'ın : "Efendimiz gibi, hocasının hokkasını tutan padişahlar bulundukça daha çok Hafız Osmanlar yetişir" diye cevap verdiğini

Fransa Kralı III Napolyon'un, Paris'te Osmanlı Devleti Büyükelçisi olarak bulunan Ahmet Vefik Paşa ile konuşması esnasında bir ara alaylı bir şekilde "Sen kendini Yavuz Sultan Selim'in elçisi mi zannediyorsun?" demesi üzerine Ahmet Vefik Paşa'nın da büyük bir hazır cevaplıkla: "Öyle olsaydım, siz Fransa'da imparator olarak bulunamazdınız" cevabını verdiğini

Cihad Tuğlası

Yavuz Sultan Selim'in babası Sultan II. Bayezid'in, İla-yı kelimetullah için çıktığı seferlerde üstüne bulaşan tozları silkip, biriktirerek bunlardan bir tuğla döktürdüğünü ve böylece Allah'ın "cihat" emrine uyduğunun işareti olarak bu tuğlayı yanından ayırmadığını

Mehmed Reşadın Hassasiyeti

Trablusgarp ve Balkan Savaşı ile Birinci Cihan Harbi'nin talihsiz padişahı Sultan Mehmed Reşad' ın, şehzade Ziyaeddin Efendi'nin doğum müjdesini aldığı zaman sevineceği yerde:

"Memleketin başına bir masraf kapısı daha açılması hoş değil..." diyecek kadar devlete yük olmaktan üzüntü duyan hassas bir hükümdar olduğunu

Osmanlı Azameti

1754'de bile, Sultan III. Osman Han'ın bir namesi Leh kralına ulaştırıldığında, kralın nameyi üç kere öperek başının üstüne koyduğunu ve kralın yanında bulunan devlet erkanının da derhal başlarını açarak saygı duruşuna geçtiklerini.

Türbedar ve Ulu Hakan'ın Rüyası

Cennetmekan Sultan Il. Abdülhamid Han döneminde Yavuz Sultan Selim' in türbedarlığını yapmakta olan bir zatın, şiddetli geçim darlığının kendisine verdiği sıkıntılı bir ruh haleti içinde :

'Bir de evliyadan olduğunu söylerler Yıllarca türbedarlığını yaptım yoksulluk içindeyim" diyerek türbeye hiddetle vurduğunu

Ertesi sabah aniden Abdülhamid Han' ın türbedarı huzuruna çağırarak bir yıllık ihtiyacının hepsini karşıladığı, çünkü Abdülhamid Han'ın, gece rüyasında ceddi Yavuz Selim tarafından haberdar edildiğini

Abdülhamid Han'ın İstihbarat Gücü

Batılı emperyalist güçlerin, Ermenileri piyon olarak kullanıp kışkırtarak Anadolu'da karışıklıklar çıkardığı günlerde, İngiliz Büyükelçisi'nin Sultan Abdülhamid'e gelip, küstahça: "Daha ne kadar Ermeni öldüreceksiniz?" diye sorma cüretini göstermesi üzerine, Ulu Hakan'ın keskin bakışlarını elçinin üzerine dikerek:

"Filan gün, filan saatte Karadeniz'in filan noktasına yaklaşıp, karaya Ermenileri Türklere karşı silahlandırmak için şu kadar sandık malzeme çıkaran ve komitacılara teslim eden İngiliz gemisinde, Türk başına kaç silah bulunuyorsa tam o kadar Ermeni öldüreceğiz. " cevabını verdiğini...Sultan Abdülhamid'in bu muazzam istihbarat gücü karşısında İngiliz elçisinin dehşete kapılarak aptallaştığını

İnsanlığın En Muhteşem Harikası

Osmanlı içtimai yapısı üzerine uzman olan Erlanyen Üniversitesi profesörlerinden Hutterrohta:

"Osmanlı Devleti, geniş topraklarını ve üzerindeki çeşitli kavimleri, Topkapı Sarayı'ndan mükemmel bir şekilde idare ediyordu. O saray da batıdaki en mütevazi bir derebeyinin sarayı kadar bile büyük değildi. Bu nasıl oluyordu?" diye sorulduğunda, Profesör Hutterroht'un:

"Sırrını çözebilmiş değilim. 16. asırda Filistin'in sosyal yapısı üzerinde çalışırken öyle kayıtlar gördüm ki hayretler içinde kaldım. Osmanlı, üç yıl sonra bir köyden geçecek askeri birliğin öyle yemeğinden sonra yiyeceği üzümün nereden geleceğini planlamıştı. Herhalde Osmanlı, devlet olarak insanlığın en muhteşem harikasıdır" diye cevap verdiğini

BİLİYORMUYDUNUZ!...

ALİYE-ALİYE kardeşimizden Allahcc razı olsun...

Sinan’ın Kaleminden Selimiye Camii

"Bütün dünya halkının "Olabilirlik ölçülerinin dışındadır." demelerinin bir nedeni şudur: Ayasofya kubbesi gibi büyük bir kubbe İslam Devleti'nde yapılmamıştır diye, kâfirlerin mimar geçinenleri "Müslümanlara karşı galebemiz vardır." derlerdi. Yanlış görüşlerince, o kadar büyük bir kubbeyi durdurmak son derece zordur. "Benzerini yapmak mümkün olsa yaparlardı." dedikleri, bu zavallının yüreğinde bir ukde olup kalmıştı. Sözü edilen cami binasında çalışıp çabalayarak, ihsan sahibi Allah'ın yardımıyla, Sultan Selim Han'ın zamanında kudret gösterip bu yüce kubbeyi Ayasofya kubbesinden altı zira daha yüksek ve çevresini dört zira daha geniş yaptım."

-"Caminin dört minaresini, kubbenin dört tarafına oturttum. Her birine üçer şerefe yaptım. İki minaresinin üçer merdiveni vardır, çıkanlar birbirini görmezler. İlk merdiven birinci şerefeye, ikinci merdiven ilk iki şerefeye, sonuncu merdivense her üç şerefeye çıkar.

Edirne’de benim camiimden evvel en büyük cami Üç Şerefeli idi. Minaresi azametli ise de kuleye benziyordu, gayet kalındı. Sultan Selim Camiinin minareleri ise hem naziktir, hem de üçer yolları vardır ki, bu kadar ince minarede üç yol yapmanın gayet müşkül olduğunu aklı başında olanlar anlar."


Osmangazi Abimiz, değerli katkılarınızı, istifadelenerek okudum.. Teşekkür ederim, tesirli olması duası ile inşallah..
Allah c.c razı olsun.. Selam ve Dua ile.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
MasaAllah ablam, cok guzel bir konu acmissin. Emegine, yuregine saglik..
Paylasimda bulunan herkesten Allah razi olsun..

Osmanli bilmeye deger, deginmeye deger bir gecmis.. Bizlere dusense degerli gecmisimizi unutmamak ve hatirlatmak..

Hatirlamamiza vesile oldugun icin Rahman senden binlerce kez razi olsunB)


Rahman c.c senden de daimen razı olsun gönlü güzel insan..B)
Rabbimiz c.c, hepsinden ebeden razı olsun, bizleri kendilerine layık nesiller kılsın inşallah.. Bu manada bizleri şevk ve heyecana getiren bu güzel sözleri her daim hatırlamak ve bu sözlerle feyizlenmek duası ile inşallah.. İlgin için çok teşekkür ettim Can Şehide'm..:)
Güzel Yüreğinin Sahibine emanetimsin inşallah..
Baki Dualarla ve muhabbetle..
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Esselamu aleykum abla;

İnsanın okuyunca atalarına Mevlanın (c.c) bahşettiği güzellikleri bir bir görmesi ne de güzel
oluyor,harikulade olan neslimizin kırıntıları olan bizlerde asıl bakımından hala harikuladeyiz ne varki onlar gibi İmanın en tatlı şekilde yaşanmasını O lezzetleri yine bizlerinde alması için canlanmamız ve onları ibret almamız gereklidir,bir zamanlar bizlerden medeniyet ve insanlık öğrenmek için bizlere gelen ve kendi uluslarını bizlerle kıyasladıkca aslında Pislik içinde yaşadıklarını insana hayvana bir değer vermediklerini itiraf eden zamanın gezginleri veya devlet erkanları,Osmanlı türk hayranlıklarını açıkca dile getirerek aslında dinimizi övmüşlerdir,nasıl övülmesinki bu güzel ve yegane hak olan din,ancak zamanla Osmanlı içine giren bizim olmayan örfler bizlere sanki birer anane olmuş gibi hatta utanmasak bizim atalarımızdan kaldı bu şey diyecek olduk,Osmanlıya,müzik in girmesi akabinde içkiyi,içkinin gelmesi akabinde kumarı aynı kötülük kötülük doğurur sözünü doğrularcasına arka arkaya girmiştir,zevkü sefa hoş geldikcede onun anası babası olan tembellikler,asilikler girmiştir memlekete,IV.Murat ın içki ve uyuşturucuya açtığı savaşlar malumdur bu bağlamda,peki bu adetler bizde yoktu üstelikte içki,kumar haramken nasıl olduda daha dün hiç kimse kullanmazken şeytan görmüş gibi bunlardan kaçarken geldide içimize girdi bunlar,işde dindeki bazı net hükmü olmayan şeylere haramlığı kesin değilse helaldir cavazı verilerek oldu,müzik,içki,kumar,uyuşturucu,bunlar Osmanlıyı yıkmaya yeterken,cumhuriyetten sonra ise serbest olan hırsızlık,zina,adam öldürme ise insanlığımızı yıkmaya yetmiştir,bugün hakkında yaptığımız bazı tartışmalara verdiğimiz bilinçsiz hükümler fetva vari sözler ise imanımızın yıkılmasına yetiyorda artıyor bile,ne olurduda evladına HAKKI vasiyet eden Padişahlarımız hala kalıcı olsalardı,ancak Allah'ın (c.c) sevmediği reddettiği şeyleri kabul ederek Onun yüce rahmetini de istemediğimizi belirttik,Şairin dediği gibi << Ey Allah'ın Rahmeti eğerki sen olmasaydın insanlar helak olurdu.>>,ancak bizim memleketimiz tamamı ile bitik değildir,bir büyüğümüzün dediği gibi << Memleketimiz insanında iman kuvveti hala vardır,ancak onun açığa çıkması gereklidir,birbirnize emri bil maruf ve nehyi anil münker yapınız.>> doğru söze eklenecek bir şey yoktur,
Zahmet edip ecdamızın güzelliklerini bizlere anlattığın için sana teşekkür ederim.



Ve Aleyküm Selam Değerli Büyüğümüz..
Güzel yorumunuz, tespitleriniz için Rabbimiz c.c razı olsun inşallah..
Çok teşekkür ederim.. Yazdıklarınızı okuyunca şöyle düşündüm acizane : ''Övgüye değer olmak mühim değil, aslolan ''övgüye değerliği'' daim ettirebilmek..''
Bizlerin nesilce en vahim hatası da bu olsa gerek.. İstikrar korunamamış, tavizlere tavizler eklenmiş, değerler tebdil ve tasfiye edilmiş murdar olan ile..
İnşallah şanlı geçmişimizden ibret alanlardan ve o köklü tarihe en güzel şekilde sahip çıkanlardan oluruz.Benim için paylaşmak zevkti.. Tekrar tekrar ben teşekkür ediyorum. Rabbimize emanet olunuz.
Selam ve Dua ile.
 

gizemli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
54
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ne kadar güzel keşke şimdide böyle olsa .Şimdi sorsalar acaba ,batılı araştırmacılar aynışeyleri söyleyip yazarlarmıydı. hiç sanmıyorum ama yinede içimde bir ümit var, bir gün her şey daha güzel olacak

Ya Rabbi!.. Gözlerden akan nedamet şebnemleri ile gufran iklimlerine
ulaşmayı ve"ölmeden ölünüz" sırrına ererek hakikat alemine uyanmayı hepimize nasip eyle!..AMİİİN.AEO.


ulaşmayı
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Ne kadar güzel keşke şimdide böyle olsa .Şimdi sorsalar acaba ,batılı araştırmacılar aynışeyleri söyleyip yazarlarmıydı. hiç sanmıyorum ama yinede içimde bir ümit var, bir gün her şey daha güzel olacak

Ya Rabbi!.. Gözlerden akan nedamet şebnemleri ile gufran iklimlerine
ulaşmayı ve"ölmeden ölünüz" sırrına ererek hakikat alemine uyanmayı hepimize nasip eyle!..AMİİİN.AEO.


ulaşmayı

Selamün Aleyküm Ablam..
Kalbi aminler inşallah güzel duanıza.. Şimdi Batılılar, asimile oluşumuza değinirlerdi galiba.. Kültürün, değerlerin nasıl terk edildiğini anlatırlardı.. Şimdiki gezginler, kendi ülkeleriyle burası arasında bir ayrım göremiyorlar.. Bir Alman kıssasında dile getirdikleri gibi.. Rabbimiz c.c hayırlardan ayırmasın inşallah.. Rabbimize emanet olunuz ablam.. Selam ve Dua ile.B)

 

*talebe-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ocak 2009
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Paylaşım için Allah razi olsun.

Ve hüve ala külli şey'in kadir.
 

ismailbasarir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eyl 2008
Mesajlar
218
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
Selamun Aleyküm kardeşim.Allah razı olsun.Emeğine sağlık.Dua iLe...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamın Aleyküm Aliye Kardeşimiz ...

Rabbi teal-a ebeden Razı olsun .Ellerinize sağlık.

Çok güzel bir çalışma.

Bir noktayı da acizane hatılatmak isterim ki ;

Şeyh Edebali 'nin, damadı ve ilk Osmanlı hükümdarı Osman Bey'e

tavsiyelerini içeren ve Osman Bey'in manen şiarına vesile olan

sözlerinide hatırlamadan geçemeyiz.

Yüzyıllardır Yüce dinimizin hizmetinde bulunmak şerefini elinden

geldiğince yerine getirmek azim ve gayretini göstermiş ecdadımızı

hayırla yadediyorum. O necip ecdadın torunları olarak aynı gayret ve

amaç içinde olma gayreti vermesini diliyorum Yüceler yücesi

Rabbimizden...




ŞEYH EDEBALİ'NİN OSMAN GAZİ'YE VASİYETİ



Ey oğul, artık Bey sin!
Bundan sonra
Öfke bize, uysallık sana.
Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana.
Acizlik bize, hoşgörmek sana.
Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
Haksızlık bize, bağışlamak sana…
Yakışır…


Ey oğul, sabretmesini bil,
vaktinden önce çiçek açmaz.
Şunu da unutma;
insanı yaşat ki devlet yaşasın.


Ey oğul, işin ağır,
işin çetin, gücün kula bağlı.
Allah yardımcın olsun…
Güçlüsün, kuvvetlisin,
akıllısın, kelamlısın!
Ama; bunları nerede,
nasıl kullanacağını bilmezsen
sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatlı ve
iradene sahip olasın!
Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi
değildir. Bütün bilinmeyenler,
feth edilmeyenler,
görünmeyenler, ancak sen faziletli ve
ahlaklı olursan gün ışığına çıkacaktır.


Ey oğul ! Ananı , atanı say !
Bereket büyüklerle beraberdir.
İnancını kaybedersen ,
yeşilken çöllere dönersin.
Açık sözlü ol ! Her sözü üstüne alma !
Gördüğünü görme ! Bildiğini bilme !
Sevildiğin yere sık gidip gelme !


Ey oğul ! üç kişiye acı :
Cahil arasındaki alim'e ,
zenginken fakir düşene, ve
hatırlı iken itibarını kaybedene.
 

mahmut38

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Şub 2009
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Osmanlının sarayı devşirme,ordusu devşirme,brokrasisi devşirme, bunu niye yazmıyorsunuz ermeniye ,ruma ,sırba,macara,bulgara,araba,yunana gösterdiği adaleti Türke göstermedi ordusu sarayı brokrasisi devşirme osmanlının brokrasisi yıllarca bu asil milleti kendisi için tehdit gördü şimdiki şeçkinci brokratik zihniyet bize osmanlıdan miras devşirme osmanlı paşalarının Anadoluda yaptıklarını bir araştırın nasıl şimdi Ankaradan batısı varsa osmanlıdada İstanbulun batısı vardı anadoluda kaç osmanlı eseri var hep Selçuklu
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Osmanlının sarayı devşirme,ordusu devşirme,brokrasisi devşirme, bunu niye yazmıyorsunuz ermeniye ,ruma ,sırba,macara,bulgara,araba,yunana gösterdiği adaleti Türke göstermedi ordusu sarayı brokrasisi devşirme osmanlının brokrasisi yıllarca bu asil milleti kendisi için tehdit gördü şimdiki şeçkinci brokratik zihniyet bize osmanlıdan miras devşirme osmanlı paşalarının Anadoluda yaptıklarını bir araştırın nasıl şimdi Ankaradan batısı varsa osmanlıdada İstanbulun batısı vardı anadoluda kaç osmanlı eseri var hep Selçuklu


Selamün Aleyküm kardeşim..
Üyeliğiniz hayırlı olsun inşallah, konuya olan ilginizden dolayı teşekkür ederim..
Başlıktan da anlaşıldığı üzere, Osmanlı'ya ait sözler ve Osmanlı hakkında söylenen sözlere değindik.. Bunun haricinde bazı padişahların vasiyetnamelerine değinildi.. Devşirme sistemi için ayrıca bir konu olursa inşallah ileride, oraya katkılarımızı sunarız, sizin de katkılarınızı bekleriz kardeşim. Siz, Anadolu'da yalnızca Selçuklu'ya ait eserlerin olduğunu söylüyorsunuz, devşirme sistemi Selçuklularda, Abbasilerde, Gaznelilerde de vardı.. Şimdiki Yönetim şeklimizin hiçbir yönü itibariyle Osmanlıyla çakışır bir tarafı, ortak bir özelliği yok ki, birbiriyle kıyas edebilelim..Osmanlının yönetim biçiminin, rejiminin şimdiki rejimle hiçbir yönden ilgisi yok.. Osmanlının, Devşirmedeki maksadı, ülkesini yabancılara peşkeş çekmek, onların istismarına sunmak değildi.. Efendimiz (s.a.v) dahi savaşlarda ve barış zamanlarında müşriklerin okuma-yazma bilenlerinden, zeki ve yetenekli olanlarından Müslümanların yararı için, Müslümanları istifadelendirmiştir.. Osmanlı'nın yaptığı da bundan yola çıkılarak oluşturulan bir sistem..Ve bunu Abbasilerde, Selçuklularda da görebilirsiniz. Şartlar ve ortamlar, sistemler, biraz farklılık gösterebilir.. Ülkemizde, ilk başta ''derin devlet'' olarak adlandırdığımız, malum ''derin'' zümrenin başını çektiği bürokratlar, Osmanlı'yı sevmemektedir..İktidarlarını Osmanlılara borçlu değiller, Osmanlının katkısı ile başa geçebileceğinin hiçbir mantıki açıklaması olamaz... Dolayısıyla ülkemizde şu an böyle bir grup aktifse ve istediği gibi at koşturabiliyorsa bunun suçunu Osmanlı'da değil, Cumhuriyet dönemindeki şahıslarda ve Osmanlı'nın son dönemlerinde otorite boşluğundan istifadelenerek yabancı kökenli, ''kahraman kılığındaki'' figüranların dayattığı sistemde aramalıyız inşallah kardeşim..
Yabancı kökenlilerin kimlerden sonra bu ülke yönetiminde rol aldığına bakmak için çok fazla geriye gitmemize gerek kalmıyor.. Açıklayabilmişimdir inşallah..
Konuyla ilgili düşüncelerinizi, varsa kanıtlarınızı başka bir forum açarak aktarırsanız, hep birlikte bir fikir alışverişi yapmış oluruz inşallah.Rabbimize emanet olunuz kardeşim. Selam ve Dua ile.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt