Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

NAMAZ VAKİTLERİNİN SIRRI.... (1 Kullanıcı)

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Bu yazıyı okuyunca çok iyi anlamış olduk ki, namaz kılmayan ya da farz olan namazlardan herhangi birisini zaruret vaktinden çıkaran ve kılmayan bir kimse ne kadar tevhid akidesi üzerinde olduğunu iddia ve zann etse bile kafir, müşrik, dinsiz ve imansız olmuştur. Bile-bile geçirilen hiçbir namazın kazası da yoktur
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Bu yazıyı okuyunca çok iyi anlamış olduk ki, namaz kılmayan ya da farz olan namazlardan herhangi birisini zaruret vaktinden çıkaran ve kılmayan bir kimse ne kadar tevhid akidesi üzerinde olduğunu iddia ve zann etse bile kafir, müşrik, dinsiz ve imansız olmuştur. Bile-bile geçirilen hiçbir namazın kazası da yoktur!!!!!!
 

Im_muslim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
3,194
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Selamünaleyküm
Her ikinizden de ALLAHu ZülCelal ebeden razı olsun...
ALLAHa emanet olunuz...
selam ve dua ile...

NAMAZ NAMAZ NAMAZ NAMAZ NAMAZ NAMAZ NAMAZ.........
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Bu yazıyı okuyunca çok iyi anlamış olduk ki, namaz kılmayan ya da farz olan namazlardan herhangi birisini zaruret vaktinden çıkaran ve kılmayan bir kimse ne kadar tevhid akidesi üzerinde olduğunu iddia ve zann etse bile kafir, müşrik, dinsiz ve imansız olmuştur. Bile-bile geçirilen hiçbir namazın kazası da yoktur!!!!!!
 

NSBBZN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Ocak 2008
Mesajlar
462
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Allah razı olsun...
Rabbim namazı terk edenlerden etmesin inşallah...
selam ve daimi dua ile....
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Bu yazıyı okuyunca çok iyi anlamış olduk ki, namaz kılmayan ya da farz olan namazlardan herhangi birisini zaruret vaktinden çıkaran ve kılmayan bir kimse ne kadar tevhid akidesi üzerinde olduğunu iddia ve zann etse bile kafir, müşrik, dinsiz ve imansız olmuştur. Bile-bile geçirilen hiçbir namazın kazası da yoktur!!!!!!
 

GAZEL44

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Ya Arkadşalar Bilirsiniz Belki Bu Sitede Her Perşembe Dua D,iye Bi Forum Vardi Ama Bulamiyorum Nerede şimdiden Allah Razi Olsun
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Bu yazıyı okuyunca çok iyi anlamış olduk ki, namaz kılmayan ya da farz olan namazlardan herhangi birisini zaruret vaktinden çıkaran ve kılmayan bir kimse ne kadar tevhid akidesi üzerinde olduğunu iddia ve zann etse bile kafir, müşrik, dinsiz ve imansız olmuştur. Bile-bile geçirilen hiçbir namazın kazası da yoktur!!!!!!
 

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
Kimseye Söyleyemem (Namaz)...

Kimseye Söyleyemem (Namaz)...

Kimseye Söyleyemem (Namaz)...
Öyle çok pazarlık ettim ki Seninle ey Rabb’im. Sen çağırınca, kendime
ayırdığım vakitlerden çalındığını düşündüm.

Ezan okununca, sevdiklerimle geçirdiğim zamanların azalmasından korktum. Vakit girince, içim “cız” etti
hep. Odamdan uzaklaştım, bıraktım işimi, bozdum keyfimi; öylece namaza
durdum.

Ayak diredim, “az sonra kılsam da olur!” dedim. “Az sonra”larım
“çok sonralar”a döndü, geç kaldım, geç kalmaktan utanmadım. Sonunda
ayaklarımı sürüye sürüye vardım huzuruna. Pazarlığımı vaktin daralmışlığını
bahane ederek yeniden ileri sürdüm. Kaçıyordu namaz ya; o yüzden çabucak
kıldım, selam verdim, hemen kalktım, rahatladım.

Oysa rahatlığı Sana borçluyum. Ağrımayan her bir dişim kadar huzur borçluyum Sana. Damarlarımın
her bir noktasında pıhtılaşmayan kanım kadar sükûnet borçluyum Sana.
Tenimin kaşınmayan her bir noktası kadar rahatlık borçluyum Sana.
Dişlerim ağrıyacak olsa her biri için harcayacağım zaman Senin. Kanım pıhtılaşıp damarlarım tıkanacak olsa,
her defasında ızdırap ve korkuyla geçireceğim saatlerin hepsi Senin. Tenim
her noktasında yırtılacakmış gibi acıyacak olsa, kendi kendime dar
geleceğim huzursuz günler Senin.

Gün oldu; usandım. Sabrımı tükettim; tükendim. Kendimi yontmaya
heveslendim. Benden istediğin zamanı çok gördüm. Benden istediğini, benim
için istediğini bile bile, huzurunda huzursuz durdum. Fazla buldum namazın
rekatlarını; kısaltmak için bahaneler aradım. Günümü delik deşik etmeni,
işimin arasına kesintiler sokmanı, hayatımın ortasına duraklar koymanı,
uykumu bölmeni lüzumsuz gördüm. “Beni bana bırak!”larla durdum huzuruna;
içim başka bir yerlerin türküsünü söylerken, ben seccadende, belki sadece
bedenimle, mıhlı kaldım. Oysa Sen, dileseydin dar edebilirdin zamanı
bana! Bir uçurumun dibine savrulmuş bir arabada çaresizce Sana yalvartıyor
olabilirdin beni. Korkulu bir savaşın orta yerinde ateş ve kan kusan
bombaların altında günümü de, işimi de, uykumu da, hatta rüyalarımı da
delik deşik etmelerini takdir edebilirdin. Düşmeyen bombalar kadar, uçuruma
savrulmayan arabalar kadar genişlik borçluyum Sana.

İçten pazarlıktı benimkisi. Öyle içten ki kendime bile söyleyemedim.
Gözlerimle birlikte gönlümü de secdene kilitlemeyi çok gördüm. Kendimi
sıfırlamayı, benliğimi hiçe indirgemeyi beceremedim.

Ensemde kaderin sıcacık nefesini hissedecek o teslimiyetin vadisine inemedim. Acelem vardı;

Sırdaşım Sensin, bir Sana açabilirim içimi, bir Senin beni ayıplamandan
korkmam.

Ben işte böyleyim; yine “bana ait”lerin hesabındayım. Başka kime
söyleyeyim Başka kimin anlayışından medet umayım

Kimseye Söyleyemem (namazı erteleyenler İçin).....
ALINTI
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
İmam Ebu Hanife (rh)'ye göre namazı terk eden kimse namaz kılıncaya kadar hapis edilir. Kan çıkıncaya kadar dövülür. Tevbe edip namaz kılıncaya kadar tutuklu kalır. (Reddü'l-Muhtar Haşiyesi)

İmam Safi (rh) ve İmam Malik (rh)'e göre bir vakit namazı terk eden ya ela zaruret vaktinden çıkaran kimse tevbeye çağırılır. Namazı terk üzerinde ısrar ederse hadd cezası olarak öldürülür. (Umdetu'I-Kari 24/81)

İbn-i Hazm (rh) şöyle diyor:"Namazın terki konusunda bize Umer İbn-i Hattab (ra), Muaz İbn-i Cebel (ra), Abdurrahman İbn-i Avf (ra), Ebu Hureyre (ra) ve daha bir çok sahabelerden namazı terk eden kimsenin kafir ve mürted olduğuna dair bir çok rivayetler gelmiştir. Sahabelerin bu konudaki görüş birliğine aykırı hiç bir şey duyulmamıştır." (Muhalla)

İmam Ahmed ibn-i Hanbel'e göre namazı terk eden kafir ve mürteddir. Malı varsa İslam devletinin hazinesine kalır. Öldürülür ve öldürüldükten sonra da müslümanlara ait kabristanlara gömülmez. Namazı inkar ederek terk etmesi ile tembellik yüzünden terk etmesi arasında fark yoktur.
Ahmed İbn-i Hanbel (rh)'de şöyle eliyordu:"Namazı terk eden kimse kafirdir ve dinden dönmüş bir mürteddir. Kendisinden tevbe etmesi istenilir. Eğer tevbe etmezse öldürülür. Yıkanmaz, cenaze namazı kılınmaz ve Müslüman kabristanlığına gömülmez."

Safilerden Mansuru'l-Fakih ve Maliki'lerden İbn-i Habib'de İmam Ahmed İbn-i Hanbel (rh) ile aynı görüştedirler.

Şeyhu'l-İslam İbn-i Teymiye (rh) de şöyle diyor."Ergenlik yaşına ermiş birisi farz namazlarından birisini terk eder veya farz olduğu kesin olan kısımlarından birisini terk ederse, tevbe ettirilir, eğer tevbe etmezse öldürülür." (Vasiyyetü'l- Kübra 320)
SON SÖZ
Konuşulan ve anlatılan sözleri dinlemek ve sözlerin en güzeline uymak mü'minlerin özelliklerindendir.
İslam'ı anlamak için hiç kimseye aklımızı kiraya vermemiz gerekmez. Duyduklarımızın ve dinlediklerimizin sağlamasını mutlaka İslam'ın gerçek kaynaklan olan Kur'an ve Sünnetle yapmalıyız. Gerekli sağlamayı yaptıktan sonra da Allah (cc)'a sığınarak İslam'a uygun bulduklarımızı almalı ve İslam'a aykırı bulduklarımızı da atmalıyız. Çünkü Allah (cc) ve O'nun Rasulü (sav)'nden başka herkesin sözü alınabilir ve atılabilir. İnsanların sözleri incelemeye ve değerlendirmeye tabi tutulabilir. Ancak bundan Rasulullah (sav) müstesnadır.
Unutmayalım ki sözlerin en güzeli Allah (cc)'m Kitabı'ndaki sözler ve geriye bırakılan hediyelerin en güzeli ele Muhammed (sav)'in geriye bıraktığı sahih sünnetidir.
Kur'an ve Sünnet kaynaklarında asla tezat ve birbirleriyle çelişen hükümler yoktur. Çelişkileri ve tezatları ortaya atanlar fikirleri bulanık, geleneksel bilgi birikimlerini sahiplenen bağnaz kimselerdir.
Bu yazıyı okuyunca çok iyi anlamış olduk ki, namaz kılmayan ya da farz olan namazlardan herhangi birisini zaruret vaktinden çıkaran ve kılmayan bir kimse ne kadar tevhid akidesi üzerinde olduğunu iddia ve zann etse bile kafir, müşrik, dinsiz ve imansız olmuştur. Bile-bile geçirilen hiçbir namazın kazası da yoktur. İslam'da kaza edilebilmesi caiz ve mümkün olan namaz, ancak uyku ya da unutma halinde geçirilen namazdır ki, bunu da uyuyan kişi uyandığında, unutan kişi de hatırladığında hemen kılacaktır. Bunun dışında bile-bile geçirilen hiçbir namazın kazası olamaz. Uyku ve unutma gibi iki özür halinin dışında namazının kazasının olabileceğini ve yapılabileceğini söyleyen kimseler asla bu tutarsız ve mesnetsiz iddialarına Kur'an ve Sünnet'ten delil getiremeyeceklerdir.
Çok iyi bilinmelidir ki, İslam sadece kendi kaynaklarından öğrenilir. Bu meseleyi de İslam'ın temel kaynaklarından doğru bir öğrenme ve algılama yöntemi ile araştıran ve aklını bir başkasına kiraya vermeyen kimseler bu mesele hakkında da sağlıklı bir düşünceye sahip olacaklardır.
Namazın kazasına fetva veren gayretsizler, meşru mazeretler olduğunda caiz olduğu ve bizzat da Rasulullah (sav) sağlığında bu konuda tüm ümmete pratik yaşantısı ile örnek olmuş olduğu halde birleştirilmesi mümkün olan namazları birleştirmeyi caiz görmemişler ve hatta haram kabul etmişlerdir. Böylesi bir düşünceye sahip olan cahil ve bağnaz kimselerin bile bile geçirilen ve vakti dışına çıkarılan namazların kaza edilebileceğine dair İslam dışı fikirler ortaya atarken ele, birleştirilerek kılınması caiz ve mümkün olan namazların birleştirilmesini haram kabul ederken de tutundukları tek dayanakları geleneksel bilgi birikimleri ve batıl mezheplerinin bu konudaki mesnetsiz fetvalarıdır. Bunların bu gibi söz ve davranışlarının sebeplerinin en başlıcalarından bir tanesi mezhep taassubudur.
Teshillerimizden dolayı Allah (cc) bizden razı olsun, inşaallah (cc). Hatalarımızdan dolayı ela O'nun rahmet ve mağfiretine sığınırız.
Rabbimizden sözlerimizin ve yazılarımızın ıslahını, amellerimizin doğru ve makbul olanını yapmaya bizi muvaffak kılmasını dileriz.
Dualarımızın sonu alemlerin Rabbi olan Allah (cc)'a hamd etmektir.
Hidayete tabi olanlara selam olsun.
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..

Allah, hepimizin muîni olsun!.
 

DAMLAEVRİM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2007
Mesajlar
21
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
namaz allah ile ahiret ile bas basa kalmamızdır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt