Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Adam İnsanlaşmış kulun rengi Mertliğin ve yiğitliğin tek adresi Özü, söz olan, edep ve haysiyet hassasiyeti Hamiyeti, sadakati namus bilen sıdkın marifetidir
Avamın İçinde yaşarken fark et Rikkat nispetinde haline dikkat et Salınma berduş gibi yaşama rengarenk Kimse görmüyor ve tanımıyor diye yapma rezalet
Kuytu Yerleri tercih edenler Ruhunu ve kalbini dinlendirenler Nefsin yosmalığından azade olmak isteyen Tefekkür ve tahayyül etmenin ihtiyacını duyandır
Yoksa Her türlü şer işlerin Nefsi ihya etmek için bahanelerin Heva ve heves için heyecan dileyenlerin En bakir hisleri ve hasletleri harap edenlerin tercihidir
Yar… Gel gam eyleme Kısmetim açılmıyor diye Ümitsizliğe düşüp, yanlışa gitme Her gördüğüne heveslenen her kimse imrenme Ne derlerden ziyade, nedenli yaşamak için vehimde direnme
Bilirim Seni zorlayan dürtüleri İçini kıpır tadan sessiz sezgileri Uykuna keder veren yalnız geceleri ve düşleri Cezbine kapıldığın değerleri, gitmek istediğin sükut halini Havsalanda yücelttiğin sanal kişilikleri, ütopik yaşayan enleri
Zannedersin Kavuşunca kanatlanacağım dersin Kelebeklere özenirsin, rengarenk giyinmek istersin Her aynaya baktığında sadece görmek istediğini görürsün İçgüdülerine güvenirsin, zan üzerine farklı hikayeler derlersin
Ve fakat Hayatın bizzat kendisi Ve geçici hevesler için gizlenmiş rengi Birden karşına çıkar, sosyal farklılıklar kapını çalar Beklentilerin ve hülyasıyla büyüttüğün heveslerin hırpalanır Bazen sobasız, bazen aşsız ve bazen de huzursuz kalıp azarlanır
İşte O vakit garip bir yalnızlık İçine kapanıklık, yıkılan dünyada yok aydınlık Sabır, çile ve cefa bu vakitlerde çok zikredilen azıktır Derdi sır bilip, azminle çare aramak basiret işidir ve gereklidir Makus talihine küsen, kader diyen zihniyet, kendi ipini çekmiştir
Rabbim Hiç kimseyi zulmetmek için Yaratmamış ve umutsuz bırakmamıştır Aksine bilinç tazelemeyi, akletmeyi, ilmi, irfanı, azmi Hayatın mihengi yapmamızı ve sürur içinde yaşamamızı Her canın hak ve hukukunu korumasını bizar emretmiş, dilemiştir
Yar… Kelamın Ne kıymeti var İnsan olmadıktan sonra ne çıkar Hayatta bıraktığı izler kadar itibarı ar İtibarsız olan bir ruh ve kalp söyle neye yarar Her ne yaparsan yap, onu bir bilen var, avunsan ne yazar
Kalbe Gül olmak Gülşende varlığa adanmak Ecrin ve ihsanın yolunda kul olmak Hak rızasını her niyet ve amelin üstünde tutmak Nar olarak yaşamak, aşkın halinde haşyeti kuşanmak Sevdanın en yücesini edep ve hilm ihsanında yâre sunmak
Bir Yetimin Mahzun ve garibin Öksüz ve kimsesiz olan nefesin Hamiyet ve hizmetine soyunmak farktır İnsan, kulluk şiarına vakıf oldukça anlayacaktır Sanatçı veya sanatkâr egosuna düştükçe yalnızlaşacaktır En büyük ve kudretli sanatkârı unutmanın acısı kalacaktır
Eğer Bir ümmetin Başına bela ve musibet gelmişse Kimseyi değil, suskunlaşan aklı suçlasınlar Vicdanları kararan gönüllere de ibretle baksınlar Nice gayri meşru ve ladini olan melanet varsa arınsınlar İlahlaştırdıkları nefsin esaretinden, öncelikle kurtulsunlar
Henüz Emri ilahiyi Hakkıyla “oku’ya mayanlar Azim ve şevkle umutlarına sarılsınlar Hayatı ve âlemi anlamanın farkıyla kul olsunlar Kimseye köle olmak, yapmak için bahane uydurmasınlar Hakka ve hakikate layık olmak için çareler arayıp sunsunlar…
Yar… Kim bilir neleri unuttun Gördüğün, gezdiğin yerler için umuttun Henüz konuşmaya başlamadan nazar ettiklerini okumuştun
Her Ayet senin için bir kitaptı Hani yazılan roman ve hikâyeler nerede kaldı İnsan anlamadan ve vakıf olmadan yaşayan bir vicdan mıydı?
İnsan Niye ve hangi nedenle okur Kıydığı, katlettiği bir kıtayı söyle nasıl korur Alalanmış ve takiye için nefsine adanmış canda, onur mu olur
Kul Nedenli yaşayan fermandır Ne derlere göre yaşamaya adanan insan mıdır? Zafiyet ve heveslerine boyun eğenlerde hiç omurgamı bulunur
Umut Ruhun ve kalbim nüvesidir Heves ve heva arzular silsilesidir, umut değildir Nasip ise umudun şevk ve muhabbetle sabra kanmış ikramıdır
Hamt Rabbe karşı kulluk rikkatidir Haşyeti idrak eden gönül için azimet muteberdir Maslahat ve ruhsat zaruret vaktinin acziyet edasında reçetedir
İhlâs Ruhun yüceliği, kalbi hassasiyettir Edebin her sahnesinde haşyete amade azimetidir Benlikten ve neftsen arındırılmış teslimiyetin aşkısadakatidir
Aşk Ruha ve kalbe hikmeti marifet kılan Cismani her özelliği edebe, ihsan saadetine adayan Himmeti ve hizmeti hak rızası için yaptıran sevdanınkitabıdır
Yar… Aslında Hassasiyetiniz Yorgunluğunuzdan Ziyade istidadınızda Var olmasıyla ilintilidir
Ve bu Hassasiyetiniz Hayatın Her veçhesinde Hasredilirken, Karşılaştığınız veya Yol arkadaşlığınızda Ummadığınız tavır Ve davranışlar Sabrınızı zorlarken Zaman zamanda Yalnızlığa iten Etkileri olmuştur
Fakat Ruhi yücelik Kalbi hassasiyet Her beşerde olmaz Ve sualler Muhakemeyle Sırra yaklaşma Hikmetine duçar olma Marifetiyle mücehhez olamaz…
Can… Çocukken Yaşadığın her şey Ailen ve içinde bulunduğun Şartların bahtına tekâmül eden ibretidir
Sen Ne vakit Akıl ve iradeni Fark ederek, muhakeme Edebilme marifetine erişince Şartlar her ne kadar seni çok zorlasada Yaptığın tercih ömürlük kitabınolacaktır
Bilmeden Ve hiç anlamadan Bir hayatı yaşamak çocuğa Has olan bir özelliktir, Yoksa akıl sahibi için gereksizdir Azim ve şevk umudu besleyenzindeliktir
Hiçbir Çocuk köle değildir Ve asla öyle görülmemelidir İyi olacağını düşündüğü zanna Hiçbir evlat asla mahkûmedilmemelidir
Anne Ne kadar sessizse Baba o kadar hükümran olmamalı Zan adına evladın hayatı karartılmamalı Her ne yapıyorsa hak ve hukukaranmalı Muhatap olan çocuğun rızasıalınmalıdır
Geleneksel Din anlayışı tahkik edilerek Hayatın tabiatına uygungerekçeleri Nesilleri anlayacağı, yaşayacağıumutlanacağı Bir evrenselliğe kavuşturulmalı,arındırılmalı Hurafeden, bidatten, kerametten,hikâyeden kurtarılmalıdır…
Evin… Bir oğlu Olduğum için Annem yıllardır Mürveti mi görmek istemiştir
Kendi Düşüncesine Kapılarak kız aramıştır Bilinçaltında her ne varsa Onu dikkate alarak hazırlanmıştır
Benden Ziyade kendi Geçinebileceği Gelin adayına umut bağlamıştır Ve beni ikna ederek çözüm bulmuştur
Yani Bir anlamda Çocuklar henüz Karar mercii olarak Görülmedikleri için onlar Adına anne ve babalar tercih yapmıştır
Kurban olan Her evlat cefa ve çileyi Halin derinliğinde güfte yaparak Ah u zarını anlatmak için çare aramıştır Keşkeler ise daha sonra hak kazanmıştır
Nikâhta Keramet vardır Kâhinliğini uyduran Her zihniyet karanlığa Âşık atarak umutları karatmıştır Çaresizlik içinde kıvranan canlarda Bazen yanlışa, bazen de günaha bulaşmıştır
Vebal Arayan her kim ise Ruh ve gönülleri yağmalayan Umutları solduran ve şevkleri kıran Zalimlerin vicdanlarına ve mizanına bakmalıdır
Kader… Ne talihsizmişim meğer Her tercihte suçlanan bir değer Yanlış ve hatada ötelenen bir vehim ve keder Aklı karartan zanlarda katledilen iman söyle neye bedel
Beşer Duyduğuna inanır Avam gerçek sanır, peşine takılır Kul, neye ve nasıl inanmışsa ona göre inanır İnsan, aklı ve bilgisiyle hakikat için umudu şevkle kuşanır
Aklı Olan konuşur derler Sükût edenin halini bilmezler Sır ve hikmetin tecellisinden elbette bihaberler Bilinmeyenler için inşallah diyerek tercih eder nicegafiller
Gülü Dikensiz seven nadandır Narı öteleyen insan ve kul hazandır Yanmadan, yaşamadan yazan ve anlatan gönül virandır Hicran edebin, aşkın, sabrın, aklın, vicdanın, dem cenahıdır
Her kim Kendini göstermek için şakıyorsa Yalnızlığının, ruh ve kalbinden uzaklığının Bilinçaltında yaşadığı sancıların, zan içindeki hülyasının Acısını yaşayan, sanal kişiliğe adanan, zavallılığınadresidir
Ömrü Katleden ve viran eden Her otorite ve tahakkümün zulmü Fark edildikçe açığa çıkar, köleleşmiş ruhlar İtaat etmeyi marifet sayar, sonra imtihan diye uykuya dalar
Rab Kulu aşk ve sevdasıyla Umut ve niyazıyla bahtını yaşamasını sağlar Akıl ve irade sahibine her yaptığı tercihi emrine sunar Yanlış yapan kaderi veya talihi suçlar, muhakemeyi yanlışyapar
Dur… Öldürme hayallerimi Kimseye söylemediğim ümitlerimi Ufkumu karartma, yaşamak için esirin yapma Aklımı ve irademi yok sayma, köle niyetiyle varlığımı kullanma
Kaderin Böyleyimiş diyorsun Çaresiz itaat etmemi bekliyorsun Takdir ve tercih hakkımı yok sayarak zulmediyorsun Allah böyle dilemeseydi, bunları yaşamazdın diye aldatıyorsun
Be hey Zavallı, sen ne bilirsin İnsanın iradesini hür kullanması Takdir hakkını yaptığı gibi yaşaması bizzat kaderidir İradesini kullanmadığı halde, başına gelenler hakkın takdiridir
Benim Razı olduğum ve irade koyduğum Kullanmak istediğim takdir, mizan için yazdığım kitaptır Bu tercihlerin hepsinden bizzat ben sorumluyum ve razıyım Fakat irademi kullanmadan yaşadığım nedenden mesul değilim
Zulmeden Zalim olmayı seçen ve direnen Hakkın bahşettiği hakkı nefsi için viran eyleyen Hak ve hukuk sahibini mağdur ve mazlum haline getiren Müstekbir olmak için mahiyetindekileri müstezaf eden zalimdir
İnsan olana Hiçbir artı sıfat gerekmez Beşer veya avam kalana ise payeler asla yetmez Edep ve adaptan nasipsiz bulunana nasihat çare gelmez Kul, ibret ve idrakin farkını aklı ve merakıyla keşfinden geçmez
Marifet Ahseni takvim üzere olmaktır Hak aşkı ve sevdasıyla vuslata çare bulmaktır Nefsi bu yolda eğitmek ve terbiye etmek ihlâs için şarttır Yoksa mavera beşer için, ütopya olarak var olan ne garip farktır
Anne… Artık vakit çok geç Seni ve babamı suçlayamam Neden merak etmediniz şimdiye kadar diyemem Basiret ve irfandan uzak haliniz için sualler tevdi edemem Ne derlere göre yaşadığınız için, nedensizliğe rıza gösteremem
Evlat Ati için mürüvvettir Muhabbeti bereket ve şevktir Ümit beslenen ve güfteleştirilen nasiptir Her anne ve baba için idealleşen gelecek ve değerdir Lakin tekâmül edilmediği müddetçe ihmal edilen bir hazindir
Evlat Ne annenin içgüdüleriyle Ve ne de babanın hayalinde ki idealle Ve hatta dede ve ninenin bilinçaltında ki değeriyle Ne de mahalle baskısı ve sosyal faktörlerin vaziyet etmesiyle Şefkate boğmak, nazında değer kazanmak dürtüsünün etkisiyle
Yetişmez Ve yetişmeye terk edilemez İçinde bulunduğu sosyal halin ve atinin Farkını anlamak ve yaşatmak için hami olanın yetişmesi Kendini geliştirmesi, bahanelerden sarfı nazar etmesi elzemdir Yoksa uydum imama demek kimseyi kurtarmaz, haklı çıkartmaz
Çünkü İmamlarda akaidi ve fıkhı Bakımdan kendilerini geliştirmedikçe İnandırılan dine göre tavır geliştirdikçe mevlide bakar Nikâh çıksa da para kazansak diyerek camide bekçilik yapar Kur’an tilavetinde teganniye kaçar, teberru ihtiyaçtan sergi açar
Kitaplık Camide adeta gariplik yaşar Hiç anlamadan okunan Kuran kerim var Sait kitaplar aksesuar olarak cemaat ve imama bakar İlim ve irfan bakımından sığ olan imam, müezzin aşktan kopar Ne vakit bir araya gelseler, belden aşağıya yarenlik ayyuka çıkar
Çek… Ellerini üzerimden Ruhumun ve kalbimin sezgisinden Ümitlerimin şevkinden, ufkumun muhayyilesinden Keder, vehim, zan zerk eden emellerin ürküten sahnesinden
İnsan Sandım, çok yanıldım Masumiyet ve sadakatle sevgi aradım Zafiyetlerine aldırmadım, sabırla, sebatla davrandım Her kahrın ve cefan karşısında ümidi bırakmadım, uğraştım
Yıllar Akıp gitti, şevk terk etti Muhabbet adresi belirsiz gönülde şendi Edep ve sabır kanaat etmek için umutlarımı viran eyledi Mevsimler hep hazan ve zemheri vaktini gösterdi, ruha yetti
Ne vakit Ümitlensem boynum bükülür Hüznün her hali sinemde yalnızlığı yaşatır Göz baksa, dil konuşsa, umut kanatlansa da hal başkadır Korkular, kaygılar artık her zaman yanımdadır, can bizardır
Çıktığım Yüksek tepeler, sessiz vadiler Her geçen gün bana yabancıdır, rüzgâr baş tacıdır Ötelerin esintisini ve sezgisini yüreğime anlatan Furkandır Artık neye yarar, ten zaten olmuş mezar, ümitler içimi burkar
Güven Ve itimadı katleden her kimse Özü itibarıyla nesepsiz ve niteliksiz olan hezeyandır Yaranmak ve nefsine adanmak için yaşayan edepsiz diridir Hak ve hakikat adına nadan olan kimsedir, hesapsız kepazedir
Yar… Eğer beyan Bizim için bir anahtarsa O anahtarla açılan ışıktan görülen Dünyanın adı gönüldür Her kelamın kıymeti Onun gönül ile irtibatı ölçüsündedir Bu bir hakikattir Bence dil ve dudaktan ifade edilen Sözler sadece gönül beyanının Bir gölgesinden ibarettir
Ne var ki Hak kelamının Bir izdüşümü sayılan gönül dilini de ancak ona Açık duranlar anlar Mantık muhakeme üslup Meali, mecaz teşbih istiare gibi Esaslar söze derinlik katar Her biri ayrı süsleme sanatı sayılan hüsn-ü ta’lil türünden Unsurların bedii bir derinliğe katkısıdır
Aksine Vicdan mekanizmasına Mal edilmemiş Gönül diliyle seslendirilmemiş Ve hal şivesiyle Renklendirilmemiş bütün söz Ve beyanlar ne kadar Yıldızlı olurlarsa olsunlar Yinede ruhlar üzerinde mütemadi Tesir icra edemezler insanın İç dünyası her zaman açık bulunmalıdır
Çünkü Her vakit mamur Mabetler gibi Pırıl pırıl Arş-ı rahmete açık ve hep O’n unla Münasebet içinde bulunmalı Zira gönül gözleri kapalı Ruhu bedeni ve cismani ihtirasların Baskısı altında bir şey edeceği yoktur Hayatlarını her faslında O’nu görüyor gibi davranan O’nun tarafından Görülüyor olduğuna inanır
Kendi Özünden habersiz Mahiyetindeki derinliklere karşı Bigâne hak’la münasebetlerinde Gerilerin gerisinde birisi Oturup kalkıp bülbüller gibi Şakısa dil döküp çevresine Destanvari şeyler sunsa da katiyen Hiçbir gönle giremez Hiç kimse üzerinde müessir olamaz
Bugüne Kadar ruh ve gönülden Yükselmeyen ve insan ledün yasına Ulaşamayan kuru bilgiler Veya söz ebelikleri heva ve hevesleri Şahlandıran dil Ve akıl oyunlarıyla bir şeyler Yaptıklarını sananlar kendilerini Avutmuş başkalarını da aldatmışlardır Sinede ses ve soluk olamamışlardır
Yar… Kimi sırlar, Esrarın cüzlerindendir Eğer hakikate mebni olmazsa Nefsin lahza fırsatıdır Kul, akleden, istişareye önem veren, Hassasiyetle düşünen muhataptır Beşer, henüz Bu mertebeye erişmeyen nefestir, Emmare içinde bulunan hazin kederdir
Aklın Dereceleri niye vardır Kalbin telleri her zaman Berzaha ram olan meyandır Ruh yüceldikçe, Kalp inkişafa eriştikçe, İhsan hali bürümüşse ne aladır Ölmeden ölebilmenin, Sevdasıyla farka gidilmenin, İnayette yarış edilmenin edasıdır
Kul, Hakk’ın Rızası için yaşamalı Her amelinde nedenler bulunmalı, Taklit üzere olmaktan kaçınmalı Tahkikin ehemmiyetine İnanarak yol almalı, Anlamadan ve bilmeden kanmamalı Bahane nefsin hevasıdır, Gerekçesiz yaşamak ne tuhaftır, İnsan hakikatine Yabancı olmamalı, anlamalı
Evrensel Bir dinin müntesibi olmak Şek ve şüpheyi itidal üzere ayırmak, Endişe içinde bulunmak Merak ve kalbi hassasiyeti muvazene İçinde korumak ve azimetle yol almak Aklına ve kalbine olan özgüvenini, Hareket ve kuvvetin sahibine Ait olduğunu unutmamak zarurettir
Her kim
Olursa olsun, Asla şu hakikati unutmasın Kalbi umutların bir vakti vardır, Bahtın kalem mizanıdır Sabır kat a hor görülmeyecek değerdir, Kanaat kalbi inşirahın ikmalidir Nasip olmayan, Gönlümüzde ukde bırakan, Ah u zar etmek için sine yakan Her neyse rahmet değildir
Rabbimiz bizleri Eza vermek için yaratmadı Akıl ve iradeyi Her zaman Kit ab’ı Celil’inde Ve Efendi’mizle hatırlattı Her ne hikmetse sosyolojik olarak Bir fetret devri yaşandı, İnsan yaşamak adına adandı Kıta’larda ruhu ve aklı esir eden, İradeyi hiçe sayan, modern Köleliği alalayan bir dönem başladı
Yar… Gözlerimin açıldığı, Yüreğin dağlandığı andı İlk evreler batmayaramak kalmış Bir yelkenli andırıyordu hali Merakın her lehçesi şehredilmişti, Dertlerin ve elemin Esrar perdesi aralandığında Efkârın busesini dilegetirmek Harap olmuş bir kalbi Yeniden imar etmek hayli zordu
Bakışları İçimi delercesine Beni alıp ötelere gidiyordu Zikrettiği ne varsa, Hüzzam mahzunluğunda Olsa da çok hoştu Kelimelerin hülasasından Başlayarak, mazi sayfalarını Şad ederek nefesleniyordu Bir bir açtığısayfaların arasına Dalarak ve mütebessim bakarak Ne derin bir coşkuyu yaşıyordu
Bahsettiği Konuların içine Sessizce alarak götürüyordu Nihayetinde huzuriçinde Bir yolculuğa başlamıştık, Kalbin ne kadar hali varmış Umman misali sessiz kalsa da, Ülfetine ram olduğu Aşkı yaşadıkça bir başkaymış Nefsin iki şubesinden, nizamsız eleminden, idraksiz Kavlinden, zafiyeti iradeden aktı
Ölüm Ve ötesiyle Alakalı ne kadar Çok ibretler anlattı Hiçbir korkulacak an bırakmadı Ve hatta medarı iftiharla açıkladı Oysa bizler ne kadar Farklı şeylere inanıyorduk, Korkuyla uzaklaşıp Rahmette yabancılaşıyorduk Kime sorsak, Hangi sohbete rastlasak, Ehli denen kulla konuşsak, Dinlemekten bıkkınlık başlardı
Mevtin Defnedilen Mahallin de dahi edepsizlik vardı Musalla taşının suskunluğundan Dem vurarak aşkı edebi açıkladı Sevdanın telinden, Nefesin zerresindeki kederden, Çilenin asudeliğinden sözü haktı Günün her saati, Ecelin fetreti, ömrün suhuleti, Abidin niyeti asliyesinden kelam etti
Bir avuç Toprağı alıp Koklayıp ve bana uzattı Gözyaşları akmaya başlamıştı, Kalbim niye bu kadar burukluk yaşadı Tahkikin zaruretinden, İlmin hüccetinden, kitabı celilin Evrenselliğindeki demden bahsederken Ne kadar yabancı kaldığımı, Şimdiye kadar anlattıklarımın hülasasını
Ehli hal Ne kadar Zarif ve bir O kadarda arifçe anlattı Arzın tasnifindeki hikmetten, Nefesin müddeti halinden, Edebin efendisinden Gülün efsun zerk edenkutsiyetinden Ve hatta dikenin Ülfetindeki özneden alıp gitti Sanki bir rüyahalindeydim, Öylece dalıp gitmiştim, İkram ettiği çayla irkilmiştim
Yar… Sevgili Refikam, şevk Ve neşe kaynağım, Sabır ve metanet ortağım, Hanımefendi kimliğinde Derin bir Saygı duyduğum, Her dönemimde Şefkat, anlayış, Hizmet ve hamiyetini Yüreğimde hissettiğim, Öteler adına Revan olduğum Kıymetlim, değerim, Edebim, iffetim Ve ömrü saadetim, Altı çocuğumun Annesi, ikizlerin hamisi, Sekiz torunun büyükannesi Mazi ve ati adına huzur, Sürur, sıcaklık ve muhabbet, Edep, nezaket ve sabır dirliği Ve birliği oluşturan suhuletimizdir Bir hafta sonu Erciyes kayak Merkezinde, biraz vakit Geçirdikten sonra, Mütevazı Bağımızda çay molası verdiğimiz Lahzadan yansıyan birkaç keredir...