Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ey can… Her kim ne yaparsa Ve hangi niyetle Emellerine adanırsa Kader kitabını yazandır, Yaptığı tercihlerle Mizana yaklaşandır Biz kardeş olduk Ve muhabbet içinde Yol aldık. Bazen farklı Konularda farklı Düşün sekte Bir birimizi kırmak Ve uzaklaşmak için Gerekçe yapmadık Rabbim inandığın Ve tercih ettiğin yolları Kendi rızasına nail eylesin, Bu fakir Miskin köşesinde Ve kendi halinde Yol alan bir candır, Sana olan sevgisi ikramdır, Muhabbeti ayandır, Öteler adına nefsinden Arınmış Furkan'dır Bu bakımdan Rabbimden hayırlara Vesile kılmasını niyaz ediyor, Azimli çalışmalarınızda Başarınızın daim olmasını diliyorum…
Yar… Söyleyemem Derdimi ayan edemem Yüreğim yanarken bir sır veremem Firkatleşen sevdayı gün yüzünde mahcup edemem
Gel Revam olalım Sabrın sadrında kavrulalım Edep ve irfanın bendinde aşka kanalım Nefsi arzu ve hevalarından arınmış bir kul olalım
Yar Ne deliyim Ve ne de bir divaneyim Fikirsiz ve sevdasız ten ve bedeni neyleyim İçgüdüleriyle yaşayan hayvanlara mı gıpta edeyim
Ey can Bir canana adanan Varlığın bir şey sanarak avunan Hevesleri için bahanelere sığınıp, kandıran Ruhundan ve kalbinden uzaklaşarak nefse adanan
Ey nefs Ne büyük değersin Her aşağılanmaya gülüp geçersin Akıl, izan ve irade sahibi için sükût edersin Yapılan tercihlere boyun büker, bahtına küsersin
Kul İbrahim’i olmalı Haniflik adına azimete kanmalı Kalbini kibir ve riya, hasetten arındırmalı Varlığın ve kudretin kelamını anlayarak yaşamalı
Her kim İnsan ve irfansa İradesinden asla vazgeçemez Kim olursa olsun, muhakemeyi terk edemez Miskin bir dervişlik için hak rızasından geçemez…
Şair… ve edip olmayan bir fakirolarak kendinizi betimlemeniz ruhunuzunyüreğinizin ne denli yüceolduğunu bir kez daha göstermektedirhocam.
Şiirlerinizi herkes okurlakin o derinliğeherkes inemez ki...
Rıza makamına yürek koyan, fikriyle zikrimısra mısra bir olan bir kalemianlamak, huşu ile demedem katmak, o dizelerinsonunda "eyvallah"deyip sol köşeye tebessümdüşürmek göz işi değilöz işidir bilirsinizhocam...
Özü görmeyenin gözü görmüşgörmemiş gördüğündensıkılmış sıkılmamış bir önem taşırmı ki? Elbettehayır...
Yordumgözlerinizi hakkınızı helaledin hocam okuyunca nevrimdöndü Son olarak Nâbigibi derim ki; Eğer manâolursa böyle olsun lü'lü-i şehvâr Eğer elfazolursa böyle emvâc-ı zülâl olsun…
(En kalbişükran ve minnet dileklerimle efendim. MC)
Yar… Hangi umuttan tutunsam Hülyaların baharında şakısam Düşlemeyi,düşünmeyi bir an bıraksam Sinem ve izanımdaki düğümlenenleri ahdine kavuştursam
Sorma Kalbin görmüyor ve anlamıyorsa Halin ve ruhunda edebi aşk bulunmuyorsa Zan ve vehimlerin, haksız hükümlerin artıyorsa Git, nereyi vekimi istiyor ve hevesleniyorsan ona durma git
Düşman Her yanı cephane olsa ve vursa Paramparça ederek, kan revan içinde bıraksa Umut ve ufkumu karatsa, işkence etmekten hiç bıkmasa Mazlum mağdur olarak gönüllerde yaşar, zalim lanete kanar
Dost Yiğit ve merdin, aşk ehlinin Sevdasının yolunda gözünü kırpmadan ceht edenin Samimiyet ve sadakatin hakkını vererek çilede pişenin Cefanın her sahnesinde sabır ve kanaat etmeyi bilen nefestir
Ey edip Yaz, ne söylüyorsam öyle yaz Her bir kelimeve cümleler olmalıdır niyaz Mizana aşina gönüllerin çile ve cefasından bahset biraz Ötelere adanmayan, aşkı ve sevdası hak olmayanı sineden kaz
Şair’e Bilmem ki ne söyleyim Ruhunun hicran damlalarını sessizce dinlerim Muvazenesi olmayan, şirazesi kaybolan fikri neyleyim Suskun köşesinde, umut bahçesinde erdem sahibini yeğlerim
Kararan Gün ve batan güneşten Segâh makamında şerefeden okunan ezandan Hüznün ve hicranın siretlerde yansıyan serencamından Hiç bahsetmeyeyim, yorgun ruhum ve bitap halimle avunayım…
Yar… Haydi Sil gözlerini Özünden dökülen yaşları Ruhunun suskun hicran damlalarını Sessiz feryadını, yüreğini dağlayan efkârını Sil, sil ki ben de dayanamıyorum, pek çok zorlanıyorum…
Yar… Gel acıların Çile ve cefanın kadını olma Her kahrında solma Hırs ve hınç içinde yaşama Umutlarını hazana bırakma O naif kalbinin sezgisinden Ruhunun sessiz vecdinden geçme Sabırda yeniden dirilmeyi dene Edep ve ihsandan asla vazgeçme Her kim ne yaparsa kendine yapar Mizan vicdanında ruhunu hırpalar Azap, ne kabirde, ne berzahta var Kendi dirliğinde mahşeri yaşatmazsa Bir insan, bilmem ki neye yarar Arasat haşyeti ihsan sahibine sunar Hassasiyet sahibi olmayan yürek bakar Araf zaman zaman içimizde yaşar Saklı lahzaların, yapayalnız kalışların Gerçekleşmesini umut ettiğimiz hülyaların Ufkumuzu daraltan ve şer kokan belaların Bir roman kahramanı olma, kalbini iyi anla…
Evet, Ne çok isterdim Sessiz halimi, derin kederimi Ruhumdan nükseden Engin sezgiyi anlatmak Veya anlaşılmasına vesile olmak
Yar… Hali sükût ettiren Edep ve sabrı tavsiye eden Bir tebessümü esirgetmeyen Bir inancın ve kararlılığın Bendinde hikmete razı olmak
Öyle bir Meftun eden firkat ki Candan geçiren, canan için Feda olmayı gerektiren Heva ve hevesten geçiren Arzuları tefekkür ettiren bir aşk
Yar… Öte solmayan bahar Ruhumda açan en nadide Gülizar Her hali itminan eden Kevser var Rıza kapısında Rahman ihlâsa bakar Yar, kalbin niye nazar gâhtır kimi arar…
Yar… Sen sustukça Gözlerin Sessizce bıraktıkça Boynunu büküp Önüne baktıkça Bilsen ne kadar Kahrolup, çırpınıyorum Düşlüyorum, Düşünüyorum ve fakat Derdi hicranını bana Açmayacak kadar Ruhuna ve kalbine yakın Olmadığımı anlıyorum Bilinçaltımın Ne kadar ağırlığı var Bir değil, bin ömre bedel Birikmiş cehalet ar Benimde sana Anlatamadığım sırlarım var Sinemi açsan, ruhunda Ne tufanlar kopar Demek ki İçinde bulunduğumuz Şartlar kadar Anladık, anlaşıldık, Umutlandık, böyle yaşadık…
Canlar… Açın, açın gönül Kapılarını ve güne Hasret kalan umutları Unutulmaya Yüz tutan hülyaları İçinizde ukde Bırakan arzuları Ne kadar Saklarsanız saklayın Dilerseniz ömrünüzün Kitabını da yazmayın Hece hece anlam Kokan şiiri bırakın Bir ömür edip Ve şairden uzak kalın Kuytu bir köşede Ufkunuzu yoklayın Sığ sularda yaşamayı Bir amaç sayın Keşkelerle, ah u zarla Ömür harcayın İmrendiğiniz her İbrete sessizce bakın Yutkunduğunuz Ve yalnızlığınıza ağlayın Siz kendinizi Anlamadıkça ve aşmadıkça Akıl, azim, bilgi, umut Ve muhabbet çok uzaksa Evet, yaşamak için yaşayın, Miskinliğe adanın Anlamadığınız Ve idrak etmediğiniz dinle Ne kadar barışık Ve samimi olduğunuzu anlayın…
Hani… Söz vermiştin Bir daha olmayacak demiştin Yemin etmiştin Sana inanmamı ne çok istemiştin Sabırla dinlemiştim Hiddeti içime gömüp beklemiştim İnsandır, zafiyetiyle yaşayandır Her hata ve yanlışlarında Hemen dışlanmamalıdır dedim Fakat benimde bir insan olduğumu Zafiyetlerimin bulunacağını Düşünmeni ne çok beklemiştim Sen hiç aldırış etmedin Ne sevmeyi ve ne de sevilmeyi Hak etmek için hiç uğraşmadın Dikkatini çeken cazibe karşısında Derin bir hesap içine daldın Yaşadığın ve yaşattığın her neyse Bitmeyecek sandın, belanı arandın İnsan, onur ve haysiyeti için vardır Mefkûresi olan bir sevdadır Yaşamak için yaşayan sadece candır İnsan, aklı ve vicdanı olan mizandır İradesinden geçerse nefsine adanandır…
Yar… Her ömrün Yazılmış bir hikâyesi var Kimi ruhi, kimi kalbi, kimi nefsi yaşar İnsan, içgüdülerinden arınmış olarak fark arar Kul kimliği, inanç dirliği hak ve hakikat hassasiyetine kanar
Şaire Bir sual et, nasıl anlar İçinde yaşattığı umman nerelere akar Kimilerinin batık gemileri var, hazine olsa ne çıkar Hesapsız akıl, ruhu ve kalbi çabuk yorar, vehimlere sapar Azim ve irade mizana göre hakikati arar, yoksa beşerdir yaşar
Yar Hanif bir kul takılmaz Cinsiyet ayrımı yaparak kendini avutmaz Akıl ve irade zaviyesi bakımından kulda fark bulunmaz Şevk ve muhabbet hiçbir insanı umutlarından geri bırakmaz İhlâs ve ihsan sahibi olanlar, din adına asla bindirme yapamaz
Her Nasılsa itaat kültürü oluştu İnsanlar muhakeme etmeden söylenene uydu Emir ve talimat verenler sadece saltanatlarını korudu Niçin ümmeti Muhammed için umutlar yorgun ve solgundu Her kıtaya ve milletlere tefrika eken, içimizde yaşattıklarımızdı
Arif olan Aklı, ilmi, irfanı hak için bulunan Mizana göre yaşamayı marifet sayan ve adanan Dünya malına ve nimetlerine tevessül etmez, kulluk ettirmez Mürit, şeyh ilişkileri nefsin palazlanmasına kat a geçit veremez Şefaat ve himmet telakkileri için hiç kimse, iradesinden geçemez
Her kim Ve hangi sıfatta olursa olsun İnsan için imtihan ömürlüktür, geçici değildir Âlim, şeyh, mürşit sıfatlarına layık görülenden de sakıt değildir Sinelerde saklanan nice sırlar ve zulümler kimler adına vaattir Mizan her nefsin karşınına çıkacaktır, her irade kader demektir
Yar… Bir ömrün Umutları olmalı, Hangi şart olursa olsun Ruhu ve kalbi Ondan kopartmamalı, Kul samimi oldukça Hak yanındadır unutmamalı, Mahzun ve mağdur canların Gönlünü asla kırmamalı, Her lahzada Tebessümle karşılanmalı...
Yar… Bir insanın Ufku, hülyası, Öte adına Sevdası olmalı Ve umutlarını Bu minval üzere Milletine Hizmete sunmalı. Böyle bir insan Ve özellikle Seçilmiş olan Her bakımdan Takdir ve Örnek alınacak Meziyetlere sahiptir Bu bakımdan Yaptığı hizmetler Ve halkın gönlündeki Yeri tartışılmazdır Azmi, gayreti, başarısı Olan ancak alkışlanır Ve hoş bir seda bıraktığı için Dua ve muhabbetle anılır...
Ey edip; Dur biraz Etrafında kümelenen Gönüller ne kadar ayaz Al kazmayı, sessizliği kaz Nasıl bir figandır ki o Hiç duyulmuyor garip niyaz Her yanın leş gibi kokuyor Nikotin, alkol alan kuşatıyor Sahi seni ne kadar anlıyor Her hitabından sonra Bir alkış furyasıdır başlıyor Cenazeler dahi bundan Nasipsiz kalmıyor, alkışlanıyor Alkışlayanlar kimi anıyor Yoksa ne derle için mi yaşıyor Akıbetini hesap edemeyen Tercihlerinde nefsini seçen Her lahzada gaflete bürünen Nasıl bir aydın oluyor Oysa örümcek zihinleri kuşatıyor Her kafayı bulduklarında Özgürlük savaşçısı kesiliyor Birde arlanmadan, utanmadan Emekçiyiz diye sükse yapıyor Her emek sahibini çıkarı için Kullanır ve alet ederken şımarıyor Ne kadar asi ve nisyan içinde Olan ve yaşayan varsa kışkırtıyor Her can yanışı ve ölümde nara atıyor…
Yar… Öleceğim deme Sakın böyle bir Gariplik içine girme Bu hal üzere umutları İçinde yaşattığın arzuları Hicran zerk eden nakışları Ruh ve kalpten uzak anları Heves ve heva için batanları Nefsine özgürlük tanıyanları Şer içinde heyecan yaşayanları Dünyayı sırtında taşıyanları Şerik içinde inanmış olanları Zulme karşı ses çıkartmayanları Çıkar için şaklabanlık yapanları Sirk cambazı gibi hep oynayanları Özü ve sözü bir olmayan insanları Sadakatten çok uzak sefil olanları Yalan ve yalancıyla dost bulunanları Yakinen müşahede et ve tavır geliştir Zaten ya ölüsün veya hiç ölmeyecek Ahsensin…
Yar… Ruhi ve kalbi Olmayan, yapılanmayan Her ne varsa, yalnızca Anlaşılmadan yaşanan Bir hayatın çıkmazlarıdır İnsan, ruhuyla sever Kalbiyle nazar eder Aklı, ilmi ve irfanıyla Basireti terennüm eder Kullukta marifet yoksa Beyhude yaşamak neye bedel İhsan ve ihlâs farkı Kalbi hassasiyetlik ister Hizmet ve himmet hasreder Her amelinde rızayı bari diler Ne vakit nefsine uyar ve avunursa Artık vehim ayrık otu gibi biter Gerekçesiz keder, sulu gözler Acı sözler, isyan ettiren haller Asabiyet biçer, sevgiyi engeller Artık, kalp bir başkadır hicrandır Hesapsız akıl dinmeyen beladır Şer kokan her ne ise nefsi iştiyaktır Men edilmiş her sınır kul için şiardır Haddi aşan nefsini tanıyan fırsattır İradi olmayan kul, zafiyet içinde ki vicdandır…
Yar… Nice sırlar var Gün yüzüne hasret umutlar bakar Beni alıp sürükleyen hayal içimi acıtır yar Seraplaşan hevesler neye yarar, inşirah gönlümü kaplar
Ne Kör bir kuyu Ne sahralarda umut bağlanan suyu İnsanı çileden çıkartan her meziyetsizin huyu Sinemi daraltır, tahayyülüm kabarır, izan çareye bakınır
Leyla’dan Geçmek gerek Aşka ölümden söz etmek ne demek Kul ahdine göstereceği sadakat elbette ki sebep Samimi olmayan kul, hiçbir cemiyete yararı olmaz demek
La şerike derler Lakin şirk içinde olduklarını bilmezler Egolarını tatmin etmekten niçin imtina etmezler Din adına dindar kesilerek, ahkâm kesmeyi öncelerler Bir insanın ruhi, zihni yapısı ne haldedir dikkat etmezler
Hayatın Sosyal ve sınıfsal farklılıkları asıldır Her birey barındığı şartlarda yaşamak zorundadır Genel kültürü, ahlak bilgisi, dini eğitimi mahalli alandır Akıl ve irade sahibi farkındalık için azimden kaçmamalıdır
Kız çocuğunu Erkek çocuktan ayırıp, sınırlandırma Hayatın hakikatlerinden uzak bir vaziyette bırakma Çocukluk sevdası, oyunlarından men edip mahkûm yapma Yaşamadığın ve yapamadıklarının acısını onlardan çıkartma
Bir hayatı Kahır ve nedamet içinde Sabır ve cefa derdiyle tarumar eyleme Bilinçaltına işleyen her hikâye ömre bedeldir, yazık etme Koruyacağım, kollayacağım diye yaşattıklarından tiksindirme