Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kapanmak isteyipte kapanamayan arkadaşlar haydi buyrun... (9 Kullanıcı)

umut_çiçeği

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2012
Mesajlar
160
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Askeriyede savaş anında her asker bir "sütre" gerisinde yatar, oradan ateş eder.

Kore'den gelen bir subay, bir taş göstermiş, "Beni kurtaran bu taştır." demiş. Savaşırken o taşın arkasında yatmış. Bir iki kurşun o taşa değip sekmiş, böylece o arkadaş vurulmamış.

Sütre ve tesettür aynı kökten gelir. Setr... Yani örtmek...

Nasıl ki askerler savaşta sütre gerisinde yatarak korunur, Müslüman hanımlar da tesettürle kendilerini düşmanlardan korurlar. İstisnalar kaideyi bozmaz.

Bir zamanlar modernizme uyarak hızla açılan Amerika gibi ülkeler şimdi tesettürün çarelerini arıyorlar. Amerikalılar bir zaman çıplaklıkta sınır tanımayarak çıplaklar kampı bile kurdu. Sonra baktılar ki soyunmak felaket getiriyor, hiç faydası yok, babasız çocukların sayısı her geçen gün artıyor; şimdi de müstehcenlikle mücadeleye başladılar. Çünkü haramlar, insanı çökerttiği gibi aileyi ve milleti de çökertir.

Bazı insanlar gözlerini, güzellik aramak için kullanır. Güzel bir çiçeğe baktığı gibi güzel bir kadına da bakar. Çiçeğe bakar, "Bu ne güzel bir çiçek!" der alır. Güzel kadın da hoşuna gitmişti...

Videolar, resimler, filmler, internet müstehcen resim göstererek insanlığı çökertmek istiyorlar. Ya onlara bakmayacağız veya onlar ortadan kalkacak! Eğer onlara bakarsak koyunun ota koştuğu gibi, sineğin tatlıya koştuğu gibi insan da harama yapışır; maddeten ve mânen ölür.

Gözü yaratan, gözün baktığı yeri görür. Harama bakan, gözüyle avlanmıştır. Sanki onun bakışı ip olur, kişiyi baktığı şeye bağlar. İnsan da ister istemez o yöne gider. Bu sebepten harama bakmamak lazım.

Otobüsteydim. Önde oturan yolcu, gazeteyi açmış bakıyor. Gazetede bir resim var. İçimden dedim ki: "Allah'ım, bu resme bakmamı haram etmişsin; işte ben de başımı çevirdim!"

Nefse hakim olmak kolay değil. Fakat zoru başarmak mesele...

Tesettürde renk sınırlaması var mıdır?

bebis.jpg
En başta örtünen insan örtüsünün manasını bilecek. Şeffaf bir kumaşla örtünme olmaz. Penye gibi vücuda yapışan bir kumaşla, yanar döner parlak renkli elbiseyle tesettür olmaz. Böyle giyinenlerle insan gözü muhakkak alaka kuruyor. Elbiseyi inceleyeyim derken, vücut hatlarına kayılıyor... Bir hanım tesettürde fakat elbisesi diyor ki, "Bana bak!" Bu olmaz! Rengin önemi yoktur yeter ki, kişiyi cazip göstermesin. İnsan kendini Allah'a beğendirmeye çalışmalı. Önemli olan bu. Mesela bir hanım manto almış. Kimisi bu mantonun rengini beğenmez, kimisi biçimini, kimisi düğmelerini beğenmez. O hanım şöyle soracak kendine: "Bu mantoyu Allah beğenir mi?" O'dur önemli olan. Bol mu? Uzuvları belli ediyor mu? İçini gösteriyor mu? Rengi canlı mı?

Bir kadının iffetli sayılabilmesi için, örtünmesi yeterli değildir. Kadının bakışları, yürüyüşü, hareketleri... Bunlar tesettürü oluşturan bütünün parçalarıdır. Kur'an'da tesettür, "cilbab" diye geçer. Yani kadının kafasından bir örtü bırakacağız, işte oldu cilbab...

Şimdiki hanımlar, modern tesettürlü (!) Modernizm Avrupa'ya aittir. Kanımca böyle hanımları imanları kurtaracak... "Efendim ben öyle kapanamam." Kapanma. O zaman gelecek tehlikelere de razı ol.

Kapalı bir hanım, yolda giden diğer bir kapalı hanımı durdurmuş, şöyle demiş: "O kadar güzel kapanmışsın ki, çok cazip görünüyorsun!"

Ceylanı güzelliği için vururlar. En güzel meyveye çok taş atarlar. Altın, değerli olduğu için onu ateşe atıp eritirler. Elmas yontuldukça kıymetlenir. Geyikleri boynuzları için avlarlar. Bazı hayvanlar kürkleri için acımasızca öldürülür. Birçok değerlere sahip olanlar, birçok felaketlere uğrayabilirler. İslamiyet, dünya ve ahiretimizi cennet etmek için vardır. İslamiyet'in dışına çıkansa, avcının ağına düşer!

Tesettür, kadının cazibesini artırması değildir!

sorularla islamiyet


Ne güzel yazmışsınız:) Teşekkür ederim. Farkındayım bilincindeyim görüyorum duyuyorum. Tesettürün gerekliliğini daha yaşamadan o kadar güzel dile dökebilirim, öyle güzel kitaplar yazabilirim ki. En kapanmak istemeyenler bile kapanabilir belki. İmanımızı ne kadar onarıp ne kadar güçlendirirsek, Rabbimin sonsuz deryasında küçük bir damla su olmayı ne kadar başarabilirsek, onun yolundaki hiçbirşey bizi kolay kolay yıldırmaz İnşallah...
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Ne güzel yazmışsınız:) Teşekkür ederim. Farkındayım bilincindeyim görüyorum duyuyorum. Tesettürün gerekliliğini daha yaşamadan o kadar güzel dile dökebilirim, öyle güzel kitaplar yazabilirim ki. En kapanmak istemeyenler bile kapanabilir belki. İmanımızı ne kadar onarıp ne kadar güçlendirirsek, Rabbimin sonsuz deryasında küçük bir damla su olmayı ne kadar başarabilirsek, onun yolundaki hiçbirşey bizi kolay kolay yıldırmaz İnşallah...

yanlis anlasildiysam sizden cok ozur dilerim..ben bu yazilari size hitaben paylasmadim inan..ozur dilerm..oyle anladiysaniz..
 

umut_çiçeği

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2012
Mesajlar
160
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Berat05 kardeşim... İnşallah bu yazdıkların hürmetine, sonsuza dek günahlarından beraat edenlerden olursun:) O kadar güzel dile getirmişsin ki. İnsanlar gücü başka yerlerden değil, eninde sonunda O'ndan alıyorlar. Buraya 538 sayfa yazı yazılmış. Benim gibi kıyafet bulamama sorunuyla yazı yazan var mıdır bilemem ama çoğunluk çevreden yakınmıştır eminim. Bulunduğum oturduğum muhitte kapalı insan sayısı tek tük inanın. Ama beni onlar, onların gözleri korkutmuyor. Ben tesettür fikrine şu an kalben o kadar bağlıyım ki, yapamıyorsam kıyafet bulamıyorsam evden çıkmam deyip duruyorum. Çok hassas bir tenim var zaten bu sıcaklarda hemen yanıyor. Ya rabbi diyorum daha şu km lerce ötedeki güneş beni böylesine yakıyorsa senin cehenneminin ateşleri nasıl yakacak. Ben bana bakan gözlerin, güneşin altında yanan kollarımın hesabını nasıl verebilirim? Çevre aile çok önemli değil. Ama ben çevremi önemsemesem de ailemin de yanımda olmasını istiyorum. Bu kararı annemin de almasını, bana destek olmalarını. En azından giyebileceğim tesettüre uygun şeyleri onlar diktirebilecekken ben niçin zulüm çekiyorum anlamıyorum. Göbek bağlamak, peygamber efendimizin bile hoş karşılamadığı birşey. Neye üzüleceğime şaşırıyorum bazen inanın...
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Güneş batmak üzere, akşam vakti yaklaşıyordu. Sokaklarda tek tük kalan insanların sesi, apartman boşluklarında yankılanıyordu.Derin nefesler alıp vererek hızlı adımlarla yürüyen Çiğdem, eve yetişmeye çalışıyor, telaş içindeydi.

Bir mağazada çalışan Çiğdem düzenli olarak evine gider gelirdi. Ailenin tek kızıydı. O saate kadar işleri uzamış, yoğunluktan eve de haber verememişti. Terbiyeli, zeki,güzel ve ailesine düşkün bir genç kızdı Çiğdem.. Bazı durumlarda çabuk sinirlenir, eleştiriyi kaldıramaz, kendi görüşüne daima saygı duyulmasını arzu ederdi. Kapalı olan Çiğdem, çalıştığı giyim mağazasında günde onlarca insan ile muhatap oluyor, ister istemez gözü farklılıklara kayıyor ve kendi de o yöne doğru gidiyordu. Mağazaya çeşitli kıyafetler geliyordu. Bazısını yadırgıyor, bazısı hoşuna gidiyordu.

Nihayet koşar adımlarla yolunu sürdüren Çiğdem, soluk soluğa eve vardı. Hemen evin kapısını çaldı. Endişeyle bekleyen Halime Hanım kapıyı açtı ve:

__ Ohh hoşgeldin kızım! Nerelerde kaldın böyle ?

__ Özür dilerim anne çok yoğundu bugün işler. Haber de veremedim.

__ Önemli değil kızım hadi geç içeri.. İyi ki baban gelmedi daha, yoksa çok kızardı.

__Biliyorum anne biliyorum. Nefes nefese kaldım zaten eve yetişeceğim diye.

Kısa bir dinlenmenin ardından anne kız sofrayı hazırlamaya koyuldular. Yemek kurulmuş, karınlar doyuyordu. Bir süre sonra sofradaki sessizliği baba Mehmet Bey bozdu;

__ Ee kızım neler yaptın bugün bakalım?

__ Ne olsun babacağım, işe gidip geliyorum biraz yorucu ama seviyorum işimi.

__ Allah senden razı olsun kızım şu evimize katkıda bulunuyorsun.

__ Aman baba, ne katkısı Allah aşkına. Üç kuruştan biri ancak geliyor eve.

__ Olsun kızım hiç yoktan iyidir. Allah'a hamd olsun fazla rızkta gözümüz yok.

Yorucu bir günün ardından tertemiz bir sabaha uyanan Çiğdem, her zamanki gibi işe gitmek üzere yola koyuldu. Renkli eşarbını bağladı, biraz makyaj yaptı, gösterişli olan kıyafetiyle de gayet dikkat çekiciydi. İş yerinde yakın dostluk kurduğu Dilek adında bir ablası vardı. Dilek de onun gibi, mağazada çalıştığından gayet modern giyiniyor, müşterilere karşı birnevi canlı mankenlik görevini sürdürüyorlardı. Iyi talep alan giyim mağazalarında her zaman farklı yenilikler görmekmümkün. Bunun adına 'MODA' denir ki, Üstad'ın "Şahsiyetsizliğin sembolü" olarak tanımladığı illetin ta kendisidir.

Çiğdem eline aldığı sıcak poğaçalarla mağazaya ulaşmıştı. Dilek abla'yı görünce güler yüzle;

__ Günaydın abla, bugün nasılsın bakalım

__Günaydın.İyiyim canım hoşgeldin sen nasılsın ?

__ İyidir... Bak poğaça getirdim yeriz dimi

__ İyi yaptın canım, müşteriler gelir şimdi ama çabuk kalkalım.

Çiğdem sabahları evden erken çıkıyor, çoğu zaman dükkanda birşeyler atıştırıyordu. Zaten Dilek ablasıyla sohbet için bahane oluyordu ona. Sıcak çaylarını yudumlarken, bir iki müşteri gelmeye başlamıştı. İşini
seven Çiğdem hemen yerinden fırladı ve gelen genç kızlarla ilgilenmeye başladı:

__ Buyrun efendim hoşgeldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim

__ Hoşbulduk. Parlak büyük şallara bakmak istiyorum.. Ama canlı renkler olmalı lütfen

__ Tabii efendim şöyle buyrun hemen modellere bakalım.

Birbirinden renkli ve gösterişli şallara bakan genç kızlar, kararını vermiş istedikleri ürünü almışlardı. Gördükleri ilgiden memnun kalan kızlar, şalı tamamlamak için etek ve gömlek de aldılar. Çiğdem, kızlara diz boyu kadar etekleri sunmuş, onlara da cazip gelen bu kıyafetleri hemen satın almışlardı. Karşılıklı memnun kalarak iki genç kızı uğurladı. Bir yandan da şaşkınlığını gizleyemeyen Çiğdem sormadan edemedi ;

__ Abla şaşırıyorum aslında biliyor musun.. Tamam ben de renkli vs giyiniyorum ama bu kadar süsüme düşkün değilim. Haftada bir gelen müşterileri biliyorum. Yani ne biliyim abes geliyor bana.

__ Tatlım bizim sektör böyle ayakta kalıyor. Doğru yanlış önemi mi var canım, ticaret yapıyoruz biz

__ Tabii ki Dilek abla biz işimizi yapıyoruz.

__ Canım zaten insanlar çabuk alışıyorlar. Ürünlerimizi görüyorsun, göze hitap bile yetiyor.

__ Ne yalan söyliyim abla millet alışverişe gelince benim de gözüm gönlüm açılıyor. O kıyafetler ile daha bir hoş oluyorlar.

__ Ee Çiğdemcim, kimin mağazasına geliyorlar

__ Haklısın abla.

Gülüşmeler ile biten bu kısa sohbetin ardından öğle molası vermişlerdi. Epeyce yoruluyorlardı artık. Öyle bir sektör ki büyümesi kolay! Ne de olsa ınsanın gözüne, nefsine hitap ediyorlardı. Tesettürü şekilden
şekile sokuyorlar, buna da modern adını veriyorlardı. Bir bütün olan tesettürü binler milyonlarca parçaya ayıran sözde(!) tesettür mağazalarından yalnızca biriydi bu. İnsanın doğru ve yanlışı ayırt etmesi artık güç hale geliyor. Yanlış yapıyor fakat doğru görüyor. "Bu kişilerhiç ayet okumamış mıydı?" diye insanın aklına gelmiyor değil. Dini açıdan yaptıkları işe bir katkıda bulunmuyorlardı. Öyle ki işler büyüdükçe sadece amaçpara ve geçim derdi oluyor. Derken akşam olmuş, bu kez Çiğdem geç kalmamak için saatinde evine gitmişti. Günlük hayatı evden işe, işten eve monoton haliyle devam ederdi. Ama o halinden memnundu. İşi sebebiyle namazlarını aksatıyor, akşam ve yatsı namazlarına tek yetişip onları eda ediyordu. Arada akşam namazına bile yetişemiyor, yorgunluktan kendini unutuyordu. Haftanın bir günü
evde kalır, ailesi ile zaman geçirir. Küçük birde erkek kardeşi vardır Çiğdem'in. Birbirlerine çok düşkündürler. Evde kaldığı tatil günlerinde kardeşi ile ilgilenmekten, vakit geçirmekten hoşlanırdi.Ertesi sabah Dilek, Çiğdem'i almak üzere evlerine gelmişti. Sabahın erken saatiydi. Kapıyı hafif tıklatarak bekledi. Çok geçmeden elinde tesbih ile anne Halime Hanım açtı kapıyı ;

__ Oo Dilek kızım hayırlı sabahlar

__ Hayırlı sabahlar Halime teyzecim. Çiğdem uyanmadı mı daha.? Onu da alıp beraber işe gidelim diye düşünmüştüm.

__ İyi yaptın kızım. Uyandı hazırlanıyordu o da. Seni görünce çok sevinir.

Konuşmalar devam ederken, Çiğdem hazırlanmış halde çıkageldi kapının önüne. Pek karşılaşmadığı bu duruma şaşırmıştı. Genelde o, Dilek ablanın yanına giderdi. Ailesinden çekindiği için pek uğramazdı Çiğdem'lere.
Erken saatlerde bu güzel süpriz ile mutlu olan Çiğdem atıldı hemen ;

__ Aa Dilek ablacığım hoşgeldin, günaydın... HalimeHanım ;

__ Seni almaya gelmiş kızım sağolsun. Haydi dikkatli gidin kızım, Allah kolaylık versin... Dilek;

__ Teşekkür ederim Halime teyze görüşmek üzere. Hemen çantasını alan Çiğdem, Dilek ablanın koluna girdi ve mağazaya doğru yürümeye başladılar.

__Biliyor musun Dilek abla gelmene çok sevindim.

__ Bugün değişiklik olsun dedim canım sen yeter ki iste. Sıklaştırırım bu ziyaretler ama ona göre.

__ Aman abla, gözümü mü korkutuyorsun. Sen hele bi gelde Konuşmalar sürerken mağazaya yetiştiler. Hemen işe koyuldular. Rafları düzenleyip, yeni kıyafetleri askılara ve cansız mankenlere giydirdiler. Tabii kendilerinin de o mankenlerden pek bir farkları yoktu. Nihayet gelen müşteriler mağazaya biraz hareket katmıştı. Dükkana gelen anne-kız raflara bakınıyorlardı.Sağa sola göz atıyor, ama aradıklarını bulamamış gibiydiler.. Sessizce kızına seslendi anne;

__ Zeynep, çıkalım istersen burada bulamayız kızım Onların bu arayışını farkeden Çiğdem hemen yanlarına gidip anne kız ile ilgilenmeye başladı.

__ Hoşgeldiniz efendim..Buyrunne gibi birşey bakmıştınız .? anne verdi cevabını;

__ Kızım biz uzun etek ve bol pardesü bakıyorduk

__ Tabii hemen göstereyim ablacım...Çiğdem eline aldığı üç beş eteği kadına ve kızına gösterdi..Etekleri eline alan kadın şaşırmıştı;

__ Kızım bu mu uzun etek ?

__ Evet ablacığım. Bu sezon en uzun modellerimiz bu şekilde

__ Allah aşkına kızım, hiç hadis i şerif okumadınız mı ? Başımı kapatıp bacağımı açsam ne anlamı kalır tesettürün ! Çiğdem ne cevap vereceğini bilememişti.. Durumu farkeden Dilek abla hemen devreye girdi ve ;

__ Buyrun hanımefendi, dilerseniz şöyle geçin..Depodan istediğiniz kıyafetleri getirelim.. Kadının gözü tutmamıştı hiçbir kıyafeti. Cünkü islama göre değillerdi. Nefsani kıyafetler ile doluydu mağaza. Teşekkür edip, kızı Zeynep'i de aldı ve oradan ayrıldılar.. Giden iki müşterinin ardından bakakaldı Çiğdem..Kapıya çıktı ve onlar gözden kaybolana kadar izledi anne kızı. Farklılıkları dikkatini çekmişti Çiğdem'in.. Çok sade idiler, üzerlerinde uzun ayağa kadar bol dış elbise vardı. Mat kıyafetleriyle hiç dikkat çekmiyorlardı. Ve omuzlarıdan dökülen kocaman başörtüleri tesettürü tamamlıyordu.. Ayaklarında tak tuk sesleri çıkaran topuklu ayakkabılar değil, düz ayakkabılarıi vardı.

Çigdem bütün bunları dikkat ile inceledi..Ama hor gørerek değildi, bu sadelik hoşuna gitmişti..Onlara bakınca içi ferahladı.. Anne kız gözden kaybolmuş, fakat Çiğdem dükkanın kapısına dayanmış bir şekilde hâlâ dalgın haldeydi.. Elinde kıyafetler ile Dilek abla geldi yanına;

__ Çigdem tatlım hadi gelsene müşteriler bekliyor. Ben hanımefendi ile ilgileneyim, sende şunları askıya geçiriver....deyip elindeki malları Çiğdem'in kucağınakoydu.

O günü dalgın bir halde geçirdi Çiğdem.. Birşeyler kafasını fena kurcalıyordu. Eve gidince de bu durgun hali devam etti Çiğdem'in. Yemekten hemen sonra odasına geçti. Kapıyı çalarak içeri giren küçük kardeşi Emir koşarak ablasının yanına sokuldu. O şirin ve masum haliyle;

__ Ablacım ben seni çok özlüyorum. Ama sen hep işe gidiyorsun... Tebessüm ile cevap verdi Çiğdem;

__ Evet bitanem. Çünkü benim işim bu çalışmayı seviyorum. Ama seniii daha çok seviyorum Ayrıca ben de seni çok özlüyorum. Söyle bakalım nasıl gidiyor? Arkadaşlarınla aran iyi mi.? Emir, ablasıyla yaptığ sohbetin heyecanıyla;

__ Evet ablacım.. Hepsi çok iyi ama ben en çok Burak ile oyun oynuyorum..

__ Öyle mii

Çiğdem'in dalgınlıgını ve o gün yaşadıklarını bir nebze olsun kardeşiyle yaptığı sohbet gidermişti. Bu güzel sohbet Emir'in uyku saatine kadar devam etti.

Gece sürekli düşünüyordu Çiğdem.. "Yok yok ! Aman canım bizim giyimimizde ne var sanki.! Biz de kapalıyız." diye söyleniyordu. Bir yandan da "Ama o kadın neden o eteği istemedi ki? Bir de hadis i şerif okumadın mı diye sordu, ne demek istedi acaba??" diyerek aklı karışıyordu. Daha fazla bu konu üstünde durmadı ve rahat bir uyku için yatağına geçti.

Ertesi gün bütün bunları, Dilek ablayla konuşacaktı. Aklında soru işareti kalsın istemiyordu, çünkü çok düşünüyordu. O anne-kızda da aklı kalmıştı. Çiğdem; "Onları bulmalıyım ama nasıl.." diye kendi kendine söyleniyordu. Ama önce Dilek ablaya danışmak istedi, hem rahatlamak istiyordu. Belki de gerçeklerden kaçıyordu.

Yine yoğun bir günün ardından Dilek ablaya dışarı çıkıp birşeyler içmeyi teklif etti Çiğdem.. Bu teklifi memnuniyetle kabul eden Dilek ile bir kafeye gittiler. Ondaki bu durgun hali farkeden Dilek, sormadan edemedi;

__ Çiğdem! Hayırdır canım nedir bu halin? Sen de bir durgunluk, bir gariplik mi var yoksa bana mı öyle geliyor.?

__ Ah Dilek abla evet. Dünden beri düşünüyorum. Yani o anne-kız dükkana geldiklerinden beri kafam allak bullak oldu. Aslında ben de seninle konuşmak için çağırdım buraya.

__ Anlamadım ne olmuş ki anne-kıza ? Neden aklın karışık anlam veremedim doğrusu canım.

__ Ablacım ben onlara etekleri sunarken uzunluğuna şaşırdılar. "Ben bunu giyersem tesettürün ne anlamı kalır" dedi kadın. Ne yani abla, biz tesettürlü değil miyiz o zaman? Dilek bir kahkaha attı ve cevap verdi;

__ Tatlım bu muydu derdin.? Ben de mühim birşey sandım.

__ Ne yani abla bu basit bir konu mu ?

__ Canım benim. Bak sana şöyle söyleyeyim. Allah, bize örtünmemizi emrediyor. Ee biz çıplak mıyız.! Biz de kapalıyız canım örtünüyoruz ve hatta insanların örtünmelerine vesile oluyoruz. Ha.! O kadın hadis i şerif okuyup okumadığını da sormuştu değil mi.? Ben sana şu hadis i şerif'i söyleyeyim tatlım; ALLAH VERDIĞI NIMETI KULUN ÜZERINDE GÖRMEK ISTER

__ Aslında doğru söylüyorsun abla. Kızıyorum bir yandan biliyor musun.! Biz kapalı değiliz gibi muamele edilmesinden. Ama...

Ama'ları sürüp gidiyordu Çiğdem'in. Dilek ablayla konuşunca biraz rahatlamıştı ama tam olarak tatmin olamamıştı. Aklına koydu.. Kararlıydı.. Ne yapıp edip o anne-kızı bulacak onlarla da konuşacaktı. İlerleyen günlerde işe gidip gelirken, çalışırken gözü sürekli sokakları yokluyordu. Kafasında kalan soru işaretlerini de cevaplandırmalıydı. "Peki onlar neden farklı?" diye kendine sorarken, Dilek ablayla konuştukları geliyor aklına ve "Aman canım herkes istediği gibi kapanır. Her koyun kendi bacağından asılır nede olsa.!" diyip bir yandan da teselli arıyordu.

İşteki sakinliği fırsat bilen Çiğdem, kapının önüne çıktı. Hâlâ bir arayış içindeydi. İçi içini kemiriyordu. Artık işine duyduğu sevgi, yerini soğukluga bırakmıştı. Nihayet karşı durakta bekleyen bir genç kız takıldı gözüne. Evet evet.! Oydu bu.! O kadının kızıydı.! Koşarak durakta bekleyen kızın yanına gitti Çiğdem. Soluk soluğa ve heyecanla ;

__ Afedersiniz... Siz..? Geçen gün mağazamıza uğramıştınız...Çiğdem'i tanıyan Zeynep, sakin tavrı ve dik duruşuyla cevap verdi ;

__ Evet buyrun kardeşim.

__ Sizinle biraz konuşmak istiyorum.. Lütfen bana yardımcı olun.!

__ Eve gitmem gerekiyor kardeşim. Daha sonra inşaallah. Şimdi ailem merak eder. Zaten müsadeleri olmadan uygunsuz hiç birşey yapamam.

__ Peki sizi nasıl bulabilirim ki.? Ne yapacağını şaşıran Zeynep, telefon numarasını ve adresini bir kağıda yazıp Çiğdem'in eline tutuşturuverdi ve ;

__ Buyrun kardeşim. Haftasonu isterseniz konuşabiliriz. Hayırlı günler..... deyip evine doğru yol aldı.

Çiğdem, kızı bulmanın sevinciyle dükkana döndü. Artık haftasonunu iple çekiyordu.

Aradan iki gün geçmiş, haftasonu gelip çatmıştı. İzinli gününü fırsat bilen Çiğdem, önce Zeynep'i telefonla arayıp müsait olup olmadığını sordu. Olumlu cevap alınca hemen hazırlanmaya koyuldu. Nasıl giyinecegine karar veremedi. Hor görülürüm diye sade birşeyler aldı eline sonra, "Yok yok ben buyum canım. Ben de kapalıyım. Hem kararlı olmam gerek. Ben onları aşağılamıyorum ama onlar sanki insanı hor görüyor aşağılıyor" diye mırıldandı.. Ve olduğu gibi her zamanki haliyle gitti oraya.

Elinde tuttuğu adres kağıdını sıkıca tutuyordu. Kalbi küt küt atıyordu, artık sorulara cevap verilecekti. Doğruların peşinden gitmek istiyordu. Derken kağıtta yazılı adrese yetişmişti. Evin zilini çaldı. Kapıyı açan kadın;

__ Buyrun kızım kime bakmıştınız.? Çiğdem kadını görünce utanmıstı. Titrek sesiyle cevap verdi;

__ Şeyy... Ben.. Sizinle konuşmak istiyorum. Kızınız bahsetmistir. Daha doğrusu o gün mağazaya gelmiştiniz ama bir şey almadan dönmüştünüz. Kafamı kurcalayan sorular var lütfen yardımcı olun.

__ Şimdi hatırladım kızım buyur şöyle geç içeri.

Çiğdem'i içeri buyur eden Elif Hanım kızıyla birlikte oturup sohbete başladılar. Zeynep çayları ikram ederken sordu;

__ Kardeşim istediğin soruları sorabilirsin. Elimizden geldiğince yardımcı oluruz inşaallah.

__ Teşekkür ederim. O gün neden o eteği istemediniz.? Yani boyunu kısa buldunuz sanırım. Ben de o eteklerden giyiyorum hatta görüyorsunuz bu işin ticaretini yapıyoruz. Bunlar kafamı kurcalıyor.?? Elif Hanım;

__ Ah kızım. Zaten tesettürü modalaştırdılar. Adını evirdiler çevirdiler. Şeklini bozdular. Tesettür giyinmiş çıplakların üzerinde kimliğini kızım. Eteği soruyorsun. Şöyle anlatayım sana kızım ENTARI TARZI , ŞİMDİKİ ETEKLER KISA OLAN KIYAFETLERİN UZUNLUK ÖLÇÜLERİ ,KADIN ETEKLERInin uzunluğu hakkında hadisi şerifler.

7030-Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm, Hazreti. Fatıma veya Ümme Seleme radıyallahu anhüma'ya: "Senin eteğinin boy uzunluğu(nun erkek eteğine nazaran fazlalığı) bir zirâdır" buyurdular."

7031 - Hazreti Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm kadınların eteklerinin (erkeğinkinden fazla uzunluğu) hakkında: "Bir karış" demişti. Aişe kendisine: "Bu durumda, yürürken bacakları (etekten dışarı çıkar" dedim.

Aleyhissalâtu vesselâm: "Öyleyse bir zira' olsun!" buyurdular."

ZİRA NEDİR PEKİ

(Zira, Türk halklarının kullandığı eski ölçümü birimlerindendir.
Parmak uçlarından dirseğe kadar olan kısmın,Bu miktara denk düşen uzunluk biriminin adıdır.

Zira; Uluslararası Birimler Sistemi kabulünden önce kullanılan uzunluk ölçülerindendir75 cm ile 90 cm arasında değişen zira şekilleri vardır.
Zira; çarşı zira ve mimari zira olmak üzere iki çeşittir.Kumaş vs gibi çarşıda satılan malları ölçmek için kullanılan zira'ya çarşı zira, yer ölçümü için kullanılan zira'ya da mimari zira denir.
1 zira ortalama 0.57417 m2'dir.)

__ Şimdi anlıyorum Elif abla. Demek ne kadar yanlışlar yapıyormuşuz. Peki hadis okuyup okumadığımı sordunuz. Benim duyduğum bir hadis var; "Allah verdiği nimeti, kulun üzerinde görmek ister." buyuruluyor. E bizim güzel giyinmemiz gerekmiyor mu.?

__ Güzel kızım duymakla birşey tam öğrenilmez. Okuyup kaynaklara bakmak gerek. O hadis i şerif şöyledir. Hadisi Şerif :

Ebu'l Ahvas Babasından naklen diyor ki: "Üzerimde adi bir elbise olduğu halde Resulullah (sallalallahu aleyhi ve sellem)'ın yanına gelmiştim. Bana: "Senin malın yok mu?" diye sordu. "Evet var!" cevabıma: "Hangi çeşit maldan?" sorusunu yöneltti. "Her çeşit maldan Allah bana vermiştir [deve, sığır, davar, at, köle, hepsinden var]" demem üzerine: "Öyleyse Allah Teala hazretleri sana bir mal verdiği vakit Allah'ın verdiği bu nimetin eseri ve fazileti senin üzerinde görülmelidir!" buyurdular.
Ravi :Ebu'l Ahvas :Kaynak :Nesai, Zinet 83, (8,196)

AÇIKLAMA :
Açıklama :
Dinimiz, her ne kadar mütevazi bir hayat tavsiye ediyorsa da, tevazuda ileri gidip varlık içinde yokluk hayatı yaşamayı hoş görmez. Ayet-i kerime dünyadaki nasibin unutulmamasını emreder (Kasas 77). Hadiste de: "Allah birinize bir mal verdi mi, onu önce kendine harcasın" buyurarak daha açık bir üslupla kişinin kendisi için makul ölçülerle harcaması gereğine dikkat çeker.. Kişi değerli elbise giyebilir ama gösterişe düşüren her kıyafet haramdır..

Ayrıca bu erkekler için söylenmiş bir hadisi şeriftir kadının dışarı çıkarken süslenmesi başka bir hadisi şerifte haram kılınmıştır..


İşte o hadisi şerifler
(Herkes baksın diye [süslü] elbise giyen, onu çıkartıp atıncaya kadar, Allahü teâlânın rahmetinden uzak olur.) [Taberani]
(Bir kadın, güzel kokular sürünüp, [kürk ve deri gibi] göz alıcı güzel elbiseler giyerek, bir toplumun önünden geçerse, o kadın zina işlemiş gibi günaha girer.) [İbni Hibban]

Kim dünyada şöhret(MODA VE GÖSTERİŞ VB ŞEYŞLER) için elbise giyerse, Allah ona kıyâmet gününde zillet elbisesi giydirir Sonra da onu cehennemin alevli ateşlerinde yakar" (Ebû Dâvud, Libas 5, h No: 4029, 4030)
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
"Kim dünyada şöhret(MODA VE GÖSTERİŞ VB ŞEYŞLER) için elbise giyerse, Allah ona kıyâmet gününde zillet elbisesi giydirir Sonra da onu cehennemin alevli ateşlerinde yakar" (Ebû Dâvud, Libas 5, h No: 4029, 4030)

‘Şöhret elbisesi’nden maksat, başkalarına câzip görünmek ve fors satmak için giyilen elbisedir(Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, c 2, s 94).

ŞEKLİNDE PEYGAMBER EFENDİMİZ BİZLERE BİLDİRİYOR.

Ayrıca sana tesettür ile ilgili hadisleri de okuyayım ki için rahat olsun.
Resulullah (sallualeyhivesellem) buyurdular ki: "Ömrün biraz uzarsa ellerinde sığır kuyruğu gibi birşeyler taşıyan birtakım insanları çok geçmeden göreceksin. Onlar Allah'ın gadabına uğrayarak sabaha ererler, Allah'ın nefretine uğrayarak akşama ererler." Resulullah bir başka rivayette de: "Ateş ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim: Yanlarında sığır kuyruğu gibi birşeyler taşıyıp onu insanlara vuran insanlar, giyinmiş, çıplak kadınlar ki bunlar Allah'a itaatten dışarı çıkmışlardır. Bunlar, başkalarını da baştan çıkarırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu kadınlar cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi almazlar. Halbuki onun kokusu şu şu kadar uzak mesafeden duyulur" buyurdular.
Ravi :Ebu Hüreyre
Kaynak :Müslim, Cennet 53, (2857), 52, (2128

"Ümmetimin son dönemlerinde giyimli fakat çıplak bir takım kadınlar olacak, bunların başlarının üstü deve hörgücü gibi bulunacaktır. Onlar cennete giremez, cennetin kokusunu bile alamazlar." (Ebu Davud Libas 125, Cennet 52)

(Ahir zamanda ümmetimin kadınları vücutlarını gösterecek elbiseler giyecekler, saçlarını da deve hörgücüne benzetecek şekilde topuz yapacaklardır. Onlar lanetliktir.) [İbni Hibban]

TESETTÜR AYETLERİ İSE ŞÖYLE:
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; Namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, Zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) ört-sünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hiz-metçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkın-da olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini gösterme-sinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kur-tuluşa eresiniz.
NUR SURESİ 31.AYET

Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden)üzerle-rini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bu-nunla beraber Allah çok bağışlayıcıdır,çok merhamet edicidir. Ahzap suresi 59. Ayet

__ Allah razı olsun Elif abla. Şuan kendi halimden o kadar utanıyorum ki. Demek ben giyinmiş çıplağım. Demek cennetin kokusu bizim gibilere duyulamayacak. Aman Allah'ım.! Sen doğru yolu göster.

Çiğdem bunları söylerken gözünden yaşlar süzüldü. Pişmandı.. Artık doğruları görecekti, kararlıydı. Zeynep çok duygulandı ve;

__ Kardeşim utanmak güzeldir. Pişman olmak da bir tövbedir. Allah yolunu açık etsin inşaallah doğru yolda ayet ve hadislerin peşinden gideceksin.

Bu sohbetten sonra içi çok rahatlamıştı Çiğdem'in. Tamamen değişip gerçek tesettüre girecekti. Aklına hemen Dilek abla geldi. Ona da anlatmalıydı tüm bunları. Ama kendisi de daha yeni öğrendiği için yeterli ve doğru şekilde anlatamayacağını anladı. Bu yüzden Elif Hanım'lara gitmek üzere bir sohbet ayarladı. Zeynep, Çiğdem ile yakından ilgileniyordu artık. Çiğdem o gün çok heyecanlıydı. Bol bir pardesü, omuzlarından dökülen bir başörtüsü takmıştı. Zeynep'lere gitmeye hazırlandı. Nihayet Dilek abla da geldi. Çiğdem'ın tam tesettürlü halini gördü ve şok oldu.;

__ Nedir bu halin Çiğdem.! Ne olmuş sana böyle.?

__ Ne olmuş ki ablacım. Gerçek tesettüre büründüm artık. Allah'a hamd olsun doğru yolu buldum. Daha çok eksiklerim var.

__ Eksik mi? Canım şaka yapıyorsun herhalde.! Beni bunun için mi çağırdın buraya..

Dilek sinirlenmişti. Kendi haline yapılan hakaret olarak sayıyordu bunu. Sıkıla sıkıla eve gittiler. Güzel bir sohbet için Dilek dışında herkes heyecanlı ve mutluydu. Elif Hanım başladı konuşmaya;

__ Bugün inşaallah tesettürün gerçeğini, ayet ve hadisler ışığında konuşacağız. Dilek'in hâlâ canı sıkkındı. Atıldı hemen konuşmaya.;

__ Ne yani benim tesettürüm gerçek değil mi.? Ne demek bu.!

Oradakiler Dilek'in bu fevri tavrına anlam veremediler ama onu rencide edecek bir şey yapmamaya çalışıyorlardı.Amaç hakikati göstermekti kör gözlere. Çiğdem sessizce fısıldadı Dilek ablasının kulağına;

__ Abla neden sinirlisin? Lütfen sakin ol buraya sohbet etmeye birşeyler öğrenmeye geldik.. aynı hali devam ediyordu Dilek'in;

__ Bak gördün mü sen de onlar gibi olmuşsun. Cahiliz gibi davranıyorsunuzbize yazık.!
Bu arada Elif Hanım ve kızı Zeynep mutfakta ikramları hazırlamaya koyulmuşken, Çiğdem fırsat bilip Dilek'i az da olsa bu sohbete motive etmeye çalıştı.
__ Abla neden cahil gibi davranalım. Kendi adıma konuşmam gerekirse, evet başım kapalıydı ama çook cahilmişim hâlâ da öyleyim abla.

__ Çıldıracagım Çiğdem.! Alttan alttan laf atıyorsun bana yine cahil dedin. Sen benim gibiydin, bu cahillik mi söylesene.?
Çiğdem henüz tam donanımlı bilgiye sahip olmadığı için cevap vermeye çekiniyordu. Tartışmadan kaçınmak istiyordu. Yumuşak dille ikna çalışmalarına son verdi ve;

__ Ablacım lütfen senden tek bir ricam var. Sakince ve sabırla bugün burada sohbetimizi yapalım. İnsaf ile dinle lütfen.... Çiğdem hakikati görmüştü fakat bu kez çok sevdiği ablası için çırpınıyordu.
Bu sırada Elif Hanım kızı ile ellerinden tabaklar ikramlar ile odaya geldiler. Çiğdem hemen yardım için yerinden kalktı. Kısa bir süre sonra sohbete başladılar. Elif Hanım kaldığı yerden konuşmasına devam etti;

__ Evet güzel kızlarım. Tesettür kadının korunağıdır kimliğidir. Bizler bugün kimliksiz dışarı çıkamıyoruz. Bir olay olsa polis tuttuğu gibi karakola götürür sonra cezalar vs vs. İşte böyle kadın da tesettürü olan kimliğini taşımadıkça başından belalar eksik olmaz. Herkes ona bakar, şehvetli şehvetsiz.. Ama o karşıdaki kişinin şehvetinden emin gibi salına salına sokaklarda yürür. Tesettürsüzlük hayasızlığa yol açar. Günah işlemeye başlar, ar damarı çatlar insanın. Allah'u Teala, bize Kur'an-ı Kerim'de (Ahzap 59 - Nur 31) örtünmemizi emrediyor. Tesettürde ölçüyü de Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bildiriyor. Şöyle ki Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kadının [yüz ve iki elinden başka] bütün bedeni avrettir.) [Mecmaul-enhür,El-mugni]

Bu hadis-i şerifte kadının tesettürü açıkça bildiriliyor. Kur'an-ı kerimin 17 yerinde Resulullaha (De ki, bana tâbi olun) buyuruluyor. Allahü teâlânın Resulüne tâbi olup Onun bildirdiği şekilde tesettüre riayet etmelidir!

Hazret-i Esma, ince elbise ile gelince, Resulullah efendimiz baldızına bakmadı. Mübarek yüzünü çevirip (Ya Esma, bir kız, namaz kılacak yaşa gelince, yüz ve elleri hariç, vücudunu erkeklere gösteremez) buyurdu. (Ebu Davud)

Hazret-i Âişe validemiz buyurdu ki:
(İlk muhacir kadınlara Allah rahmet etsin! Tesettür âyeti inince, hemen futalarını yırtıp başlarını örttüler) buyurdu. (Buhari, Nesai) Yani süs ve gösteriş için giyinmek haramdır. Kadın gizlenmeli iken güzelliğini ortaya çıkarmamalıdır.Şimdi örtüyü bile süs olarak kullananlar var. Tesettürün adını kirletiyorlar. Ama onlara tesettürlü demek "ayeti kavrayamamış" olmaktır. Onlara bakıp "hm tamam tesettür budur" demek çok yanlış. Onlar bırakın tesettürlüyu 'giyinmiş çıplaklardır.' Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem onlar için şöyle buyuruyor. Kalbi olan bu hadisi şerifdeki hükme dayanamaz:
Ateş ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim:
Yanlarında sığır kuyruğu gibi birşeyler taşıyıp onu insanlara vuran insanlar, giyinmiş, çıplak kadınlar ki bunlar Allah'a taatten dışarı çıkmışlardır. Bunlar, başkalarını da baştan çıkarırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu kadınlar cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi almazlar. Halbuki onun kokusu şu şu kadar uzak mesafeden duyulur" buyurdular.

Ravi :Ebu Hüreyre

Kaynak: Müslim, Cennet 53,(2857),
52, (2128)
Dilek kendini zor tutuyordu. Dayanamadı sonunda ve;

__ Bakın burada sizi dinliyorum ama saygılı olmalısınız. Ayrıca ben başörtüyü süs diye takıyor gibi mi görünüyorum.? Sürekli iğneleyici cümleler sarf ediyorsunuz... Elif Hanım;

__ Estağfirullah kızım.. Hakikatlerden bahsediyoruz üzerine alınana ne mutlu.! Tesettürü podyumlara çıkardılar. Mağazalarda açık kıyafetlerden çok giyinmiş çıplakların "tesettür" dediği kıyafetler rağbet görüyor. Göze hoş geliyor. İnsanları kandırıyorlar. Para derdiyle insanların ahiretini mahvediyorlar.
Dilek bu kez işine karşı söylenen cümlelere bozulmuştu, sakin olmaya çalışıyordu;

__ Biz ticaret yapıyoruz hanımefendi. Açığa da kapalıya da kıyafet satıyoruz. Biz satarız onlar alır. Suçu alan kişide arayın. Akıl fikir varsa ve dediğiniz gibi doğru değilse kıyafetler neden alıyorlar.? Hem Allah "Akıl etmiyor musunuz?" demiyor mu.? Düşünün bir fabrika silah üretir ama o silahı alıp katil olan mı suçludur, silahı üreten mi.? Elif Hanım ustalıkla cevap verdi Dilek'e;

__ Ne kadar doğru söyledin kızım. Allah "Akıl etmiyor musunuz?" diyor, bizler aklımızı paraya kullanıyoruz. Silah satan fabrika demek.. Demek silah gibi tehlikeli birşey üretiyorsun-satıyorsun demek ki böyle bir örnek verdin. Ne güzel bir konuya temas ettin. Evet kızım o gösterişli süslü elbiseleri satın alıp giyenler katil oluyorlar. Tesettürü katlediyorlar. Ayeti değiştirmeye cüret ediyorlar. Bahsini ettiğin fabrika ise dini ticarete alet ediyor. Para için dinlerini satıyor.. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem dini ticarete alet edenler için şöyle buyuruyor kızım;
(Ahir zamanda dünya menfaati için dini alet eden riyakârlar çıkar. Sözleri baldan tatlıdır. Bunlar kuzu postuna bürünmüş birer kurttur.) [Tirmizi]

(En kötü insan, dini dünya malına alet edendir.) [İbni Asakir]

(Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselama bin çeşit sanat öğretip buyurdu ki: Çocukların ve neslin, bu sanatlardan biri ile rızkını talep etsin, sakın ola ki dini geçim aracı yapmasın, dini kullanarak dünya malı toplayanlara yazıklar olsun!) [Hâkim]

(Yazıklar olsun ilmini ticarete alet eden ilim sahibi kötü kimselere ki, devlet adamlarına yaklaşır ve kazanç temin ederler. Allah onların ticaretine kesatlık versin!) [Hâkim]

(Bir zaman gelir ki, insanlar, yalnız malın, paranın gelmesini düşünüp, helal-haram olduğuna bakmazlar.) [R.Nasıhin]

(Din bilgilerini dünya menfaati için öğrenenlere, ilmini paraya değişenlere kıyamette ateşten gömlek giydirilir.) [Deylemi]

(İlim, dünya menfaati için öğrenildiği ve ibadetler, dünya menfaatlerine alet edildiği zaman fitneler zuhur eder.) [Abdurrezzak]

(İnsanların en şerlisi, kimseye ikram etmeyen, yalnız yiyen ve hizmetçisini dövendir. Bundan da kötüsü, insanlara kızan, buğzeden ve insanların kendisine buğzettiği kimsedir. Bundan da kötüsü, şerrinden korkulan ve kendisinden hayır beklenmeyen kimsedir. Bundan da kötüsü, dünya karşılığında ahiretini satan kimsedir. Bundan da kötüsü, din ile dünyayı yiyen yani dini dünya menfaatine alet eden kimsedir.) [İbni Asakir]
Dilek sanki kör olmuştu. Kalbine sed çekilmişti sanki. Hakikati göremiyordu. Üstelik siniri daha da artmış anlatılan inci gibi kıymetli bilgileri hakaret olarak görüyordu.

__ Yeter artık.! Buraya beni karalamak-kötülemek için mi çağırdınız.! Bravo Çiğdem. Ben de sana güvenip geldim. Biz ticaret yapıyoruz. Her koyun kendi bacağından asılır. O kıyafetleri alanlar ne benim umrumda olur, nede benim yaptıklarım sizin umrunuzda.! Çiğdem ortamı yumuşatmak için girdi araya;

__ Abla ayıp ediyorsun. Burada ayet ve hadislere dayanarak konuşuluyor. Kimse hakaret etmiyor. Ama sen dehşet verici giyinmiş çıplaklar hükmünü üstüne alınmıyorsun. Lütfen abla biraz sakin ol.

__ Sakin olamam Çiğdem.! Bir arap atasözü vardır "Önce başlatan zalimdir." Size iyi günler ben gidiyorum.

__ Abla dur nereye! demeye kalmadan Dilek çantasını aldığı gibi koşar adım uzaklaştı evden. Kafası çok karışmıştı. Kendini işine verdi mağazasına gitti.
Dilek'in aksine Çiğdem ve Zeynep konuşmaları zevkle dinlemiş, her cümleden kendilerine pay çıkarmaya çalışıyorlardı.Çiğdem artık çok titiz davranıyordu. "Acaba bir yerde hatam var mı?" diye her zaman kendini sorguluyor, cevabını bulamadığı sorularda da adeta ona rehberlik eden Zeynep ve Elif Hanım'a danışıyordu. Bol bol kitap oluyor, ilmini arttırıyordu. Ama kendinde olan bu değişikliklerinDilek ablasında da olmasını o kadar istiyordu ki her fırsatta bildiklerini yılmadan ona aktarıyordu. Fakat Dilek mühürlenmiş kalbiyle her seferinde aynı tavrını koruyordu.

Aradan iki hafta geçmişti. Bu süre zarfında Çiğdem, ilmine ılim katıyor, Hak yolunda ilerliyor ve ilmiyle amel etmenin zevkini tadıyordu. Dilek ise aynı yerinde sayıklıyor 'Bakar kör' olmuştu. Mağazasına laf söyletmiyordu. Mağazası için veremediği taviz ahiretini paramparça edecekti ne yazık ki farkında değildi.
Çiğdem artık işe gitmemek için bahaneler arıyordu. Çünkü işi yüzünden namazları aksıyordu. Dinimin direği yıkılmasın diye çok özen gösteriyordu. Zaten o mağazaya kıyafetlere karşı soğumuş, bakınca rezillikten başka bir şey görmüyordu. Artık işten ayrılacaktı. Ama bu ayrılığın Dilek tarafından kendisine ve dine karşı soğutmasından da korkuyordu. Nihayet kararını vermişti. Destek almak için can kardeşi Zeynep'i aradı ve mağazaya beraber gitmek istedi.. İçinde bir huzursuzluk vardı "acaba" diyordu sürekli. Zeynep teselli için;

__ Canım rızk konusunda endişe etme. Allah hiç ummadığın yerden rızkını verir. Sen o kıyafetleri satarak günaha ortak oluyordun. İnsanları yanlış yönlendiriyorlar. Ölümün ne zaman geleceği belli değil. Bu halde Rabbimizin karşısına çıkarsak halimiz ne olur..
Ölüm denince birden duraksadı Çiğdem gözleri doldu;

__ Çok haklısın Zeynep. Ben böyle ölmek istemiyorum. Ama içimde tarif edemediğim bir huzursuzluk var. Anlam veremiyorum. Allah hayır etsin.
Biraz yürüdükten sonra mağazaya yaklaşmışlardı.Mağazaya yakın bir kalabalık dikkatini çekti Çiğdem'in. Kalbi küt küt atıyordu. "Ne oluyor orada" diye merak etti. İyice yaklaştığında gördükleri karşısında şok oldu ve dizlerinin üzerine düştü. Gözlerinden boşaldı yaşlar.

__ Ablaaaaaaaaa !! diye bir çığlık attı orada.
Dilek ablası trafik kazası geçirmişti. Ölü halde orda öylece yatıyordu. Çiğdem şok geçirdi adeta. Defalarca bayılıp ayıldı ve dilinden düşen tek cümle şuydu tekrar tekrar söylediği ; "ALLAH'IM AFFET.!"
Zeynep bu duruma dayamadı. Gözyaşları süzüldü yanaklarından. Arkadaşı Çiğdem'i teselli etmeye çalışıyordu, omzunu sıvazladı ve ;
"İnna lillahi ve inna ileyhi râciun" dedi durdu..
 

Ülkü87

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Haz 2012
Mesajlar
56
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Selamun aleykum arkadaslar,
sizlerin acilen fikrine ihtiyacim var. Belki bazilariniz yazimi okumustur, ben almanyada pedagogum ve Allah nasip edersede eylül ayindan itibaren cogunlugu müslüman ailelerinden olusan bir okulda baslayacagim calismaya. is anlasmamda kapaliliga karsi bir madde bulunmuyor ben yinede müdürümüz ve is arkadaslarima fikrimi bildirmek istedim fakat müdürümüz 6 agustosa kadar izinliymis. ben bu durumda ne yapacagimi bilemiyorum. diyorumki ben Allahin izniyle cuma kapanip ise gideyim, yani öyle hevesliyimki bu sene oruc tutmaya namaz kilmaya teravihye gitmeye ve ilk defa bu kadar büyük bir askla kapanmaya icim pir pir ediyor! En kötü ihtimal istemezler fakat karsida cikamazlar anlasmada karsi bir madde olmadigi icin. bilemiyorum ne olur, sizlerin fikrine ihtiyacim var..
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,767
Tepki puanı
1,043
Puanları
163
Yaş
49
Konum
Gönlün olduğu yerde
Berat05 kardeşim... İnşallah bu yazdıkların hürmetine, sonsuza dek günahlarından beraat edenlerden olursun:) O kadar güzel dile getirmişsin ki. İnsanlar gücü başka yerlerden değil, eninde sonunda O'ndan alıyorlar. Buraya 538 sayfa yazı yazılmış. Benim gibi kıyafet bulamama sorunuyla yazı yazan var mıdır bilemem ama çoğunluk çevreden yakınmıştır eminim. Bulunduğum oturduğum muhitte kapalı insan sayısı tek tük inanın. Ama beni onlar, onların gözleri korkutmuyor. Ben tesettür fikrine şu an kalben o kadar bağlıyım ki, yapamıyorsam kıyafet bulamıyorsam evden çıkmam deyip duruyorum. Çok hassas bir tenim var zaten bu sıcaklarda hemen yanıyor. Ya rabbi diyorum daha şu km lerce ötedeki güneş beni böylesine yakıyorsa senin cehenneminin ateşleri nasıl yakacak. Ben bana bakan gözlerin, güneşin altında yanan kollarımın hesabını nasıl verebilirim? Çevre aile çok önemli değil. Ama ben çevremi önemsemesem de ailemin de yanımda olmasını istiyorum. Bu kararı annemin de almasını, bana destek olmalarını. En azından giyebileceğim tesettüre uygun şeyleri onlar diktirebilecekken ben niçin zulüm çekiyorum anlamıyorum. Göbek bağlamak, peygamber efendimizin bile hoş karşılamadığı birşey. Neye üzüleceğime şaşırıyorum bazen inanın...

Dualarınıza kalben aminler diyorum...Allah Celle Celaluhu siz dostlarımla birlikte olmayı nasip eylesin inşallah..

Ne yapmalı diye düşünüyorum..Şimdi sizin için.....

Üzülmeyin....düşüncelerdeyim....birlikte aşacağız...
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
Selamun aleykum arkadaslar,
sizlerin acilen fikrine ihtiyacim var. Belki bazilariniz yazimi okumustur, ben almanyada pedagogum ve Allah nasip edersede eylül ayindan itibaren cogunlugu müslüman ailelerinden olusan bir okulda baslayacagim calismaya. is anlasmamda kapaliliga karsi bir madde bulunmuyor ben yinede müdürümüz ve is arkadaslarima fikrimi bildirmek istedim fakat müdürümüz 6 agustosa kadar izinliymis. ben bu durumda ne yapacagimi bilemiyorum. diyorumki ben Allahin izniyle cuma kapanip ise gideyim, yani öyle hevesliyimki bu sene oruc tutmaya namaz kilmaya teravihye gitmeye ve ilk defa bu kadar büyük bir askla kapanmaya icim pir pir ediyor! En kötü ihtimal istemezler fakat karsida cikamazlar anlasmada karsi bir madde olmadigi icin. bilemiyorum ne olur, sizlerin fikrine ihtiyacim var..

Ve aleykum selam kardeşim..
Kapanıpta gitmenin daha hayırlı olacağını düşünüyorum..
Tam da Ramazan arifesindeyken.. Rabbim yardım edecektir inşAllah..
Ben de en az sizin kadar heyecanlandım.. Hayırlı haberlerini bekliyoruz..
 

KatrePare

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
4,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
KatrePare bacım... Bacım diyorum çünkü yüreğime inceden bir sıcaklık düşüverdi şu yazıyı görünce. Ne kadar güzel bir tevafuk burada böyle insanların olması. Dünyanın farklı yerlerinden ellerimizi açıp aynı yaratıcıya dua etmek,şükretmek ve ibadet etmek:) ve aynı amaç uğruna birbirimize destek olmak ne güzel .Beni ne kadar mutlu ettin bilemezsin. Allah senden razı olsun... Günlerden beri gülmeyen yüzüm bir kerecik olsun güldü. İnancım arttı. Bunu duymaya ihtiyacım vardı. Keşke etrafımda, çevremde İslamı gerektiği gibi yaşayan insanlar olsa da feyz alsam onlardan destek alsam diyordum Rabbim sizlerle karşılaştırdı beni. İnşallah ben de etrafımdaki insalara nur saçabilirim. Bazen arkadaşlarım bu devirde İslamı yaşamanın zor olduğunu söylüyorlar. Onlara katılmıyorum zor değil hem de hiç zor değil. Ne kızgın kumlara yatırıldık, ne işkencelere maruz kaldık sahabelerimiz gibi. Onlar yine de Allahuekber dediler. Hz. İbrahim gibi ateşlere atılmadık, Hz. İsa gibi çarmıha gerilmek istenmedik, Hz. Muhammed(s.a.v) gibi başımızdan aşağı işkembe dökülmedi. Şimdi iki üç kişi laf edecek, geri kafalı, örümcek beyinli, ailemin deyimiyle(beyni yıkanmış) diyecek diye Allah'ın yolundan çıkmak olur mu? Artık okullarımıza bile tesettürlü arkadaşlarımız rahatça girebiliyorlar, her köşe başında mescitler bayanlar için bile abdesthaneler var fakültelerin içinde. Bunca kolaylık varken yaşamamak yılmak bizdeki iman eksikliğinin göstergesi. Ama desteğinizle daha da güçlendiğimi farkettim. Benim en çok canımı yakan konu şu arkadaşlar. Bir rahibeye bakılınca onun Hristiyan olduğu anlaşılır, hemen hemen bütün Yahudi bayanların bir tesettür anlayışı vardır. Müslüman kadına bakılınca uzaktan evet bu kadın bir Müslümandır! denmeli... Bana bakan kişi bunu görmeli. Müslüman bir kadın geliyor deyip yüzünü öne eğmeli... Bataklığın içinde sürüklenen bir çamur parçası gibi hissediyorum, oysa bu bataklıkta altın olmak değerli olmak var! Herşeye rağmen değerinden değer kaybetmemek çamurları silkeleyip temize çıkmak var... Rabbim değerli olan ne yaratmışsa bir örtüyle korumuş, biz Müslüman kadınların zırhı da tesettür olmalı! Kendimi savunmasız, güçsüz hissetmek istemiyorum artık. Bana bakan erkeğin baksa bile birşey göremeyeceğini bilmeli ve iç rahatlığıyla hareket etmeliyim... KatrePare kardeşim... Ben araştırmaya devam ediyorum bulacağıma da inanıyorum. Küçük bir şehirde okuyorum bir de okuduğum şehirdeki terzilerle görüşmeyi düşünüyorum... Dualarını eksik etme. Bu mübarek aylarda Rabbimin bu imtihandan da beni alnımın akıyla çıkartmasını temenni ediyorum... Ümit kesmek, yaratıcıyı inkar etmektir. Ben diğerleri gibi olmamalıyım diyorum olamam, inanmayanın bilmeyenin sığınacak bir inancı yokken benim ümit etmeme sebep bir yaratıcım var ona inancım var... Bir de onun karşıma çıkardığı sizin gibi insanlar...

Can ablam, dualarim her zaman seninle olacak.. Sana hicbir sey diyemem, cunku sen soyleyip soyleyebilecegim en onemli deyleri benden daha iyi biliyorsun, eminim. Geriye ne kaldi?
E sen daha iyi biliyorsun :)
Haydi guzel haberlerini bekliyorum.
 

KatrePare

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
4,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
Selamun aleykum arkadaslar,
sizlerin acilen fikrine ihtiyacim var. Belki bazilariniz yazimi okumustur, ben almanyada pedagogum ve Allah nasip edersede eylül ayindan itibaren cogunlugu müslüman ailelerinden olusan bir okulda baslayacagim calismaya. is anlasmamda kapaliliga karsi bir madde bulunmuyor ben yinede müdürümüz ve is arkadaslarima fikrimi bildirmek istedim fakat müdürümüz 6 agustosa kadar izinliymis. ben bu durumda ne yapacagimi bilemiyorum. diyorumki ben Allahin izniyle cuma kapanip ise gideyim, yani öyle hevesliyimki bu sene oruc tutmaya namaz kilmaya teravihye gitmeye ve ilk defa bu kadar büyük bir askla kapanmaya icim pir pir ediyor! En kötü ihtimal istemezler fakat karsida cikamazlar anlasmada karsi bir madde olmadigi icin. bilemiyorum ne olur, sizlerin fikrine ihtiyacim var..

Ve aleykum selam,
Seni yeniden aramizda gormek ne guzel.
Soruna gelince bence de cuma gunu basin kapali git. Ramazan'in ilk gunu. Rabbim o gunlerin feyzini ve bereketini sana ulastirir ve bir sorun cikmaz insaAllah.
Cikarsa da hayirlisi oymus, fedakarligin en guzellerinden birini yapmis olursun.
Dua edecegim sana ..
Allah'a emanet ol.
 

MEVLADANIM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
88
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36


Selamün Aleyküm...
Sevgili kardeşim.. kaç gündür yazdıklarını okuyorum.. ama yoğunluktan bende iki satır yazamadığım için üzülüyorudum.. nasip...
Sevgili kardeşim..
ben Haz. Hamzanın Şehadetini hep şöyle de yorumlamışım...
Eğer Vahşi Hidayete erecekse... ve bu da benim şehadetimle olacaksa Ben buna Razıyım Allahım diyecek bir Yürekte HAz. HAMZA...
EFendimiz. Haz. Vahşiyi İslama davet edince. hz. Vahşi : Furkan Suresinin 68. Ayetin meali olan;
''Onlar ki, Allah ile beraber başka bir ilâha yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan günahının cezasını bulur. Kıyamet günü azabı kat kat olur. Ve orada alçaltılmış olarak temelli kalır."
hatırlatarak. Bunları sen söyledin.. bende bunların hepsini yaptım Acaba benim için bir ruhsat varmıdır? der...

Bunun üzerine Allahu teala Furkan Süresinin 70 Ayetini nazil etti...'' Ancak tevbe edip iyi davranışlarda bulunanlar başka, Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır. engin merhamet sahibidir..''

Bunları duyan Vahşi. Ey Muhammed der, Ancak tövbe eden iman eden , salih amel işleyenleri istisna eden şart ağır bir şarttır. belkide ben buna güç yettirmeyeceğim'' diye haber saldığında, Allah teala Nisa suresinin şu ayetini Nazil ediyor; '' Doğrusu Allah kendisine ortak koşulmasın Asla affetmez. Ondan başkasını (diğer günahlarıda ) ise, dilediği kimseler için bağışlar mağfiret buyurur. Her kim Allah a şirk koşarsa geçekten pek büyük bir günah ile iftira etmiş olur.''(Nisa 48).

Bu Cevabı alan Hz. Vahşi yine şöyle bir haber gönderdi... Ya Muhammed görüyorum ki bu da Allahın isteğinden sonra olur. bilmiyorum Allah beni affedermi affetmezmi, bundan sonrası varmıdır.?. Bunun Üzerine Allah u teala Tüm insanlığadır diye Efendimizin Müjdelediği bu Muhteşem Ayeti Nazil eder ;
'' De ki ! Ey Nefisleri aleyhine ileri gitmiş kullarım. Allahın Rahmetinden ümit kesmeyiniz. Allah Tüm günahları bağışlar. Çünkü O çok bağışlayan çok merhamet edendir..''^( Zümer 53)

Sevgili kardeşim Tövbe Anadan doğulmuşcasına insanı tertemiz ediyor. Bu hepimiz için geçerlidir. Allahın Rahmetinden kim ümit kesebilir..Bundan şunudu anlıyoruz ki Allah teala bizler ne istesek onu veriyor. yeterki samimi olalım itiraf edip kabul edelim. bunuda çok güzel şekilde samimice dile getiriyorsunuz.

Allah hepimizin yardımıcısı olsun...
Biraz uzattım biliyorum hakkınızı helal edin...

Selam ve dua ile

Estağfirullah uzatmak ne kelime ben okuduklarımla cok mutlu oluyorum .. Gözlerimi yere eğim düşünsemde manevı olraka sizleri yanımda hissediyorum .. Hepiniz birkaç günde bir abla, abi, kardeş oldunuz bana .. ALLAH cümlenizden razı olsun .. Son ayetin okurken nefes aldım ve her ayetlerı okudugumda O'nun (c.c.) merhametini hissedip tebessüm ettim, mahçup oldum çünkü O' (c.c.) bu acizin açıklayamayacağı kadar sonsuz güzeldir .. Çok teşekkür ederim RABBım Dostunuz olsun inşaALLAH ...

Arkadaşlar bu kıyafet meselesine gelince, kıyafetler çok pahalı ya bana mı öyle gelıyor ? Bir tane altın küçük bi kolyem var ALLAH yazıyor üstünde .. Altın değeri olarak pek fazla para etmıycek ki satıştanda kaybedıyor ama onu satmayı düşünüyorum.. Yarın satıp kıyafet bakmam lazım cunku ramazan geldı bu sıcaklarda dısarı cıkmaktan cekınırım.. Ufak tefek rahatsızlıklarım oluyor cunku.. Yalnız ailem sattıgımı duyarsa çok kızar ama söylemezsem yalancı olurum.. İki parça bişey birde baş örtüsü alsam yeter şimdilik.. Ailem elbiseleri hangi parayla aldıgımı sorarsa ne diycem :( Yalan söylemek istemıyorum ama nasıl anlatcagımı bılmıyorum. Yarın kolyeyı satmam lazım .. Dua edin yetecek kadar param olsun hayırlısıyla düzgün kıyafette bulabıleyım .. kafamda soru işaretleriye kaldım öyle ..


Bu arada Katre Pare seni bende çok sevdim ALLAH için :) öyle bi not düşeyim dedim ...
Tabi Kalbun Kesir kardeşimi ve Berat05 ablayıda ALLAH için sevdim bana yardımcı olmak için ellerin geleni yaptılar .. Ya ben burda bi çok kişisi sevdimde sohbetım olmadı yazılarını okudum işte ALLAH hepinizden razı olsun ..
 

umut_çiçeği

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2012
Mesajlar
160
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Estağfirullah uzatmak ne kelime ben okuduklarımla cok mutlu oluyorum .. Gözlerimi yere eğim düşünsemde manevı olraka sizleri yanımda hissediyorum .. Hepiniz birkaç günde bir abla, abi, kardeş oldunuz bana .. ALLAH cümlenizden razı olsun .. Son ayetin okurken nefes aldım ve her ayetlerı okudugumda O'nun (c.c.) merhametini hissedip tebessüm ettim, mahçup oldum çünkü O' (c.c.) bu acizin açıklayamayacağı kadar sonsuz güzeldir .. Çok teşekkür ederim RABBım Dostunuz olsun inşaALLAH ...

Arkadaşlar bu kıyafet meselesine gelince, kıyafetler çok pahalı ya bana mı öyle gelıyor ? Bir tane altın küçük bi kolyem var ALLAH yazıyor üstünde .. Altın değeri olarak pek fazla para etmıycek ki satıştanda kaybedıyor ama onu satmayı düşünüyorum.. Yarın satıp kıyafet bakmam lazım cunku ramazan geldı bu sıcaklarda dısarı cıkmaktan cekınırım.. Ufak tefek rahatsızlıklarım oluyor cunku.. Yalnız ailem sattıgımı duyarsa çok kızar ama söylemezsem yalancı olurum.. İki parça bişey birde baş örtüsü alsam yeter şimdilik.. Ailem elbiseleri hangi parayla aldıgımı sorarsa ne diycem :( Yalan söylemek istemıyorum ama nasıl anlatcagımı bılmıyorum. Yarın kolyeyı satmam lazım .. Dua edin yetecek kadar param olsun hayırlısıyla düzgün kıyafette bulabıleyım .. kafamda soru işaretleriye kaldım öyle ..


Bu arada Katre Pare seni bende çok sevdim ALLAH için :) öyle bi not düşeyim dedim ...
Tabi Kalbun Kesir kardeşimi ve Berat05 ablayıda ALLAH için sevdim bana yardımcı olmak için ellerin geleni yaptılar .. Ya ben burda bi çok kişisi sevdimde sohbetım olmadı yazılarını okudum işte ALLAH hepinizden razı olsun ..

Kardeşim... İkimizin de aynı amaç için mücadele edip nefislerimizi köreltmeye çalışıyor olmamız ne güzel... Eğer konumuzu okumuşsanız ben de bulsam kendime göre birşeyler 1-2 tane de olsa sorun etmeyeceğim... Siz böyle öncelikle 1-2 birşey alayım deyince aklıma çok güzel bir hikaye geldi. Anlatmak istedim buraya:) Size de güç olsun İnşallah...


Fudayl bin İyaz anlatıyor:
- Birgün Muhammed bin Vâsi' ile Yusuf bin Esbat'ı rüyamda gördüm. Her ikisi de cennetin kapısı önünde duruyordu. Ben hangisinin önce gireceğini görmek için merakla bakıyordum. Derken Yusuf bin Esbat cennete önce girdi.
Oradaki bir meleğe:
-Niçin bu, arkadaşından önce Cennete girdi diye sordum.
Melek bana şu cevabı verdi:
-Bunun bir gömleği onunsa 2 gömleği vardı.
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
Estağfirullah uzatmak ne kelime ben okuduklarımla cok mutlu oluyorum .. Gözlerimi yere eğim düşünsemde manevı olraka sizleri yanımda hissediyorum .. Hepiniz birkaç günde bir abla, abi, kardeş oldunuz bana .. ALLAH cümlenizden razı olsun .. Son ayetin okurken nefes aldım ve her ayetlerı okudugumda O'nun (c.c.) merhametini hissedip tebessüm ettim, mahçup oldum çünkü O' (c.c.) bu acizin açıklayamayacağı kadar sonsuz güzeldir .. Çok teşekkür ederim RABBım Dostunuz olsun inşaALLAH ...

Arkadaşlar bu kıyafet meselesine gelince, kıyafetler çok pahalı ya bana mı öyle gelıyor ? Bir tane altın küçük bi kolyem var ALLAH yazıyor üstünde .. Altın değeri olarak pek fazla para etmıycek ki satıştanda kaybedıyor ama onu satmayı düşünüyorum.. Yarın satıp kıyafet bakmam lazım cunku ramazan geldı bu sıcaklarda dısarı cıkmaktan cekınırım.. Ufak tefek rahatsızlıklarım oluyor cunku.. Yalnız ailem sattıgımı duyarsa çok kızar ama söylemezsem yalancı olurum.. İki parça bişey birde baş örtüsü alsam yeter şimdilik.. Ailem elbiseleri hangi parayla aldıgımı sorarsa ne diycem :( Yalan söylemek istemıyorum ama nasıl anlatcagımı bılmıyorum. Yarın kolyeyı satmam lazım .. Dua edin yetecek kadar param olsun hayırlısıyla düzgün kıyafette bulabıleyım .. kafamda soru işaretleriye kaldım öyle ..


Bu arada Katre Pare seni bende çok sevdim ALLAH için :) öyle bi not düşeyim dedim ...
Tabi Kalbun Kesir kardeşimi ve Berat05 ablayıda ALLAH için sevdim bana yardımcı olmak için ellerin geleni yaptılar .. Ya ben burda bi çok kişisi sevdimde sohbetım olmadı yazılarını okudum işte ALLAH hepinizden razı olsun ..

İnşaAllah bir yolunu bulursunuz kardeşim.. Elimde olsa öyle çok yardımcı olmak isterdim ki.. :(
Biz de seni çok sevdik ::) Rabbim senden ve cümle kardeşlerimden razı olsun inşaAllah..
Dualarımdasınız..
 

MEVLADANIM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
88
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Kardeşim... İkimizin de aynı amaç için mücadele edip nefislerimizi köreltmeye çalışıyor olmamız ne güzel... Eğer konumuzu okumuşsanız ben de bulsam kendime göre birşeyler 1-2 tane de olsa sorun etmeyeceğim... Siz böyle öncelikle 1-2 birşey alayım deyince aklıma çok güzel bir hikaye geldi. Anlatmak istedim buraya:) Size de güç olsun İnşallah...


Fudayl bin İyaz anlatıyor:
- Birgün Muhammed bin Vâsi' ile Yusuf bin Esbat'ı rüyamda gördüm. Her ikisi de cennetin kapısı önünde duruyordu. Ben hangisinin önce gireceğini görmek için merakla bakıyordum. Derken Yusuf bin Esbat cennete önce girdi.
Oradaki bir meleğe:
-Niçin bu, arkadaşından önce Cennete girdi diye sordum.
Melek bana şu cevabı verdi:
-Bunun bir gömleği onunsa 2 gömleği vardı.

ALLAH razı olsun canım kardeşim okudum konunu ama daha kendıme faydam yok daha ıyı cevaplar alman ıcın kardeslerımızın yazmasını bekledım .. ALLAH senınde yar var yardımcın olsun .. Hikaye çok güzel tüylerim ürperdi.. Beniim normalde çok kıyafetım var ama sonucta yıllardır acıgım yanı herkes kadar var elbısem pantolonum da böyle kapalı elbısem yok.. Yani babamın işleri bu aralar pek iyi değil o yüzden kolyemi satmam annemi üzüp kızdırabılır diye çekiniyorum .. ALLAH ın izniyşe herşey tabiki ama görünüşte başkada imkanım yok hani napabilirim .. İnşaALLAH seninde gönlüne göre olur canım yardım ALLAH'tan (c.c.) ..
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,767
Tepki puanı
1,043
Puanları
163
Yaş
49
Konum
Gönlün olduğu yerde
ALLAH razı olsun canım kardeşim okudum konunu ama daha kendıme faydam yok daha ıyı cevaplar alman ıcın kardeslerımızın yazmasını bekledım .. ALLAH senınde yar var yardımcın olsun .. Hikaye çok güzel tüylerim ürperdi.. Beniim normalde çok kıyafetım var ama sonucta yıllardır acıgım yanı herkes kadar var elbısem pantolonum da böyle kapalı elbısem yok.. Yani babamın işleri bu aralar pek iyi değil o yüzden kolyemi satmam annemi üzüp kızdırabılır diye çekiniyorum .. ALLAH ın izniyşe herşey tabiki ama görünüşte başkada imkanım yok hani napabilirim .. İnşaALLAH seninde gönlüne göre olur canım yardım ALLAH'tan (c.c.) ..

Fazla olan eşyalarımızı gönderebiliriz aslında...
Aklıma gelen bu oluyor...tabii adres v.s. açıkca burdan belli etmeden....bir yol bularak..

Paylaşım olmazsa bazı şeyler ne işe yarar
 

MEVLADANIM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
88
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
İnşaAllah bir yolunu bulursunuz kardeşim.. Elimde olsa öyle çok yardımcı olmak isterdim ki.. :(
Biz de seni çok sevdik ::) Rabbim senden ve cümle kardeşlerimden razı olsun inşaAllah..
Dualarımdasınız..

Estağfirullah canım kardeşim siz elinizden geleni yaptınız zaten RABBım iki dünyanızıda cennet eylesin .. Yardım sadece RABBım dandır bizler vesileler olabiliyoruz .. Sizlerde gönlümün yumuşamasına vesile oldunuz.. Ben karasızlıklar içindeyken siz ve diğer kardeşlerim her cümlenizi ALLAH ın izniyle yüreğime işlediniz .. RABBıma şükürler olsun ve sizlerede çok teşekkür ederim.. Bunu nasıl halledicem bilmiyorum.. Hata yapıp kimseyi üzmek istemem inşaALLAH .. ALLAH Büyüktür ..
 

umut_çiçeği

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2012
Mesajlar
160
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Estağfirullah canım kardeşim siz elinizden geleni yaptınız zaten RABBım iki dünyanızıda cennet eylesin .. Yardım sadece RABBım dandır bizler vesileler olabiliyoruz .. Sizlerde gönlümün yumuşamasına vesile oldunuz.. Ben karasızlıklar içindeyken siz ve diğer kardeşlerim her cümlenizi ALLAH ın izniyle yüreğime işlediniz .. RABBıma şükürler olsun ve sizlerede çok teşekkür ederim.. Bunu nasıl halledicem bilmiyorum.. Hata yapıp kimseyi üzmek istemem inşaALLAH .. ALLAH Büyüktür ..

Ben internetten bakıyorum bazı sitelerde çok uygun kıyafetler var. Siz de internetten bakın derim. Büyük tesettür firmalarının kıyafetleri çok pahalı oluyor. Mağazlardakilerin de... Ama bazı kıyafetler nette gerçekten uygun. Kapıda ödeme imkanı da sunuyorlar. Belki size daha çok hitap edebilir. Ama bir mağazaya gidip durumunuzu güzelce izah edip, ben kapanmak istiyorum kardeşim bana yardımcı olun derseniz bu mübarek aylarda sizi kimsenin kırmaya çalışacağına inanmıyorum...
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
Fazla olan eşyalarımızı gönderebiliriz aslında...
Aklıma gelen bu oluyor...tabii adres v.s. açıkca burdan belli etmeden....bir yol bularak..

Paylaşım olmazsa bazı şeyler ne işe yarar

Benim de aklımdan geçen buydu ablam. Benim de pardüselerim var. Ama pardüse.. Bedenleri 36-38..
Uygunsa eğer, adres alıp gönderebilirim..
 

MEVLADANIM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
88
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Fazla olan eşyalarımızı gönderebiliriz aslında...
Aklıma gelen bu oluyor...tabii adres v.s. açıkca burdan belli etmeden....bir yol bularak..

Paylaşım olmazsa bazı şeyler ne işe yarar

Ablam ne güzel yüreğiniz var çok teşekkür ederim ama siz zaten elinizden geleni yaptınız.. Ben halledemezsem yazarım sizlere zaten .. Yarına kadar düşünüp dua edeceğim elbette ALLAH kulunun kalbini en iyi bilendir.. Sizleride üzdüğümü düşündüm bir an .. Aslında normal şartlarda çok şükür aile içinde imkanı iyi olan bir insanım ama konu kapanma olunca elimde hiçbirşeyim yok .. Yarın bakacağım bir çaresine inşaALLAH .. Ailem ALLAH başımızdan eksik etmesin melek gibi insanlardır ama işte bazen ufak tefek konularda birbirimizin dilini anlamayabilirz.. Onlarda kendilerinde iyiliğimizi istiyorlar biliiyorum .. ALLAH büyüktür ablacım ..
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
Ben internetten bakıyorum bazı sitelerde çok uygun kıyafetler var. Siz de internetten bakın derim. Büyük tesettür firmalarının kıyafetleri çok pahalı oluyor. Mağazlardakilerin de... Ama bazı kıyafetler nette gerçekten uygun. Kapıda ödeme imkanı da sunuyorlar. Belki size daha çok hitap edebilir. Ama bir mağazaya gidip durumunuzu güzelce izah edip, ben kapanmak istiyorum kardeşim bana yardımcı olun derseniz bu mübarek aylarda sizi kimsenin kırmaya çalışacağına inanmıyorum...

Nette benim karşıma çok çıkıyor. FERACELERİN FİYATLARI DA 69 TL NETTE.Daha uygun..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt