gurbette
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eki 2008
- Mesajlar
- 2,850
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 50
Sevgili oğlum ve kızım...
Amansız bir hastalığa yakalanmış bir hastanın kendi canına kıydığını, imtihanda başarısız olan birinin intihar ettiğini, iflas etmiş bir tüccarın kendi hayâtına son verdiğini, büyük bir aşka düşmüş bir aşığın silahla kendini vurduğunu, zehir içtiğini veya kendini yüksekçe bir yerden aşağıya attığını zaman zaman duymaktayız.
Böyle pek çok haber duymaktayız. Bu haberler sadece erkeklerle ilgili değildir. Kadınlar da aynı şekilde bu tür haberlerin konusu olmaktadırlar.
Bütün bunların sebebinin ‘ümitsizlik!!’ olduğunu, ümitsizlikten kaynaklandığını görürüz.
İyileşmekten ümidi kesmek... başarıdan ümidi kesmek... ve hedefe ulaşmaktan ümidi kesmek...
Ne var ki ümitsizlik, Allah’a iman etmiş bir insanın kalbinde barınamaz. Mü’min bir insanın vicdanında ümitsizliğe asla yer yoktur. Çünkü;
“Kafirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümidini kesmez.”[3]
Kafir olmanın ötesinde, ondan daha büyük günah yoktur!
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Haksız yere Allah’ın haram kıldığı cana kıymayın!”[4]
Muhakkak Allah cana kıymayı hem de mutlak cana kıymayı yasaklamıştır. Ya bu kıydığın, katlettiğin can senin kendi canın ise?! O can ki Allah onu sana bahşederek de yaşam ve varlığının sebebi kılmıştır.
Ey Allah’ın rahmetinden ümidini kesen zavallı insan! İntihar ederek kendi canına kıymakla ne büyük bir günah işlemektesin. Bu günahın sebebiyledir ki, dünyayı terkettiğin ölüm biçimi üzere cehennem ateşinde ebedi ve daimi kalmayı hak etmiş oluyorsun.
Sevgili gençler...
Allah hem sizleri hem de bizleri ümitsizliğe düşerek kafir olmuş insanlar olmaktan korusun.
Allah’ın selâmı üzerinize olsun.
Amansız bir hastalığa yakalanmış bir hastanın kendi canına kıydığını, imtihanda başarısız olan birinin intihar ettiğini, iflas etmiş bir tüccarın kendi hayâtına son verdiğini, büyük bir aşka düşmüş bir aşığın silahla kendini vurduğunu, zehir içtiğini veya kendini yüksekçe bir yerden aşağıya attığını zaman zaman duymaktayız.
Böyle pek çok haber duymaktayız. Bu haberler sadece erkeklerle ilgili değildir. Kadınlar da aynı şekilde bu tür haberlerin konusu olmaktadırlar.
Bütün bunların sebebinin ‘ümitsizlik!!’ olduğunu, ümitsizlikten kaynaklandığını görürüz.
İyileşmekten ümidi kesmek... başarıdan ümidi kesmek... ve hedefe ulaşmaktan ümidi kesmek...
Ne var ki ümitsizlik, Allah’a iman etmiş bir insanın kalbinde barınamaz. Mü’min bir insanın vicdanında ümitsizliğe asla yer yoktur. Çünkü;
“Kafirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümidini kesmez.”[3]
Kafir olmanın ötesinde, ondan daha büyük günah yoktur!
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Haksız yere Allah’ın haram kıldığı cana kıymayın!”[4]
Muhakkak Allah cana kıymayı hem de mutlak cana kıymayı yasaklamıştır. Ya bu kıydığın, katlettiğin can senin kendi canın ise?! O can ki Allah onu sana bahşederek de yaşam ve varlığının sebebi kılmıştır.
Ey Allah’ın rahmetinden ümidini kesen zavallı insan! İntihar ederek kendi canına kıymakla ne büyük bir günah işlemektesin. Bu günahın sebebiyledir ki, dünyayı terkettiğin ölüm biçimi üzere cehennem ateşinde ebedi ve daimi kalmayı hak etmiş oluyorsun.
Sevgili gençler...
Allah hem sizleri hem de bizleri ümitsizliğe düşerek kafir olmuş insanlar olmaktan korusun.
Allah’ın selâmı üzerinize olsun.