Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

GÜNLERDEN BİR GÜN KURBAĞA YARIŞI DÜZENLENMİŞ!!! (1 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Tayfun_Dokgoz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 May 2006
Mesajlar
853
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NEME GEREK

RE: NEME GEREK

PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER ALLAH RAZI OLSUN
 

Ecrin Hicran

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Nis 2006
Mesajlar
2,624
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: BU RESMİ YAPAN ÖLMÜŞ!!!!

RE: BU RESMİ YAPAN ÖLMÜŞ!!!!

ALLAH ISLAH EYLESİN..ÇOK ÜZÜCÜ BİR DURUM..AMA RÜZGAR EKEN FIRTINA BİÇECEK..SELAM VE DUA İLE..
 

Ecrin Hicran

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Nis 2006
Mesajlar
2,624
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Resulullah Buyuru Yor Ki:

RE: Resulullah Buyuru Yor Ki:

Çocuklarınızı şu 3 sevgiyle terbiye ediniz: Peygamberin sevgisi; Onun ehl-i beytinin sevgisi; Kur’an okumak (sevgisi).
Hadis (Deylemi).
 

aysenem_17

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2006
Mesajlar
71
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Coca Cola'nın Yeni İcadı!!!!

RE: Coca Cola'nın Yeni İcadı!!!!

bu ne rezalettir böyle ya:mad: Allah ım dayanamıyoruz artık ne olur bize güç ver bunu yapan kendini bilmezlere hadlerini bildirelim. herkesi şucu bucu değil ümmet olmaya davet ediyorum. Allah razı olsun kardeş bunları görmemize vesile olduun için:(
 

aysenem_17

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2006
Mesajlar
71
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NEME GEREK

RE: NEME GEREK

katılıyorum çok doğru Allah raı olsun bye:)
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
Asırlar Sonra Ayasofya Tekrar Kilise Oldu

Asırlar Sonra Ayasofya Tekrar Kilise Oldu

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAHIN ADIYLA

FATİH SULTAN MEHMET 1453 YILINDA İSTANBULU YANİ (KOSTANTİNA)YI FETHETTİĞİNDE AYASOFYA TAHRİBATLARDAN ONARILMIŞ İÇİNDEKİ HZ. İSA HZ. MERYEM RESİMLERİ KAPATILMIŞ VEDE CAMİ OLARAK EZAN OKUTULMUŞ FATİH BURDA İLK CUMA NAMAZINI KILMIŞTI ANCAK CUMHURİYET İLAN EDİLDİKTEN SONRA BURASI İBADETHANEYE KAPATILMIŞ HZ. İSA HZ. MERYEM RESİMLERİ AÇILMIŞ BİR MÜZE OLARAK SERGİLENMİŞTİ AYASOFYANIN ARKA KISMINDA KÜÇÜK BİR ODADA İBADET ETME İZNİ VARDI DAHA SONRA ÇEŞİTLİ ONARIMLARDAN GEÇİRİLMİŞ GÜNÜMÜZDEDE DEVAM EDEN RESTORA ÇALIŞMALARDAN SONRA İLK DEFA HIRİSTİYANLAR İÇİN İBADETE AÇILMIŞTIR ŞİMDİ İSE İSTANBUL HALKI SOKAKLARDA İMZA TOPLAYARAK TEPKİSİNİ VERMEYE ÇALIŞMAKTA ANCAK OLAN OLMUŞ ZİYARETE GELEN TURİSTLER BURADA İBADET ETTİ HABERİ BASINDAN SAKLANMAYA ÇALIŞILDI EN KISA ZAMANDA GİDİP ZİYARET EDİCEM VEDE BU OLAYLARI KINIYARAK TEPKİMİ VERECEĞİM SADECE ORANIN RESİMLERİNİ ÇEKİP SİZLERLE PAYLAŞMAYI DÜŞÜNÜYORUM İNŞALLAH BU HABERİMİ SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTEDİM SELAMETLE
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Hz. İsa'yı Görmek İsteyenler Tıklasın

RE: Hz. İsa'yı Görmek İsteyenler Tıklasın

KARDEŞLERİM BU SADECE BİR İLİZYON YÖNTEMİDİR.. O GÖRDÜĞÜNÜZ KİŞİ TUTKU FİLMİNDEKİ HZ. İSA ROLUNDE OYNAYAN İNSANDIR ABARTMAYALIM LÜTFEN
 

ressam07

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Asırlar Sonra Ayasofya Tekrar Kilise Oldu

RE: Asırlar Sonra Ayasofya Tekrar Kilise Oldu

Allah yardımcın olsun..ben şunu anlamıyorum neden geçmişimize sahip çıkmıyoruz ne şartlarla alındı kim bilir kaç kişinin kanıyla alında ve içinde en önemli ibadetlerimizin başında gelen namazımızı kıldık nasıl olurda bunu bir müzeye çevirir ve hiristiyanlara ibadet etmeleri için geri verirsin.bu nasil zihniyettir anlamıyorum..Allah hepimizin yardımcısı olsun.parsel parsel memleket gidiyor zaten Allah sonumuzu hayır etsin....B)
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
KALBDENKALBE MESAJLAR(KALBLERDEKİ SEVGİ ÇAĞLAYANI NEİLE COŞAR)

KALBDENKALBE MESAJLAR(KALBLERDEKİ SEVGİ ÇAĞLAYANI NEİLE COŞAR)

Küçük çocuk mutfağa girdiğinde annesi yemek hazırlıyordu. Annesine bir kâğıt uzattı. Kâğıtta bir liste vardı: "Odamı temiz tuttuğum için 1 YTL. Bakkala gittiğim için 3 YTL. İyi karne getirdiğim için 10 YTL." Kadın, çocuğunun getirdiği kâğıdı çevirerek arkasına şunları yazdı: "Seni dokuz ay karnımda taşıdım: Bedava. Geceler boyu senin için uykusuz kaldım: Bedava. Oyuncakların, yemeğin, elbiselerin: Bedava. Yavrum, bunları topladığında sevginin toplam ücretinin bedava olduğunu göreceksin." Çocuk, bunları okuyunca kendi listesinin altına "Tamamı ödenmiştir." yazdı.
Dünyada her şeyi ölçen âlet vardır. Hava sıcaklığı ölçülür, kan basıncı ölçülür, mesafeler ölçülür... Ama sevgiyi ölçebilecek bir âlet yok! İnsanoğlu, mekanik olarak böyle bir âleti henüz geliştiremedi. Fakat bir şey var ki, o sıcaklığı ölçüyor: Kalp!
Yaşadığımız çağa dönelim. Teknolojik olarak nice buluşlar yapılırken, insanoğlu dünyaya sığmazken; tam tersine kalbin yolları tıkanıyor, hayata uzanan damarları düğümleniyor.
Sevgi ile dirilen kalp, sadece sahibine can vermez. O, düştüğü her yeri yeşillendirip, vahaya çevirir. Yaşadığımız ailede, beldede, bölgede, ülkede, dünyada... kalpler, sevgi enfarktüsü geçiriyorsa, bilinmelidir ki, oralarda diri bir yürek sineye düşmemiştir. Yağmur yağdığı zaman bütün topraklar rahmetten nasibini alır. Güneş doğunca her mekânı ısıtır. Yaratıcısı'na bağlı bir kalp, bir yere girer de, orası nasıl olur da dirilmez? Bu, mümkün müdür?
Sevgi ile dolu, aşkı soluyan bir kalbe sahip olunamaz mı? Allah Celle Celaluhu, her şeyi bizim için yaratmış ve mutluluğa ulaşma yollarını göstermiştir.
Kalplerde sevgi çağlayanını coşturacak olan şey, güzel ahlâktır. Ona nasıl ulaşılır? Deneyelim:
1) Dünyada hiçbir yaratılmışın incinmesini istememek ve kimseyi incitmemek. "Ama nasıl olur? Adam bana, haksızlık yaptı." diyenler vardır. Hz. Mevlânâ diyor ki: "Köpek ısırdı beni, ben onu ısıramazdım. Ben insandım, bunun için dudağımı ısırdım". Karanlıklara güneş gibi doğmak. Zor olanı başaramazsan, insan olduğun nereden anlaşılacak? Hacı Bektaş–ı Velî'nin bir sözünü hatırlatmak isterim: "Bir kere öldürmektense, bin kere ölmeyi tercih ederim." Zalim değil, mazlum olmak; çünkü mazlumun yardımcısı Allah Celle Celaluhu'dur.
2) Haya sahibi olmak. Utanmayan insandan, şeytandan kaçar gibi kaçmak gerekir. Çünkü utanmaz, havaya fırlatılmış ok gibidir, nereye saplanacağı bilinmez. Geçenlerde bir dostum, kızına talip bir gençten söz etmişti de, "Çocuğun yüzü kızarıyor mu? Edebi var mı?" demiştim. "Evet." deyince, "Kızını ona ver; pişman olmazsın inşallah." dedim.
3) Doğru olmak, vaatlerine sâdık olmak. Atalarımız, nerede kaldı insanı, hayvanı aldatanların bile sözlerine itibar etmemişlerdir. Öyle bir zaman diliminde yaşıyoruz ki, "Filan yerde doğru, emin bir adam var." denmeye başlanmıştır. Aldatan nasıl sevilir ve sevebilir? Sevmeyen ve sevilmeyen, Allah Celle Celaluhu'nun "Vedûd" ismine mazhar olabilir mi? Yaratılmışlar içinde sevgisiz kalp taşıyanlardan daha tehlikeli bir mahlûk var mıdır? Dünyayı ateşe verenler, hayvanlar, bitkiler, taşlar mıdır; yoksa sevgiden mahrûm kalplerini hançer gibi sinelerinde tutan insanlar mıdır?
4) Sözünü yumuşak ve tatlı dille Allah Celle Cellauhu için söylemek. "Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır."
Arabamla, yolun kenarında duran bir adamın yanından bir dalgınlık eseri olarak, hızla geçtim. Arabamın tekeri, suyla dolu çukura girince, adamın üstünü başını ıslatmış oldum. Dikiz aynasından onu izledim. Elleri ve ağzı aynı paralellikte çalışıyordu. Karar verdim. Neye mal olursa olsun, dönüp adamın yanında durdum ve arabadan indim. Adama dönerek, "Efendim, yüzde yüz siz haklısınız. Ama dalgınlık işte, oldu bir kere. Ben, sizi önce bir hamama götürmek ve sonra da üstünüzdeki tüm elbiselerinizi yenilemek istiyorum. Lütfen, beni affediniz ve arabama buyurunuz!" dedim. İki dakika önce, beni öldürebilecek derecede sinirli olan adam, gözümün içine baktı, baktı ve seslice ağlamaya başladı! Hıçkırıkları arasından, ondan şu sözleri duydum: "Üzerimdeki elbiseler değil, canım sana feda olsun! Allah'ım, hayatımda beni böyle bir olayla karşılaştırdığın için sana sonsuz derecede şükrediyorum!"
5) Haramdan sakınmak, nâmusunu ve ırzını korumak. İçki sarhoş ediyor, sarhoşu görebiliyoruz; fakat ne yazık ki, haram yiyen ve mânen sarhoş olanları baş gözümüzle göremiyoruz. Mikrop vücûdu yiyip bitiriyor, haram mal ise rûhu kemiriyor. Nice haramzedelerin dünya iktidarlarına aldanmamak gerek. Rûh emarımızı çeken melekler, bir gün mahşer meydanında röntgenimizi ortaya çıkardıklarında, "esefaaa" diyenlerden olmayalım.
Haram, murdardır ve murdar olan, kişiyi murdara götürür. Helâl nurdur ve helâl lokma, insana nurdan kapılar açar. Helâl lokmanın ucunda, nâmus ve ırzı muhafaza eden ilâhî bir kap vardır. Nâmusuna sahip çıkan nice Yûsuf yüzlü gençler vardır. Kimisi, Yakup'unun şefkat elinde, kimisi kuyunun derinliklerinde, kimisi zindanın karanlıklarında veya saraydadır. Gün gelecek, bu gençler Mısır'a sultan olacaklar ve o zaman yeryüzü, gökyüzüne nice muştular yağdıracaktır.
6) Güzel ahlâkın bir özelliği de, küçüklere sevgi, büyüklere saygıdır. Bugün büyüklere saygı yoksa, bilinmelidir ki, o büyükler kendileri küçük iken büyüklerine karşı saygıda kusur etmişlerdir. İş, o kadar hassastır ki, Kur'an–ı Kerim'de insanlar, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e karşı seslerini yükseltmekten men edilmiştir.
7) İnandığın ne ise, onu hiçbir şekilde para karşılığında satmamaktır. Dünyayı değiştirenler, önce inanacak oldukları şeyleri iyi tespit etmişler ve kendilerini ona göre değiştirerek davalarını canla başla yürütmüşlerdir. Dünya, sebatkâr ve azimli insanların omuzları üzerinde yükselmiştir.
8) Muhtaçlara yardım etmek, yetimleri sevindirmek de bir başka ahlâk güzelliğidir. Bir zamanlar, görevim gereği Çocuk Yetiştirme Yurdu'ndaki, yaşları 12–18 arasında olan gençleri toplamış ve onlara şöyle demiştim: "Eğer bugün Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem yaşamış olsaydı, şimdi sizin yanınızda kalıyor ve dertlerinizi paylaşıyor olacaktı." Bir genç, "Nedenmiş o?" deyince, eklemiştim: "Çünkü o da yetim ve öksüzdü." Yüz kişilik salon susmuştu. Âdeta rûhlar bütünleşmişti. Köşedeki bir gencin gözlerinden inci taneleri gibi yaşlar boşalırken, ben konuşmamın amacına ulaşmıştım.
9) Bir başka şey ise, komşuluk ilişkileridir. Hangi dinden ve anlayıştan olursa olsun, komşunun gözünde sen "Emin" değilsen, durumunu yeni baştan gözden geçirmelisin. Komşusu, kendisinden razı olmayan insan, titresin.
Güzel ahlâkın belirtileri elbette ki çoktur. Bir belirti de misafirperver olmaktır. Sofrasında insan eksik değil, yüzünde tebessüm... Ne güzel mü'mindir o. Bir insan tanımıştım. Sofraya onunla oturunca iyi yemekleri başkalarının önüne sürer, arta kalanı kendisi yerdi. Ölümüne, onu tanıyan tüm çocuklar ağlamıştı.
Umulur ki, yarın amel defterimizde yazılacak olan "Alacak" hanesinde, güzel ahlâkımız sayesinde "Tümü ödenmiştir." ibaresi ile karşılaşalım.
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Asırlar Sonra Ayasofya Tekrar Kilise Oldu

RE: Asırlar Sonra Ayasofya Tekrar Kilise Oldu

ewet ressam kardeşim en son aldığım haberde nevşehir satılmış nevşehirde selçuklu döneminde yapılan camiler şimdi kilise ama dışı yine cami şerefeleri kubbesi aynı artık şimdi iman böyle gidiyor hükümdarım gaflette vatandaş ne yapsın
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Coca Cola'nın Yeni İcadı!!!!

RE: Coca Cola'nın Yeni İcadı!!!!

her yediğin içtiğin yabancı marka lübnana insan bedenine bir mermi olarak dönüyor ya bir gün bu mermi sanada yöneltilirse o zaman kendi paranla mı kendini vurdutturucan unutma herşey sende biter sonra çevrende sonrada ümmette
 

Ecrin Hicran

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Nis 2006
Mesajlar
2,624
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Coca Cola'nın Yeni İcadı!!!!

RE: Coca Cola'nın Yeni İcadı!!!!

muhammed kutsal yazdı:
her yediğin içtiğin yabancı marka lübnana insan bedenine bir mermi olarak dönüyor ya bir gün bu mermi sanada yöneltilirse o zaman kendi paranla mı kendini vurdutturucan unutma herşey sende biter sonra çevrende sonrada ümmette
selamun aleyküm kardeşim.çok haklısın.katılıyorum sana.Allah korusun ama o mermi bizede vurabilir..şimdi bir çok şey elimizdne iken yapalım.kendi kuyumuzu kendimiz kazmayalım..selametle..
 

helena

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
71
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Coca Cola'nın Yeni İcadı!!!!

RE: Coca Cola'nın Yeni İcadı!!!!

Allah'ım gözlerime inanamıyorum gerçekten ne demek yaa bu kadar düştük mü Allah onları en ağır bi şekilde cezalandırır inşallahhh...Sağol kardeşim bizleri aydınlattığın için Uyan ey gözlerim gafletten uyann...
 

kardelen_misali_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ağu 2006
Mesajlar
90
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Hz. İsa'yı Görmek İsteyenler Tıklasın

RE: Hz. İsa'yı Görmek İsteyenler Tıklasın

Güzel bir ilizyon.Arkadaşlar bir de karanlıkta denesenize bunu, çok daha net görünüyor.Ama uzun süre gözünüzün önünden gitmiyor... Paylaşımın için sağol Muhammed kardeş...
 

gurbetten

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
1,474
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Konum
ALMANYA/MANISA
RE: Hz. İsa'yı Görmek İsteyenler Tıklasın

RE: Hz. İsa'yı Görmek İsteyenler Tıklasın

ben bunu cocukken denemistim oluyor bos ve beyaz duvara bakarsaniz daha yararli olur:p
 

orion

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Tem 2006
Mesajlar
38
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Hz. İsa'yı Görmek İsteyenler Tıklasın

RE: Hz. İsa'yı Görmek İsteyenler Tıklasın

BU BİR ÇEŞİT GÖZ YANILGISI. BAZI ARKADAŞLARIN BANA GÖRÜNDÜ GİBİ HAYRETLERE DÜŞMESİNE GEREK YOK BUNU UYGULAYAN HERKES GÖREBİLİYOR. BUNA BENZER BİR TEST ÇOCUKLUĞUMUZDA DA VARDI
UZUN BİR SÜRE BİR SİYAH BEYAZ RENKTE BİR KUŞ RESMİNE BAKIYORSUNUZ DİĞER SAYFADAKİ KAFESİ GÖZÜNÜZÜ ÇEVİRİNCE KUŞ KAFESE GİRMİŞ HALE GELİYOR. BEYİN BÖYLE ALGILAYIP GÖZ YANILGISI YAPIYOR YANİ.

RESİM İLE İLGİLİ İSLAMIN BAKIŞ AÇISINI BİLİYORSUNUZ . SONUÇTA HZ. İSA BİZİMDE İNANDIĞIMIZ BİR PEYGAMBER. BUNUN TERSİNİ SÖYLEMEKTE KÜFRE GİRER. (BKZ. AMENTÜ )

ANCAK PEYGAMBERLERİ SİMAEN TANIMLAMAK DOĞRU. (UZUN BOYLU, BEYAZ TENLİ V.S. )


EMEK VEREN ARKADAŞA TEŞEKKÜRLER.
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Resulullah Buyuru Yor Ki:

RE: Resulullah Buyuru Yor Ki:

Allah resulü buyuruyor ki; "duymuyormusunuz sade giyinmek imandandır" hadisi şerif
 

Zinnire

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2006
Mesajlar
325
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Resulullah Buyuru Yor Ki:

RE: Resulullah Buyuru Yor Ki:

Ömer b. El-Hattâb (ra)'den:

Demiştir ki, günün birinde Resûlullah (sav) Efendimiz'in huzûrunda bulunduğumuz sırada bir de baktık ki elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah, üzerinde yolculuğa delalet eder hiç bir alâmet olmayan ve böyle iken yine hiç birimizce tanınmayan bir kimse karşımıza çıka geldi. (sokula sokula) nihâyet Nebiyy-i Ekrem (sav) Hazretleri'nin yanına (varıp) oturdu. Ve dizlerini dizlerine dayayıp ve her iki avucunu iki uyluğu üzerine koyup: "Ya Muhammed, İslam nedir? Bana söyle" dedi. Resûlullah (sav): "İslâm Allah'dan başka hiç bir ilâh ve Ma'bûd-ı bi'l-hak olmadığına ve Muhammed'in Resûlullah olduğuna şehâdet etmen, namazı ikâme etmen, zekâtı vermen, Ramazan'da oruç tutman ve yoluna gücün yeterse Beytu'llâh'a hac etmendir." buyurdu. O (yabancı kimse): "Doğru söylüyorsun." dedi. Biz onun hâline hem Cenâb-ı Resûl'e soruyor, hem de onu tasdik ediyor diye teaccüb ettik. Ondan sonra: "Bir de imân nedir?" söyle." diye sordu. Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz: "İmân Allah'a, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine, âhiret gününe imân etmendir. Bir de hayır ve şer (tatlı, acı hangi türlüsü olursa olsun) kadere imân etmendir." buyurunca yine: "Doğru söylüyorsun." dedi. Ve: "ihsan nedir? söyle" diye bir daha sordu. Cenâb-ı Risâlet-meâb Efendimiz de: "İhsan, Allah'a sanki görüyormuş gibi ibâdet etmendir. Zirâ sen O'nu görmüyorsan, O seni görüyor." buyurdu. O, yine: "Doğru söylüyorsun." dedikten sonra: "Kıyâmet (in ne zaman kopacağın)ı bana haber ver." dedi. Cevâben: "Bunda sorulanın ilmi sorandan ziyâde değildir." buyurdu. "Öyle ise emârelerin (yani daha evvelki alâmetlerini) bildir" dedi. Cevâbında: "Câriye-i memlûkenin kendi sâhibini doğurması ve yalın ayak, sırtı çıplak, fakir davar çobanlarının hangimizin kurduğu binâ daha yüksektir diye (servet ve sâmânca) yarışa çıktıklarını görmendir." buyurdu. Bundan sonra o (yabancı) kimse gitti. Nebiyy-i Ekrem (sav) Hazretleri de durdu durdu da neden sonra: "Yâ Ömer, bilir misin o soran kim idi?" diye sual buyurdu. "Allah ve Resûlü a'lemdir". dedim. Buyurdular ki: "O, Cibril idi. Size dininizi öğretmek için geldi."

(Bu hadis-i şerifi, Müslim rivayet etmiştir.)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt