Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

GÜNLERDEN BİR GÜN KURBAĞA YARIŞI DÜZENLENMİŞ!!! (1 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

aysin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Eyl 2006
Mesajlar
14
Tepki puanı
0
Puanları
0
s.a allah razı olsun gercekten çok hoş ve güzel bir hikaye
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Başarinin Sirri

Başarinin Sirri

mail
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Insan üzerine Güzel Sözler

Insan üzerine Güzel Sözler

İnsan Üzerine






Küçük insanlar küçük şeylere çok kırılırlar, büyük insanlar bunların hepsini görür, fakat kırılmazlar.
La Rochefoucauld






Büyük olmak iyidir ama, insan olmak daha iyidir.
Albert Schweiter






İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.
Montaigne






İnsanların hepsi maskelidir, yalnız bazılarınki incedir.
Anonim






Başlıca üç çeşit insan vardır:
Bilgisever, ünsever ve parasever

Platon






İnsanlığa olan güveninizi hiç kaybetmemelisiniz. Çünkü insanlık bir okyanustur; okyanusa damlayan birkaç damla onu kirletmez.
Budha






Hiçbir varlık, insan kadar yükselemez ve onun kadar alçalamaz.
Friedrich Holderin






En kötü insanlar, birine muhtaç olduklarında, dünyanın en iyi insanı kesilirler.
Ebner Eschenbach






İnsanlar size karşı değildirler. Sadece kendilerinden yanadırlar, o kadar.
Gerald Fowler






Olgun insan, güzel söz söylemesini bilen değil, söylediğini yapan ve yapabildiğini söyleyen insandır.
Confucius






İnsanlar her zaman bir kahraman olamazlar ama, her zaman insan olabilirler.
Benjamin Franklin






İnsan, düşünmek, inanmak ve sevmek için dünyaya gelmiştir.
J. J. Rousseau






Kendini olduğu gibi kabul etmek istemeyen tek varlık insandır.
Aristo






En çok hoşlandığımız insan, kendimize benzettiğimiz insandır.
Montaigne






İnsanlık her gün ilerliyor, fakat insan hep aynı kalıyor.
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Kizilderili Sözlerden..

Kizilderili Sözlerden..

Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim.
Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz.






Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım.






Su gibi olmalıyız. Her şeyden aşağıda, ama kayadan bile kuvvetli.






Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder.






Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü!






Unutmayın çocuklarınız sizin değildir. Onu yaratıcıdan ödünç aldınız.






Doğru bildiklerini anlat, ama akıl vermeye kalkma, anlatılanları iyi dinle, ama hepsini doğru sanma. Sessiz kalmak, bir şey bilmediğin anlamına gelmez, çok konuşmakta çok şey bildiğini göstermez. Herkesi kendine eşit gör, her kim olursa olsun bir insanı küçümsemek akılsızlık, çok büyük görmekte korkaklıktır. Cesaret akıldan gelirse cesarettir, bilgisizlikten gelirse cehalettir.
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Kizilderili Sözlerden..

Kizilderili Sözlerden..

>>>Fotografta Ommanın devlet hastanesinde ölen 18 yaşlı gencin resmi. Gencin
>>>cesedi gömüldükten sonra üç saat sonra babasının talebi üzerine kabirden
>>>geri çıkarılmıştı. Hastanede vefat eden genç aynı gün hoca tarafından
>>>yıkanmış, cenaze kılınıp defnedilmişti. Görgü tanıkların, akrabaların ve
>>>doktorların ifadelerine göre genç siyah saçlı, hiç bir yerinde kırık,
>>>dövülme veya işkence yeri olmadıgı şekilde defnedilldigini ifade
>>>ediyorlar. Fakat gömüldükten üç saat sonra babası doktorların oglunun
>>>ölüme sebep olan dianoza şüphe eder ve oglunun kabirden çıkartılıp otopsi
>>>yapılmasına talep etmişti.
>>>
>>>
>>>Üç saat önce defnedilen genç çıkarıldıktan sonra, onu gören aile fertleri
>>>ve tüm akrabaları şok olmuşlar. Çünkü kabire koydukları genç idi, fakat
>>>üç saat sonra önlerinde yatan saçları bem-beyaz olan, sanki çok ihtiyar
>>>bir insanın cesedi idi. Saçları beyaz, bütün bedenine inanılmaz seviyede
>>>işkence ve azab vermenin izleri bulunuyordu. Ellerin, kolların ve
>>>ayakların kemikleri kırık vaziyette. Kaburga kemikleri kırık ve bedenin
>>>içeresine inanılmaz bir şiddetle basık durumdaydılar. Bütün bedeni ve
>>>yüzü yekpare bir morluk hale gelmişti. Kurtuluşu artık ummayan ve sonsuz
>>>acıya mazhar oldugu açık gözlerinden ve kurumuş kandan gencin inanılmaz
>>>bir işkenceye tutuldugunu gösteriyor.
>>>
>>>
>>>Ölen gencin akrabaları İslam âlimlere yöneldiler. Onlar da durumu
>>>ögrendikten sonra, hepsi dilbirligi ile Kabir azabının ibretli bir
>>>örnegin oldugunu ifade ettiler. Ki Allah (c.c) ve Peygamberimiz Muhammed
>>>(s.a.v.) Kabir azaptan haber veriyor ve ümmeti sakındıryorlar.
>>>
>>>Şok geçiren baba oglunun şımarık hayat yaşayıp, çeşitli günahlarda
>>>bulunup namazlarını kılmadıgını itiraf etti.
>>>
>>>Allahın yolunda, yani Cihadda şehid olanlardan başka ölen her bir insan
>>>Kabir imtihanından geçecektir. Kıyamet gününden önce insanı bekleyen ilk
>>>korkunç bir sınav.
>>>
>>>Peygamberimizden (s.a.v.) İmam Ahmedin rivayet ettigi hadis şerifte şöyle
>>>naklediliyor:
>>>
>>>Peygamberimiz, onun üzerine selat ve selam olsun buyurdu:
>>>
>>>- Ölümden sonra ölünün ruhu tekrar cesede döndürülür. Yanına da Munker ve
>>>Nekir isimli iki tane melek gelir ve sorguya çekerler: "Rabbin kim?"
>>>
>>>Insan cevap verir: "Rabbim - Allah." Sonra onlar sorar: "Senin dinin ne?"
>>>O cevap verir: "Dinim - İslamdır." Sonra onlar sorar: "Size gönderilen
>>>uyarıcı kim?" O cevap verir: "O Allahın resülüdür." O zaman onlar sorar:
>>>"Sen bunları nereden biliyorsun?" O cevap verir: "Ben Allahın Kitabını
>>>okudum ve Ona iman ettim."
>>>
>>>O zaman semadan ses gelir: "Kulum hakikatı söyledi, ona cennet döşegini
>>>serin ve önünde cennet kapılarını açın" - , sonra o çok sevinecek, cennet
>>>ferahlıgına kavuşacak ve onun kabri göz alabildigi kadar geniş olacak.
>>>
>>>Kâfire ve günâhkârâ gelince onun hakkında Allah resülü, sallallahu aleyhi
>>>vesellem, şöyle buyurdu:
>>>
>>>- ve ruhunu tekrar cesede döndürürler. Yanına da Munker ve Nekir isimli
>>>iki tane melek gelir ve sorguya çekerler: "Rabbin kim?"
>>>
>>>O cevap verir: "Bilmiyorum." Sonra ondan sorulur: "Size gönderilen
>>>uyarıcı kim?" O tekrar: "Bilmiyorum" der, ve o zaman semadan gelen ses
>>>şöyle: "Bu yalancıdır, ona ateşten döşek serin ve önünde cehennem
>>>kapılarını açın!" - , o zaman onun kabrini cehennemin harareti sarar,
>>>kabri ise dar olur ve kaburgalar birbirine girinceye kadar kabir onu
>>>sıkar.
>>>
>>>Başka hadislerde söyleniyor: Sorgu esnasında Melekler kâfir olan veya
>>>günâhları çok olan müslümanı işkence edip dövecekler, ve bu işkence
>>>dehşet vericidir.
>>>
>>>Peygamberimizin (s.a.v.) de Allahdan Kabir azabından kendisini korumasını
>>>ve bu duayı herkese de emir ettigi rivayet ediliyor.
>>>
>>>Kabir azabı iki çeşittir:
>>>Birincisi, hiç bitmeyen Kabir azabı. Bunlar hakkında Allah Taala Kur'ani
>>>Kerimde buyuruyor:
>>> - "...o ateştir, sabah ve akşam ona giriftâr oluyorlar."
>>>
>>>Bazı azap ise bir müddet devam edip sonradan kesilen Kabir azabı. Bu tip
>>>Kabir azabı günâhkâr muslumanlar için olur, azabın şiddete ve agırlıgı
>>>ise işledigi günâhların agırlıgına göredir.
>>>
>>>18 yaşlı genç hakkındaki hadise inanan kalpler için bir ibrettir, kalbi
>>>mühür basılmış şahıslar için de tekrar bir masal, oyun gibi gelecektir.
>>>Çünkü onlar bakıyor fakat görmüyorlar, dinliyorlar fakat duymazlar.
>>>
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Arkadaşlar Başlik Kabir Zabi Diye Olmali Yanlişlik Oldu
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
91 Yillik Hikaye

91 Yillik Hikaye

91 yıllık hikâye...

Yıl, 1915.
Çanakkale'de kan gövdeyi götürüyor.
"Geçerim" diye saldıran emperyalistlerin insan kaybı, 200 bini aşmış...
"Geç de görelim" diyen dedelerimizin kaybı ise, 250 binin üstünde...
Mermiler havada çarpışıyor.
Cesetler toplanamayacak kadar çok...
Bu inanılmaz kıyıma rağmen, İngiliz Hükümeti durumdan memnun.
Çünkü gerçeği bilmiyor.
Çanakkale'deki İngiliz cephe komutanı, "Vaziyet gayet iyi... Bugün yarın geçeriz" raporları gönderiyor devamlı...
O sırada genç bir gazeteci var orada.
Avustralyalı.
Melbourne Age Gazetesi'nin muhabiri.
Görüyor ki, durum kel...
Hadise, hiç de İngiliz komutanın anlattığı gibi değil.
Türkler kafaya koymuş...
Kuru ekmek yiyor, bulursa üzüm hoşafı içiyor, şakır şakır ölüyor... Ama geçirmiyor.
Avustralyalı olduğu için özellikle dikkatini çeken bir konu daha var.
İngiliz komutanlar, karargâhta klasik müzik eşliğinde viski yudumlarken, Anzaklar patır patır gidiyor. En son iki tabur Anzak gönderiyorlar bir bölgeye... Türklerin, iki taburu yok etmesi iki saat bile sürmüyor.
Üstelik, müthiş bir sansür var.
Yazdığı haberler, İngiliz yetkililer tarafından engelleniyor.
Bakıyor ki, olacak gibi değil...
Sarılıyor kaleme, tüm gerçekleri tek tek anlattığı, 8 bin kelimeden oluşan, "Gelibolu Mektubu"nu yazıyor.
Özeti şu:
"Çanakkale geçilemez... Hemen çekilin."
Ve bu mektubu, sansürden kurtulmak için Avustralya Başbakanı'na "elden" ulaştırıyor.
Avustralya Başbakanı mektubu okuyor, gözlerine inanamıyor ve acilen, yine "elden", İngiltere Başbakanı'na ulaştırıyor.
İngiltere Başbakanı mektubu okuyor, Savaş Kabinesi'ni topluyor, orada bir daha yüksek sesle okuyor...
Gizlice araştırılıyor.
Mektup doğru.
Hatta az bile yazılmış.
Cephedeki İngiliz komutanın, kendi poposunu kurtarmak için palavra attığı anlaşılıyor.
Ve karar veriliyor.
Komutan görevden alınıyor.
Emperyalistler, Çanakkale'den çekiliyor.
Yazdığı mektupla savaşın sona ermesini sağlayan genç gazeteci, Avustralya'da "kahraman" gibi karşılanıyor.
"Sir" ünvanı veriliyor.
E tabii kapılar açılıyor...
Savaşa "muhabir" olarak giden gazeteci, savaştan sonra "gazete sahibi" oluyor.

yildizlar2.gif

Yıl,
1952.
Çanakkale'de savaşın kaderini değiştiren "sir gazeteci" vefat ediyor.
Bir tane oğlu var...
O zamanlar, 21 yaşında.
Babasının gazetesinin başına geçiyor.
Çalışıyor, çalışıyor, çalışıyor.
Avustralya'ya sığmıyor...
ABD'ye, Avrupa'ya el atıyor.
Bugün, 75 yaşında.
Dünya medya imparatoru.
75 televizyon kanalı...
175 gazetesi var.
TV kanallarıyla 600 milyon izleyiciye, gazeteleriyle 11 milyon okuyucuya hitap ediyor.


yildizlar2.gif

 

hatice kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
210
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
:(:(ALLAH RAZI OLSUN...NE DİYECEĞİMİ BİLEMEDİM....ALLAH KABİR AZABI YAŞATMASIN. A.E.O. DUA İLE
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Allah cümlemizden razı olsun zaten şimdi biz bişi diyemeyiz ne diyeceğimiz kabirde belli olur zaten....
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Yavaş Yavaş ölürler

Yavaş Yavaş ölürler

Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler,
Yavaş yavaş ölürler okumayanlar,
müzik dinlemeyenler,
vicdanlarında hoşgörmeyi barındıramıyanlar.


Traduction d’un texte de Pablo Neruda Prix Nobel de Littérature 1971






Yavaş yavaş ölürler
izzet-i-nefslerini yıkanlar,

hiçbir zaman yardım istemeyenler.

Traduction d’un texte de Pablo Neruda Prix Nobel de Littérature 1971






Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştiremeyenler,
Elbiselerinin rengini değistirme riskine bile girmeyenler,
veya bir yabancı ile konuşmayanlar,

Traduction d’un texte de Pablo Neruda Prix Nobel de Littérature 1971






Yavaş yavaş ölürler
İhtiraslardan ve verdikleri heyecanlardan kaçınanlar,
tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar
Yavaş yavaş ölürler

Traduction d’un texte de Pablo Neruda Prix Nobel de Littérature 1971






Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup istikamet değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar.
Yavaş yavaş ölürler


Traduction d’un texte de Pablo Neruda Prix Nobel de Littérature 1971






Şimdi Yaşayın

Traduction d’un texte de Pablo Neruda Prix Nobel de Littérature 1971






Bu gün riske girin

Traduction d’un texte de Pablo Neruda Prix Nobel de Littérature 1971






Hemen harekete geçin

Traduction d’un texte de Pablo Neruda Prix Nobel de Littérature 1971






Kendini yavaş ölüme teslim etme!
Mutluluktan kaçınma!
 

hatice kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
210
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
ORDA GÜZEL ŞEYLER DEMEMİZ İÇİN DE BU DÜNYA HAYATINI RABBİMİZİN SEVDİĞİ ŞEYLERİ YAPMAMIZ GEREKİR YANİ BURDAKİ DAVRANIŞLARIMIZ KABİRDEKİ SÖYLEYECEKLERİMİZ OLUCAK
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Anahtar...çok Hoş Okuyun Lütfen

Anahtar...çok Hoş Okuyun Lütfen

Julia Dixon, kazayla anahtarını evde unutup DA sokakta kaldığı sırada postacı ona doğru yaklaştı.

-Bayan Dixon,üzgün görünüyorsunuz, bir sorun mu var?
-Ne yapacağımı bilmiyorum. Kapıda kaldım. Anahtar evde ve yedeğini bıraktığım komşum şehir dışında. Kocamda anahtar var, fakat o DA şehir merkezinde bir otelde konferansa katıldı. Ona ulaşabileceğimi sanmıyorum. Eve nasıl gireceğim??

Postacı kadını sakinleştirmeye çalıştı ve ona bir çilingir çağırmasını tavsiye etti.

-Sanırım yapabileceğim tek şey bu, fakat doğruyu söylemek gerekirse, çilingirler dünya kadar para alıyorlar. Oysa şu anda üzerimde bir kuruş bile yok.

Postacı kadının derdine ortak oldu. Kadının başka çaresi yoktu.

-Gitmem gerekiyor, buyrun mektubunuzu. Kim bilir, içinde belki sizi neşelendirecek güzel haberler vardır.

Julia zarflara baktı. Kardeşi Jonathan Dan bir mektup vardı. Geçen hafta onları ziyaret etmiş ve birkaç gün kalmıştı. Neden bu kadar çabuk mektup yazdı acaba diye mırıldandı Julia. Zarfı yırtıp açtığında, avucuna bir anahtar düştü. Mektupta şunlar yazılıydı:

"Sevgili Julia. Geçen hafta sizde kalırken, siz alışverişe gittiğinizde kazayla kapıda kaldım. Komşunuzdan yedeğini istedim AMA geri vermeyi unuttum. Bu mektupta onu DA gönderiyorum."


Yorum; Kapalı bir kapıyla yüz yüze gelmiş ve kendinizi ümitsiz hissediyorsanız, bilin ki tüm kapılar zamanı gelince içeri girmeniz için ardına kadar açılacaktır...
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Hazir Cevaplar

Hazir Cevaplar

hazır cevaplılk






Napolyon savaşta İspanya'yı yenmiş. İspanya kralı siz
ancak para ve mal için savaşırsınız biz ise namusumuz ve şerefimiz
içinsavaşırız demiş.
Bunun üzerine Napolyon;
"Evet insan neyi eksikse onun için savaşır"

>>>> >>>////////////////////////////////////////////////////////////


Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif
partiden bir kadın milletvekili, Churchill' e kızgın kızgın şöyle
seslenir:
"Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir
karıştırırdım."
Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı
yapıştırır:
"Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi
seve seve içerdim."

>>>> >>>////////////////////////////////////////////////////////////

Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Birgün eşi
Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş.
Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp
başından aşağıboşaltmış. Sokrates gayet sakin:
"Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zatenbekliyordum" demiş.


>>>> >>>////////////////////////////////////////////////////////////

Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş.
Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill' i
davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
"Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir
dostunuzu alıpgelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa."
Churchill, hemen cevap göndermiş:
"Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için
oyununuzuseyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim,
tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa."

>>>> >>>////////////////////////////////////////////////////////////


Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken
yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi:
"İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum"
diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş:
"Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin
zaman için azarlıyorum."

>>>> >>>////////////////////////////////////////////////////////////


Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve
felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta
zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla
karşılaşır.İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur
zengin,hor gördüğü filozofa:
"Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem"
der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu
karşılığı verir: - "Ben çekilirim."


>>>> >>>////////////////////////////////////////////////////////////

Meşhur bir filozofa:
"Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bukadarfakirsiniz?"
diye sorulduğunda:
"Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan" demiş.


>>>> >>>////////////////////////////////////////////////////////////


Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye
hasımlarından biri: "Efendim" demiş, "Kulaklarınız, bir insan için
birazbüyük değil mi?"
Galile:
"Doğru" demiş, "Benim kulaklarım bir insan içinbirazbüyük
ama,seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mi?"

>>>> >>>////////////////////////////////////////////////////////////


Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif' i küçük
düşürmek ister: "Affedersiniz, siz veteriner misiniz?"
Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlamış:
"Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?"


>>>> >>>////////////////////////////////////////////////////////////


Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahıgibi
sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında,
vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca,
Yavuz ona:
"Sen sır saklamayı bilir misin?" diye sormuş
Vezir:
"Evet hünkarım, bilirim"
dediğinde, Yavuz cevabi yapıştırmış:
"İyi, ben de bilirim."


>>>> >>>////////////////////////////////////////////////////////////


Bir filozofa sormuşlar:
"Şansa inanır mısınız?"
Filozof:
"Evet, yoksa sevmediğim insanların başarılarını neyle
açıklayabilirdim."



 

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
Kapalı bir kapıyla yüz yüze gelmiş ve kendinizi ümitsiz hissediyorsanız, bilin ki tüm kapılar zamanı gelince içeri girmeniz için ardına kadar açılacaktır...

Esselamun aleyküm kardeşim kıssa güzeldi emeğinize sağlık selam ve dua ile...
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
evet peygamberimizin buyurduğu gibi nasıl yaşarsan öyle ölürsün nasıl ölürsen öyle dirilirsin...
 

hatice kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
210
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
ALLAH HAYIRLI ŞEYLER YAŞAYIP HAYIRLI ŞEKİLDE ÖLMEYİ HAYIRLI ŞEKİLDE DİRİLMEYİ NASİP ETSİN.A.E.O.
 

monece

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Haz 2007
Mesajlar
196
Tepki puanı
0
Puanları
0
çok güzel bende inanın çok isterim böyle hazır cevap biri olmayı ama bu yönümü daha çok islami yönde kullanmak isterdim
 

leni

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
253
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
çok güzeldi Allah razı olsun :B :B :B
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt