Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

GÜNLERDEN BİR GÜN KURBAĞA YARIŞI DÜZENLENMİŞ!!! (2 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

leyla_serdar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 May 2007
Mesajlar
339
Tepki puanı
0
Puanları
0
feri kardesim, emegine saglik, çok güzel bir paylasim, allah senden razi olsun huzunlu bir durum ama o cocugu dinlerken kollarima alip sarasin geliyor, allah'im yavrularimizi annasiz babasiz birakmaksin, zor durumda olan cocuklarimiza kol kanaat olmamizi nasib eyle AMIN. Allah yar ve yardimcimiz olsun, AEO
 

feri

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
13
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
tekirdağ
Bu adam benim babam
Sekiz köşe kasketiyle
Omuzunda sekosuyla hey!
Cebinde yok parası
Bafra'dır cigarası
Yüreğindedir yarası
Altı çocuk büyütmüş
Bir işçi maaşıyla
Bu adam benim babam hey!

Ağlama benim babam
Ağlama naçar babam
Kara gün geçer babam hey!
Bir kapıyı kapayan
Gene açar babam
Ağlama benim babam hey!
Ağlama mazlum babam
Ağlama naçar babam
Kara gün geçer babam hey!
Bir kapıyı kapayan
Gene açar babam
Allah büyük babam hey!

Bu adam benim babam
Derdi dağlardan büyük
Çaresiz (biçare) , beli bükük hey!
Bir gün olsun gülmemiş
Rahat nedir bilmemiş
Gözyaşını silmemiş
Bir lokma ekmek için
Kimseye eğilmemiş
Bu adam benim babam hey!

Benim babam mert adamdı
Mangal gibi yüreği
Yufka gibi kalbi vardı
Hayatım boyunca o'na özendim
Fedakardı
Bir dikili ağacı olmadı belki
Ama kendisi
Onuruyla yaşayan koskoca bir çınardı
Üstümdeki kol kanat
Sırtımı yasladığım dağ gibiydi
Ben babamın oğluyum
Tepeden tırnağa Anadolu'yum...

Fatih Kısaparmak
 

firdes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 May 2007
Mesajlar
1,974
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
17
Konum
½ $@K@RY@'dannn:D *1984*
esselamunaleyküm verahmetullahi veberekatuhu..
değerli feri; paylaşımın için rabbim razı olsun..
sanki o çocuk yanımdaymış gibi hissettim..
Rabbim yetimlerin başını okşayana
:( acısın,merhamet edene merhamet etsin:(,
yardımcı olana yardım etsin inşallah..
selam ve dualarımla..
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
güzel bi hikaye

güzel bi hikaye

Çin düşünürü Lao Tzu'nun öyküsü...
Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış... Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış..
"Bu at, bir at değil benim için; bir dost, insan dostunu satar mı" dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: "Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın" demişler...




İhtiyar: "Karar vermek için acele etmeyin" demiş. "Sadece at kayıp" deyin, "Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez."
Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmeden at, bir gece ansızın dönmüş... Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ithiyardan özür dilemişler.
"Babalık" demişler, "Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için, şimdi bir at sürün var.."
"Karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiş ihtiyar. "Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç.
Birinci cümlenin birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir yürütebilirsiniz?"
Köylüler bu defa açıkça ihtiyarla dalga geçmemişler, ama içlerinden "Bu herif sahiden geri zekalı" diye geçirmişler... Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara. "Bir kez daha haklı çıktın" demişler.
"Bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın" demişler. İhtiyar "Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz" diye cevap vermiş.
"O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez."




Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın
kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin sonunda ya öleceğini ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş.
Köylüler, gene ihtiyara gelmişler... "Gene haklı olduğun ortaya çıktı" demişler. "Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler, belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer..."
"Siz erken karar vermeye devam edin" demiş, ihtiyar. "Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde... Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor."
Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatla tamamlamış:
"Acele karar vermeyin. Hayatın küçük bir dilimine bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar; aklın durması halidir.
Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur.
Buna rağmen akıl, insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen
oracıkta olduğunu görürsünüz."
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ilginç sorular

ilginç sorular

Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze aktarildiginda onlara mültecilermis gibi bakariz?

Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalisiriz?


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardir? [/FONT]



[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Neden insanlar birbirlerine sarilinca saga-sola sallanirlar? [/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadar ögretmene
ögretmenim" diye seslenirken altinci sinifta biranda "hocam"
diye seslenmeye baslarlar?
[/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu götürür" seklinde bir
uygulama ile ögrenciler cezalandirilirlarda "4 dogru bil, bir dogruda bizden" seklinde bir kampanya baslatilip zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?
[/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana çikinca
kafalarini egerler? Yagmura duyulan saygidan midir yoksa ondan
tirstigimiz için midir?
[/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika sonra
dönücem" yazar, ne zaman gittigini nasil anlariz?
[/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Televizyona çikan insanlar neden Kendilerini Türkiye'deki bütün
insanlarin izledigini sanirlar? Örn: Su anda 70 milyon kisi bizi
izliyor...
[/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Neden gözlerinden öperim denir? Insan vücudunda öpülecek daha
uygunsuz bir yer var midir? Kimse kimseyi gözünden öpmüş müdür?
[/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Düğünlerde neden "Dom Dom Kursunu" ile Göbek atilmaktadir. "Bir
avci vurdu beni, bin avci beni yedi" gibi sözler esliginde kendinden geçen baska milletler var midir?
[/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Neden bazi kizlarimiz sirin bir hayvancagiz
gördüklerinde "inanmiyorum!" derler, inanilmayacak olan nedir?
[/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Dolmuslardaki fiyat tarifesinde "en kisa mesafe neden indi-bindi"
olarak tabir edilir? Önce inilip sonra mi binilir? Bir terslik
yok mudur?
[/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Bir programi kurarken neden "kabul ediyorum" ya da "kabul
etmiyorum" seçenekleri vardir? O kadar parayi bayilip bir
bilgisayar programi satin aldiktan sonra "kabul etmiyorum" seçenegini isaretleyen bir takim saf kisiler mevcut mudur?
[/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica]Bulmacalarda boru sesinin karsiligi neden Hep "ti"dir?
Bulmacalari hazirlayan arkadaslar Hiç "ti" diye ses çikaran boru görmüsler midir?
[/FONT]
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
çocuk ve ressam

çocuk ve ressam

Bir gün Avrupa'nın ünlü sanat merkezi kentlerinden birin de gezen çocuğun biri bir vitrinde çok hoş bir tablo görür. Tablo bedeli oldukça pahalıdır. Çocuk bu tabloyu bir sonra ki sene abisinin doğum gününe almayı ister ve bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile mağazaya gider.

Şanslıdır tablo hala satılmamıştır. İçeri girer ve tabloyu bir süre yakından izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur ve "Abimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum, tüm paramda bu kadar" der. Ressam bir süre düşündükten sonra. Resmi paketler ve resmi satar. Çocuk paketini alır ve teşekkür ederek çıkar.

Mağazada ressamın arkadaşları da vardır ve şaşkın şaşkın sorarlar:

"Sen ne yaptın o resmin değeri milyonlar ederdi. Neden bu kadar cüzi bir rakama sattın?"

Ressam cevap verir:

"Evet ben bu resme milyonlarını verecek bir sürü insan bulabilirdim, ancak tüm servetini bu resme verecek kaç kişi bulabilirdim?..."
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Güzel Bir Hikaye

Güzel Bir Hikaye

yıllar önce, çok uzaklarda bir adam varmış. Bu adam çalışmak amacı ile çok uzaklara gitmiş ve yıllarca çalışmış. Sonunda memleketine dönme zamanı gelmiş. Bu çalışma sürecinde toplam 3000 akçe biriktirmiş ve evinin yolunu tutmuş.

Evine doğru giderken yolu büyük bir şehirden geçmiş. Yolda yürürken köşe başında birisi "Bir nasihat bin akçe, bir nasihat bin akçe" diye bağırıyormuş. Adam düşünmüş: 'Nasıl olur, bir nasihat 'ı bin akçeye satarlar, ben yıllarca çalıştım ve sadece 3000 akçe biriktirdim'

Bu işe pek aklı ermemiş ama merak işte. Duramamış ve adama bin akçe vererek o nasihat'ı satın almış. Nasihat "KADERDE NE VAR İSE O ÇIKAR" ve yoluna devam etmiş...

İlerde yine köşe başında başka bir adam bağırıyormuş "Bir nasihat bin akçe" diye. Adam yine dayanamamış bin akçe de o adama vermiş ve ikinci nasihat 'ı da satın almış. İkinci nasihat da: "GÖNÜL KİMİ SEVERSE GÜZEL ODUR"

Son kalan bin akçesi ile de yoluna devam etmiş. Tam şehrin çıkışında yine köşe başın da bir adam bir nasihat'ı bin akçeye satıyor. Adam bir parasına bakmış, bir de nasihati satan şahsa , dayanamamış ve kalan son akçesiyle de o nasihat'ı satın almış. Son nasihatte: "HİÇ BİR İŞ ACELEYE GELMEZ". Parasız yoluna devam etmiş.

Şehrin çıkışında büyük bir topluluk ile karşılaşmış.Topluluk telaş içindeymiş. Yaklaşmış ve oradakilerden birine neler olduğunu sormuş. Oradan birisi açıklamış, demiş ki : Burada şehrin tüm su ihtiyacını karşılayan bir kuyu var, ama kuyunun içinde de canavar var.

Canavar suyu tutmuş, göndermiyor. Aşağıya kim indiyse bir türlü çıkamadı. Şimdi herkes korkuyor aşağı inmeye "Adam düşünmüş ve ilk satın aldığı nasihat aklına gelmiş. "Kaderde ne var ise o çıkar" aşağı inmeye karar vermiş. Aslında bu nasihatleri herkes bilir ama uygulayabilmemiz için belli bir bedel ödememiz gerekiyor. İnince canavar hemen yakalamış ve yerine götürmüş.

Demiş ki:

"Buraya gelenlerin hepsine bir soru sordum ve bilemediler. Eğer sen bilirsen seni serbest bırakırım.

"Bir dizine sarışın ve dünya güzeli bir kadın, diğer dizine de kurbağa koymuş ve "söyle bakalım hangisi güzel?" demiş.

Adam düşünürken aklına ikinci aldığı nasihat gelmiş ve "gönül kimi severse güzel odur" demiş. Bu cevap canavarın çok hoşuna gitmiş. Zira canavar, kurbağanın gözlerine aşıkmış. Adamı salmış ve suyu bırakmış.

Almışlar adamı krala götürmüşler ve ağırlığınca altın vermişler.

Adamımız yoluna devam etmiş ve nihayet evine varmış. Evinin camından içeri bakmış. Bir de ne görsün; karısı genç biri ile diz dize oturuyor. Hemen kılıcını çekmiş ve tam içeri girerken üçüncü nasihat aklına gelmiş "Hiçbir iş aceleye gelmez". Kılıcını kınına koymuş ve içeri girmiş.

Hoş beşten sonra karısına o genci sormuş. Kadın da: "Bey sen gittiğinde ben hamileydim ve bir oğlumuz oldu. Bu genç senin oğlun" demiş.

KADERİNİZ ve YOLUNUZ AÇIK OLSUN, HAYAT ACELE ETMEYE GELMEZ .!
 

hatice kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
210
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
S.A. ÇOK GÜZEL EMEĞİNE SAĞLIK ALLAH RAZI OLSUN BENCE ÇOCUĞUN ABİSİ ÇOK ŞANSLI... BÖYLE BİR KARDEŞİ VAR RAHMAN'A EMANET OLUN
DUA İLE...
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
kardeşlik bence öyle bişi olmsı lazım onu gerektirir ne mutluki bunu başarabilenlere...
 

Sefine-i Hayat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
987
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Selamun Aleyküm.çok Güzel Bir Paylaşimdi.Allah (c.c) Razi Olsun.selametle...B)
 

hatice kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
210
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
BENCEDE ÖYLE AMA ÖYLE KARDEŞLER GÖRDÜM Kİ ONLARIN BİRBİRLERİNE YAPTIKLARINI DÜŞMANLAR BİLE YAPMAZLAR ALLAH'A ŞÜKÜR 4 KARDEŞİZ VE DÖRDÜMÜZDE O ÇOCUK GİBİYİZ...ALLAH ÖYLE İNSANLARI ISLAH ETSİN
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
amin Allah sevginizi azaltmasın böyle kişilerin var olduğunu duymk güzel
 

blackpuma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
işte çok sevmek ve sevdiğinin mutluluğu için bir avuç para ile milyonları almak bu olsa gerek...paylaşım için sağolun.
 

hatice kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
210
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
ÇOK GÜZEL ALLAH RAZI OLSUN EMEĞİNİZE SAĞLIK.BİRİSİ NASİHAT VERİRKEN DAHA DİKKATLİ DİNLİCEM BUNDAN SONRA...RAHMAN'A EMANET OLUN
DUA İLE...
 

anamaya

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
332
Tepki puanı
0
Puanları
0
Güzel Bir Hikaye Gerçekten Emeğinize Sağlik
 

eminn_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
zaten nasihat verirken iyi dinlemek lazım her nasihate kulak vermemk lazım bence
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt