Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"Eyne ihvânî?" (Kardeşlerim Nerede) (1 Kullanıcı)

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
filis1.jpg


filis8.jpg


filistin1.jpg
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,764
Tepki puanı
1,036
Puanları
163
Yaş
49
Konum
Gönlün olduğu yerde
ÇOCUKLAR AĞLAMASIN

Sen ey gülmeyi unutan çocuk!
Bir gün zafer çığlıklarını duyarsan haykıranları,
Gülmeyi hatırlar mısın? Hatırlayacak mısın?
Sen gülmeyi unutursan, ya bizlere kim cesaret verecek.
Sen hep böyle ağlarsan bizlerde hüzünleniriz çocuk.
Sen gül ki; gül bahçelerimiz yeniden filizlensin,
Gülistanımızda güller bitsin…
Sen gül ki; sana bakan diğer yavrularda gülümsesin.
Sen gül ki; tebessümün umudumuz olsun.
Senin kahkaha çığlıkların andımız olsun.
Marşlar söylensin kahkahalarına tempo tutarcasına.
Sen gül ki; aydınlık dolsun çehremize.
Gülümsemen ışığımız olsun karanlık gecelerimize.
Maveramız aydınlansın gülümsemenle.
Yolumuz olsun kahkahalarınla döşenmiş yollar.
Sen gül ki; yarınlar sizin olsun.
Sen gül ki; diğer tüm çocuklarda gülmeyi bilsin.
Sen gül ki;
Sen gül ki çocuk,
Çocuklar ağlamasın, çocuklar ağlamasın.



büyükler yüzünden gülmeyi unutmuş çocuklarımız
savaşlar yüzünden yaşamamış çocuklarımız
unutulmuş hayatlarda askıda kalmış çocuklarımız
f i l i s t i n l i ve k i m s e s i z çocuklarımız
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ramazan Bayramı'nın birinci günü. Girilmemiş ev neredeyse kalmamış. Endişeli bekleyiş sürüyor üç kişilik toprak evde…
İkinci günün sabahında bir gürültüyle uyanıyor Esma'nın evi. Sokak kapıları kırılıyor ve içeriye giriyor askerler. Ev halkı zaten her ân basılma korkusuyla hazırlıklı, en son odaya, köşeye, ellerine beyaz bayraklar alıp siniyorlar. Askerler oda oda dağıtarak ilerliyorlar son odaya doğru. Tam son odaya geldiklerinde bir silah sesi geliyor sokaktan ve sanki son odada silahlı insanlar varmış gibi kurşun yağmuruna tutuyorlar odayı. Zalimler korkak olurmuş. Yine amerikan askerlerinin uyarı için havaya açtıkları ateşten korkan ve tetiğe yüklenen amerikan askerleri barut kokan odanın dumanı dağıldığında, iki kadın cesedi ve kadınların arkasına sığınmış yaralı bir çocuk buluyorlar sadece. Çocuk "ümmî ümmî!"(Anneciğim, anneciğim) diye ağlıyor, gözyaşları kan içinde kalmış, yüzünden aşağıya kan kırmızısı sızıyor. Askerlerden biri subayına bakıyor, "ne yapalım çocuğu" dercesine. Ve üst rütbeli, vatanseverlik örneği gösterip bir amerikan düşmanının daha ölüm emrini veriyor.
Hüseyin namluyu kafasında hissettiğinde annesinin cesedine bakıp kanlı gözyaşlarıyla soruyor bu soruyu:
"Eyne ihvânî?"
"Kardeşlerim nerede
Selamünaleyküm Allah razı olsun
ben okurken çok kötü oldum Rabbim dünyadaki bütün müslüman din kardeşlerize yardım etsin inşaallah...Öyle bir toplum haline geldik ki...artık herkes- bana değmeyen yılan bin yaşasın diyor..çok yazık.. ama bilmiyorlarki o yılan birgün kendilerinin de canını yakacaktır..
Selam ve dua ile kalın...Allaha emanet olun..
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
aleykümselam kardeşim ALLAH celle celaluh cümlemize halis niyette müslümanlık şuuru ile şereflendirsin.

iman,islam,ihsan ile yaşamak duasıyla.................

Ramazan Bayramı'nın birinci günü. Girilmemiş ev neredeyse kalmamış. Endişeli bekleyiş sürüyor üç kişilik toprak evde…
İkinci günün sabahında bir gürültüyle uyanıyor Esma'nın evi. Sokak kapıları kırılıyor ve içeriye giriyor askerler. Ev halkı zaten her ân basılma korkusuyla hazırlıklı, en son odaya, köşeye, ellerine beyaz bayraklar alıp siniyorlar. Askerler oda oda dağıtarak ilerliyorlar son odaya doğru. Tam son odaya geldiklerinde bir silah sesi geliyor sokaktan ve sanki son odada silahlı insanlar varmış gibi kurşun yağmuruna tutuyorlar odayı. Zalimler korkak olurmuş. Yine amerikan askerlerinin uyarı için havaya açtıkları ateşten korkan ve tetiğe yüklenen amerikan askerleri barut kokan odanın dumanı dağıldığında, iki kadın cesedi ve kadınların arkasına sığınmış yaralı bir çocuk buluyorlar sadece. Çocuk "ümmî ümmî!"(Anneciğim, anneciğim) diye ağlıyor, gözyaşları kan içinde kalmış, yüzünden aşağıya kan kırmızısı sızıyor. Askerlerden biri subayına bakıyor, "ne yapalım çocuğu" dercesine. Ve üst rütbeli, vatanseverlik örneği gösterip bir amerikan düşmanının daha ölüm emrini veriyor.
Hüseyin namluyu kafasında hissettiğinde annesinin cesedine bakıp kanlı gözyaşlarıyla soruyor bu soruyu:
"Eyne ihvânî?"
"Kardeşlerim nerede
Selamünaleyküm Allah razı olsun
ben okurken çok kötü oldum Rabbim dünyadaki bütün müslüman din kardeşlerize yardım etsin inşaallah...Öyle bir toplum haline geldik ki...artık herkes- bana değmeyen yılan bin yaşasın diyor..çok yazık.. ama bilmiyorlarki o yılan birgün kendilerinin de canını yakacaktır..
Selam ve dua ile kalın...Allaha emanet olun..
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Anarşistler, masumlara kast edenler!

Bazı zalimlerin Müslümanlara karşı yaptıkları mezalimi adeta meşru hale getirdiler. Çünkü, ortada sistemi tanımayan, devlete başkaldıran, demokratik kurallara ve laik sisteme isyan eden bazı kimseler vardı. Dolayısıyla “o başkaldırmaları bastırması devletin hakkıdır” mülahazası hasıl oldu. Bu arada, ihtimaller de vukuat yerine konarak “Bunların tehlikeli olmaları da muhtemeldir, öyleyse bunların da ezilmesi lazımdır.” vehim ve safsatalarıyla pek çok masumun da canı yandı. Müslümanlıkta canlı bombanın yeri yoktu ve olamazdı. Tarih boyunca, İslâm’dan, masum kimseleri öldürme gibi bir fetva alınamamıştı ve alınamazdı. Fakat, kandırılmış ya da değişik yollarla ve ilaçlarla uyuşturulmuş insanların Karmatîce ve Hâricîce davranışları neticesinde bembeyaz insanlar karalandı, apak Müslümanlık kapkara gösterildi. Allah’a teslim ve emniyetin temsilcisi olan Müslümanlar birer potansiyel teröristmiş gibi sergilendi.
Evet, iki unsur işin vahametini artırdı: Zalimlerin hışmı, ceberutu ve kararlılığı; bir de, onlara koz veren bazı saf kimselerin tavır ve davranışları.
O süreçte en büyük zararı ortadaki insanlar, mütereddid ve mütehayyirler gördü. Onlar, meydana gelen hadiselere bakınca ve meydanda boy gösteren bir kısım anarşist ruhlara, bazı nihilistlere, bir avuç Hâricî ve Karmatî’ye şahit olunca, “İşin doğrusu bunlar da biraz fazla ileriye gidiyorlar ve yapılanları hak ediyorlar.” dediler ve gadredenlerin bu mevzudaki ceberûtî tatbikatını ma’kul ve meşrû kabul ettiler. Yapılanları, sistemin müdafaası şeklinde algıladılar. O gün idareci olanlar da, ya kasten göz yumdular ya da meseleleri algılamada zuhûller yaşadılar. Neticede o tereddütlüler, tereddütlerine yenildiler ve hoşgörü atmosferinin bozulmasına, uzanan barış ellerinin geri çekilmesine razı oldular.


Selamun aleykum kardeşim.Bugünlerde yukarıdaki cümlelere takılmış durumdayım.Okuyunca kırılmadığımı söylesem yalan söylemiş olurum.Elimden geldiğince herkese aktarmaya çalışıyorum yukarıdaki zatı muhteremin düşüncelerini.
.....................................

Hernekadar Hz hüseyini öldüren bir toplulukta olsalar,Hz zeynebin bedduasını almışta olsalar,hatta kuveytteki masum halk öldürüldüğünde sessiz kalmışta olsalar mazlum çocuklar,yaşlılar...bunu haketmiyor..ya da kurunun yanında yaşta yanıyor.....
.......................................................

Keser döner sap döner güngelir hesap döner.Hesabın bizim üstümüze dönmiyeceği ne malum.Ki 1999 depreminde döndüğünü biliyoruz...Rabbim yardımcıları olsun.Bizleri onlara yardımcı kılsın.Allaha emanet olunuz.vesselam
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
aleykümselam değerli kardeşim.selametle kalınız.mevlam bizleri,cümlemizi hidayete erdirsin islah eylesin...

Anarşistler, masumlara kast edenler!


Bazı zalimlerin Müslümanlara karşı yaptıkları mezalimi adeta meşru hale getirdiler. Çünkü, ortada sistemi tanımayan, devlete başkaldıran, demokratik kurallara ve laik sisteme isyan eden bazı kimseler vardı. Dolayısıyla “o başkaldırmaları bastırması devletin hakkıdır” mülahazası hasıl oldu. Bu arada, ihtimaller de vukuat yerine konarak “Bunların tehlikeli olmaları da muhtemeldir, öyleyse bunların da ezilmesi lazımdır.” vehim ve safsatalarıyla pek çok masumun da canı yandı. Müslümanlıkta canlı bombanın yeri yoktu ve olamazdı. Tarih boyunca, İslâm’dan, masum kimseleri öldürme gibi bir fetva alınamamıştı ve alınamazdı. Fakat, kandırılmış ya da değişik yollarla ve ilaçlarla uyuşturulmuş insanların Karmatîce ve Hâricîce davranışları neticesinde bembeyaz insanlar karalandı, apak Müslümanlık kapkara gösterildi. Allah’a teslim ve emniyetin temsilcisi olan Müslümanlar birer potansiyel teröristmiş gibi sergilendi.
Evet, iki unsur işin vahametini artırdı: Zalimlerin hışmı, ceberutu ve kararlılığı; bir de, onlara koz veren bazı saf kimselerin tavır ve davranışları.
O süreçte en büyük zararı ortadaki insanlar, mütereddid ve mütehayyirler gördü. Onlar, meydana gelen hadiselere bakınca ve meydanda boy gösteren bir kısım anarşist ruhlara, bazı nihilistlere, bir avuç Hâricî ve Karmatî’ye şahit olunca, “İşin doğrusu bunlar da biraz fazla ileriye gidiyorlar ve yapılanları hak ediyorlar.” dediler ve gadredenlerin bu mevzudaki ceberûtî tatbikatını ma’kul ve meşrû kabul ettiler. Yapılanları, sistemin müdafaası şeklinde algıladılar. O gün idareci olanlar da, ya kasten göz yumdular ya da meseleleri algılamada zuhûller yaşadılar. Neticede o tereddütlüler, tereddütlerine yenildiler ve hoşgörü atmosferinin bozulmasına, uzanan barış ellerinin geri çekilmesine razı oldular.


Selamun aleykum kardeşim.Bugünlerde yukarıdaki cümlelere takılmış durumdayım.Okuyunca kırılmadığımı söylesem yalan söylemiş olurum.Elimden geldiğince herkese aktarmaya çalışıyorum yukarıdaki zatı muhteremin düşüncelerini.
.....................................

Hernekadar Hz hüseyini öldüren bir toplulukta olsalar,Hz zeynebin bedduasını almışta olsalar,hatta kuveytteki masum halk öldürüldüğünde sessiz kalmışta olsalar mazlum çocuklar,yaşlılar...bunu haketmiyor..ya da kurunun yanında yaşta yanıyor.....
.......................................................

Keser döner sap döner güngelir hesap döner.Hesabın bizim üstümüze dönmiyeceği ne malum.Ki 1999 depreminde döndüğünü biliyoruz...Rabbim yardımcıları olsun.Bizleri onlara yardımcı kılsın.Allaha emanet olunuz.vesselam
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,458
Tepki puanı
5,758
Puanları
163
Yaş
51
re: "Eyne ihvânî?" (Kardeşlerim Nerede)
Selam aleyküm kardeşim Allah razı olsun ne diyeceğimi bilemeiyorum okurken içim parçalandı herkes kendi evlerinde sıcak yataklarında yatarken müslüman kardeşlerimiz ne hallerde ne eziyetler içinde hiç uğruna canlarında oluyorlar ve hiç kimse birşey yapmıyor zamanında bizim ülkemizde de aynı vahşeti yaşamıştık Allah yar ve yardımcıları olsun zalimin zülümün hakkından Rabbim gelsin. İnsanlığın büyük ayıbı kurtuluş diye Irak'ı işgal ettiler ne oldu sonuç ortada:(
Allah herkesin yar ve yardımcısı olsun hiç kimseyi darda sıkıntıda çaresiz bırakmasın Rabbim hayırlı bir sebep göndersin inşallah.
Şimdi bizler ne desek ne yapsak boş elimizden duadan başka ne geliyor ki herkes lüsk şatafat içinde yaşarken müslümanlara ne olmuş kim ölümüş kim kalmış kimin umurunda sanki.
Allah yar ve yardımcıları olsun inşallah selam ve dua ile selametle kalınız:(
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
aleykümselam değerli kardeşim.ALLAH celle celaluh cümlemizin yar ve yardımcısı olsun.selam ve yürekten samimi dualarımla selametle kalınız.

re: "Eyne ihvânî?" (Kardeşlerim Nerede)
Selam aleyküm kardeşim Allah razı olsun ne diyeceğimi bilemeiyorum okurken içim parçalandı herkes kendi evlerinde sıcak yataklarında yatarken müslüman kardeşlerimiz ne hallerde ne eziyetler içinde hiç uğruna canlarında oluyorlar ve hiç kimse birşey yapmıyor zamanında bizim ülkemizde de aynı vahşeti yaşamıştık Allah yar ve yardımcıları olsun zalimin zülümün hakkından Rabbim gelsin. İnsanlığın büyük ayıbı kurtuluş diye Irak'ı işgal ettiler ne oldu sonuç ortada:(
Allah herkesin yar ve yardımcısı olsun hiç kimseyi darda sıkıntıda çaresiz bırakmasın Rabbim hayırlı bir sebep göndersin inşallah.
Şimdi bizler ne desek ne yapsak boş elimizden duadan başka ne geliyor ki herkes lüsk şatafat içinde yaşarken müslümanlara ne olmuş kim ölümüş kim kalmış kimin umurunda sanki.
Allah yar ve yardımcıları olsun inşallah selam ve dua ile selametle kalınız:(
 

çiğtanesi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 May 2008
Mesajlar
66
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
kaan kardeşim emeğinden Allah razı olsun
Allah tez zamanda zalimin elinde işkence gören zulme uğrayan bütün müslümanları selamete çıkarsın...Allaha emanet olun
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
amin inşaALLAH.ALLAH celle celaluh cümlemizin yar ve yardımcısı olsun.selam ve yürekten samimi dualarımla selametle kalınız.


kaan kardeşim emeğinden Allah razı olsun
Allah tez zamanda zalimin elinde işkence gören zulme uğrayan bütün müslümanları selamete çıkarsın...Allaha emanet olun
 

meltem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
1,782
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
sonsuznurr.blogcu.com
"Eyne ihvânî?"
"Kardeşlerim nerede"
Allah razı olsun kaan kardeşim ...
belki günlük işlerimize dalıp ,dualarımızda bile yer
vermeyi unuttuğumuz anda vesilenizle elimizden gelen tek
şey olan duayı edicez ....
Allah cella celaluha emanet olun ...
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
amin inşaALLAH.ALLAH celle celaluh cümlemizin yar ve yardımcısı olsun.selam ve yürekten samimi dualarımla selametle kalınız.


"Eyne ihvânî?"
"Kardeşlerim nerede"
Allah razı olsun kaan kardeşim ...
belki günlük işlerimize dalıp ,dualarımızda bile yer
vermeyi unuttuğumuz anda vesilenizle elimizden gelen tek
şey olan duayı edicez ....
Allah cella celaluha emanet olun ...
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Yetimlerin incisi Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor:

"Yetim tokatlandığı zaman ağlayınca onun sesinden Rahman'nın arşı sallanır ve yüce Allah meleklerine şöyle buyurur:

"Ey meleklerim! Anasını babasını toprak altında gizlediğim şu yavruyu kim ağlatıyor."
...

?!!!​
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Düşünüyorumda, şimdi Gazze ne halde,Kudüs ne halde
Bağdat,Kabil
Çeçenistan'ım ne halde
isr1119d32bc119208d8by.jpg


Ben biliyorumki
İsrail bayram dinlemezAmerika bayram dinlemez
Rabbimiz ! Bu bayramda yüzümüzü güldür
Kafirleri perişan et

Bayram? !
Onlarada bayram varAma zor,çok zor
Her an başımıza bomba yağabilir düşüncesiyle,BayRam
Çok zor

Rabbimiz !
Yeryüzünün heryerinde acı çeken mazlum müslüman kardeşlerimiz var
Onlara yardım etOnları mutlu et
Onlara zafer ihsan eyle
Mücahidlerini zafer ile sevindir !
Bayramımız ZAFERİMİZ olsun !


Rabbimiz ! Arzulayan her müslüman kulunu katına ''Şehadet'' ile al
Bizi sevdiklerimizle beraber haşreyle
Biz Rasulünü seviyoruz,Rasulünün dostlarını seviyoruz
Biz Şehidleri seviyoruzve özlüyoruz
Hiçbir şeyi özlemediğimiz kadar sana kavuşmayı özlüyoruz
Bizi peygamberler iel,salihlerle,şehidlerle beraber dirilt !

Ve bizi altlarından ırmaklar akan Adn Cennetlerine koy


Allahumme Amin !

''Bayramsa,Bayramımız Mübarek Olsun !''




'Aşığım Sana Ya Rabb !
Şu beden zindanındaMahpusum,
Kurtar Beni
Bir ŞEHADET çağrınla'
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
sevdam25do7ih5zg4.jpg


Hakka Yürüyüş...........

Yürümek için dik duruşu ve gönüllü olan yolcu gerek dedik. Ama bir de yol gerek…
Bu yol ki… Dosdoğru yol…
hedefine şaşırtmadan ulaştıran, güzelliğe, mutluluğa götüren yol…

Yol belli yolcu belli…
Peki sorun ne ki?
Yol dümdüz önümüzde ve ilk biz yürümeyeceğiz…
Yani yanlız değiliz.
Yürümeyi öğretenler dimdik önümüzde bütün heybetleriyle.
Biz nerdeyiz?

Herşey yürüyor, zaman, ömür, gençlik, sağlık, herşey su gibi akıp gidiyor…
yürümüyor adeta koşuyor.
Peki biz yürüyormuyuz?
Bu yolu bilmeden anlamadan ve en önemlisi sevmeden yürüyemeyiz ki?
Herşey yürürken biz nerdeyiz?
Hangi oyunda oynaştayız?
Yürümeyi biliyormuyuz?
En önemlisi yürümek istiyormuyuz?


Cevabınız evetse eğer önce gönlünü ayağa kaldır.
Oturanlar yürüyemezler, hele yatanlar hiç…
Ama ayaklarınla değil gönlünle yürüyeceksin bunu bil….

Gönülle yürüdünüzmü hiç….

Yürüyenler dedim ya onlar, o aşıklar ayaklarıyla değil gönülleriyle yürürler…
Öyle yürürler ki!!!
Onları sular boğmadı, ateşler yakmadı.
Onların yollarını guvercinler sakladı…
O sevda elleri…

Şimdi yürüyenler gibi edebiyat yapıp lafla peynir gemisi yürütmeye çalışmadılar.
Söyleyip anlatıp yatmadılar…
zaman üstü, mekanlara geçtiler Hakka yürüdüler ve Hakka ulaştılar…
Yol doğru yolcu doğru ama yürüyüş bozuk olursa varılmıyor menzille…
Hepsi dosdoğru olmalı…
DOSDOĞRU…..

İşte dostlar..

Yol dosdoğru Tevhid yolu..
İlk insan, ilk yol göşterici Hz. Adem'le başlayıp alemlerin rahmet, sevginin öğretmeni Hz.
Muhammedle tamamlandı ve kıyamete kadar bu yolun yolcuları olucak...

Yol dosdoğru, yürüyenlerde dosdoğru...
Bu yola yakışırmıyız ki bilmem.
Bu yol ki menfaat için satılmaz, iki kuruşluk sevdalar için terk edilmez.
Bu yolda başıt insanlar yürüyemez.

Önce gönlümüze bir yolculuk yapalım... Ta derinliklerine yürüyelim...
Gönlümüzü bulursak sahibinizide buluruz.. İnşaAllah

Güzel yolun sevdalıları yolunuz açık olsun...



Hakk'a YÜRÜYÜŞ DERGİSİ'NDEN
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
jhaddp2pr2rc9.jpg




Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla başlarım.

ALLAH'a hamd, Rasûlüne, âline, ashabına ve onlara tabi olanlara salât ü selâm olsun...

«Ey Rasûlüm de ki: Size sadece bir tek nasihat ediyorum: ALLAH için ikişer ikişer, teker teker kalkınız. Sonra da arkadaşınızda delilikten bir eser olmadığını ve O'nun ancak şiddetli bir azabdan sizi korkutan bir peygamber olduğunu düşününüz.

Yine de ki: Ben yaptığım bu tebliğ vazifesinden dolayı sizden bir ücret istemedim. Ücretiniz sizin olsun. Benini mükâfatımı ALLAH Telâlâ verecektir. O her şeye şâhiddir.

Yine onlara de ki: Muhakkak ki benim Rabbim, hakkı yerli yerine koyar. O bütün gayblara tamamiy-le vâkıftır.

Ey Rasûlüm onlara de ki: Hak (din olan islâm) gelmiştir. Bâtıl kaybolmuştur ve geri dönmeyecektir.

(11 Enfâl Sûresi: 24.



Onlara de ki: Ben yanılırsam bunun zararı banadır. Eğer hidayete erişmişsem bu, Rabbimin bana vahy etmesi sebebiyle olur. Muhakkak ki O, her şeyi işitir ve hem size hem de bana çok yakındır.»(-')
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt