21. yy’ın gördüğü savaş dehalarından Zerkavi’nin adını
Amerika’nın Irak’ı işgalinden sonra duymuştuk. Halbuki kendisi
Afganistan ve Afrika kıtasında da savaşmış, daima
gözümüzün önünde olan bir müslümandı!
11 Eylül’den sonra Üsame bin Ladin, Eymen el-Zevahirî,
Ebu Mus’ab El Mısrî ve diğer kahramanlar arasında şerefli adı
zikredilir oldu. Üsame bin Ladin’in ‘Benim cihad prensimdir”
dediği Zerkavî, Ürdün’ün asil ailelerinden ve Filistin’in gerçek
sahiplerinden biri olarak, kavgasını daima Kudüs merkezli
sürdürmüş bir müslümandı.
Yeni Dünya Düzeni’nin sonunu getirecek kıtalararası ihtilâl
ve cepheleşme faaliyetlerine büyük ilhâm kaynağı olmuş,
mücadelesini Ehl-i Sünnet çizgisinde ve cansiperane bir şekilde
sürdürmüş, dikkat ve emeğini bütün İslâm coğrafyasının her
tarafına vermişti. İslâm tarihine altın harflerle geçecek örnek bir
Müslüman oldu.
Müslümanların bugün kafasından kazınan cihad şuurunu
tekrar diriltecek olan kılıcı çeken, en son Saddam Hüseyin
döneminde yaşayan ‘Baas-Diriliş’ Arap milliyetçiliğini bütün
hasisliğinden kurtararak gerçek ‘diriliş’e yol açan devrimci bir
müslümandı.
İslâm’ı aslıyla ve bütün hassasiyetiyle yaşamanın yolu olan
cihadı bütün unsurlarıyla topluma aşılarken, dini içten yıkan
bid’at eylem ve fikirlere karşı da gözümüzün açılmasına vesile
oldu.
Televizyon ekranından Müslümanların başına gelenleri
seyredip dört duvar arasında unuttuktan sonra, ertesi güne karın
doyurma telaşıyla uyanan biri Müslüman olabilir mi ?
Ebu Garip, Guantanamo, Afganistan, Filistin, Çeçenistan
vs. dünyanın her tarafında işkence ve zulüm yapan, soykırım
uygulayan Amerikan askerleri için ‘Cesur Amerikalıların bir an
önce evlerine dönmesini umuyorum” diyenlerin hükmü nedir...
Türkiye Müslümanlarının Irak’a olan destek ve alakâsını
Anadolu coğrafyasından silmek için işbirlikçi işgal medyasıyla
anlaşarak BOP projesinin ‘aktör’lüğüne soyunmak...
Telafer Kahramanı’na karşı Ofer’le işbirliği yapmak...
Zerkavi’nin şehadet haberini alırken de bir başka Yahudi
uşağıyla beraber olmak. Allah, müslümanlara mücahidlerin ve mürtedlerin
yüzünü bir kez daha gözler önüne getirdi.
Şunu belirtelim:
Yeni Dünya Düzeni’mizle kendini bütün dünyaya teklif
eden bir hareket olarak biz, dün nasıl, “Saddam sen oradan biz
buradan demişsek”, bugün de her savaş dahisi ve cephe liderine
olduğu gibi Zerkavî’ye de, ‘Sen oradan biz buradan’ dedik.
Kuzey Irak’ta Sünnî Türkmenlerin yardım çağrılarına başı
çuvallılar gidecek değildi herhalde?! Demek yürek yokmuş ki
çuvalı geçirdiler! Şu hâlde çuvalla giden onuru hâlâ “var”
zannedenler:
Sünnî Türkmenlerin yardımına Zerkavî ve aslanları yetişti!
Onursuz, şerefsiz, haysiyetsizler böyle bir müslümanın
şehadet haberini ortak bir sözle haber verdiler: Celladın Sonu
Bir son gözetiliyorsa şunu iyi bilin ki, bu size biçilen
‘Vadenin Sonu’dur! Hakkınızda kesilen söz budur!
İslâm düşmanları, her darbede ağlamak âdetleri olduğu
hâlde bir de müslümana iftira atmıyorlar mı? Güya karalamak
için, lekelemek için… Zerkavi’nin bombalanan evinde ‘leopar
desenli’ kadın mayosu bulunmuş…
Şimdi ister misiniz Allah Müslüman kuluna öyle bir gün
göstersin ki, o gün işbirlikçilerin damı enkaza dönsün ve altından
çıkanlar da kancık finoyla kucak kucağa matruş, birtakım
leşler olsun.
Amerika ve işbirlikçilerini çöle gömen Zerkavi ve askerleri,
aynı çölün üzerinde Amerikalılardan ele geçirdikleri silahları
denerken göründüğünde, ‘M 16 tüfeği kullanmayı bilemedi’
diye kancık kancık alay etmeye yeltendiler. O ganimetleri nasıl
elde edildiğini bilmiyorlarmış gibi! Telafer kahramanı
Zerkavi’nin görüldüğü o günde, bizim gördüğümüz şey de,
Aslan parçasının ‘dik duruş’uydu.
Daha fecisi ve ebedî rezilliğe gark edecek olanı ise İslâmcı
geçinen basının başına gelecek olanlardır. Onlar için söze hacet
yok, varlıklarına lüzum olmadığı için izah yapmaya da gerek
yok. Zerkavi’nin dediği gibi: Şüphesiz uyaran kişi özür kabul
etmez!
Her hâliyle belliydi ki o, destanlık mücahid Zerkavî,
vuruşarak ölmeyi tercih etti. Ve öyle de oldu. Mücadelesine
örnek aldığı büyük komutan, Sahabî Halid Bin Velid nasıl savaş
meydanı haricinde ölmekten korktuysa, o da aynı korkuyu
yaşarcasına hep ateş hattındaydı.
O’nun bize hatırlattığı, telkin ettiği, misâllerini verdiği şey
Ahmed Fazıl Ölmedi Kavgamızda Yaşıyor!
Cumali Dalkılıç
www.aylikdergi.com