RE: Ailenin Önemi
Rabbim sizden de razı olsun kardeşim.
Selam ve dua ile.
Rabbim sizden de razı olsun kardeşim.
Selam ve dua ile.
konak yazdı:
Rabbim sizden de razı olsun kardeşim.
Selam ve dua ile.
enis1981 yazdı:
konak yazdı:
Rabbim sizden de razı olsun kardeşim.
Selam ve dua ile.
konak yazdı:
Aile toplumun çekirdeğidir. Ailenin bozulması toplumun bozulması demektir. Ailenin gelişmesi ile toplum gelişir. Aileyi düzeltmeden toplumun düzelmesini beklemek abesle iştigaldir.
mustafa_xtar yazdı:
konak yazdı:
Aile toplumun çekirdeğidir. Ailenin bozulması toplumun bozulması demektir. Ailenin gelişmesi ile toplum gelişir. Aileyi düzeltmeden toplumun düzelmesini beklemek abesle iştigaldir.
evet abicim Allah razı olsun
zerda yazdı:
Genç kadın, yeni aldığı kıyafeti komşusuna öyle bir anlatıyordu ki, komşusu meraktan renkten renge girmişti.
Ya yeter artık anlattığın, getir de bir görelim.
Kadın koşar adım gidip elbiseyi getirdi ve nispet edercesine gösterdi. Komşu hanım,“Eee, vallahi, hani anlattığın kadar var yani... dedi.
Kim bilir kaçıncı baskıydı. Eve her gelene yeni elbise bir anlatılıyordu ki, görme gitsin! Fiyatı komşulara iki misli söyleniyordu.
Aman çocuklar, babanız sorarsa sakın ha bu elbiseyi kaça aldığımı söylemeyin. Ona yarısını söyleriz, olur biter diyordu çocukları en kötü alışkanlık olan yalana bir anne olarak ittiğinden habersizcesine...
Küçük Ali zaman zaman düşünüyor, öğretmeni Çocuklar, sakın ola ki yalan söylemeyin. Yalan çok çirkindir. Yalan söyleyeni hiç kimse sevmez. Siz yalan diyebilir, beni aldatabilirsiniz; ama Allahı asla aldatamazsınız Onun melekleri sizi her zaman görmekte, her söylediğinizi yazmakta, her yaptığınızın resmini çekmekte diyordu.
Peki, annesi bunları bilmiyor muydu?
Alinin gözünde annesi yanlış yapmazdı, o halde annesi haklıydı! Çünkü geçen gün de aynı şey olmuştu. Annesi, Babanıza sakın demeyin demiş ve kendisi de doğruyu söylememişti.
Ali, aslında çalışkan ve terbiyeli bir çocuktu. Fakat son zamanlarda yaşadıkları onu biraz düşündürüyor, ara sıra da olsa küçük kaçamaklar yapıyordu. Bilhassa başarılı olmadığı derslerini söylemiyor, kırık aldığı zaman ya İyi aldım veya “Daha bilmiyorum diyordu.
Bir gün veli toplantısına Alinin annesi de çağrıldı. Alinin notlarını düşürdüğü, eskisi kadar derslerinde ciddî olmadığı söylendi. Annesi çok şaşırmıştı ve Alinin neden böyle bir davranış içerisine girdiğine bir anlam verememişti. Akşam olunca, aile her zamanki gibi akşam yemeğinde bir araya geldi.
Ali, biliyorsun, bugün veli toplantısına gittim. dedi.
Ne var? Gayet normal...
Annesi, Evet, dedi, buraya kadar normal de, senin bize söylediklerinle öğretmenin söyledikleri çelişiyor da... Utanmıyor musun bize yalan söylemeye? Ben seni yalan söylemen için mi okutup emek veriyorum? Okulda size yalan mı öğretiyorlar? Sonra, bu yalanın çıkmayacak mı zannettin? Çekirge bir zıplar, iki zıplar, üçüncüde yakalanır. Bak sen de nasıl yakalandın!”
“Bitti mi?
“Evet, bitti. Yine bir yalanla mı kendini savunacaksın?
Hayır, anne! Ben, yalan söylemeyi, okuldan, arkadaşlarımdan ya da öğretmenimden öğrenmedim; ilk senden öğrendim!
Bu sözleri duyan genç kadın, ağzındaki lokmayı yutamaz oldu. Deminden beri bütün konuşmaları sessizce dinleyen baba ise, bu konuşmalara bir anlam veremeden gayriihtiyarî hanımına bakakalmıştı.
Ali cesaretini topladı:
Evet, anne! dedi. Yanlış duymadın. Bana yalanı sen öğrettin! Sen değil miydin, bir şey olduğu zaman ‘Babanıza söylemeyin’ diyen ve olayı farklı anlatan, Şunu yaparsanız size şunu alırım’ deyip biz yaptığımız zaman boşveren, sözünde hiç durmayıp bizi hep aldatan?.. Ben aslında yalanın çok kötü olduğunu biliyorum. Öğretmenimiz bunu bize uzun uzun anlattı. Ama günlerce düşündüm Kötü bir şey olsa her şeyi en güzel yapan anneler yapmaz’ dedim ve senin yaptıkların öğretmenimin anlattıklarından üstün çıktı. Kırık not aldığım zaman sizlere iyi imiş gibi anlattım.
Etrafı büyük bir suskunluk kaplamıştı.
Herkesin ruh dünyasında kasırgalar esmekteydi. En çok da, düşünmeden yaptığı hareket karşısında çocuğuna kötü örnek olan annenin yüreğinde...
Ne yapmıştı, Ali gibi çalışkan ve sorumlu bir çocuğu ta uçuruma kadar nasıl getirmişti?
Anne, neden sonra söze başladı:
Ali, senden özür diliyorum. Demek ki hiç yanlış yapmaması gereken, yaptığı zaman ise büyük tahripler yapan anneler de hata yaparmış! Düşünmeden yaptıklarım ve söylediklerimle bana güzel bir ders verdin. Bana model olduğumu hatırlattın. Seni tebrik ediyorum.
dynaxon yazdı:
SLM.ALK. ESKİDEN DAHA DOĞRUSU BEN KÜÇÜKKEN BİZLERE ANNEM,BABAM BÜYÜKLERİMİZ HATTA GELEN MİSAFİRLER ALLAH KAÇTANE? KİMİN KULUSUN? KİMİN ÜMMETİSİN? HANGİ MESHEPTNSİN GİBİ DİNİ KONULARDA SORULAR SORULURDU VE BİZDE AİLEMİZCE ÖĞRETİLEN ŞEYLERİ BÜYÜK BİR HEYECANLA CEVAP VERİRDİK Bİ AFERİN İÇİN. TABİKİ SAYGI, SEVGİ, AHLAK VE NERDE NASIL DAVRANILMASI GEREKTİĞİ ÖĞRETİLİRDİ. AMA ŞİMDİ ÇOCUKLARA HANGİ TAKIMI TUTUYOSUN YOK BU ŞARKICI KİM YOK BU SANATÇI KİM GİBİ ŞEYLERLE GÜZELİM ZİHİNLER DOLDURULUYOR.BENCE MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇOCUKLARIMIZI TELEVİZYON BİLGİSAYAR GİBİ ŞEYLERDEN UZAK TUTAMAZSAK DAHİ KONTROLLÜ Bİ ŞEKİLDE İLİGİLİ OLMALARINI SAĞLAMALIYIZ. ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR ÇOK ZEKİ ONLARIN BU ZEKASINI ÖNCE İMAN VE SONRA AHLAKLA DOLDURMALIYIZ. ALLAH RAZI OLSUN İNŞALLAH ALLAH EVLATLARIMIZI PEYGAMBER EFENDİMİZİN AHLAKIYLA YETİŞTİRMEK NASİP ETSİN.
AMİN.