KAPILARI AÇAN SEVGİ
Sevginin açamayacağı hiçbir kapı, çözemeyeceği hiçbir sıkıntı yoktur. Bir müslümana yakışan şey, hadiseler karşısında sabırlı olmak, hırslarına ve hislerine göre değil aklına göre hareket etmek, Peygamber efendimiz (s.a.v) affedici ne bağışlayıcı olmaktır.
Sevgi çok özel bir duygudur. Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim de:
İyilik, kötülük gibi değildir. Kötülüğü en güzel bir şekilde savuştur. Böyle yaptığın zaman göreceksin ki seninle arasında düşmanlık bulunan kişi sonunda sıcak bir dost oluvermiş. (Fussilet 3) buyurmaktadır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadisi şerifinde:
Farz ibadetleri yerine getirdikten sonra Allah yanında amellerin en sevgilsi, bir mümini (iyilik yaparak) sevindirmektir.
Gönüller sultanı Hz.Mevlana (k.s) oğlu sultan Veled'e şöyle tavsiyede bulunmaktadır:
Oğlum, düşmanını sevmek ve onun da seni sevmesini istiyorsan, kırk gün onun iyiliğini ve hayrını söyle. Göreceksin ki , o kimse senin en yakın dostun haline gelecektir. Çünkü gönülden dile, dilden de gönle bir yol vardır.
RAHMET TERBİYESİ
Peyamber Efendimiz (s.a.v) kendisine zulmeden, hatta alaya alan hainlere bile, nefsi adına düşmanlık edip lanet okumazdı. Uhud harbinde canına kast edenlere dahi, ellerini semaya kaldırarak:
Allahım onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.Onlara hidayet eyle, diye dua etmiştir.
Efendimizin yolundan giden, büyükler, ilimde, edepte, merhamette O na benzemeye çalışmışlar.
O nun terbiyesinde, Şeyh Edebali, Yunus Emre, Mevlana Celaleddin, Seyyid Abdulhakim(k.s) gibi unutulmaz nice gönül dostları yetişmiş, dertlere deva, ruhlara şifa olmuşlardır.
Efendimizin bahçesinde yetişmiş o gönül dostları şöyle demişlerdir:
Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir. Bin kere tövbeni bozmuş olsanda yine gel.
Onlar ,insanları sevgi ve merhametle kucaklayıp hakkın yoluna sokmuşlardır.
Rahmet Peygamberi (s.a.v) buyurdular ki:
İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (olgun) mümin olamazsınız (hadisi şerif)
GÜZEL SÖZ
Kendi iyiliğini görmek ve amellere güvenmek kibir ve gururlanmaya sebep olur. Yaratılmışlar arasındaki bütün manevi olgunluk, Allah Tealanın kemalatının bir yansımasıdır. İnsanın bunun kendinden kaynaklandığını düşünmesi büyük bir kusur olur.
Kişinin helakı, kendini beğenmesindendir.Hz.Ali(r.a)