hastalığın etkisine veriyorum yazdıklarını...
vallahi ben temiyizin bile ne oldgunu bilmeden nasil derim hanzala temyize gitmişse onu tekfir edecegim..ben apacik bir şirkini kufrnu getir bizde gorelim dedik..ve ben oy atanlar (sen dahil) dahil kimseyi tekfir etmemişken durup onu mu tekfir edecgim...ben dersi dinledim ve cok guzel dinledim ve Allah hocadan razi olsun cok guzel aciklamiş dedim....
sonda yazdigin git lafina gelince senin gibi, murmuduk gibi, leon gibi insanlar bu sitede oldukca ben atilincayadek burdayim merak etme ...
sonda yazdigin ithamlara gelince ise gene hastaligina ve benden buyuk olmana veriyorum...zaten sen bana kufr bile edicek olsan ben kotu soz kullanmam asla ve suana kadar da kullanmadim..sen beni laik musriklerle karistrdin sanirim...oy atipta destekledgin laik musriklerle...
ebu hanzala ilm talabesi birkardeşdir...ben kendisini Allah rızası için severim...derslerindne faydalanıyorum...eger kufru ve ya sirki varsa ki bole olduguna inanmiyorum araştırmak lazım niye seveyim...Sence ses kaydı yeterli delil oluşturuyormu ???biz ilmli islamci miyiz herkesin pesinden gidelim ve ya herkese taasupla baglanalimş...vardir bir bildigi seyhmin diyelim ...kardeş delilsiz ortaya bir şey atmış ve fitne çıkarmışdır...Bu delil sağlam bir delil olup fitne değildir,ebu hanzalanın söylediği çok açıktır,ALLAH RIZASI GÖZETEN İYİ DİNLER...hanzalanın açıklamasını dinlemek lazım..ben derslerini dinledigim kadariyla kendisinde kufr ve sirk iceren bir şeye rastlamadım...Bu ses kaydında küfre razı gelen yani teğuta muhakeme olan tekfir edilir deyip temyiz ilede kendi muhakeme olmuştur,ayrıca YUSUF a.s peygamberle kendini yakışıksız kıyaslayarak kendi kendine nasıl fetva durumu vaki olduğunu anlatmaya çalışmıştır...
ve kimse kardeşle alim ves dige soleyerek dalga gecmesin..kardeş kendi derslerinden bizler ilm talabesi olma yolundayız diyor hep..yoksa bazilari gibi alimlik taslamnıyor..hadis talabesiyim falan gibi...dun arapca ogrenmis bugun hadis talabesiyim diyor ...seni Allah icin sevmiyorum ... Beni ALLAH rızası için sevmeyen ebu hanzalayı da sevmesin,çünkü benim sana hoş olmayan yani sevginden mahrum eden yanım tağutun düzenine oy atarak sana göre onları kabullenmiş olmamdı,yoksa müslümanın müslümanı sevememe gibi bir lüksü yok,aynı şekilde İbn Teymiyyeci ebu hanzala tağutun muhakemsini kabul ederek senin bana yazdığın bu yazıdaki dışlanma durumuna düşmesi lazım,ebu hanzalaya bu halinden dolayı ne demek lazım ?
tağutlara kahrolası tağutlara vuralım Allah için müslüman
ben kendi adıma cevap yazarım ama inan ki, gereksiz goruyorum...hayır benim hakkım bu bunca konu açtınız,oy kullanmak,tağuta hizmet,tevhid meselesi vs.hepsinde tekfir edildim,bu benim hakkım bana hakkımı verin adil olun...aslında taguta muhakeme olma konusnda diger sohbetlerini de dinlersen anlarsın...beni şu sohbeti bu sohbeti bağlamaz,buraya link edilen sohbeti açıkça ortada ,aynen şöyle diyor;tağuta muhakeme olan tekfir edilir,benim temyiz için muhakeme olmam için ben fetva aradım,yusuf a.s da kendime örnek buldum buna göre temyize gittim...tağut ve düzeni hakkında konuş-sohbetler et-sonra kalk git kendin muhakeme ol,benim oy kullanmamla senin muhakeme olman arasında ne fark var,beni tekfir etti isen sende tekfir ol...bu adama hala hayırlı biridir diyorsanız sizden adalet istiyorum...
ve sonda ictihad demişssin...sohbeti ne kadar guzel dinledigin belli oluyor...sohbette kardeş diyor ki, bizler ictihad edicek alim olmadığımız için geriye ictihad eden alimlerin görüşünü goturmnek kalıyor ilm tabesei olarak...ama diyorki alimler demişki malın gasp olursa darul harbin mahkemesine gidebilirsin,hatta bunun gibi başka yerlerinede gidebilirsin,sonra diyorki ,ama çelişkiye bakki aynı sohbetin 46:06.dakikasında ''ben tağuta muhakeme olanı tekfir oldu derim...'' diyerek farklı bir sunum ortaya koyuyor,sonra ceza evinde temyize gitme onlardan olursun diye uyaran kişilere ''hz.yusuf kendini tağuta karşı temyiz etti...'' diyerek kendi içinde bulunduğu durum ve düzen ile alakası olmayan hz.yusuf a.s la kendini kıyaslamış akabinde temyiz verdiğini belirtmiştir,ama hz.yusuf hapisden çıkınca düzenin maliye bakanı olduğu için düzenin tağut düzeni olduğunu söylemek böyle bir peygambere iftira olacaktır,demekki kendiside alimlerden içtihad alarak değil de kafasına göre temyize giderek size göre tağuta muhakeme olmaktan dolayı boynuma giydirilen küfür halkasını aslında kendisi takmıştır,bu konuda sizden adalet istiyorum...neyse...allah rızası için yazmıyorum...allah rızası için yazacaksın bu din ibn teymiyye dini değil,ibn teymiyyeci biri yapınca savunuyorsunuz,ses kaydı açıkça ortada iken ve size göre küfür işlediği aleni iken neden hala ebu hanzala ya benim boynumdaki halka takılmadı...yazacaksınız,yazmasanız adil değilsiniz,ben sizden adalet istiyorum...
ebu hanzalanın ses kaydını buraya upload ederim ne söylediğini size alt yazı yaparak gösteririm bütün dünyaya rezil ederim,ben yalanmı söylüyorum,kaç gündür bu kaydı dinliyorum,ne söylemişse aleni ortadadır...
hadisde: Kim haklı olduğu halde çekişmeyi terk ederse, onun için cennetin en yüce yerinde bir ev bina edilir. Haksız olduğu halde çekişmeyi terk eden bir kimse için ise, cennetin orta yerinde bir ev bina edilir. ...buyuruyor rasulullah (sav)..o yuzden sustum...sistemi desteklediği düşünerek,içimi bilmeyerek,tağutun hizmetkarı diye beni suçlayarak akabinde bunca konu açıpta deliller getirerek yazan çizen ve bizleri tağutun hizmetkarı ilan edip küfre hizmetle suçlayan sizler,nasıl oluyorda kendinizden olan ibn teymiyyeci-ebu hanzala yapınca sususuyorum,çünkü hadiste sus diyor gibi bir yorganı üstünüze örtüyorsunuz,sizden adalet istiyorum,
ya beni tekfir edenler gibi bu ebu hanzalayıda tekfir edeceksiniz yada benden özür dileyeceksiniz...
Allahım ben kafir değilim ama bana gerekçelerine göre kafirsin diyenler aynı gerekçeyi işleyen kendi tanıdıklarına kafir oldu demiyorlar,bu ise bunlar dini bunlar benim dinim olan islamdan değiller,
adalet istiyorum....adelet istiyorum...adalet istiyorum...
[/COLOR][/B]
adil olun ibn teymiyye dini diye bir din yok allah teala siz yapınca size aff ruhsatımı verdide biz bilmiyoruz,ya onu bu hatasından dolayı sizde suçlayın,tekfir edin veya en azından buğz edin,yada onu bu düşüncesinden dolayı tebrik edip,benden özür dileyin...
size cevap verecm...lutfen sakin olun...biz Allah katında kimseyi temize çıkarmadık...ebu hanzala ibni teymiyye dahil...ve size de asla hiç bir kardeş kafirsiniz demedi..siz kendiniz soleyip duruyorsunuz...beni tekfir ediyorsunuz dige ama biz sadece yazı yapışdırdık... ve bu konuyu anlattık..
sizin demek istedginizi anlıyorum...yani biz oy verdik de bizi kufrle itham ettinizi (ki etmedik siz yazılardan ole anlamışsınız ki, anlayışınız dogrudur) ve hanzala neden taguta muhakeme olmak kufr diyor ama kendisi zora dşünce muhakeme oluyor dige o zaman onu da tekfir edin diyorsunuz...yoksa adil olmazsınız diyorsunuz burda haklısınız...
sizin gibi akıl yurutelim..biz size kafir dedik mi demedik...siz yazılanlardan kendiniz anladığınız kadrıyla ole demiş gibisiniz dediniz..şimdi biz size bile kafir dememişken bizden hanzalayı tekfire etmeyi neden bekliyorsunuz..kaç kez soledim bundan Allaha siginirm bu benim işim degil..biz sadece oy atmak şu şu nedenden dolayı kufrdur diye yazdık...
ki hanzala kendisnin ses kaydinda bile açıklıyor...yani bole durumu açıklığa kavuşturunca bakın konuşmadakı kardşı taraf bile onu tekfir etmiyor...ki onlar ilm talabeleri sanırım..bizden nasil bole şey beklersiniz anlamıyorum..
ama şunu anlıyorum siz açık şekilde o kafirdir demesek bile..en azından oy atmak nasıl kufrse, hanzalanın yaptigi taguta muhakeme olmak ta kufrdur dememizi bekliyorsunuz bizden...bunu anlıyorum...
ve ben yine zaman istiyorum...o sohbetini tekrar tekrar dinleyip gene yorum yapacam...
Allah rızası için sakin olalim...bir birmizi yaklanci, donek, sizi dunyaya rezil edecem, ves gibi hoş olmayan kelimeler kullanmayalim...siz yaşca buyuksunuz daha sakin olmanız gerekir...bize bole laflar sarf ediyorsunuz ama kafirlere bole konuşuyor musunuz bilmiyorum...yani kafir bile olsa insan sakin olur...ki bizler elhamdulillah muslumaniz...size yine nasihat ettigmi anlayipta daha kirici olmayin lutfen...neyse ben tekrar dinleyip donmege caliscam konuya...adil olmak için...
ve ricam konularin kitlenmemesi...
forumn fikirlerin tarisildigi yerlerdir...eger bizler iki musluman gibi, sakin konuşuyorsak...konu tamamlayincayadek musade edilsin...yok bu forumda bole tartışmalar olmnaz deniyorsa, ki bu tartışma degil fikirleri anlatmak...o zaman erzurumlu kardeşe benim mail adresimi verin ben ozel goruseyim...her ne kadar kardeş istemese de...
seçimi,mahkemeyi,askeriyeyi,okulu reddeden,tağutun küçüğü olarak da kendilerine verilen TC.KİMLİKLERİNİ YAKSINLAR...
Bu söylediklerinin hiç birisi kimlik ile kıyas edilemez. İki şeyi kıyas edebilmen için bu iki şeyin illetlerinin birebir aynı olması gerekir. Ki değil. İkincisi sen kıyas yapabilecek bir ilme de sahip değilsin. Bu yüzden de kıyas yapamazsın.
Kimlik konusunun açıklamasına gelince; kimlik almak aynı Rasulullah (s.a.s)'in Mekke döneminde kafirlerin himaye kanununa başvurması gibidir. Kişi kimlik almak suretiyle kafirlerin himayesi altına girer ve bu vesileyle başka kafirlerden kendisini korumuş olur. Bu aynı himaye kanunu gibidir. Hiç bir beis yoktur bu konuda. Alırken de hiç bir küfür veya şirk olan bir işlem yapılmamakta.
Bu konu tağuta muhakeme veya temyiz ile de ilişkilendirilemez. Çünkü illetler aynı değil. Muhakeme olmak ibadettir ve bunu tağuta yapmak bizati şirktir. Bu konuda deliller vardır. Ama himaye kanununa Allah-u teala izin vermiştir. Rasulullah (s.a.s)'de bundan yararlanmıştır.
TEZAT'a bak,hem her türlü yasal hakka kavuş hemde yasasında mahkeme olma...
Rasulullah (s.a.s) kafirlerin himayesi altına girdiği için onların kanunlarının hepsine tabi olmuş mu oldu? Rasulullah s.a.v doğduğu şehirde kendi evinde önce dedesine sonra amcasına himaye oldu,şeriatın yasalarını getiren ahkam ayetleri inene kadar,gerek adam öldürme,gerekse ticaret gibi büyüğünden küçüğüne kadar her türlü mekke yasasına tabi oldu,çünkü zaten gelen ayetler tabi olunan yasaları veya uygulamaları kaldırıyordu,asıl sen buraya Rasulullahı s.a.v yazarak hem hakkıma giriyorsun ...
Bunu mahşerde yüzün olursa Rasulullah (s.a.s)'e de söyle olur mu? Söylerim vallahi çünkü ben ALLAH RASULUNE s.a.v iftira atmıyorum,az önce dediğim gibi şeriatı oluşturan yasalar zaten mekke yasalarının üstüne geliyor ve değişmesine sebep oluyordu,sen diyebilirmisin bana ALLAH RASULU ve sahabi hazretleri mekke yasalarına uymadan ticaret yapıyorlardı,yada adam öldürme gibi durumlarda veya fidye gibi durumlarda veya hırsızlık gibi durumlarda onların yasasına uymuyorlardı,bizi reddetme hususunda olmayacak yere gider sizler kendinize siyeri uydurmaya çalışırsınız,ticaret yaptığı bilinen sahabi hazretlerinden bir çok zat neye göre ticaret yaptılar,neye göre veraset yaptılar...ALLAH TEALA ey müslümanlar vasiyet edin ölürseniz,kıza bu kadar,erkeğe bukadar...'' diye buyurana kadar mekkenin kanununa uygun şekilde kadına veya kız çocuğa mal verilemez ölen adamın erkek kardeşleri malı almazmıydı ?
Onların kişiye bu hakları tanıması benim o haklara başvuracağım anlamına gelmez. Yapma ya çok komiksin,kimliğini kaybetsen başıma birşey gelir diye ilk karakola gidersin onlar sana gereken şeyleri anlatır,sonra kalkar nüfus müdürlüğüne gidersin,kimliğin çalınmışsa üstüne birde dolandırıcılık varsa sonra kalkar mahkemeye gider adamlara ben yapmadım diye yalvarırsın,hatta sana ceza kesse mahkeme birde avukat tutup iyi yargılayın ben suçsuzum diye temyize de gidersin,eeee hani zorla oluyordu hepsine tıpışş tıpışş ayaklarınla gittin Bu hakkı sen istemiyorsun ki! Tağut veriyor. Tağutların her kanununa başvurmak küfür veya şirk olsa idi Rasulullah (s.a.s) himaye altına girmezdi. Ama diyordun ki demin tağuta muhakeme olmak küfürdür,şimdi diyorsun ki hakkımsa yaparım bana tağut veriyor bu hakkı Ama sen öyle bir konuşuyorsun ki lafının ucu Rasulullah (s.a.s) ve sahabesine kadar gidiyor. Sen esas tezatlık yapıyorsun işin ucunu sahabeye yada ALLAH RASULUNE s.a.v sen götürüyor hemde öyle bağlıyorsun ki,gerçekten diyecek birşey bulamıyorum...
Tağuta muhakeme konusunda ise muhkem ayetler var. Bu iki konuyu nasıl ilişkilendiriyorsun? Senin hiç bir şey bilmedin zaten ortada. Söylediklerine delil teşkil edebilecek tek bir ayet veya hadis dahi görmüşlüğümüz yok. Şu konuyu bir halledelim ne sen benim yazdıklarımı artık okuyacaksın ne de ben senin yazdıklarını okuyacağım... Tağuta muhakeme konusunda muhkem ayet olduğunu biliyorum,benim ayet veya hadis ile konuşabilmem için ALLAH RASULUNUN hayatında bizim yaşadığımız olaylarında yaşanması ve ALLAH TEALA nın hüküm veren ayetinin inmesi gerekir,yukarıda yazdığım şeriatın yasasını oluşturan ahkam ayetleri inene kadar ALLAH RASULU ve sahabe hazretleri mekke kanunlarına uymuşlar sonra şeriata uygun değiştirmişlerdir,senin bunu bana örnek vermen bile yanlıştır...
Bizde başından beri dedikki biz ne bir ayeti nede bir hadisi şerifi inkar etmedik bir insan (HAŞA) madem ki burası darul harb iyi bir düzen gelsin diye iyi bildiğim bir partiye oy vermek istiyorum,ama siz bu işe öyle bir laflar yazdınız ki bu yaptığımızla tekfir edildik,dahası dün ve bugün diyorsun ki tağuta muhakeme kayıtsız şartsız küfür ,ama sana tağut düzeni yaşamsal kolaylıklar tanırsa alırsın çünkü zorla yaptırıyor...
Kardeşim ben uydurmadım oy verme kanunu bu ülkeye islamı getirmesini dilediğim partiye tağutun bana sağladığı kolaylık yolu olan oy atmayı kullanıyorum,eğer sen buna itiraz edersen,yanlışa düşersin,çünkü oy kullanmak,muhakeme olmak küfrü geretirir ise mahkemelerin ve oy kullanma mercilerinin yasasını yazan anayasa yani TBMM senin kimlik haklarının da yasasını yazıyor...
Allah razı olsun.Kardeşin belirttiği gibi Tağut birçok ayette geçmekte ve Alimlerimizin görüşlerine göre çeşitli tağutlar vardır...Tağutların kimler olduğundanda biraz bahsetmiş kardeş Elhamdulillah.
Destek:Sözle ve Fiille birşeye arka çıkmak ondan memnun olmak onu savunmaktır...
Lakin oy atılarak..Demokrasi dinine göre partiler belli bir oranda temsil hakkı elde ediyorlar...
Bu partiler oy aracılığı ile vekillerini Şirk meclislerine sokuyorlar..Bu vekiller Allah'ın kanunlarının geçmediği sadece heva ve heveslerin çıkardıkları kanunlara el kaldırıplar ve dilediği kanunu heva ve heveslerine göre çıkartabiliyorlar...
Hüküm Ancak Allah'a aittir(Yusuf 40) Ayeti gereği,Hüküm koymak yani teşride(Yasa) bulunmak yanlız Allah(c.c.)'a aittir bir sıfattır..
Bundan dolayı muasır alimler oy kullanarak insanların, Allah'tan başka teşri(yasa) koyma sıfatını insanlara verdiklerini dile getirmişlerdir.
Allah(c.c.), Efendimize(s.a.v) bile Allah'ın indirdiği ile insanlar arasında hükmetmesini,insanların heva ve heveslerine uymamasını söylemiştir..İ
İnsanların heva ve heveslerine uyarak sana gelen haktan sapma diye Efendimizi Uyarıyor..
'' Sana da (ey Muhammed) geçmiş kitapları tasdik eden ve onları kollayıp koruyan Kitab (Kur'ân)ı hak ile indirdik. Onların aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzu ve heveslerine uyarak, sana gelen haktan sapma. Biz, herbiriniz için bir şeriat ve yol belirledik. Eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı, fakat size verdiklerinde sizi denemek istedi. Öyleyse iyiliklere koşun. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O, ihtilafa düştüğünüz şeyleri size haber verir. ''(Maide 48)
'' Aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni saptırmalarından sakın. Eğer Allah'ın hükmünden yüzçevirirlerse, bil ki Allah, bir kısım günahları sebebiyle onları musibete uğratmak istiyor. Muhakkak ki insanların çoğu yoldan çıkanlardır. '' (MAİDE 49)
'' Yoksa cahiliyye hükmünü mü arıyorlar? kesinlikle bilen bir toplum için Allah'tan daha güzel hüküm veren kim olabilir? '' (Maide 50)
Bu son 3 ayet hakkında düşünene bir kavim için güzel öğütler var inşallah..