RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"
S.A.
ABLAM BU KELİMELERDE BENİM İLK DEFA ÖĞRENDİĞİM KELİMELER. ALLAH C.C. RAZI OLSUN.
Nefhat-ül-Ba's:
İsrâfil aleyhisselâmın, nasıl olduğu bizce bilinmeyen ve sûr denilen bir âlete ikinci defâ üflemesiyle bütün canlıların dirilmesi.
Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:
Kıyâmetin yok edici sûr'undan sonra, ikinci bir sûr üflenir. Bu sese, bütün beşeriyyet (insanlar) tâbi olur (uyar) . Bu emir ile kalkıp hâzır olurlar. (Zümer sûresi: 62) Bu nefhat-ül-ba's ile bütün mahlûkât (yaratılmışlar) kabirlerinden kalktıkları va kit, görürler ki, dağlar pamuk gibi atılmış, denizlerin suyu çekilmiş, yer ise kendisinde eğrilik ve yükseklik olmayan, dümdüz olmuş bir kâğıt sayfası gibi görünür. (İmâm-ı Gazâlî)
Nefhat-ül-ba's ile, bütün canlıların hepsi bir anda dirilir. Meleklerden en önce diriltilecek olanlar, Allahü teâlâya yakın olan dört mukarreb melektir ki; Cebrâil, Mîkâil, İsrâfil ve Azrâil'dir. İnsanlardan en önce dirilecek olan, Muhammed Mustafâ s allallahü aleyhi ve sellemdir. (Seyyid Alizâde)
Nefhat-ül-Fer':
İsrâfil aleyhisselâmın, kıyâmetin kopacağına yakın, nasıl olduğu bizce bilinmeyen sûr'a birinci defâ üflemesi.
Zamânın sonuna ulaştığı ve yeryüzünde kötülük yapılarak, her yerin, herkesin kötü olduğu vakit, Allahü teâlâ, İsrâfil aleyhisselâma; "Ey İsrâfil! Sûr'a üfle!" buyurur. İsrâfil aleyhisselâm, sûr'a üfler. Bu nefhat-ül-fer'de yeryüzüne zelzele, sarsıntı düşer. Anneler, çocuklarına süt veremez olur. İnsanlar, sarhoş gibi olurlar. Kıyâmetin heybetinden ve Allahü teâlânın azâbının şiddetinden böyle olurlar. Nitekim Allahü teâlâ bu hâlden haber veriyor: "Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Şüphe yok ki, o kıyâmet sarsıntısı çok büyük bir şeydir. Onu göreceğiniz gün her emzikli kadın emzirdiğinden geçer ve her yüklü kadın çocuğunu doğurur. İnsanları da hep sarhoş görürsün. Hâlbuki sarhoş değildirler. Fakat Allah'ın azâbı çok şiddetlidir." (Hac sûresi: 1,2) (Muhammed Rebhâmî)