Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

SOKAKTAN MEKTUP VAR (1 Kullanıcı)

SOKAKTAN MEKTUP VAR

  • EVET OLABİLİR.

    Oylama: 0 0.0%
  • HAYIR OLAMAZ.

    Oylama: 0 0.0%
  • HİÇ Bİ FİKRİM YOK

    Oylama: 0 0.0%
  • ABD DEN HERŞEY BEKLENİR

    Oylama: 0 0.0%
  • HİÇ BİRİ

    Oylama: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    0

meltem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
1,782
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
sonsuznurr.blogcu.com
Selamunaleyküm Nuresmacım...
Allah razı olsun güzel bir paylaşımdı...emeklerimne sağlık...
Selam ve baki dua ile inşallah...
 

ayşe ikbal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Tem 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
"Elestü bi-Rabbikum?" sorusuna karşılık olarak "Evet" anlamına gelebilecek pek çok kelime arasından "bela"yı seçmiştir. Kul, belayı kendisi istemeyince Allah neden versin ki?!.. Velev aşkın belası da olsa!..

:T
 

ayşe ikbal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Tem 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Biz korktuğumuz için okumayız. Biz okudukça yaşıyoruz ve varoldukça da okumaya devam ediyoruz...

***Allah(c.c) razı olsun***
 

ayşe ikbal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Tem 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
İkbal Gürpınar 'Günaydın Gece'isimli kitabını şöyle anlatır:
'Güzellik bakan gözdeymiş. Niyetmiş her şeyi güzelleştiren, olmazları olduran. Sevgi, açılmayacak sanılan, üzerine kilit vurulan tüm kapıların anahtarıymış. Tam da ümitsizliğe düşmeye ramak kala doğuruvermiş güneşi üzerimize Yaradan; parlak ve sıcak... Tatlı dille, güler yüzle söylenen sözlere doyulmazmış...

Bu kitap, güler yüzle, düşünerek okunsun, yüreklerde sevgi dokunsun, insanlar sevdiklerine sevgiyle dokunsun, ellerindekinin kıymetini bilsin, yurdunu sevsin, kendini tanısın, bilsin diye yazıldı. Bir gece sabaha karşı ciyaklayarak dünyaya geldiğini cümle aleme duyuran çocuklar gibi, gece, sabaha karşı yazılmaya başlandı.

Herkes bana sorup dururken 'Nasıl oluyor da bu kadar pozitif bir insan olmayı başarabiliyorsunuz? ' diye. Dilersek, karanlıkları bile nasıl aydınlatabileceğimizi, geceleri nasıl gündüz yapabileceğimizi anlattım dilim döndüğünce.

Hep birlikte söyleyelim hadi. Günaydııınnn gece! ! !


:TB)B)
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,573
Tepki puanı
32
Puanları
48
Yaş
38
Gece benim...

Ben geceyim...
İzin ver ey sevgili!Geceni içinden, gül kokulu yıldızlar toğlayıp yüreğine serpeyim...
Gece benim...
Ben geceyim...
İzin ver ey sevgili!..
Gece benim, ben geceyim.Gecenin içinden geçerken, içinden gece geçen yine benim...

________selamün aleyküm zeynep kardeş
emeklerine saglık çok güzeldi

selam ve dua ileB)______
ve aleyküm selam aminenurum...RABBİM razı olsun..selam ve dua ile
 

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
İkbal Gürpınar 'Günaydın Gece'isimli kitabını şöyle anlatır:
'Güzellik bakan gözdeymiş. Niyetmiş her şeyi güzelleştiren, olmazları olduran. Sevgi, açılmayacak sanılan, üzerine kilit vurulan tüm kapıların anahtarıymış. Tam da ümitsizliğe düşmeye ramak kala doğuruvermiş güneşi üzerimize Yaradan; parlak ve sıcak... Tatlı dille, güler yüzle söylenen sözlere doyulmazmış...

Bu kitap, güler yüzle, düşünerek okunsun, yüreklerde sevgi dokunsun, insanlar sevdiklerine sevgiyle dokunsun, ellerindekinin kıymetini bilsin, yurdunu sevsin, kendini tanısın, bilsin diye yazıldı. Bir gece sabaha karşı ciyaklayarak dünyaya geldiğini cümle aleme duyuran çocuklar gibi, gece, sabaha karşı yazılmaya başlandı.

Herkes bana sorup dururken 'Nasıl oluyor da bu kadar pozitif bir insan olmayı başarabiliyorsunuz? ' diye. Dilersek, karanlıkları bile nasıl aydınlatabileceğimizi, geceleri nasıl gündüz yapabileceğimizi anlattım dilim döndüğünce.

Hep birlikte söyleyelim hadi. Günaydııınnn gece! ! !


B)

ALLAH c.c. razı olsun...selam ve dua ile...B)B)
 

muro

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2008
Mesajlar
73
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
çok güzel...............................:a27:
 

senokli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Tem 2008
Mesajlar
667
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
Web Sitesi
www.senawitch.tr.gg
Gelmeyen Baharlara

Gelmeyen Baharlara

Dağlara karlar yağmış yine Güneş bulutların arkasına saklanmış düşlerimiz gibi.


Ne zaman gelecek baharlar

Okuldan gelirken düştüm bizim sokakta ..Defterlerim, kitaplarım, kalemlerim dağıldı etrafa,babamın aldığı yeni kalem kutusunun üzerinden de kocaman bir araba geçti. Kimse gelmedi yanıma elimden tutup kaldırmadı. İçime kocaman bir taş oturdu sanki. Sanki beni görmediler güç bela kalktım,gözlerimde yaşlar kalbimde açılan yaranın eseri.. Ne olmuş bu insanlara kalplerine karlar mı yağmış.

Öğretmen mutluluğun resmini çizin evde, yarın da getirin dedi, güneşi çizsem, baharı çizsem olur mu mutluluğun resmi ama olmaz ben görmedim ki baharı nasıl çizeceğim offffffff bahar nasıl bir şey hep dersin ya baharda etraf cıvıl cıvıl olur diye yok mu bir resmi göstersen bana. Babaannem anlatırdı ramazanda iftar çadırları kurulurmuş iftarda herkes birlikte neşeyle yemek yermiş, Hacivat karagöz oynatırlarmış çocuklar kalkmazmış başından ,her akşam sırayla limonata dağıtırmış komşular herkese, dedem ud çalarmış, amcam ney… sahurda bile yemek dağıtırlarmış birbirlerine … O insanlar bu insanlar mı acaba… Çok mu zaman geçti aradan nasıl değişti insanlar bu kadar..

Tozlar mı kapladı iyiliklerin üstünü.Ne zaman girdi sözlüklerimize bu cümleler “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın,bana ne,başkası yapsın,hep ben mi yapacağım………..” Söylesenize hiç bahar gelmeyecek mi bu şehre hep böyle karanlıklar mı karşılayacak bizi, birbirimize baktığımızda donuk bakışlar mı göreceğiz hep. Anlatsana bana bahar nasıl gelir çiçekler açar mı ne renktir çiçekler gülü kitaplardan tanıyorum gerçekten çok güzel kokar mı, kuşlar da öter mi baharda; nasıl öterler peki?
El ele tutuşsak tüm çocuklar seslensek bahara “gel artık bahar” desek gelir mi acaba? Gel bahar erit içimizdeki buzları güneşler doğsun yüreğimize..

:)

Faruk Nafız ÇAMLIBEL
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm minik kardesim.
Emegine saglik güzel bir paylasimdi..
Begeniyle okudum gercekten..Mutlulugun resmi cizilmez ama illa ki cizilecekse de ''bahar''i cizmek..Ama gelecek baharlari cizmek insallah:)
Rabbimize emanetsin güzel kardesim..Selam ve Dua ile insallah..
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
güzellik harikasın bunu senmi yazdın cevapını yaz ona göre yorum yapacagım şimidi acil çıkmam lazım:a07::a07::a12:
 

D!VeR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Tem 2008
Mesajlar
15
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
dikkat altta faruk nafiz yazıyo;)

emeğine bereket kardeşim..güzel yazı..
 

senokli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Tem 2008
Mesajlar
667
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
Web Sitesi
www.senawitch.tr.gg
Dost

Dost

DOST

Bir dilek tut içinden...Tut lütfen...Öyle bir dilekte bulun ki;Sevgi olsun temelinde...Saygı olsun temeli sağlamlaştıran...Dostluk olsun paylaşılan...Barış olsun sonsuzlukta...Aşk olsun içini titreten...Bakış olsun sevdayı yansıtan...Gülüş olsun dudaklarda...Ve ben olayım dileğinde...Dileğindeki sevgide...DOSTLUKTA,BARIŞTA VE AŞKTA...Su kadar berrak ve saf,Peri kadar büyülü ve gerçek olsun dostluğumuz...Haydi daha ne duruyorsun?Bir dilek tut...Tut ki;bir an evvel başlasın DOSTLUĞUMUZ...sevmeye niyetliysen iyi düşünmelisin,ağlamayı öğrenip gülmeyi bilmelisin,AŞK kumar gibidir dikkat etmelisin,Oynadığın zar değil,duygu ve gururdur bilmelisin...
 

Bahar_58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ocak 2007
Mesajlar
3,673
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Selamun Aleyküm Kardesim

Cok güzel Bir Yazi Begenerek Okudum :G
Emegine Saglik

ALLAH´a Emanet Ol
 

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
Benim güzel istanbulum

Benim güzel istanbulum

BENİM GÜZEL İSTANBULUM

Erkeklerin gözünde merhamet, kadınlarının gözünde iffet, gençlerinin gözünde saffet, yaşlılarının gözünde şefkat kalmamış olan şehir...

Ne de profesörünün gözünde hakikat, muharririnin gözünde samimiyet, tüccarının gözünde sadakat, polisinin gözünde cevvaliyet...

Benim güzel İstanbul'umda, sadece yemek, yutmak, içmek, şişmek, ısırmak, incitmek, aldatmak, atlatmak, çelmeye getirmek, tuzağa düşürmek sevdasında kaba nefs suratlarının çeşitli tuğraları...

Gel de meydanlarda, caddelerde, yol ağızlarında bir kenara çekilip dirseğini bir taşa ve başını eline daya; ve kimsenin farketmediği bu tuğraları hecelemeye çalış! Göreceksin ki, benim güzel İstanbul'um, ruhiyle olduğu kadar suratiyle de çirkin mi çirkin!...

Dolmuşlarda kimse kimsenin hacim sahibi olmasına tahammül edemez. Vapurlarda favorili delikanlılarla mini-etekli kızlar, kollarını birbirlerinin omuzlarına atmış, kadın-erkek kompleksini havada üstüste uçan sineklerin seviyesine indirmiştir. Bir şeyin halisini bulmak öylesine muhâl olmuştur ki, pres makinesinde ve gözünüzün önünde portakal sıkan tezgâhtar, önceden portakallara şırınga ettiği Terkos suyunun keyfiyle karşımızda sırıtmaktadır. Nizamsızlıkta nizama memur beyaz trafik eldiveni, çözülmesi imkansız bir düğümü boyuna sıka dursun...

Mektep, adliye, sinama, gece kulübü, ibâdethâne ve bilmem ne hâneden boşalan insanlar sırasıyle küskün, kırgın, bezgin, bitkin, ölgün ve ezgin...

Benim güzel İstanbul'umun dâvâsı, ne idarî, ne siyasî, ne içtimaî, ne iktisadî, ne beledî, ne bediî; sadece ruhî ve ahlâkî...


Necip Fazıl KISAKÜREK
(31.3.1956)
 

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
İstanbul'a Sevdalı Metinler
Kırışık çığıltılar,devrik bestelerin takırtısı kök salmıştı çamurumda
Tabutumun diz çöktüğü yabani yol, ahdimin yılgınlığıydı.
Ve Sen İstanbul!
Köprü köprü , kemer kemer yürüyordun kanı deli ırgat çocukluğuma
Demir attın bana İstanbul, kemirdin slogansı kalabalıklığımı…
Plastik umut salgılayan oyuncaklar savaştırılıyordu avucumda
Ve sen İstanbul!
Sıyrılıp hışmından ana kucağı gibi filizleniyordun bağrımda.
Aşka vedaların önüne geçip yalan harfleri bir bir idam etmek yürek davalarında
Kapı tokmağına destansı sevdaların mührünü vurmak; günahlarımdan arınmak adına.
Ve gürlemek, velud göğsüne yaslanan siyah çelenkli , hayın bakışlara
Yağız duvaklı korkularına çığ gibi kükretebilmek kahrımı!
Sebebimdir İstanbul bunca yangının onca hıçkırığı…
Ve Sen!
Körpe yumruğumla gömüldüğüm Vefa’msın.
Ölümü deşip diri surlarını giyindiğim diyârsın!
Yalın ayak , kirpiklerinde süründüğüm ân , beni anlarsın
Teneffüssüz kalır hüznüm İstanbul!
***
Ve bir ah…
Gül-diken mahkemesinde mihribanî dudaklarımdan bengisu fışkırtabilsem
Mahbes yokuşlara,maskeli suretlere utancı tükürsem ve mâbed diyarına göçsem
O diyar “Sen” olsan; dingin, iffetli nağmelerinin hıfzında tütsem…
Ve sen gitmesen benden İstanbul!
Gitme Sen…
Senle yaşayıp, senle ölmeye, senle “gül” bitmeye hükümlüyüm ben!
Ve yollarında örmüştüm saçlarımı İstanbul!
Mahşere saklamıştım sancılarımı…
Bırakma beni…
Tabutumun diz çöktüğü yabani yol, ahdimin yılgınlığıydı.
Ve Sen İstanbul!
Köprü köprü , kemer kemer yürüyordun kanı deli ırgat çocukluğuma
Demir attın bana İstanbul, kemirdin slogansı kalabalıklığımı…
Plastik umut salgılayan oyuncaklar savaştırılıyordu avucumda
Ve sen İstanbul!
Sıyrılıp hışmından ana kucağı gibi filizleniyordun bağrımda.
Aşka vedaların önüne geçip yalan harfleri bir bir idam etmek yürek davalarında
Kapı tokmağına destansı sevdaların mührünü vurmak; günahlarımdan arınmak adına.
Ve gürlemek, velud göğsüne yaslanan siyah çelenkli , hayın bakışlara
Yağız duvaklı korkularına çığ gibi kükretebilmek kahrımı!
Sebebimdir İstanbul bunca yangının onca hıçkırığı…
Ve Sen!
Körpe yumruğumla gömüldüğüm Vefa’msın.
Ölümü deşip diri surlarını giyindiğim diyârsın!
Yalın ayak , kirpiklerinde süründüğüm ân , beni anlarsın
Teneffüssüz kalır hüznüm İstanbul!
***
Ve bir ah…
Gül-diken mahkemesinde mihribanî dudaklarımdan bengisu fışkırtabilsem
Mahbes yokuşlara,maskeli suretlere utancı tükürsem ve mâbed diyarına göçsem
O diyar “Sen” olsan; dingin, iffetli nağmelerinin hıfzında tütsem…
Ve sen gitmesen benden İstanbul!
Gitme Sen…
Senle yaşayıp, senle ölmeye, senle “gül” bitmeye hükümlüyüm ben!
Ve yollarında örmüştüm saçlarımı İstanbul!
Mahşere saklamıştım sancılarımı…
Bırakma beni…
Ne olur “gitme!”de…

alıntı
 

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
Ahh İstanbul!!Nerelerdesin? Gönlüme taht kurmus, baş köşede oturuyor, durmadan çağırıyor, çekiyorsun beni kendine..Bir girdaba mı sürüklüyorsun beni, yoksa mutluluğa mı bilmiyorum..Nesin ki bu derece beni kemirip kemirip bitiriyorsun?

Bogazda ucan her martı da umutlarım gizli benim..Hepsine de fısıldadım umutlarımı..Engin maviliklerin derinlerinde parıldayan bir ışık görürlerse onun benim umudum oldugunu fısıldadım onlara..O umutlar o engin maviliklerin derinlerinde olabilirler ama gün gelecek o maviliklerin üstüne çıkacak işte o zaman parıldayacaklar dedim..Tamam dediler İstanbul..Dokunmayacaklarına dair söz verdiler bana..
O masmavi insanı büyüleyen muhteşem boğazın mı benliğimi çeken yoksa ayasofyanın ilginç mimarisi mi?Çamlıcanın tepeden bir kartal gibi süzülüşü mü yoksa Fatih'in gönüllere su serpen mistik havası mı ceken tarafın beni..O eşsiz engin maviliklerin karşısına geçip kendimi yaptıklarımı, yapacaklarımı, sorgulayıp yargılamayı mı özledim yoksa?

Çagırıyorsun beni ama bekleme gelemem ben daha İstanbul..Ne zamanki tamamladım kendimi, ne zamanki hamlıktan olgunluğa adım attım ve ne zaman bana söz veren martılar sözlerinde durup umutlarımı bir sır olarak sakladılar , o zaman gelirim..Umutlarım ne zaman engin maviliklerin üstüne cıkar o zaman gelirim..Sana ayak basarken ne zamanki çocuklar mendil satıp, cam silmeyi bırakırlar o zaman gelirim...
Bekle İSTANBUL bekle.Ben yine gelirim sana..Umutlarım bir bir ışıldadıgında yeni umutlarımı fısıldamak için gelirim sana...
Güzelliklerin umuda bağlandığı şehre sevgilerimle GELİRİM...
alıntı
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt