Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ŞİİR ODASI (2 Kullanıcı)

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
o kadar acımasızki bize
zalimin elinden ve zülmünden
kurtulamıyoruz çilesinden
ama o gün gelecek

insanlarımız rahata erecek
zalimin zülmü bitecek
güneşde bir gün bizim için
doğacaktır kader mahkumları

o ışık kaderimizi değiştirecekbizi ümmetti muhammet SAV
bir adımdaha yaklaştıracak
kader bizim yüzümüze de gülecek
dostlarım
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
ah bacım seni anlayammazlar
emir kimden geldi bilmezler
onlar yaradanı tanımazlar
muhammet sav kuranı kerimi bilmezler

sen doğrularından vaz geçme
ümmeti muhammet sav senin yanında
türban birimizin değil
ümmeti muhammetin davasıdır.

gökkuşagı
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
YANLIZLIK NEDİR BİLİRMİSİNİZ
KARANLIKTA HİÇ KALDINIZMI
NEFSİN SENİ KORKUTTUMU
HİÇ DUA ETTİNİZMİ YARADANA

O ÖYLELE BİR YARADANKİ
SİZE ŞAHDAMARINDAN DAHA YAKIN
SİZ YETERKİ ONU DÜŞÜNÜN
O SİZ BİLİR ANLAR YARDIM EDER

ALLAH ALLAH DİYE YALVARIN
MUHAMMET SAV ÜMMETİ DOSTLARI
SİZ YANLIZ DEĞİLSİNİZ
ALLAH SİZİNLEDİR DAYİMA

gökkuşağı
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Gönül Sen>i bulmuş ise, Başkasını anar mı hiç! Ateşine yanmış ise, Başka nara yanar mı hiç! Sen>i bulanlar bulmuştur, Akıp akıp durulmuştur, Arif Sen>inle doymuştur, Başkasına kanar mı hiç! Var eden Sen>sin cihanı, Varlığın canların canı; Bulanlar Sen>de ummanı, Başka göle dalar mı hiç! Adı her yerde okunan, Sinede dertlere derman, Gönülden O>na inanan Başkasını Rab sanar mı hiç! O>nu görüp O>na yanan Yolunun delisi olan, Arayıp özünde bulan, Başkasını sorar mı hiç!..
must3.gif
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Işık hızında, bin yıl gidilen mesafe; uzak.
Karıncaya okyanus ötesi, semaya toprak.
Baskı, zulum, haksızlık; akıldan uzak.
Sefih medeniyet fantazileri, imana tuzak.

Bu kahraman, aziz milletime; gaflet uzak.
Eşime, bacıma, kızıma; örtünmek yasak.
Sıddık Bekir>e cehennem, lain cehil>e cennet uzak.
Büyük gaye; Allaha yakın, küfre uzak.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
HANGİ GÜZEL YÜZ TOPRAK OLMADI,
HANGİ MİRAS BAŞKASINA KALMADI,
HANGİ CANI AZRAİL ALMADI,
HANGİ GÜZEL GÖZ TOPRAĞA AKMADI.
HANGİ BALIK ÖLMEDİ GÖRÜNCE KARAYI
HANGİ KAFATASI OLMADI SONUNDA KARINCA SARAYI HANGİ ÖLÜM TAKİP ETTİ SIRAYI,
HANGİ ZENGİN BERABER GÖTÜRDÜ MALI MÜLKÜ PARAYI
İNSAN OL.. BIRAK ÖVÜNMEYİ KİBİRİ
İLME SARIL...HAKKA KUL OL,SEVGİYLE DOL
ALLAHA DAYAN...BUDUR EN DOĞRU YOL.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
ÜMMETI ÜMMETI diyerek dogdu alemlerin peygamberi,
o nûru ugruna yaratti mevla bu alemi...

Biz senin yolunda ilerleyerek sünnetlerinle,
aglayip gözyasi dökerek gecenin bir vaktinde,
düsünerek hâlimizi kiyamet gününde,
hasretini ekleyerek mahsul ibâdetimize,
sefâat edermisin bize, peygamberlerin peygamberi?!

Cebrâil aleyhisselam vahiy getirmeyip,
Mikâil al. mevsimlere karismayinca,
Azrâil al. her an baska tarafta, insanlar can verip,
Isrâfil al. sûrunu üfledigi zaman hûû nidasiyla,
artik dünya yikilip ahiret kaldiginda,
benide ümmetin kabul edermisin ya RASULULLAH?!

O gün ki herkes birbirinden kacacak,
baba evladi tanimayip,
evlad ana, babadan hesap soracak,
kimse birbirine bakmayacak, hak arayip,
benide ümmetin kabul edermisin ya RASULULLAH?!

Mevlâmin önünde hesaba cekildigimde,
o inanilmasi güc sicaklikla eridigimde,
günahlarim bana gösterildiginde,
o benim ümmetimden deyip,
benide ümmetin kabul edermisin ya RASULULLAH?!
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Gelmisse insan dedigin varligin zamani,
fayda etmez ecele karsi isyani,
herhangi bir yol degil, bizim bu sectigimiz,
haykira, haykira diyecekler,
bizim iste buydu istedigimz,
cennet ve ALLAH cemali,
her varlik olmayacak bu zevkin kemali
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Yürüyen Güneş ve Ayı Yörüngesinde tutar.
Hikmetinde sual olmaz,geceyi gündüze dolar.
Aydan dünya ya bakıldığı zaman,dünya sini kadar.

Selam veriyor Resûlü dağlar taşlar yana yana.
Yer yüzü beşik dağlar direk,yaratılmadı boşuna.
Kur'an-ın penceresinden akıl dolu bakarsan buna.

Duruyorum direksiz,Allah'ın tek ismi hürmetine.
Bir delik göremezsin? gözler hâkir döner sahibine.
O'na aşina isen, çevir gözlerini semalar ötesine.

Bilirmisin ? Medine de havuzu yüzerler seherlerde.
Severlerdi Hatemül enbiyayı engin gönüllerde.
Peygamberler evliyalar şehitler yatar bende.

Ah! Dili olsaydım gaybın kilitli kapılarının.
Ötelerine kaldır kafanı,yedi kat semaların.
Söz bulamazsın takdir edecek azametini Rahmanın.


Son sözümüzü gel beraber söyleyelim Lailehe illallah.
Her fani lisanı hal ile söyler durur sübhanalllah
Yemin olsun mahlukatı örten nuruna, Allah ! Allah!

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Kainatın efendisisin,
İnsanlığın şerefisin.
Önder ve örnek sensin;
Allah'ın habibisin.
Adının anıldığı mekandan,
Uzaklaştırmasın, Yaradan.

Cehaletin ve zulmün,
En yaygın olduğu zaman;
"Oku" emriyle, elinde Kur'an;
Alemlere rahmet geldin sen.
Adının anıldığı mekandan,
Uzaklaştırmasın, Yaradan.

Seni hakkıyla övemem ben,
Sana övgü yüce makamdan.
Rabbim herkese nasip etsin.
Gitmeyi senin izinden.
Adının anıldığı mekandan,
Uzaklaştırmasın, Yaradan.

Göçeceğiz bir gün bu dünyadan;
Hepimiz geçeceğiz, hesaptan.
Senin şefaatın olmadan;
Nasıl kurtuluruz azaptan.
Adının anıldığı mekandan,
Uzaklaştırmasın, Yaradan.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Bizim davamız haktır
Hakkı hakim kılmaktır
Senin dinin uğruna Yarap
Can baş koymaktır

Müslüman kanı akarken
Kardeşlerimiz ağlarke
Sen kurtar Yarap bizleri
bu miskil halden

Sensin bizim tek rabbimiz
Yanlız sana secde ederiz
Birgün sana dönecegiz
Mutlaka yarab mutlaka yarab
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Ayrılık getirecek bu YAĞMUR belli;
Havada yine hicrân kokusu var.
Sen bu ellerden gittin gideli,
Ağlıyor ardından hep bu YAĞMUR'lar.
Ayrılık getirecek bu YAĞMUR belli...

Feryâtlar düştü hissene: "bembeyaz.."
Ne bülbüle gâm ne de figân düştü.
Her acı dudağında mağrûr bir hâz;
Saadet gözlerine bir nâlân düştü.
Feryâtlar düştü hissene: "bembeyaz.."

Feryâtlar, feryâtlar.. duymuyor kimse!
Vicdânlar sağır, taş ve ateşten -
Yaratılmış, sahte, dar bir elbise.
Yamaçta aksi, kısacık ve içten -
Feryâtlar, feryâtlar.. duymuyor kimse!

Eller semâlarda; bulutlu gözler:
"Bu karanlık gecenin sabâhı nerde? "
Gözyaşları gözyaşlarını izler;
Ve bir yaprak gibi titrerde,
Eller semâlarda; bulutlu gözler:

Taş kalplere anlatmak ahh.. Ne kadar zor -
Gerçeklerin masal olmadığını.
Bir darbe de dostun kendisi kor;
Basar hemen sonra da kahkâyı...
Taş kalplere anlatmak ahh.. Ne kadar zor! ..

Beklemek, beklemek.. Acaba neyi?
Sevgi nedir bilmeyen gönüllerden -
Bir parça, küçücük.. Dostça sevgiyi..
Herşeye rağmen bıkmayıp yeniden,
Beklemek, beklemek.. Acaba neyi?

İnanmak.. Ahhh.. Sonuna dek inanmak..
Sonuna dek ve de gülercesine -
Ateşe bağrına gâmlı uzatmak..
Baharında birgün geleceğine,
İnanmak.. Ahhh.. Sonuna dek inanmak..

Zulümler,zulümler.. Sonsuz zulümler..
Neden: Çünkü bu dava tehlikeli(!) ..
Açmasın, açmasın diye bu temiz güller
İğrenç yüzünde çağdaşlık maskeli -
Zulümler,zulümler.. Sonsuz zulümler..

Limanda bomboş, sessiz bir gemi,
Kalkacak belki de, tahmin etmek zor..
Denizlere bakan "yeşil göz"leri,
Ümitsiz, beyhûde, suskun ağlıyor.
Limanda bomboş, sessiz bir gemi...

Erkek olamadık biz sizler kadar;
Seyrettik uzaktan sizi hüzünle.
Seyrettik, seyrettik sadece o kadar;
Bu kavganın gerçek yüzünde,
Erkek olamadık biz sizler kadar...

Rüyâlarda gezdik sizden habersiz;
Amaçsız, pembe - beyaz rüyâlarda.
Tasasız, gâyesiz, duygusuz ve hissiz -
Gafletler, gafletler ve hep ardarda
Rüyâlarda gezdik sizden habersiz;

İsmimizde kalmış delikanlılık;
Bilmeden hergün nâmerde uymuşuz.
Haftada bir cumâyı dindârlık sanıp,
Bunca yıl uyumuş, hep uyumuşuz.
İsmimizde kalmış delikanlılık...

Erkeklik değilmiş, değilmiş ölüm;
Erkeklik, daha ölmeden ölmekmiş..
Erkeklik Allah için yanan gönlün -
Aşkından asla tâviz vermemekmiş.
Erkeklik değilmiş, değilmiş ölüm...

Yalanmış bir meğer "sahte zafer"ler;
"Leylâ"lar, "Mecnûn"lar hep bir yalanmış.
Asıl "Mecnûn"luk, Mevlâya bir nefer;
Resûle yakışır ümmet olmakmış.
Yalanmış bir meğer "sahte zafer"ler...

Bulanmış nehirler nefsin tasında,
Günâhlar zevk olmuş, haramsa âdet.
Saklıymış meğer senin her gözyaşında,
Hakîkî mutluluk, gerçek saadet.
Bulanmış nehirler nefsin tasında...

Artık uyan, uyan eyy "Tûde-i Zinde"
Kalk ayağa sen de "Sakarya" gibi!
Uykular gezinen mahmûr yüzünde -
Açmalı sevdânın diriliş vakti! ..
Artık uyan, uyan eyy "Tûde-i Zinde"

Canlanın siz de eyy solgun çiçekler,
Canlanın siz de bir kıyâm vakti..
Ve şu kırık dallarda teker teker,
YAĞMUR damlalarını öper gibi,
Canlanın siz de eyy solgun çiçekler! ..

Islanın ve eriyin bu gözyaşlarında,
Başörtüsü mendil herrr bacınızın...
Erkeklik nedir görün varın da;
Varın bunu defterinize böyle yazın!
Islanın ve eriyin bu gözyaşlarında! ! !

Mevlâ`m affeder (!) bizi; sen de affet!
Affet bizleri ne olur buna muhtâcım..
Sen eyy gül ü rahmet, sen eyy hüsn ü iffet;
Affet bizleri ne olur eyy bacım;
Mevlâ`m affeder (!) bizi; sen de affet!

Mehmet Akif Ardıç
1999
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Sabrediyorum elbet umudum Allah
Batılı tutmam tutamam baba
Akşam varsa eğer olmaz mı sabah?
Beklerim yatmam yatamam baba

Herkes bir yerden ayrı laf vurur
Her gece umutlar koynumda uyur
Türban bende şeref türban bende nur
Çıkarıp atmam atamam baba

Çırpınır dururum sesim duyulmaz
Ne kadar bağırsam sağır ayılmaz
Resul'un hadisi; müslüman yılmaz
Davamı satmam satamam baba

Yaptığım ne cilve ne de işve naz
Belki gözyaşlarım anlatır biraz
Kimimiz gerici kimimiz yobaz!
Bu sözleri yiyip yutamam baba

Başı terketmeden yeni belalar
Yeni düzen yenisini peydalar
Geride varken nice Leyla'lar
Rahatı tatmam tadamam baba

Hem gözü görmüyor hem de dili lal
Diyen varsa hakkımı bilmesin helal
O'dur alemlerin Rabbi Zülcelal
Gayriye el açmam açamam baba
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Bu günler geçecek ne olur sabret
Sabırsız gonca gül açılmaz kızım
Sabaha ramak var az daha gayret
Emeksiz ekilen biçilmez kızım

Allah'ın yardımı gelecek inan
Yanlışa sapmıştır siyasi sanan
Kim derse sana "inanma yalan"
Mevla'nın emrinden kaçılmaz kızım

Sana yobaz diyene ne kadar yazık
Pislikle yoğrulmuş mayası bozuk
Bunların bizlere attığı kazık
Bir değil on değil sayılmaz kızım

Doğrudan kayma sen böyle hürsün
İster cahil desinler isterse körsün
İnsan bir gaflete dalmayagörsün
Bir yattımı bir daha ayılmaz kızım

Yaram çok büyük işlemez yama
İncidir gözyaşın işle oyama
Görünüşü belki insandır ama
Edepsiz insandan sayılmaz kızım

Derdim bir değil sayamam çoktur
Bu yolda davamız elbette haktır
Şüpheye yer yok Rabbimiz tektir
Gayriye boynumuz eğilmez kızım
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Mavi Bir Ölüm

Yine sana sesleneceğim

Senin kim olduğunu hiç bilmeden

Senin kim olduğunu en çok bilerek

İsyankar zambakların çılgın nilüferlerin

Dört nala açan kiraz çiçeklerinin

Dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım

Sarı bir hüzün kızıl bir gurur

Ve siyah bir öfkeyle konuşacağım sana

...........

Sana oklardan değil yayadan bahsedeceğim

Gülün dikeninden değil

Gülleri ve dikenleri doğurmaktan yorulmayacağım

Topraktan söz açacağım

Akan su gelmeyecek kelimelerime

Suyu şefkatle kucaklayan damlaları dinlendireceğim

............

YİNE SANA SESLENECEĞİM

Senin kim olduğunu hiç bilmeden

Bilmek istemeden

.........

Alaattin'in sihirli lambasından çıkan cin bana gelseydi

Ve ne dilersem dilememi isteseydi

Hiçbir şeyi elde etmeyi dilemezdim

Bir şeyden vazgeçmek isterdim sadece

Hayatta birşeyden vazgeçmek lütfedilseydi

Bedeli herşeyim olsa bile

Sana seslenmekten vazgeçmek isterdim

Garip değilmi sana seslenmekten vazgeçtiğimi

Bundan hoşlandığımı düşünüyorsun belkide

Oysa sana seslenmek bütün hesaplarımı gördüğüm şu dünyadaki

Tek geride kalmış hesap benim için

Bu dünyadaki tek yük

Bu seslenişin kalbini avucumda tutabilmek

Kürek mahkumu için kürek neyse

Benim içinde sana selenmek o

Bir yandan gemiyi ufka ulaştırmanın tek yolu

Öbür yandan bileklerimden sızan kanların

Gönlümü işgale yönlendiği bir rotanın can suyu

Oysa ben sana kürekten değil gemiden bahsetmek isterdim

Atalarım bana kadınlara gökyüzünü

Gemileri ve yelkenleri anlatmayı öğrettiler

Sen kürekleri yağlı urganları

Geceyi siyaha gömen fırtınaları öğretmeye çalışıyorsun

Sana ellerimle dokunarak gözlerimle okşayarak

Göstermek istedim

Rüzgarla şişen beyaz yelkenleri

Ama senin vaktin yoktu

Ben bunu hiç anlayamadım

Kavmimin kadınları bana öğretmedilerki

Bazı kadınların beyaz apletlerden daha çok

Siyah apletleri sevebileceğini

.............

Sana sesleniyorum

Ve gözlerin bileklerimden parmak uçlarına

Toplanmış kan pıhtılarını seyrediyor

Kürekleri bırakamıyorum

Önce yücelttiğin sonra terkettiğin aşkın onuru için

Kalemi biran elimden düşürmüyorum

Ankara Kalesinin önünde

SANA SESLENİYORUM

..............

Benden kaçıp cennete gitmek isteseydin

Seni cennetin kapısına kadar götürürdüm

Bana gelmek için seni korkutan cehennem olsaydı

Cehennemle konuşur Seni ona anlatabilirdim

Oysa sen ne cenneti isteyebilecek kadar aşık oldun

Nede cehennemi isteyebilecek kadar ayrılık

Seviyorum seni ama dedin

Hoşçakal diye ekledin

Şimdi gitmeye mecburum

Belki yine gelirim, umarım gelirim

SON SÖZÜN OLDU

Cennet ve cehennemin dillerini

Savaş naralarıı ve aşk şiirlerini

Gazelleri ve boleroları öğreten atalarım

Senim sözlerinin anlamını öğretmediler

Hiçbirşey söylemeden gittin

Ayrılığın dilsiz olduğunu ben senden öğrendim

Dilsiz olanın yaşayabileceğini sen öğrettin bana

Ve kalemimle ilk defa yavan gözlerle baktın

Yine yeniden sadece sana sesleneceğim

Müebbet bir aşk dışında

Bildiğim tüm duygularımı terkedeceğim

SANA SELENECEĞİM YİNE

Seni sadece kuru bir sevgiyle değil

Derin bir hüzünle binlerce yıllık bir gururla

Ve pervasız bir öfke ile sevdiğimi duyuyormusun

Mütevazi bir sevgiyle değil

Küstah bir aşkla sevdim seni

Ben OSMANLI gibi

Kollarımın yetişmediği bir aşkı kucaklamaya çalışırken

Öen köprülerin ülkesindeki Venedikteki son sancağı

Kışın üşümemek için şal yaptın kendine

Neden bilmiyorum özlemin artıyor içimde

Gün geçtikçe eksilir demiştim oysa

Atalarımın öğrettiklerinede ters düşsede

Sana inanırım bilirsin

Zamanla unutursun demiştim

Niye daha derinleşiyor öyleyse

Derinleşiyor özlemin

Ve gönlümde bir iç savaşta dökülen kanları

Coşturuyor ayrılık sözlerin

Öfkelerimin kararlılığını

Aşka katık ederek konuşacağım

Bedenim bu dünyayı terkedene kadar

............

Öyle sanıyorumki

Hüzünle ve acıyla pek barışık olmadığın için

Benden uzun yaşayacaksın

Benden sonra kelimelerim gelecek gönlüne

Onların benden geldiğini birtek sen bileceksin

Küstah bir aşkla seveceğim seni

Ben savaş ve ölümle haşir neşir olan

Kelimeler dışındakileri unutmaya gayret edceğim

ÖMrün geri kalınında

SANA SESLENECEĞİM YİNE

Ben seni beyrut gibi sevdim ama

Sana ne Mağribi nede Manhatten'i anlatamadım

Bağdat ve Şam'ı işgale yeltenmişken

Venedik! ten gelen ihanet tarumar etti ordularımı

Sarı bir keder, kızıl bir kibir, siyah bir isyanla konuşacağım sana

Senin kim olduğunu hiç bilmeden

Ağlayan zambakların dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım

Senin kim olduğunu en çok bilerek

Kavmimin bana vaadettiği tüm aşkları terkedeceğim

Müebbet bir aşk, Sarı bir hüzün

Kızıl bir guru ve siyash bir öfkeyle konuşacağım

Bu dünyayı terketme müjdesi gelene kadar

..........

Hüznü, gururu ve öfkeyi bilseydin keşke

Hüznün beni aşan taşkınlığını

Gururumun binlerce yıl önceden miras kalmış hoyratlığını

Öfkelelrimin hiç bir zaman sona ermeyecek ve azalmayacak kararlılığını

Anlayabilseydin

ANLATABİLİRDİM SANA

Seninle yaşana bir aşktan sonra

Ayrılığın ölüm bile olsa

MAVİ BİR ÖLÜM OLACAĞINI

Ömer Çelik
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Ne demekmiş
"Yasak! "
İşiniz mi kalmadı
Yapacak?

Ne diye karışırsınız
Saçımıza-başımıza,
Bizi oyuncağınız mı sandınız
Bakıp yaşımıza?

Sebebini anlatamayacağınız
Çocukça bir devrin hevesinden
Karşınızdaki en güzel portreleri
Mahrum ettiniz çerçevesinden!

Kim demiş, ki:
"Başörtüsüydü o! "
Başımızın -renk renk-
Süsüydü o!

Altında saçlarımız,
Arkadan, ne hoş sarkardı;
Kimimizde -örgü örgü- sarmaşıklaşır...
Kimimizde, su olup akardı!

*
* *

Şu, bu nâmına "Yasak! " demiş
Bulundunuz, tezelden;
Ne olurdu, anlasaydınız biraz da,
Güzellikten, güzelden!

*
* *
Siz, bizden değilsiniz,
Tanımıyoruz hiç birinizi,
Çekin başımızdan
Ellerinizi!

Bir gericilik tutturmuşsunuz;
Gericilik değil, Türk'ün köy modasıdır bu...
Üstelik, ninemizin başımızda
Taşıdığımız hatırasıdır bu!

Dediniz: "Çıkacak başınızdan
Başörtünüz! "
Alın -öyleyse- onunla
Yüzünüzü örtünüz!

Arif Nihat Asya
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
BEN HEP SANA VURGUNUM​

B-ir dakika bile gitme ayrılma yanımdan
E-llerinden tutayım o öpülesi ellerinden
N-e olur gitme ayrılma yanımdan

H-ep bakışlarını göreyim bakışlarımın yanında
E-sirin et al götür beni nereye istersen
P-arlayan yıldızlar kadar yanaş yakın ol bana

S-ende saklı sende gizli bakışlarındaki o mana
A-nlatılmaz yaşayacağım gözlerinde saklayacağım
N-efes keser bahar kokan tel tel ipek saçların
A-llı turnam bir yangının içinde ben gerisi sen

V-urgunum sana ılık nefesine beyaz tenine
U-ykular haram ıslak dudaklara o gül buseye
R-üyalar uzak uykulara nasıl satarım seni
G-ül yanağında o gül pembe tazelik varken
U-mudum aşkındır aşk yolunda hayat yolunda
N-azlı gülüm ruhumun penceresinde sen varsın
U-sanmadım hiç seni sevmekten yürek nefesim
M-elek yüzlüm ay parçam ben hep sana vurgunum.
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
~ EFENDİM ~

bİr Ah Kaldi Bende Ey Sevgİlİ,
Adini Mihladim YÜreĞİme Ey Nebİ,
Sevdamsa İÇİmde,kuŞatmiŞ Kalbİmİ
Hasret Sana Bu Can,ruhum Kalbİmİn Esİrİ,
Esaretİnİ ÇÖzerse,sen ÇÖzersİn Kalbİmİn,
Bİr Sevda Kİ İÇİmde Yanan, SÖnmeyen AteŞİndeyİm,
YÜreĞİmdekİ Derdİn,dermani Sensİn Efendİm,
Gel Artik Ne Olur,sensİz Bu Cehennemdeyİm.
Karanlik Gecelerİn,sabahisin Sen Önderİm
YÜrek Sana Sevdali,sevdanla YaŞiyor Bedenİm
GÖremezsem Senİ,İÇİm Yanar Can Nebİm
Ruhum Senİnle Beraber,nİyazimla İzİndeyİm
Ne Olur Bİr Kere GÖreyİm Nur Cemalİnİ Ey Sevgİlİ
Ne Olur Efendİm,bekletme Sana Hasret Bu Zavalli YÜreĞİ......

M.alİ AkÇa​
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Ey güzeller güzeli

Ey güzeller güzeli, beni sevdanla yaktın!
görmüyor bir şey gözüm, her an hulyanla aklım!

Sen (Kabe kavseyn) şahı, ben ise azgın köle,
Sana konuk olmağı, nasıl söyler bu şaşkın?

Acıyıp bir bakınca, ölü kalbler dirilttin,
sonsuz merhametine sığınıp, kapın çaldım!

İyilik kaynağısın, dermanlar deryasısın!
Bir damla lutuf et bana, derde devasız kaldım!

Herkes gelir Mekke’ye, Kabe, Safa, Merve’ye,
ben ise senin için, dağlar tepeler aştım!

Dün gece, bir rüyada göklere değdi başım,
kapındaki uşaklar, enseme bastı sandım!

Ey Cami hazretleri, sevgilimin bülbülü!
şiirlerin arasından, şu beyti seçtim aldım:

(Dili aşağı sarkık, uyuz köpekler gibi,
bir damlacık umarak, ihsan deryana vardım.)

Başka bir şiirinde şöyle terennüm etmektedir:
Ey günahlılar sığınağı, sana sığınmağa geldim!

çok kabahatler işledim, sana yalvarmağa geldim!
Karanlık yerlere saptım, bataklıklara saplandım,

doğru yolu aydınlatan, ışık kaynağına geldim!
Çıkacak bir canım kaldı, ey bütün canların canı!

uygun olur mu söylemek, canımı fedaya geldim!
Dertlilerin tabibisin, ben ise gönül hastası,

kalb yarama deva için, kapını çalmağa geldim!
Cömertlerin kapısına, bir şey götürmek hatadır.

basmakla şeref verdiğin, toprağı öpmeğe geldim!
Günahlarım çok, dağ gibi, yüzüm kara, katran gibi,

Temizler elbet hepsini, ihsan deryandan bir damla,
gerçi yüzüm gibi kara, amel defterimle geldim!

Kapına yüz sürebilsem, ey canımdan aziz canan!
su ile olmayan işler, hasıl olur o topraktan!​
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Ehl-i beyti sevmek

Farzdır her Müslümana, Ehl-i beyte muhabbet,
Ahirete imanla gitmeye sebep elbet.

O halde Ehl-i beyti tanıyıp öğrenmeli,
Resulün sevdiğini, Allah için sevmeli.

Ehl-i beyt, sırasıyla Ali ile Fatıma,
Hasan ile Hüseyin, bu dördünü unutma!

Resulullah buyurdu: (Ehl-i beytim bunlardır,
Yâ Rabbi, sen bunlardan her kötülüğü kaldır.

Bırakıyorum size, iki şey ey ümmetim,
Biri Kur’an-ı kerim diğeri ehl-i beytim.

Bunlara tâbi olan, kavuşur hidayete,
Bunlardan ayrılanlar, düşerler dalâlete.

Ben ağaca benzerim, Fatıma gövdesidir,
Ali budağı, Hasan Hüseyin meyvesidir.

Ehl-i beytin her biri, Nuh’un gemisi gibi,
Bunlara tutunmaktır, kurtuluşun sebebi.

Öyle bir gemidir ki, ona binen kurtulur,
Binmeyenler boğulur, cümlesi helak olur.

Vallahi buğzedenler, benim ehl-i beytime
Acımadan atılır, yüzüstü Cehenneme.

Ehl-i beyti sevmeyen, saplanır ihtilafa
Şaşırır gerçek yolu, yoldaş olur şeytana.

İslam’ın esâsıdır, muhabbet ehl-i beyte,
Muhabbet etmeyenin iman girmez kalbine.)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt