Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

[mürmüdük]

Bismillahirrahmanirrahim
Allah'ım onları ıslah etsin
yaaaaaa o fotoğraflar neydi öylle valla gözyaşıımı tutamadım...
Emeğine Yüreğine sağlık...

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM..
Allahcc sizden razı olsun kardeşimiz..
Allahcc oruçlarınızı kabul buyursun...
İSLAM MÜCAHİDLERİ KÜFRÜN HAKİMİYETİNİ YIKSIN...
TAAAKİ İSLAM HAKİM OLSUN..
ALLAHIN DİNİ HAKİM OLSUN...
HAK VE HAKİKATLE DOLSUN YERYÜZÜ..
ALEMLERE NİZAM GELSİN...
BESMELE...SELAM..DUA..

 

[mürmüdük]

[FONT=Century Gothic, Trebuchet Ms, serif]İsrail İçin Sonun Başlangıcı[/FONT]
YVONNE RİDLEY
[FONT=Century Gothic, Trebuchet Ms, serif]İsrail başbakanı Ehud Olmert, başarısız siyonist projenin üzerine kapaklanan mağlubiyetten laf ebeliğiyle zaferin kırıntısını bile çıkaramaz. [/FONT]
Basitçe, İsrail'in sonunun başlangıcıdır bu.
İsrailin askeri bakımdan ispatladığı tek şey, masum kadınları ve çocukları öldürmede kimsenin kendisiyle yarışamayacağıdır. Filistin halkının varlığını ortadan kaldırmayı dileyen soykırımvâri güdüsüyle kendisine ölümcül bir darbe vurmuş oldu.
İki yıl önce Lübnanda Hizbullahtan aldıkları yenilgiyle bozulmuş ve aşağılanmış bir şekilde geri çekildikten sonra Gazze halkına karşı kolay bir zafer elde edeceklerine inanırlarken düşmanı hafife aldığında neler olacağını bir kez daha öğrendiler.
Siyonist bombalar karadan, hava ve denizden dar sahil şeridini döverek Gazze'nin bazı bölgelerini enkaz yığınına çevirdi. Kasıtlı olarak George W. Bush'un ABD başkanlığının son haftalarına ve İsrail seçimlerinin öncesine getirilmiş acımasız ve vahşi bir kampanyaydı.
Olmert ve bir savaş suçlusu ve teröristin kızı olan Tzipi Livni (Armut dibine düşermiş, değil mi?) Haması nasıl ezeceklerine ve Kassam roketlerinin İsrail içlerine fırlatılmasına nasıl son vereceklerine dair atıp tutuyorlardı.
Ve yine masumları oynayan Siyonist Devlet, gübre yakıtıyla çalışan ve evvelemirde Filistinlilerden çalınmış topraklara yönelen - kaderin cilvesine bakın -çelimsiz ve az sayıdaki füzeyi durdurma ihtiyacı iddiasıyla dünyanın dördüncü büyük ordusunun tasmasını çözerek yeryüzünün nüfusu en yoğun bölgesinin üzerine saldı.
Kafaları ve kalpleri kazanmaya çalıştılar ve Haması ve onun taraftarlarını TV, gazete köşeleri vasıtasıyla eritip gözden düşürme işine dalacak Siyonist düşünce kuruluşlarının desteğini yedeklerine aldılar. Hamasa yöneltilen ithamların bazıları saçmalık hârikasıydı ve komisyoncu editörlerden başka hiçkimse kanmadı.
Bu makaleyi yazarken Avrupalı liderlerle birlikte basın toplantısında konuşan ve İsrail askerlerinin Gazze'yi "mümkün olduğunca çabuk" terk etmelerini istediğini söyleyen Olmert'i BBC'de izliyorum şu an. Bu arada Başbakan İsmail Haniye, el-Aksa TV'de halkını sergiledikleri cesaret ve yiğitlikten dolayı övüyor ve İsrail'e karşı büyük bir zafer kazandıklarını söylüyor.
Ve hakikat, büyük bir zafer kazandılar.
Haması ezme güdüsü hüsrana uğradı; filvâki, savaşa karşı yürüyen milyonlar gururla ve yüksek sesle ilan ettiler: "Hepimiz Hamasız." Haykırışlar, Gazze halkına karşı savaş açtıklarında, o nefes kesici kibirleriyle dünyanın kendilerine arka çıkıp alkışlayacağına inanan Olmert, Livni ve ortağını şoka soktu. Beklediklerinin yerine gezegendeki hemen hemen her şehirde gösteriler, ayaklanmalar, anarşi ve öfke boşaldı. Yeni bir muharebenin başladığı andı: "Halkın Gücü politikacıların gücüne karşı." ve "biz", halklar kazandık.
Bir aralar İsraili desteklediklerini söyleyen politikacılar kendileriyle Tel-Aviv arasına mesafe koymaya başladılar. Göbek dansı yapan Arap liderler sürüsü başka türlü kıvırmaya başlarlarken Arap dünyasının en vahşi diktatörlerinden bazıları, gerçek veya hayal, her köşede darbe ve tezgah planları görerek vatandaşları üzerindeki otoritelerini ağırlaştırdılar.
Arsız "dolar ulemâsı" gösterilerin haram olduğunu iddia eden fetvalar düzdü....Danimarka'da Hz. Muhammed'le (S.A.V) alay eden sefil karikatürler yayınlandığında kızgınlığımızı göstermek için bir araya gelen ve yürüyüşe geçen bizlere bu şeyhler methiyeler düzmüşlerdi. Bu iki yüzlülükleri onların ne güne durduklarını ifşa etmektedir – şerefsiz yahut haysiyetsiz adamlar.
İsrail büyükelçisine tekmeyi basan Hugo Chavez ve onun peşinden giden Bolivya gibi devrimci figürler Ortadoğuda olsalar iyi olur.
Ama İsraile en yıkıcı hamle, bu haydut devletle ticari ilişkilerini kesen Körfezdeki müttefiki Katar Emiri'nden geldi.
Halen kaç İsrail askerinin öldüğünü bilmiyoruz...Olmert'in sessiz kalmaya çalıştığı bir mesele. Tel-Aviv'de cenaze törenleri yapıldığı görülmüyor televizyonlarda. Amerikan ve Avrupa medyasına masumları oynamaya alışkın İsrailliler, yaslarını dünyaya alenen gösteremiyorlar. Ölenlerin anneleri, eşleri, kızları, bir diğer başarısız askeri harekâttan dolayı İsrail hükümetini suçlamak isterler diye mi acaba?
Olmert, önceki hafta Aşkelonda tezahürat yapan bir kalabalığa hoşça vakit geçirerek George W. Bush'a telefon açtığını, Philadelphia'da yaptığı bir konuşmayı yarıda kestirip Condaleezza Rice'a onun kaleme aldığı BM kararı lehinde oy kullanmaması doğrultusunda tâlimat vermesini söylediğini anlatmıştı. Olmert, kalabalığın tasdik uğultusu arasında Bush'un kendisine söylenileni yaptığını belirtti
Barak Obama ve Hillary Clinton not alırlar umarım.
Ve ümit ederim ki demokratik seçimle iş başına gelmiş Hamas'ın şehirde oturulacak ve görüşme yapılacak tek taraf olduğunun farkına varırlar. Başarısız Filistinli lider Mahmud Abbas artık savaş zayiatı (collateral damage) olarak görülmelidir. İtibarı kayboldu ve utanç verici bu süreç içerisinde İsraille yaptığı her hangi bir anlaşma çok geçmeden ortaya çıkacaktır. Sırası gelmişken, Gazze'deki lüks villasının şarapnel, top ve mermi izinden azade kalmış tek bina olduğunu anlıyorum. Affı olmayan bir saldırıya mâruz kalmış bir semtte ayakta kaldı. Eğlenceli!
Gazze, öncekinden daha güçlü bir şekilde, halkıyla birlikte enkazın üzerinden doğrulacak. Dünyada direniş savaşçılarının örneği onlar ve tarihte cesaret ve yiğitlikleriyle anılacaklar.
Birkaç yıl sonra Ortadoğudaki çocuklar Gazze halkının kahramanlık ve sergüzeştini dinleyerek büyüyecekler. Emin ellerde yatağa yatırılırken belki de soracaklar: "Peki İsraile ne oldu? Gerçekten var mıydı?"

Dünya Bülteni için çeviren: M.Alpaslan Balcı

 

[mürmüdük]

 

[mürmüdük]

​

24 Eylül 2009 Perşembe




İspanya'dan Siyonist Üniversite'ye kırmızı ışık

İsrail işgal devletinin Filistinlilere karşı uygulamalarını protesto eden İspanya, İsrail'in Ariel Üniversite’nin müsabakaya katılmasına izin vermedi.

Avrupa’nın birçok yerinde, Siyonist işgal güçlerinin Filistinlilere karşı uygulamaları ve savaş suçu işlemesi nedeniyle "Siyonistler"e yönelik akademik ve ticari boykot kampanyaları artıyor.

Bu boykot zincirinin son halkasında, geçen hafta "Siyonist" Ariel Üniversitesi’nden bir heyetin İspanya’da düzenlenen uluslararası bir müsabakaya katılmasına izin verilmedi.

Dün yayınlanan İsrail gazetelerinde yer alan habere göre, İspanya İskan Bakanlığı, Ariel Üniversitesi heyetinin müsabakaya katılmasını reddetme gerekçesi olarak, üniversitenin İspanya tarafından işgal edilmiş topraklar kabul edilen Batı Yaka’daki Ariel Yahudi Yerleşkesi’nde kurulu olmasını gösterdi.

​

Ariel Üniversitesi heyetinin İspanya tarafından organize edilen ve çevre dostu evler tasarlamayı hedefleyen uluslararası bir mimari tasarım müsabakasına katılmak istediği bildirildi.

İspanya’nın bu adımının, Avrupalı sivil toplum kuruluşlarının işgal devletinin uygulamalarına karşı başlattığı ve birçok devletin ve kurumun katıldığı boykot kampanyalarının devamı niteliğinde olduğu kaydedildi.

Bir aydan daha kısa bir süre içerisinde Norveç ve İsveç şirketleri, ırkçı ayrım duvarının ve Yahudi yerleşkelerinin yapımına ortak oldukları gerekçesiyle bazı şirketlerden yatırımlarını geri çekmişti.

İngiltere’de de, Siyonistlere akademik ambargo ilan edildi.

Kaynak: Filistinhaber.com

​

 

[mürmüdük]

Kaddafi, BM'yi-DOMUZLAR DİKDATORYASINI- yerden yere vurdu

Libya'da 40 yıldır iktidarda bulunan Kaddafi, BM Genel Kurulunda ilk kez yaptığı konuşmada, BM'de Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyenin hakimiyetinde olduğunu, üye ülkeler arasında eşitsizlik bulunduğunu belirtti.​

Daimi üyelerin veto hakkına karşı çıkan Kaddafi, Güvenlik Konseyinde bu hakkı elinde bulunduran ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'yı, kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmekle suçladı.​

Vetonun BM şartnamesine aykırı olduğunu ifade eden Kaddafi, elinde BM'nin kuruluş metnini içeren küçük mavi kitapçığı sallayarak, ''Veto, BM Şartnamesine aykırıdır, daimi üyelerin varlığı BM Şartnamesine aykırıdır'' diye konuştu.​

Kaddafi, veto hakkını kabul etmediğini de belirterek, ''Şartnamede büyük veya küçük bütün ülkeler eşittir der'' ifadesini kullandı.​

Libya lideri, genelde çok sert eleştirilere yer verdiği konuşmasında, büyük güçleri 1945'ten beri kendi çıkarları için dünyada sayısız çatışma çıkarmakla da suçladı.​

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Amerikalı Büyükelçi Susan Rice'ın, toplantı salonunu Kaddafi'nin konuşmasından önce terk etmesi dikkati çekti.​

 

[mürmüdük]

AMERİKALILARI ÇILDIRTAN GÖRÜNTÜ!

KONGRE BİNASI ÖNÜNDE TOPLU CUMA NAMAZI!

Amerikan halkının İslam'a karşı önyargılarını yıkmak isteyen binlerce Müslüman, Amerikan Kongre binası önünde cuma namazı kıldı. Radikal Hristiyan gruplar protesto etti.

Washington bir ilke tanıklık ederken, Hıristiyan gruplar da ellerinde 'İslam bir yalandır' yazılı pankartlarla karşı gösteriye geçti

ABD'de yaşayan Müslümanlar Amerikan Kongre binasının önündeki çimenlik alanda toplu cuma namazı kılarak ülke tarihinde bir ilke imza attı. New Jersey'deki Darül İslam Elisabeth Camii tarafından organize edilen namaza on binlerce kişi katıldı.

ABD'nin dört bir yanından Washington'a akın eden Müslümanlar, İslam'a karşı önyargıları yıkmak amacıyla düzenlenen 'İslam Kongre'de isimli etkinlikte barışçıl bir şekilde namazlarını kıldı. Namaz sonrasında tüm dinlerin kardeşliği teması işlenen konuşmalar yapılırken, Kuran'dan barışçıl ayetler okundu. İslam'a karşı önyargıları kınayan Müslümanlar namaz kılarken aşırı dindar Hıristiyan gruplar da Kongre binası karşısında etkinliği protesto etti.

HIRİSTİYAN GRUPLAR İSYAN ETTİ
Kadın-erkekli gruplar namazlarını kılarken, göstericiler ellerinde, 'İslam yalandır', 'ABD'nin İslamlaştırılmasını Durdurun' yazılı pankartlarla gösteri yaptı.



Namaz katılımcılarından Lonnie Şahbaz, bunu minik hac gibi gördüklerini belirtirken, ABD'lilerin Müslümanlara yönelik olumsuz düşüncelerini yıkmak istediklerini vurguladı. Şahbaz, bu cuma namazının tarihi olduğunu dile getirdi. Organizasyonu düzenleyenler katılımcıların sayısının 50 bini bulmasını bekliyordu. Hıristiyan radikal gruplar, bu etkinliğin altındaki hedefin Amerikan toplumunun İslamlaştırılması olduğunu iddia etti.

Akşam

​

 

[mürmüdük]

Afganistan'da 1 ayda 64 NATO askeri öldü
Afganistan'ın güneyinde bugün ölen 3 NATO askerinden birinin Britanya askeri olduğu bildirildi

 

[mürmüdük]

Afganistan'da ABD'ye şok-FOTO GALERİ
Afganistan ABD için gittikçe cehenneme dönüyor. Afganistan'ın doğusunda bir aşiret üyeleri iki karakola saldırarak 8 ABD askerini öldürdü. 90 Afgan polisinden de haber alınamıyor. İngiltere Genelkurmay Başkanı da bugün yaptığı açıklamada Afganistan'da yenilmenin "korkunç bir şey" olacağı uyarısında bulundu.

Afganistan 'ın doğusunda bir aşiretin üyelerinin iki ileri karakola saldırmasından sonra çıkan çatışmada 8 ABD askeri öldürüldü.
Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, Nuristan vilayetindeki bir cami ve yakınlarındaki bir köyden gelen silahlı aşiret üyelerinin karakollara düzenlediği saldırıya Amerikan ve Afgan askerlerinin yanıt verdiği belirtilerek, çatışmada 2 Afgan askerinin de hayatını kaybettiği kaydedildi.

Açıklamada,AFGANİSTAN'ın en tehlikeli bölgelerinden biri olan Nuristan'daki çatışmada "düşmana ağır kayıplar verdirildiği" de bildirildi.



FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ>>>



NATO ve Afgan askerlerinin ortak olarak kullandığı iki karakola düzenlenen saldırıların sorumluluğunu Taliban üstlendi. Amerikan ordusunun bir yıldan uzun süredir tek bir çatışmada ilk kez bu kadar büyük kayıp verdiği belirtiliyor.
90 AFGAN POLİSİNDEN HABER http://www.hurriyet.com.tr/anasayfa/ALINAMIYOR
Afganistan'da 8 Abd askerinin öldüğü bölgedeki çatışmalara katılan Afgan polislerinden 90'ı ile bağlantı kesildi.
Pakistan sınırındaki Nuristan vilayetinin yetkilileri, dün silahlı kişilerin sınır yakınlarındaki iki ileri karakola saldırmasının ardından vilayetin doğusundaki Kamdeş bölgesinde başlayan çatışmalarda bağlantının kesildiği polislerin akıbeti hakkında bilgi alınamadığını söyledi.
Kamdeş'teki çatışmalar, bölge yakınlarındaki bir cami ile bir köyden gelen silahlı kişilerin karakollara saldırmasıyla başlamıştı. Dağlık bölgedeki Amerikan güçlerinin komutanı Albay Randy George, Nuristan gibi zorlu bir coğrafyada karmaşık bir saldırıya maruz kaldıklarını belirterek, Afgan ve Amerikan güçlerinin saldırganlara karşı cesurca savaştıklarını söyledi.
AFGANİSTAN'DA YENİLMEK KORKUNÇ OLUR
İngiltere Genekurmay Başkanı General David Richards, Afganistan'daki uluslararası kuvvetin yenilgisinin "korkunç bir şey" olacağı uyarısında bulundu.
Sunday Telegraph gazetesine demeç veren İngiliz generali, NATO'nun Afganistan'da istikrarı sağlayamaması halinde Batı için tehlikenin çok büyük olacağını belirtti.
"El Kaide ve Taliban bizi yendiğine inanırsa neler olur" diye soran general, "Afganistan'da dururlar mı? Pakistan, nükleer silahlarıyla onlar için cazip bir hedef olur. Bu silahlardan ellerine geçirmeye görsünler, inanın bana, hemen kullanırlar. Bu ise korkunç bir şey olur" ifadesini kullandı.
ABD'Lİ GENERAL 40 BİN TAKVİYE KUVVET İSTEDİ
Afganistan'daki uluslararası koalisyon güçlerinin komutanı Amerikalı General Stanley McChrystal, 40 bin kişilik takviye kuvvet talebinde bulunmuştu.

 

[suskuun025]

ya bu resimler beni çok etkiliyo rabbim bizi zalimlerin zulmunden korusun emegine saglık kardesim

 

[mürmüdük]

ya bu resimler beni çok etkiliyo rabbim bizi zalimlerin zulmunden korusun emegine saglık kardesim

Allahcc yar ve yardımcınız olsun kardeşimiz...
Allahcce emanet olasınız inşaALLLAH..
O EN GÜZEL VEKİLDİR...
BESMELE...SELAM...DUA...

 

[mürmüdük]

BM-DOMUZLAR DİKTATORYASI- Binasına Saldırı
İslamabad'daki Dünya Gıda Programı'nın bürosuna saldırı düzenlendi...
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un sözcüsü Michelle Montas, İslamabad'daki Dünya Gıda Programı'nın bürosuna düzenlenen saldırının ardından BM'nin Pakistan'daki bütün bürolarının geçici olarak kapatıldığını teyit ederek, buna rağmen acil hizmetlerin devam ettiğini belirtti.

Montas gazetecilerin soruları üzerine Genel Sekreter Ban'ın bugün Cenevre'de yaptığı açıklamada saldırıyı şiddetle kınadığını ve bu haksız saldırının Pakistan'daki tüm BM ve insani yardım çalışanları açısından korkunç bir trajedi olduğunu söylediğini anımsattı.

Montas yaşanan trajedinin ardından BM'nin Pakistan'daki bürolarını kapatmasının normal olduğunu, bunun geçici bir durum olduğunu, ancak her an yeniden güvenlik değerlendirilmesi yapıldığını ve uygun görünen anda büroların açılacağını söyledi.

Montas sorular üzerine, BM'nin Pakistanlı mültecilere gıda yardımı gibi acil konularda hizmet vermeye devam ettiğini ve Pakistan'daki BM personelinin yaşadıkları acıya rağmen son derece özverili bir şekilde ve görev bilinciyle hareket ettiklerini söyledi. Montas saldırıda 5 kişinin öldüğünü doğrulayarak, ölenlerden dördünün kimliklerinin açıklandığını, bunların arasında 3 Pakistanlı bir de Iraklı BM çalışanı olduğunu söyledi.

Montas bir soru üzerine Pakistan'daki Dünya Gıda Programı binasının Pakistan'da belki de en iyi korunan binalardan biri olduğunu da, belirterek soruşturmanın devam ettiğini söyledi.

Montas Afganistan'da seçimlerde kullanılan oylarla ilgili olarak hile yapıldığına ve BM'nin de bu iddialar karşısında gerekli olanı yapmadığına dair iddialarla bu saldırı arasında ilişki olup olmadığını soran gazetecilere, Pakistan'daki saldırıyla Afganistan'daki seçimlerin birbiriyle ilişkili olmadığını düşündüklerini, saldırıyı kimin yaptığını ve neden yapıldığının halen soruşturulmakta olduğunu söyledi. Montas Afganistan'da BM'nin misyonunun ise seçim sürecine ve ülkenin seçim kurumlarına destek vermek olduğunu söyledi.

Montas Pakistan'daki BM birimlerinin saldırı öncesinde bir uyarı mesajı alıp almadığının sorulması üzerine ise bildiği kadarıyla böyle bir uyarı alınmadığını kaydetti.

 

[mürmüdük]

Afganistan'da durum kafirler açısından vahim ve ümitsiz
Afganistan'daki Kanada birliğinin komutanı, askeri durumun "vahim ve ümitsiz" olduğunu söyledi
Kanada'da devlet TV'si CBC'ye demeç veren General Jonathan Vance, Afganistan'da görev yaparken karşılaştıkları en büyük sorunun, Afganlılarla iyi iletişim kurmak olduğunu belirtti.

"Hiçbir şeyi allayıp pullamamak lazım; görevimizin iyi yapıldığını söyleyemeyiz" diyen Kanadalı general, "durum ümitsiz ve vahim; aciliyet kesbediyor..." ifadesini kullandı. General Vance, "Afganistan'daki varlığımızı onaylasın ya da onaylamasınlar, herkesin durumu anlaması için bunları söylüyorum" dedi.

Geçenlerde yapılan kamuoyu araştırması, Kanadalıların yüzde 52'sinin, ülkelerinin Afganistan'daki askeri görevini onaylamadığını, yüzde 33'ünün onayladığını göstermişti.

Kanada, Afganistan'da 2002'den beri 131 kayıp verdi.

Taliban'ın kalesi sayılan Kandehar'da 2800 Kanada askeri bulunuyor

 

[mürmüdük]

Pakistan'da onbinler ABD'yi protesto etti
Pakistan'ın Karaçi, Lahor ve İslamabad şehirlerinde yapılan ABD karşıtı gösteriye onbinlerce kişi katıldı. Göstericiler, "Yardımını istemiyoruz, ülkemizden defol ABD" sloganları attı.

Pakistan'da onbinler ABD yardımlarını protesto etti. Pakistan'ın Karaçi, Lahor ve İslamabad şehirlerinden yapılan gösterilerde halk, "Yardımını istemiyoruz, ülkemizden defol ABD" sloganları attı.

"Parayı veren, düdüğü çalar" diyen Pakistanlı göstericiler, ABD'nin içişlerine karışmamasını istedi. ABD Başkanı Barack Obama, geçtiğimiz hafta Pakistan'a 5 yıl içinde her yıl 7.5 milyon dolar yardımda bulunmasını onaylamıştı.

Pakistan yönetimi, ABD'den aldığı maddi ve askeri yardım ile Veziristan bölgesindeki kabilelere saldırmıştı. Çatışmaların hala devam ettiği bölgede yüzlerce kişinin öldüğün, 150 bin kişinin de mülteci durumuna düştüğü belirtiliyor.

Bu arada, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'nun yakında Pakistan'ı ziyaret edeceği vurgulandı.

 

[mürmüdük]

Afganistanda 100 Abd Askeri Öldürüldü

Helmand'da bir eğitim merkezinde patlama 100 civarında ABD askeri öldüğü tahmin ediliyor

Resmi tam görebilmek için buraya Tıkla

Afganistanda Nato birlikleri son zamanların en büyük şokunu yaşamakla meşguller. Direnişçi kanadı temsil eden ''Afgan İslam Emirliği'' resmi internet sayfası bölgedeki bir eğitim alanında meydana gelen patlamayı üstlendi ve detay verdi.
İki gündür takip ettiğimiz haber ajansları Helmand bölgesine yönelik geniş bir haber karartmasını haber vermişlerdi. Bölgeden gazateciler çıkarılmış zaten kısıtlı olan haberalma olanaklarıda tamamen körelmişti. Bölgede büyük bir olayın yada operasyonun izini taşıdığı düşünülen bu haber karartmasının nedeni ''Afgan İslam Emirligi'' resmi internet sitesinden yapılan açıklamayla aydınlığa kavuştu.
http://theunjustmedia.com direnişi temsil eden Taliban'ın da resmi sitesi konumunda ve bugün verdiği haberde ''08.10.2009 tarihinde Afganistan İslam Emirliğine bağlı mücahidler tarafından Helmand eyaleti Garishk bölgesi Shoraab havalanındaki işgalci amerikalılara ait askeri üsde yer alan eğitim sahasında gerçekleştirilen patlamada 100 civarında amerikalı terörist öldü'' şeklinde duyurdu. Bölgeye halen ambulans ve helikopter takviyesi yapıldığı ve yakın hastahane ve sağlık merkezlerinde ise güvenlik önlemlerinin artırıldığı bildirildi. Habere göre son zamanlarda gerçekleştirilen en büyük saldırının Kabil kapılarına dayanan direnişinde gücünü gösterdiği görülüyor. Tamamen prestij savaşına dönen bölgedeki savaşta ittifak güçleri adım adım gerilemeye devam ediyor. En son olarak güney bölgesinde bazı üslerinden çekilen ABD birliklerinin yerlerine Taliban sancakları dikilerek kutlamalar yapılmıştı.
Talibana bağlı direnişçilerin eylemlerindeki kompleks stratejik taktiklerde dikkat çekici, eylemin çok önceden planlandığı ve patlamanın gerçekleştirildiği alanın daha önceden tüneller kazılarak tuzaklandığını ve kalabalık bir işgalci topluluğunun eğitimi sırası beklenerek sabırlı bir bekleyişten sonra uzaktan kumanda ile bombaların patlatılarak işgalcilere büyük bir zararın verildiği açıklandı. Talibanın klasik saldırılarının ardından akla hayale gelmeyecek nitelikte saldırılar düzenlemesi ise işgalciler arasında korkuya neden olduğu bir gerçek. Geçen haftalarda açıklama yapan bir ittifak sözcüsü Afganistanda savaşın kaybedilmesi durumunda bölgenin Taliban ve El Kaide gibi grupların cazibe merkezi haline geleceği ve batıya yönelik saldırıların artacağını dile getirmişti. Bu tür açıklamalar ise ittifak birliklerinin bu prestij savaşında neden israr ettiklerinin bir göstergesi. Bu arada bazı ülkelerde halklar tamamen Amerikan çıkarlarına yönelik bir savaşta kendi çocuklarının ölmesine razı olmadıklarına dair protestolarda bulunuyorlar. Savaş karşıtı dernekler ve sivil toplum kuruluşlarının yavaş yavaş seslerini yükselttikleri görülüyor.
Bu arada avrupada ise El Kaide ve Talibana bağlı unsurların saldırı yapacağı korkusu yükselmiş durumda. Almanya başta olmak üzere bir çok avrupa ülkesinde güvenlik önlemleri göze çarpacak şekilde çoğalmış durumda. Son bir hafta içinde ise Almanya'da Berlin merkezli operasyonlar devam ediyor. Basında yapılan açıklamalarda yurtdışı bağlantılı ''terör'' gruplarıyla bağlantısı olduğundan şüphelenilen adreslere baskın yapıldığı açıklanıyor. Operasyonlarda Araplar ve Alman kökenli müslümanların yanısıra İbda bağlısı küçük topluluklarında Alman istihbari kurumları tarafından izlenmekte olduğu ortaya çıktı. Frankfurt merkezli bir operasyonda Türklere ait bir işyeri ve iki evde yapılan aramada bulunan İbda Yayınlarından yasal olarak çıkmış durumda olan bazı kitabların incelendiği ajansımıza gelen haberler arasında. Alman toplumu başta olmak üzere avrupa genelinde Afganistanın daha çok baş ağrıtacağı yorumcular tarafından konuşulmaya devam ediyor.

www.yuruyusonline.com

 

[mürmüdük]

Taliban Savaşçıları NATO'nun İşini Bitirmek Üzere
General Rick Hillier, Taliban direnişinin NATO'nun işini bitirmek üzere olduğunu belirtti.
Taliban savaşçılarının ABD önderlikli NATO işgal güçlerine üst üste ağır darbeler indirmesinden sonra Amerikan yönetimine bir şok da Kanadalı Komutan Rick Hillier’den geldi.

“Afganistan’da yaşananlar NATO’nın itibarını büyük ölçüde sarstı” diyen Afganistan’daki NATO güçleri eski komutanı ve emekli Kanada Genelkurmay Başkanı Rick Hillier, 8 yıldır Afganistan’da tam bir başarısızlık yaşandığını belirtti.

Yazdığı “Bir Asker Önce: Mermiler, Bürokrotlar ve Savaş Politikası” adlı otobiyografik kitabında NATO’nun Afganistan’da Taliban direnişi karşısında tam bir hüsran yaşadığını belirten Rick Hillier, “Afganistan gerçeği Nato’nun ulaştığı nokta ceset, çürüme, dağılmadır ve kendisi için bir can güvenliğine ihtiyaç vardır; aksi takdirde bu ittifak dağılmayla yüz yüze gelecektir” diyerek Taliban direnişinin NATO’yu kadavraya çevirdiğini itiraf etti.

NATO’nun kritik bir dönemeçten geçtiğini belirten Kanadalı General, “Kuzey Atlantik Paktı (NATO) Afganistan’da herhangi bir gerilime karşısında çok dayanaksız bir duruma düşecektir. Ciddi adımların atılmaması durumunda da bu ittifak dağılma ile karşı karşıya kalacaktır” diyerek Afganistan’daki Taliban direnişinin NATO’yu dağılmanın eşiğine getirdiğini söyledi.

NATO’nun Afganistan’da işgalin başladığı 2001 yılından bu yana hiçbir stratejisinin bulunmadığını belirten Kanadalı General NATO’nun içine düştüğü durumu şöyle açıkladı:

“NATO itibarını yitirecek bir yola koyulmuştu. Her geçen zaman da her ülkeden aldığı desteğini yitirdi. Onca geçen acılı yıllardan sonra bugün gelinen noktada hiçbir şey değişmedi”

NATO’dan Ortak İtiraf: Yeniliyoruz

Afganistan işgalcisi NATO ülkelerinin Slovakya’nın Bratislava kentinde düzenlediği “NATO Savunma Bakanları Toplantısı”nda NATO’nun Taliban direnişi karşısında yenilgiye uğradığı itiraf edildi.

NATO’nun Afganistan stratejisinin başarısızlıkla sonuçlandığını belirten savunma bakanları, acilen yeni bir savaş stratejisine gidilmesi gerektiğini belirtti.

Amerika’nın Afganistan’daki işgal güçleri komutanı General Stanley McChrystal’in de katıldığı toplantıda, Taliban direnişi karşısında yeni bir stratejiye gitmenin gerekliliği üzerinde görüş birliğine varıldı.

Gündeme getirilen yeni savaş stratejisinde, direnişe karşı daha geniş çaplı bir plan öngörülüyor. Bu planda, arasında 80 bin Amerikan askerinin de yer alacağı on binlerce yeni askerin Afganistan’a gönderilmesi ilk sırada yer alıyor. Plana göre Afgan hükümet ordusunun güçlendirilmesi ve eğitilmesi de hedefleniyor.

Ancak ABD Başkanı Barack Obama, Afganistan’a yeni asker takviyesinin direnişi kırmada başarılı olup olmayacağı konusunda tereddüt taşıdığı belirtildi.

28 NATO ülkesinin bakanlarının katıldığı toplantıda konuşan ABD savunma bakanı Robert Gates, NATO güçlerinin üst üste ağır kayıplar vermesine rağmen Afganistan işgalinin süreceğini belirtti.

İSRA HABER

 

[mürmüdük]

İsrail'e Bir Darbe Daha!
"İsrail Filistin'in suyunu kesiyor. Filistinlilerin günlük su tüketimi kişi başına ortalama 70 litre. İsrailliler ise günde 300 litre su tüketiyor.

Bazı Filistinlilerinse sadece insani kriz durumlarında tavsiye edilen miktar olan günde 20 litre su alabiliyor.

İnsan hakları kuruluşu Uluslararası Af örgütü İsrail'i Filistinliler'in temiz ve güvenli su kaynaklarına asgari düzeyde ulaşmasına engel olmakla suçladı. Örgüt, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail'in su kısıtlamalarıyla Filistinlilere karşı ayrımcılık yaptığını kaydetti.

Gazze'de ise İsrail'in ablukasının su ve kanalizasyon sistemini kriz noktasına getirdiği vurgulandı. Rapordaki bilgilerde maddi hatalar olduğunu savunan İsrailse, Filistinlilerin 1990'lı yıllarda imzalanan Oslo barış anlaşmasında öngörülenden daha fazla su aldığını iddia etti ve Filistinlileri su kaynaklarını kötü yönetmekle suçladı. Af Örgütü, 112 sayfalık raporda Filistinliler'in günlük su tüketiminin kişi başına ortalama 70 litre olduğu belirtildi. İsrailliler'in ise günde 300 litre su tükettiği kaydedildi. Raporda, bazı Filistinlilerinse sadece insani kriz durumlarında tavsiye edilen miktar olan günde 20 litre su aldığı belirtildi. Raporda İsrail'in Batı Şeria'daki Filistinlilerin kuyu kazmasını engellediği, su depolarını tahrip ettiği ve su tankerlerine el koyduğu kaydedildi. Raporda bu sırada yahudi yerleşimcilerinse yüzme havuzları ve yeşil bahçelerin keyfini çıkardığı iddia edildi. Gazze'deyse İsrail'in kötü durumdaki su sistemi için gereken inşaat malzemelerinin girişine izin vermediği vurgulandı.

Çalışmada, Filistin toprakları ve İsrail'in başlıca yeraltı su kaynağı olan Akfer dağındaki suyun yüzde 80'inden fazlasını İsrail'in kullandığı bildirildi. Uluslararası Af Örgütü'nden Donatella Rovera 'Su temel bir ihtiyaç ve haktır. Ama çoğu Filistinli için yaşamlarını sürdürmeye yetecek derecede, düşük kaliteli su almak bile güçlükle para yetiştirebildikleri bir lüks haline geldi.' dedi. Rovera İsrail'in 'ayrımcı politikalarını terk etmesi ve Filistinlilerin suya ulaşımı önündeki tüm engelleri derhal kaldırması gerektiğini' söyledi. İsrail Hükümet Sözcüsü Mark Regev ise, raporda maddi hatalar bulunduğunu söyledi ve Filistinlileri su kaynaklarını kötü yenetmekle suçladı. Regev, İsrail'in Filistinlilerin kuyu kazmasını engellediği suçlamasını da reddetti. Sözcü, ülkesinin şu ana dek 82 kuyu projesini onayladığını, ancak Filistinlilerin sadece 26'sını hayata geçirdiğini iddia etti.

 

[mürmüdük]

Afganistan'da ABD'ye şok




Afganistan ABD için gittikçe cehenneme dönüyor. Afganistan'ın doğusunda bir aşiret üyeleri iki karakola saldırarak 8 ABD askerini öldürdü. 90 Afgan polisinden de haber alınamıyor. İngiltere Genelkurmay Başkanı da bugün yaptığı açıklamada Afganistan'da yenilmenin "korkunç bir şey" olacağı uyarısında bulundu.

BU FOTOĞRAFLAR ABD'Yİ ŞOKE ETTİ

Afganistan'ın doğusunda bir aşiretin üyelerinin iki ileri karakola saldırmasından sonra çıkan çatışmada 8 ABD askeri öldürüldü.

Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, Nuristan vilayetindeki bir cami ve yakınlarındaki bir köyden gelen silahlı aşiret üyelerinin karakollara düzenlediği saldırıya Amerikan ve Afgan askerlerinin yanıt verdiği belirtilerek, çatışmada 2 Afgan askerinin de hayatını kaybettiği kaydedildi.


Açıklamada, Afganistan'ın en tehlikeli bölgelerinden biri olan Nuristan'daki çatışmada "düşmana ağır kayıplar verdirildiği" de bildirildi.


NATO ve Afgan askerlerinin ortak olarak kullandığı iki karakola düzenlenen saldırıların sorumluluğunu Taliban üstlendi. Amerikan ordusunun bir yıldan uzun süredir tek bir çatışmada ilk kez bu kadar büyük kayıp verdiği belirtiliyor.


90 AFGAN POLİSİNDEN HABER ALINAMIYOR


Afganistan'da 8 ABd askerinin öldüğü bölgedeki çatışmalara katılan Afgan polislerinden 90'ı ile bağlantı kesildi.

Pakistan sınırındaki Nuristan vilayetinin yetkilileri, dün silahlı kişilerin sınır yakınlarındaki iki ileri karakola saldırmasının ardından vilayetin doğusundaki Kamdeş bölgesinde başlayan çatışmalarda bağlantının kesildiği polislerin akıbeti hakkında bilgi alınamadığını söyledi.

Kamdeş'teki çatışmalar, bölge yakınlarındaki bir cami ile bir köyden gelen silahlı kişilerin karakollara saldırmasıyla başlamıştı. Dağlık bölgedeki Amerikan güçlerinin komutanı Albay Randy George, Nuristan gibi zorlu bir coğrafyada karmaşık bir saldırıya maruz kaldıklarını belirterek, Afgan ve Amerikan güçlerinin saldırganlara karşı cesurca savaştıklarını söyledi.


AFGANİSTAN'DA YENİLMEK KORKUNÇ OLUR


İngiltere Genelkurmay Başkanı General David Richards, Afganistan'daki uluslararası kuvvetin yenilgisinin "korkunç bir şey" olacağı uyarısında bulundu.

Sunday Telegraph gazetesine demeç veren İngiliz generali, NATO'nun Afganistan'da istikrarı sağlayamaması halinde Batı için tehlikenin çok büyük olacağını belirtti.

"El Kaide ve Taliban bizi yendiğine inanırsa neler olur" diye soran general, "Afganistan'da dururlar mı? Pakistan, nükleer silahlarıyla onlar için cazip bir hedef olur. Bu silahlardan ellerine geçirmeye görsünler, inanın bana, hemen kullanırlar. Bu ise korkunç bir şey olur" ifadesini kullandı.


ABD'Lİ GENERAL 40 BİN TAKVİYE KUVVET İSTEDİ


Afganistan'daki uluslararası koalisyon güçlerinin komutanı Amerikalı General Stanley McChrystal, 40 bin kişilik takviye kuvvet talebinde bulunmuştu.

 

[mürmüdük]

Başkan Obama asker tabutlarını selamladı





ABD Başkanı Obama, selefi George Bush’un hiç yapmadığını yaparak Afganistan’da ölen 18 Amerikan askerinin tabutlarına selam durdu.

AMERİKAN ordusu 8 yıllık Afganistan macerasında en kanlı ayını yaşarken Başkan Barack Obama kendi döneminde bir ilki gerçekleştirdi. Kendisine Afganistan ve Irak’ta iki savaş devreden selefi George W. Bush ölen askerlerin ailelerine sadece taziye ziyareti yaparken, Obama dün Delaware eyaletindeki Dover Hava Kuvvetleri Üssü’ne getirilen 18 askerin cenazeleri C-17 kargo uçağından tek tek indirilirken oluşturulan onur kıtasında selam durdu. Cenazeler Obama, Dover’deki küçük kilisede düzenlenen dini törende acılı ailelerle de bir araya geldi. Beyaz Saray Obama’nın cenazeleri karşılamasına resmi programda yer vermezken, sadece sınırlı miktarda gazeteciye bilgi verildi. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, 18 yıl boyunca asker tabutlarının görüntülenmesini yasaklamış, Obama bu sansürü kaldırmıştı.

Afganistan’da en kanlı ay

Afganistan’da 4 gün önce iki Amerikan helikopteri çarpışmış, 7 askerle devlete bağlı üç “uyuşturucuyla savaş dairesi” personeli ölmüş, yola Taliban’ın yerleştirdiği bombadan da 8 asker yaşamını yitirmişti. Bulunduğumuz ayda toplam 55 Amerikan askeri ve personeli öldü.

 

[mürmüdük]

bırak karışmayıp seyredeni

candan geçen gelsin safımıza

kavga kaçkını

fistan giysin dolaşsın...

gizli inançsız için değil

kılıçların gölgesindeki yer.

Salih MİRZABEYOĞLU

 

[mürmüdük]

'one minute'
İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı'yı ziyareti sırasında Bakırcı'nın açıklamaları karşısında adeta şok yaşadı.

Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Rize'ye gelen İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy'in ilk durağı Rize Belediye Başkanlığı oldu. Levy'i başkanlık katında Belediye Özel Kalem Müdürü Fahrettin Kaya karşıladı. Belediye Başkanı Halil Bakırcı ise İsrailli misafirini makamında karşılamayı tercih etti. İkili arasındaki görüşme sırasında Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, Rize'ye gelen İsrailli turistlerden duyulan rahatsızlığı, "İsrailli turistler ilimize geldiğinde şehre uğramadan direk doğa ile baş başa kalıyorlar. Bu tavırları hemşerilerimizin onlara şüphe ile bakmalarına neden oluyor" sözleri ile dile getirdi.

Levy bunun üzerine, "Kabul etmeliyiz ki zor zamanlardan geçiyoruz. Ama İsrail ile Türkiye ilişkileri sağlam temeller üzerine kurulmuştur. Bu zor zamanları atlattıktan sonra ilişkilerimiz daha da kuvvetli hale gelecektir" dedi. Levy'in açıklamasından sonra üslubunu sertleştiren Bakırcı, İsrail'i yayılmacılık ve işgalcilikle suçlayarak, "İsrail'in yayılmacı ve işgalci politikası var olduğu sürece Türk halkının İsrail'e olan bakış açısı değişmez. Bu ilin yerel yöneticisi olarak, İsrail'in bu tutumlarından dolayı ilimize gelen gezginlerinin başına istemediğimiz bir hadisenin gelmesinden de endişe duyuyoruz. Olmaması noktasında da azami gayret gösteriyoruz" diye konuştu. Levy ise bunun üzerine var olmak için bu tip politikalar üretmek zorunda kaldıklarını söyleyerek, "Hayatta kalmak için bir tek şansınız oluyor. Yoksa yol edilebilme riskiniz var. Varlığımızı koruyacak şekilde politikalar üretmeye çalışıyoruz. Gazze'deki operasyon Türk hükümeti ve halkı tarafından eleştirildi. Ama şunu söyleyebilirim ki sizde böyle bir tehdit ile karşılaşsaydınız sizde aynı şekilde davranırdınız. Kendi halkınız ve kendi milletiniz için" açıklamasını yaptı. Başkan Halil Bakırcı, bebek katlederek barışın sağlanamayacağını vurgulayarak, "Devlet adına konuşmuyorum. Şahsım adına konuşuyorum. Rizeliler'in bakışını aktarıyorum. İsrail devleti barışı savaşarak sağlayamaz. Mısır ile Ürdün ile yapılan anlaşmalar savaş halinde yapılan anlaşmalardır. Bölgede barışın sağlanması için İsrail'in savaşı bırakması gerekmektedir. Türk milletinin, Osmanlı'dan bu yana Yahudi cemaatine karşı olan tutumu biliniyor. Rize halkına her hangi bir tehdit olduğu zaman kendisini savunur ama bunu çocukları katlederek yapmaz" şeklinde konuştu. Levy, Bakırcı'nın bu açıklamalarını cevapsız bıraktı. Levy ve beraberindeki heyetin Bakırcı'nın açıklamalarından bir hayli rahatsız oldukları gözlendi.

http://www.delikanforum.net/redirec...ideoizle/aa349011-34c7-45f8-9d49-b5d350ab1365