Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap) (1 Kullanıcı)

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

S.A. KARDEŞİM
TAMAM ANLAŞILDI VEYS KARDEŞİMİN UZMANLIK ALANINDA OLAN BİR FORUM AÇILMIŞ. KENDİSİNİ BU KONUDA ÇOK İYİ YETİŞTİRDİĞİ İÇİN TEBRİK EDİYORUM.
MAŞALLAH DAHA BİZ SORUYU OKUMADAN KENDİSİ CEVAPLIYOR.
K.S.E.O.
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

VEYS yazdı:
m_muaz yazdı:
Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (s.a.v.) 571 yılında
dünyaya geldi. İnsanları kölelikten, putlara kulluktan kurtarmak ve temizlemek için gelmiştir. Uzak-yakın demeden bütün insanlara vahiy kültürünü sunmuştur.
Kimileri inkar etti. İnkar edenler müslümanları ümitsizliğe düşürmedi. Kimileri iman etti, grup grup Allah ın dinine girdi. Onlar da müslümanları şımartmadı,
şükrünü artırdı. Bunlar Mekkeli, Medineli, Taifli, Faslı olup İslam a gönül
vermişlerdi. Bunlardan biri de Rum diyarlarından gelen ve sapsarı rengiyle bu
hayır ummanına bir çeşni katan sahabe kimdir?

s.a. kardeşim

Süheyl Er Rumi (r.a.)


A.S.
KARDEŞİM DOGRUDUR..
ALLAH RAZI OLSUN...

SORUYU ALALIM İNŞ..
 

VEYS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
1,350
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

mtekik yazdı:
S.A. KARDEŞİM
TAMAM ANLAŞILDI VEYS KARDEŞİMİN UZMANLIK ALANINDA OLAN BİR FORUM AÇILMIŞ. KENDİSİNİ BU KONUDA ÇOK İYİ YETİŞTİRDİĞİ İÇİN TEBRİK EDİYORUM.
MAŞALLAH DAHA BİZ SORUYU OKUMADAN KENDİSİ CEVAPLIYOR.
K.S.E.O.

:) teşekkür ederim ALLAH razı olsun.Evet bekliyoruz soruları sizlerden
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

S.A.
SORUYU SORALIM İNŞALLAH.

Ashâbın ileri gelenlerinden olup, Resûlullah (s.a.s)'ın en çok sevdiği arkadaşlarındandır. Bu yüzden sahâbe arasında "el-hubb" diye anılırdı.


Kaynakların ifadesine göre; cahiliyye döneminde, bu sahabenin annesi Su'dâ, yanında oğlu olduğu halde akrabalarını ziyarete gider. Bu sırada Benî el-Kayn b. Cisr'e mensup bazı atlılar, Su'dâ'nın akrabaları olan Benî Ma'n evlerine baskın yaparlar. bu sahabimizide bu arada beraberlerinde alıp götürürler. bu sırada temyiz çağında bir çocuktur. Onu, Ukaz Panayırına götürüp satışa arzederler. Hz. Hatice'nin yeğeni Hakîm b. Huzâm b. Huveylid de o esnada panayıra uğrayıp Mekke'ye götürmek üzere birkaç köle satın alır. Hakîm, Mekke'ye döndüğünde, halası Hz. Hatice kendisini ziyarete gider. O da halasına köleleri göstererek, dilediği köleyi seçip götürebileceğini söyler. Hz. Hatice de bu sahabemizi seçer. Daha sonra O'nu, Resûlullah (s.a.s)'e bağışlar.

bu sahabemiz kimdir?

k.s.e.o.
 

VEYS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
1,350
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

mtekik yazdı:
S.A.
SORUYU SORALIM İNŞALLAH.

Ashâbın ileri gelenlerinden olup, Resûlullah (s.a.s)'ın en çok sevdiği arkadaşlarındandır. Bu yüzden sahâbe arasında "el-hubb" diye anılırdı.


Kaynakların ifadesine göre; cahiliyye döneminde, bu sahabenin annesi Su'dâ, yanında oğlu olduğu halde akrabalarını ziyarete gider. Bu sırada Benî el-Kayn b. Cisr'e mensup bazı atlılar, Su'dâ'nın akrabaları olan Benî Ma'n evlerine baskın yaparlar. bu sahabimizide bu arada beraberlerinde alıp götürürler. bu sırada temyiz çağında bir çocuktur. Onu, Ukaz Panayırına götürüp satışa arzederler. Hz. Hatice'nin yeğeni Hakîm b. Huzâm b. Huveylid de o esnada panayıra uğrayıp Mekke'ye götürmek üzere birkaç köle satın alır. Hakîm, Mekke'ye döndüğünde, halası Hz. Hatice kendisini ziyarete gider. O da halasına köleleri göstererek, dilediği köleyi seçip götürebileceğini söyler. Hz. Hatice de bu sahabemizi seçer. Daha sonra O'nu, Resûlullah (s.a.s)'e bağışlar.

bu sahabemiz kimdir?

k.s.e.o.

s.a. arkadaşım

HZ. ZEYD BİN HaRİSE r.a.

inşallah.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

a.s. kardeşim
cevabın doğru . şimdide senden alalım inşallah
k.s.e.o.
 

VEYS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
1,350
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin âzatli kölesi.Seferde hazarda özel hizmetleriyle öne çikan bir yigit.Mekkede bulundugu yillarda zemzem kuyusunun yaninda agaçtan su taslari oyardi ve ayrıca Sevgili Peygamberimizin amcasi Abbasin kölesi idi.

Adı tam olarak bilinmemekte ama genelde kendısıne en fazla Ibrahim ve Eslem adi ile ithaf olunur du ama ashap arasında ona baska bi isimle söylenirdi.Bu sahabemiz kimdir ?
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

VEYS yazdı:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin âzatli kölesi.Seferde hazarda özel hizmetleriyle öne çikan bir yigit.Mekkede bulundugu yillarda zemzem kuyusunun yaninda agaçtan su taslari oyardi ve ayrıca Sevgili Peygamberimizin amcasi Abbasin kölesi idi.

Adı tam olarak bilinmemekte ama genelde kendısıne en fazla Ibrahim ve Eslem adi ile ithaf olunur du ama ashap arasında ona baska bi isimle söylenirdi.Bu sahabemiz kimdir ?

s.a. kardeşim..


Ebû Râfi (radiyallahu anh)
 

VEYS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
1,350
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

m_muaz yazdı:
VEYS yazdı:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin âzatli kölesi.Seferde hazarda özel hizmetleriyle öne çikan bir yigit.Mekkede bulundugu yillarda zemzem kuyusunun yaninda agaçtan su taslari oyardi ve ayrıca Sevgili Peygamberimizin amcasi Abbasin kölesi idi.

Adı tam olarak bilinmemekte ama genelde kendısıne en fazla Ibrahim ve Eslem adi ile ithaf olunur du ama ashap arasında ona baska bi isimle söylenirdi.Bu sahabemiz kimdir ?

s.a. kardeşim..


Ebû Râfi (radiyallahu anh)

Allah razı olsun kardeşim.Doğrdur.sorunuzu alalım
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

Ashabtan ve İslam ı ilk kabul edenlerdendir. En çok hadis rivayet edendir.
Hz. Ömer (r.a.) ın hilafeti döneminde Bahreyn ve Medine de valilik yapmıştır.
Kedileri çok sevdiğinden dolayı Peygamberimiz (s.a.v.) kedilerin babası anlamına
gelen Ebu Hureyre lakabını vermiştir. Kendisi de bu isimden hoşlandığından İslam
tarihinde bu isimle anılmaktadır. Ebu Hureyre (r.a.) ın asıl ismi nedir?
 

VEYS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
1,350
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

Arkadaşım aklımdan gecıyordu bu soru sen sordun :)

asıl ismi ABDULLAH tır.
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

Hey maşallah kardeşlerim ne güzel ilgilenmişiniz forumla
Allah sizlerdne razı olsun
Allaha emanet olun
Devam inş
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

Yaşı yirmiyi geçmediği halde, aralarında büyük sahabelerinde bulunduğu,
Bizanslılara karşı savaşacak İslam ordusuna Rasulüllah (s.a.v.) tarafından
komutan atanan sahabe kimdir?
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

s.a.
kardeş
Usâme bin Zeyd (r.a).
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

Hicretten önce İslâm'a giren Ensâr'ın kahramanlarından meşhur sahâbî. Asıl adı Sammak olup, Hazrec'in Saideoğulları kabilesine mensuptur.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

m_muaz yazdı:
Hicretten önce İslâm'a giren Ensâr'ın kahramanlarından meşhur sahâbî. Asıl adı Sammak olup, Hazrec'in Saideoğulları kabilesine mensuptur.

s.a.
kardeşim bu soru daha önce sorulmuştu ama ben yine cevaplayayım inşallah.

EBU DÜCCANE

K.S.E.O.
 

VEYS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
1,350
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

Kardesleri tarafindan iskence gören sahâbî kimdir ?
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

VEYS yazdı:
Kardesleri tarafindan iskence gören sahâbî kimdir ?

[big]SELEME BİN HİŞAM R.ANH.[/big]​

Mekke ufuklarını aydınlatan hidâyet nûru, kalb ve gönüllere yansıyınca, İslâmiyetin şifâ bahşeden berrak menbaına her geçen gün birkaç kişi daha yanaşıyor, o âb-ı hayâta dalarak yudumluyor, rûhlarını paslandıran cehâlet ve zulüm kirlerinden kurtularak huzûra kavuşuyorlardı.

İnsanlık, o sıralar o kadar zavallılaşmış ve gülünç bir hâle düşmüştü ki, her türlü aşağılıkları işliyorlardı. İşte onları, şirkin, küfrün ürkütücü pençesinden alıp, İslâmiyetin munis ve şefkatli sînesine, merhametli kucağına da’vet eden yüce Resûl, insanlığın hakîkî kurtarıcısı olduğunu ispat ediyordu
.

Kardeşlerin nasîblisi

İslâmiyet sayesinde insanlar arasında o kadar kuvvetli, sağlam bir yakınlık ve kardeşlik kurulmuştu ki, küfür cephesinde kalanlarla, îmân safında bulunanlar arasında daha önce mevcut olan kan bağı akrabalık münâsebetlerinden hiçbir eser kalmamıştı. Müşrik baba, mü’min oğlunu en büyük düşman biliyor, îmânsız kardeş, İslâmiyeti seçen kardeşini en azılı hasım olarak görüyordu.

Bu ibretli tablo Hişâm’ın beş oğlu arasında çok açık bir şekilde müşâhede ediliyordu. Seleme ile Hâris Peygamber efendimizin yanında yer alırken, aynı babadan gelen Ebû Cehil, Âs ve Hâlid nasîbsiz gürûhunun elebaşısıydılar.

Büyük kardeşi Seleme’nin îmân ettiğini duyunca, Ebû Cehil’in hısımlığı hasımlığa çevrilmiş, kendi âilesinden bir ferdin, Peygamber efendimizin safına geçmesini hiç hazmedememişti. Onu vazgeçirmek için her türlü yola başvurdu. Fakat bütün çabaları boşa çıktı. Îmânın ulvî hazzını tadan kimsenin, tekrar dönüp küfrün zehirini ağzına alması mümkün müydü?

Hz. Seleme, zâlim kardeşinin hareketlerine daha fazla tahammül edemedi. Habeşistan’a hicret etti. Böylece her ne kadar yer ve yurtlarından ayrı düşmüşler ise de can ve dinleri emniyette idi.

Bu Müslümanlar hicret edeli üç ay olmuştu. Receb, Şa’bân ve Ramazan aylarını orada geçirmişlerdi. Kulaklarına şöyle bir haber geldi:

“Mekkeliler îmân etti, Velîd bin Mugîre Müslüman oldu.”

Bunun üzerine kendi aralarında, “Bunlar Müslüman olduktan sonra Mekke’de Müslüman olmayacak kim kaldı? Bize kendi kavim ve kabîlemiz arasında yaşamak daha iyidir” diyerek bir kısmı geri dönmeye karar verdi. Fakat Mekke’ye yaklaşıp da duydukları haberin asılsız olduğunu öğrenince hayâl kırıklığına uğradılar.


Himâyeye girmediler

Mekke’ye, gelişigüzel girmek mümkün değildi. Mekke’ye girmek demek, müşriklerin revâ görecekleri ezâ ve cefâları peşinen kabûl etmek demekti. Böyle bir tehlikeyi savuşturmak için ekserîsi Mekke’de bulunan akraba ve yakınlarının himâyesine girmeyi düşündüler. Böyle olunca bir çeşit mülteci gibi kabûl edileceklerdi. Nitekim bir kısmı öyle yaptı.

Ba’zıları da himâyeye girmediler ve Mekke’ye gizliden girerek uzun müddet geldiklerini sezdirmediler. Fakat bunların bir kısmı, bir süre gizlendilerse de müşrikler tarafından yakalandılar. İşte, Seleme bin Hişâm, Velîd bin Velîd, Hişâm bin Âs, Abdullah bin Süheyl ve daha birkaç sahâbî bu tutulup hapsedilen Müslümanlardandı.

Uzun müddet en yakınları tarafından işkenceye tâbi tutulan ve zulmün her türlüsüne mâruz kalan Hz. Seleme, Iyaş ve Hişâm Medîne'ye hicret emri çıkınca bile esâret zincirinden kurtulamadı. Hattâ bu yüzden Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarına da katılamadı.

Öz kardeşi Ebû Cehil, Hz. Seleme bin Hişâm'ı işkenceden işkenceye sokuyordu. Yoruluncaya kadar dövüyor, türlü hakâretler ediyor, aç susuz bırakarak günlerce acı ve ızdırap içine atıyordu.

Bütün bu zulümleri yapmasındaki maksadı, "Belki tahammülsüz kalır da, dîninden vazgeçer" düşüncesinden ortaya çıkıyordu. Halbuki Hz. Seleme'de kâinâta meydan okuyacak kadar kuvvetli bir îmân; bitip tükenmez bir Resûlullah sevgisi vardı.


İşkenceye aldırmadı

Uzun yıllar îmânında en ufak bir tereddüde kapılmadan, usanıp bıkmadan, sabır ve azim içinde, revâ görülen işkencelere aldırmadı.

Bu îmân fedâîlerinin acıklı hâlini bilen, onların çektiği sıkıntıyı kendi rûhunda da hisseden Resûl-i ekrem efendimiz, bir ay müddetle her sabah namazında şu duâyı tekrar ederdi:

"Allahım, Velîd bin Velîd'i kurtar! Allahım, Seleme bin Hişâm'ı kurtar! Allahım, Iyaş bin Rebia'yı kurtar! Allahım, mü'minlerin zayıf olanlarını kurtar!"

Mekke müşriklerinin elinde bulunan bu üç sahâbî birbirlerinin amca çocuklarıydı. Mugîre üçünün de dedesiydi. Velîd bin Velîd, Müslüman olup Mekke'ye gidince hapsedilmiş, Iyaş bin Rebia hicret esnâsında Ebû Cehil tarafından kandırılarak götürülüp işkenceye tâbi tutulmuştu. Bu üç sahâbî de bir aradaydı. Üçünü birbirlerine bağlamışlardı.

Hz. Velîd bir fırsatını bularak kaçıp Medîne'ye geldi. Peygamber efendimiz, Velîd'e diğer kardeşleri Seleme ile Iyaş'ın durumunu sordu. Hz. Velîd, onların ayaklarının birbirine bağlı bulunduğunu, şiddetli azâb ve işkence içinde kıvrandıklarını haber verdi.


Kim kurtarır?

Peygamberimiz, bu mağdûr Müslümanları müşriklerin ellerinden kurtarmak istiyordu. Bunun için bir defasında sordu:

- Bunları kim kurtarıp Medîne'ye getirir?

Hemen ayağa kalkan Hz. Velîd dedi ki:

- Onları ben kurtarıp size getiririm, yâ Resûlallah!

Mekke'ye giden Hz. Velîd gizlice şehre girdi. Mahpuslara yemek götüren bir kadından Hz. Seleme ile Hz. Iyaş'ın bulundukları yeri öğrendi. Geceleyin oraya varan Velîd, bağlandıkları ipi kesti, onları devesine bindirerek Mekke'den çıkardı.

Mazlûmların kaçtıklarını öğrenen müşrikler peşlerine düştülerse de, onları ele geçiremediler. Hz. Velîd kurtardığı iki arkadaşıyla birlikte Medîne'ye geldiğinde yürümekten ayak parmakları parçalanmış, kanlar içinde kalmıştı. İki mümtaz sahâbînin kurtulduğunu öğrenen Peygamberimiz çok sevinmişti.

Hz. Seleme artık rahattı. Peygamberimizin vefâtına kadar Medîne'de kaldı. Hz. Ebû Bekir'in hilâfetinde Suriye seferine katılan mücâhitler arasında yer aldı. Hz. Ömer'in halîfeliği sırasında vuku bulan Mercu's-Sufr savaşında, Hicretin 14. senesi Muharrem ayında şehîd düştü.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Sahabe-i Kiram (Soru - Cevap)

Müşrikken Uhut savaşında İslam ordusunun okçular kısmındaki boşluğundan faydalanıp
İslam ordusunu zor durumda bırakan, müslüman olduktan sonra Mute savaşında kazandığı
başarı ile Peygamberimiz (s.a.v.)’in kendisine : O Allah (c.c.)ın kılıçlarından bir kılıçtır”
dediği ömrünü harp meydanlarında geçiren Allah’ın kılıcı (seyfullah) lakabını taşıyan bir
sahabedir. Vücudunda kılıç değmedik yer kalmayan, fakat şehitlik nasip olmayan bu
komutan sahabe kimdir?
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt