Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
"Peygamber Duaları" (2 Kullanıcı)
- Konuyu başlatan dost_37
- Başlangıç tarihi
Peygamberimizin Dilinden Dualar...
Peygamberimizin Dilinden Dualar...
PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN DUALAR...
اَللّٰهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ حُبَّكَ وَحُبَّ مَنْ يُحِبُّكَ، وَالْعَمَلَ الَّذِي يُبَلِّغُنِى حُبَّكَ. اَللّٰهُمَّ اجْعَلْ حُبَّكَ أَحَبَّ إِلَىَّ مِنْ نَفْسِى وَأَهْلِى وَمَالِى، وَمِنَ الْمَاءِ الْبَارِدِ.
Ebû'd-Derdâ (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.v) buyurdular ki: Hz. Dâvud (a.s)'ın dualarından (birisi de) şudur: “Allahım! Senden sevgini (beni sevmeni) ve seni sevenlerin sevgisini ve senin sevgine beni ulaştıracak ameli talep ediyorum. Allah'ım! Senin sevgini bana nefsimden, ailemden, malımdan ve soğuk sudan daha sevgili kıl.”
Ebû'd-Derdâ der ki: “Rasûlullah (s.a.v) Hz. Dâvud'u zikredince, onu ‘insanların en âbidi (yani çok ve en ihlâslı ibadet yapanı)’ olarak tavsif ederdi.” (Tirmizî, Da'avât 74)
AÇIKLAMA:
1- Muhabbete kavuşmak, kavlî ve fiilî olarak talip olmak ile mümkündür.
2- Hem insanların Allah'ı sevmesi, hem de Allah'ın insanları sevmesi erişilmesi istenen bir durumdur. Nitekim âyet-i kerimede de; “(Allah) onları sever, onlar da O'nu severler...” buyrulmuştur. (el-Mâide, 5/54)
3- Allah (c.c)’nun sevgisine vasıl olmuş insanların veya Allah (c.c)’nun sevdiği insanların sevgisini istemek matluptur. Bu hususta bir başka dua da şöyledir: “Bizi ora ehline sevdir, ora ehlinden sâlih olanları da bize sevdir.”
4- “Senin sevgine beni ulaştıracak ameli...” cümlesinden; “Seni bana sevdirecek...” veya “beni sana sevdirecek ameli” mânalarının ikisi de câizdir.
5- Hz. Dâvud'un “insanların en ağabeydi” olmasını bazı âlimler, “devrindeki insanların en âbidi” diye açıklamışlardır.
6- Talep edilen sevgi, hak olan sevgi olmalıdır. Bu konuda Yusuf Hemedânî hazretleri şöyle buyurmaktadır: “Mahlûkata âşık olunca insanda bunama ve delilik zuhur eder. Oysa Hakk Teâlâ’yı sevince gönle feraset, hikmet ve mağfiret doğar.”
Peygamberimizin Dilinden Dualar...
PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN DUALAR...
اَللّٰهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ حُبَّكَ وَحُبَّ مَنْ يُحِبُّكَ، وَالْعَمَلَ الَّذِي يُبَلِّغُنِى حُبَّكَ. اَللّٰهُمَّ اجْعَلْ حُبَّكَ أَحَبَّ إِلَىَّ مِنْ نَفْسِى وَأَهْلِى وَمَالِى، وَمِنَ الْمَاءِ الْبَارِدِ.
Ebû'd-Derdâ (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.v) buyurdular ki: Hz. Dâvud (a.s)'ın dualarından (birisi de) şudur: “Allahım! Senden sevgini (beni sevmeni) ve seni sevenlerin sevgisini ve senin sevgine beni ulaştıracak ameli talep ediyorum. Allah'ım! Senin sevgini bana nefsimden, ailemden, malımdan ve soğuk sudan daha sevgili kıl.”
Ebû'd-Derdâ der ki: “Rasûlullah (s.a.v) Hz. Dâvud'u zikredince, onu ‘insanların en âbidi (yani çok ve en ihlâslı ibadet yapanı)’ olarak tavsif ederdi.” (Tirmizî, Da'avât 74)
AÇIKLAMA:
1- Muhabbete kavuşmak, kavlî ve fiilî olarak talip olmak ile mümkündür.
2- Hem insanların Allah'ı sevmesi, hem de Allah'ın insanları sevmesi erişilmesi istenen bir durumdur. Nitekim âyet-i kerimede de; “(Allah) onları sever, onlar da O'nu severler...” buyrulmuştur. (el-Mâide, 5/54)
3- Allah (c.c)’nun sevgisine vasıl olmuş insanların veya Allah (c.c)’nun sevdiği insanların sevgisini istemek matluptur. Bu hususta bir başka dua da şöyledir: “Bizi ora ehline sevdir, ora ehlinden sâlih olanları da bize sevdir.”
4- “Senin sevgine beni ulaştıracak ameli...” cümlesinden; “Seni bana sevdirecek...” veya “beni sana sevdirecek ameli” mânalarının ikisi de câizdir.
5- Hz. Dâvud'un “insanların en ağabeydi” olmasını bazı âlimler, “devrindeki insanların en âbidi” diye açıklamışlardır.
6- Talep edilen sevgi, hak olan sevgi olmalıdır. Bu konuda Yusuf Hemedânî hazretleri şöyle buyurmaktadır: “Mahlûkata âşık olunca insanda bunama ve delilik zuhur eder. Oysa Hakk Teâlâ’yı sevince gönle feraset, hikmet ve mağfiret doğar.”
Hz.ebubekir (r.a.)
Hz.ebubekir (r.a.)
Çınardan Damlalar
Hz. EBUBEKİR (RA) Buyuruyor ki:
© Sıdk emanet, kizb hıyanettir.
® Ne söylediğini ve ne zamanda
söylediğini düşün.
© Hiç bir bela yoktur ki ondan daha
baskını olmasın
© Hakk'ı tanıyanların kölesi ol
Zulüm,ahdini bozmak, hile kimde bulunursa
zararları yine kendine dokunur
© istişarede doğru söyleki rey doğru
olsun
© Dostuna dost ol,ve cümle ashabını
hukuka müsavi tut
© Halka iyilik etmek,afetlerden ve
musibetlerden masuniyeti muciptir
© Mal hasislerde, silah korkaklarda, rey
zaiflerde olursa işler bozulur
© Mazlumun bedduasından korkunuz
® Çalışın! Günleri saatleri kaçırmayın.
® Mazlumun bedduasından sakının ve
kendinizi ölüme hazırlayın.
® Sabredin! Zira her işin başı sabırdır.
İhtiyatlı olun! Faydasını görürsünüz.
© Çalışın! Ameller karşılığını görecektir.
© Allah'ın sizleri uyardığı azabından
sakının ve size vadettiği rahmetine koşun.
© Anlamaya çalışın, anlarsınız. Takvalı
olmaya çalışın olursunuz. Allah sizden
öncekilerin neden helak edildiklerini ve ne
ile kurtulduklarını açıkça belirtmiştir.
© Ey insanlar! Sizlere tavsiyem şudur ki:
Her işte ve her zaman Allah'tan korkun.
Hoşunuza gitse de gitmese de hakka bağlı
kalın. Doğru olamayan sözlerin hiçbir
kıymeti yoktur. Yalan söyleyen yoldan
sapmıştır. Sapıtan ise helak olmuştur.
® Ben Rasulallah'ın işini takip ettim.
Vallahi uyumadım ki, rüya göreyim!
Mahiyeitni kesin bilmediğim konularda
şüphe ve zan ile hüküm vermedim. Hak
yolda dosdoğru yürüdüm.
® Allahu teala insanları kendine iman
etmeye, böylece ancak kendi himayesini
J_/JT ü"JL J—J-İT i J_l JT^J. \.
tercih etmeye çağırmıştır. Bu sebepten
dolayı,Allah'ın hıfzu emanında olan birine
haksızlık yapan kesinlikle Allah'ın lanetine
duçar olur.
© Kişinin sözü aklını ve faziletini gösterir
® Müslümanların hiçbiri diğerini hakir
görmesin. Zira müslümanların küçüğü Allah
yanında büyüktür
© Dünya mü'minlerin pazarı; gece ile
gündüz sermayeleri; güzel ameller ticaret
malları; Cennet kazançları; cehennemde
zararlarıdır
® Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar
da zayıflarda olursa işler bozulur.
® Akrabalar arasındaki düşmanlar
ormandaki ateş gibidir.
® Öfkeli iken hiçbir kimse, iki kişi arasında
hükmetmesin.
® Hesaba çekileceğini bildiği halde,
haram mal toplamaya devam eden kimseye
şaşarım.
© Komşunla kavga etme; misafir gider, o
kalir.
® Güzel kelebek isteyen, çirkin tırtılı
ezmemeli
® Fırsatlar da bulutlar gibi çabuk gelir
geçer.
® Söz ilaca benzer azında fayda görülür.
® Haklının sebatı inat değildir.
® Nefsi için gönül evini soyanda hırsızdır.
® Panzehire güvenilerek zehir içilmez
© Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin
ayak sesidir.,
© Kalbe hitap etmeyeni tekrarlamak
boşunadır.
® Bu dünya renkli bir gölge gibidir. Onun
peşine düşersen, kaçar; sen kaçarsan, o
sana koşar.
® Kişinin sözü aklını ve faziletini gösterir.
© Farzet ki pazarlıkta şu dünyayı
kazandın; Kârın senin olsun ama, sermaye
kimindir
ALLAHA EMANET OLUN MÜMİN KARDEŞLERİM....
ÇINAR DERGİSİ..
Hz.ebubekir (r.a.)
Çınardan Damlalar
Hz. EBUBEKİR (RA) Buyuruyor ki:
© Sıdk emanet, kizb hıyanettir.
® Ne söylediğini ve ne zamanda
söylediğini düşün.
© Hiç bir bela yoktur ki ondan daha
baskını olmasın
© Hakk'ı tanıyanların kölesi ol
Zulüm,ahdini bozmak, hile kimde bulunursa
zararları yine kendine dokunur
© istişarede doğru söyleki rey doğru
olsun
© Dostuna dost ol,ve cümle ashabını
hukuka müsavi tut
© Halka iyilik etmek,afetlerden ve
musibetlerden masuniyeti muciptir
© Mal hasislerde, silah korkaklarda, rey
zaiflerde olursa işler bozulur
© Mazlumun bedduasından korkunuz
® Çalışın! Günleri saatleri kaçırmayın.
® Mazlumun bedduasından sakının ve
kendinizi ölüme hazırlayın.
® Sabredin! Zira her işin başı sabırdır.
İhtiyatlı olun! Faydasını görürsünüz.
© Çalışın! Ameller karşılığını görecektir.
© Allah'ın sizleri uyardığı azabından
sakının ve size vadettiği rahmetine koşun.
© Anlamaya çalışın, anlarsınız. Takvalı
olmaya çalışın olursunuz. Allah sizden
öncekilerin neden helak edildiklerini ve ne
ile kurtulduklarını açıkça belirtmiştir.
© Ey insanlar! Sizlere tavsiyem şudur ki:
Her işte ve her zaman Allah'tan korkun.
Hoşunuza gitse de gitmese de hakka bağlı
kalın. Doğru olamayan sözlerin hiçbir
kıymeti yoktur. Yalan söyleyen yoldan
sapmıştır. Sapıtan ise helak olmuştur.
® Ben Rasulallah'ın işini takip ettim.
Vallahi uyumadım ki, rüya göreyim!
Mahiyeitni kesin bilmediğim konularda
şüphe ve zan ile hüküm vermedim. Hak
yolda dosdoğru yürüdüm.
® Allahu teala insanları kendine iman
etmeye, böylece ancak kendi himayesini
J_/JT ü"JL J—J-İT i J_l JT^J. \.
tercih etmeye çağırmıştır. Bu sebepten
dolayı,Allah'ın hıfzu emanında olan birine
haksızlık yapan kesinlikle Allah'ın lanetine
duçar olur.
© Kişinin sözü aklını ve faziletini gösterir
® Müslümanların hiçbiri diğerini hakir
görmesin. Zira müslümanların küçüğü Allah
yanında büyüktür
© Dünya mü'minlerin pazarı; gece ile
gündüz sermayeleri; güzel ameller ticaret
malları; Cennet kazançları; cehennemde
zararlarıdır
® Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar
da zayıflarda olursa işler bozulur.
® Akrabalar arasındaki düşmanlar
ormandaki ateş gibidir.
® Öfkeli iken hiçbir kimse, iki kişi arasında
hükmetmesin.
® Hesaba çekileceğini bildiği halde,
haram mal toplamaya devam eden kimseye
şaşarım.
© Komşunla kavga etme; misafir gider, o
kalir.
® Güzel kelebek isteyen, çirkin tırtılı
ezmemeli
® Fırsatlar da bulutlar gibi çabuk gelir
geçer.
® Söz ilaca benzer azında fayda görülür.
® Haklının sebatı inat değildir.
® Nefsi için gönül evini soyanda hırsızdır.
® Panzehire güvenilerek zehir içilmez
© Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin
ayak sesidir.,
© Kalbe hitap etmeyeni tekrarlamak
boşunadır.
® Bu dünya renkli bir gölge gibidir. Onun
peşine düşersen, kaçar; sen kaçarsan, o
sana koşar.
® Kişinin sözü aklını ve faziletini gösterir.
© Farzet ki pazarlıkta şu dünyayı
kazandın; Kârın senin olsun ama, sermaye
kimindir
ALLAHA EMANET OLUN MÜMİN KARDEŞLERİM....
ÇINAR DERGİSİ..
Peygamberimiz (s.a.v) Hanimlari
Peygamberimiz (s.a.v) Hanimlari
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V) İN DİĞER HANIMLARI
Yazar: Dr.Ayşe MURATHAN
Peygamberimizin hanımlarından olan Ümmü Seleme ilk müslümanlardandır. İlk kocası ile birlikte Mekke putperestlerinin zulmüne dayanamayıp Habeşistan'a hicret etmiştir. Habeş kralı Necaşi'nin putperestlerin bütün entrikalarına rağmen göçeden müslümanlarm Kur'an-ı Kerim'den bazı ayetler okumaları üzerine gözlerinin dolarak ağla-masıyla müslümanları kanatları altına almış ve onlara hiçbir zarar getirtmemiştir. Peygamberimiz de Necaşi için dört tekbir alarak namaz kılmıştır. Ümmü Seleme kocasının vefatından önce kocasının "Allah'ım Ümmü Seleme'me benden sonra onu üzmeyecek, kırmayacak, hayırlı bir eş nasip et" duasıyla Uhud Harbinde ölmesi üzerine dört çocuğu ile Peygamberimizle evlenmiştir. Hz.Aişe validemiz, Ümmü Seleme validemizin oldukça güzel bir hanım olması dolayısıyla bir hayli kıs-kanmıştır.
Ümmü Seleme, Peygamberimizin okuma yazma bilen üç hanımından biriydi. Kur'an-ı Ke-rim'in Ehlibeyt ile ilgili ayeti onun odasında inmiştir. Cemel olayında Hz.Ali'yi desteklemiştir. Hz.Aişe'ye de "Nereye gidiyorsun ey Aişe! Şu ümmeti düşün, Allah'tan kork, Ali'ye kılıç çekilir mi? Otur yerine ey Aişe! Allah Resulü tarafından başına örtülen örtüyü parçalama" diyerek bilgi ve dirayetini ortaya koşmuştur. Hicri 60 yılında vefat etmiş ve Baki Mezarliği'na gömülmüştür.
Peygamberimizin diğer bir hanımı Haris kızı Cüveyriye'dir. İlk kocası bir sefer sırasında öldürülmüştü. Daha sonraki Beni Mustalik seferinde esir düşen askerler arasında kadınlar ve Hz.Cü-veyriye de bulunmaktaydı. Ancak belirli bir para ödeyerek serbest kalma yolunu seçen Hz.Cüveyri-ye'nin bir miktar parası yetişmeyince Peygamberimiz kalan parayı ödemiş ve evlenme teklifi üzerine Peygamberimiz ile evlenmişlerdir. Hz.Cüveyri-ye Medine'de 65 yaşlarında vefat etmiştir.
Peygamberimizin hanımlarından olan Cahş kızı Zeynep güzelliği ve mağrurluğu ile ünlüdür ve aynı zamanda Peygamberimize hala kızı olmaktadır. Hz.Zeynep Peygamberimiz ile evlenmeye ne kadar istekli olsada, Peygamberimiz onu azatlı kölesi Harise oğlu Zeyd ile evlendirdi. Hicaz bölgesinin en güzel kadınlarında biri olan Zeynep'i böylece evlendiren Peygamberimiz, insan onurunu bir kez daha yüceltmiş ve şereflendirmiştir. Ancak karı-koca arasındaki tartışma ve hoşnutsuzluk had safhaya ulaşınca evlilik akdi sona erdirildi. Bu olay üzerine ortada kalan Hz.Zey-nep validemiz ile Peygamberimiz evlenmiştir. Hz. Zeynep çok cömert bir kadındı. Peygamberimizin "Ölümüm ardından bana ilk ulaşacak olanınız, eli en uzun alınınızdır" sözleriyle bu cömertliği vurgulamıştır. .
Zeynep Validemiz 53 yaşındayken vefat etti. Vefatından kısa bir süre önce, halife Hz.Ömer in Beytülmal'dan kendisine gönderdiği büküy miktarda parayı bir örtü yayarak anında dağıtmış ve şöyle dua etmişti:
"Allah'ım! Beni Ömer'in yardımına bir kere daha muhatap etmeden ruhumu teslim al" demiştir ve duası kabul olmuştur.
Huseyme kızı Zeynep validemiz yoksul ve kimsesizleri korumaya düşkünlüğü yüzünden Üm-mül Mesakin diye anılırdı. Peygamberimizle evliliği 8 ay süren Hz.Zeynep 30 yaşlarında vefat etmiş ve cenazesini Peygamberimiz kıldırarak kendi eliyle kabire indirmiştir.
Safiyye validemiz Hayber Seferi sırasında Peygamberimizin evlendiği hanımıdır ve İbrani asıllıdır. Müslümanların galip gelmesiyle Peygamberimizin dul bir kadın olan Hz.Safiyye'ye "istersen kendi dininde kal, seni yurduna göndereyim. İstersen islam'ı kabul et, seni nikahlayayım" sözleri üzerine İslam'ı ve evliliği seçen Hz.Safiyye Medine'de Baki Mezarlığına defnedilmiştir.
Mısırlı Mariye validemiz, Peygamberimize evlat vermiştir. Mısırlı Mukavkıs tarafından hediye olarak Peygamberimize gönderilen Mariye velide-miz ile evlenmesi sonucu Mısırlı Kiptiler Bizans seferi sırasında tarafsız kalarak Müslümanların zaferini hazırlamışlardır. Hz.Mariye beyaz tenli güzel bir kadındı ve oğlu İbrahim'i doğurmuştu, Medine'de vefat etmiştir.
Peygamber efendimiz Meymune validemizle, hicretin /.yılında evlenmiştir. Bütün amacı Peygamberimize hizmet etmek olan Hz.Meymune ile Peygamberimiz evlenerek onu şereflendirmiştir. En son vefat eden hanım olan Hz.Meymune 81 yaşında vefat etmiştir. Evlendiği yer olan serf mevkiine gömülmüştür.
Allah bizleri şefaatlerine nail eylesin. Esselamün Aleyküm.....
Peygamberimiz (s.a.v) Hanimlari
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V) İN DİĞER HANIMLARI
Yazar: Dr.Ayşe MURATHAN
Peygamberimizin hanımlarından olan Ümmü Seleme ilk müslümanlardandır. İlk kocası ile birlikte Mekke putperestlerinin zulmüne dayanamayıp Habeşistan'a hicret etmiştir. Habeş kralı Necaşi'nin putperestlerin bütün entrikalarına rağmen göçeden müslümanlarm Kur'an-ı Kerim'den bazı ayetler okumaları üzerine gözlerinin dolarak ağla-masıyla müslümanları kanatları altına almış ve onlara hiçbir zarar getirtmemiştir. Peygamberimiz de Necaşi için dört tekbir alarak namaz kılmıştır. Ümmü Seleme kocasının vefatından önce kocasının "Allah'ım Ümmü Seleme'me benden sonra onu üzmeyecek, kırmayacak, hayırlı bir eş nasip et" duasıyla Uhud Harbinde ölmesi üzerine dört çocuğu ile Peygamberimizle evlenmiştir. Hz.Aişe validemiz, Ümmü Seleme validemizin oldukça güzel bir hanım olması dolayısıyla bir hayli kıs-kanmıştır.
Ümmü Seleme, Peygamberimizin okuma yazma bilen üç hanımından biriydi. Kur'an-ı Ke-rim'in Ehlibeyt ile ilgili ayeti onun odasında inmiştir. Cemel olayında Hz.Ali'yi desteklemiştir. Hz.Aişe'ye de "Nereye gidiyorsun ey Aişe! Şu ümmeti düşün, Allah'tan kork, Ali'ye kılıç çekilir mi? Otur yerine ey Aişe! Allah Resulü tarafından başına örtülen örtüyü parçalama" diyerek bilgi ve dirayetini ortaya koşmuştur. Hicri 60 yılında vefat etmiş ve Baki Mezarliği'na gömülmüştür.
Peygamberimizin diğer bir hanımı Haris kızı Cüveyriye'dir. İlk kocası bir sefer sırasında öldürülmüştü. Daha sonraki Beni Mustalik seferinde esir düşen askerler arasında kadınlar ve Hz.Cü-veyriye de bulunmaktaydı. Ancak belirli bir para ödeyerek serbest kalma yolunu seçen Hz.Cüveyri-ye'nin bir miktar parası yetişmeyince Peygamberimiz kalan parayı ödemiş ve evlenme teklifi üzerine Peygamberimiz ile evlenmişlerdir. Hz.Cüveyri-ye Medine'de 65 yaşlarında vefat etmiştir.
Peygamberimizin hanımlarından olan Cahş kızı Zeynep güzelliği ve mağrurluğu ile ünlüdür ve aynı zamanda Peygamberimize hala kızı olmaktadır. Hz.Zeynep Peygamberimiz ile evlenmeye ne kadar istekli olsada, Peygamberimiz onu azatlı kölesi Harise oğlu Zeyd ile evlendirdi. Hicaz bölgesinin en güzel kadınlarında biri olan Zeynep'i böylece evlendiren Peygamberimiz, insan onurunu bir kez daha yüceltmiş ve şereflendirmiştir. Ancak karı-koca arasındaki tartışma ve hoşnutsuzluk had safhaya ulaşınca evlilik akdi sona erdirildi. Bu olay üzerine ortada kalan Hz.Zey-nep validemiz ile Peygamberimiz evlenmiştir. Hz. Zeynep çok cömert bir kadındı. Peygamberimizin "Ölümüm ardından bana ilk ulaşacak olanınız, eli en uzun alınınızdır" sözleriyle bu cömertliği vurgulamıştır. .
Zeynep Validemiz 53 yaşındayken vefat etti. Vefatından kısa bir süre önce, halife Hz.Ömer in Beytülmal'dan kendisine gönderdiği büküy miktarda parayı bir örtü yayarak anında dağıtmış ve şöyle dua etmişti:
"Allah'ım! Beni Ömer'in yardımına bir kere daha muhatap etmeden ruhumu teslim al" demiştir ve duası kabul olmuştur.
Huseyme kızı Zeynep validemiz yoksul ve kimsesizleri korumaya düşkünlüğü yüzünden Üm-mül Mesakin diye anılırdı. Peygamberimizle evliliği 8 ay süren Hz.Zeynep 30 yaşlarında vefat etmiş ve cenazesini Peygamberimiz kıldırarak kendi eliyle kabire indirmiştir.
Safiyye validemiz Hayber Seferi sırasında Peygamberimizin evlendiği hanımıdır ve İbrani asıllıdır. Müslümanların galip gelmesiyle Peygamberimizin dul bir kadın olan Hz.Safiyye'ye "istersen kendi dininde kal, seni yurduna göndereyim. İstersen islam'ı kabul et, seni nikahlayayım" sözleri üzerine İslam'ı ve evliliği seçen Hz.Safiyye Medine'de Baki Mezarlığına defnedilmiştir.
Mısırlı Mariye validemiz, Peygamberimize evlat vermiştir. Mısırlı Mukavkıs tarafından hediye olarak Peygamberimize gönderilen Mariye velide-miz ile evlenmesi sonucu Mısırlı Kiptiler Bizans seferi sırasında tarafsız kalarak Müslümanların zaferini hazırlamışlardır. Hz.Mariye beyaz tenli güzel bir kadındı ve oğlu İbrahim'i doğurmuştu, Medine'de vefat etmiştir.
Peygamber efendimiz Meymune validemizle, hicretin /.yılında evlenmiştir. Bütün amacı Peygamberimize hizmet etmek olan Hz.Meymune ile Peygamberimiz evlenerek onu şereflendirmiştir. En son vefat eden hanım olan Hz.Meymune 81 yaşında vefat etmiştir. Evlendiği yer olan serf mevkiine gömülmüştür.
Allah bizleri şefaatlerine nail eylesin. Esselamün Aleyküm.....
RABBİM SENDENDE RAZI OLSUN RUKİYECİM...
AMİN AMİN AMİN.İNŞALLAH KARDEŞİM...
A.E.OL.DUA İLE...
âmener Rasûlu
âmener Rasûlu
ÂMENER RASÛLU
Okunuşu:
Amener resûlü bimâ ünzile ileyhi min rabbihî vel mü’minûn. Küllün âmene billâhi ve melâiketihi ve kütübihi ve rusulih; lâ nuferriku beyne ahadin min rusulih. Ve kâlu, semi’na ve etâ’na, gufraneke rabbena ve ileykel masıyr.
Lâ yukellifullahu nefsen illâ vüs’aha, leha ma kesebet ve aleyha mektesebet. Rabbena lâ tuahızna innesiyna ev ahta’na. Rabbena ve lâ tahmil aleyna ısran kemâ hameltehu alelleziyne min kablina. Rabbenâ ve lâ tuhammilna ma lâ tâkatelena bih. Va’fuanna, vağfirlena, verhamna. Ente mevlâna, fansurna alel kavmil kâfiriyn.
Anlamı:
Rasûl, rabbinden kendisine inzâl olana iman etti. Hepsi de (mü’minlerin), iman ettiler Allâh ile, Allâh’a; meleklerine; kitaplarına; resûllerine. Rasûllerim arasında fark görmediler; işittik ve itâat ettik, mağfiretini isteriz rabbimiz, dönüşümüz sanadır dediler.
Allâh kimseye teklif etmez kapasitesi dışındakini. Yaptığınızın kazancı da sizedir, kaybı da!.. Rabbimiz, unutursak veya hataya düşersek bizi bundan mesûl tutma. Rabbimiz, bizden evvelkilere yüklemiş olduğun ağır yükleri bize yükleme. Rabbimiz güç yetiremiyeceğimiz görevlerle görevlendirme. Bizleri affeyle, bağışla, merhamet buyur. Bizim mevlâmızsın, gerçeği örtenlere karşı bize zafer ihsan et!..
Bilgi:
Hazreti Ali ve Hazreti Ömer’den gelen bir rivayette şöyle buyrulmuştur:
-Akıllı bir insanın bu âyetleri okumadan uyuması asla mümkün olmaz’
Müslim ve Tırmızî isimli hadîs kitablarında mevcuttur ki; Hazreti Resûl aleyhi’s-selâm şöyle buyurmuştur:
-Allahu Teâlâ sûre-i Bakara’yı iki âyetle sona erdirdi ki, bunları Arş’ın altındaki hazinesinden ihsan buyurdu. Bunları öğreniniz, kadınlarınıza, çocuklarınıza öğretiniz. Hem Kur’ândır, hem namazda okunur, hem de duadır.’
Bu âyet okunduktan sonra -âmin’ kelimesinin ilâve edilmesi hakkında da bazı hadîs-i şerîfler mevcuttur.
Diğer taraftan bir başka hadîs-i şerîfte de bu âyetlerle ilgili olarak şöyle buyurulmaktadır:
-Her kim sûre-i Bakara’nın son iki âyetini okursa, bu ona, gecenin âfetlerinden şeytanların şerlerinden korunmak için yeterli olur!..’
Hiç değilse günde bir defa bu âyetleri okumak muhakkak ki, bize çok faydalı olacaktır.
Okunuşu:
Şehidallâhu ennehû lâ ilâhe illâ hu vel melâiketü ve ulûl ilmi kâimen bilkıst. Lâ ilâhe illâ hüvel aziyzül hakiym.
Anlamı:
Şehadet eder Allâh kesinlikle, Tanrı yoktur ancak O vardır. Melekler ve ilim sâhipleri de buna şâhidlik etmişlerdir. Azîz ve Hakîm olan O vardır, TANRI YOKTUR!.
Okunuşu:
Kulillâhümme mâlikel mülki tü’til mülke men teşâü ve tenziul mülke mimmen teşâü ve tuızzü men teşâü ve tüzillü men teşâü biyedikel hayr inneke alâ külli şey’in kadiyr. Tûlicülleyle fin nehâri ve tûlicünnehâre filleyli ve tuhricül hayye minel meyyiti ve tuhricül meyyite minel hayy ve terzuku men teşâü biğayri hisâb.
Anlamı:
Mülkün sâhibi olan Allâh’ım, mülkünü istediğine verirsin, istediğinden de alırsın, kimi istersen şânını yükseltir, kimi istersen de zelîl edersin, hayır senin yedindedir. Şüphesiz gücün her şey’e yeter. Geceyi gündüze geçirir, gündüzü geceye sokarsın; ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkartırsın. Dilediğine hesapsız rızk ihsan eylersin.
Bilgi:
Bu üç âyet-i kerîmenin hassalarından birkaçı için şöyle der bâzı evliyâullah: Beş vakit namazından sonra bir kimse Fâtiha, Ayetel Kürsî, Al-i İmran’ın on sekiz, yirmi altı ve yirmi yedinci âyetlerini okursa şu beş şeyden emin olur:
1. Cenâb-ı Allâh o kimseyi sırât-ı müstakimden ayırmaz.
2. Her türlü kazâ belâ ve musibetlerden muhafaza olur.
3. İmansız ölmez,
4. Rızık sıkıntısı çekmez.
5. Bulunduğu topluluklarda hâtırı sayılır bir kişiliğe sahip olur.
Okunuşu:
Lev enzelnâ hâzel kur’âne alâ cebelin lereeytehu hâşian mütesaddian min haşyetillâh ve tilkel’emsâlü nadribuha linnâsi leallehüm yetefekkerûn!.
Huvallahulleziy lâ ilâhe illâ hu alimul ğaybi veşşehadeh hüver rahmanür rahıym, hüvallahülleziy lâ ilâhe illâ hu elmelikül kuddûsüs selâmül mü’minül müheyminül aziyzül cebbarul mütekebbir sübhanallahi ammâ yüşrikûn hüvallâhul hâlikul bâriy-ül müsavvir lehül’esmâül husna yüsebbihu lehu ma fiyssemâvâti vel’ard ve hüvel aziyzül hakiym
Anlamı:
Eğer (ki) biz, bu Kur’ân’ı bir dağ başına inzâl etseydik, şüphesiz ki o dağı Allâh haşyeti yüzünden, boyun kesmiş, param parça olmuş görürdün. İşte bu misâlleri biz, insanlar düşünüp, ne ibret almak lâzım geldiğini anlasınlar diye gösteriyoruz.
Ki öyle bir Allâh’dır ki, Tanrı yoktur ancak O vardır. Açıkta olana da, saklı olana da vâkıftır. Rahman’dır, rahıymdir (1) (yine) O, öyle bir Allâh’dır ki, Tanrı yoktur O vardır. Cümle yaratıkların mutasarrıfı kudsîyet sahibi, selâmet ihsan eden, iman nurunun kaynağı, gözetip esirgeyen, aziz icabında dilediğini zorla yaptırmaya gücü yeten, lâyıkıyla yegâne kibir sâhibidir. Allâh müşriklerin koştukları ortaklardan münezzehtir. Öyle bir Allâh’dır ki O, yaratacağı her şey’i bir hikmete mebnîdir ve yekdiğerine uygundur.Yarattıklarının hepsini ayrı bir sûretle meydana getirir. En muhteşem isimler O’nundur. Semâlarda ve yerdekilerin hepsi onu tesbih ederler. Her zaman galip olup, her işi hikmetlidir.
Bilgi:
Hazreti Resûl bu âyetlerin faziletini şöyle anlatıyor:
-Sûre-i Haşr’ın âhirini gecede veya gündüzde okuyan kimsenin, vâdesi tamam olup da ölecek olsa, gündüz ölürse, gündüz okunması sebebiyle, gece ölürse, gece okunması sebebiyle cennete dâhil olur’ (ki bu âyetler: Hüvallahülleziy lâ ilâhe illâhû. kelâmıyla başlıyan kısımdır).
İşte bir başka hadîs-i şerîf meâli daha:
-Her kim sabahleyin üç kere "Eûzü billâhis semiy’ıl alîmi mineş şeytânir raciym" dedikten sonra El Haşr sûresi sonundaki üç âyeti okursa, Cenâb-ı Allâh onun için, akşama kadar istiğfar edecek yetmiş bin melek verir. O kimse; o gün ölürse şehid olarak ölür. Kezâ akşam ölürse de böyle gene şehid olur.
âmener Rasûlu
ÂMENER RASÛLU
Okunuşu:
Amener resûlü bimâ ünzile ileyhi min rabbihî vel mü’minûn. Küllün âmene billâhi ve melâiketihi ve kütübihi ve rusulih; lâ nuferriku beyne ahadin min rusulih. Ve kâlu, semi’na ve etâ’na, gufraneke rabbena ve ileykel masıyr.
Lâ yukellifullahu nefsen illâ vüs’aha, leha ma kesebet ve aleyha mektesebet. Rabbena lâ tuahızna innesiyna ev ahta’na. Rabbena ve lâ tahmil aleyna ısran kemâ hameltehu alelleziyne min kablina. Rabbenâ ve lâ tuhammilna ma lâ tâkatelena bih. Va’fuanna, vağfirlena, verhamna. Ente mevlâna, fansurna alel kavmil kâfiriyn.
Anlamı:
Rasûl, rabbinden kendisine inzâl olana iman etti. Hepsi de (mü’minlerin), iman ettiler Allâh ile, Allâh’a; meleklerine; kitaplarına; resûllerine. Rasûllerim arasında fark görmediler; işittik ve itâat ettik, mağfiretini isteriz rabbimiz, dönüşümüz sanadır dediler.
Allâh kimseye teklif etmez kapasitesi dışındakini. Yaptığınızın kazancı da sizedir, kaybı da!.. Rabbimiz, unutursak veya hataya düşersek bizi bundan mesûl tutma. Rabbimiz, bizden evvelkilere yüklemiş olduğun ağır yükleri bize yükleme. Rabbimiz güç yetiremiyeceğimiz görevlerle görevlendirme. Bizleri affeyle, bağışla, merhamet buyur. Bizim mevlâmızsın, gerçeği örtenlere karşı bize zafer ihsan et!..
Bilgi:
Hazreti Ali ve Hazreti Ömer’den gelen bir rivayette şöyle buyrulmuştur:
-Akıllı bir insanın bu âyetleri okumadan uyuması asla mümkün olmaz’
Müslim ve Tırmızî isimli hadîs kitablarında mevcuttur ki; Hazreti Resûl aleyhi’s-selâm şöyle buyurmuştur:
-Allahu Teâlâ sûre-i Bakara’yı iki âyetle sona erdirdi ki, bunları Arş’ın altındaki hazinesinden ihsan buyurdu. Bunları öğreniniz, kadınlarınıza, çocuklarınıza öğretiniz. Hem Kur’ândır, hem namazda okunur, hem de duadır.’
Bu âyet okunduktan sonra -âmin’ kelimesinin ilâve edilmesi hakkında da bazı hadîs-i şerîfler mevcuttur.
Diğer taraftan bir başka hadîs-i şerîfte de bu âyetlerle ilgili olarak şöyle buyurulmaktadır:
-Her kim sûre-i Bakara’nın son iki âyetini okursa, bu ona, gecenin âfetlerinden şeytanların şerlerinden korunmak için yeterli olur!..’
Hiç değilse günde bir defa bu âyetleri okumak muhakkak ki, bize çok faydalı olacaktır.
Okunuşu:
Şehidallâhu ennehû lâ ilâhe illâ hu vel melâiketü ve ulûl ilmi kâimen bilkıst. Lâ ilâhe illâ hüvel aziyzül hakiym.
Anlamı:
Şehadet eder Allâh kesinlikle, Tanrı yoktur ancak O vardır. Melekler ve ilim sâhipleri de buna şâhidlik etmişlerdir. Azîz ve Hakîm olan O vardır, TANRI YOKTUR!.
Okunuşu:
Kulillâhümme mâlikel mülki tü’til mülke men teşâü ve tenziul mülke mimmen teşâü ve tuızzü men teşâü ve tüzillü men teşâü biyedikel hayr inneke alâ külli şey’in kadiyr. Tûlicülleyle fin nehâri ve tûlicünnehâre filleyli ve tuhricül hayye minel meyyiti ve tuhricül meyyite minel hayy ve terzuku men teşâü biğayri hisâb.
Anlamı:
Mülkün sâhibi olan Allâh’ım, mülkünü istediğine verirsin, istediğinden de alırsın, kimi istersen şânını yükseltir, kimi istersen de zelîl edersin, hayır senin yedindedir. Şüphesiz gücün her şey’e yeter. Geceyi gündüze geçirir, gündüzü geceye sokarsın; ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkartırsın. Dilediğine hesapsız rızk ihsan eylersin.
Bilgi:
Bu üç âyet-i kerîmenin hassalarından birkaçı için şöyle der bâzı evliyâullah: Beş vakit namazından sonra bir kimse Fâtiha, Ayetel Kürsî, Al-i İmran’ın on sekiz, yirmi altı ve yirmi yedinci âyetlerini okursa şu beş şeyden emin olur:
1. Cenâb-ı Allâh o kimseyi sırât-ı müstakimden ayırmaz.
2. Her türlü kazâ belâ ve musibetlerden muhafaza olur.
3. İmansız ölmez,
4. Rızık sıkıntısı çekmez.
5. Bulunduğu topluluklarda hâtırı sayılır bir kişiliğe sahip olur.
Okunuşu:
Lev enzelnâ hâzel kur’âne alâ cebelin lereeytehu hâşian mütesaddian min haşyetillâh ve tilkel’emsâlü nadribuha linnâsi leallehüm yetefekkerûn!.
Huvallahulleziy lâ ilâhe illâ hu alimul ğaybi veşşehadeh hüver rahmanür rahıym, hüvallahülleziy lâ ilâhe illâ hu elmelikül kuddûsüs selâmül mü’minül müheyminül aziyzül cebbarul mütekebbir sübhanallahi ammâ yüşrikûn hüvallâhul hâlikul bâriy-ül müsavvir lehül’esmâül husna yüsebbihu lehu ma fiyssemâvâti vel’ard ve hüvel aziyzül hakiym
Anlamı:
Eğer (ki) biz, bu Kur’ân’ı bir dağ başına inzâl etseydik, şüphesiz ki o dağı Allâh haşyeti yüzünden, boyun kesmiş, param parça olmuş görürdün. İşte bu misâlleri biz, insanlar düşünüp, ne ibret almak lâzım geldiğini anlasınlar diye gösteriyoruz.
Ki öyle bir Allâh’dır ki, Tanrı yoktur ancak O vardır. Açıkta olana da, saklı olana da vâkıftır. Rahman’dır, rahıymdir (1) (yine) O, öyle bir Allâh’dır ki, Tanrı yoktur O vardır. Cümle yaratıkların mutasarrıfı kudsîyet sahibi, selâmet ihsan eden, iman nurunun kaynağı, gözetip esirgeyen, aziz icabında dilediğini zorla yaptırmaya gücü yeten, lâyıkıyla yegâne kibir sâhibidir. Allâh müşriklerin koştukları ortaklardan münezzehtir. Öyle bir Allâh’dır ki O, yaratacağı her şey’i bir hikmete mebnîdir ve yekdiğerine uygundur.Yarattıklarının hepsini ayrı bir sûretle meydana getirir. En muhteşem isimler O’nundur. Semâlarda ve yerdekilerin hepsi onu tesbih ederler. Her zaman galip olup, her işi hikmetlidir.
Bilgi:
Hazreti Resûl bu âyetlerin faziletini şöyle anlatıyor:
-Sûre-i Haşr’ın âhirini gecede veya gündüzde okuyan kimsenin, vâdesi tamam olup da ölecek olsa, gündüz ölürse, gündüz okunması sebebiyle, gece ölürse, gece okunması sebebiyle cennete dâhil olur’ (ki bu âyetler: Hüvallahülleziy lâ ilâhe illâhû. kelâmıyla başlıyan kısımdır).
İşte bir başka hadîs-i şerîf meâli daha:
-Her kim sabahleyin üç kere "Eûzü billâhis semiy’ıl alîmi mineş şeytânir raciym" dedikten sonra El Haşr sûresi sonundaki üç âyeti okursa, Cenâb-ı Allâh onun için, akşama kadar istiğfar edecek yetmiş bin melek verir. O kimse; o gün ölürse şehid olarak ölür. Kezâ akşam ölürse de böyle gene şehid olur.
Size hayırlı ve bereketli günler kardeşim,Rabbim sizlerden razı olsun.Nedemeliyimki bende başkasının rızası ile aldım sitemize koydum.Hepimize hayırlı olur inş
mail adresim hknrsln@gmail.com...
~*~ B)B) ~*~