RABBİM SENDENDE RAZI OLSUN A.E.O:evet
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
NAMAZ VAKİTLERİNİN SIRRI.... (1 Kullanıcı)
- Konuyu başlatan meftun61
- Başlangıç tarihi
RABBİM SENDENDE RAZI OLSUN A.E.O:evet
Arada bir kendimize geliyoruz Rabbim sendende razı olsun selametle
" Namazi Kazaya Birakmak "
" Namazi Kazaya Birakmak "
DEĞERLİ KARDEŞLERİM, ABİLERİM, ABLALARIM, AMCALARIM, TEYZELERİM HEPİNİZ OKUYUN İNŞALLAH .
Namaz, Islâm’in ilk sartlarindan biridir. Bu sartta ihmal ve kusur mâzur görülemez. Ancak, ihmal edenler daha fazlasina gitmeyip tevbe, istigfarla hemen namaza baslamali, geçmis namazlarini da kaza etmeliler.
Vaktinde kilinamayan namazlari, kaza etmekle namaz borcundan kurtulunur, üzerinde ibâdet mükellefiyetinin yükü kalmaz. Lâkin, bu kaza namazlari, vaktinde kilinan namaz gibi sevaba vesile olmaz.
Yâni, kaza namazinda sadece borçtan kurtulmak bahis mevzuu iken, vaktinde kilmakta, hem borçtan kurtulma, hem de sevabina nâil olma bahis mevzuudur.
Ayrica namazlari kazaya birakmak da günah-i kebâirdendir.
Yâni büyük günah. Namazin bu ehemmiyetinden olacak ki, okuyucumun yazdigi hadîste:
— Bir vakit namazi terkedene seksen sene azâb olunacaktir, seklinde hüküm yer almistir.
Buradaki seksen sene, çokluktan kinâyedir. Kesin müddet degildir. Zaten hadîslerdeki vakit, tarih gibi belli gün ve müddetler, kinâye ve mecâz olurlar, çizgi seklinde belli vakti, belli tarihi bildirmezler.
Sabah namazini günesten sonraya birakanin da ayni uzunlukta azâba çarpilip çarpilmayacagi sualine gelince:
Hadîste zikri geçen uzun zaman azâbi, namazi kaza eden için olmayip, terk eden içindir. Tamamiyle terk baska, kaza baska. Bu sebeple, bâzen namazi vaktinde kilamayip da günesten sonraya birakmis olanlar, hemen sünnetiyle birlikte günesten 45 dakika sonra kaza edecekleri için, azaba ugramazlar. Ama, vaktinde kilmis sevabi da alamazlar.
Çünkü kaza etmelerde tehir günahindan kurtulur, ama vaktinde kilma sevabi alamaz.
Nitekim bir mâneviyat büyügünün gece evinde yangin çikmis, konu komsu birlesip sabaha kadar esyasini kurtarmis, yangindan ziyan görmesine mani olmuslar. Ama o zat bütün bunlardan sonra yine durmadan gözyasi döküyormus. Sormuslar:
— Hazret, neden aglayip duruyorsunuz, baksaniza bütün esyaniz günes doguncaya kadar disari çikarildi, tamamen kurtarildi? Siz aglamali degil, sevinmelisiniz.
O zat su cevabi vermis:
— Ben onlar için aglamiyorum. Beni aglatan sey, kirk senedir günesten sonraya birakmadigim namazimi bugün kazaya birakmis olmamdir. Onun için agliyorum.
Esya dedigin ne ki, el kiri, bugün var, yarin yok, yahut bugün yoksa yarin vardir.... Ama namazi kazaya birakmanin günahi!...
" Namazi Kazaya Birakmak "
DEĞERLİ KARDEŞLERİM, ABİLERİM, ABLALARIM, AMCALARIM, TEYZELERİM HEPİNİZ OKUYUN İNŞALLAH .
Namaz, Islâm’in ilk sartlarindan biridir. Bu sartta ihmal ve kusur mâzur görülemez. Ancak, ihmal edenler daha fazlasina gitmeyip tevbe, istigfarla hemen namaza baslamali, geçmis namazlarini da kaza etmeliler.
Vaktinde kilinamayan namazlari, kaza etmekle namaz borcundan kurtulunur, üzerinde ibâdet mükellefiyetinin yükü kalmaz. Lâkin, bu kaza namazlari, vaktinde kilinan namaz gibi sevaba vesile olmaz.
Yâni, kaza namazinda sadece borçtan kurtulmak bahis mevzuu iken, vaktinde kilmakta, hem borçtan kurtulma, hem de sevabina nâil olma bahis mevzuudur.
Ayrica namazlari kazaya birakmak da günah-i kebâirdendir.
Yâni büyük günah. Namazin bu ehemmiyetinden olacak ki, okuyucumun yazdigi hadîste:
— Bir vakit namazi terkedene seksen sene azâb olunacaktir, seklinde hüküm yer almistir.
Buradaki seksen sene, çokluktan kinâyedir. Kesin müddet degildir. Zaten hadîslerdeki vakit, tarih gibi belli gün ve müddetler, kinâye ve mecâz olurlar, çizgi seklinde belli vakti, belli tarihi bildirmezler.
Sabah namazini günesten sonraya birakanin da ayni uzunlukta azâba çarpilip çarpilmayacagi sualine gelince:
Hadîste zikri geçen uzun zaman azâbi, namazi kaza eden için olmayip, terk eden içindir. Tamamiyle terk baska, kaza baska. Bu sebeple, bâzen namazi vaktinde kilamayip da günesten sonraya birakmis olanlar, hemen sünnetiyle birlikte günesten 45 dakika sonra kaza edecekleri için, azaba ugramazlar. Ama, vaktinde kilmis sevabi da alamazlar.
Çünkü kaza etmelerde tehir günahindan kurtulur, ama vaktinde kilma sevabi alamaz.
Nitekim bir mâneviyat büyügünün gece evinde yangin çikmis, konu komsu birlesip sabaha kadar esyasini kurtarmis, yangindan ziyan görmesine mani olmuslar. Ama o zat bütün bunlardan sonra yine durmadan gözyasi döküyormus. Sormuslar:
— Hazret, neden aglayip duruyorsunuz, baksaniza bütün esyaniz günes doguncaya kadar disari çikarildi, tamamen kurtarildi? Siz aglamali degil, sevinmelisiniz.
O zat su cevabi vermis:
— Ben onlar için aglamiyorum. Beni aglatan sey, kirk senedir günesten sonraya birakmadigim namazimi bugün kazaya birakmis olmamdir. Onun için agliyorum.
Esya dedigin ne ki, el kiri, bugün var, yarin yok, yahut bugün yoksa yarin vardir.... Ama namazi kazaya birakmanin günahi!...
namaz da kişinin kıyamette ilk hesab vereceği şeydir
نعىمة;525281' Alıntı:
Selamın aleyküm. Haklısınız kişi öldükten sonra ilk olarak kıldığı ya da kılmadığı namazlar sorguya çekilir. Bazen işim oluyor kazaya bırakıyorum ama yazdıklarımı okuyunca bunun çok yanlış olduğunu hatırladım. Namaz herşeyden önemlidir. Allah yar ve yardımcımız olsun. Hayırlı akşamlar.
ben de dusunuyorum ki insana namaz kilmak icin engell yoktur
nerede olsak kilariz Hz Omeri ra hatirliyalim agir yaraliydi yemek bile yiyemiyordu ama ezani duyunca ayaga kalkar namaz kilardi
"namazilarini dusururler sehvetlerine uyduklari icin" ayeti aklima geliyor
bir de seyh Abdulkadir Geylaniye sormuslar: namazi kilmayan kafir midir degil midir diye o da degil,ama yalniz kafirler namazi kilmaz diye cevab vermis
esselamın aleykum degerli kardeslerim... konunuz gerçekten de guzel bir konu ve açıkçası benim uzun zamandır hasretini çektiğim bir konu... lakin yazdıgınız yazınızda namaz borcundan bahsetmişsiniz, ancak namaz borç oldugu için yapılan bir ibadet değildir... boyle bir niyetle kılınan namazlar bizleri yaptıkları ibadetlerle helak olanların içine atar, Allah (cc) korusun. oysaki bizler namazı sadece ve sadece Yuce Allah Teala nın rızası için kılmalıyız borç oldugu için değil, bu konuda en iyi kavramamız gereken; namaz ve diğer bütün ibadetlerin yalnızca Allah'ın (cc) rızası için yapılması gerektiğidir...
Allah'ın (cc) selamı rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun...
Allah'ın (cc) selamı rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun...
Ve aleyküm selam. Namaz borç için kılınmaz elbetteki. Namaz dinin direğidir. Namaz Allah u Teala ile olan randevudur. Bunu geciktirmek ve kazaya bırakmak çok büyük günahtır. Lakin kılmadığımız ya da kılamadığımız günlerin kazasını yapmalıyız. Namaz kılmamak için ya da geciktirmek için hiçbir bahane kabul edilmez. Ve hiçbir iş namazdan daha önemli değildir. Değerli yorumunuz için Allah razı olsun. Hayırlı akşamlar.
Sizden de Allah razi olsun kardesim sagolun var olun
zamanimiz fitne ve karanlik zamani iman icin korkulur vallahi ben artik hic bir seye sasirmaya calisiyorum ama bazen oyle olaylarla karsilasiyorsun ki...
Allahu Teala bizi decallin serrinden muhafaza eylesin her animizi zikir ile gecirmeyi nasib eylesin
amin .Mısırda malumunuz Seyyidina Hüseyn makamı var orayı bir görseniz...
yerli kadınların biri makam üzerindeki çicekleri almak icin eli ulaşamıyordu çantasını devreye soktu makama vurmaya başladı ta ki çiçeler ordan düşsün
ya Eyüp Sultanda gene açıksaçık biri dünyaya meydan okuyordu kalbim temizdir türbana gerek yok diye
oysa o Allahın mutlak emridir
giymiyorsa günahkar ama gerekli olmadığını savunsa işte o zaman Kurana muhalefet söz konusu kafir olur
Çok teşekkürler. Namazı eda eden, hakkıyla edenlerden olmak dileğiyle.
bu bahaneler (kendini kandırmacalar)her zamankiler...
sonunakadar okununca, bu süre zarfında nefis (emirleri) paramparça olacaktır.Nedamet duygusu açığa çıkacak ve insan kendi kendine " evet bu bahaneler yabancı değil!.." diyiverecek.İnsanoğlu en çok iki şeyden kaybediyor zannımca; 1)ertelemekten, 2)sebeplere takılmaktan... ikisi de aynı kapıya çıkıyor aslında.he birde ölümü az düşünmek var! Cenab-ı hakk bu hastalıklardan kurtarsın ruhumuzu! sert bir dil kullanılmış ve adeta nefsi paramparça etmek adına yazılmıs... böyle (sanki nefsi gerçeklere boğup eğitmeye) başlanıp da, sonlarda teşvik edici yazılrın yeralması iyi.bu sayfada insanın ruh hali ister istemez konuya giriftar oluyor. değişmemesi temennisi duasıyla
İNŞ RABBİM DEVAMINI NASİP ETSİN SELAMETLE:H
Mahalle Camimizdeki Sabah/seher Ezanı/vakti
Mahalle Camimizdeki Sabah/seher Ezanı/vakti
Mahallemizin Camisi evimize çok yakın bir yerdeydi. Küçükken Ezan okunmadan önce uyanır, pencere kenarına geçer Müezzinefendinin Ezanı okumasını bekler, pencereden dışarıyı gözlerdim. Seher vaktinde varlıklar tatlı bir şekilde uyurken, çevremi sakin bir vecde dalmış görürdüm. O hali, ben de huzur içinde seyre dalıverirken, uzaktan uzağa bir ses ufukta yükselirdi, o anda yeryüzünün heryerine yayılırdı, uyuyan dünyayı kaldırır, yer yerinden oynardı. "Allahu Ekber" haykırışı yükselirdi Mevla'ya. Ne lahuti sada ki sarsardı canı... Havanın suskun gönlünde başlardı bir hüzünlü inleme. Duyar ve kendimden geçerdim sanki görmüş gibi Ahirette Allah'ı! Kalbim; "Ya Rab, bu ne müthiş hükümdarlıktır, varlıkları nasıl rahatlıkla hükmün altına almaktasın!
Ezanlar, tesbin, zikirler hep o hakimiyete duyulan saygıdır..." diye ağlardı. Ah o Ezan sesini bir duysaynız, sanki Minareler İsrafil'in suru idi. Uyanırdı yokluk uykusundan birer birer bedenler. Karşımızdaki evlerin ışıkları bir bir yanardı, evlere hayat parıltıları inerdi. Sular şarıl şarıl açılır Amentüler göğe karışırdı... Sonra evlerde Sünnet Namazlar'ı kılınır, evlerin kapıları açılır dedeler, amcalar Cami'ye doğru yol alırlardı. Cami'de Kur'an nağmeleri, evlerde ninelerimizin, teyzelerimizin tesbihleri... Sonra Farzlar kılınır, Namazlar biter, Eller açılır Mevla'ya bir Dua bir Amin alayı gider. Sonra herkez tekrar bir bir evlerine çekilir uykuya dalıverirlerdi. Güneş doğudan doğar kuşluk vakti girerdi. Uyanırdı artık bende karanlığı yakan bir gece çerağı,
Ki sonsuza dek Hakk'ın bereketiyle aydınlatacak yüreğimi
O meşalenin söneceğini artık tasavvur bile etmem,
Meğer ki ilahi nur batıp gitsin.................................................................... .
Ah keşke geri dönebilsem o zamanlara..
Allahaısmarladık... B)
Mahalle Camimizdeki Sabah/seher Ezanı/vakti
Mahallemizin Camisi evimize çok yakın bir yerdeydi. Küçükken Ezan okunmadan önce uyanır, pencere kenarına geçer Müezzinefendinin Ezanı okumasını bekler, pencereden dışarıyı gözlerdim. Seher vaktinde varlıklar tatlı bir şekilde uyurken, çevremi sakin bir vecde dalmış görürdüm. O hali, ben de huzur içinde seyre dalıverirken, uzaktan uzağa bir ses ufukta yükselirdi, o anda yeryüzünün heryerine yayılırdı, uyuyan dünyayı kaldırır, yer yerinden oynardı. "Allahu Ekber" haykırışı yükselirdi Mevla'ya. Ne lahuti sada ki sarsardı canı... Havanın suskun gönlünde başlardı bir hüzünlü inleme. Duyar ve kendimden geçerdim sanki görmüş gibi Ahirette Allah'ı! Kalbim; "Ya Rab, bu ne müthiş hükümdarlıktır, varlıkları nasıl rahatlıkla hükmün altına almaktasın!
Ezanlar, tesbin, zikirler hep o hakimiyete duyulan saygıdır..." diye ağlardı. Ah o Ezan sesini bir duysaynız, sanki Minareler İsrafil'in suru idi. Uyanırdı yokluk uykusundan birer birer bedenler. Karşımızdaki evlerin ışıkları bir bir yanardı, evlere hayat parıltıları inerdi. Sular şarıl şarıl açılır Amentüler göğe karışırdı... Sonra evlerde Sünnet Namazlar'ı kılınır, evlerin kapıları açılır dedeler, amcalar Cami'ye doğru yol alırlardı. Cami'de Kur'an nağmeleri, evlerde ninelerimizin, teyzelerimizin tesbihleri... Sonra Farzlar kılınır, Namazlar biter, Eller açılır Mevla'ya bir Dua bir Amin alayı gider. Sonra herkez tekrar bir bir evlerine çekilir uykuya dalıverirlerdi. Güneş doğudan doğar kuşluk vakti girerdi. Uyanırdı artık bende karanlığı yakan bir gece çerağı,
Ki sonsuza dek Hakk'ın bereketiyle aydınlatacak yüreğimi
O meşalenin söneceğini artık tasavvur bile etmem,
Meğer ki ilahi nur batıp gitsin.................................................................... .
Ah keşke geri dönebilsem o zamanlara..
Allahaısmarladık... B)