evvela selam aleykum. ikinci olarak yanlış bildirmişsin sevgili kardeşim Kuranda bu konuda iki ayet var. 1-si mübarek Bakara suresinin 241-ci ayeti kerimesidir ki Yüce Allah bu ayette buyuruyor: "Boşanan kadınlar lehine maruf bir şekilde faydalandırma vardır. Bu takva sahipleri için bir vazifedir." ikinci ayet ise mübarek Nisa suresinin 24-cü ayetidir. yine bu ayetde yüce Allah (cc) buyuruyor ki: "Öyleyse onlardan (belli bir süre) faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan ücretlerini verin. Kararlaştırdıktan sonra, karşılıklı hoşnut olduğunuz bir şey konusunda (miktarını arttırıp eksiltmenizde) üstünüze bir sorumluluk yoktur. Şüphesiz Allah, bilendir ve hikmet sahibi olandır.". haidslere konusuna geldikde ise size kendi sahih kitabınızdan aktarım yapacağım umarım sahihi müslümü kabul ediyorsunuzdur. hadisler şunlardır:
Bize Muhammed b. Beşşâr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dedi ki) : Şu'be, Amr b. Dinar'dan, rivayet eyledi. (Demiş ki) : Ben Hasan b. Muhammed'i, Câbir b. Abdillah ile Selemetü'bnü Ekva'dan naklen rivayet ederken dinledim. Şöyle demişler : "Resûlüllahın (s.a.a) dellâhı yanımıza çıka*rak : Resûlüllab (s.a.a) istimta' yâni kadınlarla mût'a nikâhı yapmamız için size izin vermiştir, dedi (Sahihi Müslim, Nigah kitabı, Muta nigahı babı)
Bize Hasan El-Huîvâni rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Cüreyc haber verdi. (Dedi ki) : Ata' şunu söyledi: Câbir b. Abdillah Umre yaparak geldi. Biz de evinde onun yanına vardık. Derken cemaat ona bazı şeyler sordular. Sonra mût'a'dan söz açtılar. Câbir: "Evet, Resûlüliah (s.a.a) ile Ebû Bekir ve Ömer zamanlarında biz mût'a yaptık." dedi (Sahihi Müslim, Nigah kitabı, Muta nigahı babı)
Bana Mulıammed b. Rafi' rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Cüreyc haber verdi. (Dedi ki) : Bana Ebu'z-Zübeyr haber verdi. (Dedi ki) : Câbir b. Abdillâh'ı şunu söylerken işittim. Biz Resûlüllah (s.a.a) ile Ebû Bekir devirlerinde bir avuç kuru hurma ve un mukabilinde birkaç gün*lüğüne mût'a yapardık. Nihayet Amr b. Hureys hâdisesinde Ömer bundan nehyetti. (Sahihi Müslim, Nigah kitabı, Muta nigahı babı)
Bize Hâmid b. Ömer El-Bekrâvî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdülvâhid yâni İbni Ziyâd, Âsım'dan, o da Ebû Nadrâ'dan naklen rivayet eyledi. (Demiş ki) : Câbİr b. Afcdillah'm yanındaydım. Ona biri gelerek: îbni Abbâs ile İbni Zübeyr iki mût'a hakkında ihtilâf ettiîer, dedi. Bunun üzerine Câbir şunu söyledi: "Biz bunları Resûîüllah (s.a.a) zamanında yaptık. Sonra Ömer onlardan bizi nehyetti. (Sahihi Müslim, Nigah kitabı, Muta nigahı babı)
sünni ulema Ömeri aklamak için mutanın nesh edildiğine ait hadisler uydurmuşsada bazı açıklar vermişlerdir. ilk olarak hadisler bir biryle çelişki içindedirler. şöyle ki, bazı hadisler mutanın fetih günü, bazıları hayber günü ve bazılarıda Veda haccında neshedildiyini diyor yani ortak bir yol bulmak olanaksız. mutayı Ömerin yasaklamasıyla ilgili başka hadisler de vardır, hemde bizzat Ömerin kendisinden.
hadis aynen şöyledir: "Ömer rivayet edildiğine göre hutbesinde şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (s.a.s) zamanında iki türlü mut'a vardı. Ben bunları yasaklıyorum. Bunlara karşılık ceza vereceğim." (bkz: Tefsiri Fahri Razi, Nisa suresi 24-cü ayetin tefsiri).
ve yine Hz. imam Aliden (a) de bu konuda hadis vardır. hadis aynen şöyledir: "Muhammed İbn Cerîr et-Taberî de tefsirinde Hz. Ali'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Eğer Ömer insanları mut'a'dan nehyetmeseydi, şakîler (azgın insanlar) müstesna, kimse zina etmezdi." (bkz: Tefsiri Fahri Razi, Nisa suresi 24-cü ayetin tefsiri). mutanın Ömer tarafından neshedildiği açıkdır. bizim inancımız ise şudur: "Muhammedin (s.a.a) helali kıyamete kaadar helal, haramı da haramdır"
üçüncu olarakda ilahi hükümler insanın gönlüne bağlı değildir. ve dördüncü olarak "bu saatten sonra cevap yazacak kişi ya da kişiler önce kendi kızkardeşleri ve/veya annelerinin bu nikahı yapmasına razı olup olmadığını yazsın" sözüne cevap olarak şunu soruyorum "sen kız kardeşinin evlenmseine razımısın?" eğer "evet" dersen şunu da sorarım "peki aradakı fark ne?" ve son olarakda ben laf kalabalığı yapmıyorum sana açık ayet, hadis sundum. önceki sayfada da kendi alimlerinin fetvasını yazdım. siter kabul et, ister redd et orası senin bileceğin iş. hidayete tabii olana selam olsun.