Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Yıkma... Kimsenin dünyasını Hülyasından akseden umutlarını Sabırla demlenen sevdalanmış dağları Kimseye yük olmayan kendi halinde ki duygularını Korkular vardır, endişeler içinde çıkmak istemeyen tortulardır Bilinçaltında kümelenen yaşanmışların, iç kanamaların romanıdır Kırma, kınama, ayıplama, yalnızca kendi nefsinin terbiyesiyle yol alsana
Artık... Senin için ne söylesem Tespit ve teşhislerimi bir bir sersem Ve hatta bizzat sana refakat edenlerin şikâyetini desem İçinde kaybolduğun dünyanın, iltifat ve şatafatın zafiyetlerini bildirsem Kar etmeyecek, yine bahane ve avuntuların ruhunu ve kalbini ihata edecek Sen bilirsin, iradeve akıl sahibi sensin, tercihlerinle mizana adım adım yaklaşan iradesin
Sessiz… Bir nazardın Ne çok şey anlattın Sanki yıllara sâri şair ve yazardın Benden alınanları, suskun umutları sessizce uzattın Ruhumun hicranını, kalbimin figanını, aklımın hesabını farklılaştırdın Daha ne isterim, derin ve rahat bir umut beslerim, nezaketle vakti saati gelmesini hatırlattın
Böyle... Acele sevme Beklentilerini ele verme Vakti gelmeden salınmak isteme Sere serpe olmak için avuntuları seçme Seni sana emanet edenleri biraz olsun düşünsene Garip bir heyecan yaşayacağım diye samimiyeti zedeleme En zarif bir gül iken, tertemiz bir fark iken umutlarından geçme Duygularını akıl, bilgi, görgü, edep, azim, şevk ve iradenle muteber eğle
Kimseye... Kıymayın, kurban yapmayın Duygu ve samimiyetiyle oynamayın Hırs ve hıncınıza kapılarak ihanete sarılmayın Size teslim olmuş ve emanet edilmiş evlatları unutmayın Kendi heva ve hevesleriniz veya ukdeleriniz için telef etmeyin Bilgisi ve görgüsüz olarak onların haklarında karar vermekten imtina edin Onların masum ve biçare hallerine bakarak, baht ve talihlerini tarumar eğlemeyin
Tutunurum... Bırakmam demiştim En kalbi samimiyeti hasretmişim Ümitliydim, şevk ve muhabbet içindeydim Güven ve itimat içinde duygularımı teslim ettim Aslında bilmeliydim, bir sınır içinde refakat etmeliydim Sır olarak kalmaya, sabır içinde davranmaya özen göstermeliydim Her kim olursa olsun, edep ve nezaketi, güven ve samimiyeti destur edinmeli İnsan ömürlük imtihana tabi olurken, güvenle kenetlenmeyi başaracak hassasiyeti göstermeli
Evet... Mahzun bir yolcuyum Erdemli insan olmayı kime borçluyum Bir ömür boyu masumdum, inandım, kandım yorgunum Kimsenin hakkını bilerek ihlal etmedim, zaten biçareydim, suçsuzum Hayatın her çile ve cefasına karşı melül ve sabırlı bir haldeydim, inanan fakirim Ne vakit yalnız kalsam, suskun duvarlara baksam, mahzun gözyaşlarıyla arınsam yanarım
İnsan... Hilkatiyle barışık olmalı Muvazenesiz olan hevesten kaçınmalı Ruhunun mazisini iyi okumalı, nefsini ihlâsa kandırmalı Sanal bir hayatın, zan üzerine umut bağlamanın girdabında yaşamamalı Aklın ve irfanın, ruhun ve vicdanın taraf olmadığı hesaplardan hakkıyla korunmalı Bir hayatı, bahşedilen canı, ömür denen romanı layık veçhilesiyle yazmaya adanmalı Çünkü mizandan sarfı nazar edeceğinin gafletiyle, nefsinin talep ettiği ilahlık kapısını asla açmamalı
Gelme... Gelme üstüme Bakma kalbi lekelerime Ruhumun fevkalade alçalan haline Nefsi debdebelerime, heva emellerime Bahane ve avuntu için takiye sebeplerime Riyakârlık içindeki alalanmış garp ve sefilhalime Ben bende miyim bilmiyorum, sanki kaybolmuş gibiyim göçüyorum
Dünya... Diyorlar, yalanlıyorlar İçinde yaşamaktan arlanmıyorlar Doğarken ağlamayı henüz şerh edemiyorlar Gülmek ve kahkaha atmak için bahane üretiyorlar Nasıl yaşarım, nasıl anlaşırım, ruhsuz vekalpsiz olmaktan kaçarım Nefsin peşinden gidenleri ne yaparım, ben sadece kendi halime bakar acırım
Annem... Öksüz bir garipti Bir ömrü geçim için harcadı İçinde bulunduğu şartlarla savaştı Adam gibi yüreği olan candı, varlığını feda eden ihsandı Nerede garip ve mahzun kimseler varsa sahip çıkardı, arardı Onu anlamak istemeyen çok insan vardı, fakat dünyalaşmış yabancıydı Hiç ruhu ve kalbi olan bu kadar kayıtsız ve pişkin davranır mıydı, güya akıllıydı Annem hasta ve yakınları ziyaret etmeyi çok severdi, onları sevindirmeyi ihmal etmezdi Bir gün hiç beklemediği bir vakitte ablamı ziyarete gittiği caddede trafik kazasıyla yere serildi Ne kadar sessizdi, garip ve kimsesizdi, dünyayı talep edenlere bıraktı, ebediyete mahzun bir şekilde gitti
Git... Kırıp, dökmeden git Senin gibi bir insan olduğumu düşünde git Sahip olduğun hakların sahibi de olduğumu bilerek git Aklı ve irade, basiret ve ihsan yalnızca sende olmadığını bil de git Git git ki, pişmanlıkların, ah u zarın, ukdeleşen sancın esir etmeden git Ne hasretin ve dahi firkatin, haşyet hassasiyetinin edebine nedamet duymadan git Seni senden alan ve dahi alışılagelmiş hayatından uzaklaştıran heveslerine haiz olmak için git
Şayet... Hâkimiyet milletinse Ve millet takdir hakkını özgürce Aklı, bilgisi, inancıve samimiyetiyle söylerse Hiç kimse bir zehaba, zanna, önyargıya tevessül etmemelidir Ve hatta devleti ve sahip çıkanları tehdit etmeye cüret sahibi değildir Bu gerçeğe rağmen hala konuşan ve cehaletiyle nutuk atan varsa hak ve hukuku ihlal edendir
Haydi... Kır artık zincirleri Asırlardı seni uyutan gafleti Çıksın artık ruhunda var olan İstiklal mücadelesi Aşkın marifeti,vecdin izzeti, aklın secdesi, fikrin zikri Mahzun ve mağdur edilmiş milletlerin hürriyet bekleyen ikbali Küresellik adına hükmeden veya köleleştiren ihanet şebeke ve çetelerini Bir bir emellerini zailet, ümmet adına şuur ve vahdeti gönüllerde yeniden yeşert
Demek ki... Yetmedi, çile ve cefa Sabır içinde gösterilen vefa Elde ettiği fırsatlarla kimler sürer sefa Milletin, devletin çektiklerini gösterecektir bela Her akıbet ve musibeti, tefekkür ve tahayyül ettirir verilen ceza
Bizler... Sabır ve cefayı İnsanın tekâmülüyle karşılarız Hayatı, sosyal hadiseleri okuyamayanı Algı ve propaganda sevdasında boğul anı Bir fanus içinde yaşamaya adanmış, bağnaz çırpınışları Yakinen tanır ve tarihimizin ibret sahifelerinden terennüm ederiz Ve fakat iktidar hırsı uğruna her türlü tavizi veren siyasilere de gülüp geçeriz Biliriz ki, bu necip millet ve vefakâr haklımız şerle iş birlik içinde olan ve kandıranların haddini bildirecektir
Çok... İstediler Bire bir yenemediler Her entrikayı denediler Milletin sağduyusuna rağmen pes etmediler Yaktılar, yıktılar, kanunların çıkmasına karşı çıktılar Milleti göz göre göre yanıltmak için kara propaganda yaptılar Milletimiz peki, bir görelim, bu kadar çırpınıyorsunuz, haydi ne yapacaksan yap diye fırsat verdiler...
Müstekbirler... Bir gün durmadılar Yurtta sulh, cihanda sulh diye tebrik ettiler Dünyaya gözlerini kapamış milleti idare etmek istediler Asla bir rakip görmek istemediler, her yarışın dışına ittiler Beyin göçü marifetiyle ülkenin ve devletin gelişmesini engellediler Milleti tarihinden ve mazisinden kopartmak için yabancı hale getirdiler Her türlü sömürü ve pagan kültürünü zihinlere zerk ederek, köleleştirmek istediler Kim bu oyunu bozmak istedi ise, her şarta önünü kesmek ve mahkûm ederek katlettiler
Bizler... Yaratandan dolayı Her yaratılanı severiz Yaşamak hakkı olduğuna iman ederiz Akıl ve irade sahiplerini muhatap kabul ederiz Adam gibi adam olmak isteyenleri dostumuz diye benimseriz Adamlıktan nasipsiz olan her kimse, hidayete nail olması için bekleriz Şayet yanlış işlerin peşindeyse, hayrımız kadar şerrimiz de vardır onu gösteririz Yaşamaktan gayemiz hakka kul olmak, insanlığa hizmette bulunmak, Ukbayı kazanmaktır dileğimiz