Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

** Mürşidin Elinden Tevbe Etmek ** (3 Kullanıcı)

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
Evet İslam dininde Tövbe çok önemli bir yer tutmaktadır...
Affa mazhar olmanın vesilesidir tövbe...
Söylenecek tövbenin bir Peygamber A.S. huzurunda yapılması kabul şartlarının tam oluşmasına vesile olur...
Şahit tutma vasfınıda taşıyan bu tövbe işlemi Allah C.C. 'nun emirlerine en uygun olanı teşkil eder...
Aciz ve tövbe kapısına yapışma becerisinde olmayan,olamayan , layık bir tövbede kusurum olur diyen veya kendinde eksiklik gören ,suçundan dolayı veya edebinden dolayı utanan kişi bu tövbesini Peygamber A.S. 'a ,Meleklere ve /veya ''gerçek'' Mürşidi Kamile arz ederek veya ona ileterek, kendi adına Allah C.C. ya tövbesini arz etmesini söyler söyleyebilir...
Bu yapılan tarz en güzelidir...Edep bunun içindedir...

''Bu yukarıda arz ettiğim şekil tövbenin sırlı kesimidir'' ...
Bunu gerçek İLİMDEN nasibi olmayanlar reddedebilir ...
İtirazı ;bilmediği için veya ilimden habersiz olduğu için normaldir...
Gerçekten de var olan bir usuldür ve çok uygundur....
Bu tarz arzda Allah C.C. Kuluna affını ''Af Ettiğini''hemen iletir...''Dilerse''
Bu şekilde ki tövbeyi İsterseniz tercih etmeyebilirsiniz..
Gerçek pişmanlık ,günahı kabul,suçu kabul ama bundan pişman olma ,utanma huzura layık olamama duygu ve düşüncelerini taşır yani EDEP içerir...
Yazılı olduğu şekilde yapılan dua da..ferdi olarak Allah C.C. nun Seddar ismine sığınılarak yapılan yalvarışta uygundur...
Kişi en uygununu kendi seçer...
Önemli olan pişmanlığın idraki ve tekerrürün olmamasıdır...Selamlar..
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Sahiner gozumuz yollarda kaldi. Vehhabilerin ehli sunnetin kesin disinda olduklari asikardir. Fakat bunlarin arasinda da bolunme vardir. Kimisi hakikaten kuran disinda bir yasam kabul etmezler. Fakat bunlarda hadisleri dikkate almazlar. Hadisler emin ve sahih degildir derler. Simdi hakikaten sahih hadisleri (Zayif ve uydurulanlar disinda) inkar etmek Peygamber Efendimizi s.a.v inkardir bu insani kafir yapar. Bazilari Allahin arsi kusatmasi ayetinde Allah c.c. (Hasa) arsa oturdu manasi verir buda insani kafir yapar.

tasavvufa hepsi karsi cikarlar. Bunlar ehli sunnet disidir. (Tasavvufu Ehli SUnnet kabul eder ve onlar hak uzeredir derler). Fakat, bunlardan cogu muslumanlara kafir damgasi yapstirir ve Kiblesi sabit olan agzinda Kelime Tevhid olan bir muslumana kafir diyenin kendisi kafir olur. Velhasil bunlardan coguda kafirlik cukuruna dusmustur. Tovbeleri gerek ve tekrar Kelime-i Sehadet soyleyip muslumanlari kafirlikle suclamalarindan vazgecmeleri gerekir.

Bazilarida tasavvufu elestirir, yaptiklari sadece bidattir der ama kafirlikle suclamazlar bunlar muslumanlardir ama ehli sunnet disidir (Tabi kuran ornekde verdigim ayetlerde oldugu gibi ayeti oldugu gibi mana verip Allah i sekle ve mekana sokanlar disinda)

Peygamberimizin s.a.v sefaatini inkar eden bir grupda vardir. Onlar hicbir sekilde sefaati kabul etmezler. Peygamber s.a.v oldu gorevi bitti derler. Sefaate yonelik hadisler tevatur derecesindedir yani iman edilmesi gerekir inkari insani kafirlige goturur..Tabi ben bunlari soyluyorum ama onlar icin ahlak ve edep yonunde tek kelime etmedim. Zira bunlarda ahlak ve edep yoktur. Diger bir hususda bunlar ayetleri kendi heva ve hevesleri icin kullanirlar. Ayetleri birbirleri ile carpistirirlar. (Ben sadece ana hatlariyla anlatiyorum detaya girince bircok hatalarini bulursun.)

Gordugun gibi daha cok sey soylenir bu grup hakkinda gelelim sadede bu vehhabiler haricilerin (tabi gunumzde selefiler diyorlar kendilerine yada hanefi yada maliki mezhebin arkasina gizleniyorlar. Tabi konu Tasavvuf ve Vahdet-i Vucud olunca yuzleri ortaya cikiyor.) devamidir ve bunlar Hz.Ali r.a. sehid etmistir buda Ehli Sunnet disi olduklarinin baska bir senedidir. Bir muslumanin yapmasi gereken bu tur sapik firkalardan uzak durup EHli Sunnet Vel Cemaate donmesi ve onu birakmamasidir.

teşekkürler kardeş, kısa süre şehir dışına çıkma durumda kaldım. yarından itibaren hızlı şekilde aranıza dönüyorum , yazıları henüz okuyamadım .. okuduktan sonra derslere başlayacağım...
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
teşekkürler kardeş, kısa süre şehir dışına çıkma durumda kaldım. yarından itibaren hızlı şekilde aranıza dönüyorum , yazıları henüz okuyamadım .. okuduktan sonra derslere başlayacağım...

Hosgelmissin fazla bir kaybin da olmadi zaten. Siteye bir iki sii gelip sahabeye bir iki laf soyledi gitti o kadar. Sen derslere basla itirazimizin oldugu yerde bizde derslere baslariz. gerci bizde biraz mesgul olucaz bu hafta sonuna kadar ama firsat buldukca cevap veririz.

Eyvallah,
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
teşekkürler kardeş, kısa süre şehir dışına çıkma durumda kaldım. yarından itibaren hızlı şekilde aranıza dönüyorum , yazıları henüz okuyamadım .. okuduktan sonra derslere başlayacağım...

efendimiz as. şefaatim ümmetimden büyük günahta olanlaradır..buyuruyor. rabbimiz"" siz büyük günahlardan kaçarsanız, ben küçük günahlarınızı örterim""" buyuruyor. o zaman şöyle diyebiliriz sanırım... iman ehli olup cehennemi hak eden büyük günah sahiplerini rabbimiz efendimizin şefaatini vesile edip affedebilecektir..bunun tartışılacak bir yönü yok ...
elbette kuran hayat ışığımızdır, ama o ışığı sünnetin bakış açısıyla algılamak gerekir. yani hadis başka bir ifadeyle sünnet olmadan dini yaşamak mümkün olmaz.. kim bu konuda ne derse kendini bağlar, bizi ilgilendirmez.. hiç bir alim yanılmaz değildir... hatalarını ayıklar sünnete uyanı alırız... hepsi bu...

tasavvufu eleştirenlere ehli sünnet dışı diyorsunuz;
Kardeş ehli sünnet sahabe ,tabiin ve enazından bizim bildiğimiz dört mezhep imamının yoludur... öylemi? Şu dört imama Allah için bak hangisi bu gün tasavvufta yapılan amelleri yapmış... hangisi ?
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Evet İslam dininde Tövbe çok önemli bir yer tutmaktadır...
Affa mazhar olmanın vesilesidir tövbe...
Söylenecek tövbenin bir Peygamber A.S. huzurunda yapılması kabul şartlarının tam oluşmasına vesile olur...
Şahit tutma vasfınıda taşıyan bu tövbe işlemi Allah C.C. 'nun emirlerine en uygun olanı teşkil eder...
Aciz ve tövbe kapısına yapışma becerisinde olmayan,olamayan , layık bir tövbede kusurum olur diyen veya kendinde eksiklik gören ,suçundan dolayı veya edebinden dolayı utanan kişi bu tövbesini Peygamber A.S. 'a ,Meleklere ve /veya ''gerçek'' Mürşidi Kamile arz ederek veya ona ileterek, kendi adına Allah C.C. ya tövbesini arz etmesini söyler söyleyebilir...
Bu yapılan tarz en güzelidir...Edep bunun içindedir...

''Bu yukarıda arz ettiğim şekil tövbenin sırlı kesimidir'' ...
Bunu gerçek İLİMDEN nasibi olmayanlar reddedebilir ...
İtirazı ;bilmediği için veya ilimden habersiz olduğu için normaldir...
Gerçekten de var olan bir usuldür ve çok uygundur....
Bu tarz arzda Allah C.C. Kuluna affını ''Af Ettiğini''hemen iletir...''Dilerse''
Bu şekilde ki tövbeyi İsterseniz tercih etmeyebilirsiniz..
Gerçek pişmanlık ,günahı kabul,suçu kabul ama bundan pişman olma ,utanma huzura layık olamama duygu ve düşüncelerini taşır yani EDEP içerir...
Yazılı olduğu şekilde yapılan dua da..ferdi olarak Allah C.C. nun Seddar ismine sığınılarak yapılan yalvarışta uygundur...
Kişi en uygununu kendi seçer...
Önemli olan pişmanlığın idraki ve tekerrürün olmamasıdır...Selamlar..

kardeş senin ve benim mezhep imamlarım bu dediğin şekliyle tasavvufi tevbeyi yapmamış, bizde yapamayız. biz cahiliz, takld ehliyiz imamızı taklid ederiz... siz onlardan daha alim değilseniz bence onları takip edin zarar etmezsiniz..
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
efendimiz as. şefaatim ümmetimden büyük günahta olanlaradır..buyuruyor. rabbimiz"" siz büyük günahlardan kaçarsanız, ben küçük günahlarınızı örterim""" buyuruyor. o zaman şöyle diyebiliriz sanırım... iman ehli olup cehennemi hak eden büyük günah sahiplerini rabbimiz efendimizin şefaatini vesile edip affedebilecektir..bunun tartışılacak bir yönü yok ...

Eyallah buna bizimde bir itirazim yok.


elbette kuran hayat ışığımızdır, ama o ışığı sünnetin bakış açısıyla algılamak gerekir. yani hadis başka bir ifadeyle sünnet olmadan dini yaşamak mümkün olmaz.. kim bu konuda ne derse kendini bağlar, bizi ilgilendirmez.. hiç bir alim yanılmaz değildir... hatalarını ayıklar sünnete uyanı alırız... hepsi bu...

Sunnet hayatimizin isigidir Eyvallah. Hicbir alim hatasiz degildir. Siddiki Ekber r.a. dahil. ANla sen gerisini.

tasavvufu eleştirenlere ehli sünnet dışı diyorsunuz;

Simdi burda duralim kardes. Ben sana yada burdaki kisiler sana birseyler anlatmaya calisiyor fakat sen bir turlu anlamadin. Bunu bir defa kabul et Tasavvufu EHli SUnnet alimler red etmez ve hak der (tabi gercek tasavvufu) bunu red eden (bak elestiren demiyorum red edende) kisi ehli sunnet disidir. Cunku EHli SUnnet alimlerinin (aslinda tum alimler ittifak halinde, hatta ibni teymiyye dahil gerci oda ehli sunnet dagil ya konuyu saptirmayalim) tasavvufu hak dedigi sabittir.

Sen tasavvufu elestirseydin biz eyvallah derdik ama tuttun itikade soktun tasavvuf yok dedin ki bunun dogru olmadiig sende biliyorsun. Sen bir yanlisinda (gerci bu tasavvufu inkar edenlerin ortak yanlisi) Vahdeti vucudu tasavvuf sanman. Hani bizde vahdeti vucudu savunur gozukuyoruz ama biz vahdeti vucudcu degiliz hatta bizde elestiriyoruz (fakat Muhhiddin Arabi k.s. degerli bir alim ve velidir bunu kabul ederiz.)Tasavvuf sadece vahdeti vucud yada hallac k,s, degildir.

Bak Imam Rabbani kuddise sirruh mektubat 2.cilt birinci mektupda vahdeti vucut konusunu islemistir. Simdi sen elestirdigini zannediyorsun ya bide o mektubu bir oku istersen. Sen elestirin onun elestirisi yaninda okyanusda damla gibidir. Onun gibi ilmi elestirsen eyvallah deriz altinada imza atariz. Ama o Imam Rabbani k.s.Fakat o elestirse dahi Muhhiddin Arabi k.s. icin her zaman hak ve degerli biri der. Ve gene derki Imam Rabbani kendi zamanini anlatirken bazi sufi gecinen vahdeti vucudcular bunu felsefe ile karisitirip panteist bir yol tutmustur.der. Buda vardir. Ama bu demek degil vahdeti vucud panteizmdir. Fakat vahdeti vucudun panteist olmamasida degildir ki o elestirilmeyecek.

Fakat imam Rabbani k.s. ne diyor. Seyh burda hata yapmistir. kesifi hatalidir. Bir arifle ile bir muctehidi karsilastirirsak. Muctehid ictihatda hata yapar ama genede bir sevap alir sorumlulugu olmaz fakat arif kesifde hata yaparsa bunun sorumlulugu vardir. Kisace vahdeti vucudun hatali oldugunu soylemistir.

Sen bu sekilde elestirsen eyvallah deriz altinada imza atariz. Fakat gelipde ilkokul cocuklari gibi vahdeti vucud panteizmdir dersen. Bunun ilmi bir tarafi yok kardes bunu birak bide vahdeti vucud savunulup sanki dogru bir kesifmis gibi insanlara gosterilir. Boyle olmaz.

Bunun disinda hep diyoruz bir ehli sunnet tasavvufu takip etmeyebilir sevmeyebilirde ama tasavvuf yok diyemez. Tasavvuf vardir ve elestirilebilir. Tamam mi? Tamam.

Eyvallah
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Eyallah buna bizimde bir itirazim yok.




Sunnet hayatimizin isigidir Eyvallah. Hicbir alim hatasiz degildir. Siddiki Ekber r.a. dahil. ANla sen gerisini.



Simdi burda duralim kardes. Ben sana yada burdaki kisiler sana birseyler anlatmaya calisiyor fakat sen bir turlu anlamadin. Bunu bir defa kabul et Tasavvufu EHli SUnnet alimler red etmez ve hak der (tabi gercek tasavvufu) bunu red eden (bak elestiren demiyorum red edende) kisi ehli sunnet disidir. Cunku EHli SUnnet alimlerinin (aslinda tum alimler ittifak halinde, hatta ibni teymiyye dahil gerci oda ehli sunnet dagil ya konuyu saptirmayalim) tasavvufu hak dedigi sabittir.

Bunun disinda hep diyoruz bir ehli sunnet tasavvufu takip etmeyebilir sevmeyebilirde ama tasavvuf yok diyemez. Tasavvuf vardir ve elestirilebilir. Tamam mi? Tamam.

Eyvallah

durduk madem , düşünelim; bu gün imamı azam denilen büyük müçtehid fıkıhta bizim imamımız, bir ehli sünnet alimi. Biz onun görüşleri doğrulusunda amel ediyoruz. onun fıkhi görüşlerinde , yapın dediği amellerde bu gün tarikatların söylediği amellerin bir çoğu yok.. biz bu amelleri kimin görüşüyle yapıyoruz..

ehli sünnet tasavvufu reddetmez diyorsunuz, konu okadar geniş ki! şimdi tasavvuf ne , ehli sünnetin karşı çıkmadığı tasavvuf ne.. niyette ve amelerde ihlas kazanma çalışması ise ki ,ehli sünnet böyle görür, buna kimse karşı çıkmamıştır, çıkmazda.. ama iş başka dünyaların amel ve itikadlarını kavramlarını alıp bu tasavvuftur dendiğinde bir çok alim karşı çıkmıştır çıkacaktırda...

Sünnetin bize öğrettiği amellerle rabimizin rızasını kazanmaya çalışmak en güzel yol olsa gerekir. Allah resulunün as. yapın dediği ameller bize niye yetmez.. haşa O as. dini eksik mi tebliğ etti ?
Fakat ne ashabda, ne tabiinde ,nede müçtehid imamlarda amel olarak görülmeyen işler söz konusu olduğunda müminin tepkisi sizce ne olmalıdır?

konu gayet açık. tarikatların bu gün bağlılarına yaptırdığı amelleri ashab, tabiin ve imamlarımız yapmamıştır.. Bir çok inançla bu mübarakler tanışmamıştır... şimdi biz kimin fıkhıyla amel ediyoruz o zaman....
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Evet İslam dininde Tövbe çok önemli bir yer tutmaktadır...
Affa mazhar olmanın vesilesidir tövbe...
Söylenecek tövbenin bir Peygamber A.S. huzurunda yapılması kabul şartlarının tam oluşmasına vesile olur...
Şahit tutma vasfınıda taşıyan bu tövbe işlemi Allah C.C. 'nun emirlerine en uygun olanı teşkil eder...
Aciz ve tövbe kapısına yapışma becerisinde olmayan,olamayan , layık bir tövbede kusurum olur diyen veya kendinde eksiklik gören ,suçundan dolayı veya edebinden dolayı utanan kişi bu tövbesini Peygamber A.S. 'a ,Meleklere ve /veya ''gerçek'' Mürşidi Kamile arz ederek veya ona ileterek, kendi adına Allah C.C. ya tövbesini arz etmesini söyler söyleyebilir...
Bu yapılan tarz en güzelidir...Edep bunun içindedir...

''Bu yukarıda arz ettiğim şekil tövbenin sırlı kesimidir'' ...
Bunu gerçek İLİMDEN nasibi olmayanlar reddedebilir ...
İtirazı ;bilmediği için veya ilimden habersiz olduğu için normaldir...
Gerçekten de var olan bir usuldür ve çok uygundur....
Bu tarz arzda Allah C.C. Kuluna affını ''Af Ettiğini''hemen iletir...''Dilerse''
Bu şekilde ki tövbeyi İsterseniz tercih etmeyebilirsiniz..
Gerçek pişmanlık ,günahı kabul,suçu kabul ama bundan pişman olma ,utanma huzura layık olamama duygu ve düşüncelerini taşır yani EDEP içerir...
Yazılı olduğu şekilde yapılan dua da..ferdi olarak Allah C.C. nun Seddar ismine sığınılarak yapılan yalvarışta uygundur...
Kişi en uygununu kendi seçer...
Önemli olan pişmanlığın idraki ve tekerrürün olmamasıdır...Selamlar..

kardeş Allah için araştır ;
1. Tevbe nakşilerdeki şekliyle ne zaman başlamış, tabiin hiç ashabdan böyle tevbe almış mı.
2. Rabıta ne zaman başlamış
3. Letaif ve nefy ıspat zikri ne zaman başlamış
4. hatme ne zaman başlamış
5. senin mezhep imamın bunlardan hangisini yapmış.... araştırda gerçeği gör.... tabi bulabilirsen.... selam ve dua ile...
 

Reyhani_konyevi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2012
Mesajlar
834
Tepki puanı
6
Puanları
0
Yaş
33
El-Endulusi kardeşim ehli sünnet müdafaasında yanında bu fakirde inşaallahu rahman..
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
durduk madem , düşünelim; bu gün imamı azam denilen büyük müçtehid fıkıhta bizim imamımız, bir ehli sünnet alimi. Biz onun görüşleri doğrulusunda amel ediyoruz. onun fıkhi görüşlerinde , yapın dediği amellerde bu gün tarikatların söylediği amellerin bir çoğu yok.. biz bu amelleri kimin görüşüyle yapıyoruz..

Sahiner kardes senin yanlisin nerde biliyormusun sen EHli SUnneti 3 e ayirmaya calisiyorsun. Yani amel, itikat ve tasavvuf. Senin sorunun burda basliyor. sen tasavvufu ne zannediyorsun ki. Medreseye gittigin zaman sana tasavvufu fikhi mi ogretiyorlar yada tamamen 4 mezhepden ayri bir amel yolu mu bulmuslar hayir. Medreseye gidersin kelam, hadis, fikihda bolgesine gore degisir (ben hanifiye gore konusuyorum) sana Imam-i Azamin rahimehullah fikhini ve amelini ogretirler. Akaid ilmene gecersin elinden Imam Maturiti rahihullahin kitaplari dusmez. SImdi Ehli SUnnet Alimler (EHli Sunnet alimlerin hepsi) ne diye tasavvufa karsi reddiye yazsin mubarek. Tarikatdeki amellerin bircogu yok diyorsun simdi medresenin bir gununu anlattirma. Orda yapilan ibadetlerin hepsi Ehli Sunnet icindedir. Zaten Alimlerde dememistir ki Tasavvuf bidattir diye. Her hak tarikatin bir silsilesi vardir. Bizim silsileye gore konusursak Peygamberimiz s.a.v den Ebubekiri siddik r.a.selami farisi r.a. Caferi sadik r.a Beyazidi Bistami k.s. vesaire vesaire Tasavvuf bidat olsa Ehli SUnnet ALimlerden biri mutlaka reddiye yaparlardi.

ehli sünnet tasavvufu reddetmez diyorsunuz, konu okadar geniş ki! şimdi tasavvuf ne , ehli sünnetin karşı çıkmadığı tasavvuf ne.. niyette ve amelerde ihlas kazanma çalışması ise ki ,ehli sünnet böyle görür, buna kimse karşı çıkmamıştır, çıkmazda.. ama iş başka dünyaların amel ve itikadlarını kavramlarını alıp bu tasavvuftur dendiğinde bir çok alim karşı çıkmıştır çıkacaktırda...

Sen yalniz biraz dur burda. Simdi sen lafi dondurmeye basladin farkindasin degil mi sahiner. Ilk mesajlarinda tasavvufun komplesini icine alirken (hatta tasavvufu komple itikat meselesi yapmisken) simdi laf donmeye basladi. Simdi tasavvuf ne EHli SUnnetin karsi cikmadigi tasavvuf ne demeye basladin. Ne yapicaz simdi Sahiner efendi. "niyette amellerde ihlas kazanma calismasi iseki ehli sunnet boyle gorur" lafini sen simdi ediyorsan bu kadar kardesin mesajina kusura bakma haksizlik ediyorsun. Demekki sen hicbir mesaji okumuyorsun. Niyet amel ihlas, bunca zaman bu kadar kardes sana ne yaziyor ki.

Evet simdi baska dunyalarin amel ve itikat kavramlarini sen biraz ac bakalim. Ben ozellikle itikatle olani merak ediyorum. Biz sana baska dunyalarin ne amelini itikatini soylemisiz. Yalniz sakin Vahdeti Vucud falan deme zaten biz gorusumuzu soyledik. Konu gene KISIR dongu olmasin.

Sünnetin bize öğrettiği amellerle rabimizin rızasını kazanmaya çalışmak en güzel yol olsa gerekir[/COLOR]. Allah resulunün as. yapın dediği ameller bize niye yetmez.. haşa O as. dini eksik mi tebliğ etti ?

Allah Rasulu s.a.v dini eksik mi tebig etti summe hasa. Biz iman ettik ve dedik ki Allah Rasulu s.a.v herseyi bize teblig etti, biz sahidiz. Senin tarikati tasavvufu bilmedigin burdan anlasiliyor. Bu insanlar baska amel yapmiyor ki zaten. Simdi kucukden cocuklarimizin medreseye gelip ilk olarak kuran ogrenip hafiz olmasi, sonra arapcayi ogrenip hadis ogrenmesi, cocugun mesrefine gore yani egilimine gore fikih alimi olmasi yada akaid alimi olmasi hadis alimi olmasi bunlari yaparken Allah c.c. rasulunun sav. bir gununde yaptigi butun sunnet ve nafilelerini yapmalari (buna gece teheccud de dahil. Hatta teheccud de sahur gibi herkes kaldirilir.) bunun neresi kotu. SImdi bunlarin nesine biz Ehli SUnnet disi amel yada itikad diyecez.

Bir çok inançla bu mübarakler tanışmamıştır... şimdi biz kimin fıkhıyla amel ediyoruz o zaman....

Bu imamlar kardes ne inanclarla tanismistir sen merak etme. Bu islam tarihinden ne inanclarla geldi halada geciyor. Fakat Ehli SUnnet hala dimdik ayakta. Bu tasavvuf buyuklerinin ne buyuk hizmetleri olmustur bu dine su islam tarihini acda bir bak. Simdi bize soruyorsan biz Imami Azamin fikhiyla amel ediyoruz.
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
El-Endulusi kardeşim ehli sünnet müdafaasında yanında bu fakirde inşaallahu rahman..

Eyvallah ben bu arkadasin kotu bir niyetle bunlari soylediklerine inanmiyorum. Herkes kendi capinda dogru bildigini soylemek mecburiyetinde. Buda irsad tir. Yeter ki soyledigi Kuran ve Sunneti ehli sunnet dairesinde olsun.

d].. Bir çok inançla bu mübarakler tanışmamıştır... şimdi biz kimin fıkhıyla amel ediyoruz o zaman....

Sahiner bir sorum var sana. Biz Imami Azam rahimehullah gorusleri dogrultusunda amel ediyoruz Eyvallah. Sen bidatlar karsisinda cok hassassin. Peki suan kullandigin internet bidat. Sahabe tabiin ve tebei tabiin zamaninda boyle bir uygulama yoktu. Internetde bircok yabanci ve sapik akim bulunmakda. Hatta satanizm de dahil. Ehli Sunnete gore bir Ehli SUnnet muslumanin internetin kullanmasi hakkinda Imami Azamin gorusu nedir? (Bunu konumuzdan ayri soruyorum cevabini da ayri olarak ver lutfen.)
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Eyvallah ben bu arkadasin kotu bir niyetle bunlari soylediklerine inanmiyorum. Herkes kendi capinda dogru bildigini soylemek mecburiyetinde. Buda irsad tir. Yeter ki soyledigi Kuran ve Sunneti ehli sunnet dairesinde olsun.



Sahiner bir sorum var sana. Biz Imami Azam rahimehullah gorusleri dogrultusunda amel ediyoruz Eyvallah. Sen bidatlar karsisinda cok hassassin. Peki suan kullandigin internet bidat. Sahabe tabiin ve tebei tabiin zamaninda boyle bir uygulama yoktu. Internetde bircok yabanci ve sapik akim bulunmakda. Hatta satanizm de dahil. Ehli Sunnete gore bir Ehli SUnnet muslumanin internetin kullanmasi hakkinda Imami Azamin gorusu nedir? (Bunu konumuzdan ayri soruyorum cevabini da ayri olarak ver lutfen.)

kardeş bidat konusunu iyi okursanız sorunuzun cevabını kendiniz verirsiniz. kullanılan eşyalar veya teknolojik yenilikler bidat sınıfına girmez.
bidat amellerde ve itikadda olur... imamı azam rey ekolündendir, ibn mesud ra. ve hz . aliyi ra. takip eder.. dolayısıyla günlük hayatta insanların işini kolaylaştıran ve şeri delillerle gelmiş bir ameli sünneti iptal etmiyen şey hükmüne göre ne diyeceği belli..
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
kardeş senin ve benim mezhep imamlarım bu dediğin şekliyle tasavvufi tevbeyi yapmamış, bizde yapamayız. biz cahiliz, takld ehliyiz imamızı taklid ederiz... siz onlardan daha alim değilseniz bence onları takip edin zarar etmezsiniz..

Kesin bilmeden yapmamış diye söylememek gerekir...Gerçek İLİM sahipleri mutlaka bu konuya ''bilgiye''sahiptir...Ama sanırım söyleme uygun olmaz , sırrı açıklamamak isteği de olabilir... bu yüzden açıklamamışlardır...
Yazıyı okumanıza sevindim dikkatli okuyun cevap orada ve beni mutlaka yazımın üzerinde bulacaksınız...
Selamlar...
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
şöyle soralım kardeş ... iş uzadı.... ama değer.inş. amacımız bir fikri savunmak, veya birini karalamak olmasın inş. amaç; hakkı bulmak olsun...
sorular;
1. bidat nedir? üç örnekle açıklayınız. ( sn;konyevi, sn;yakais ve sn; el endulusi efendi. birbirinizden kopya çekmeyin haaaa... böylece 9 örnek vermiş olacaksınız.)

a)bu soruyu cevapladığınız da ikinci soru gelecek...
b)niyet okuması yapmayın, zannın azından da sakının
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
kardeş Allah için araştır ;
1. Tevbe nakşilerdeki şekliyle ne zaman başlamış, tabiin hiç ashabdan böyle tevbe almış mı....:Bilmiyorum..
2. Rabıta ne zaman başlamış...Bilmiyorum...
3. Letaif ve nefy ıspat zikri ne zaman başlamış...Bilmiyorum...
4. hatme ne zaman başlamış...Bilmiyorum...Ancak Ol Emrine vasıl olmak gerekir önüne gelenin yapması olmaz...Yetki Allah c.C. dan alınır...Çok komik görüntüler oluyor...Gerçek Hatmede Allah C.C. 'nun NURU 'nun akışı olur...Böyle olmaz...
5. senin mezhep imamın bunlardan hangisini yapmış.... araştırda gerçeği gör.... tabi bulabilirsen.... selam ve dua ile..Bilmiyorum....

Ancak yazıyı lütfen oku üzerinde düşün ...Muhalefet değil anlamaya çalış...Sorularını açık yürekle cevaplarım...Eğer biliyorsam...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
şöyle soralım kardeş ... iş uzadı.... ama değer.inş. amacımız bir fikri savunmak, veya birini karalamak olmasın inş. amaç; hakkı bulmak olsun...
sorular;
1. bidat nedir? üç örnekle açıklayınız. ( sn;konyevi, sn;yakais ve sn; el endulusi efendi. birbirinizden kopya çekmeyin haaaa... böylece 9 örnek vermiş olacaksınız.)

a)bu soruyu cevapladığınız da ikinci soru gelecek...
b)niyet okuması yapmayın, zannın azından da sakının

biat hakkında yalan yanlış bilgiler. ..
Şahiner ben açıkca cevap veririm ama ne olur İDRAK konusunu açık tut...
O yazı araştırmacıya sinyal için eger ağır geldi ise deli saçması deyin geçin olur mu...

İsterseniz kaldırırım da...Ama doğruluğu konusunda sorunumuz çok şükür yok...
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
biat hakkında yalan yanlış bilgiler. ..
Şahiner ben açıkca cevap veririm ama ne olur İDRAK konusunu açık tut...
O yazı araştırmacıya sinyal için eger ağır geldi ise deli saçması deyin geçin olur mu...

İsterseniz kaldırırım da...Ama doğruluğu konusunda sorunumuz çok şükür yok...

kardeş takma biata ,biat değil bidat soruluyor..
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
kardeş takma biata ,biat değil bidat soruluyor..

Bid'at (Arapça:بدعة), kelime itibariyle sonradan ortaya çıkan şey, yenilik olup, İslam hukukuna göre örneksiz bir şey yapmak, yepyeni bir iş ortaya koymak...
Bidat ve hurafeler uydurma hadisler İslam'a en büyük zararı vermiştir.


Şahiner biz Allah C.C. na dayanır güvenir ve sığınırız...Biz ÜMMİ sınıfı insanız...Ne anlarız değişiklik vs...Allah der geçeriz...
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Rabıta, “bağ, münasebet ilgi, alâka, bağlılık, mensub olmak...” gibi anlamlara gelir. Kendi şahsiyetinden sıyrılıp, söz gelimi şeyhin veya Resulullah (asm)’ın şahsiyetiyle bütünleşme, bir bağ kurma şeklinde uygulanır. Malum olduğu üzere, seven sevdiğini hayal eder. Onu kendine yakın hisseder. Hatta rüyalarında bile onunla olur. Onunla aynîleşmek ister. Usta-çırak, hoca-öğrenci münasebetleri de rabıtayla alakalıdır. Çırak ustasının hareketlerini, öğrenci hocasının söylediklerini hatırlamaya, sanki tekrar o ana dönmeye gayret eder.

İşte, bir "müridin mürşidini hatırlaması" da böyle bir rabıtadır. Bu rabıta, mürşidin suretine değil, o vücudda sergilenen İslamî özellikleredir. Daha doğrusu, öyle olmalıdır. Böyle bir rabıta, mürşitteki kemâl vasıflarının müride yansımasına sebebiyet verecektir. Buna, “fena-fişşeyh” denir. Fakat mürid orada kalmamalı, “fena-firrasul” ve “fena-fillah” makamlarına yükselmeye gayret etmelidir. Yani, şeyhinde fâni olan bir mürid, ondaki güzel özellikleri kazanıp, ondan Peygamber (asm)'de fâni olmaya yönelmeli, daha sonra da, Allah’ta fâni olmalıdır.

Bu fena (fani olma) halleri zevkî birer mesele olmakla birlikte, herkes için şu manada uygulanabilir: Bir insan kendi reyini, fikrini bırakıp hocasının, Üstad'ının yahut şeyhinin iradesini kendi iradesine tercih ederse, bu zatlarda fani olmuş olur. Aynı şekilde, bütün işlerini, hallerini ve sözlerini Allah Resulünün (asm) sünnet çizgisine göre ayarlarsa Peygamberimiz (asm)'de fani olmuş olur. Allah’ın emir ve yasaklar manzumesini çok iyi kavrayıp hayatının bütün safhalarının buna göre yönlendirdiği taktirde de fena-fillah makamından bir pay elde etmiş olur.

Kaynaklar:

1. bk. Eraydın, Tasavvuf ve Tarikat, s. 135-138.
2. Eraydın, Tasavvuf ve Tarikat, s. 384-385.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt