Şems suresi ayet14
Fakat onlar onu yalanladılar, sonra da onu (o deveyi) kestiler. Bunun üzerine Rabbleri günahları sebebiyle onlara azab gönderiverdi ve hepsini bir yaptı.
Semûd kavmi, mucize olarak dişi devenin kendilerine verilmesini teklif edince (yüce Allah da) onlar için o deveyi kayadan çıkartınca pınarlarından kendilerinin su içmesi için belli bir gün ve deve için de bir gün su içme günü olarak tahsis edildi. Fakat bu kendilerine ağır geldi."Fakat onlar onu" Yani Salih (a.s)'ı "yalanladılar." "Eğer sizler bu deveyi kesecek olursanız azaba uğratılacaksınız" şeklindeki sözlerinin yalan olduğunu söylediler.
"Sonra da onu kestiler." Yani o deveyi en bedbaht olanları kesti. Kesme işi hepsine izafe edildi. Çünkü onlar da onun yaptığı işe razı olmuşlardı. Katade dedi ki: Bize nakledildiğine göre; küçükleri, büyükleri, erkekleri ve kadınları ile ona tabi olmadıkça o dişi deveyi kesmedi. el-Ferra dedi ki: O dişi deveyi iki kişi kesmişti.
Araplar da: “Hazâni efdalu’n-nâsi ve hazâni hayru’n-nâsi ve hazihi’l-mer’etu eşka’l-kavm" "Bu iki kişi insanların en faziletlileri, bu ikisi insanların en hayırlıları, bu kadın kavmin en bedbahtıdır" derler (ve tesniye olarak kullanmaları gereken lafızları müfred kullanırlar). Bundan dolayı; burada yüce Allah -tesniye olarak: "Eşkâhâ" diye buyurmamıştır.
"Bunun üzerine Rabbleri günahları sebebiyle onlara azab gönderiverdi." Küfür, yalanlamak ve deveyi kesmek şeklindeki günahları sebebiyle Allah onların üzerine azabını göndererek onları helak etti.
ed-Dahhâk'ın, îbn Abbas'tan rivayetine göre o şöyle demiştir: "Onlara azab gönderiverdi." Rabbleri günahları, suçlan sebebi ile (yurtlarını) üzerlerine yıktı.
el-Ferra dedi ki; "Demdeme" "Sarstı, zelzeleye uğrattı" demektir. "Ed-demdemetu"nun gerçek anlamı "azabın kat kat edilmesi ve tekrarlanması"dır. "Dememtu ale’ş-şey’" "O şeyin üzerine abandım, kapandım" denilir. "Dememe ale’l-kabra" "Üzerine kapıyı örttü, kapattı" denilir. "Nâkatun medmumetun" "Çokça yağlanmış, yağ toplamış dişi deve" demektir. İşte harfler birbirlerine mutabık olarak tekrarlanacak olursa; "Demdemet" denilir, "Ed-demdemetu" "Kökten, toptan helak edip, imha etmek" demektir. Bu açıklamayı el-Müerric yapmıştır. es-Sıhah'ta. şöyle denilmektedir: "Demdemtu’ş-şey’e" "O şeyi yere yapıştırdım, kırıp döktüm, ufaladım" demektir. "Demdemallahu aleyhim" "Allah onları helak etti" anlamındadır.
el-Kuşeyri dedi ki: "Demdemtu ale’l-meyyiti’t-turâbe" "Ölünün üzerine toprağı yığıp, düzelttim" anlamındadır, denilmiştir. Buna göre, yüce Allah'ın: "Onlara azab gönderiverdi" onlan helak edip, onları toprak altında bıraktı, demektir.
"Ve hepsini bir yaptı." Yeri üzerlerine dümdüz etti. Birinci açıklamaya göre "hepsini bir yaptı." Yani onların helakini eşit kıldı (hepsi eşit olarak helak edildi.) Çünkü gelen çığlık onları helak etmiş, küçükleriyle büyükleriyle onları mahvetmişti.
Îbnu'l-Enbari dedi ki: "Demdeme" "Gazab etti" demektir. "Ed-demdemetu" "Kişiyi rahatsız eden, dehşete düşüren söz" demektir. Bazı dilcilerin dediklerine göre; "Ed-demdemetu" "Devamlı kılmak" demektir. Araplar: "Nâkatun medmemetun" "Oldukça semiz dişi deve" derler.
Bir açıklamaya göre; "Ve hepsini bir yaptı" üzerlerine azabı indirmek bakımından küçükleriyle büyükleriyle, zayıflarıyla güçlüleriyle, erkekleriyle dişileriyle birbirine eşit ve müsavi kıldı, demektir.
İbnu'z-Zübeyr bu lafzı; diye okumuştur. Bunlar iki ayrı söyleyiştir, denildiği gibi.
Fakat onlar onu yalanladılar, sonra da onu (o deveyi) kestiler. Bunun üzerine Rabbleri günahları sebebiyle onlara azab gönderiverdi ve hepsini bir yaptı.
Semûd kavmi, mucize olarak dişi devenin kendilerine verilmesini teklif edince (yüce Allah da) onlar için o deveyi kayadan çıkartınca pınarlarından kendilerinin su içmesi için belli bir gün ve deve için de bir gün su içme günü olarak tahsis edildi. Fakat bu kendilerine ağır geldi."Fakat onlar onu" Yani Salih (a.s)'ı "yalanladılar." "Eğer sizler bu deveyi kesecek olursanız azaba uğratılacaksınız" şeklindeki sözlerinin yalan olduğunu söylediler.
"Sonra da onu kestiler." Yani o deveyi en bedbaht olanları kesti. Kesme işi hepsine izafe edildi. Çünkü onlar da onun yaptığı işe razı olmuşlardı. Katade dedi ki: Bize nakledildiğine göre; küçükleri, büyükleri, erkekleri ve kadınları ile ona tabi olmadıkça o dişi deveyi kesmedi. el-Ferra dedi ki: O dişi deveyi iki kişi kesmişti.
Araplar da: “Hazâni efdalu’n-nâsi ve hazâni hayru’n-nâsi ve hazihi’l-mer’etu eşka’l-kavm" "Bu iki kişi insanların en faziletlileri, bu ikisi insanların en hayırlıları, bu kadın kavmin en bedbahtıdır" derler (ve tesniye olarak kullanmaları gereken lafızları müfred kullanırlar). Bundan dolayı; burada yüce Allah -tesniye olarak: "Eşkâhâ" diye buyurmamıştır.
"Bunun üzerine Rabbleri günahları sebebiyle onlara azab gönderiverdi." Küfür, yalanlamak ve deveyi kesmek şeklindeki günahları sebebiyle Allah onların üzerine azabını göndererek onları helak etti.
ed-Dahhâk'ın, îbn Abbas'tan rivayetine göre o şöyle demiştir: "Onlara azab gönderiverdi." Rabbleri günahları, suçlan sebebi ile (yurtlarını) üzerlerine yıktı.
el-Ferra dedi ki; "Demdeme" "Sarstı, zelzeleye uğrattı" demektir. "Ed-demdemetu"nun gerçek anlamı "azabın kat kat edilmesi ve tekrarlanması"dır. "Dememtu ale’ş-şey’" "O şeyin üzerine abandım, kapandım" denilir. "Dememe ale’l-kabra" "Üzerine kapıyı örttü, kapattı" denilir. "Nâkatun medmumetun" "Çokça yağlanmış, yağ toplamış dişi deve" demektir. İşte harfler birbirlerine mutabık olarak tekrarlanacak olursa; "Demdemet" denilir, "Ed-demdemetu" "Kökten, toptan helak edip, imha etmek" demektir. Bu açıklamayı el-Müerric yapmıştır. es-Sıhah'ta. şöyle denilmektedir: "Demdemtu’ş-şey’e" "O şeyi yere yapıştırdım, kırıp döktüm, ufaladım" demektir. "Demdemallahu aleyhim" "Allah onları helak etti" anlamındadır.
el-Kuşeyri dedi ki: "Demdemtu ale’l-meyyiti’t-turâbe" "Ölünün üzerine toprağı yığıp, düzelttim" anlamındadır, denilmiştir. Buna göre, yüce Allah'ın: "Onlara azab gönderiverdi" onlan helak edip, onları toprak altında bıraktı, demektir.
"Ve hepsini bir yaptı." Yeri üzerlerine dümdüz etti. Birinci açıklamaya göre "hepsini bir yaptı." Yani onların helakini eşit kıldı (hepsi eşit olarak helak edildi.) Çünkü gelen çığlık onları helak etmiş, küçükleriyle büyükleriyle onları mahvetmişti.
Îbnu'l-Enbari dedi ki: "Demdeme" "Gazab etti" demektir. "Ed-demdemetu" "Kişiyi rahatsız eden, dehşete düşüren söz" demektir. Bazı dilcilerin dediklerine göre; "Ed-demdemetu" "Devamlı kılmak" demektir. Araplar: "Nâkatun medmemetun" "Oldukça semiz dişi deve" derler.
Bir açıklamaya göre; "Ve hepsini bir yaptı" üzerlerine azabı indirmek bakımından küçükleriyle büyükleriyle, zayıflarıyla güçlüleriyle, erkekleriyle dişileriyle birbirine eşit ve müsavi kıldı, demektir.
İbnu'z-Zübeyr bu lafzı; diye okumuştur. Bunlar iki ayrı söyleyiştir, denildiği gibi.