Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

[mürmüdük]

Havada suikaste uğrayacaktı.
Sudan lideri El Beşir`in vazgeçtiği ziyaretin yankıları sürüyor. BBC Arapça Servisi`nin haberi ortalığı karıştırdı.
El Beşir`in Türkiye`ye gelmekten vazgeçmesinin arkasında İsrail savaş uçaklarının havada Sudan liderini indirme olasılığının yattığı iddia edildi.
Darfur’da işlenen savaş suçları gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesince tutuklama emri çıkartılan, Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in, İstanbul’daki İsedak Ekonomik Zirvesi’ne katılmaktan vazgeçmesinin yankıları sürüyor.
İSRAİL UÇAKLARI YOLUNU KESEBİLİR
Sudan’ın resmi haber ajansı Suna, El Beşir’in kararının nedeni olarak Sudan’daki “yeni gelişmeler”i gösterirken BBC Arapça Servisi, El Beşir’in, Sudan Cumhurbaşkanı 2. Yardımcısı Ali Osman Taha’nın, “İsrailli ve Yunan saldırı uçakları, uçağınızın yolunu kesebilir” uyarısını dikkate aldığını belirtti.

“YUNANİSTAN BEŞİR’İ TUTUKLAMA SÖZÜNÜ VERDİ”

İstanbul’daki Sudanlı kaynaklara atfen verilen haberde “Beşir’in, Türkiye’ye giderken uçağının yolunun İsrailli ve Yunan saldırı uçaklarınca kesilebileceğini söyleyen Taha’nın tavsiyesine uyduğu” belirtildi.
Aynı kaynakların, Yunanistan’ın, “AB’ye El Beşir’i tutuklama sözünü verdiği”ni söyledikleri de kaydedildi.
RESMİ GEREKÇE "YENİ GELİŞMELER"
Sudan’un resmi haber ajansı Suna, Mısır’da katıldığı Çin-Afrika Zirvesi’nin ardından İstanbul’a geçmesi öngörülen El Beşir’in, Türkiye’ye gitmekten vazgeçmesinin nedeni olarak Sudan’daki “yeni gelişmeleri” gösterdi.

 

[mürmüdük]

British Ebu Gureyb




Irak'ın 2003'te işgal edilmesiyle birlikte ABD işkencehanelerinin benzerini İngiliz işgal kuvvetlerinin de kurduğu ortaya çıktı. Ebu Gureyb'de yapılan işkenceleri mumla aratan uygulamalar hakkında İngiliz Savunma Bakanlığı soruşturma başlattı



6 yıl önce Irak, Koalisyon Güçleri tarafından işgal edildikten sonra ABD askerlerinin Irak halkına sistematik işkence uyguladığı ortaya çıkmış ancak bununla ilgili İngiliz askerlerinin pek adı geçmemişti. Tüm İngiliz basınının dün manşetten verdiği haber İngiliz işgal güçlerinin de ABD ile ortak bir şekilde, işgal süresince kendi işkence yöntemlerini uyguladığını ortaya koydu. Aralarında küçük erkek çocuklara tecavüzün de bulunduğu sayısız işkence ile suçlanan İngiliz askerlerinin Iraklılara, ABD'nin kurduğu Ebu Gureyb cezaevindeki mahkumların üst üste yığıldığı utanç hallerinin aynısını yaşattığı ifade edildi.


BİNLERCE SUSKUN IRAKLI VAR



İndependent gazetesinin "İngiltere, Iraklılara işkence etmek için ABD ile gizli bir anlaşma mı yaptı?" başlığıyla verdiği haberde şu an 33 Iraklının mahkemesinin devam ettiği ancak işkence görmüş binlerce "suskun" Iraklının olduğu ifade ediliyor. Kurbanlar arasında tecavüze uğramış 16 yaşında bir erkek çocuk da bulunuyor. İşkence yöntemleri arasında İngiliz askerlerin mahkumların gözü önünde "pornografik gösteri" düzenlemeleri de yer alıyor. İngiliz Silahlı Kuvvetler Bakanı Bill Rammell, "resmi soruşturmanın yürütüleceğini" belirterek, 120 binden fazla İngiliz askerinin Irak'ta bulunduğunu ve birçoğunun doğru, dürüst ve orduya bağlı bir şekilde görevlerini yürüttüğünü iddia etti. Rammell, ancak "mevcut işkence ve kötü muamele iddialarının büyük bir ciddiyetle ele alınacağını ve soruşturulacağını" sözlerine ekledi.

 

[mürmüdük]

Bir Nesli Yokettiler!
ABD'nin kanlı operasyonlarına hedef olan Felluce'nin bir türlü yüzü gülmüyor.
Doktorlar, ABD’nin kullandığı kimyasal silahlar nedeniyle kentte erken kanser vakalarında patlama yaşandığını, kronik rahatsızlığı olan çocuk sayısının da ortalamanın 15 katına çıktığını belirtiyor.
Guardian, tüyler ürperten bilgilere, son aylarda İngiliz ve Iraklı doktorların hastane kayıtlarını incelemesiyle ulaşıldığını belirtti. Gazeteye konuşan doktorlar, tümörlü ve kafası olmayan bebek, bir vücutta iki kafası bulunan bebek, bütün cesedi birbirine girmiş bebek gibi merkezi sinir sistemindeki tahribattan kaynaklanan anormal vaka sayısının görülmemiş boyutta olduğuna dikkat çekti.

Çalışmayı yürüten İngiliz doktorlar David Halpin ile Chris Burns, genlerinde bozuklukla doğan bebeklerin yanı sıra, iki yaş kadar erken dönemdeki çocuklarda kanser vakalarının görüldüğüne işaret etti. Haberde, daha önce iki haftada anormal doğum vakalarının görüldüğü, son dönemde ise bu sayının günde ikiye çıktığı belirtildi.

 

[mürmüdük]

ALLAH'IN LANETİ KAFİRLERİN ÜSTÜNE OLSUN...
ve
KAHRETSİN...
KAHRETSİN...
KAHRETSİN...
​

Yahudi Uçakları Gazzeyi Bombaladı!22 Kasım 2009
İsrail uçakları Gazze Şeridi'nde tünelleri ve bazı hedefleri bombaladı
Yerel kaynakların verdiği bilgiye göre uçaklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah bölgesindeki bazı tünelleri, bölgenin orta kesimlerindeki Nuseyrat'ta bir döküm atölyesini ve Cebaliye'de bir karavanı hedef aldı.

Filistin Sağlık Bakanlığı, Acil Servis ve Ambulans Hizmetleri Sorumlusu Dr. Muaviye Hasaneyn, biri ağır, 8 kişinin yaralandığını söyledi.

İsrail ordu sözcüsü, ordunun dün sabah İsrail'e atılan bir Kassam füzesine karşılık verdiğini, silah yapımında kullanılan iki tesis ile kaçakçılıkta kullanılan tünellerin hedef alındığını belirtti.

Saldırı, Gazze'de Hamas'ın İçişleri Bakanı Fethi Hammad'ın, İsrail'in herhangi bir saldırısı hariç, Gazze Şeridi'ndeki silahlı grupların, İsrail'e roket saldırılarını durdurmada anlaştıkları yolundaki açıklamasından bir gün sonra geldi.

 

[deniz hışır]

aslına bu tür fotolar a bakmak bir müddet sonra insanları duyarsızlaştırıryr. acımasızlaştırıyr. bence bu konu da biraz da hassasiyet gösterelim....:a26:

 

[mürmüdük]

 

[mürmüdük]

 

[deniz hışır]

:a26:böyle karikatürler daha iyi işkence resimlerinden. selametle...

 

[mürmüdük]

:a26:böyle karikatürler daha iyi işkence resimlerinden. selametle...

Allahcc razı olsun...
Selametle...

 

[mürmüdük]

Pakistan'da gizli savaş yürütüyor



Kirli işlerin taşeron şirketi olarak bilinen Blackwater Irak'da yüzlerce cinayete imza atmıştı. Irak'taki kirli işlerinden dolayı şirket ismini değiştirerek "Xe" yaptı. Blackwater'ın ismini değiştirmesine rağmen cinayetlerine Afganistan ve Pakistan'da devam ettiği iddia edildi.

ABD'nin önemli haber dergilerinden "The Nation"ın haberine göre, Blackwater şirketi, Pakistan'ın Karaçi kentinde ABD Müşterek Özel Operasyonlar Komutanlığı (JSOC) adına Taliban ve El Kaide üst düzey yöneticilerini adım adım izlemiş ve suikastler düzenleyerek ortadan kaldırmış. Blackwater'ın ayrıca ABD'nin Pakistan'da insansız uçaklarla gerçekleştirdiği saldırılar için istihbarat da topladığı iddia edildi.

The Nation dergisi haberinin kaynağını açıklamadı ancak kendilerine haberi sızdıran kişinin ABD ordusu mensubu olduğunu, Pakistan ve Afganistan'da uzun süre görev yaptığını belirtti.

OBAMA VE ÜST DÜZEY KOMUTANLARIN HABERİ OLMAYABİLİR

Haberde, Blackwater'a verilen misyonun çok gizli yürütüldüğü, bu nedenle Obama yönetiminin ve ABD ordusunun üst düzey yöneticilerinin bilgisi dışında yürütülen bir operasyon olabileceği belirtildi.

BEYAZ SARAY SESSİZ KALDI

The Nation dergisi haberi doğrulatmak için Beyaz Saray'a yazılı ve sözlü başvuruda bulundu. Ancak Beyaz Saray'dan bu konuyla ilgili dergiye herhangi bir bilgi verme gereği duyulmadı.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'dan bir yetkili ise, Blackwater'ın Pakistan'da ABD Müşterek Özel Operasyanlar Komutanlığı için istihbarat topladığı iddialarını reddederek, "Bizim için özel istihbarat toplaması için kimseyle anlaşma yapmadık" dedi.

 

[mürmüdük]

İsrail bayram dinlemedi 28.11.2009

İsrail ordusu uçakları, Kurban Bayramı'nın ilk gününde Gazze Şeridi'ne bomba yağdırdı.



Filistinli kaynaklar, Cebaliye'nin doğusunda Ebu Safiye bölgesinde bir mezarlığın yakınının hedef alındığını ve bombalanan yerde ambulansların 4 kişiyi yaralı halde bularak hastaneye götürdüğünü bildirdi. Yaralılardan ikisinin durumunun ciddi olduğu belirtilirken, yaralıların sivil olup olmadığına ilişkin bilgi verilmedi.

Sabah saatlerinde güneydeki Refah kentinin doğusunda bir binanın daha hedef alındığı, ancak burada yaralanan olmadığı kaydedildi.

İsrail ordu sözcülüğü de saldırıyı doğruladı ve İsrail'e roket atma hazırlığındakilerin hedef alındığını bildirdi. Gazze Şeridi'nden dün İsrail tarafına 5 havan saldırısı düzenlenmişti. Bombardımanda yaralanan olmadığı ve hasar meydana gelmediği belirtilmişti.

 

[mürmüdük]

İsviçreliler Camii minaresi yasağına 'EVET' dedi

Referandumun resmi olmayan ilk sonuçlarına göre yasağa evet dediler

İsviçre televizyonları, ilk sonuçlara göre yasağa onay verildiğini duyururken, ülkede Fransızca yayın yapan bir televizyon kanalı, sandıkların kapanmasından yaklaşık yarım saat sonra düzenlediği refarandum programında, sonuçların şaşırtıcı olduğu yorumuna yer verdi. Refarandum öncesindeki kamuoyu yoklamaları,yasağa hayır diyenlerin oranının daha yüksek olduğunu gösteriyordu.
7 milyonluk İsviçre'de çoğunluğu Bosna, Kosova ve Türkiye'den gelen 300 bin müslüman yaşıyor.

Kesin sonuçlarının TSİ 18.00 den itibaren alınması bekleniyor.




NTV

 

[mürmüdük]

Hamas'ın Kadın Milletvekilinin Evine Baskın
Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'a bağlı güvenlik güçleri, dün Mansur'un evine aniden baskın yaparak, Mansur'u tartakladılar,hakaret ettiler
30 Kasım 2009 / 19:30

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'a bağlı güvenlik güçleri, dün Mansur'un evine aniden baskın yaparak, Mansur'u tartakladılar,hakaret ettiler, silahı yüzüne doğrulttular.

Mansur'un cep telefonuna el koyan güvenlik güçleri, oğlu Bekir'i bir kez daha tutuklamakla tehdit ettiler.

Kendisinin bir milletveki olduğunu hatırlatması üzerine güvenlik güçleri, kendisi ve Hamas aleyhinde daha ağır hakaretler savurdu.

Filistin Meclisi, milletvekili Mansur'u hedef alan bu çirkin saldırıyı kınadığını açıkladı. Filistin Meclis Başkan Yardımcısı Ahmed Bahr, saldırıyı Filistin Yönetimi'nin terör eylemi olarak niteledi.

Bahr, saldırılardan ve Mansur'un güvenliğinden tamamen Mahmud Abbas'ın sorumlu olduğunu söyledi.

Hamas'ın Filistin Meclisi'ndeki Islah ve Değişim grubu da saldırıyı kınarken, Mansur'un dokunulmazlığını hatırlattı, bu tür saldırıları gerçekleştirenlerin tüm kırmızı çizgileri aştıklarını söyledi.

Hamas'ın şehid liderlerinden Cemal Mansur'un eşi olan Mansur, daha önceden de benzeri saldırılara maruz kalmıştı.

Mansur, İsrail tarafından da bir çok kez tutuklanmıştı.

 

[mürmüdük]

İsviçre'nin Ardından Danimarka...
İsviçre'de yapılan refarandumda halkın yüzde 57.5'inin "Minareye Hayır" demesinin ardından Danimarka'da hükümeti dışarıdan destekleyen aşırı sağ Danimarka Halk Partisi Başkanı Pia Kjaersgaard da...
30 Kasım 2009

İsviçre'de yapılan refarandumda halkın yüzde 57.5'inin "Minareye Hayır" demesinin ardından Danimarka'da hükümeti dışarıdan destekleyen aşırı sağ Danimarka Halk Partisi Başkanı Pia Kjaersgaard da, camilerde minarenin yasaklanmasını istedi.

İsviçre halkını aldıkları karardan dolayı kutlayan Pia Kjaersgaard, "Halkın düşüncelerini almak çok büyük bir gelişme. Biz de parlamentoya bir öneri vererek minare konusunda refaranduma gidilmesini isteyeceğiz. Biz ülkemizde büyük cami planlarına karşıyız. Yapılacak bir referandum için karikatür krizi engel teşkil etmemeli" dedi.

Öte yandan Danimarkalı uzmanlar ve insan hakları kuruluşu temsilcileri, Danimarka'nın bir referanduma gitmesi ve muhtemelen minare yasağı getirmesi durumunda karikatür krizinden daha büyük bir kriz yaşanacağı uyarısında bulundu.

Danimarka iş dünyası da, hükümete temkinli davranma çağrısında bulunarak, karikatür krizinden sonra Müslümanların üzerine gitmenin anlamsız olacağını, bundan böyle Müslümanlar aleyhinde alınacak kararların Danimarka mallarına boykot getireceği uyarısında bulundu.

Minareli 2 Türk caminin projesi hazır

Danimarka'da biri Arhus diğeri Roskilde şehrinde olmak üzere 2 minareli 3 kubbeli 2 Türk cami inşası için proje hazırlandı.

Arhus şehrinde yapılması planlanan 2 minareli ve 3 kubbeli caminin projesi belediye meclisinden büyük destek görürken, Roskilde şehrinde yapılması planlanan benzeri caminin projesi henüz belediyeye sunulmadı.

Roskilde Belediye Meclisi Üyesi ve Kültür Komisyonu Başkanı Tuncay Yılmaz, yapılan toplantılarda, camiye yüzde 98 destek verileceği izlenimini aldığını söyledi.

Arhus Belediye Meclisi Üyesi ve eski milletvekili Hüseyin Araç ise, Danimarka Halk Partisi'nin refarandum önerisi hakkında, "Aşırı sağ partinin ne istediği önemli değil. Refarandum kararları bizi bağlamaz. Bir cami planı yapılacağı şehrin belediyesinin imar dairesini ilgilendirir. Arhus'da yapılacak minareli ve kubbeli cami de bizim imar planımız dahilindedir. Şu anda bölge halkının fikri soruluyor. Biz ve bölge halkı uygun gördükten sonra aşırı sağ parti veya hükümetin ne dediği bizi bağlamaz" şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

cnntürk

 

[mürmüdük]

Yahudi yerleşimciler Filistin Köyü'nü bastılar
15 İsrailli yerleşimci Filistin'deki Burin Köyü'nü basıp bir evi yakmaya çalıştılar
Pazartesi, 30 Kasım 2009

Dünya Bülteni / Haber Merkezi

İsrail'in Filistin'i sistematik olarak kendi topraklarına katma amacıyla planladığı yerleşim projesi kapsamında oluşturduğu yerleşim yerlerinden Yitzhar'dan 15 İsrailli yerleşimci Burin Köyü'nü bastı.

Maan haber ajansına göre Yitzharlı 15 İsrailli yerleşimci, Nablus kenti yakınlarındaki Burin köyünü basıp Hajja Rifqa al-Kurd isimli Filistinli'ye ait evi yakma girişimde bulundular.

Olayın görgü şahitleri saldırgan yerleşimcilerin üzerinde yahudilerin dini törenlerinde giydiği beyaz üstlük bulunduğunu söylediler.

Yahudi saldırganlar tarafından evi yakılmaya kalkışılan Hajja Rifqa al-Kurd isimli Filistinli'nin kızı Maysa' al-Kurd, gece saat iki İsrailli yerleşimcileri farkettiğini, saldırganların ellerindeki aletlerle önce erkek kardeşinin evini tahrip etmeye başladığını bildirdi.

 

[mürmüdük]

Guardian'a konuşan İsviçre doğumlu akademisyen Tarık Ramadan, "İsviçreliler, minarelere ya da kulelere karşı oy kullanmadılar; Müslümanlara karşı oy kullandılar" diye konuştu.

 

[mürmüdük]

Batı'nın İslam Korkusu Anaokullarına İndi!
İngiltere'de polisin, "radikal İslamcılar olarak tanımladığı insanların anaokulu çağındaki çocukların beyinlerini yıkadığı gerekçesi ile bu okullarda denetim yaptığı bildirildi.Haber İngilizler arasında tartışmaya sebeb oldu.

Times gazetesine göre, Batı Midlands'ta terörle mücadele şubesinde çalışan bir polis memuru, halka gönderdiği e-posta mesajında, "Bana radikalleşmiş ya da radikalleşmeye açık olduğunu düşündüğünüz kişileri, kaç yaşında olursa olsunlar bildirmenizi umuyorum. Kanıtlar, radikalleşmenin 4 yaşından itibaren olabileceğini gösteriyor" ifadesini kullandı.

Gazeteye göre bu polis birimi, memurlarının, radikalleşmeye açık ve savunmasız çocuklar ve gençlerin tespiti için ana okullarını ziyaret ettiğini doğruladı. Bu politikanın eleştirildiğini belirten gazete, Birleşik Krallık İçişleri Bakanı Yardımcısı Chris Grayling'in böyle bir uygulamanın "daha fazla insanı yabancılaştırma riski taşıdığını" söylediğini yazdı.

Liberal Demokratların İçişleri Sözcüsü Chris Huhne'nun ise polisin bu uygulamasını "zaman kaybı" olarak değerlendirdiği kaydedildi. Başka bölgelerdeki polis memurlarının Batı Midlands polisinin bu uygulamasını eleştirdiğini de yazan Times gazetesi, Polis Memurları Derneği adına konuşan Sir Norman Bettison'ın, "polis memurunun e-posta göndermesini beceriksiz bir girişim" olarak değerlendirdiğini ve ülke genelinde aşırıcılık konusunda anaokulu çağındaki çocuklarla bu konuda bir çalışma örneği bulunmadığını söylediğini haber verdi.

Bu arada gazete, İçişleri Bakanlığının, şimdiye kadarki en genç kişi olarak 7 yaşındaki bir çocuğun aşırıcı gruplarla bağlantısı bulunduğunun ortaya çıkarıldığını açıkladığını bildirdi. Gazete, ayrıca hükümetin aşırıcılığı önleme konusundaki stratejisine yönelik tepkilerin ve eleştirilerin arttığına dikkati çekerek, ülkenin güvenlik bütçesinden her yıl 3,5 milyar sterlin ayrılan bu programın, "toplulukları damgaladığı ve Müslümanları birbirlerini ihbar etmeye teşvik ettiği" için eleştirildiğini kaydetti.

 

[mürmüdük]

Blair Resmen Haçlı İşgalini İtiraf Etti!
Irak savaşını soruşturmak için kurulan komisyona ifade verecek olan İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, "Silah olmadığını bilseydim yine işgal kararı verirdim" dedi.
İngiltere'de Irak savaşını soruşturmak için kurulan komisyona ifade verecek olan İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, BBC'ye yaptığı açıklamada "Irak'ta nükleer silah olmadığını bilseydim yine işgal kararı verirdim."dedi.

Irak'ın işgal edilme kararının hala doğru bir karar olduğuna inandığını belirten Tony Blair, "Nükleer silahlar olmasaydı Irak'ın işgal edilmesi konusunda başka seçenekleri haklı çıkarmaya bakardık. Çünkü Saddam'ın bölgede teşkil ettiği tehdit, işgali haklı gösteriyor."diye konuştu.

Blair şöyle devam etti: "Saddam Hüseyin ve her iki oğlu hala iktidarda olsaydı Irak'ın daha iyi bir yerde olacağına da inanmıyorum. Bu karara karşı olanlar olabilir, hala da var ama ben bu kararı almak zorundaydım. Saddam'ın bölgede oluşturduğu tehdit Irak'ın işgal edilmesinin asıl sebebidir. Daha önce kendi insanlarına karşı kimyasal silahlar kullandığını da biliyoruz. "

Blair, Irak savaşında ölen İngiliz askerleriyle ilgili olarak her savaşın bir bedeli olduğunu söyledi. Bu sorumluluğu taşıdığını söyleyen Blair, ölen İngiliz ailelerinin de çocuklarının bu fedakarlıklarına karşı gurur duymaları gerektiğini anlattı.

Hıristiyanlık inancının Irak işgali kararında bir etkide bulunmadığını da belirten Blair, ancak kendi inancının savaş sırasında kendisini ayakta tutan bir unsur olduğunu itiraf etti. Blair, "Sizin inancınız size hangisinin doğru olduğunu söyleyemez belki ama zor dönemlerde size yardımcı olur."dedi.

Blair, neden başbakan olduğu dönemlerde Katolik olmaya karar vermediği ile ilgili soruya ise "Başbakan olduğum sırada zaten ilgilenmem gereken çok şey vardı. O sırada Katolik olsaydım farklı şekilde de algılanabilirdi."yanıtı verdi.

 

[mürmüdük]

Faşizme Devam Başörtülü Öğrenci Sürgün

 

[mürmüdük]

Eşini Kapatan Ülkeye Giremez

Fransa Adalet Bakanı ülkede eşleri baştan aşağı tamamen kapalı olan göçmenlere vatandaşlık hakkı verilmemesini önerdi
Dini özgürlükler ve yabancılar konusunda her geçen gün daha sert bir tutum takınan Fransa Müslüman kadınların giyim kuşamı konusunda tartışma yaratacak önlemler almaya hazırlanıyor. Fransa Adalet Bakanı Michele Alliot-Marie, kadınların giyimi konusunda hükümetin kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini belirterek, eşleri baştan aşağı tamamen kapalı olan göçmenlere vatandaşlık hakkı verilmemesini istedi. LCI televizyon kanalının ülkede olası çarşaf yasağıyla ilgili sorusunu yanıtlayan Alliot-Marie, bu konuda bir parlamento araştırma komisyonu kurulduğunu hatırlatarak, öncelikle bu komisyonun yapacağı çalışmaların sonucunun beklenmesini istedi. Bununla birlikte, asgari düzeyde birtakım konularda hükümetin kesin kararlı olması gerektiğini ifade eden Fransız Bakan, 'Mesela, Fransız vatandaşlığı talep eden bir göçmenin, vücudunun tamamı örtülü ve bizim değerlerimizi paylaşmayan bir eşi varsa, başvurusu reddedilmeli'diye konuştu.