Uzun yıllar boyunca İtalyanın faşist lideri Mussoluninin ordularına karşı Libyayı savunan Ömer Muhtar, şanlı bir mücadele ile 20. yüzyılı aydınlatmıştı. Ömer Muhtar 15 Eylül 1931de şehadet şerbetini içmişti.
Libya'daki direnişin öncüsü ve sembolü Ömer Muhtar, 1862 yılında Libya'da doğdu. Daha gençlik yıllarında kabileler arasında çıkan anlaşmazlıklarda arabulucu olarak görev aldı. Gençliğinde Ayn Kalak bölgesine Fransız işgal güçlerinin girmesini engelledi. Ömer Muhtar birçok Kuzey Afrikalı Müslüman gibi Senusi tarikatına mensuptu.
İtalya 27 Eylül 1911'de Trablusgarb'a çıkartma yaptı. 15 gün içerisinde Libya'yı işgal etmenin planlarını yapan İtalya, uzun yıllar boyunca bu ülkeye hâkim olamadı. Senusi lideri Seyyid Ahmed'in Kurtuluş Savaşına destek vermek üzere Anadolu'ya gitmesi üzerine Ömer Muhtar onun yerine geçti. Muhtar, İtalyanlara karşı yapılan büyük cihadın liderliğini uzun yıllar üstlendi.
Ömer Muhtar direnişin liderliğini üstlendikten sonra Muhtar ile İtalyan kuvvetleri arasında, 1923'ten 1932'ye kadar her yıl en az elliden fazla muharebe, iki yüzden fazla küçük ölçekli çatışma oldu. Kuvvet dengesi olmayan bu ahlaksız savaşı bitirmek için İtalyanlar hava ve kara kuvvetlerini güçlendirdiler ve direnişçilerin halktan yardım görmemeleri için öncelikle köylere saldırdılar. İtalyanlar sadece 1923-1929 yılları arasında 141.766 küçük ve büyük baş hayvanı katlettiler.
Sadece son 20 aylık sürede Ömer Muhtar ile İtalyan ordusu arasında 263 çarpışma geçti. Çatışmalarda mücahidler birçok uçağı düşürdü ve çok sayıda üst rütbeli subayı öldürdüler. 8 Kasım 1929'da mücahidler Bingazi'deki İtalyan karargâhına saldırı düzenlediler. Buradaki İtalyan birliğini tamamen ortadan kaldırıp, karargâhı havaya uçurdular.
Sonunda Mussolini duruma el attı ve işgal güçlerinin başına General Rodolfo Graziani'yi getirdi. Graziani, aldığı vahşi önlemlerle Libya'da tam bir soykırım yaptı. Ocak 1931 tarihinde Kufra'yı işgal eden Mussolini'nin askerleri, burada büyük katliamlar, işkenceler ve tecavüzler yaptılar.
General Graziani, teslim olan halkın gözleri önünde Kur'an-ı Kerim'i paramparça edip, ayaklarının altında çiğneyerek; "Haydi, çağırın da bedevi peygamberiniz yardımınıza gelsin" dedi.
Batı'nın bu vahşi komutanı, şehrin ileri gelen ulemasını uçaklardan attırdı, vahadaki bütün hurma ağaçlarını kestirdi, kuyuları kapattı, Mehdi Senusi'ye ait tarihi kütüphaneyi alevlere teslim etti ve tüm kadınlara tecavüz ettirdi. Kufra'nın düşmesi ile çember iyice daraldı.
Ömer Muhtar, 11 Eylül 1931 tarihinde sahabeden Sidi Rafi hazretlerinin kabrini ziyaret ederken İtalyan İstihbaratının haber alıp, vadiyi kuşatması sonucunda esir düştü. İtalya'ya karşı direnen mücahidlerin teslim olması teklifini ret eden Ömer Muhtar, 15 Eylül 1931 günü İtalyan sıkıyönetim mahkemesi tarafından göstermelik bir duruşmaya çıkarıldı ve Graziani'nin daha önceden emrettiği gibi idam kararı veren mahkemenin yüzüne karşı; "Hüküm ve karar yalnız Allah'ındır. Sizin bu sahte ve uydurma hükmünüzün hiçbir geçerliliği yoktur" dedi. Aynı gün, toplama kamplarından getirilen binlerce Libyalının gözleri önünde gayet sakin ve korkusuzca idam sehpasına çıktı ve şehadete ulaştı.