Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hadislerde Dua Kavramı (1 Kullanıcı)

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
İnsanın Sabaha Ulaştığı Zaman Söyleyeceği Duâ

20
Huzeyfe ibnu'l-Yemân (R) şöyle demiştir: Peygamber
(S) uyumak istediği zaman:
"Bismike Allâhumme! Emûtu ve ahyâ
(Yâ Allah, ancak Sen'in isminle yatar, Sen'in isminle ölür ve dirilirim)"
der idi.
Uykusundan uyandığı zaman da:
"elhamdu lillâhilezî ahyânâ ba'de mâ emâtenâ ve îleyhi 'n-nuşûru (Bizi öldürmesinin ardından dirilten ve son dirilme de ancak kendisine olan Allah'a hamd olsun)" der idi.

21
Ebû Zerr (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) geceleyin yatağında yerini aldığı zaman:
"Allâhumme, bismike emûtu ve ahyâ" der idi.
Uyandığı zaman da:
elHamdulillâhillezîahyânâ ba'demâ emâtenâ ve ileyhinnuşûru!"
der idi

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 15 Hadis no 20-21
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Namazda Duâ

Bize İmâm el-Leys ibn Sa'd haber verip şöyle dedi: Ba*na Yezîd ibn Ebî Habîb, Ebû'l-Hayr'dan; o da Abdullah ibn Amr(R)'dan tahdîs etti ki, Ebû Bekr es-Sıddîk (R), Peygamber(S)'e: (Yâ Rasûlallah!) Bana bir duâ öğret de ben onu namazımda okuyayım! dedi.

Rasûlullah da ona:
''Kul: Allâhumme, innî zalemtu nefsi zulmen kesîran ve lâ yağfiru zunûbe illâ ente. Fağfir lî mağfiraten min indike
ve 'rhamni. İnneke ente'l-ğafûru'r-rahîmu (Yâ Allah! Şübhesiz ben kendi*me çok zulmettim. Günâhları mağfiret edecek de ancak Sen'sin. Öyle ise kendi Rahîmiyyet makaamından gelen bir mağfiret ile bana mağ*firet ve bana merhamet eyl?! Şübhesiz çok mağfiret edici, çok merhamet eyleyici Sen'sin! de)"
buyurdu.

Amr ibnu'I-Hâris, Yezîd'den; o da Ebû'l-Hayr'dan söyledi ki; o da Abdullah ibn Amr'dan: Ebû Bekr, Peygamber'e şöyle dedi der*ken işitmiştir

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 16 Hadis no 22
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Namazda Duâ

23
Bize Hişâm ibn Urve, babası Urve'den; o da Âişe(R)'den tahdîs etti ki "Namazında pek bağırma, sesini o kadar kısma da; iki*sinin arası bir yol tut!" âyet, duâ hakkında indirilmiştir.

24
Abdullah ibn Mes'ûd (R) şöyle demiştir: Bizler namaz içinde "es-Selâmu ala'llâhi, es-selâmualâfulânin"derdik. Peygamber (S) bir gün bize şöyle buyurdu:
"Şübhesiz Selâm, Allah'ın kendisidir. Herbiriniz namaz içinde oturduğu zaman et-Tahıyyâtu lillâhi ve's-salavâtu veH-tayyıbâtu. Es-Selâma aleyke eyyuhe 'n-nebiyyu ve Rahmetli İlâhi ve berekâtuhû. es-Selâmu aleynâ ve alâ ibâdi'ilâhi's-sâlihin' desin. O bunu söylediği za*man, gökte olan ve Yer'de olan hersâlih kula isabet etmiş olur. Son*ra da 'Eşhedu en lâ ilahe ille 'ilah ve eşhedu enne Muhammeden abdu-hu ve rasûluhu' desin Bundan sonra da dilediği senayı seçer !"

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 16 Hadis no 23-24
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Farz Namaz Ardında Yapılacak Duâ

Bize Verkaa, Sumeyy'den; o da Ebû Salih'ten; o da Ebû Hureyre(R)'den şöyle haber verdi: Muhacirlerin fakîrleri:
Yâ Rasûlallah! Çok mâl sâhibleri yüksek dereceleri ve devâmlı ni'meti kazanıp gittiler! dediler.
Rasûlullah (S):
"Bu senin söylediğin nasıl oldu?" diye sordu. Onlar şöyle dediler:
Zenginler hem bizim kıldığımız gibi namaz kıldılar, bizim cihâd ettiğimiz gibi cihâd ettiler, hem de mallarının fazlalarından Allah yolunda harcadılar. Hâlbuki bizim için mallar yok (bu yüzden onların harcama yaptıkları gibi harcama yapamıyoruz)? dediler.
Rasûlullah:
"Ben size bir iş haber vereyim mi ki, siz onu yapmakla sizden önde olanlara erişirsiniz, sizden sonra gelen mal sahihlerinin de önlerine geçersiniz. Sizin yaptığınızın benzerini yapan herbir kimse de ancak sizin yaptığınızın benzerini yapar: Her (farz) namazın ardından on kerre tesbîh eder, on kerre tahmîd eder, on kene tekbîr getirirsiniz" buyurdu.

Bu hadîsi Sumeyy'den rivayet etmekte Verkaa'ya Ubeydullah ibn Umer mutâbaat etti. Bu hadîsi Muhammed İbnu Aclân da Sumeyy'den ve Recâ ibn Hayve'den rivayet etti.

Ve yine bu hadîsi Cerîr de Abdulazîz ibn Rufey'den; o da Ebû Salih'ten; o da Ebu'd-Derdâ'dan rivayet etti.

Bu hadîsi Süheyl de babası Ebû Sâlİh Zekvân'dan; o da Ebû Hureyre'den; o da Peygamber'den rivayet etti

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 17 Hadis no 25
 

MehmetSanli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ara 2008
Mesajlar
213
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Allah razi olsun kardes cok guzel bilgiler.
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
MehmetSanli,
Allah CC sizden de razı olsun
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Farz Namaz Ardında Yapılacak Duâ

Verrâd şöyle demiştir: el-Mugîre ibn Şu'be, Muâviye ibn Ebı Sufyân'a (gönderdiği mektûbda) şunu yazdı: Rasûlullah (S) her namazın ardında selâm verdiği zaman şu duayı söylerdi:
"Lâ ilahe illa'llâhu vahdehû lâ şerike lehu, lehulmulku ve lehulhamdu ve huve ala kullîşey«
kadının.
Allâhumme lâ mania Uma a 'tey~ te ve lâ mu 'tiye îimâ mena He ve lâ yenfeu za H-ceddi minke H-ceddu!
(Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O tek'tir, O'nun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd O'na mahsûstur. Herşeye kud*reti yeten de O'dur. Allah'ım! Sen'in verdiğine mâni' olabilecek hiç yok, vermediğini verebilecek de hiç yok! Baht ve zenginlik sahibinin baht ve zenginliği Sen'in lütuf ve ihsanın yerine geçip de kendisine fâide vermez!)"

Şu'be ibnu'l-Haccâc, Mansûr ibnu'l-Mu'temir'den söyledi. O da: Ben el-Müseyyeb ibn Râfi'den işittim, dedi (de bu hadîsi rivayet etti)

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 17 Hadis no 26
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Yüce Allah'ın Şu Kavli

"Onlara dua et. Çünkü senin duan onlar için Sükûnettir... " (et-Tevbe: 103)

Ve kendinden başka bir (dîn yâhud neseb) kardeşine duâ tahsis eden kimsenin zikri

Ebû Mûsâ el-Eş'arî de: Peygamber (S): "Yâ Allah! Ubeyd'e, (yânı) Ebû Âmir'e mağfiret eyle!" diye duâ etti. (Benim için de: "Yâ Allah! Abdullah ibn Kays lehine günâhını mağfiret eyle!" dedi

Bize Seleme ibnu'1-Ekva' (R) tahdîs edip şöyle dedi: Biz Peygamber(S)'in beraberinde Hayber gazvesine çıkmıştık. Gider*ken kaafileden bir adam (Âmir ibnu'l-Ekva'a):

— Yâ Âmir! Bize kısa vezinli şiirlerinden biraz işittirsen! dedi. Bu istek üzerine Âmir, bineğinden indi de onların develerini şu

şiirini hatırlatıp söyleyerek yürütüyordu:

Tallahi levlâ'Hâhu ma'htedeynâ Velâ tasaddaknâ velâ saîîeynâ

..... ve bundan sonraki mısraları söylüyordu.

Yahya el-Kattân: Yezîd ibn Ebî Ubeyd bundan başka bir şiir de zikretti, lâkin ben onu ezberimde tutamadım, demiştir. Rasûlullah:

— "Şiir inşâd edip develeri yollandıran kimdir?" diye sordu. Sahâbîler:

— Âmir ibnu'l-Ekva'dır! dediler. Rasûlullah:

"Allah Âmir'e rahmet eylesin!" diye duâ etti. Kaafileden bir adam (Umer ibnu'l-Hattâb):

— Yâ Rasülallah! Keski Âmir'le (onun şiir ve yiğitliğiyle) bizle*ri faydalandırsaydm! dedi.

Nihayet Hayber'de ordu saff bağlayıp Yahûdîler'le harb ettik*leri sırada Âmir, kendi kılıcının keskin tarafı kendisine isabet etti ve bu yaradan şehîd oldu. (Hayber'in fethedildiği gün) akşam olunca sahâbîler pekçok ateşler yakmışlardı. Rasûlullah:

— "Bu ateşler nedir? Neyin üzerine yakıyorsunuz?" diye sor*du.

Sahâbîler:

— Evcil eşeklerin etlerini pişirmek üzere! diye cevâb verdiler. Rasûlullah:

"O tencereler içinde olan etleri dökünüz, kapları da kırınız!" buyurdu.

Sahâbîler'den bir adam:

— Yâ Rasülallah! İçlerindeki etleri döküp kaplarını yıkasak ol*maz mı? diye sordu.

Rasûlullah:

"Yâhud öyle yapınız!" buyurdu

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 18 Hadis no 27
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Yüce Allah'ın Şu Kavli

"Onlara dua et. Çünkü senin duan onlar için Sükûnettir... " (et-Tevbe: 103)

Abdullah ibn Ebî Evfâ (R) şöyle demiştir: Peygamber(S)'in âdeti, kendisine bir adam bir sadaka getirdiği zaman, onun için:

"Yâ Allah! Fulân ailesine salât eyle!" diye duâ ederdi. Babam Ebû Evfâ da Peygamber'e kendi sadakasını getirdiği za*man, onun için de;

"Yâ Allah! Ebû Evfâ ailesine salât eyle!" diye duâ etti

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 18 Hadis no 28
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Yüce Allah'ın Şu Kavli

"Onlara dua et. Çünkü senin duan onlar için Sükûnettir... " (et-Tevbe: 103)

29
Kays ibn Ebî Hazım şöyle demiştir: Ben Cerîr ibn Abdillah(R)'tan işittim, o şöyle dedi: Rasûlullah (S) bana:
"(Ey Cerîr!) Şu Zu'l-Halasa'dan beni rahata kavuşturmaz msın?" buyurdu.

O, dikili putlar için yapılmış bir bina idi ki, ona ibâdet ediyorlar ve "el-Ka'betu'1-Yemâniyye" diye isim veriyorlardı.

Cerîr dedi ki: Ben:
Yâ Rasûlallah! Ben at üzerinde sabit duramayan bir adamım! dedim.
Bunun üzerine Rasûlullah göğsüme vurdu da:
"Yâ Allah! Sen Cerîr'i at üzerinde sabit tut ve onu hâdî ve mehdi kıl!" diye duâ etti.

Cerîr dedi ki:
Müteakiben ben kavmim olan Ahmes kabilesin*den elli süvârî'nin başında Zu'I-Halasa'ya doğru yola çıktım. -Bazen râvî Sufyân ibn Uyeyne: "Kavmimden bir topluluk içinde hareket ettim" dediğini söylemiştir.- Sonunda Zu'1-Halasa'ya vardım ve onu yaktım. Sonra Peygamber'e geldim ve:
Yâ Rasûlallah! Vallahi ben Sen'in huzuruna muhakkak o put evini uyuz deve gibi bıraktıktan sonra geldim! dedim.
Bu sözüm üzerine Rasûlullah Ahmes kabilesine ve süvarilerine duâ etti.

30
Katâde şöyle dedi: Ben Enes ibn Mâlik(R)'ten işittim, şöyle dedi: Annem Ümmü Suleym, Peygamber(S)'e:
Bu Enes, Sen'in hizmetçindir! dedi. Peygamber:
"Yâ Allah! Sen bu çocuğun malını ve zürriyetini çoğalt, ona verdiklerinde kendisi lehine bereketler ihsan eyle!" diye duâ etti.

31
Âişe (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) mescidde Kur'ân okumakta olan bir adamın sesini işitti de:
"Allah ona merhamet eyleşin! Yemin olsun o bana, fulân vefulân sûrede düşürmüş olduğum şu ve şu âyetleri hatırlatmıştır" bıyurdu.

32
Abdullah ibn Mes'ûd (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) -Huneyn harbi sonunda- bir ganîmet taksimi yapmıştı. Bu sırada (câhil bedevi) bir adam:
Şübhesiz bu, kendisinde Allah'ın rızâsı kasdolunmayan bir taksimdir! dedi.
Ben de onun bu sözünü Peygamber'e haber verdim. Peygamber bu sözden çok öfkelendi. Hattâ ben O'nun yüzünde öfke eserini gör*düm. Sonra Peygamber:
"Allah Musa'ya rahmet eylesin! Yemin olsun o, bundan da*ha çok sözlerle ezâlandırılmıştı da sabretmişti" buyurdu

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 18 Hadis no 29-30-31-32
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Duada Seci'li Ve Kaafiyeli Sözlerin Mekruh Olacağı

İbn Abbâs (R) -irşâd emri olarak- şöyle demiştir: İn*sanlara her cumua günü bir kerre hadîs tahdîs et. Eğer bunu az görüp kabul etmezsen, her haftada iki kerre tahdîs et! Eğer daha fazla yapmak istersen, haftada üç defa ders yap! İnsanları bu Kur'ân'dan bıktırma! Sakın seni, bir topluluk, kendi hadîslerinden bir hadîs üze*rinde konuşurlarken onların yanma gelip de onlara karşı hadîs kıssa eder ve böylece onların konuşmalarını keser ve onları usandırıp bık*tırır hâlde bulmayayım! Lâkin kendin (onlara kulak verip) sus! On*lar sana kendilerine ders anlatmanı isteyip emrederlerse, onlar derse arzulu bulundukları hâlde onlara hadîs ve ders tahdîs et! Duadan da seci'li nev'ini bırak da böylesinden sakın! (Zihnini böylesiye meşgul etme!) Çünkü ben RasûIullah(S)'tan ve sahâbîlerinden seci'li ve kaafiyeli duâ ile meşgul olmadıklarını bilmişimdir. Yânı onlar bunu de*ğil de ancak seci'li ve kaafiyeli sözlerden çekinmeyi yapıyorlardı

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 19 Hadis no 33
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
"İnsan Allah'tan istemeyi kesin yapsın, çünkü Allah'ı zorlayacak (hiçbir kuvvet) yoktur!"

34
Enes ibn Mâlik (R) şöyle demiştir: Rasülullah (S): "Sizin herhangi biriniz duâ ettiği zaman, Allah'tan istemeyi kesin yapsın. Sakın 'Yâ Allah! İstersen bana (atıyye) ver' demesin. Şu muhakkak ki, Allah için hiçbir zorlayıcı yoktur!" buyurdu.

35
Bize Abdullah ibn Mesleme, Mâlik'ten; o da Ebu'z-Zinâd'dan; o da el-A'rec'den; o da Ebû Hureyre(R)'den tahdîs etti ki, Rasûlullah (S) şöyle buyurmuştur:
"Sakın sizin biriniz 'Yâ Allah! Dilersen beni mağfiret eyle! Yâ Allah! Dilersen bana merhamet eyle!' diye dua etmesin. İstemeyi azim ve kafiyede, kesin bir ifâde ile yapsın! Çünkü şübhesiz Allah için hiçbir zorlayıcı yoktur!"

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 20 Hadis no 34-35
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Acele Etmediği Takdirde Kulun Duasına İcabet Olunur

Bize Mâlik, İbn Şihâb'dan; o da İbnu Ezher'in hima*yesinde bulunan Ebû Ubeyd'den; o da Ebû Hureyre(R)'den haber ver*di ki, Rasûlullah (S):
"Sizden herbirinizin duasına acele etmediği takdirde icabet olunur: İnsan (acele edip): 'Dua ettim de kabul olunmadı' der" buyurmuştur.

Kitâbu'd-Daavât'ın devamı ondördüncü cilddedir

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 21 Hadis no 36
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Duada Elleri Kaldırmak

Ebû Mûsâ el-Eş'arî: Peygamber (S) duâ etti, sonra ellerini yukarı kaldırdı, demiştir.

Yine Ebû Mûsâ:

Ben Peygamberin koltuk altlarının beyazlığını gördüm, demiştir.

Abdullah ibn Umer de: Peygamber (S) ellerini yukarıya kaldırdı da "Allâhumme innî ebreu iîeyke mimmâ sanaa Hâlidun ( Yâ Allah! Hâlid'in işlediği bu işten Sana sığınırım)" dedi.

Ebû AbdiUah el-Buhârî dedi ki:

Ve bana el-Uveysî söyledi: Bana Muhammed ibn Ca'fer, Yahya ibn Saîd'den ve Serik'ten; onlar da Enes'ten işittiler diye tahdîs etti ki, Enes (R): Peygamber (S) ellerini kaldırdı, hattâ ben O'nun iki koltuk altı beyazlığını gördüm, demiştir

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 22 Hadis no 36-A
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Kıbleden Başka Tarafa Yönelerek Dua Etmenin Cevazı

Enes ibn Mâlik (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) bir cumua günü hutbe yaparken bir adam kalktı da:
Yâ Rasûlallah! Allah'a duâ et de bize yağmur yağdırsın! de*di.

(Peygamber'in duası akabinde) gökyüzü hemen bulutlandı ve bol yağmura kavuşturulduk, hattâ her bir insan nerdeyse kendi menzili*ne ulaşamıyordu. Gelecek cumuaya kadar üzerimize hep yağmur yağ*dırılmaya devam etti. Ertesi cumua yine hutbe sırasında bu adam yâhud bir başkası ayağa kalktı da:
Yağmuru bizden döndürmesi için Allah'a duâ ediver, sulara gömüldük! dedi.

Rasûlulîah:
"Allâhumme havâleynâ velâ aleynâ ( Yâ Allah etrafımıza yağdır, üzerimize değil)" diye duâ etti.

Akabinde bulutlar Medîne'nin etrafına parçalanmaya ve Medîne ahâlîsi üzerine yağmur yağmamaya başladı

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 23 Hadis no 37
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Kıbleye Yönelerek Duâ Etmek

Abdullah ibn Zeyd (R):
Peygamber (S) yağmur duası yapmak üzere şu musallaya çıktı, orada duâ etti ve yağmur yağdırıl*masını istedi. Sonra kıbleye karşı yöneldi ve ridâsını çevirdi, demiş*tir

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 24 Hadis no 38
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Peygamber(S)'İn Kendi Hizmetçisine Ömür Uzunluğu Ve Mal Çokluğu İle Duâ Etmesi

Enes ibn Mâlik (R) şöyle demiştir: Annem Ümmü Suleym:
Yâ Rasûlallah! Enes Sen'in hizmetçindir, onun lehine Allah'a duâ ediver! dedi.
"Allâhumme, eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehu fîmâ aHaytehûi- Yâ Allah! Onun malını ve evlâdını çoğalt, verdiğin ni*metlerinde de ona bereket ihsan eyle)" diye duâ etti

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 25 Hadis no 39
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Keder, Hüzün Veren Şeyler Sırasında Okunacak Dua

40
Bize Katâde, Ebû'l-Âliye'den tahdîs etti. îbn Abbâs (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) keder ve hüzün veren şeyler sıra*sında duâ eder, şunu söylerdi:

(İbâdete lâyık) hiçbir ilâh yok, ancak Azîm ve Halîm olan Al*lah vardır. İbâdete lâyık hiçbir ilâh yok, ancak göklerin ve Yer'in Rabb'i olan Allah vardır. O, büyük Arş'ın Rabbi'dir".

41
Bize Yahya (ibn Saîd el-Kattân), Hişâm ibn Ebî Abdillah'tan; o da Katâde'den; o da îbn Abbâs(R)'tan şöyle tahdîs etti: Rasûlullah (S) keder sırasında şu duayı söyler idi:
(İbâdete lâyık) hiçbir ilâh yok, ancak Azîm ve Halîm olan Allah vardır. (İbâdete lâyık) hiçbir ilâh yok, ancak büyük Arş'ın Rabbi olan Allah vardır. İbâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur, ancak göklerin Rabb'i, Yer'in Rabb'i ve Kerîm Arş'ın Rabb'i olan Allah vardır!]" Vehb de şöylededi: Bize Şu'be, Katâde'den bunun benzerini tah*dîs etti

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 26 Hadis no 40-41
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Belânın Meşakkatinden Allah'a Sığınmak

Bize Sufyân ibn Uyeyne tahdîs etti. Bana Sumeyy, Ebû Salih'ten; o da Ebû Hureyre(R)'den tahdîs etti: Rasûlullah (S) belânın meşakkatinden, şakaanın erişmesinden, kazanın kötüsünden, düşmanların sevinmesinden Allah'a sığınır idi.

Râvî Sufyân ibn Uyeyne: Ebû Hureyre'nin bu hadîsi üç şey idi: Birisini ben ziyâde ettim. Ziyâde ettiğim o bir, bunların hangisidir, bilmiyorum, demiştir

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 27 Hadis no 42
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
Peygamber(S)'İn: 'Allâhumme! Er-Refîka-Alâ {Yâ Allah! En Yüksek Refik'i Tercih Ederim)" Duası

bn Şihâb şöyle demiştir: Bana Saîd ibmı'l-Müseyyeb ile Urvetu'bnu'z-Zubeyr, ilim ehlinden birçok adamların içinde ha*ber verdiler ki, Âişe (R) şöyle demiştir; Rasûlullah (S) sıhhatte iken birçok defalar: "Hiç birpeygamberin ruhu, cennetteki durağını gör*medikçe kabzolunmaz. Sonra muhayyer bırakılır "buyururdu.
Ölümün alâmeti inince, Peygamber'in başı benim dizimin üstünde bulunduğu sırada, üzerine bir müddet baygınlık geldi. Sonra ayıldı da gözünü evin tavanına doğru dikti. Sonra: "Allâhumme, er-Refîkal-alâ (Yâ Allah! En yüksek Refik'i tercih ederim)/" diye duâ etti.

Bunun üzerine ben: Artık Rasûlullah şimdi bizi tercih etmiyor! dedim. Ve bildim ki, bu, O'nun sıhhatte iken bizlere devamlı söylemekte olduğu yukarıki hadîstir.

Âişe: Peygamber'in tekellüm ettiği en son kelime bu "Allâhummeer-Reftka'l-A'lâ" duası oldu, demiştir

SAHİH-İ BUHARİ
Dua bölümü
Bölüm 28 Hadis no 43
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt