Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

GÜNLERDEN BİR GÜN KURBAĞA YARIŞI DÜZENLENMİŞ!!! (1 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
RE: Seni seven Senin gibi olmalı...

RE: Seni seven Senin gibi olmalı...

RECEB-I KAMER yazdı:
Siz de şahit olun ki kıyamete kadar bana tabi olacak müminlere de selam...
Selamın geldi bize, cana can katan selamın geldi.
Şimdi bizden de Sana selam...
Selam senin üzerine olsun Ey Allah'ın Habibi
Selam senin üzerine olsun Ey Allah'ın Rasulü
ve selam olsun al ve ashabına...

S.ALEYKÜM ALLAH(c.c.)RAZI OLSUN ELİNİZE,EMEĞİNİZE SAĞLIK..GERÇEKTEN ÇOK GÜZELDİ..:(:(İNŞAALLAH ALEMLERİN RABBİ ALLAHA(c.c.)LAYIK BİR KUL,EFENDİLER EFENDİSİNE(s.a.v.)LAYIK BİR ÜMMET OLABİLİRİZ..ALLAHA(c.c.)EMANET OLUN..

a.selam. Sizden de razı olsun. amin duanıza. dua ile..
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
RE: Seni seven Senin gibi olmalı...

RE: Seni seven Senin gibi olmalı...

B)B)
 

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
RE: Seni seven Senin gibi olmalı...

RE: Seni seven Senin gibi olmalı...

Esselamun aleyküm Rahman razı olsun gönlünüze sağlık selam ve dua ile...
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
RE: Seni seven Senin gibi olmalı...

RE: Seni seven Senin gibi olmalı...

zynp_rukiye yazdı:
Esselamun aleyküm Rahman razı olsun gönlünüze sağlık selam ve dua ile...
ve aleyna aleykum selam. sizden de kardeşim. AeolunB)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
İŞTE AŞK BUDUR

İŞTE AŞK BUDUR

otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez....

Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başrdılar. İkisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında. Delikanlı arkadaşında kaldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise ablasında.... Sırf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra...

Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok mutlu...

Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında da hep mutluydular. Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen, banka hesabında para kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale getirmek uğuruna bitip-tükeniveren sevgilerden değildi onlarınki... Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı. Zorlu bir tedavi sürecine rağman çocuk sahibi olmayınca, "bütün mutlulukların bizim olmasını beklemek, bencillik olur" diyerek devam ettiler hayatlarına. Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler... "Senin için ölürüm" derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adma "Hayır, ben senin için ölürüm" diye yanıt verirdi hep...

Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, "Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak...." Kütüphanenin ikinci rafında başka bir not olurdu, "Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi sakın unutma" Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı... Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten....

Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa olsun hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler. Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı. Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı. Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı.

Bir gün sahilde dolaşırken, harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde "satılık" levhası asılı olan. "Ne dersin, bu evi alalım mı?" dedi adama. "Bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı..." "Sen istersin de ben hiç hayır diyebilirmiyim?" diye yanıt verdi adam. "Amerika daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı... Kaç para olursa olsun, burası bizimdir artık...."

Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları zor oldu adam Amerika ya giderken. Her gün, her saat konuştular telefonla. Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında. Fakat birkaç gün sonra, kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın. Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu. Onu neşelendirmek için, sahildeki evi hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap aldı: "Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut..."

Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha da çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini söylemesi için yalvardı adama, "Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat" diye dil döktü boş yere... Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği...

Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte geçtiği arkadaşına dert yanarken, "Artık dayanamıyorum, sana söylemek zorundayım" diye sözünü kesti arkadaşı. "O, seni aldatıyor. İş yerimin tam karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yiyiyor her öğlen. Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya...."

- "Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları" diye bağırdı kadın. Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı.... Ertesi gün, öğle vakti o restoranın hemen karşısında bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının sadece masal olduğunu anladı... Kocasının eskiden aynı hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl sarıldığını gördü adamın...

Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağlayarak, bazen ona sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi. İnkar etmedi adam. Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta yaşa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve bavulunu alıp gitti evden. Kapıdan çıkarken, "son bir kez kucaklamak isterim seni" diyecek oldu ama kadın, "defol" dedi nefretle...

İlk celsede boşandılar... Modern bir aşk hikayesinin böyle son bulmasına kimse inanamadı. Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın.

Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika ya yerleştiğini öğrendi. Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini, en az onun kadar yoğun bir duygu olan nefretin alması için dua ediyordu.

Aradan bir yıl geçti... Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile, kadının derdine çare olamamıştı. Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle uyandı. Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü. "Sen, buraya ne yüzle geliyorsun" diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. "Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor." dedi genç kadın. Kanepeye ilişti ve zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı:

- "Hiçbir şey göründüğü gibi değil aslında. Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü. Geçen yıl Amerika daki kongre sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık bir senelik ömrü kaldğını. Buna dayanamayacağını, hep söylediğin gibi onunla birlikte ölmek isteyeceğini biliyordu. Seni kendinden uzaklaştırmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi. Ailesine de haber vermedi. Birlikte Amerika ya yerleştiğimiz yalanını yaydı. Oysa ilk karşılaştığınız otobüs durağının karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi görüyor ve kurtulacağına inanıyordu ama olmadı. Gece fenalaşmış, bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim. Sana bu kutuyu vermemi istedi..."

Gözlerinden akan yaşları durduramayacağını biliyordu kadın. Hemen oracıkta ölmek istiyordu. Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl edebildi. İtinayla katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda. İlk kağıtta, "Lütfen bütün notları sırayla oku bir tanem" diyordu... Sırayla okudu; "Seni çok sevdim", "Seni sevmekten hiç vazgeçmedim", "Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini bilirdim." "Fakat benim için ölmeni istemedim" "Şimdi bana söz vermeni istiyorum." "Benim için yaşayacaksın, anlaştık mı?" son kağıdı eline alırken, kutuda bir anahtar olduğunu gördü kadın... Ve son kağıtta şunlar yazılıydı:

"Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım. Kocaman terasta martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni izliyor olacağım....B)B)B)"



 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: İŞTE AŞK BUDUR

RE: İŞTE AŞK BUDUR

DUYGULARINIZI PAYLAŞALIM LÜTFEN :p
 

meftun61

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
3,386
Tepki puanı
5
Puanları
0
RE: İŞTE AŞK BUDUR

RE: İŞTE AŞK BUDUR

selamun aleyküm ya anacım ne yaptın ya akşam akşam ağlattın beni.rabbim herkese böyle sevgiler nasip etsin inşallah.:(:(:(:(
 

zeytin84

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Haz 2007
Mesajlar
206
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: İŞTE AŞK BUDUR

RE: İŞTE AŞK BUDUR

s.a bu ne güzel bir aşk gözlerim doldu böyle bir aşk yaşamakistiyorum bende.allahım nasip et ne olur. ama sonu böyle olmasın:(amin deyin lütfen . tüm müslümanlara böyle kenettlenmiş bir aşk nasip etsiin allahım.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: İŞTE AŞK BUDUR

RE: İŞTE AŞK BUDUR

meftun61 yazdı:
selamun aleyküm ya anacım ne yaptın ya akşam akşam ağlattın beni.rabbim herkese böyle sevgiler nasip etsin inşallah.:(:(:(:(

Aleykümselam meftuncum başlarda okurken ne yaptı bu dedim sonlarına doğruda üzüldüm böyle bir olayı radyoda dinlemiştim üç arkadaş üniversiteden ikisi evleniyor birkaç sene sonra bekar olan arkadaş öğretmen olarak tayini çıkıyor ve yolunun üstü olduğu için birkaç gün beraber vakit geçiririz diye evlerine gidiyor ama arkadaşının eşi o kadar değişmişki adamın vır vır içini yiyiyor geldiğinden ve konuşmalarında hiç memnun olmuyor ve ertesi günü gitmeye karar veriyor arkadaşını yolcu ederken bak gördünmü evliliğimi gerçekte hiç tanımamışım çok pişmanım Allah ya benim canımı alsın ya onun ayrılıyorlar ertesi günü arkadaşının ölüm haberini alıyor terminalden ayrılınca trafik kazasında ölüyor o kadar içime işlediki unutamıyorum :(
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...

Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...

Sevgili!...

Aşkın şiirini yazmak isterdim sana; sana aşkı şiir ile yazmak isterdim... Aşkı seninle tanımlamak ister, aşkı sende tanımak isterdim. Ay ikiye bölündüğünde yanında olmak isterdim.

Sevgili!...

Şimdi senden uzakta, aşk şudur diyebilsem eğer, son defa kendimi ve ilk defa okuyucumu kandırmış olacağım. Bildim dediğim bir aldanıştır çünkü o, duydum dediğim bir yanıştır. Şimdi ayın, şın ve kaf'ları çıkardılar elif-be'lerden de sensizliğin mektebinde bir sabra mıhladılar bizi elif'lerle he'lerden. Sensizlikte hasretin hüzzamlarını öğrendik kucak kucak ve aşkın nihavent saltanatını arar olduk köşe bucak. Bildiğimizi sandıkça yandık da yolunda, yolunda yandığımızı sandıkça bildik sonunda. Aşkın gerçeği değildi bildiğimiz, ama aşkın ateşiydi yandığımız. Artık şüphedeyiz, canları yâre ulaştıran bir sel miydi aşk, şekeri güzele sunup ağuyu kalbe bulaştıran bir el miydi!... Sana varacak yolların çilesi miydi; tutkular ötesi tutkunun zirvesi, hasretle yanışların sesi miydi!...

Galiba varlığın çekim alanına giren en uşvî acıydı aşk; ve maddeyi manaya veren cömert sancıydı. Ruhların çeşitli varlıklar arasında bölüştürülen süsüydü belki; belki ötelere yazgılı yitirişlerin türküsüydü. Kalp kalbe konan kelebek kanatlarında renk; kudümlerde düşünüp neylerde ağlayan ahenkti aşk.Şarkın bütün şiir macerasıydı, belki Yesribli sevgililer için tutulan bir Anadolu yasıydı. Yağmur yağmur belaya başını tutmaklar ve ateş ateş denizlere kendini atmaklardı. Mansur'ı dâra takan da, Halil'i oda yakan da oydu ve oydu Eyyub'u derde bırakan da. Tuz kadar mübarek, ekmekçe aziz idi; toprakleyin bereket, su gibi temiz idi.

Aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş, kıyamete kadar sökülmez imiş. Aşk ile insan elbet güneşe benzer; ve aşksız gönül misal-i taşa benzer. Hayatı aşka bölünce hayat çoğalır; bütün hayatları toplasan geriye aşk kalır. Gelip kemiğe dayanınca dünya, hayata atılan kement olur; göz kapaklarından vurulunca kasırgalar, annelerce deprem, babalarca bent olur. Aşksız bahar dallarını kuru bir ayaz boğar, aşksız rahmini yargılayan bebekler nagehan doğar. Mahrem düşüncelerle perdelenen odalarda ya ezel ya ebed olur; aşk kayıp giderse dünyadan ebed kıyamet olur; sevgisizlik gelir, dünya cehennem olur.

Aşk gelince burukluğun şiirinde hüzün dokur heceler; ve azarlanmış kalpleri ısıtır tam yarısında geceler. Saban onunla sürerse toprağı koşarak, ancak o vakit yeşerir taze bir başak. Atların nallarından yıldırımlar masallara dökülür ve yollanamayan mektuplarda nice kalpler sökülür. Kayan yıldızlar gibi büzülür elem dehlizlerine diller ve melâl süzülür gibi melek kanatlarında döker yapraklarını güller. Kaderin dehşetini yakan şamdanlar özge pervanelere tesellikâr düşer, şefkatli bir ekmek kırıntısıdır kurutulmuş buselere yâr düşer.

Sevgili!...

Kapına geldik; aşkı öğret bize; ve aşkını ver yüreklerimize.
Bir nihânîce gamzene gamzede aşıkların adına... Hani uykuya dalınca kent ve yalnız başına kalınca kendi. Hani yalnız gecelerde konuşmadan kalınca dilleri ve hal üzre gönüller anlar olunca bütün dilleri... Vicdan sesinden bîzar kürek mahkûmlarınca, hani âşıkların hasreti özlemle karınca...
Hani gurbetin ucunda gönlüme gömen de seni, hani seni gurbet gurbet gönlüme gömende... Güneş ve ay nurunu aşkından alırken; güneşin ışığı aya vurur gibi âşığı aydınlatırken... Gel ey Sevgili bir huzmecik bahşeyle asi ve aciz üftadene ve umut ver peykin olmaya teşne kem zerrene. Aşkları unutan bendene aşkını unutturma!...

Her şey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya da.
Dildadeden…
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...

RE: Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...

Allah razı olsun kardeşim, daha önce de okuduğum bir yazıydı.. Ömer Köroğlu'nundu sanırım.. bir radyo programında dinlemiştim.. emeğinize sağlık. selametle.
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
RE: Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...

RE: Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...

Her şey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya da.B)

Allah razı olsun, habibine uzanan bir yol versin.amin .selam ve dua İLE..
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
RE: Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...

RE: Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...

Her şey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya da.B)

Allah razı olsun, habibine uzanan bir yol versin.amin .selam ve dua İLE..
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
RE: Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...

RE: Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...

aliye_aliye yazdı:
Allah razı olsun kardeşim, daha önce de okuduğum bir yazıydı.. Ömer Köroğlu'nundu sanırım.. bir radyo programında dinlemiştim.. emeğinize sağlık. selametle.

Etkisiene girdiğim yazılanlar benim için bambaşka özellik ifade ederler.Teşekkürler.
 

Mustafa Cilasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
4,488
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Konum
Kayseri
Web Sitesi
www.facebook.com
RE: Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...

RE: Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...

nuresma yazdı:
Her şey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya da.B)

Allah razı olsun, habibine uzanan bir yol versin.amin .selam ve dua İLE..

En kalbi duygularımla amin diyorum, sizler için hayırlar diliyorum.
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
RE: Seni seven Senin gibi olmalı...

RE: Seni seven Senin gibi olmalı...

B);)
 

ufuk0884

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ağu 2007
Mesajlar
12
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
RE: Bir Leyla düşlemesidir aşk...

RE: Bir Leyla düşlemesidir aşk...

yaradandan ötürü insanları sevmek ne büyük inceliktir.

sağolun kardeşler . allah razı olsn bunu tüm benliğimle söylüyorum
bazı sitelerde yaradanı yeren siteleri gördükçe içim kan ağlardı hep
ve bu siteyi de gördüm.ne kadar mutlu oldm bilemezsiniz.allahı sevenlerde çok var
ve bunu sadece kalplerinde taşımıyorlar bunu insanlara gösteriyorlar,bakın yaradanı ne kadar çok seven ,ne kadar büyük aşkla sevenler var dercesine..
ve yüreğim kabarıyor .coşuyorum içten içe .bu coşkuyu sizlerede yansıtıyorum..
bu siteyi kuranların sayesinde gerçekten memnun oldum.. Yüce yaradanımda sizlerin yüreğinizi coştursun,mutlu etsin ve dularınızıda kabul etsin..
Allhdın duası yeryüzündeki her türlü insanın üzerinde olsun ve kalpleri allah sevgisiyle coşturup doğru yolu göstersin.....
B)B)B)B)B)B)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt