Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

GÜNLERDEN BİR GÜN KURBAĞA YARIŞI DÜZENLENMİŞ!!! (1 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

handan06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Şub 2007
Mesajlar
2,070
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: TEK BİR GÜLÜMSEME

RE: TEK BİR GÜLÜMSEME

:D:D:D:D:D:D
 

enise karadeniz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
480
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Konum
bursa
SEVGİNİN ÜSTÜNLÜĞÜ...

SEVGİNİN ÜSTÜNLÜĞÜ...

Eğer insanların ve meleklerin dilleriyle konuşsam, ama sevgim olmasa, ses çıkaran bir bakır ya da çınlayan bir zilden farkım olmaz.

Eğer peygamberlikte bulunabilsem, bütün sırları bilsem ve her türlü bilgiye sahip olsam, eğer dağları yerinden oynatacak kadar büyük bir imanım olsa, ama sevgim olmasa, bir hiçim.

Eğer bütün malımı sadaka olarak dağıtsam ve bedenimi yakılmak üzere teslim etsem, ama sevgim olmasa, bunun bana hiçbir yararı yoktur.

Sevgi sabırlıdır, sevgi şefkatlidir. Sevgi kıskanmaz, övünmez, böbürlenmez.

Sevgi kaba davranmaz, kendi çıkarını aramaz, kolayca öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz.

Sevgi haksızlığa sevinmez, ama gerçek olanla sevinir.

Sevgi her şeye katlanır, her şeye inanır, her şeyi ümit eder, her şeye dayanır.

Sevgi asla son bulmaz. Ama peygamberlikler ortadan kalkacak, diller sona erecek, bilgi ortadan kalkacaktır.

Çünkü bilgimiz sınırlıdır, peygamberliğimiz de sınırlıdır.

Ama mükemmel olan gelince, sınırlı olan ortadan kalkacaktır.

Çocukken, çocuk gibi konuşur, çocuk gibi anlar, çocuk gibi düşünürdüm. Yetişkin bir adam olunca çocukça davranışları bıraktım.

Şimdi her şeyi aynada silik bir görüntü gibi görüyoruz, ama o zaman yüz yüze görüşeceğiz. Şimdi bilgim sınırlıdır, ama o zaman, bilindiğim gibi tam bileceğim.

İşte böylece, kalıcı olan üç şey vardır: iman, ümit ve sevgi. Bunlardan en üstün olanı da sevgidir.
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: SEVGİNİN ÜSTÜNLÜĞÜ...

RE: SEVGİNİN ÜSTÜNLÜĞÜ...

emeginize saglık.çok güzel bir bir yazı.yüreginize saglık.
 

enise karadeniz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
480
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Konum
bursa
RE: SEVGİNİN ÜSTÜNLÜĞÜ...

RE: SEVGİNİN ÜSTÜNLÜĞÜ...

s.a
allah razı olsun kardeşim.beğendiğinize sevindim..selametle..
 

hikmetcan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ASK VE SEVGI

RE: ASK VE SEVGI

acaba bir yusuf gibi sevlebilirmi günümüzün yusufları , sevebilirmi züleyhaları. ben hep bunu düşünürüm... rabbim hayırlısı neyse onu eylesin GÖRELİM MEVLA NEYLER NEYLERSE GÜZEL EYLER...
 

enise karadeniz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
480
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Konum
bursa
babama mektup..

babama mektup..

Gece insafsızlığını koruyor yine.Sesimi duyurmuyorum sana baba. Üşüyorum, ağlıyorum…Sensizlik yaramadı bana be bitanem. Yokluğun çok yoruyor sızlayan yüreğimi. Hayır baba pes etmiyorum. Ama yediremiyorum niye gittin? Karanlık her yer, ışıklarınıda götürdün hasret dolu yüreğinle.. Bilmiyorum baba. İstanbul korkutuyor beni, bakıyorum da her yerde sen varsın.Her trende, her durakta, her vapurda…Umutlarım seninle beraber terk etti beni. Artık hayallerim yok baba.Onlar seninle..Çok isterdim beni beyaz gelinliğimle görmeni. Elimden tutmanı gururla sevdalıma vermeni. Kısmet baba.Biliyorum için rahat, huzurlusun baba çünkü bana çok güveniyordun.Bayram geldi baba. Ellerini öpemiycem belki ama yüreğin terk etmeyecek ocağımızı biliyorum baba. Daha 30 gün oldu ellerin ellerimi terk edeli.Denizler ağlıyor, her gün soruyor bana trenler; Nerde o efsane adam?
Diyemiyorum baba, söyleyemiyorum öldüğünü,bizi terk ettiğini….
Sonbahar bitiyor baba. Bilirsin sevmem karanlığı.Ama ya yüreğim asıl sonbahar orda..
Gece fısıldadı yüreğime ansızın ‘’ gül artık ‘’ diye.. gülemiyorum baba sensiz.Yağmur yağıyor, korkuyorum baba.. Şimşek çakıyor ışıklar yüreğime çarpıyor ağlayamıyorum yine korkuyorum baba.Odana gitmek istemiyorum gecenin bir vaktinde senin yokluğunu bir kez daha öğrenmek beni çıldırtıyor baba.Sanki yeryüzüne değil, yüreğime yağıyordu korkusuz damlalar.İçimi acıtıyordu her damla.Gitmek istedim, yok olmak, dönmemek İstanbul ‘a,ama yine korktum baba. Çünkü, her gittiğim yere kendimi de götürüyordum.Sessizlik ne zormuş gecenin karanlığında, umutsuzluğun bağrında….
Yine kar yağacak baba, Hep 8:45 de çalardı kapı. Tanırdım ayak seslerinden her halini. Üşürdün, acıkırdın.. Özledim be baba. Şimdi acıkmıyor musun? Üşümüyor musun? Ben üşüyorum baba, hem de çok.Kolların yok üşüdüğümde ısıtan.Seni çok öpüyorum. Ben hep sana layık olacağım sana söz veriyorum. Şimdi gitmek zorundayım.

SENİ ÇOK ÖZLEDİMMM.
 

CEVDET-71

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Nis 2007
Mesajlar
60
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
62
RE: babama mektup..

RE: babama mektup..

SELAMÜN ALLEYKÜM KARDEŞİM ELİNE SAĞLIK ALLAHA EMANET OLB)B)B)B)
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
RE: babama mektup..

RE: babama mektup..

ALLAH RAZI OLSUN GÜZEL BİR PAYLAŞIM OLMUŞ.
 

enise karadeniz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
480
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Konum
bursa
RE: babama mektup..

RE: babama mektup..

aleykümselam.amin cümlemizden razı olur allah inşallah selametle..
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
NEY SUSUNCA GEL

NEY SUSUNCA GEL

Her şeye rağmen sevgiye çağırana...


Duvağı açılmamış sözler bulmalıydım sana... Rüzgâr, şah damarımdan fısıltılar getirdi gönlüme... Usulca duydu kulağım... Kalbim, dinledi emredileni... Bu söz damarlarıma girdi sevilen gülün dikenleri gibi... Sonrasında beynimde toplandı sivri uçları şaşkın tüm dikenler... Şimdi söylemeliyim bunu ama söyleyemiyorum... Tüm kâinat başıma toplanmış ama ölemiyorum... Gassalımı görüyorum... Güneşle birlikte ısıtıyor suyumu... Bağırıyorum gözlerimle... Görmüyor beni... Ah bir sesim çıksa... Söyleyip öleceğim...


Huzurlu bir ses, kâinatı susturuyor... Bu, senin sesin... Haydi diyorsun... Birlikte söyleyip ölelim... Dilim çözülüyor bir anda ve tek bir ses çıkıyor ikimizden... ...Gel!


Almadan vermek için gel... Gafiller aldığını inkar ederken, gerdanında gelincik saklayan güvercinler gibi, edebinden kanat çırpmadan gel...


Acımasız insanlar, anlamsız cümleler gibi canını yakınca gel... Harfler kıyamete çağırırken cümleleri, sebepsiz öldürülen satırlar arasından gel...


Semada ney susunca gel... Kalemine nefes versin ruhun... Bir kılıç gibi kuşan onu... Orduları dök kağıda... Mızraklara sahifeler takılınca gel...


Gece gizlediklerimizi açarken gel... Sedefinden inciler saçılırken... Gönülden dualar mırıldanır teheccüt vakitlerinde kıyamın... sessizce... alaca karanlıkta zaman durunca gel...


Bulutlar, üşüyen kibirleriyle davetiye çıkarınca gel... Çerden çöpten bahaneler bulmasın yüreğin... Umutlar çağlayan gibi kaynarken, ağlarım diye korkmadan gel...


Var gücünle koşarak gel... Dönen dünyanın ufkuna yetişemesen de... Bıkıp dönme, başladığın yeri beğenmezsin. Gölgeleri perişan edercesine severek gel...

Kendine gidişlerinle gel... Neşesi alınmış caddelerden geçip... Gökyüzüne isyan eden betonlar arasından... Bir külçe ete dönsen de... Ağlayan şeytan gibi gel...


Anlam zindanlarından kaçan duygularınla gel... Müebbede mahkûm suskunluğunla... Çaresiz... Bağdaş kurup oturmuşken dünyanın merkezine... Bu olanlar kader mi demeden gel...


Dönüş yolu görünmeden gel... Başka çareler aramadan... Durmadan kaçarken cehennem... Cennet yıkılmadan gel...


Bahane aramadan gel... Yonttuğun taşlar merhamet çalarken bağrından... Seni kendinden korkutan isyanlarınla... Günahın beyazında, cesaretin bitmeden gel...


Sana secde eden meleği severken gel tertemiz yüreğinle... İlk hissettiğin ten gibi... El değmemiş ellerinle gel...


Bazen boğazına yapışır hayat insanın... Tüm verdiklerini söküp alırcasına... Tüm dünyayı kana boğacak kadar kin hissedersin damarlarında... Saygıyı bir hançer gibi sokarsın muhatabının yüreğine... Herkesi düşman bilince gel...


Bu gidişle bela olacağım senin başına... Cehennemde odun bırakmaz taşırım ocağına... Yani tüm yolların sonunda.. Hediye canım yanımda... Yüreğim sen yalnız git! Benim niyet yeni hayata...


Özgürlük, haline ağlarken gel... Sömürü çarkları durmadan nefsini bilerken... Sen düşüncesiz toprağın çamur olurken... ruhuna ada kendini, İsmail gibi tereddüt etmeden gel...


Öte dünya, bir bebeğin gözlerinden bakınca gel... Merhamet kurşunu yüreğini param parça ederken... Geçmişten geleceğine gidince... Tüm fal oklarını zamana batırınca gel...


Ağıtların rüyalarına kalınca gel... Farkına varmadığın gözyaşlarınla... Bir dünya... Bir söz bitmez... Dönüp durdukça âlem semada... Bir koku bir rüzgâr özletince gel... Mecnunun çöllerinden Ferhat’ın dağlarına... Bir türkü gibi dolaşırken aşk... Bir damla gözyaşı seni yaşatırken gel...


Unuttuğun tövbelerinle gel... Canını yedeğine alırken... Gönül ölümden ölüm çıkarırken, kalan hayatı yüklenip, birden bir olmak için gel...


Bitmeyen yangınlardan artakalanları toplayarak gel... Yapmadığın her şey için suçlu ilan edilirken... Tercih ettiğin hayatlar birer birer kayarken... Ya da umut gibi avucundan uçarken... Üstlendiğin tüm suçlarınla gel...


Yokluğunla gel... Yoksunluğunla... Sürekli sessizlik bağrında ve güneşin çaresiz gölgesi yanında... Deliler ağlarken bayramlarda... Hasret, ölüme can katarken gel...


Kalabalık mezarlarda sinsi rüyalar büyürken gel... Tek kişilik yalnızlık olmaz... Yalnızlığın yalnızlık arayınca gel...


Doğacak umutlarım uğruna, soğuk bir merdiven basamağında bekliyorum ben sevdayı... Paylaşılacak bir hayatı... Kanatılan duayı ve yaşanması gereken tüm acıları...


Dünyanın yüzü gülünce gel... Gece bulutları gibi mahzun dururken... Belirlenen vakitler sınırdan geçerken... Çemberde heyecan bitince gel...


Göz, arşı görmez olunca gel... Cenneti süsleyen meyveler yasaklanınca... Aşk acıyken... Ve sevgi zehirliyken... Varlığın sebebini bulunca gel... İşlediğin günahların hatırına, dağları titreten benliğinle gel...


İkiyüzlü yüzünle gel... Yaşamın, her anınla... İsteyince küller de yanar bilirsin... Kabul etmekten bıktığın zincirlerinle gel...


Süslü gözlerde sokak şarkıları duyunca gel... Tüm iyilikler bitince... Umuda çevir gülü... Üzülme deme... Yağmurdan mektup alınca gel... Zaman sensiz de dursun... Sen... Ne olursun gel...

Aşk, imkansız olmadan gel... Zor umutların çoğalmadan... Maşuklar pervane olup sonsuza uçarken... Kalbindeki ateş sönmeden gel... Bağrın taşa dönmeden gel...


Çağırdığın, seni çağırınca gel... Aradığın seni ararken, bulmaktan korkma... Ham meyveleri dalında bırak... Sözü kısa kesip, dinlemeye gel...


Çağırdığın, seni çağırınca gel...

Almadan vermek için gel...

Semada ney susunca gel...

Gece gizlediklerimizi açarken gel...

Bulutlar, üşüyen kibirleriyle davetiye çıkarınca gel...

Var gücünle koşarak gel...

Kendine gidişlerinle gel...

Anlam zindanlarından kaçan duygularınla gel...

Sözü kısa kesip, dinlemeye gel...

Dönüş yolu görünmeden gel...

Bahane aramadan gel...

Sana secde eden meleği severken gel...

Özgürlük, haline ağlarken gel...

Ağıtların rüyalarına kalınca gel…

Herkesi düşman bilince gel...

Öte dünya, bir bebeğin gözlerinden bakınca gel...

Unuttuğun tövbelerinle gel...

Yokluğunla gel...

Yoksunluğunla gel...

Dünyanın yüzü gülünce gel...

Göz arşı görmez olunca gel...

İkiyüzlü yüzünle gel...

Yalnızlığın yalnızlık arayınca gel...

Aşk, imkansız olmadan gel...

Kalbindeki ateş sönmeden gel...

Bağrın taşa dönmeden gel...

Sen gel...

Ne olursun gel...

Ne olursan ol yine de gel... B)


Semih Suat Yücelen
_________________
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
Öss'ye girenler için İlkler

Öss'ye girenler için İlkler

"Selamünaleyküm kardeşlerim yarın ki Öss sınavında Tüm mümin kardeşlerimize Cenabı Haktan Zihin açıklı ve başarılarını dilerim.. Son olarakta Öğrendiklerimize bir göz atalım."

EDEBİYATIMIZDAKİ İLKELER

*İlk yerli tiyatro eseri:Şinasi / Şair Evlenmesi /1859

*İlk yerli roman :Şemsettin Sami / Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat

*Batılı tekniği uygun ilk roman :Halit Ziya Uşaklıgil/Aşk-ı memnu

*İlk çeviri roman :Yusuf Kamil Paşa/ Fenelon’dan Telemak /1859

*İlk köy romanı :Nabizade Nazım / Karabibik

*İlk psikolojik roman:Mehmet Rauf / Eylül

*İlk realist roman :Recaizade Mahmut Ekrem / Araba Sevdası

*İlk resmi Türkçe gazete :Takvim –i Vakayi

*İlk yarı gazete :Ceride-i Havadis

*İlk tarihi roman :Namık Kemal / Cezmi , A. Mithat / Yeniçeri

*İlk özel gazete :Tercüman-ı Ahval / Şinasi ile Agah Efendi

*İlk pastoral şir:A.Hamit Tarhan /Sahra

*İlk şiir çevirisini yapan ,ilk makaleyi yazan ve noktalama işaretlerine ilk kez kullanan ilk Türk gazeteci :Şinasi

*Aruzla ilk manzum tiyatro eseri yazan :A.Hamit /Eşber veya Sardanapal

*Heceyle yazılan ilk manzum tiyatro eseri:A.Hamit/Nesteren

*İlk bibliyografya:Keşfü’z Zünun /Katip Çelebi

*İlk hatıra kitabı :Babürşah /Babürname

*İlk hamse yazarı :Ali Şir Nevai

*İlk tezkire :Ali Şir Nevai /Mecalisün Nefais

*İlk antolojisi:Ziya paşa /Harabat

*İlk atasözleri kitabı :Şinasi /Durub-i Emsal-ı Osmaniye

*İlk mizah dergisi: Diyojen /Teodor Kasap

*İlk hikaye kitabı :A:Mithat /Letaif-i Rivayet

*İlk fıkra yazarı :Ahmet Rasim

*İlk Türkçe yazılan ilk kitap :Kutadgu Bilig

*İlk siyasetname :Kutadgu Bilig

*İlk mensur şiir örneklerini veren :Halit Ziya

*Şiirde ilk defa Türk kelimesini kullanan :Mehmet Emin Yurdakul

*Dünya edebiyatındaki ilk modern roman :Cervantes/Don Kişot

*İlk makale :Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi

*İlk edebi bildiriyi yayımlayan topluluk:Fecr-i Ati

*Mesnevi tarzında yazılmış ilk eser : KUTADGU BİLİG

*İlk seyahatname : MİR’ATÜL MEMALİK / SEYDİ ALİ REİS

*İlk Edebiyat tarihçimiz: Abdulhalim Memduh Efendi

*Batı anlayışındaki ilk edebiyat tarihçimiz: Fuat Köprülü

*Dünya edebiyatındaki ilk hikayeci ve eseri: Boccaio Decamkeron

*Sahnelenen ilk tiyatro: Namık Kemal / Vatan yahut Silistre

*Kafiyeyi şiire serperek klasik nazım şekillerinden farklı ilk örnekleri veren: TEVFİK FİKRET

*Türkçenin ilk dil bilgisi kitabı: Süleyman paşa / SARF-ı TÜRKİ

*İlk naturalist eserimizin yazarı Nabızade Nazım / Zehra

*Divan Edebiyatında mahallileşme akımının temsilcisi: Nedim

*Şarkıyı icat eden: NEDİM

*İlk tarih ve coğrafya ansiklopedisi: Kamus'ul Alam

*İlk sözlüğümüz: Divan-ı Lügat-it Türk

*İlk Türkçe sözlük:Şemsettin Sami:Kamus-ı Türki

*İlk özdeyiş örneklerini veren: Ali Bey / Lehçet'ül Hakayık

*İlk didaktik şiir örneğimiz ve aruzla yazılan ilk eserimiz:Kutadgu Bilig

*Türk adının geçtiği ilk Türkçe metin : Orhun Abideleri

*Edebiyatımızda objektif eleştirinin nasıl olacağını ilk açıklayan: R. Mahmut Ekrem

*Edebiyatımızdaki milli dönemin açılmasına öncülük eden: Mehmet Emin Yurdakul

*Konuşma diliyle yazılmış ilk hikayenin yazarı: Ömer Seyfettin

*Edebiyatımızda ilk kafiyesiz şiirini yazan :A. Hamit / Validem

*İlk köy şiiri: Muallim Naci / Köylü Kızların Şarkısı

*İlk alfabemiz:Göktürk Alfabesi

*Tekke şiirinin babası: Ahmet Yesevi

*İlk Türk destanı :Alp Er Tunga Destanı

*Bizde batılı anlamda ilk eleştiriyi yazan:Namık Kemal

*Bizde epik tiyatro türünün kurucusu: Haldun Taner

*İlk kadın romancımız:Fatma Aliye Hanım

*Süslü nesrin ilk temsilcisi: Sinan Paşa

*Dünyanın bilinen ilk destanı:Sümerlerin Gılgamış Destanı

*Dünyanın halen yaşayan ,en büyük ve ilk Müslüman Türk Destanı: Kırgızların Manas Destanı

*Edebiyat kelimesini bizde ilk kullanan: Şinasi

*Kurtuluş savaşımızı doğrudan işleyen roman :Ateşten Gömlek

*Komedi türünün ilk büyük ustası:Aristofanas

*Trajedi türünün ilk büyük ustası:Aiskylos

*İlk uyarlama tiyatro eserinin yazarı :A.Vefik paşa

*Deneme türünün kurucusu:Montaigne

*İlk divan şairi:Hoca Dehhani

*Hikayede gerçek anlamda ilk kez Anadolu'yu işleyen: Refik Halit Karay

*En başarılı psikolojik roman yazarımız: P.Safa / 9.Hariciye koğuşu

*İlk çocuk şiirlerini yazan: Tevfik Fikret / Şermin

*Dilde sadeleşmeyi savunan ilk yayın organı: Genç Kalemler
 

mabet_bekcisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Mar 2007
Mesajlar
1,027
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Öss'ye girenler için İlkler

RE: Öss'ye girenler için İlkler

s.a abim sen varya süpersin ya abisin vallaha ne diyeyim bende tam bubnlara bakacaktım allah razı olsun çok sağol.varya abi sana binler dua..
B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)
 

mabet_bekcisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Mar 2007
Mesajlar
1,027
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Öss'ye girenler için İlkler

RE: Öss'ye girenler için İlkler

B)B)B)B)B)B)B)bunlar çok önemli abim nasıl yazdın ya allah razı olsun
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Öss'ye girenler için İlkler

RE: Öss'ye girenler için İlkler

mabet_bekcisi yazdı:
s.a abim sen varya süpersin ya abisin vallaha ne diyeyim bende tam bubnlara bakacaktım allah razı olsun çok sağol.varya abi sana binler dua..
B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)


Aleykümselam, Allah sendende razı olsun kardeşim rabbim kolay sorularla imtehana tabi tutsun inşAllah banada dua etmeyi unutma ;)
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Öss'ye girenler için İlkler

RE: Öss'ye girenler için İlkler

mabet_bekcisi yazdı:
B)B)B)B)B)B)B)bunlar çok önemli abim nasıl yazdın ya allah razı olsun

Evet kardeşim kolay olmadı ama inşAllah hayırlısı olur ben birde onları sesli olarak okudum Ses kayıt yaptım şimdi öyle tekrar ediyorum :D:D
 

mabet_bekcisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Mar 2007
Mesajlar
1,027
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Öss'ye girenler için İlkler

RE: Öss'ye girenler için İlkler

aska mecnun yazdı:
mabet_bekcisi yazdı:
s.a abim sen varya süpersin ya abisin vallaha ne diyeyim bende tam bubnlara bakacaktım allah razı olsun çok sağol.varya abi sana binler dua..
B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)


Aleykümselam, Allah sendende razı olsun kardeşim rabbim kolay sorularla imtehana tabi tutsun inşAllah banada dua etmeyi unutma ;)
unuturmuyum abi allah razı olsun senden unutmam merak etme sen.allah seninde yardımcın olsun kolay değil.
 

mabet_bekcisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Mar 2007
Mesajlar
1,027
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Öss'ye girenler için İlkler

RE: Öss'ye girenler için İlkler

aska mecnun yazdı:
mabet_bekcisi yazdı:
B)B)B)B)B)B)B)bunlar çok önemli abim nasıl yazdın ya allah razı olsun

Evet kardeşim kolay olmadı ama inşAllah hayırlısı olur ben birde onları sesli olarak okudum Ses kayıt yaptım şimdi öyle tekrar ediyorum :D:D
abişu ses kaydını ban da verseydin kimsecikler duymadan;)
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Öss'ye girenler için İlkler

RE: Öss'ye girenler için İlkler

mabet_bekcisi yazdı:
aska mecnun yazdı:
mabet_bekcisi yazdı:
s.a abim sen varya süpersin ya abisin vallaha ne diyeyim bende tam bubnlara bakacaktım allah razı olsun çok sağol.varya abi sana binler dua..
B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)


Aleykümselam, Allah sendende razı olsun kardeşim rabbim kolay sorularla imtehana tabi tutsun inşAllah banada dua etmeyi unutma ;)
unuturmuyum abi allah razı olsun senden unutmam merak etme sen.allah seninde yardımcın olsun kolay değil.

Amin Amin Amin
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Öss'ye girenler için İlkler

RE: Öss'ye girenler için İlkler

mabet_bekcisi yazdı:
aska mecnun yazdı:
mabet_bekcisi yazdı:
B)B)B)B)B)B)B)bunlar çok önemli abim nasıl yazdın ya allah razı olsun

Evet kardeşim kolay olmadı ama inşAllah hayırlısı olur ben birde onları sesli olarak okudum Ses kayıt yaptım şimdi öyle tekrar ediyorum :D:D
abişu ses kaydını ban da verseydin kimsecikler duymadan;)

Tabiki kardeşim yollardım önceden isteseydin hayırlısı inşAllah böyle daha güzel çalışılıyor yahu:p:p:p
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt